Katalog

tKÎ CUMHURÎYET 11 ARALIK 1978 CHP'nsn klmi cıkmozları vordırSorson, yıproton, zayıilık gatıren. hatto «ıktıdom gojgeleyen ve hatta «ıktıdar»ı uzakiara ıten cıkmozlar. . Bunlar kuşkusuz Hukumetın de cıkmazlarıdır. Ya da bır başka deyımle şöyle soyleyebılırız: Hukumetın cıkmazlan vardır «lktıdar»ım tehdıt eden. kendısını «ıKtıdar»dan duşurucüluk ıstıdatlarını ıçeren çıkmazlor... Çunku bu hukumet, CHP eksenı uzerındedır. Hatta, bır eksen olma rturumu da aşılmıştır CHPHukumet butunleşmesı dıyemesek bıle, bır tıpkıiaşması vardır Dugun. . Bu crkmazı daha ıyı anlayabılmek icın şım dılık CHP ıle Hukumetı bırbınnden soyutlayarak ele alalım Bu, CHP uzerındekı eleştın ve suçıcmalan, Hukumete bulaştırmamak ıcın gereklıdır Ayrıca, Hukumet uzerın» zorunlu gıbı gozukerek gelen sermayecılıbera! okımın boskısmı, CHP ıcın cok doğal bır olgu ofarak. baştan kabul etmemek ıcın de böyle davranmak gereklıdır. Konuyu CHP platformunda ele alalım Bu partı ıcınde, son gunlerde, bır Turan Guneş oloyı ortaya cıkmıştır Bır mevsımden berı, kımı boş soylentıler vardı Bu soylentıler, Profesor Guneş'ın, Çankoya yo doğru bır yol oc ma gırışımlenne, ya da Turk pol'tıkasmı doha etkin ve verımlı kılma gırışımler,ne gıreceğmı. Oırmekte olacoğmı ıfşo edıyordu 8u gınşımler; partıden .pıyrılmadan oma Ecevıt'ın son cızgılerıne de angaıe olarak gırmeden, hatto onlardan sıynlarak, parlamento ıcı ve partı ıcı lıberal fakat etkın bır tavır orayısı olarak yorum lanabıiırdı Cunku böylece, parlamento ve partı ıcı bır ağırlık elde edılnnş olobılecektı Boyle' bır amac ve ona gıden stratep duzenlemesı, gene yıneleyelım partıden sıyrıl madan Ecevıt c zgısıne eleştırel bır yaklaşım gostermey gerektır'rdı Ama bunu da, dotaylı yollardan yapmayı buyururdu Fırsat, ışletmeler Bakanlıgını ele alma yolu ıle ortaya cıktı. Burada hemen belırtelım. Falanm', falan yere atanmasmın, Işletmeler Bakanlıgınca gerı cevr.lmesı gıbı bır bıreysel durumu hıc bır cıddı moroklı Profesor Gunes'e ve onunla beraber onerge ımzcloyanlora bulaş tıramaz Işletmeler Bakanlığı Ecevlt Hukumetın n. kcrma ekonomı ıcınde bır sanoyıleşmenın rasyonel ve odıl oranlarından dışarıya ka^ma eğ'lımının ve ıstıdadmm şımdılık, srmgesı olmuştur do, ondan ele alınmıştır. Boylece, CHP ıcınde Ecevıt cızgısıne her noktada yuzde yuz angoıe olmoktan sıyrılmışlığo doğru gıden bır okım ortoyo çıkmıstır Bu OLAYLAR yE GÖRüŞLER CHP'NÎN ÇIKMAZI Prof. Bahri SAVCI na bır tparti Icı rrtuhalefet» dıyemesek de, bır «soıun» dıyebılırız Cozulmesının şımdıkı anlamı şurododır. HuKumet, hesop vermezllk kaıe slnden ctkanrmış, hesap verırlık duzluğune ındırılmıştır Ecevıt'ın bundan etkıienecegı kuskusuzdur Amo ontier olorak, Ecevıî cızgısının fazlaca sarsılmadığı, sarsılamcyacağı. çunku şımdılık oyie gerektığı de belırlenmıştır Ve boylece, CHP'nın cıkmazının; Prof Guneş ve kımı arkadaşlon olmadığı. onların uyandırdıgı eleştırının temelde bır zoyıflık teşkıl etmedığı de belırmış oldu CHP fim çıkmazı, acabo, Prof Guneş ı de oşan bır partı ıcı muhalefetın bulunması ve onun. orgutlenme evresıne de gırerek, Hukumetı ve partıyı zayıflatması mıdır? Sanmam. lu bıcımlendırememesındendır CHP'nın, görell olarak daha canlı gozukmesının nedenlerı arasındo, oz cok boyle mercekler bulundurabılmesını de soymak gerekır. Durum bu ıken Ecevıt'ın hükümet polıtıkasıno, hele oyrıntılarda, ve oluşup gercekleşmesı zomansabır ısteyen konuıarda, partı ıcı eleştırıler yoneltmek hatta bu polıtıkaya partı ıcın de duvorlor ormek belkı Ecevıt'ın bır sorunu olabılır ama, bu sorun, partının cıkmarım teşkıl etmez. Bırcok kımse, CHP'nın cıkmazını genel yönetım kadrolarını eMC'sızleştırme»dekı oğır, yavoş, ve başorısız gıdışte gormek ister CHP, bu noktada şaşılası bır gucsuzluğe ugramıştır Ama kanımızca, onun cıkmazı, bun da da değıldır. Uzun ve ısrarlı bır demokratık yontem, kuşkusuz, devlet ıcmdekı ve sonra, toplum ıcmdekı ıstıkrarsızlığı, elbette aşacaktır, CHP'nın cıkmazını tanılomada gerıye, genel ıstikrarsızlık lasayışsızlık) ıle, ekonomık bu nalımı çozememesi olguları kalıyor CHP'nın sorsıcı yıpratıcı gocurucu goturucu cıkmazı acaba bunlar mı? Bunlaı elbet de, onemlı durumlordır Bu ıkı konuda başarıdan, kimse söz edemez. CHP, bır hukumetın motor gucunu teşkıl ettığınin ertesı gunu ekonom.k bunalıma care bulamomışsa, bunun teme'dekı nedenını gormek gerekır Ikıncı Dunya Savaşı sonunda, Turkıye ısavaş oncesı ve savoş ıcınde uygulanan otarşık ekonomı cembernnden kurtu/up «uretıcı bır sonayı»e yoneiecektı. Işte bu yönelmede ızlenen bağımiı ekonomı yontemı, bızı boyuna dış tıcaret acığı veren bır yetersız ve ılkel sonayı uretıcısı durumuno sok muştur Ayrıca modemleşememış bır tarım uretıcısı durumumuzu da korumuşuzdur 35 yıldır Öyleyse... CHP'nın turlu nıtelıklerı uzennde kuşkulor, hatta kaygılar duyulabılır Ama *endı ıcınde dogan muhalefetlerden battığı, batma durumla rıno gırdığı goruimemıştır CHP, hem portı ıcı muhclefete, hem de ulke ıcınde kendısıne gosterılen «tepkımunalefetse dırenmede şaşılası bır doyanma gucu gostermıştır Onu, bır ccıdan, partının genel sosyal gıdısıne bır karsı geime olan Ismet Pasa muhaiefetı bıle yıkama mıştır Ismet Paşo muholefetı bıle onun bır cıkmazı olamamıştır Zaten cağcıl devlette partı ıcı muhalefet partının kendısı kadar b r demokralJk zorun soyılmaktoaır Bugun. partı ıcı bır polıtıka oluşturulması; bır yandan partı tobanı ıle tepesmın arasındaki sureklı bır duşun ıletışımı. ınonc ıletışımı ıl» saglanırken ote yandan da, partı ıcı bır muhalefetın, genel oğreiısel cerceve ıcmde yenı duşunler uretmesı ıle elde edıleb.lmektedır Sugjn AP kendısme ılerde bır «cokuş» getırsbılecek o lon bır «zavallılık ıcınde ıse, bu, AP'nın kendı ıcın de boyle duşun uretebılecek muhalefetı bır tur rasyosunu bulamamış bu ekonomiyî hâ'â 8erma\eCılıbeıal akımın baskısı altında bjljnan bır hukumet, hemen duzeltemezdı. Guven ıstıkrorsızlıgı da cok şıddetlı «ezme»lerle, cözulmuş olabılırdı. Ama bu temelde bır gercek cozuş olınazdı Ancrşıyı, îemelde ve gercekte bır barışa dondurmek ıcın, bır hukumet. salt bır «ezmes polıiıkası ızle/emeyeceğını belırtmek ısîıyorsa bunaa, bır sosyal zo runıuluk ve gercsk payı bulunup bu.unmaaığını duşunmek gerekır Turkıye eıbet, bunu dusunuror ve deger,endır.\o'dur da Duşun yoluyla tortısma ve s'yasal savaşnıayı surdurme yerını, sılâhlı vuruşma olgusunun alışını, bır cırpıda çozmek olanağı olup olmadığını ıyı ırdelemelıdır Meşrutıvetlerden gelen duzensızlıkler ıcnde, Meşrutıyetler genclıklerınden gelen dış durtmelı ıdeoioıller kormaşalığı ıcınde, bılımsel demokratık rasyoyu, bır hukumet, uc beş gunde rayına oturtamaz Demek kı, hukumetın ve CHP'nın cıkmazı, aslında, kendıs. bır neaen degıl, bır sonuc ve urun olan duzensel ıstikrarsızlık da değıldır O zaman CHP'nın cıkmazı nerededır' sorusunun yanıtını başka yerde aramak, daha doğrusu bır yontemde aramak gerekır CHP'nın ciKmazı, kanımızcar ekonomık ve duzensel ıstıkrarsızlığı yenıcı demokratık rasyoyu. kendısme ozgu demokratık rayına oturtmada ışe yarayacak olan guclerı ve onlann onen polıtıkalarım gormezden gelmededır, tersıne, onların ustune yurumededır Boyle bır tavır aslında. cozumu kokende bulmaya da engel bır tutumdur bır cıkmazdır. Haftanm Özeti Kasvetli havalar.. İCTE orunların kıskacındaki bir ülkede cözüm yoüorıylo ilgili olarak her kafadan bır ses çıkmosına şasırmamak gerek. İç ve dış sorunların iciçelığlne tanık olan gunleri yaşıyoruz Ourumundan hoşnut olan bir kimseyi gosterebilmek pek olası değıl. Fiyatlarla boy olcusebilecek bir avuç insan kaldı kırk milyonluk ulkede. Terorlzm con almaya devam etmekte. Doviz darboğazmın kıskacındaki ulkede gunluk yaşamın felce uğramaması ıcın akaryakıt ikmalinın cetın kış aylarında nasıl surduruleceğı acı acı duşunuluyor. En azından ceyrek yuzyıllık politikaların Turkiye yi getirdıği bugunku noktada, tum fcturaların Ecevıt Hukumetıne çıkarılmasına donuk çabalar ıse suıdurulmekte... S GENİŞ TABANLI OLSÜN... Ecevit Hukumeti sorunların acımasızlığı icinde bunaldıgı izlenimını vermekte. Baskentin puslu havasını sevenler; Istanbul'dakı kımı çevrelerin de desteginde hukumeti çozebilmek içın ellerinden geleni yapmoktan gerı kalmıyorlar Son on yıllık bir doneminde artık klasikleşmiş olan cgenış tabanlı hukumetı onerisinin piyasaya daha cok surulduğu dikkati cekıyor Hukumetin varolmakla birlikte ıktidarın boş olduğu savıyla ortaya çıkanlar, bilim uyarınca »boşlugu dolduranların bulunabıleceğı«ni beyan eyliyorlor. Cumhurbaşkanına «parlamentoyu fesni' yetkisinin tanınmasını da isteyebilen sayın senatorlere, Sayın Koruturk'ten «yumruğunu artık masaya vurmasını» isteyenlere de rastlanmıyor değil... Asıl Çıkmaz Bugun Turkıye'nın sorunlarının kokenınde, sömürucu bır kapıtolıst emperyalızmm, ya mo nolıtık (tepeden ınmel bır bıcem ıcınde. ya da b'Cimsel bır demokrası bıcemı ıcnde, Turkıye'yı zayıf ve bağımlı kılma polıtıkası yotar Turkıye, buna, onunla butunleşme ıstıdatları taşıyan sosyopolıtık guclerı bır demokrasıleşme, bir sosyalleşme. bır adılleşme ıle etkısız kılarak dırenebılır Bugun Turkıye'de gereklı olan bu demokrasıleşrnesosyallesmeacfıllesme oluşumunu kıtlere goturecek demokratık kurumiar, kuruluşlor, kurumlaşmalar da vardır Fakat CHP adı gecen somurucükapıtalıs tıkemperyalızmle butunleşmecı guclerle demok ratık savaşını bır yana koyup, tersıne, kendısıne bu sova$to destek oiacak kurumlaşmolnrın ustune ustune gıtmeyı bır becerı sayma yanlışı ıçıne gırmektedır Ve onun asıl cıkmazı da buradadır. DEMİREL'E GÖRE... CHP AP koolisyonu ozleyenlere Suleyman Demlrel'in cesaret verdıgı pek soylenemez. AP'nın sayın IIderi, CHP ile her turlu diyaloga karsı «Memieketı batıranları kı.rtarmak bıze mı dustu?» diyor Gerginllk stratejisıni kendlne meslek edinmıs AP lıderinin, iktidarda iken demokrosı adına gosteremediği sorumluluk ve devlet adamlığı ciddıyetini muhalefette iken kendısınden beklemek, kendı deyışıyle «abes.3 ıs;ıqals nıtelıgı toşımakto Nitekim parlamentoda AP Grubu'nun aidığı tavır. daha once belirli konularda CHP ile uzlasma vaadlerinın tumuyle bır yana bırakıldıgını gosterıyor. Gectığimız hafta AP ıle birlikte M5P ve MHP de engellemeye gecmce Meclısler calısamadı Parlamentodaki kllıtlenmeyl kırmak yine CHP'ye dusmekte. Bu alanda olası bir başarısızlık, Ecevit Hukumetini daha da guc duruma duşurebilecektır... tki Acı Sesleniş Oktay AKBAL Sağcı Basın Ne Diyor? Hayır Alpay KABAÇALl IMF SİZ GÜN GEÇER Mİ?.. VVashıngton'dan gelen IMF Heyeti Ile goruşmeler geçen hafto da surdu. Para Fonu heyeti uc konuda ısrarlı gozuktu (1) Butcenın bellı sınırlar icinde tutulması, komu horcamolarında oşırılıktan kacınılmosı (2) Kamu urunlerıne zam yapılması (3) Yuzde 40 oranına yaklaşan bir devaluasyon Bırıncı nokta uzerinde goruş bırlığıne varıldığı bıldirildi. Ancak zam ve devaluasyon konularında aynı durumun ortaya cıkablldiğlni soyleyebllmek haylı guc Ecevlt Hukumetının en azından şimdilik IMF'nın ıstedıgi oranda devoluasyona yonaşmadığı bılınmekte... Sağcı Basınm Hedefi ve Işlevi Cumhurboşkonımız Sayın Koruturk, gecen hafta Ankaro Gazeteciler Cemiyetlnde yoptığı konuşmada basınm oneml va işlevi uzerinde durarak şoyle dedi «Bırleştırıcı ve yon verıcı yonuyle basına buyuk gorevler duşmektedır » Ne yozıkki Sayın Koruturkun bu iyinıyetll uyonsı kâğıt uzerınde kalmaya mahkum... Bu yargıya sagcı basının yıllardon beri yazdıklarını goz onunde bulundurorak varıyor ve bunlara yıne gaçen hafta cıkon yazılar oracılıgıyla derinlestirılen ucurumlorı (ya da ekilegclen to humları) belgeieyen bırkoç örnek ekliyoruz ve 1958 yılındaki «Dokuz Subay Olaynndan soz eden yazısının son paragrafını da ekieyellm: «... Sonradan ogrenıldığıne gore. Mılli Savunma Bakanı Şem'ı Ergm «Ben Subaylanmdon emm/m Turk ordusunda ıht.lal yapocak ve Ismet Paşanın peşınden gıdecek subay yoktur» dıye temınot vermış ve olay derınleştırılmeden ka patılmıştı Sonra olanlor ıse malumdur Bugunku Ecevıt Hukumetıne baktıkca o gunler daha ıyı hatırlanmıyor mu 9 » rinden Muhorrem Ergln da var Bay profesor, 6 aralık gunlu HERGUN'de yayımlanan blldirisinde diyor ki< Bu noktada esnaf ve sa natkâra duşen vazıfe de kendılığınden ortaya cıkmaktadır ve şudur Mılletın butun guc'erını, mucızeyı sağlayacak bır ak tıvıtede bırleşmeye ıtmek, buna yardımcı olmok Bu moksatla esnaf ve sanatkâr şu hususları yerıne getırmelıdır» Dernekler zinhaar siyasetle uğraşmamalı, genel grev suctur vb. yolu fetva veren ler, bakıntz neler oğutluyor lar. « 7 Ve nıhavethoklı ıstıka mette, m Her vatan ve Hak yolunrla esnaf ve sanatkâr ışc: nın grev ne paralel bır pasıf mukavemet tertıbatı mekanızmasmı kurmalı ve gelıştırmelıdir 8 Gıttıkce yaygınlaşan yılgınlık ve panık havasın dağılıcı ısrariı dırenış hareketlerı ge lıştırılmel'dır 9 Tesır edıcı es naf yuruyuş'erı yapılmalıdır. (Otomobılcıler v s ) » 4 ' H * n **" s # r v # r T a n " " O'bi binlerct falçli hostoH d a n bıriyım. 1954 Sivas doğumluyum. Korayol•»lannda caltşırken geçlrdiğim iş kazası sonucu felc oldum, Uzun sure maddi olanaksızlık yuzunden Sivas 3SI hastaneslnd» tuo <vı t,o"jjrr. ağer yatr .uk :edavıyse1 Simdı bu h?K ınızc'on da yoksun kald'k. So/ le kı, 9.10.976 tarihinde ucretlı refakotcılık başladı Guilük ucret 125 lira, buna ancak bır ay dayonablldık. Hastnnedar taburcu olduk. Halen kocaman kocaman yaralorımın pansumanını ilkel »artlarla annem yapmaktcdır Goruyorsunuz, 23 yaşındo malulen emekll o'an ban'm \» ışcilarin conı Turkıye'de ne kadar ucuz!. Bu muciur sosyal guvence?.. Bu yazıma koşenızde ye' verlrseniz blnlarce felcli hastanın dardine ozıcık yardımcı Sivoı'tan Bulcnt Sağlık boyle yazmif. Bir d« r«smlni yollamı>. Yasamın eşiginde bir genç adam Bir Içkazası senucu felc oimuş. Bir sure bakılmış, sonra taburcu ea'ılmıs Elın« aydan oya molul oylığı tutusturuluyor. Ne yaparsan yap, yazgına katlan, denillyor Bu bir >ek örnek Daha nlcelerı nlceierı var Alsak, gondersek bu gencı, otekılerı botınm ll«rı olonoklora sohıp hostonelerıne, uzman hekımlerın eline bıraksak, Tonllli'nin yattığı hastane gib! bakım yerlerinde tedavl ettirsek, belki da coğu soglığıno kovuşur. Ama kim yopocok bu işl?. Kim ilgilenectk?. Slgortalı olmak y»t«r mi?.. Y«tmiyor, Turk toplutnunda sigorto hastaneleri azdır, yetarsizdir, bunu biiiyomz. Öyleyse ıs kozolorındn sokot kolonlorı, felcü kalanlorı, kahpe kursunlara hedef otarak bir omur boyu sakat ve ftlcll bir insan olarak yatamlarım surdurecek insanları kim dufünecek?. İsi Tanrıya bırakıp bır yana eekılmek mı tek yapabilaceğımiz say?.. YASALAR NE OLACAK? Anarşıyl onleme gerekcesiyle yedl ayrı yosada Hukumetce yapılmak ıstenen degışıklıkıere tepkıler surerken CHP grubunda oluşturulan komisyon konuyu ıncelemeye başladı. Tasarılarda yeralan bir cok hukmun demokratık hak ve ozgurlukleri kısıtlayıcı nitelikler tasıdıgı yolundakı tepkllerın, Komısyon'da yankılandığı dıkkatı cektı. Bır oncekl haftaya gore Basbakan Ecevıt'in belli olculerde tavır degıstırmesı ve demokratık kuruluslardan gelen tepkflerfn dikkate alınacogını belırtmesi ılgınç bır gelısme olarak nıtelendl. HEYECANLI MİLLİYETÇİLER Bugun Esir Turkleri Kurtar ma Ordusu (ETKO) adım ta şıyon yoso dısı bır gizli or gutun varlığı kanıtlanmıştır ama bakınız bu konuda neler yazıiıyor: 6 aralık gunlu MİLLET'in «Başyazusında M. Zeki Sofuoğlu şoyle diyor: «Turkıye'de, hem devlet olma vasfına. hem de Turk olma ozellığme aykırı duşen ola/lar cersyan ede ede, artık tabıı karşılanır hale gelmış bu lunuyor. Tasavvur buyurulsun kı Maraşlı genc ve heyecanlı m lıyetcıler «Esır Turkleri Kur tarmanyı kendılerıne ulku edın mışler dıye suclanı/orlar, polıs peşlerını bırakmıyon TERCUMAN'dan Rauf Tamer, Bay Sofuoğlu gibi acıksozlu davronmıyor 2 aralık gunu şunları yozıyor«Esır Turkleri Kurtarma Or9 dusuna ne buyurulur Iyı fıkır 1 At şuraya ımzanı " 6 kışılık ordu, neyın nesıdır dıye hıc sorma O 6 kışı, bakarsm Rusya ya saldırıp mılyonlarca ırkdasımızı kurtarabılır. Felâket . Sonro, Kıbrıs ta tasladığımız ırkcılık, solda sıfır kalır. » Su gunlerde Cumhurıyet'e tekzip yazmaktan gazetesine yazacok zaman bulomayan MHP'li Yaşar Okuyan ise 7 eylul gunlu HERGUN de bu konuda şoyle dlyordu: « . Adı sanı malum solcu polıs derneğmın bazı mensuplarının dusune duşune kafalarını yora yora bulabildıklerı"Gızlı orgut" '') isımlerıdır Bunlardan ETKO, guya "Esır Turkleri Kurtarma Ordusu" ( ) kısoltılmış odlarıymış Guya bu gizlı orgutler, Turkıye'nın dışındakı ulkelere saldırılar plonlıyorlarmış (...) Turkıye'de muhur kazıtıp. 14 yaşındakı uc cocuğun eşıne ancak kovboy fılmlennde rastlanabılecek bırtakım eylemlere gırıştığını ıddıa edebılmek ınandıncı olmayacak, acık bır tertıbin netıcesı olarak değerlendırılecektır » AK1L HOCALARI Kımi sağcı gazeteler «Turkiye Esnaf ve Sanatkârlar Demeği Başkanlar Kurulu toplantısına sunulan tebliğler»i yayımlıyor «Tebliğ» cıler arosında İstanbul Edebiyat Fakultesl profesorle DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ... Yargıtay 9. Hukuk Daireslnin işci haklarını zedeleyıci nıtelıktekı yeni bır kararına gecen hafta da tanık olundu. Dokuzuncu Hukuk Oaıresının kararlorı sadeee yoso maddelerıne olumsuz yorumlar getırmekle kalmıyor. Zoman zaman yasaların acık hukumlerinın hoyli geıisınde kalan yorumlarına da rastlanıyor. Nitekim bunun son orneğı kıdem tazmınatı ıle İlgili. Yargıtay 9. Hukuk Oairesinln son yorumuna gore, «Grevde gecen sure kıdem tazmınatı hesab na sayılmayacok ve ıs yerınde sendıkal nedenle ışı degışlınlen ışcye, yasonm ongordugu tazmınat hakkı tonmmayacak» tı. NERELERE VARDIRILDi: 6 aralık gunlü MAN do Rauf Tomar yozıyor c. Vapurda, dolmuşta, otobuste yapılan şakalara da kulak vermek gerek " Askerlığını nerede yaptın" " Pıyade okulunda. Ya sen"7" " Ben istıklal Caddesmde yaptım I» Bankasında .." yı mı'' Caydırıcı guc olan ordu bu gıdışle butun havasını kaybeder. Caydırıcıhğını tuketır Sonundo da mılletle yuzgoz olur. O, kırk yılın başında gelecekse bır kere gelmelı ama tam gelmetı aumbur qumbur gelmelı. denşet sacacaksa denset, hoşmfit sacacaksa haşmet sacmalı, sevındsrecekse sevındırmelı. korkutacaksa da korkutmalı . Bu satırlann yazarı, sıkıyonetımı "esasında" tasvıp etmez Yolnız, sıkıyönetımden de urkmez . Ustelık ordunun uzerıne tıtrer, onun en ufok bır yara almamasına çalışır. Yazdıklorımı boy'e değerlendırınız. " Ordu nicn gelmıyor''" değıl. "Ordu nıcm oyuna gelıyor''" demeı< ıstedım » 6 arotık günlü YENİ AS YA'dan oğreniyoruz. Unlu sıkıyonetlmci Folk Turun Salihli'de bir konuşma yapmış. Demı* kl: «Faık Turun konuşmosına başlorken Elhamdulıllah Muslumanım dıyen butün mıllıyetcılerl komunızm karşısında bırleşmeye davet edıyorum. demıştır Paşa konuşmasma devamla "Hıc bır idare. ıdare edılene dayanmadıkco bakı kalamaz Cok partılı demokrotık düzenı yaşatmak zorundayız Türkıye'de komunızm tırmanışa gecmıstır Herkes bana soruyor. •Komunızm tehlıkesınden nasıl kurtulacağız''" Arkadaslar ordu Merıh'ten gelmerrıştır. Onlar do msandır Onlar da bu televızyonu seyredıyor. onlar da gazete okuyor, onlar da bu so! propagandava maruzdur Fakot kurtuluş coresıni ordudan beklemeyın Kurtuluş sızdedır. Umıdi kesmeyslım Demokrotık Dorlomentsr reıım şuurlu. ımanlı Muslumon vatandaşlonnın omuzlarır.da yukse'ecektır."> Ordu uzerine yazılanlaro Tekın Erer'in 7 arolık günlu SON HAVADİS'te yer alan 100 eski Türk büyüğü Ankoro da Ulkucu Teknık Eıemanlar Derneğmin duzenlemış olduğu 1 Sanayı ve Toplum Kongresı başladı. Bu kongre Turk aydınlarının ıcınde bulunduğu gerı kalmışlık, gerı bıroktırılmışlık cembennın kırılmasmda onemlı bır adım teşkıl edıyor Kongrenın elektnklerın kesık olması sebebıyle 1 saatlık gecıkmeyle başlaması uzun zomandır bırbırını goremeyen ulkucu kadro elemanlarının bol bol soıbetlerıne fırsat verdı Kırıkkale dekı bır toplontıda A... P...'un «zaman'mızın Dedekorkutu>> dıys taktım ettığı G... E... uzayarı sakallanyla Dedem Korkut'u gercekten temsıl edıyordu <. .) Bu arado T . Y... l...'u da yanınöakı docente epey cekıştırdığmı beİTtmelıyım (...) Kongred» delegelere toktim edılen mısafırlerın sıfatları soylenırken basına hep eskı kelımesl eklenıyordu. Mesela Ordu eskı Valısı... (Hergun, 4.12 1978) DIST A BRUKSELDE DE İIVIF... Gectiğimız haftayı Belcıka nın başkenti Brüksel'de geçıren Dışişierı Bakonı Gunduz Okçun, Mıllı Savunmo Bakanı Hasan Isık ıle beraberındekı heyetler, yıne korşılarında IMF'yı bulunca şaşırdılar mı, bılemiyoruz. Turkiye'nin ivedılıkle gereksındıgı parasal yardımın oncelıkll koşulu olorak IMF ıle anlcsmak olduğunu, NATO' lu ve AET'lı dostlar bır kez daha açıklıkla dile getlrdiler. Tabiı bu arada Turkiye'nin ıttifak ıçındeki yerinin onemlni, vazgeçilmezliğinı vurgulayarak, bıldirilere geçirerek gosterı yapmaktan da geri kolmadılar... Bir mektup da Burdur cazaavindan galiyor 31 eklm 1978 gecesi soot 24'tt boşto cazaavi muduru, yonında bascovus vt oiuz gardiyan koğullormdo uyumokto olan mahkumlardon yirmi b«»inl alıp goturmuşlar, saelarını, sakallarını ve bıyıklartnı sıfır numora traş «tmislar.. Sonra da hepsini folokodon gtc'rmiflar.. Sabahın ucune dek surmus bu Nedeni c«zaevinde bu lunan bır siloh.. Kim sokmuş, nasıl sokmuş, bilen yok. Cezaevindek! altı siyosal mohkum kaçmak üzereyken tucustu yokolanmıslar, bu genel eeza da bu yuzdan uygulonmış.. Burdur cezaevinden maktup yozan okur diyor ki: «Bu haber gercakferdan tamamen carpıtılmıstır. Bir fezleke tutulup 25 mahkumun 12'sl yargıc huzuruna cıkarılmışlardır. Mahkum arkadaslar yargıca iskenc» gdrduklerini, kanlı, mosmor ayoklannı ve vucutlarinı gostererek söylemisler, sevkedildıklerl Burdur Hükümet Tabibinca da raporlo kanıtlomışlardır.» Sonro bu mahkumlor caşltli cazaavlerine dağıtılmıslar. Her cezoevinda böyla oloylor görülur, kocmolor, oramalar, cezolondırmalor. Ama herşayin bir olcusu, bir sınırı olmamalı mı?.. Suclu suçsuz ayırmadan herkesl falokodan gecirmek, sakallormı, bıyıklarını kasmek na dtnll uygundur, Insoncodır, daha doğrusu yarar saglayıcıdır?.. Foloko, doyak, »u bu, an kötusö bıyıklorın kesllmatl... Mahkum okurum bokın bu konuda na diyon «Sae kesma va folako bir dertceye kadar kabul edilsa hlla, bıyık kasllma»/ kislyı pıikolojlk yönderı bunalıma surukler.. İnsonlardan, düzandan, toplumdan koparmaz mı, klşilar icine kln doldurmaz mı?.. A'dalet Bakanıno nasıl sesimlzl duyurabilirlz?.. Faloko va bıyık kesmek hongl yasodo vardır?. Bu cezoavi'nde yamek da çıkmıyor. Tüm mahkumlara çiy erzak verillyor. Biz c>Y arzakı ne yapacoğız?.. Ocoğımız, kap kacağımız yok ki pısirellm. Yavan ekmek yemek zorunda kalıyoruz Buranın banyosu da hlc yakılmıyor. Ocağı olan su ısıtıp yuznumoroda yıkanabılıyor Butun bu gercekler bir müfettis gonderilirse ispatlanabiiir. Cezaevl idaresi ı$i son dar«ce ağırdan alıyor Bizim burda soğuktan hastalanmamız. pisllktsn yıkanomamaktan uyuz olmamız, verilen ciy «r/akı yanebilir hala gatirmtmiz onlorı hlc ilgilendırmlyor. Bizler temerkuz kamplarında yoçoyan «slrl«rd«n farksıjız.» YUNANİSTANLA YUMUŞAMA MI? NATO ortaklarmın Ankara'ya donuk isteklerinden blrlni de Yunanıstan'ın ıttifoka geri donuşunu kolaylaştırmak oluşturuyor. Ancak Ecevit hukumeti, «Yunanıstan gerı donsun, karşı değılız, ama once Ege'dekı askerı komuta alanlorı sorurunu bır cozume bağlayalım» demekte. Sonuç olarak NATO Genel Sekreteri Luns, sorunun ikili goruşmeler yoluyla cozulmesının yerinde olacağını belırterek konuyu şimdilik dondurmuş gozuktu. NATO toplantıları sırasında Bruksel, Ankara ve Atina ucgenınde iyimser havaların estıgı dikkati cektı Atino1da Karamanlis, Turk Yunan ışbirlıgınin erdemlerinden soz ettı Ankara'da Ecevıt, ıkı ulke arasındakl ılişkilerin iyileştıginden soz ettı Bu yumuşama ortamındo Dışlşleri Bakanları Okcun ıle Rallıs Brüksel'de bir araya geldıler. Ocakto Ege kıta sahanlığı goruşmelerinfn Vıyana'da surmesı uzerinde onlaştılar. Bu arada ortam daha da olgunlaşacak ve sıra Ecevit'le Karamanlis arasında Ikincl bır zirveye gelecekti. Bu konuda iyimser ongoruler Bruksel kulislerinde cokça duyuldu... Seriatçının dış modeli: Grays Kelli Monako Prensımn esı, meşhur sınema crtıstı (Grays Kellıiyı memleketımızı zıyaretı vesılesıyle fotoğraflarındon gormuş olmanız lâzım... Basının ustunde tek tel sacı gorunmemeıesıne kafasını kuşatan zarıf bır turban, boynunda bır fuıâr, ayak bıleklerıne kadar ınen bır etek, h cbır vucut cızgısmı ıfşa etmeyıcı bır gıyım ve son derece vekarlı bır eda... (...) Dını bılmez ve hıkmetı gormez ham yobaz ve kaba softaların elınden kurtarıldığı sanılan Türk kadınını şımdı anadan doğma olmaktan da h«ter bıCimlere sjrukfeyenler, şerıat emırlerı ıcınd» ıman vo ohlak prensesı olmanın dış modelını Monako Prensesınde seyretsınler'. Necfp FAZIL (Sabah, 6.12.1978) İstanbul'un pek önemli bir derdi! Son zamanlarda Istanbul'a bır hal oldu Yurdumuzun bu en buyuk kentınde hongı eğlence yerıne adım atsanız ılk gozunuze carpan boş masalar oluyor. Eskıden ağzına kadar dolu olan lokaller, gazınolar şımdı yerını yolni2lığa terketmış Sabohlara kador yukselen şen kahkahalar artık pek duyulmuyor (...) Anlaşılan herkes yenı yılo huzur ve eğlence ıcınde gırmek ıc.n Istanbul'un dışında bır yerlere gıtmeye bakıyor N'te^ım boyle seyahat hazırlıkları yapanların k.mı Avrupa'yı kımı Anenka'yı secıyor Bazıları sıcak ulkelere gıdıp denıze gırmeyı duşunuyor bazılon ıse unlu kayok merkezlerınr de kış sporlarının tadırn cıkartmaya ka arlı (Son Havadis, 6.12.1978) TUTSAK ÜLKÜCÜLER! Ve ulkuculerın eslr Tuncleri kurtarmaktan şimdilik vozgeçip cezaevlerindekı «tutsak ulkudaşlarınıa kurtarmayo yoneldiklerini belgeieyen bır ilan. 6 aralık gunlu HERGUN'den «Ulkucu Genclık olarak cezaevınde tutsak olan ulkudaşlarımıza ve dâvâ uğrundo şehıd olan ulkudaşlanmızın aılelerıne yardım maksadı Ile bır kampanya acmış bulunuyoruz. Guc durumda olan ulkudaşlorımıza yardımcı olmak isteyenler (...) bağıçlarını yaptırabılırler Teşekkur edenz Tanrı Turk'u korusun ve yuceltsın Ulkucu Genclık ı AMERİKALILAR KAÇARKEN... «lyımserlık» sozcuğunun İran Şahı Rıza Pehlevl lcln bugunlerde bir anlamı olmasa gerek. Mat olmamak Için elindeki kozların giderek eksildiğinın ortık kendisl de bilıncine varıyor olmalı. VVoshington'dan da son gunlerde catlak seslerin cıktığına tanık olunmakta. Daha sonra sozculeri tarafından duzeltilmeye calışılmasına karşın ABD Başkanı Corter, son basm toplantılarından birind* durumdan umutsuzluğunu belirttı Nitekim Carter'm bu sozlarini, İran'ı buyuk kafileler holinde terketmey» başlayan Amerikolıların goçu doha da onlamlı kılıyordu. Cumo gununden itibaren Pan Am'ın tum seferleri Tahran'a yöneldi ve hafta sonu boyunca Amerikaltlar İstanbul'a tasındılar. Şoh mat olocok mı, sorusunn aylardır kartılık aravon gozlemciler, bu durumda daha derln anlamiar çıkarma çabosında ıdiler. •+* Şu Ikl mtktup ilgili bakanlgnn, bakanlıklonn dlkkat larin» sunulur. i* kazası, ya do zerba kurşunlorıyla sakat kalanlar, falc olonlar; acı vazgı sonucu eazoavlerınde cile dolduranlar, turlu haksızlıkiara uğroyanfar ilgi bakliyor, savgi bakllyor, insanca bır yaklaşım, bir davranıs bakllyor bizlerdan... HEDEF, DEV BİR OENİZ GÜCÜ! TURK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABILIRIZ. Cumhuriyel