Katalog

Akı 1ları Smavları kaybedenlerin oranı hergün artıyor trankfurt Feridun YÜCEDİNÇ Lzağı Kesmcvenler M ınıbus hemen hemer boştu En arkacıa tek başıma ben oturuyoroLir. onoe oe ÛITIM kış1 Bır ara el sallayanlar oidu KI şotor oroba/ı durordu Heps, 1617 yaşiannda 78 ışçı ıle daha coK yaşıi b.r dın adamına benzeyen sakalu Dirısını aıoı ve yoio aevcm ettı Sakallı anlatıyor, oour'erı dınlr,orlardı Anladıgım kaddrıyle, yoldo bıraz ocıkca g ı / n m ^ bır Kadın gormjşlerdı. Sakallı, fıtılı burdan aıi.ıs'ı «fckmek buldugumuza şukredelim, başımıza taş yağmadıgına şukredelım. Musluman kodınlarınm boyle ccık sacık gezdiğı bir ulkede anarşi de kol gezer, bet bereket de kalmaz.» gıbısınaen lâflar soyluyordu Sozterı ve gozıerıyle benı ae yaia/arak, dınleyıcılen arasma benım de katılmam saglavıak ıstıyorau. Ben gormemezlıkten, duymamazlıktan gelı/ordum. Fakat, addm yuksek sesle konusluğu ıçın, so/iedıklerını gene de ıziemeK zorunda kalıyordum. Şoyle devam ettı «Hey gıdi Ulu Hokan Abdulhamid Han, mekânın Cennet olsun. Mezordan başını kaldır da gor Efendım, onun zamanında boyle serbestlık kırmn haddine? Karı koca oynı arabaya bınemezdi. Kızlar daha 12 yaşında ıken çarşafa girerlerdı. Guveyı, karısının yuzunu ancak evlenme gecesı gorebılirdı. Bır kodın, bır genc kız, yanında yaşlıco birısı olmadan sokago cıkmazdı Ar pır vardı. Haya vardı Bunlar oldugu ıcın bet bereket de vardı. Ekmegın kılosunu degil şimdikı gibı yarım kilosunu degıl, tam bir okkasını, yani bm uçyuz grcrr.ını 10 paraya alıyorduk. Et poroylon mıydı?...» Federal Aln.anya da otorrobı1 ehlı stı sanıoı olmanın her g^con gı.n bıraz aaha guçleşıı gı F!en 3 jurg'dakı Federal TratıK Bjrosu nun yıllık raporundan anlaşılrr.aktadır Bu raporo goıe enlıyet sanıoı olmak ıcın sınava gıren uc kışıden bırı sınavı kaybetmektedır. 1977 y.lının ılk yarısı ıle 1978 V111nın ılk yarısmaa yapılan bır karsıtastırmaao sınavı ı.ayoedcnlerın oranının yuzde 32.5'den /uzde 33.2'ye cıktığı anlaşılTiaktadır 1 occv> 1878 ne hazıran ayınm sonu arasında Federal Alman/a'dak' enl.yet okullarında iom 1 2 rriıl/on Kez ehlı/et s.navı yapı'mışt'r. Bu sınavla'in yuzde 82'sı ılk Kez enl yet sahıbı olmak ıstıyei'er, yuzde 18'ı de ehlıyetını trafık kurallannı cığne/erek kaybedenler cın yapıl.Tîiştır Boylece ehlıyet Federal Almanya'da otomobil ehliyetine sahip olmanın >. giderek güçleştiği saptandı FLENSBURG'TAKİ FEDERAL TRAFİK BUROSU'NUN YILLIK RAPORUNDA. EHLIYET S1NAVINA GİREN HER ÜÇ KIŞİDEN BIRİNİN BAŞARISIZ OLDUĞU BILDIRİLIYOR. EHLIYET OKULLARINA KAYIT YAP TIRMADAN ONCE. ARAYA TATILİN GIRMESIYLE EĞİTÎMDEN UZUN SURE UZAK KALMAMAYA OZEN GOS TERILMESİ GEREKLI GORÜLUYOR. sınovlanntn sa,ısın'la oecsn vıla oranla >uzde 6.6'lık bır ortış kayacdılmıştır. S'iavlara gırenlerın yuzde 40 ım kouinlcr oluşturmaktadır Berlın'de sınava gırenlerın yuzda 42 sı B emen de yuzde 3S 7'sı Baden Wurttemborg'de yuzde 36 sı başarısızlık gos'ererek sınavı ka/betmış!erdtr Sınav kaybetTie oranının en duşuk oldugu cynietler ise yuzde 32'lık bır oranla Hessen ve R'ieınland Pfalz eyaleîlerıdır Nelere dikkat etmeli Normal o'arak 1000 OM'o rrv oion ve 3 4 ay suren ehlı.et okuluia kayıt yapmadan evvel asağıaakı noktalara d'^kat edılmesı gerekTiektedır • Oturduğunuz yerdekı bir cok ehlıyet okulunda kayıt ve ders ucretlerıni oğrenip karşılaştırın • Haftada en azından ikı di reksıyon dersı alabilecegınız bır ehlıyet okulunu secin Olanak varsa cumartesı gunleri de ders veren bir ehlıyet okulu çalısanlar icin tavsıye edilır. • Ehliyet okulunun yıllık tatılının gelecek haftalarda veya aylarda baslamosını dikkat edıl mesı derslerın arasına urun sure girmemesı acısından tavsiye edilir. • Yakın dostlarınızın arabaları ile ve onların yonında direksıyon calısma okullarında araba kullanmo bılginızi aritırmanız size yardımcı olacaktır. Sakallı bunları so,ierken yuzume daha dıkkatlı bakıyorciu. «Sen bunları benım gibi çok lyi bılırsin.» demek ıst.yordu. Ben yıne oroıi olınuyordum. SOZLERI DOGRU IDİ Sakallımn sozlerı buyun capta dogru ıdı. Abdulhamid donemı şoyle aursun, Cuıtıhunyetın ılk donemlerınde da durum aşağı yukarı oynıydı Ornegm, tramvoyların ıçı. tam ortadan, bır cuha perdeyle ıkıye ayrılmıştı. Yuzlerı pscelı, carşaflı kadıniarıa kızlor arKa tarcfa, babalarla erkek cocuk'ar da on tarafa oturunardı. Kızlar 1213 \aşına gelınce carşafo g renerdı gercekten Gırmezlerse, konj komşu, anasının bcbos.nın kulagını bukerlerdı. Şaırler, ılk carscf gıyen kızlar ıcın şıırier yazarlardı Orhon Seyfı «Gonulden Sesler» adlı şıır kıtabındakı «Ilk Çarşaf» şi'nne şoyle başlnordu «Dun koyıtsız bır kızdınız açık, saf... / Bugurt artık arkanızda bır carşai / Ah bilsenız, ne sevimlı, ne tuhaf / Bu lıol ıle duruşunuz ayakta.» Ucuzluk hakkında soyledıklerı de dogru ıdı. EKmek 10 paraya, bılmem ne beş paraya, falan fılân Ancak, cdam oyle konuşuyorau kı, gencler, o donemde ucretier sımdıkı gıbı oyda 3* bın lıra ımış de ekmek 10 para/a, et kırk paroya satılı^ormuş gtbı bır anlam cıkarıyordu sozlerden ADAM BANA KIZIYOR Sakallı. bu sozlerı uzerıne de iofa karışmadığım ıcın bana ıcerlıyorou «Evet gencler, «fendi hazretlerlnın soylediklerinin hepsı dogruour » dayı/ersem adamın ıtıbarı doha da artocaKtı çocuklarm gozunde fakat ben, onun tarafına bokmadai, dınlerremı surdüruyordum. Ve sakallı, konuşrrosını oana oa genışletıyordu tSize bir de oyku anlatayım. Abdulazız Han Avrupa'da gezıye cıktıgı zamcn Ucuncu Napolyon'a da mısafir olmustu Podışahla honımı bir sabah saraydo otururlarken odalarının kopısı vurulmuş ve Içeriye sırma elbıselı bır uşak, ehnde suslu bır kutu ıle, gırmiş. Kutuyu Sultan Hanıma uzatmıs, Imparator Uçuncu Napolyon'un selomlarıyla bıriiktc hedıyenin de kobulunu rlca etmiş. ve gitml?. Abdulozız kutuyu açtırmış. Içfrtden bır entorf çıkmış. Sultan Hanım giysıyi uzerinde denemis ve çok beğenmis. Fofcat, Padışah bir onda hiddetlenerek. Ver o entariyi bona, diye kukremiş, hediyeyi pacavra gıbl durerek soboya atmış ve Sultan Hanıma donerek şunları soylemiş: «Sız bir halifenın, bır musluman padişahının kansısınız. Bu kadar acık bir entariyi gıyer de âlem ıcine çıkarsanız Devletımiz batar > Sultan Hanım bu sozleri haklı bulorok kocasının ellne sarıln>ış, opmuş ve ozur dilemlş.» Sakallı, DU sozlerden sonra, bana daha dıkkatle bakaroK «Buna ne dersin? HacH gene sus bakalım ı oer gıbı bır tavır takındı Sozlerı benı o kodar smırlendırmıştı kı, bu sefer artık dayanamayıp ortaya atıldım ÖYKUNUN SONU lUstadım, oykunun sonunu anlatmadınız?» «Nasıl yanl, anlattım işte. Sultan Hanım da Podişohı haklı bulmuş, giysinin yokılmosını sorun yapmomış.» «Hayır, oykunun sonu o degil. Oykunun sonu su. Sonra ne olmuş? Osmonlı İmparatorluğu ne olmuş, Fransa ne olmuş?» Sakallı, «Yarti ne sonuca varmak istiyorsunuz?» demsk tster gıbı, soran gozlerle yuzume baktı O zaman ben de boşandım: «Beyefendi, o donemde kodinlar, kızlar çorşafta geziyormuş. kocalarından başkalonnın yuzlerini gormuyoriarmış, kocalarıyla oynı arabaya binemlyarlarmış, Sultan Hanım da o aciK sacık denen giysiyi giymemış Fakat, kadınlan, kızları şimdiki gibi gezen, o acık denen gıysllerden giyen Fransız kadınlarının ulkesi olan Fransa girtıkçe yukselmiş, Osmanlı İmparatorluğu ise batmıs Hem de Fronsa nın ve ocıklıkto ondan aşağı kalmaycn Ingiltere'nin korşısında botmış. Ataturk çıkıp do Cumhurlyeti kurmasa Idi şu anda butun Anodolu Yunan cizmeleri aitında inleyecektı. Ben size daha da fazlasını soyleyeyim. Abdulhatnid dönemind« namaz vakti camıye gitmeyenler dayakla comiye goturulür, Romazan'da oruc tutmayanlara karakollardo falaka atıhrdı. Biz butun bun!ara rağmen gene battık. Bet berekete gelince, Abdulhamit doneminde ekmek 10 para, et kırk para idî diye herkes bol bol et ekmek yiyemiyordu. Tıpkı şimdiki gibi yiyebilen yiyor, ylyemiyen yiyemiyordu. Fokirlik şimdikinden doha yaygındı.» YANİ NE DEMEK? Sakallı sozlerımden bır şey s&zınler gibi oldu, fakat ışıne gelmedığınden anlamamazlıktan geldıcYani, kadınlar acık gezsin, kimse namaz kılmosın, oruc tutmasın mı demek istiyorsunuz?* «Lutfen sozlerimi istediğiniz bicimde anlamlandırmayın. Benim demek istediğim şu: Kadınlorın ortunmesı ile, namazla, oruçla bir devletin batıp çıkmasının bır ılışkisi yok. Tanrı kadmın örtunmesine o kadar onem verseydi Hınstıyan âlemini bir anda yok ederdı. Batıda kodın erkekten daho açıktır Doğuda, ozellıkle Arap ulkelerınde. kadın kapolıdır. Fakat Batı refah içındedır, Doğu aclıktan, hastolıktan kınlmaktadır » Pekı Osmanlı donemine ne diyeceksiniz? Biz o zaman dine cok baglı olduğumuz için tö Viyana kapılarına kadar gittik. Dunyayı karşımızda titrettik » «Bu da bır takdirname beyefendiciğim. Bır kez, bugun, dunden daha az dindar olduğumuzu nereden bilıyorsunuz? Ben tam tersi kanıdayım Son otuz yılda Turkiye de yapılan comilerin sayısı 600 yıllık Osmanlı doneminde yapılanlardan fazla. O donemde camilerı ya podişahlar, ya vezırler veyo varlıklılar yaptırıyordu. Bugun ise, camilerı, emekci halkımız dısinden, tırnağından arttırdığı paraları bir araya getirerek yoptırıyor. Kur an satısları her gecen gun artıyor. Cuma gunlerinde, Ramazanlarda camiler adam almıyor. Osmanlı pcdisahları ise rakının, sarabın hasını içiyorlardı «Viyana kapılarına gidişimizin tek nedeni o donemde ordumuzun, devletimizin en çağdas, en ileri tekuik'ı ordu ve devlet oluşu idl. Sonro siz, bir mılletin yukselmesini ıMe de muslümanlıga bağlamaya kalkarsanız hırlstlycn devletlerimn yukselmesmi nasıl Izah edeceksinlz? (Arkası 6. Sayfado) Stuttgart Stuttgart polisinin yabancıiara karşı davranışı eleştirildi • DUZLNLENcN SEMINERDE KOMUŞAN DOC DR GRUNOVV, «KOKLU ONLEMLER ALMAZSAK TARIHE BIR KEZ DAHA SUÇ LU OLARAK GECECEĞIZ» DEDI. Bremen Mustaia BAŞ Bad Boll AKOdemısı nde uc gun su'en «Yaboncı Işçller ve Alman Burokras,s»> ' o n j lu semınerde, Sîüttgart polısı yabancılara karşı olumsuz ve anioyışsız tavırları neden yle sert bır dılle eleştırılmıştır. Polıs temsılcıierının ae katıldıgı semınerde, konuşma cılar, bu tutumun değış; nlmesını, yabancılara da Alman vatandaşlanna olduğu bıcımde nazık ve anla/ışlı davranıl nıasını ıstemışlerdır Scnınerde gunun ve gelocegm ceşıtlı sorunları ele alınmış, Doc Dr Dıeter Grunow. Alman burokrasısının za man zaman ınsanlık dışı sayılabılecen davranışları oldjgunu one surerek eleştırıda bulunmuştur. Dr Grunov/ konuşmasında, «Koklu önlemier almazsak tarıhe ikinci kez suçlu olarak geçecegiz» dem.ştır. Stuttgart Sosyal Işler Muduru de. hınstıyan ışcılerle hınstıyan olmayan yabancı ,şCilerın eşıt olanaklara sahıp olmadıklarını belırterek bu far kın gıderılmesını, eğ.tımde, sosydl yardımlarda eşıtlık sag lonmasını ıstemıştır. Semınerde alman en onemlı karar, Almanya'da calışan ancak Almanca bılmeyen yabancı ışçılerın dıl konusunda eğıtılmelerı ıcın onlemler oiın masını. proıeler hazırlanmasını oneren taslağın knbul edılmesı olmuştur Bu onerı cercevesınde, Turkıye ve AET dışındakı otekı ulkelerın res~ıı kurulusları ıle daha sıkı bı r ısbırlığıne gıd.lmesı de kararloştırılmıştır. BREMEN SPD BAŞKANI VE MALİYE SENATÖRÜ DR. SCHERF TÜRK İŞÇİ DERNEĞİ'Nİ ZİYARET ETTÎ £ DR. SCHERF. *SORUNLAR O KADAR ÇOK VE YOĞUN KI. BUNLARIN BİR ANDA ÇOZUME KAVUŞMASINA OLANAK YOK. ONCELIK SIRASINI SAPTAMALIYIZ» DEDI. Önal CANİKLİ SPD Bremen E/alet Başkanı ve Maiıye Senatoru Dr. Henning Scherf, BremeıV dekı Turk Işçılerı Dernegını zı\cıet ederek ışcılerle qoruşmuş. sorunlannı dnlemıştır Scherf, zıyaretı sırosında «Turk işcileri »orunlarına cö zum bulunmasını istiyorlarsa birlik olmalı, sorunlannı bu ıçlnde bir ses olarok gerskli yerlero duyurmalıdırlar. Biz hor zaman Turk işCilerinin s.ortınlarmın cozul mcsinden yana olduk, ınsan ca yaşam ve calısma koşulla rına kavusmalarını istedık, bu yoldoki savasımımız surecek tır Bu savaşımımızda en buyuk etken de ne ıstedigıni bılen, sorunların tek tek acele edilmeden ele aiınması ıcm bllıncli mucadele voren Turk ışcıleri olaccktır» demıştır Scherf ın Turk Işcılorı Der neğını zıyaretı sırasında gerek yenı secılmıs olan Dernek Yonetım Kurulu ve gerekse ışcıler tarafından soru yağmuruna tutulduğu gorulmuş ve ışcılerımız konut. ışyerlerınde kdrşılosılan gccluklsr, genclerın ve yetışkınlenn eğıtım ve ıs bulmada karşıloştıklan guclukler, cocuklarm egıtım sorunları ve resmı daırelerde karşılaşılan guclukler, konularında yardımcı olunmasını ıstemışler ve bu sorunların cozumu ıcın daha etken davranılarak, resmı daırelerdeıa memurların keyfı davranıslarına son verılmesını talep etmıslerdır. Dernek zıyaretı sırasında ya pıimakta olan nısan torenıne de katılan Scherf, nışanlı çıftı kutlamıs ve bır buket cıcek vererek dsrneğm bu tur ıslere de kullarvlmasını da memnunlukla karsıladığını bs lırtmış ve da^a sonra gazetemıze yaptıgı acıklamada şoyle demıştır «Biz SPD olarak ıscılerinızin sorunlarının cozulmesı icin her türlu yardıma hazırız. Bunun icin 650 üyesı ile SPD ıçınde faa'iyet gosteren SPD Turk Sosyal Demokratlcr Calısma Grubu ile yenı secilmış Demek yonetım kurulunun birlıkte çalısmalarını oneriyorum. Ilk hedef olarak saptayacağımız en kısa zamanda, Çalışma Senatoru ile lcışlerı Senatoru'nu yanıma alarak yeni bir toplantı yapmayı oneriyorum Yapacagımız bir acık oturumla, zaten belli olan sorunların nasıl cozulebılecegını saptayorak ortaya koyalım Ondan sonra da dıger konuları ele a>alım Onerilerı SPD Genel Merkezi'ne de bildıreceğim Federol Hukumetın haberdar olmasını da sağlayacağım Daha sonra da, Eyalet Sena tc Başkanı Hons Koschnık ile CİG bır toplantı yapılmasını ka rarlaştırabilırız .» Dr. Hennig Scherf, dernek yonetlm kurulu uyeleriyle. Doğuştan âmâ iki kardeşin gözleri açılıyor Dogjşton oma ıkı kardeş, Bremen ve cevrelerındekı Turk ışcılerının yardımlarıyla ışıga kavuşmayı beklemektedırler. Ikı yıl kadar önce, ceşttlı testler ve klınık muayenelerı lie yapılacak bır amelıyat sonünda gorme olanckları olduğu saptanon Snlıh ve Ahmet Kahraman kardeş'er, amelıyatı gercekleştırmek ıcın Almanya'ya gelm.şlerdır Kahraman kcdeşlerın amellyatlarının yapılabıi'Tiesı ve ışığa kavusabılmelerı ıcın Hamda Maksim gazmosu ve Recklınghausen'dekı Muf t ın Yen gazınoları. âmâ kardesl^r yararına geceier duzenlemıslerdır Kahraman kardeşler gectığımız gunlerde ametıyat edılmışler, amelıyat sonrası tedaviye alınmışlardır. Doğuştan âmâ kardsşlerın sorgılarının alınmasından sonra gozlennm gorebıleceğı bildırılmektedır. Kahraman kardeşler ıcm gerekli 23 bın markı tamamlamak uzere 473 Alen Commerzbank'ta acılan 5,339024 numaralı hesoba vatcndoslarımızın yardımları beklenmektedır. Bremeri TÜRK KADINLARI İÇİN, BİÇKİ • DİKİŞ VE ALMANCA KURSLARI DÜZENLENDİ Ali ELİŞ Bremen Halk Yuksek Okulu ıle Bremen ve Cevresı Turk Işçılerı Dernegı, bolgedekı Turk kadınlan ıcın ceşıtlı kurs 'ar duzenlemıslerdır Bıckı dıkış ve Almanca kjrslamın onumuzdekı gunlerde baslcyacağı bıldırılm.ştır Kurslar ucretsız olacak, ıstek oldugu takdırde, başka •xonu'ardo aa kurslar duzen ısnecekîır Kurslara katılcbı' mek ıcm derrek merkezne bası/urmak yeterl'd.r Kurslarda. calışan çalışm ı'oı Turk kadınlarının dıl konusundakı guçlukîerının g'derılmesı, boş 7C ^arlarının detodır. Salih Kahraman, Makslm'deki gecede..