Katalog

cnıı uyuııuıunımı nuroıye ooıumunae cynamakto olar Corıolonus'un konusunu Shokespeare Romo tarıhınden olmıştı Roma tarıhcısı Plutarkhos'un yazdığına gore, sonradan Corıolanus adını olan Caıus Marcıus, Isa'nın doğusundcn beşyuz yıl once yaşamış Romalı bır generaldır Mağrur, gozupek bır adammış Ustun .ozellıklerını annesı Volumnıa' dan aldığı soyleyen Ccıus Marcıus savaşta Volscı'lerın eskı başksntı Corıolı'yı ele gecırır, muzoffer bır konutan olarak Roma'ya dcner. orada alkıslorla karşılaıır, Senatoda bır kaç sozle yengısını ozetler Senaîo, ona, aldığı kentın cdını verır. bununla dc kalmaz, Corıolanus'u Konsuı yapmak ıster Şunu unutmamak gereV\r kı, bu bılgıler tarınsel olmaktan COK, soylence nıtelıgındedır Ama Shakespeare, tar.n oğretmek değıl, masal da olsa gecmış bır olaydan yararlaparak bıze bır sorunu acmok ısremektedır Nedır onun amacı? Az sonra goreceğız. Konuyu anlatmayı surdürelım O zamun Roma'da. eskı Isparta'dakı, Solon oncesı Atınadakı gıbı olıgarşı egemendı «Ohgoı» eskı Yunancada cbır kac kışı» demek, coylece Oiıgarkhıa (Fransızca Ohgarchie) ıktıdorın, bır kaç kışılık kuçuk bır grubun, bır aıleler gruounun ya da bır sosycl sınıfın eiınde bulunduğu sıyasal auzen anlamına gelır Fakat Corıolanus' un Konsui olabılmesı ıcın, esnafzenaatcı sınıfını oluşturan Pleblerın de oyu gerekmekteaır Eskı Roma'oa halk (Populus) Pleblerle onların karşıtı olan Patrıcrierın toplamı demektı Eîrusk kırallarının cekılmesınden sonra Plebler, Patrıcılerın egemenlığı altında kalmışıaıdı, fakat zamanla durumlannı auzelttıler. birtakım haklar elde ettıler lclermde yuksek gorevleıe atananlar, zengınieşenler de oldu Bır kışı ya da bır sorun ustune halkın kabul ya da red ıstencmı (ıradesını; belırtmesı ıcın yapılan oylamaya, ışte o zamandan berı «Plebısıt» denır Şimdı ozgurluk, eşıtlık reıımı denen demokrasılere de zengınler egemendır, ama oyuna basvurulan halk da zengınleşebılır, onemlı yerle'e otananlar olur onun ıçınden Bu benzerlıklerı mımleyıp bız yıne Corıolanus konusuna gelelım Nıyetım bu oyun ıcın bır eleştırı yazmak değıl, Shakespeare'ın cağınaa da, bızım cağda c'a guncel olan yanını, ozunu oraştırıyorum bu oyunun. Bakalım bulabılecek mıyız'' $ OLAYLAR VE GÖRÜSLER RÜ DEGİŞEN DEGİŞMEYEN Melih Cevdet ANDAY yıyordu Nası1 olsa devlete zengınler egemen de ğılleı mıydı 9 Enınde sonunda zengınlerın dedıgı olmuyor muydu 9 Halkı şımartmanın ne anlamı vardı'' Fakat bunca sert duşunen Corıolanus, şımdı halkın ayağına gıtmek, Konsui olabılmek ıcın ondan oy toplamak zorunda kalmıştı Bunu once kabul etmedı, fakat senatorlerın, ozellıkle Agrıppa'nın (Marcus Vıpsanıus değıl, Menennıus Agrıppa) dırenmesı uzenne c k t ı halkın korşısına, onlardan oy dılendı ıstemeye ıstemeye. Suna bır turlu akıl erdıremıyordu. aşagı tabakaya bır yonetıcının dalkavukluk etmesı neden zorunlu olsundu? Duşmana karşı zaferlerını o salt kendı cesaretı, soyluluğundan gelme ıstenc gucu ıle elde etmemış mıydı 9 Devlet demek, soylu, zengın kışılerın egemenlığı oemek değıl mıydı'' lyı eğıtım gormuş, kulturlu bır kışı, halktan bırı ıle bır tutulabılır mıydı hıc 9 Onun boyle duşunduğunü bıldıklerı ıcın Plebler ondan nefret edıyorlardı O değıl mıydı halkı oçlığın kucağına atan? Aralarında cıkan tartışmada Corıolanus. halkın temsılcılerını arkadaşlarına gosterıyor. «Bakın bakın, benımle nasıl konuşuvorlar 9 » dıyordu Onun sucu ayak takımı dedığı ınsanlar hakkındakı duşuncesını acıkca ortaya koyması, başka bır deyışle ıctenlığı ıdı Otekı senatorler, konsuller de boyle dusunuyor, ama bunu acıklamı/orlordı. onlar demagoıı dedığımız halka dalkavukluk tutumunu ber'msıyorlardı. Sonunda Corıolanus suruldu Roma'dan, Orto İtalyo'da bulunan Volscı'lere sıgındı Onların başına gecerek Romo'ya saldırdı Fakat annesinın, esının yalvarmalon uzenne Roma'yı almaktan vazgectı Bu yuzden Volscı' ler onu öldurduler. Fransa'da oturan sınema ve tıyatro sanatçımız Mehmet Ulusov <v' bır rastlantı olarak gecende bızım televızyonda konusmuş. sShakespeare, ele aldığı konulan guncellığı acısmdcn ışlıyordu. ama o konular bızım ıcın de gunceldır> demış Doğru mu bu soz 9 Bugun kım, nerede Corıolanus gıbı halkı kucuk gorduğunu soyluyor, soyleyebılıyor9 Herkes, her yerde halka dalkavukluk etmıyor m u 9 Halkı kurtarmaktan soz etmıyor m u 9 Pekı, ne demektır halkı kurtarmak 9 Kendımızı ondan ayrı gormek demek değıl mıdır b u 9 Kurtanlmak ıstenenler, yonetılenler anlamına gelmez m ı 9 Bır soru daha: Yonetilenler «haik» demek değil mıdır? Bugun ınsanlığın ıcınde yaşadığı donem, bır cok acıdan Corıolonus donemıne benzemektedır Demokrası halk dalkavukluğu değıl mıdır 9 Temelde bu duzenın olıgarşı olduğunıc soylersek cok mu yanılmış sayılırız 9 Bugunku devlet, sıyasa adamları halka ılışkın duşuncelerını Corıolanus gıbı acıkca soylemıyorlarsa, onun kadar cesur olmadıklarındandır bu. Bır de onları kendı aralarında konuşurken dınleyebılsek, halk ıcın neler soyledıklerını oğrenıp şaşkınlık ıcınde kalırdık. Şımdı daha onemlı blr yere geldık Bugun en halkcı davranış, halk anlamasa da. onun ıcın calısıldığıno ınanmakta aranabılır ancak Bır cok başarısızlıklar, yalnız bızde değıl her yerde, sorunların halka gereğı gıbı anlatılomadığı ıle acıklanmok isteniyor Ne demektır b u 9 Bız ınandığımızı yapacağız, sonra da bunu halka anlatacağız Başarısızlığımız lyı yapamadığımızdan değıl, bunu halkın kafasına sokamadığımızdandır. Yoksa halk ınandırılsaydı başarısızlığa uğramazdık Corıolonus'un bızden ayrıldığı yer, yaptığmı halka anlatma gereğını duymamasıdır Bugun yaşasa dıktator olurdu Sankı gızlı ocık dıktator lerımız az m ı 9 Corioianus'tan bu yona aldığımız yol. halkı gercekîen değıl. sozde saymak tutumuna getırmıştır bızı. Yoksa halkı gercekten sayan bırını gostermek kolay değıldır Bu sozlerım bır eleştın olarak değıl, var olanın betımlenmesı dıye gorulmelıdır Bızde halkın adam hesabına konulmadığı «mutlakıyeb donemını ele almazsak, «meşrutıyet» donemınde İttıhat ve Terakkı ıle Hürnyet ve Itılaf Partılerı arasındakı catışmaya halk sadece seyırc* kalmıştır Cunku o ıkı partının halka gereksemelerı yoktu Kurtuluş savasj bayrağını, ulusun, halkın kurtulma olanağını ondan ayrı olarak gorebılenler kaldırmışlardı. O zamandan berı «tepeden ınmecılık» ozlenılen bır tutumdur. Kurtuluş Savaşı onculerının bıreylıkce ovulmelerı bundandır ismet Paşa, Batı Cephesı komutonı ıken. bır gun yanına topladığı subayiarına »Bıze asıl duşman olan ulusumuzdur» demıştı. Fakat butun Cumhurıyet donemındekı soylevlerde halk hep ovulmuş başarıların gercek sahıbı dıye gosterılmıştır Ama aynı halk Serbest Cumhurıyet Fırkasını destekimeye kalkınca. bu partı o an kapatılmıstır Gercekte o partıyı destekleyen halkı da zengınler, dınsel gerıcılık sılâhını kullanarak kandırmışlardır, cunku kendı cıkarlarını kandırdıkları halka savundurmak ıstıyorlardı Demek halk kandırılabılıyordu Oyleyse yetışm.s. bılmış kışıler halkı ondan habersız olarak kurtarabılırlerdı. Neden olmasın 9 Tepeden ınmecılik gerı kalmıs ulkeler ıcm tek kurtuluş ycKu sayılsa yanlış mıdır 9 Kadro anlayısı. halkın yararına calışacak aydınlara ayrıcalık yetkılerı tanımak anlayışına dayanır Halkın yetısmesını beklemektense. bu ışı onun adına birtakım oncu kışılere gordurmek daha doğru olmaz mıydı 9 Bu anlayış Demokrası donemınde aydınasker ışbırlığı formulune donuşmuştur. Bugunku koşullar ıcınde genel seçım yontemı, egemen sinıfların hoikı kendı cıkarları yonunde kullanma cabalarının zorunlu bır asamasıdır Düşunduklerı oy toplamını bulamayan lıderlerın, solcu da olsolar, halkı «koyun surusu» saymaları gosterıyor kı. bır ılerleme varsa, devletsıyaset adamlarının halk anlayışında değıldır. sadece halktadır Cok mu kotümser buldunuz benı 9 Bana sorarsanız, ne lyımserım, ne kotumserım. Olanı gormeye calışıyorum Halka saygı. halka hızmet anlayışları ıle. un, şeref ordında koşma tutkusunu bırbınnden ayıramıyorum. Rahmetlı Sabahattın Eyuboğlu, «Halkcı değıl. halktan olmak» dıve yazmıstı. Yeni Dönem K Corıolanus tam bır olıgarşı yanlısıydı. halka, Pleblere yuz verılmesını, onların yonetıme ortak edılmesını anlayamıyordu Onların oroda bır oyuna başvurulmasmı gereksız bır oyun sa Giderayak Itiraf lar.. OKTAY AKBAL «Vardır, blzden de cıkıyor suc Işleyenler» diyor artık Bay Turkeş. Onlardan da suç İşleyenler çıkıyormuş! Neyse, sonunda herkesin blldigi, gorduğu, ezberledigı bir gerceği o da kabul etmek zorunda kaldı. «Bızden de cıkıyor suc İşleyenler». Şöyle dese daha doğru soylemış olacaktı: «Çogunlukla bızden cıkıyor suc işleyenler, ustelik kolluk guçlerinın eliııe geçmeyen suçlular, adalet onunde cezalandırılmayan suçlular daha cok bizden cıkıyor, hatta yalnız blzden cıkıyor»... Tam da Iktldardan duşurulduğu blr sırada boyle bir açıklama yapması ılglnçtır. MHP lideri, «Yankı» dergisınoe cıkan konuşmasında onemli açıklamalar yapmış! «Davadan doneni vurun» buyruğu var ya, Bay Turkeş'in kitobında \*er olan bu «ozdeyış» meğerse sayın liderin subayken sık sık kullandıgı bir sozmuş. Yanındaki subayiaro, buyrugundaki erlere soylermiş! «Davadan doneni vurun» denir mi oskere"* Olsa olsa duşmandan, savaştan kacanı vurun denir, ama davo ne demek? Hangi dava? Neyin davası? Kimin? «Gençler bu sozumu cok sevdiler, yaygınlaştırdılar» dıyor soyın lider. Kıtabınıza yazorsanız, ücyram tebrıklerıne bastırırsanız, dilinizden duşurmezseniz, yandaşmız gençler de yineler dururlar. Yalnız yinelemekle kalsalar lyi, yaşamda da uygulamaya başlariar. Dava dedikleri «dokuz ışık» mıdır, rteyse, ondan vazgeçenı, cevirir vururlar, doverler. Olmadı mı bunlar? Oldu, o kadar cok oldu ki! Genc, aldanmış girmış aralarına, sonra Dakmış kl cagdışı bir tutum bu, «dava» yanlış bir dava, vazgecmiş, gıtmıs başka bır gençlik orgutune yazılmıs, ya da bu işlerden elıni çekmiş. Davadan dondu mu dondu, hesabını gorutsun! Geçen gun Akıncılar bildirı bile yayınladılar, kendı yandaşlarından birinl vuranların kimler olduğunu kamuoyuna acıkladılar. Demek pek o kadar boş bir buyruk değıl «davadan doneni vurun» sozu! Uygulanan, yerine getırilen bir buyruk... MHP'lilerden de suçlular çıkıyormuş, oma bunlar partinin emriyle olmuyormuş! Yok, bir de yazılı buyruk vereceklerdi! Elbet genel başkan ya da yardımcıları çağırıp «git falanca genci dov, oldur, vur» diyecek değiller. Bu işin başka adamları var, dolayısıyle yapılır bu tur işler. Nasıl yapıldıysa, nasıl olduruldüyse bunca genc, nasıl hesap vermeden kurtulduysa bunca katil, kimlere, hangi guçlere dayanarak kollarını sallaya sallaya gecip gittilerse kolluk guclerlnin yanından... O, kadar yazıldı, soylendi, kanıtlar verildl yakalanan, cezalandırılan olmadı. MHP Genel Baskanı, ya da bu partinin yetkililerl, emir vermemişler, ama bu partinin uyeleri, yandaşları arasından suc işleyenler cıkmış... Neyse, bu da bir aşamo, bu bile bir ilerleme... Genclerin silâh taşıması Turklerin silâha karşı sevgisinden ileri gelıyormuş! Bu sozu soyleyen beş aydır Ye Me Ce iktidarının Başbakan Yardımcısı olan bir kişil Yani yasanın, Anayasa'nın. insan hoklarının, yurttaş ozgurluklerinin savunucusu olması gereken bir klmse... Herkes gibi, o da bilir ki, izinsiz silâh taşımak cezalandırılacak bir suctur. Hele o silâhı kullanarak adam vurmak!.. Bay Turkeş, Turklerin silâha olan sevgisini ileri surerek silâh taşıyan kişiierin bagışlanması gerektiğını mı soylemek ıster! Bağıslananlar, izlenmeyenler, suçlarına goz yumulanlar da bunu bildikleri için o çirkın sucıorı işiediler rahatlıkla... Silâh taşımayı Turklere yakısan bır ustunluk sayan gençlerımiz, insanlarımız o silâhı kullanmayı da sevecekler elbst! Silah bu, sigara tabakası, dolmakalem, cakmak aıbı bırsey değil ki! Bir kez tabanca taşımaya alışmışson, o tabanca patlayacaktır yeri geiince.. İzinsiz silâh taşımak suctur, demiyor, silâh taşıyan yandaşlarını, acıkca suc işleyen, işlediklerini kendisi de söylüyor ya! yandaşlarını, «Türkler silâhı sever» diye korumak istiyor... Bir devlet adamının «suc» Işlemeyi bu denli savunmaya, korumaya kalkışması az gorulmuştür. Bu tur konuşmalor suc işlemeye kışkırtmak değilse nedir peki? Bunca genc olduruldu, yaralandı, sakat kaldı Ise, bunda, boyle kışkırtıcı, koruyucu. savunucu sozlerin etkisi yok mudur? 1975'ten 76 haziranına kadar bir bucuk yıl, ağustos 1977den ocak, 1978'e kadar beş ay bu ulko, bu ulus korku, dehşet ve acılar Içinde, umutsuzluk dalgalarında cırpındı durdu. Her seclmde bilincli yurttaşların oyları bir araya geliyor, ulusun tek umudu haîtne gelen bir üderin, bir partinin ustünde toplanıyordu. Meclls'te en buyük, en güclü slyasol örgüt oluyordu o partl, ama aşırı sağcılar her türlü olanağa başvurup iktidarı bırakmıyorlordı. Bir takım sorumsuz politlka adarrriarı bu karmakarışık, karanlık havada, ılşlerlni» yürütüyorlardı. Katlllerln sokaklarda apacık clnayetler işlediğl, yasa guclerlnin yeterslz kaldığı bir kanlı dönenHsn cıkmak uzereyiz. Yazımın başıno aldığım «itiraf»lar bu donemin gercek yuzünu, anlamını. blr takım islerin kaynaklandığı yeri göstermektedir. VEFAT Merhum Kolagası Ahn^et Efendı Merhume Zehra Hanım'ın oglu, Ham.de Akbu'ut'un esı, Cığc'em Aynacı ve Erden Akbulut'un babası. Merhum Tumgeneral Cerral Akbului'un kardesı, Merhum Faık Akbulut, Turkân Kızılcan. Nurtıan Guldolı, Alton Tarcan ve Ateş Akbulut'un amcası, Ibrahım Aynacı ve Handan Akbulut'un kayınbabası ve Gamze Aynacı'nın dedesı. Emeklı Ogretmen, Gazetecı ve Yazar KUMUCUSU. YILMAZ OONEV oskoca devletin başkenti komur sıkıntısındon kıvronıyor karakışta Akaryakıt yokluğundan haslahaneler ısıtılamıyor koca Kentlerde... Uikenin petrol stokları bır hafta y e f ' veya yetmez . Elektrık kısıntısını gunde uç saate rmak yolunda karar olınmış. . Sokaklarda makinel! iuteklerle taranıyor insanlar.. Dısalım satımlar durmus . Fabrıkalar tıknefes Ekonomik gıdiş ıflasın esiğınde . Ve ulkeyi bu keşmekeşe surukleyen Başbakan bır gensoruyla dusurulmus Meclls'te . Ama bu kisi her akşam televizyona çıkıp «feryatt ediyor: Cunıhurbaşkanı kokunde hıle bulunan bır hukumetı onaylamamalıdır, gunah olur Bir Ise yarayacak mı bu saldırılar' Hukumet işi coktan kotarılmıştır. Suleyman Bey cığlığı basacak, sagcı basın kıycmetı koparacak, yeni Hukumet Meclis'ten guvenoyunu alıp isbaşına gececek. Gorunen koy budur. Bu arcda sagcı basın bağımsızların bakanlık holtukları ustune ceşitlemeler yapacak, kulis dedikodulanyla sayfa sayfa dolacak Bu işlerın raconu boyle kurulmuş. * Demirel: « Bu hukumetın tcbanı yok CHP nın aldığı oy yüzde 42'dır» diyor. l.âfı guzaf bunlar . 1957 seclmlerinde DP oyların yuzde 47'sinl almış ve tek başına l.ktıdora geçmis hukumetini kurmustur. 1969 seçimlerinde yıne tek başına ıktidar olan AP'nin oy oranı yuzde 46'dır. Batı demokrasilerinde çoğu ulke azınlık hukumetleriyle yonetilmektedir. Bugün Turkiye'de olanbitenleri kavramak için Demlrel'ln ve yandaşlarmın şapkalannı onlerine koyup düşunmelerl gerekir. Sanırım Içlerlnde en akıllıları Turkeş cıktı. Büyuk Başbuğ, Suleyman Bey gibl bağırıp çağırmıyor, duşunceye dalmıştır; olacakları gozluyor. Ne var kl olacakları gozlemek icin geçmişte olanları incelemek gerekir. Anılardadır; 1973 seçimlerinden AP yenlk çıkmıştı; Ve Suleyman Bey partisine muhalefet gorevi verildiğini soyiemışti. Sonra ne olduysa oldu; hangi el tezgâhlqdıysa tezgâhladı, MC yani Mllllyetci Cephe strate|isi ortaya atıldı. Neydl bu Cephe? Sola ve komunlzme karşı partiler bir Ideolojik potada kaynaştırılacaklardı. Dort partl (APMSPCGPMHP) daha muhalefetteyken birleştller. Aralarındaki ilişkl bir koalisyon ortaklığı değlldi; sağda cepheleşme sozkonusuydu. Eylem başarıya doğru yoneldı Ve hukumetini kurdu. Ama ic celişkilerinde ve dış engellerinde bocaladı durdu. 1977 seçimlerinde buyuk darbe yedl. CGP. zayıflamış olarak koptu MC'den . Bu kopusu AP'den kopanlar izledi. MC, Meclls'te sayısal cogunlugunu yitirdi. Cephenin başkomutanı Suleyman Bey'ln bası sıkıştıkça nutuk atardı Ulkeyi sola ve komunızme teslım etmıyelım, bunun vebalını kımse yuklenemez. • aykk kültür ve sanat dergisi SERTELBasın tannımiıın en Onemıl u> < • E'jtİL G A L ' P SAIMDALC ünlu oa;>ttrlvj7jrtmır tifr <ıv D'zımıe Difıikt« • KEMAL BİL8A5AR Camonun yajan <.ant m eaeoıyat üstüne aOrustetıni aoKtıyor • O I O 6 U S D»nıst»v Karanyia ü'Kemızae 9Osleni"iey« 0<ıs lanan otoous fMminm »testınsı ISET İSC'LEBİ DERNEGI BASKANI M EKİNCİ Smena ç'nçKCtıenyıe AnKara'ya yurüyen M Et<ır>cı ue yaönan ro oortaj »C'GERHUN Kurt jaırı Clğ«rn u n u" sanatı ve sllrlerl »PIKRET O T v A M Tanmmjs gaıetecımuın cektlğl foto0 ra'lar > L U S L J N M a o Zeayng urt *"Çln küitüf oevrimının t)as komu tan. oscıaı asvnmcı yazar ıusunun 1927oe Hvangpu AsKen AKaaerr>>sınoe yaotı^t konusniayı sunuyoruz ı u U O A N l v £ D I R E N İ S I N I N P İ L M İ u^'aniye ai'enısi fıı "na«n toîoŞrafıar ve flımi ceKen arKaaajıa yaonan oir konui <^ia •TONOUC'•»•••katu' i i f l l t ı m ı ı ı » u ı u tı'ç«>ı ı onguc a•f9^ TH*ae • MELİKE OEMİRA6 Yenıaen eKrana cıkan M Demırag »ıe yao"an Dır Konusrna.. • ALI VUCE Sm ' Sey Bcy Rüknettin Akbulut vefat etmiştir. Cenazesı 6 1 1978 cuma gunu Ibugun) Maltepe Camn'nde kılınacak oğle namozından sonra Maltepe Yenı Mezarlık'ta toprağa verılecektır. A İ LESI Şlmdi olanbitenlerin anlamı, MC'nın sonunu vurgulamaktadır. Bu gercek Demirel'in de altını clzmektedir. Cephe olayı bitmiştlr. Feyzioğlu ve Sukan gıbi «antikomunist» politikacılar ve AP'den kopan 11'lerin katkılarıyla ortaya cıkan yeni formul, ulkede yeni bir donemin başladıgını belirlemektedır. Bu donemin koşulları da degişık olacak; sağcı basın da bu gerçeği pek yakında anlıyacaktır. Simdilik ilk şaşkınlığın tepkileriyle colakalem yazmaktadırior, ama; duygusal tepkiler ve yuzeysel hucumlar bir ise yarayacak gibi gorunmuyor. Evet MC bitmistir Eski hamamda eskl taslarla yıkanmak isteyenlerin kurnolarına soğuk su katmak istemezdik; amo boyle oldu. (Cumhurıyet 187) • ^»fcs • " > it^. TÜRK SPASTiK ÇOCUKLAR DERNEGiNDEN Ç •••••»•••••»•••»•••»••••< • • TEŞEKKÜR Derneğımız yararına ISTANBUL HILTON Otelı'nde 24/12/1977 gunu yapılan YILBAŞ! COCUK BALOSU'na katılan ılkokul oğrencılerıne, 25/12 1977 gunu yapılan Yılbaşı Genclık Balosu na katılan Orta ve Lıse oğrencııerıne 28/12/1977 gunu YILBAŞI HEDIYE PAZARIMIZ'a defılesıyle ıstırak eden FAIZE SEVİM Moda Evı'ne, organıze eden Sayın BAŞAK GURSOY Hanımefendı ve manken arkadaşlarına, Bu gunumuze bızzat gelen ve her zaman yardtmlon, teberruları ıle bızlerı guclendıren Sayın Dostlarımıza, İstanbul Hılton Otelı Zıyafet Daıresi Mudüru Sayın UMİT KEÇECİ Beyefendı'ye ve Personelıne, Teşekkurumuze aracı olan Gazetenıze. DERNEĞİMIZ ADINA SONSUZ TEŞEKKURLERİMİZİ SUNARIZ. SEVGİ VE YARDIM KOLU (Cumhurıyet. 181) » O Û L U V I A H k A Y E L E R M « ' sayı"resımiı nikaveler"^ Vıi rrıa2 Guney yaraı Hasiet resımıeaı • V I L M A Z GUNEY OEN M Ç K T U P VAR V u m « Günev'ln Tomuc'arı n«r sayı aergııniîae tMiyeyazten ••••••••••• Yılmaz Guney'in yeni yıl mesajt.. o'seı Dasm 5 2 say'a 15 ı ı r a « A b o n e Bedeıl v n ı ı k 1 8 0 Mra ( 1 2 Aflre» C u m n u r ı y e t Caadesl N o 1 1 1 / 8 E ı m a a a g I t f a n B u i Teıe<on 4 0 1 5 1 2 OCAK 1978 SAYISl ÇIKTI Abone ve Haberleşme: P.K. 387 Kızılay Ankara ?••••••••»•••••••••••+••••»»»•••••••••••••• CIKIYOR! • Asa 229 184> Cumhurıyet 175 SAHÎBÎNDEN 1972 MODEL TAUNUS GXL ÇOK TEMiZ. 300.000 TEL: 64 45 54 Cumhurıyet 177 An kar a Elektrik, Havagazı ve Otobüs îşletme Müessesesi Genel Müdürlüğünden (E.G.OJ 1 Kuruluşumuzca, 1500 Kg. Kulce kurşun 500 Kg. Bucuk kalay önerge alma suretıyle satın alınacaktır. 2 llgılıler hazırlayacakları önergelerıni 19 250, TL. gecıci guvence ıle bırlıkte 17/1/1978 gunu saat 17.30'a dek Kuruluşumuz Yazı Işlerı Mudurlüğune vereceklerdır. 3 Bu ışle ılgılı şartloşmalar Kuruluşumuz Tıcaret Mudurluğunden ucretsız alınabılır 4 Guvence verılmeyen onergeler değerlendırılmeyecektır 5 Kuruluşumuz isterse kısmî sıpanş' yopabılir. 6 Her turlü gecıkmeler ile telgrafla yapılacak onergeler kabul edılmez. 7 Kuruluşumuz 2490 sayılı yasaya bağlı değıldir. Mâkina Mühendislerine ••••••••••••••< • • C I KT I ••••••••••••• • • • ÇAĞRI 8.1.1978 pazar 10 00'da ist. Bel. Kokteyl salonunda MMO. ist. Şb. 11 Genel Kurulunda ILERİCI BIRLİKTELIĞİ korumak üzere gorev başına. İLERİCİ DEMOKRAT MAKİNA MUHENDİSLERİ • • • • • • • • • • Niçin Diyalektik Füsun ALTIOK FEISEFE, SANAT, YAZIN KONUURINDA BILIMSEL GORUŞLER, NESNEl DEGERIEND1RMEIER... EDERİ. 25 LIRA İSTEME AOfiESİ: ÇAĞDA5 YAYINIAR1 TURKOCAGI CAD. 3 9 4 1 CAGALOĞIU İSTANBUL Cumhurıyet 178 •»•••••••••••»•••»»•••»•••••••»•••»••••••»• (Basın 31010) 172 1959 İSTANBUL TIP FAKÜLTESi MEZUNLARINA | • SATILIK 56 bin kilometrede Renault, çok temiz 73 model sahibinden iş saatlerinde Tel: 44 49 59'dan Bn. Sezen, l ^ 2 • DUYURU Mezuniyetimızın 20. yılı olan 1979'da bir arada olmak eskı gunlerı anımsamak ve yaşamak ıstıyorsonız mart 1978 tarıhıne kadar onerılerınızı ve kac kışı olarak katılmok ıstedığınızı lutfen yazınız. Doç. Dr. Colpan MİRZATAŞ Cerrahpaşa Goz Kliniği İSTANBUL •••••••••••••»•••»»•» • 4 »•••••••••••••»•» ıCumhurıyet 182) »•••••••»•••••••••••••••••••••••••••••••• (Cumhurıyet. 109) Sayıştay Başkanlığından Başkonlığımızda acık bulunan uyelikler ıcın, 832 sayılı Sayıştay Kanununun 6 maddesı hukmu uyarınca Genel Kurulun 3.11.1976 gun ve 3856/1 sayılı kararı ıle secılmış bulunan uye adaylarından, Malıye Bakanlığı kontenıanına dahıl bir üye adaylığmın boşalması nedenı ıle Sayıştay Kanununun 4. maddesınde belırtıien nıtelıklerı taşıyan ısteklıler aras'ndan, cynı Kanunun 6 maddesı hukmu uyarınca Malıye Bakanlığı kontenıanı ıcm bır uye adayı secılecektır. Isteklilerın en gec 20 ocak 1978 cuma gunu saat 17.30'a kadar aşağıdaki belgelere eklıyeceklerı bır dılekce ıle Sayıştay Başkanlığına başvurmaları gerekmektsdır. Postadaki gecıkmeier dıkkate alınmaz. 1 Kendı el yazısı ıle yazılmıs hal tercümesi, 2 Daıresınce tasdıklı adiı ve ınzıbatı muameiat ve mulâkat kısmmı kapsayan sıcıl ozetı. 3 Bu yıl çektırılmıs (6x9) eb adında 2 odet fotoğraf DUYURULUR Toprak Mâhsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünden İhrac edılmek uzere 10 000 ton kabuklu kırmızı mercımek suresız ılan yoluyla satışa cıkarılmıştır. Bu satışa aıt ılân ve ekı hususı şartlarımız bundan onceki son ıhaledekının aynı olup ıstendığı tokdırde Genel Mudurlüğumuz (Satış Mudurluğunden) İstanbul, izmır, Iskenderun, Samsun, Konya. Afyon, Dıyarbakır, Erzurum bolge, İstanbul Hububat ve Mersm Şube Mudurlüklerınden bedelsız olarak alınobılır T.C. İSTANBUL iKTiSADi VE TiCARî İL5MLER AKADEMiSi MUHASEBE ENSTiTÜSÜ BAŞKANLIĞINDAN BiLDiRiLMiŞTiR 1920 aralık 1977 gunlerı, Lısans Ustu Muhasebe Uzmanlığı Programı ıcın değerlendırme goruşmesıne katılan oğrencılerın, sonucları oğrenmek üzere asağıdakı adrese başvurmaları rıca olunur'. ADRES • Dolapdere Cad. Kucukbayır Sokak No 123, Harbıye İSTANBUl, TEL 47 57 00 (Basın 10094/165) (Basın. 10047) 171 (Basın. 10110 164)