25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sahlbi : Cumhuriyet Matbaacüık »• GaeetadUk T.A.S CUMHTRtYET tSTANBLTL «dına NADtR NAIJl l Genel Yayın Müdürü OKTAY KURTBÖKF. TELGRAF ve MEKTUP aaresl: Poat Sorumlu Yazı îşleri Müdüril: BÜLENT DtkMfcNEK » Kutusu îstanbul No: 246 • Basan ve Yajsn: CUMHirRtTKT Matbaacüık »e TELEFUN: n 87 08 GaıeteclUk T.A.Ş. Cagaloğlu, TUrkoca|ı Cad. No: 39 41 (Beş Kat) CUMHURiYET BASTN AHLAK TASASTTJA ÜYMAYI TAAHHÜT EDEB • BÜROLAR: Ankara Atatdrk Bulvan Yener Apt. Yenisehır Te'.: 17 58 66 25 57 01 « IZMtR Halıt Ziya Bulvan No. e5. Kftt 3 Tel.: 13 12 30 12 47 09 • AUANA AtatUrk Caddesl UJurlu PasaJ Tel.: 14330 ABONH ve Aylar 13 6 3 ı Yurtdm: U70 585 »2,50 97.50 Yurtiçi : 720 3«0 180 80 : Ülke Bruplarma ve ajır ığm» göre iıçak farkı oknyucu tarafından ayrıca ödenir... Bajük 3 3 4. 5, « Öllim, Nişan. Yajın Kayıp (kalinıesi) (Maknı) vo 9. sayfa (santlmi) 7.. sayfa (santim) Mevitd, Tesekkiir (5 santiml) Nikah, Evlenme, Dogum havatı (keliraesl) 3, 750 U n 2*) ı«0 4'Kt 400 *, T A K V1 M 30 AĞUSTOS 1SI77 îrnsak Gürjeş öftle 13.14 4.33 622 licindi Aks;ım Ynlsl 16.57 19.4K 21.22 Ramazan (15) ANTBIRLİK (Baştarafı 1. Sayfada) da çatışmalara yolacmaktadır. Türkiye'nin en büyük kooperatlf birliklerinden olan ve kısa adı Antblrlik olan Antalya Tarım Satış Kooperatıflerı Birliği Genel Müdüru Bulent özesin'in görevden alınıp, yerine MHP yanlısı VB Ankara Ülkü Ocakları DerneÖinin güclü elemanlarından olduğu bildirilen Abdurrahman Sağkaya'nın atanmasından sonra Antbirlike bağlı kuruluşlarda huzursuzluk son haddine ulaşmıştır. Yenl Genel Müdür Abdurrahman Sağkaya göreve başladığı şu günlerde AP yanlısı işçileri görevlerlnden almış ve bu davranışı ceşitlı tepkllere yol açmıştır. Aksu iplik Fobrlkasında AP yanlısı olarak bilinen Teksif Sen dlkası ile MİSK'e bağlı IşcMer arasında yer yer catışmalar çıkmış ve dün akşam üzeri bir grup MHP'li işcinın bindifl1 servıs olobusü fabrikadan çıktıktan sonra saldırıya ugramıştır Saldırı sonunda Çetın işlek ve Yaşar Yılmaz odındaki işçiler bıçakla, Mustafa Erdemir ve Adem Gul ise ceşitli yerlerinden agır yaralanmışlordır. Bu olaydan önceki ilk olay ise, iplık fabrikasında emniyet gö : revlisi olarak çalışan AP Antalya il Genclik Kolları eski Başkanı Hüseyln Saprriaz'ın bir başka göreve alanmasıyla gelışmiş ve bir bölüm işci direnişe başlamışlardır. Bu arada tabrıka girışinde çıkan catışmada MHP'li olduğu bildirilen Mehmet Koç bıçakla oğ'r yaralanmış, yanında bulunan Bekir önce, Günflör Arıkaıı adlı işçiler de ağır yaralanarak SSK Hastanesınde tedavi altına alınmışlardır. Mehmet Koc adındakı işcinin durumunun tehlikeli olduğu bildlrilmiştir. Olaylar ü/erine fabrıkaya giden yeni Genel Mudur Abdurrah man Sağkaya'nın makam otosu kadın işciler tarafından çevrilmiş ve Genel Mudürün tutumu protes to edilmiştir. Antbırlık Genel Mudurlüöunde oluşturulmasına başlanan kadrolaşma glrişımi, koalisyon ortağı AP ve MHP arasında önemli bir catışmaya yol oçmıştır. Her iki taraf da, olayların önümüzdekl günlerde daha da gelişeceğini iddia etmişlerdir. TSiP: «MAHALLi SEÇiMLERDE DEMOKRASi YANLILAR! ORTAK PLATFORM OLUŞTURMALI» Türkiye Sosyalıst işci Partisi* nın Istanbul'da düzenlenen Teşkilât loplantısında konuşan Ge nel Başkan Ahmet Kacmaz, «TSİP'in mahalli secimlere güclü .bir şekllde katılacağını» soyle rniştir. ' Kacmaz, mahalli seçimlerde demokrasi yanlılarının ortak bir platform oluşturmalarından yana olduklannı belirterek, şöyle konuşmuştur: tBız, ortak bir secim plâtforrrnı oluşturulması için olanca cobamızı harcayacağız. Ancak geçmiş tecrubemız CHP'nın böylesi bir glrişlme olumlu tavır almasının zayıf bir ihtimal oldugunu gösteriyor. Bu durumda CHP'nin solunda olan demokrasi güçlerinin ortak platformu için cuba göstereceğız. Ve bu konııda olumlu adımlar atılacagına inanıyoruz. Üslelık bu. hem CHP'nın, hem de CHP'nin solunda ka lanların arıtmetik anlomda toplumsal guçlerinın netçe ortaya cıkması acısından mevcut belırsizliğe ışık tutabilir.» / Demirel ile Erbakan'm (Baştarafı 1. Sayfada) naklarını son derece kısıtlı hale getirmiştir. Başkentteki ekonomik cevreler «Bu durumda tek yolun İMF'ın istediği tedbirler paketinin (zanı paketinln) bir an önce gerçekleştirilmesinden sonra, İMF'den sağlanacak 600 milyon ile bir milyar dolar arasında değışebılecek borc olanağının yaratılması» oldugunu belirtmişlerdir. İMF'nln «tedbirler püketi» icinde ayrıca bir de oranı henüz belirlenmeyen devalüasyon bulunmaktadır. YÖNTEM KONUSUNDA ANLAŞMAZLIK Yetkilıler eylul başında bir IMF Heyetı'nin Ankara'ya gelerek Incelemelerde bulunacağını bildirmişlerdir. Elde edilen bilgilere göre, heyet başkentle «on çalışmalar» yapacak. gerekli verilerl topladıktan sonra Tükiye'ye ve yapılacak zamlara lllş kın bir rapor hazırlayacaktır. Daha sonra 2022 eylül tarihlerinde VVashington'da yapılacak yıllık olağan IMF Güvernorler toplantısına Türkiye adına katılacak Maliye Bakanı ile bir goruşme ortanıı lıazırlanar.aktır. ilgıliler «İMF'ın asıl ekonomik konsultasyon amacıyla ekim buşında Türklye'ye geleceğini» acıklamışlardır. Hazırlanacak raporun ışığında, ekim başında Ankara'ya gelecek heyet «tedbirlerin kapsamı ve doğrultusıı» yönünde görüş bildirecek ve de valüasyon «asıl o zuman söz konusu» edilecektir. Maliye Bokanlığı yetkilileri IMF'ın önerdiği devalüasyonun yüzde 20 dolayında bulunduğunu da sözle rine eklernişlerdir. IMF'in önerileri ve özellikle de valüasyon önerisi cephe hükumeti icinde Demirel ile Erbakan'ı anlaşmazlığa düşürmüştür Hem Dernirel'in hem Erbakan'm bir devalüasyondan yana olduklannı karşılıklı olarak birbirlerine açıkladıkları öne sürülürken. yön tem konusunda anlaşmazlığa duştukleri belirtllmekledir. Deml rel bir seferde devalüasyonıın gercekleştirilmesinl isterken. Er baknn buna karşı cıkmakta ve kücük küçük oranlarda gercekleştirilmesini istemektedir. Erbakan'm görüşüne Moliye Bokanı Cihat Bilgehan'ın da kafıldığı ileri sürülmektedir. Yapılan görüşmelerden sonra Demirelın. «Devalüasyonun en cok iki seferde yapılmasına, ancak daha fazla kücük oranlara bölünmemesine. aksi halde eko noml icin bir yarar soğJamayacağı» görüşüne ..oeldiğı JM .İJU düşüncelerf iİaVÜjfltiuâB Tflftfifll cağı da elde edilen bilgiler arasındodır. IŞCILERE REKLÂM FİLMİ ikınci Cephe hükümeti var gü cuyle Avrupa piyasalarından ve IMF'ten borç olanaklarını araştınrkerı, ote yandan da Almanya'da calışan işcilerin tasarrullarını Türkiye'ye aktarmak amacıyla reklâm filml hazırlatmıştır. Almanya'daki Tütk filmi gösteren çeşitli sinemalarda ve Alman televizyonunda gösterilmek üzere hazırlanan reklâm filmi, «Dövizlerin TC. Merkez Bankası'na yatırılmasını» önere rek, bundan sağlanacak «yararları» dile gelırmektedir. Filmin onunıuzdeki günlerde Almanya'da gosterilmeye başlanacağı belirtılmektedir ZAMLAR GÖRÜŞULDU Öte yandan Bakanlar Kurulu'nun dün Başbakan Süleyman Dennrel'in başkanlığında yapılan ve 3,5 saat suren toplantısında, zamlar ve istikrar tedbirleri görü şülnıuştür. Demirel vo dığer bakanlar, toplantıdan cıkarken ga7etecilerın sorularını cevaplamak tan kaçııımışlar ve bir açıklama yapılacağını söylemekle yetinmış lerdır, Yapılacak açıklamada ise genel ekonomik durum ve hükümet programında vaad edilen hususlurın yerine getirllmesl İçin alınan tedbirlerin gözden geçirlldığı belırtilmiştir. Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, Merkez Bankası Başkanı Cafer Tayyar Sadıklar, Buşbokanlığa gelmiş ve yarım sa at kadar burada kalınıştır. Sadık lar, Başbakanlıktan ayrılırken ga zetecılerin devalüasyon soylentilerı konusundaki sorularına, «Kusura bakmayın, bugünlerde bu konularrta konuşmaya mezun değılim» kürşılığını vermıştir. Maliye Bakonı Cihot Bilgehurı ise, Merkez Bankası Başkanının Bakanlar Kurulu toplantısına katılmadıgını bir soru üzerine söylemiştir. Tnnç'a göre (Baştarafı 1. Sayfada) nln dondurulması yolunda çalışmalar yapıldığını acıklamasını eleştirmiş, «Iklncl Cephe Hükü metlnfn Işçl ücrellerinin dondur ma niyetinl acıklamasıyla birlikte bu hukümetln ne denll Işçl düşmanı olduğu ve sermaye çev relerinin yanında yer aldığı bir keredaha ortaya çıkmıştır» de mlştir, Tunç, ücretlerl dondurmaya hukümetln gücünün yetmeyeceğini de söylemiştir. MADENİŞ öte yandan. Madenlş Sendlkası Yönetlm Kurulunun ikl gün süren loplantısı sonunda dün ya pılan yazılı açıklamada, tehdlt baskı ve yalanlar surdukce grev lerin de tam bir kararlılık, disiplln ve dayanışma içlnde süreceÖl belırtilmiştir. MESS yöneticllerlnin gecen üc nylık grev süresi Içinde kışkırtıcı, bölücü tavır ve açıklamalar yaptıkları öne sürülen bildiride özetle şu görüşlere yer verilmekledlr: «MESS uyesl bircok işveren böylesi bir maceraya sürüklenmeme eğiliminde olduklannı gös termlşlerdır. Hatta bazı işverenler anlaşmaya hazır olduklannı. ancok MESS yönetlcilerinin buna engel olduğunu bildirmişlerdir. MESS yönetimi gönderdiğl mektuplarda işverenlerin işçilere karşı grevleri kırıcı önlemler almalarını istemektedir. Son olarak MESS'ın aldığı lokavt kararı grevlerimizi kırmaya yönelıktlr. Bu arada, birçok işverenin bu maceracı karara karşı çıktığı da gelen haberler arasındadır. • • " Ecevit (Baştarafı 1. Sayfada) Yıllardır izlenen sakıncalı politıkalar nedeniyle ulusal birlijimize yönelen tehlikelerin arttıgı, ustelık uluslararası sorunlorımızın giderek ağırlaştıâı bir donemden geçiyoru*. Böyle bir doyremde. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin, siyaset alanındaki dalgalanmalardan. tıkanıklıklardan ve kaygı vericl gelişmelerden etkilenmeksizin, blrliflini, bütünlüğünü ve gucunu koruyabilmesl, ulusumuz ve dev letimlz Için hayati önem taşımaktadır. Başta hükümet olmok üzere herkes ve her kuruluş buna özen göstermek zorundadır. Ulusumuzu 30 Ağustos zaferin« ulaştıran Kurtuluş Savoşının başlıca güc kaynaklarından blrl ve Türkiye Cumhuriyetl devletinin temeli, Türkiye Büyük^ ,Millet .Mepl!s,idir. Anayasamızâ'' flöre de Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinln manevl varlığının ayrılnıaz bir unsurudur. Yine anayasamıza göre, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, Silâhlı Kuvvetlerle ilgill hayati önem taşıyan yetkıleri vardır. Oysa seçimlerln üzerinden üç aya yakın bir süre gectiği halde, Millet Meclisl hâlâ başkanını seçememiştir. Ve Millet Meclisı de Türkiye Büyük Millet Meclisl de işlerlik kazanamamıştır. YASA CİĞNENİYOR Önemli bir anayasal kuruluş olan Mvlli Guvenlık Kurulu'nun yasaya göre en az ayda bir kez toplanması gerekirken, altı aydır, yasa çiğnenerek. Millî Güvenlik Kurulu da toplanamamaktadır. Oysa altı aydır Türkiye'de ve dunyado yer alan gelişmeler, Milli Güvenlik Kurulu'nun gündemınde. ulıısol güvenliğimiz ocısından cok ivedi ve önemli sorunların bulunmasını gerektirecek niteliktedir. Kuvvet Komutanlıklannın fyk gün bile boş bırakılmamaşı da yasa geregı ıken ve ulusal güvenliğimiz acısından zorunlu Iken. Kara Kuvvetleri Komutanlığı aylarca boş bırakılmıştır. Uzun süre bu komutanlıga vekâlet bile edilmerniştir. Bunun gibi, Silâhlı Kuvvetlerle ilgili başka bazı önemli atamalarda, artık herkesce bilinen son derece üzucu ve acı nedenlerle. aksamaktadır. Bütün bunlar. Türk Silâhlı Kuvvetlerinin araç ve gereç gereksinmelerinin karşılanmas' daki büyük aksamalardan daha kaygı verıcidir. Türk Silâhlı Kuvvetleri. maddi olanaklar bakımındon eksikliklerini, kurtuluş savoşında da görüldüğü gıbi. her zaman. manevi gücüyle aşabilmiştir. Şimdikî olumsuz gelişmelerse, Türk Silâhlı Kuvvetlerinin manevl gü cünü de etkileyebileceği kuşkusıınu yaratacak ıınsurlar icermektedir. Fakat ona rağınen, biz, Türk Silöhlı Kuvvetlerinin birliğini, bütünlüğünü ve manevi gücünü sürdürerek, ulusumuzun sarsılm'az güvenini koruyncağına inanıyoruz. Bu inancla, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyle. Türk Silâhlı Kuvvetlerine birlik ve butunluk içinde sürekli başarıları yüce Türk ulusuna ve Kıbrıslı Türk kardeşlerimlze de barış ve özgürlük icinde mutluluklar dilerinı.» FEYZİOÖLU'NUN MESAJI CGP Genel Başkonı Turhan Feyzioâlu, 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyle dün yayınla dığı mesaıda, askeri tayinlerde liyakat, kıdem gibl objektif ölçülere sadık kalınmasının zorunlu oldugunu söylemiştir. DENKTAŞ, CUELLAR İLE GÖRÜŞTÜ LEFKOŞE (izzet Rıza Yalın blldlrlyor) KTFD Başkanı Rauf Denktaş, Birleşnıiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Maraş'la İlgili olarak olağanüstü bir toplantr/a cağrılmasının «Gayri ciddı bir tulum» oldugunu söylemiştır. Denktaş, dun saat 17'de BM Genel Sekreteri'niıı Kıbrıs'taki ozel temsilcisi Perez Cuellar'ı kabul ederek kendisiyle bir saat süren bir göruşme yapmış ve gorüşmeden sonra gazetecilerin «Maraşnla ilgili sorularına karşılık, o/etle şoyle konuşmuştur: «Maraş, KTFD'nın kontrolü ve idaresi altında br mahaldir. Guneyde Turklere ait gayri menkul ler Rum toplumu tarafından nasıl kullanılıyorsa, Maraş da Türk toplumun tasarrufuna tabldir. Kıbrıs'ta bulunan Turk Barış Kuv vetlerl'nin Constantia Oteli'ni iş ^'jjâl e'tflkleri ve Maraş'ın kolonize edlldği iddlaları gülünçtur ve ger cekten yoksıındur Durumun öyle oldugunu bu bölgeyi ziyaret etmiş olan diplomatlor ve yabancı basın mensupları da teyid etmek tedirler.» ; KTFD Boşkanı Denktaş. «Tek çıkar yolun iki toplumun göruşe rek Kıbrıs'a barış icinde yaşama koşullarını ortaya koymaları» oldugunu öa sözlerine eklemiştir. Nusaybin'de (Baştarafı 1. Sayfaaa) lirsiz kişılerce atılan patlayıcı maddeyle bınanın bütün camları kırılmış. eşyalar harap olmuş tur. Malatya'da, geçen yıl öldürülen Nail Korkmaz'la ilgili duruşma sonrasında ilericiler ile ulkücüler arasında çatışma çıkmıştır Taş ye sopalarla birbirlerine giren fi<ı grup daha sonra polisin gelmesiyle dağılmıştır. Kavga sırasında, Ülku Ocakları eskı Şııbe Başkanı Şerif Yıldız atılan taşlarla yaralanmıştır. Bu olay üzerine komandolar ve polis, ilerici gençleri kovalamışlardır. TÖB DER binası yakınına kadar sürdürülen kovalama sırasında polis Mustafa Çoban tarafından tabanca İle ateş açılmış ve Abuzer Koyun adlı bir genç yaralanmıştır. Olaylar sırasında TÖB DER blnasının ve alt kattaki dükkânların kırılması tepki uyandırmış, TÖB DER biidirısinde «Polis komando işbirliği» olduğu öne sürülerek durum kınanmıştır. Samsun'da istiklâl Caddesindeki bir apartmanın ikinçi katında bulunan TİP il ve ilçe Baş kanhkları binasının kapısı önceki gece kırılmış, bina içindeki eşyalar salona konularak yakılmıştır. itfalye ekiplerl, yangını büyümeden söndürmüşlerdir. Gazıantepde önceki gün saat 17.30'da bir grup «Halkın Kurtuluşu» gazetesini satarken polisin müdaholesiyle karşılaş;nış, bu nndenle taratlar arusında çatışma çıkmıştır. .Olay sırasında fitilinl ateşledıği bir dinamıtl polisin üzerine atmaya çalıştıgı one surulen Mahmut Aktoş adlı bir işçi yakalanmış. 13 klşl gözaltına alınmıştır. istanbul'da Aksaray Cemalpa şa Caddesinde Ralf Kasopoğlu na ait bir apartmana konan pat layıcı madde infılâk elmiş, olayda can kaybı olmamışlır. Zeytinburnu'nda 69 ve 71 sokaklann kesiştiği yerde duvarlara, «Halkın Yolu» sloganını yazmak isteyen gruba ateş acılmış, kimliği belirsiz kişiler Mürsel Demir'i yaralamışlardır. SiŞü'^e de Esnaf Kahvesi olarak adlandırılan yerde sol dergi satmak isteyen bir grup zorla dışarı cıkarılmıştır. Bunun üzerine kahveye ateş acan bu grup, ocakcı Fahri Aksoy'un kolundan yaralanmasına neden olmuştur. Yalan dolu mektuplar ve baskıcı tavırlarla. lokavt ve kiralık adanılarla Turkıye Madeniş Sen dıkasını dize {jetirecekierinı sananlar hem aldanmakta. hem de başkalarını aldatınaktadırlar. Tür kiye'de ve bir çok kapitalist ülkedn çok denenmıs olan bu gre/ kırıcı bölücü ve baskıcı yöntemler işçı sınıtınm, ilericl güçlerin büyuyen dayanışması ve savuşkanlığı karşısında bir kez daha başarısızlığa uğromaya mahkumdur.» İBRAHİMOĞLU Öle yandan Türkiye Işveren Sendlkaları Konfederasyonu Ge nol Sekreteri Rafet İbrahimoglu, hukumetin yaptığı ve yapma yı kararlaştırdığı yeni zamların «yapılması zorunlu sosyal bir ayarlama» olduğunu soylemıştır. Ibrahımoğlu. ekonomik şartların sağlıklı gelişmediğini savunmuş, «Bu şartların sağlıga kavuşturulması ve istikrarlı bicimde devamırıın sağlanması içjn bazı tedbirlerln alınmasım zorunlu goruyorum ve bunun yararlı olacağı kanısındayım» demıştir. Jbrahimoğlu, ANKA muhabirinin sorularına verdiği cevaplarda, zamların hükümet tarafından subvansiye edılen bazı temel maddelerde yapıldığını savunmuş. «bu sübvansiyonun bir tahammül gücü ve sıııırı vardır. Bu nedenle yapılan zamları zam olarak görmemek. perekir. bunlnr sndece sübvansıyelerin venıden ayarlannıasıdır» mektedir. E^lül başında Ankara'ya gelecek IMF heyeti ile bu konuda ek bir görüşme yapıla Bağdat'tan dönen Enerji Bakanı, Irak'a 20 milyon dolarlık satış yapıldığını söyledi ANKARA, (Cumhurlyet Bürosu) Bağdat'a yaptığı resmi ziyaretl nl tamamlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Kâmran inan. İki ülke arasında ekonomik ilişkilerin daha da gehştirilebileceği ni, bu arada Irak'a 20 milyon dolarlık mal satıldığını, satılan molların icinde 100 bin ton buğday bulunduğunu söylemiştır. inan, Irak'ın Türkiye'dekl turizm yatırımlarıyla ilgilendığini, kalkınmasını gercekleştirmek İçin Turkıye'nin cimento sanayiindeki tecrübesinden yararlanmak istedığmı savunmuş, tabıi goz boru hattının Kerkük • Batrnan arasında bağlafıması konusu üzerinde durulduğunu, bu ara da Irak petrol 1aoru hattının bltim noktasında 15 20 milyon lonluk rafineri ve petro kimya tesisı yapılmasının ele alındığını söylemiştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, Irak'a bir ton çay, 5 bin ton mercimek, 5 bin ton fasulye, prensip itibariyle 100 bin ton buğday satıldığını, Irak yetkililerinin ayrıca Turkiye'den muntazam olarak 450 bin ton buğday almak istedıklerinı de sözlerine eklemiştir. CHP Ankara MİIIetvekili Öcal, karakolda saldırıya uğradığını söyledi ANKARA (ANKA) CHP Ankara Mılletvekilı Selahattın öcal Sileler Polis Karakolunda saldırıya uğradığını ve Komlser Yakup Koyun tarafından. elinden yaralandığını söylemiştlr. Selahattin Öcal, vatandaşların polis karakollarını «işkence yuvası» olarak gördüğünü, bu yüz den şıkayetlerini bile götüreme diğini belirtmiş, kendisine yapılan saldırı sırasında parlamentoya da hakaret edildiğlnl Ilerl sürmüştür. Önal konuyla ilgili olarak dün düzenlediğı baaın toplaniısında. önceki gun saat 19 sıralarında aldığı. bir telefon üzerine Siteler Karakolu'na gittiğini ve olayın bundan sonra geliştiğini söylemiştir. Toplum polisinin aynı gece yaptığı bir operasyon soruıcu evlerinde sol yayınlar bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan lar orasında karı koca Bektaş ailesinin bulunduğunu, Menekse Bektaş'ın ilkokul öğretimi bile gormediğini ve serbest bırakılması icin ilgılilere başvurduğunu anlatan CHP MİIIetvekili, Kara kol Komserınin kendisine bir gazeteyi gösterip (Beyefendi sı'z ne söylüyoısunuz. Bu yayınları bulunduranlar ne mÜ9İümandır ne de Türktür. Ne bırakılmasın dan bahsediyorsunuz) dedlğinı ve hakarette bulunduğunu bildirmiştir. Selahattin öc.a\, daho sonra Karakol Komserı Yakup Koyun'un elini tutarak burktuğıınıı da belirtmiş, bu arada komserin olay sırasıncla (Bana tabanoa çekiyor) dıye bağırdığını, halbuki üzerinde tobanca bulun madığını ve on gün önce taban casını Kırıkkale'ye tatnire gönderdiğini söylemiştır. CHP Ankara MİIIetvekili. Emniyet Amirinln gelmesiyle alınan ifade, sırasında Yakup Koyun'un ^Sanki gercek milletvekill imış gibi) tabirini kullandığını ve bunun tutanakta yer aldığını belirtrniş, «Şikayetcl olacaktım. Ancak slvil ler bu karakolda ifacle vermeye ceklerını söyledıler. Hemen ora da şıkayetçi olamadım, sonraya bıraktım» demiştir. diği ve bu istifanın da kabul edıldiği belirtilmiştir. Orgeneral Şukrü Olcay doha sonra 2. Ordu Komutanlığının bulunduğu Konya'da llgililere veda etmiş ve onuruna düzenlenen bir törenden sonra llden ayrılmıştır. Bu arada isjanbul Selimiye Kışlasındaki 1. Ordu Karargâhında görevi başında bulunan Orgeneral Adnan Ersöz. kendisine Kara Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin sorular yonelten Ctıınhurryet muhabirine «Törele rirniz, yasalarımız bu konuda bir acıklomada bulunmamıza imkân vermez, Kara Kuvvetleri Komutanlığı sorunu üc gün İcin de belli olacak. Bu nedenle bek lıyelim hayırlısı olsurn demiştir. iki Ordu Komutanının istıfalarının, Orgeneral Adnan Ersöz'e şans tanımak amacıyla olduğu belirtilmektedlr. ikl Ordu Komutanının Istifalarının kabul edlldiği teyit edilmesine karşın, Genelkurmay Başkanlıığı'nca dün bu konuda hicblr açıklama yapılmamıştır. TURKEŞ'İN SÖZLERİ Başbakan Yardımcısı Alpaslan Turkeş ise, dün Ankara'da basın mensuplorı onuruna verdiği iftar yemeğmden sonra, gazetecllerle sohbet ederken, 3. Ordu Koînutonı Orgeneral Ali Fethi Esener' ın istifosına ilişkin bir soruya karşılık şunları söylemiştir: ' «Gonul, sayın Cumhurbaşkanı İle hükümet arasında bu konudu bir görüş ayrılığı olmamasını isterdi. Demokratik idarelerde, slvil idarenin son sözü söylemesine büyuk ö?en gösterilir. Bu, sos yalist ulkelerde de böyledir, demokratik ülkelerde de böyle Bizde de Anayasa, devletin sovunmasında son sözü hükumete, Başbakana vermiştir. Ancak, İlk dela böyle bir durumla karşı kar şıya kalınmıştır. Esener Poşa'nın ıstıfasından ve ötekl iki komutanın da yasa gereğı 30 Ağustos' ta emeklı olmasından sonra, en ' kıdemli komutan olarak Kenan Evren Paşa herhalde Kara Kuvvetleri Komutanlığına getirilecok tir Böylece, konu otomotlkmon çozumlenmektedir.» Bılindiği gibi, eski Kara KuvvotıoVi Komujanı Orgeneral Namık Kemol Ersun, 1 haziran tarihinde olağan süresinden önce emekliye sevkedilmişti. Bu tarihten sonra, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, önce Genelkurmay Başkanı Sancar; Bülent Ecevit hükümeti sırasında da Orgeneral Ersöz tarafından vekâleten yürütülmüş ve Yüksek Askeri Şura toplantısını izleyen günlerde, 'VbrrtılfOnfık mokamı tekrar boşalmıştı. ikinci Cephe Hükümetinin kurulmasından sonra Boşbakan Süleyman Demirel, Kara Kuvvetleri Komutanlığına, 3. Ordu Komutanı Orgeneral Esener'l atamak istemiş, ancak bu konudakl kararname, Silâhlı Kuvvetler kural ve geleneklerine uymadığı gerekçesiyle, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmamıştı. Başbakan Demlrel'ln Orgeneral Esener'de ısrarı. Cumhurbaş kanı Korutürk'ün de, bu göreve kural ve geleneklere göre, Orgeneral Ersöz'ün getirilmesi yolundakl görüşünden vazgeçmemesl, sorunu bir anlamda kilit lemtşti. SORU ÖNERGESİ öte yandan Yozgat CHP mil letvekill Mevlut Güngör Erdinç, Kara Kuvvetleri Komutanlığına yapılacak atama konusunu; yazılı bir soru önergesiyle Meclis'e getirmiştir. Erdinc. orıergesinde 1877 Osmanlı • Rus savaşı sırasında Ikincl Abdülhamid'in kendi emelleri İçin orduya el attığını, Demlrel'ln tutumunun da buna benzediğinl ileri sürmüş. «Orduda rütbe ve kıdem esosı varken bu obiektif ölçüyü bir tarafa itip. bu ölcü dışın da otama yönteminl secmiş olmasının orduda huzursuzluk ya ratması slzl rahatsız etmiyor mu?» dlye sormuştur. 2. ve 3. O r d n (Baştarafı 1. Sayfada) PARLAMENTER (Baştarafı 1. Sayfada) Kara Kuvvetleri Komutanlığı makamı çeşitli sebepler yuzunden boşalmışsa yenisi atanıncaya kadar formalitenin tamaın lanabilmesi için ordu komutanları icerisinde en kıdemlisi otomatik olorak makamda vekölet Ifa eder ve asıl atanıncaya kadar hlzmetler vekil tarafından yürütülür. Makama gelecek olan kişinin sağlıklı ve meslekte yetkıli olması daıma dıkknte alınır. Son gıınlerde, Silâhlı Kuvvetler icerisinde bu prosedüre uyulamadığı. bu işte politikanın etkisi olduğu işitiliyor. Bu tarz hem uygun değil, hem de ordu icerisinde gelenek halıne golmiş olan tutumu zedeler bir haldir.» MUHSİN BATUR: «Başbakan Sayın Demırel'ın Silâhlı Kuvvetler komuta kademesinın teşkılindeki düşünce ve uygulama metodu artık kamuoyunca anlaşılmıştır. Sayın Demirel, kendi clüşüncelerl paralelinde bir komuta kademesi oluşturmak istemektedir. Kendlsi bir politıkacı ve bir Başbakan olarak burıu isteyebilir. Asıl üzerinde durulacak nokta Silâhlı Kuvvetler Komutanı ve Genelkurmay Başkanı olan Sayın Zatın bu siyasi isteklere uyarak Silâhlı Kuvvetler Personel Kanunu'nun kendisine tnnıdığı hak ve yetkiyl hür iradesı ile kullanamaması ve Silâhlı Kuvvetler'in yerlesmiş gelerieklerine ters' duşmesidir.» KEMAL KAYACAN: «Kara Kuvvetleri Komutanlığının haziran ayından berı boş bırakılması nedenlerini ve bunun sakıncalarını kısaca şoyle ozetliyebiliriz: Bu olay, Başbakan Sayın Demırel'ın Ataturk'un on mühim direktıflerinden birl olan kışlaya, okula ve camiye polıtika sokmamak ilkesine aykırı olarak okula ve camiye soktuğu politikayı, Silâhlı Kuvvetlere de sokma gayretlerinin son örneğidir. Kuvvet Komutanı, yasalara göre, Genelkurmay Başkanınca tek lif olunur, Milli Savunma Bakan lığı ınhasını yapar, Başbakan tas vip eder ve Cumhurbaşkanının onayına sunulur. 'Genelkurmay Başkanlığı bu seçimi, Silâhlı Kuv vetlerde esas olan kıdem müessesine dikkat ederek yopar. Halbuki, bu konuda Genelkurmay Başkanının normal olarak takdir ve tekllf hakkını kullanmasını engelleyici hic değılse etkl altında tutucu bir çaba gösterilmiş ve bu durum, haddizatında hic bir polıtık eğilımde bulunmadığı sabit olan Orgeneralliğe kadar yük selmiş nenerallerın siyasi terclhler icinde gösterılmesi sonucunu doğurmuştur. Ayrıca, bu etkl ile yasa ve geleneklerimize göre secilmesi gereken en kıdemli Orge neralin Kara Kuvvetleri Komutan lığına getirilmemesi Silâhlı Kuvvetlerde moralman huzursuzluk yaratmış ve hic değilse siyaset bu konu hakkındaki tartışmalar nedeniyle Silâhlı Kuvvetlerimize fjirmesi gibi istenmiyen bir durum yaratmıştır. (Baştarafı 1. Sayfada) nünde. Edirnekapı Şelıitliğınde ve Vatan Caddesinde yapılacak törenlerle kutlonacaktır. Haıbiye Orduevinde ise Birincl Ordu Komutanı larafından kutlanıâlor kabııl edilecektir. Kut lamo törenınde istanbul Valisl Şentürk ile Belodiye Başkanı Ahmet Isvan da hazır bulunacaktır. MESAJLAR Öte yandan, Genelkurmay Baş kanı Orgeneral Semih Sancar, 30 Ağustos Zater Bayramı nedeniyle yayınladığı mesa|ında. Türk Silâlılı Kııvvetlerinin yüksek vazi(e ve disiplin anlayışı, üstün bir pğitim ve moral gücü ile hassas ve dikkatli olarak vazifesirfln baSinda oldugunu belirterek, «Her gecen gurı ozlenen hödefe, yani her zamankinden daha kuvvetli milli birlik ve beraberliğe ulaşılması ve bu suretle Türkiye Cumhuriyetini muasır medeniyet cizgisine sürotle ulaştırmak büyük onem taşımaktadır» demiştir. Başbokan Süleymon Demirel de. Cumhurbaşkanı. Cumhuriyet Senatosu Başkanı, Millet Meclisi Başkanı ve Genelkurmay Başknnına kutlama mesajları gönclermistir. 30 Ağastos Türkiye ile isveç arasındaki sosyal güvenlik görüşmelerine başlandı Turkiye Isveç qrasında yapılacak sosyal güvenlik sözleşmesi görüşmelerinin ikincisi dün İs tanbul'da başlamıştır. istanbul Büyük Tarobya OleIm'deki toplantının açılış konuşmasını yapan Sosyal Güvenlik Bakanı Turhan Kopanlı. Turkiye isveç sosyal güvenlik sözleşmesi pro|esi hakıııda bilgi verirken «İs veç'te kalan eş ve cocuklar ile geçici olarak memleketimiz gelecek Turk ve isveç'li sigortalılara sağlık yardımı hakkının tanınması, hftr iki ülkede gecen si gortalılık sürelerinin birleştlrilme Si. işcilerimizin isveç'te hak kazandıkları aylık gelir vesair hak larının ülkemize transfer imkânının verilmesi konularında müzokereler yürütülmüş ve nihai nok taya gelinmiştir.» demiştir. Ereğli DemirÇelik grevi 2 ay daha ertelendi • Şeker Bayramı (Baştarafı 1. Sayfada) Bayramında kilosu 12 lira olan akide şekeri bu yıl yuzde 117 zam görerek 26 liraya çıkmıştır. Şekerciler, şeker ve çikolata fiyatlarında bir yıl İcinde meyclana gelen büyük fiyat artışlarını hanımaddelerdekl artışlara bağlamakta, bunun yanı sıra İş ci ücretlerlnde meydana gelen artışları da şeker mamullerine yapılan zamda rol oynadı(jırıı söylemektedirler. Çikolata fiyatlarında da gecen yıla oranla büyük fiyat artışları meydana gelmlştir. Gecen Şeker Bayramında kilosu 190 lira olan map'len. bu yıl 300 liraya yükselmlştlr. Gikolat yapımcıları .çikolata fiyatlorının daha da artmasının mumkun oldugunu çünkü cikolatanın hammaddeslnl oluşturan kuvertürün yurt dışından ithal edildiğıni söylemlşlerdir. ANKARA, Bakanlar Kurulu. Maden iş Sendikası tarafından, Ereğli Demir Çelik Fabrıkaları Genel Müdürlüğü ile bağlı işyerleri için alınmış bulunan grev kararını iki ay daha ertelemiştir. Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki kararı, Resmi Gazete'nin dün akşam çıkan mükerrer sayısında yayımlanmıştır. (a. a.) Kuvvet Komutanlığı kısa ayrıl (Baştarafı 1. Sayfada) malar dışında, vekâleten Idaıe lemlş ve: «Bunlann arasında edilemez. Askerliğln her kadetrafik düzenı ki, bunun İcin kısa mesirde bu geçerlidir. Ağustos ve uzun vadede birtakım tedayında yalnız Şura süreslnce ve birler getirileceğinl sanıyorum, kâleten idaresi hariç, haziran bugunkü imkanlanmızla bütün ayından bu yana bu bnömll mu disiplin tedbirleri alınacoktır. kama Genelkurmay Başkanfnın Kontrollerde kesinlikle rnüsamabakması, üst,ün ast'a vekâlelı ha göstorilmeyecektir. ikincisi gibl Silâhlı Kuvvetlerimizde buasayişl koruyucu hadiseler üze gune kadar görulmemiş yasalarine daho kararlı bir şekllde gira aykırı bir durum yaratmıştır. deceğiz, diğer yönden önemli 926 sayılı yasa, dört yılını bigüvenlik noktalarını sistematlk tiren Or'ları (Kuvvet Komutanolarak kontrol altına alacağız» ları haric) emekllye sevkeder. demiş, Boğaz köprüsu. havalima Sayın Demirel, bu yasadan yanı ve santralleri örnek vermişrarlanarak, kendisinin istodlği tir. komutanın Cumhurbaşkanı tara lcişleri Bakanı Korkut öra\ fından nnaylanmaması nedeniyle daha sonrn gazetecilerin so Kara Kuvvetleri •Komutanlığrna rularını cevaplamış anarşlk o yeni bir atama yapmıyarak, bu laylarda kamuoyunu aydınlat yıl dört yılını dolduran Orgenemak için TRT'den anonsların ralleri emekliye sevketme yoluyapılması yolunda temosların na gitmektedır. sürdürüldüğünü, polis selahiyet Anayasamızın 110'uncu madkanununun ise yenl düzenleme( desine göre, Başkomutanlık lerle ddha Işler bir duruma ge TBMM'nin manevi varlığından aylirileceğini söylemiştlr. rılnıaz ve Cumhurbaşkanı torafındon temsıl olunur, hükmİJ " Cumhurtftışka1rtı>nâ"bü'' koriUdn diğer kararnameler dışında ayrı (Baştarafı 1. Sayfada) bir görev vermektedir. Muhtar odenek ve sosyal güPolitikanın asker icin» girvenlik yasası 5 mayıs 1977 günü mesinin büyük sakıncaları tfiriMillet Meclisinde kabul edildiği himizde yazılıdır. Diğer alanlariçin üç ay Içinde Senato'da da da oynanan bu oyunun Silâhlı görüşülmesi zorunluydu SenatoKuvvetler üzerinde oynanmasıdaki son görüşme tarihi olan 29 nın ne kadar sakıncalı olduguağustos günü Senato Başkanı nu MC hükümetinin başı Sayın Genel Kurulu olağanüstü olarak Demirel'e ve Kara Kuvvetleri Kotoplantıya çağırmış ve dün mutanlığı tayin konusu ile İlgili toplantı icin yeterli çoğunluk sağ yüksek makam sahlplerine bir lanmıştır. Tümü üzerinde gruplar defa daha hatırlatmakta fayda adına ve şahısları adına konu vardır.» şan üyelerden sonra. maddelere geçilmesi oylanacağı sırada AP' liler salondan ayrılmış ve orada (Baştarafı 4. sayfoda) kalan 5 üye yoklama istemiştir. Yapılan yoklamada yeterli co bit edilir. işveren. İş yöneticisi ğunluğun olmadıgı görülmüş ve olma kabiliyeti noksan cocuk. yarım saat oturuma ara verıl pekala işletmenln kârıyla yaşamiştir. ikinci kez toplanan genel yan bir rantiye olmak «kablllkurulda yapılün yoklamada AP' yet»ine sahiptir. Kinıse de enden sadece 2 senatörün bulun gelleyemez bunu. «Mulklyet örduğu görulmuşlür. Çoğunluk ol gürlüktur» sloganınm altındn madığı icin süresi icinde gorüşü Türkeş'in özenll Imzası vardır. lemeyen muhtar ödenekleriyle ilBunu de qeçelım. Sorıımuz şu: gili yasa kanunlaşmıştır. Bir Insan nasıl «kablliyetll» o lur? Ta ilkokuldan başlatılan bu Yasaya göre, muhtarlar icin «kablllyet» sınıllandırmasınrirm gerekli odenek her yıl icişleri Ba sözedıldiğıne göre bu «koblllkanlığı bütcesine konacak ve yet» doğuşlan bir özelliktır. koy butçelerine aktarılacaktır. Doğa, insanları eşit yaratmaz. Şehir ve kasabalarda bulunan mahalle muhtarları icin ise, ge kimini «kablliyetli» yaratır, kimirekli odenek gene icişleri Bakan ni güçlü, kimini akıllı, kinılnl zalığı bütcesinden il özel idare yıf ve aptal... Tnnn'nın hikmetı bu Faşıst ana tez budur. O, «do butçelerine aktarılacaktır. Ancak şehir ve kasabalardaki' mahalle ğaya uygun» bir «toplum duzemuhtarları harç pulu karşılığın nl» kuracaktır. Doğanın Tanrıda aldıkları parayı mal sandık nın kabiliyetli yarattığı, kabllarına yatıracaklar ve bunun yuz lıyetsizlerin üzerinda olacak. Bn de 25'i kendilerins prim olarak doğol, tanrısal bir yasadır. Eşit olmayan ama adil olan ödenecektir. Koy ve mahalle muhtarları emekli aylığı alıyor düzen... Faşist dünyo ve top sa. bu aylıktan kesintı yapılma lum anlayışının özü olan «kııı/yacaktır. Muhtarlar SSK ve vetllnln zayıfı ezmesl ve ona Emekli Sandığına bağlı değiller kendi Işlnl gördürmesi» blcimin se Bağ Kur kapsarnına ' alına deki doğa yascı&ına, bunun olnn ohak caktır. Secimi kaybeden muhtar «Türk»çeleştlrilmiş lor prım öderlerse Bağ Kur üye kuvvetlndir» ilkesine dayanır. likleri devanı edecektir. Halen YAR1N: SİYASAL DÜZEN muhtar olanlar daha önce de muhtarlık yapmışlarsa aradaki KAYIP Şebokomı kaybettım farkı Bağ Kur'a ödeyebılecekHukumsüzdüı. lerdir. Kanun 28 şubat 1977 tnriGülveren TIRA? hinden itiboren geçerli olacaktır. (Cumhuriyet: 80691 Ozal Muhtarlarr ^ Hitler Yunan'lı kadınlar da biür (BaşUrsfı 10. savfada) ger'den Ege'dekl fiili durumun korunacoğı konusunda güvence aldıktan sonra Yunan hükümetine Egede araştırma yapmamaya söz veren de aynl Demirel değil ml, diye soruyorlar Söyleşller Yunanlı kadınlora yöneliyor sonra. Vaktiyle Melina Mercuriler, 7et grubu sanatçıları Kuşadası'na. Ayvalık'a gelirlerdl. Albaylar cuntası yüzünden Yunaniston'dan uzok kalmanın üzüntusünü başka bir Ege kıyısında unutmak isterlerdi... Aylo Algan'ın Paris'tekl konserinde Melina Mercurl durmadon tempo tutmtıştu gözlerl yaşararak... O dostluk nerelerde kaldıi Bsnden Selâm Olsun Anadolu'yo, adlı romanı okuoun mu sen? 1920'lerl n» güzel, ne yürekli yazmış Yunan ya?nn... Eveı. 1920'lerin savaşını cok gerçekCİ bıçımde ele alıyor kımı Yunan yazcırları, ama 1977'lerde Yunan kndınlarını osker» cağırıyor Savunmo Bakahlnri'.. Ege'nin mavlliklerinde barışa bulanmak Isteyenıeri düş kırıklığına uğratıyoı bu çağrı., Başkentli kadınlar savaşı erkeklftre bile yakıştıramıyorlnr,. kadınlara savasta değıl, barışta goıev veriimesinı istıyorlar... Yunnn yazarı 19','0'leriı\ savaşını onlatan kitnbıııa. «Benden Selâm Olsun Anadolu'ya» admı vermışti değıı mı? Bizden de selâm olsun Atına'yo!... Barış istemek ınsonlnnn en doâ.ol hakkı, bu istsğe kulok vermemek kolay değildir... Yurınnlı kadınlar da billr, barışın sesi gurdür...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle