17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKI CUMHUMET 14 TIMHUZ 157? S eçim'.rrdfn btı yana en azmdan «r.jrlnç» diyeceginıiz gunlor yaşamaktayız. .Ç'.irük tahta ç;vi tutmaz» atasözümüzü bir kez riaha doğrulayacak biçimde Milli Cephe Hükumeîi çöktü gitti seçımlerden önce. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Denenmişi Denemek! Bir anımsayalım seçım öncesi günlerde Cephe ortaklarının birbirleri için söylediklerini. O konuşjr.aları sabırla, kimı zaman eğlence sayarak dınlerken. iki iş ortağı arasındakı söz k a v gası gelirdi hep aklıma. Demedlklerini bırakrruyorlarmıs birbirlerine: «Sen şöylesm»; «Sen da böylesin; «Ama sen. . • B:r arkadaşlan tanıkmış bu sövüşme'.erme. Bir ara, kavgacı ortakiar durmuşlar, bu arkadaşlarına sormuşlar: «Sen bizleri tanırsın; hangimizin dediğı doğru, hangimiz ha):lıy:z:» Güimüş arkadaşları: «Ben ikinlzi de tanırım; ikiniz de haklısınız; ikıniz de gerçeği dile getiriyorsunuz birbirinıze söyledıklerinizle» demiş. Seçim öncesi günlerde birbirlerine karşı söylemedikîerirü bırakmayan Cephe Hükümeti, üç ortagınm, paçaları sıkışınca, sarmaş dolaş öpüşme resimlerine ne tür duyguîar içinde bakabiidığinizi sorrnayacağım'. Kestirmek güç değil de ondan, Resiınli sözlüklerde «Riya tablos'u deyimi olsa. hiç bir ressam o öpüşrns fotoğraflanndan daha gerçekçi resimleyemezdi bu deyimi: Napoleon, «Övmesini biier., sövmesini de bilir» demişti. Cephe Hükümetinin üç ahbao çavuşu, bugürüerde N'apoleon'un dediğird tersinden uygulama görünüşündeler birbirlerir.e karşı: oSövmesini bilen, övmesini de bilir.» Şimdi gene, AP sözcülerinden birinin tanımıyla, «Bitli Yorgan dedikleri yamalı bohçayı andınr bir ortak hükümet kurma derdindeler. 1974'Ierde de, hükümet bunahmı sırasmda bir «Sag koalisyon» kurma çabası dolaşırken orralıkta, «Eitli bakJanın kör alıcısı olur» atasözümüz gelmiş aklıma, bu girişimleri nıtelendirirken. (Cumhuriyet, 16 kasım 1374). Şunu da eklemişim ardmdan: «Öğrenseler ya artık. herkes:n gözür.u dört açtığını; iyiyi kötüyü her gün biraz daha seçer olduğunu.» Ulusumuz için büyük bir talıhsizlik döneminin başlangıcı olan Cephe Hükümetinîn kumluşu sırasmda durumu yıne atasözlerimizle ar.latmışım: «Kıırtla ortak olan tilkinin hissesi. ya tımaktır, ya bagırsak»; «Darı unundan baklava, incir ağacmdan oklava oimaz.» (Comhuriyet, 19 nisan 1975). "Kusursa, tşledik,, Seha L. MERAY Bugünlerde eskt Cepheyl hortlatmak çabası içinde, bir şeyler söylemeksizin konuşup duran, her önüne çıkana mavi boncuk dağıtan eslri ortakları dinierken. Atatürk'ün günlük notlan aras'.ndâ, 3 ocak 1925te yazdıklannı bujün de okusunlar isterdim böyle politikacılar: «L'lusu, aklımızın ermedigi ya da yapmak gücünü kendimizde görmediğimiz konularda aldatarak geçici övgüier sağlamaya. tenezzül etmeyiz. Clusa, âdi politikacılar gıbi, yalancı vaadlerde bulunmaktan nefre; ederiz.» İç ve dış alanlarda dağlar gibi sorunlar yaratan, bu sorur.ları çözmeye şimdiye kadarkı tuıumlarıyla «akıllarınm ermediği» ya da •yapmak gücünü kendilerinde göremediklerıni» kar.ıtiamiş olaniarın ülke yararına olumlu işler yapabümeleri nasıl beklenir^ Dür.den bugüne nesi değişti ki Cephe ortaklarının. bir şeyler u1 malım yeni bir ortakhktan' Şeyh Sâdi, Güliatan da, yüz yıllar önce anlatır böylelerini: «Kabıliyetsiz kimseyi egıtmeye çahşmak. kubbe üzermde cevız durdurrnak gıbıdir.» Cevız durdurmaktar. vazgeçtik, kubbeyi yıkmasın bizimkiler, yeter! Şeyh Sâdi, birbırinin etegine yapışma çabasında olanları da uyanyor: «Yakasına kadar çamura düşen biçarenin eteği nasıl temiz kahr?» meğe başlad.kları eleştiriler. Kuçk\ısuz, siytal önderleri, hele kusurları varsa, eleşürmek herkesın hakkı. Ama, eleştirı de eleştir: olmalı. Kimilerine göre sayın Ecevit'm •şairlıği» bir kusur keadıs: için. Şairlik gibı toplumsal deferi olan yüce bir uğraşıyı, meyhane şarkıları güiteciliği, ruyet kutusu maniciliği. «C«yiân gözlü ihu» düşlerı kurmak, ya cia «Tutarken eteğini / Öptürdü bueğini» gibisinden dizeler sıralamak sananlara ne dense boş bu konuda. Sayın Ecevıt'in asıl Kusuru bu değil kimilerine göre. yıüardır politika îçınde yogruîsa da. politikacılarm en çirkin, en aşağılık. en tiksindiricı ojunlarına somut örneklerle tanık olsa da, bu düzeye inmeye katlanrnayışı bagışlanmaz kusur kımilerinın gözünde. <Bü>ük kusuru. sayın Ecevit'm. ülke çıkannı kışıse! çıkarlann, partı çıkarlarınm üstünde görmesi: ulusun mutluiuğu için çalışacaklürma and içmiş oîan her partiden miiletvekillerinden de bu anlayışı beklemesi: vicdanlara seslenmesi: doğrulugu, du rüstlüğü. içtenliği herşeyin üsttinde tutması kendi zaferinin bile. Hükümetine güvenoyu isterken, «İnssuılan küçülten çıkarlftra, korkulara başvurmak yerine. insanları yücelten duygulara> seslenmesinı kusur sayıyor kimilen. «Eğer bu bir kusur ise. bu kusuru ışledik» diyor sayın Ecevıt. «Insanlann çıkarlarına. korkulanna başvurmamak, ona göre hesap yapmamak, taktik çizmemek blr kusur sayılabilir, biz« göre elbette kusur değildir o kuauru islediğimiz ıleri sünilebilir. Fakat kusur gibi görülen bu vasıfiarımız. niteliklerimiz dolayısiyle dir ki, TUrk Milleti blzim oylanmı« llkin 20'dsn yüzde 33'e, soni'a dört yıldan daha az bır iürede de yüzde 33'ten jiizde 41'in üzerıne yük»eltti ve bizi en güç koşullar altmda TBMM'nin en büyük partisi durumuna getirtti. Eğer parti kendisine halkın giderek artan ölçüde umut bağlamasını sağla>an karakterinden ve davramşından Meclis'te güvenoyu a:abilmek uğruna vazgeçmş olsaydı, en büyük kusuru asıl o zaman işlemiş ve millette büyük hayal kırıklığı yaratmış olurdıı> Böyle konuşabiiecek bir başka siyasal ö.ider görebiliyor musunuz onalıkta? Sayın Ecevit'i eleşt.renler. devletin saygınlıgını korumak, yüceltmek, ulusun mutlulugunu sağlamak sanatı olan gerçek poütikada, «vicdan hesaplaşma5i>, «doğruJuk», «dürustlük» oimasm mı isternekteler? Devlet yonetimiyle Malia vönetimi arasında bir ayınm yapmıyorlar mı? Açıkça soyleseler ya bunu! G^rçek şu ki, kiınileri bugiin de anlamayacakiar, yarın da, böylesine bır devlet adamlığını: ama. anlayan, anlayacak olan her çevreder. mılyoniar var ülkemizde. Toplınîibılımcıler, siyasal önderlerde (liderlerde) ıki nitelik ararlar: ı l ) Temsıl ettiğitoplulugun yetişemeyeceğı kadar ilerisine gitmemek; t2ı Temsil ettıfi topluluğun önünde gıtnıek. ardmdan koşmamak. Sa>in Ecevir, kurdugu hükümet güvenoyu almasa da, topiumumuzun öyle çok ilerisinde olmadıgmı, .hayal dünyalarınci.ı yaşamadığını», kamu oyıuıun her kesiminden gördügü yoğun destekle kamtlâmıştır. Çok ucuz eleştirilerin beyiıkleşf.fı bugünlerde. Tıi.k roplumu adına asıl sevinilecek, asıl övünületek olan, polıtikada doğruluk. dürüstlük. içterüik, vicdan hesabı yapma yanlısı bir siyasal öndere gösterilen bu güven değii mi? İnönü'den bir ânıyla bıtireyim bu yazıyı. İnönü. «Dogruyu sbyleyen: önceleri pek sevmezler, pek tutmazlsr. dermış. «Doğruyu soyleyenden çok, rıoşa gırierıi sövieyer.;. çıkarlara sesleneni üstün tutarlar, böylelerini işbasma getirirler. Dcnerler bir süre; bir kaç denemeden sonra anlar'.ar o zaman böyleierinde iş olmadıgmı. Acı dersler ahnca. akılları gelir başlarma: Bir dogrucu adam vardı; bir yana itmıştık onu. Arayıp bulalım. onu getreltm işbasına. derler.> Az haklı çıkmadı İnönü, şimdiye dek söylediklenyle: Kolları Bağlı Odysseııs.. E vren bir çelişkiler yumağıclır. Bazan hu çelişkilerln kördiiğüm oldu^ii çörülür. İnsan sa.şınr kalır. Ama doğa, zamanla teker teker çnzer düsrümleri. Yaşadığımız dönemin siyasasmda herşev birbirine karı^mış şrörünüyor. Bir halk hilmecesi \arclır. Çat orada, çat Inırada, çat kapıııın arkasında. Bunun iibi çeşitli güçlerin. bir o yanda. bir bu y.mda fink attıklarına tanık oluyoruz. Şaşırımyalım. Toplumlarm bunaUmlı döncmlerinde çalkantıtar yoğanlaşır. Dnstlar düsmaıı. düşmaniar dost postuna bürünüverirler. Ama geçicidir bunlar. Geçici olanla. sürekli olanı hirbirindeıı ayırmak becerisini ;östermek gerekir böyle ılonemlerde, Yoksa işimiz Bitiktir. Bazan irısanlar ve ülkeler. hiç hoşlanmadıkları. belki de düşman saydıklarıvla çıkar koşııtlanmasına düşebilirler. Sözçpiimi, hu^ün Türkiye'nin en büyük duşmanı kimdir? diıe sorsanız. ülkevi yönetpn çoçu kişiden alacağınız yanıt bellidir: Komi'misiler! inönü Ne Demiş? Devlet Adamlığı mı, Mafiacılık mı? • tlginç» olaylardan bıri de, kurdugu hüktimet;n Mecliste güvenoyu alama>a?ı üzerine, kin.iJerinin sayın Ecevit'e daha şimdiden yönelt Çeyrek yüzyıldan beri bu görüş resmi devlet polltikası nitelişine dönüştürülnıü.ştür. VATO'da ve CK.MO'da bunun için hıılunuyorıız. ABU'de eiitim çijrcn sivil vc asker bürokratlaıımızın kafaM bu üi)rü>ün öğrctisinden çeçirilir. Ama gelin görün ki, Türkijp'niıı ıılusal çıkarlarıyla Snryet Rus>a'nın çıkarları aynı yörüıııreye oturmuştur. Tıpkı lSîO'lerin Milli Kurtııhış Savaşında (jldııiu jnbi Moskova ile Ankara'vı \akınlaştıran zorunhıklar *üzknnusıulur. Bu konuda en çarpıcı iki iimel; K:hrıs \p K^e'clir. Atina. Kıbrıs'ta I'.nosis mi ister? Moskova ve Ankara buna karşıdır. Atina. Aria'mn taksimini mi öııgörüyor? Yunani.stan'ı Tiirki.ve'nin yıımuşak karnı altına inciirerek setirecek bu öııeri>e Ankara karşı oinıak zoruııriadır. Doğu Akdpniz dengesini hnzacağı \p NATO içi tiirüm nlarağı için .Moskova ria bu formüle karşıdır. Vıın.ınistan Eee'nin dcnizinl ve göklerini kapatmak mı istiyor'.' Ankara kuşkıısnz bu isteğe karşıdır. Montreux ile Boğszları aşan Moskova da Snvyetlcrin Akdeuiz'e çıkışmı eııçelliyrcek hu plâna karşıdır. >Iosi>ova kcndi çıkannı düşuııeıek ulusal politikasını saptamaktadır. Ankara da öyle yapmak zorundadır. Peki. hu ikisl bir ycrde denk düşerse ne olacak? Bizimkilcr: Amanın biz komünisllprie bir arada görülmek istemoyiz. işbirliği yapnıayız, sonra Vaşington'u öfkelendirlriz. mi diyecekler? Utanmasalar divecekler. Antalya Izlenimleri OKTAY AKBAL ORMAN YANGINLARI Evet Hayır Y ntalvaya virmi yı| önce pitmiştün. 1957'de. . Seçira (jnccsinin hpyecanını duymak, o güıılerin ünlii dp.iimiyle, «nabız dinlemek» için. () yıllarria I>Pnln kalpsiydi Antalya. CHP'nin ustüste seçim yitirdifi hir yöreydi. Üç gün kalmıştım. partiieri, il başkanlarını, milietvekillerini görmüştüm, kahvelprdc. sokaklarda halklaıı kişilerle konuşmuştum. Hatta bir gete yansı DP'li milletvekllleriyle Seriktcki bir köy riüfününe bile (titmiştim. Kövlu kalkınmış, köylü uyannuş. iste örnrf;i, denıi'jlerdi düç:ünde içilen Kulüp Ralcılarını. Kapah Çarşı koltuklannı, blleklerdcki altın saaticri jostercrek;.. CHP'nin bu iJde nive bu denii ctkisiz nlriuğunu bîr DP'li şu öyküyle açıklamıştı : «Bir kaç yıl önceydi, Ankara'ya geliyordum trcnlr. Knmpartıraanda bir hanun vardı. Konustuk, Antalyalı oldnî'.ımu anla>ınca «Ah. !ırp i^ırriııı, bir türlü olniaz, Antalya çok çüzclmiş, doğru mu? dedi. Anlattım. bir Tırsat Inılup kentimizt gclmesini dilcdim, ne i? yaptığını sordunı. Bana ııtana sıkıla şsu \anıtı verdi, "Antaîya millrtvckiliyim ., Bu yüzdendi CHP'nin lüjO'den sonraki sürekli yenilgisi... Halktan kopi'kluk, tek söz'U' "" ' Antalyamn CHP'li Belediye Raşkâiıı çenç avukat Selahatlin ~VniYSWİ\A. Uomışıırkeu ficUcnso, hu ,ö>4üyü aııuusariını. Tonguç Yoni CHP» daha doğrusu «ırerçek CHP», Atatürkçü ( HP'niıı simçesi olarak serim kazanmış. halkla kayna'inanın hütünle^ınpnın yolunu bulmuş bir kişi... Bir halk adamı. halk nıırüsü . Diişüncpsi, lıer zarnan «bu halktan yana bir davranış mı? Bu halk \aranna mı? oluyor. I r k ölçü, tek amaç. tck crek... Bu vüzricn dört yıl önce Uk kcz Belpdiye lîaşkanlığı. seçimle CHP'ye geçivor. 14. Antalya Sınat Şenlii;iniıı film scçiciler kurulunda altı yerli, altı yahincı fllm izledik. Sayısı ona varan kısa metrajlı filmlrr dc ayrı... Kurul toplandı •Kara Çarşafb fTelin»i birincl seçti. cesitli dallarda ödüller verdi. \alıancı filmler arasında da Büyiik Flçiler» adlı Tunus filml blrinci oldu. Ödüller her zaınaıı tartışma yaratır. GüzeJliBİ de buradadır belki. Herkes aynı bppenide olacak değil ya! Ama bu iki film fpstivalp katılanlarııı en iyileri idiler. Ozellikle Kara Çarşafü Gelin» yerli filmler arasında kesinlikJe <tek»ti. Yabancı filmlcr arasında ikincilik verdiğimiz »Palıma yani Türkçcsl Hırs da unutulmaz bir film. Romanya'nın 194548 arasında snsyali/me fcçiş dönemini veriyor. Tutkulu hir kövlü kadınm serüvenini... Para kazanmak. fabrika kurmak billnçsizliği içinde çabalar, sonra gelcn dcvrimle gerçekleştirilen büyük dejişim.. Festivaller güzel girişimlerdir. Bakın lstanbulda da ilçinç bir sanat festivali var. Kaçınız gördünüz, izledlaiz bu festivaün nyunlarını. konserlerüıi? Hprhalde pek azınız. Oysa sanat feştivalleri bcllrli bir azınlıçın elinde, tekelinde kalmamalı. halk da paylaşmalı, katılmalı .. Antalya festivali «halk için» amacmı gerçekleştirmiş. Meydanlarda, sokaklarda. kenar semtlerde gece giindü/ oyunlar oynandı, serçiler açı'.dı, sürler okundu. şarkılar söylendl. Hep birlikte... Binlerce insan ilk kez sanat rienen olayla karsı kar?ıya ç:cldi. Vntalya'nm Kızılarık mahallesinde Melike Dcmiras'ın «NTinni«sini dinleyen başı yemenili kadınlara, çocuklara, erkeklere baktırn. Hepsi kapılmışlardı coşkuya, bir takım gerçekleri anlamışlardı. Antalya izlenimlerinl anlatmak kolay değil. Doğa nasıl da oianca titizliğiylo, gücüyle uğraşmış burda. tnsan çabası da eklenince doğaya; elbet sonuç çok başarılı olacaktır. Bugiin Antalya bir sanat kenti olmak yolunda. Sokaklarda, alanlarda yerli yabancı sanatçılann heykelleri ayn blr renk katıyor kenfe. Akdeniz insanı iyi niyetli davranışlan, hojprörüsö. huzurlu tutumıı. kentine bağlılığı ile Antalya'yı yalmz Türkiye'nin değil Avrupa'nın, belki de dünyamn 6nde ?e\rn bir §anat kenti haline (tetirebilmek çabasında... On gün kaldım Antalya'da. (lünleriır.in çoğu film seyretmekle ceçtl. ama ylne de çörüp anladım bu kentin. bu yörenin eşsiz. henzcrsiz olanal.iarla dolup tastığım... Antalya mllletvekili olup da bu kent? blr kez eelmeyen o kişinin ilcİBİrlipitıe şimdl nasıl saşıvorsak, husiJn bu güztl kente yeterli itefyi. gerekli maddi nlanReı sağlamayan, Antalya Beîedlvesinl ve defierli Başkanı Tonq;uç'u, bütün hu olumlu atılımlannria desteklemeyrn ileiii ileisiz. yetklH yetkiglı hcrkest de aynı oranda yermek, uyarmak jrereklidir. A urdumuzda orman ranpıılannın sadece maddi zarar ; ö nünde ortaya koyduğu ör.îm, deprem. sel ve su baskınlanndan meydana gelen zararların sınırını çoktan aşmıştır. Kaldı ki. can kaybı dışında deprem ve sel felâketleri zararlarmın kısa b:r süre içinde glderilmesi olanakları vardır. Büyük milletimiz ou jrüce sahiptir. Bu milleti oluşt.uıan fertlerin damarlarmda dolaşan kan acıları da. meydana gslen zararı da giderecek, goz yaslarını dmdırecek, yaraları saracak aeğerdedir. Orman yangımnda ise, zararı gı derme olar.ağı da, koşulları âa hemen hemen yok gibidir. Yanan bır orman alanını eski haliyle görmek şayet mümlcün olur^a, toprağımn denizlere ta$ınması, ağaçlama sonucunda yıllar sonra belırecek yeşil yeşü gülümseyen hazınenin. tekrar yanması önlenebilirse, korunabilirse. bakılabilirse. ttu en erken ,5fl;100;yîl iste r. O ormanı yanmâdan ev^el gor.n3.u5 j l a n bir .çaptof* SŞî»" 1 » süreVı bir daha eski halini ?ormeye yetmemektedir. Eski hale getırme emegi bir nesil boyu sü rer gider. Niçin yanar bu ormanlar. irvı millı servet, yurdu yurt yapan hazine? H, Avni USLUOĞLU Orm&n Genel Müdürlüjü H'îcuit Müsavirl konuya verdiğl büyük ftnemi behrtmiştir. Bunun sonucu olarak orman yangınlan da. orman suçları da hızla azalmaya başlamış iken 1969 yılı milletvekili genel seçimlerinde siyasal partilerin sözcüleri ve T. B. Millet Meclisı üye adayları orman suçlarının afîı, Anayasa'da yer alan yukarıda değinilen konuya dönük bazı hükümlerin degiştirılmesi i'.e ılgili olarak birbirlenyle yarışırcasına yoğun bir propagandaya gırişmişler, 196.İ yılmda 415. 196S yılında 433. 1967 yılında 473, 1968 yılında 387 adet olan orman yangını sayısı 1969 yılında 714 ve 1970 yılında 790 adede ulaşmıştır. Orman suçlan için. T Ceza Kar.unu'nıın 98. maddesinde yer alan ve bütiln orman suçu işleyenleri kapsamı içme alması mümJcün, ormanların tahribine yol açacak propagandaya dayanmayan. ormanlara zarar verebıle cek siyası faaliyet ve eylem hududunun altında kalan, suçu teşvik defil, önleyici, tekrarına nıan; olucu nitelikleri bulunan özel af müessesesi yeterli görülmey:p, hatta özel af her kişi için ayn ayn yssalarla olur, suç işleyenlerin tamamını kapsayan öze! af mümkün de|i:d:r, T, Büyük Millet Meclisi'nin ai yetkısi kaldınlmıştır denilerek. orman suçlan için, 1950 • 1958 yılları arasında tam 4 defa çıkarılmış bulunan, genel af yolu açılmıştır. 1S ekim 1 * 1 srününden önce 9> bilım ve fen bakımından orman niteligıni tam olarak kaybetmiş rski orman alanlannm orman sıırları dışma çıkanlmasına ilişkin bulunan yasa çalışmalannm o zaman kamuoyuna farklı şekıl de aksetmesi veya aksettirilmesi. bu arada bazı orman suçlarının (tarla açma suçlan da dahil) aifma ait ya:>a "eklifi çal'.şmaları, m:lletvekiiı ^e:ıe! seçimleri konuyu yine harekMlendirmiş 1971 yılında 651, 1972 yılında 440 adet OIF.P. orman yançını sayısı 1973 yılmda 128 adede ulaşmıştır. 1974, 1975 ve hele 1976 yılları bu yönden oldukça sevindırici geçrruştir. Zıra bu yıllara ait orman yangını sayılan sırayia 769, 811 ve 703'tür. Ve 1976 yıluıda yanan orman sahası 4578 hektardır ki bu rakam, 1937 yılından bu yana (19S5 yılımr. 413 adede karşılık 3945 hektar yanan orman sahası hariç> en düşük rakamdır. Ancak. 1977 yılı yıne seçim yılı o'.muştur. Bu yıl daha kış aylarj'.ıöa orman yangınlafırfırr S&yfel dılfka^i çekecek dereç^d^e yk^barı mışîi. Belli bir bölgede tdplanmış durumdaydı. Son günlerde güneyde ve Ege'de birden orman yangınları görüldü. îlgilüerin ve :ıassaten görevlilerin gereken her •ürlü tedbiri alacakları tabiidir. Kanımızca bu yetmeyebilir. Bütün milletçe mümkün olanı yapmağa mecburuz. Bu arada, memleketin kaderlne etkili saym siyasilerimize hakıkaten büyük gorevler de dtişmektedir. «Y'anan ormanlann yerınde yeni orman yetiştirilir ve bu yerlerde başka çeşit tanm ve hayvancılık yapılmaz» diyen, ormanlara zarar veren faaliyet ve eylemı, siyasî propagandayı yasaklayan Anayasa'mızın 131. maddesi bilinmeli. her imkânda hatırlanmali ve hatırlatümaiidır divoruz. Kisller, partiler. devletler, kendlni bllmell. O r ç l «on zamanda Türkiyede «kendinl bilmek» bulunmaz erdem oldu. l l k e kendini bilmezlerin elinde oyuncağa donriü. Suç kimde? Suç hepimizde. Düşmam, hasmı. karşı yaııda bulunanı suçlamak yptmez. Snzscllmi Drmirel ne japacağını biliyor. Halil Tunç bile biliyor. Türkîş C.encl Baska nı bayrağını açıyor: .MC kurulursa T ü ı k l ş genel greve gider. Tunç'la beraber mi\iz? Evet Tunç lâfuıı sürdürüyon dp&ln erevi siir CHP AP koalisyonu knruluncaya dürürüz. Haaa. demek ki bir yerde beraberiz, blr yerde durumu ayrıta düşünürüz. Bufün Türkivede geçici ittirakların başdiindüıiicü hesapları »apılıııaktadır. Bülün bu heiapların altında. her kesinıin kcndi özel hesaplannın yatma.M doğaldır. MC Hükîımetf kurulursa ne olur? Başka bir hükümet kurulursa ne olur? Bu hesapların içinde 30 Ağustosa kadar saptanacak Kara Kuvvetleri Kuınandanınm kişiliRin. dcn tutun ıla. ambarçoyu kaldırtacak hüküınpt aranışına değiıı hcrşey var. Bunun için Türkiye nin ulusal çıkarlarını ketempereyc çetirecek bir oyuna karşı tüm ulusal (rüçler duyarlı \e uvanık bulunmalı. Kiminle. niçin. nrreye varıncaya dek yürünür, nerede yollar ayrılır? Şimdiden düşünülmeli. Bu 1 noktaya bir mim koyalım. Yetkilıler siz« bu sorunun ce vabuıı verirken yüzde seksen oranında sebebi kasıt dışı îıarak açıklarlar. Buna inanmayı gerçekten isterdım. 1944 yılınrîa 536 adet orman yangını olmuşken 1945 yılında ormaıılan devletleştiren yasa yürurlüğe girmiş ve var olan orm a n l a n devletlestirme hükmünü getirmiş, var olan deyimi dıjında kalsm ve devletleşmesin sebebiyle 1945 yılındaki orman yangını sayısı 1169 adede yükselmijtir. 1946 yılmda ayni sebebin etkisi devam etmiş, ayrıca çok partili dönemin ilk seçim yılı olması da muhtemelen müessir olmuş ve o yıl orman yangıru sayısı 1023 adedi bulmuştur. 1949 yılında bu sayı T38 iken, bir yıl sonra milletvekili genel seçimlerinin yapıldıgı 1950 yılında yine yükselmiş 987 r&kamına ulaşmıştır. 1953 yılında 654 adet olan oıman yangınının yine mllletveldll genel seçimlerinin yapıldıfcı J.954 yılında birden 1126 adede yültselmesinin de bir sebebi bulunduğu kamsmdayız. 1955 yılında bu rakam 878 idi. 1956 yılında 6831 s»yılı Orman Kanunu yürürlüge gırrrü? ve Muvakkat 5. maddesiyle bazı orman suçları affedilmiş, ayni yıl orman yangınları sayısı yine hızla ytikseîmiş 1118 adede ulaşmıştır. 1957 yılında ise 779 adede inmiştir. Bunu da bir raslantı olarak kabullenemiyonız. Nihayet 1961 Anayasa'mıı imdada yetısmiş, 37. maddesiyle orm a n l a n n küçülmesi sonucunu doguracalc toprak dağıtımı yasaltlanmıs, 131. maddesinde yer alan «Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilmez», «Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir ve bu yerlerde baaka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz», «Orman suçlan İçin genel a ! çıkarılamaz; ormanların tahribine yol açacak hiçbir propaganda yapılamaz» hükümleriyle GUN OLA HARMAN OLA MUSTAFA t? MAR1 'öyle bir yere varmış hulıınuvonjz M Iç ve dış eeemen TJçler ^iirk ,halkına «ölümlerden ölüm beğen» divorlar. Saa balısan yenî MC, sola baksan CHP AP Her ikisinde de ileriye rioğrıı yünimrk için Türkiye'nin vereceği bedel nedir? O bedelin siyasal vc parasal hesapları ülkenin dışında tezpâhlanıyor. Koskoca bir devletin eli kolu işte böyle baglanabiür. Kllpri kolları bai'lı Taıırılar, yalnız mitolojinln konuso dcğildirlcr. EKMEKÇi'NiN OONEMlNOt Vt SONRASINDA Y&YIHUNMIJ «ANKARA NOTIARUNDAN DfRLENMIJ U2IIARI. BJIÜN KİIAPÇILARDA (İKİ CIL1 50 ÜRA) Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Karabük DÇ Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğü KARABÜK Muessesemizce dış çapı 3/8» et, kalınlıgı 2.9 mm. vs DIN 2441 e gore olmak üzere 50.000 metre manşonlu boru satınalınacaktır. Bu işle ilgili şartname; 1 Karabük Müessesc Müdürlügümüz Tedarik ve lkmal Müdürlüğü îç Alımlar Servisinden, 2 ÎSTANBUL'da Taksim, Cumhurıyet Cad. Doğu Palas Kat: 4 No: 7'deki İstanbul Mümessilliğimizden, 3 ANK.\RArda, Yenişehir, Karanfil Sokak No: 30/7'deki Ankara îrtibat Büromuzdan, bedelsiz olarak almabilır. ÇIKTÎ OKTAY AKBAL İsteklilerm şartnamemız esaslanna göre hazırhyacaltlan kapah teklif mektuplarını en geç 27 Temmuz 1977 Carşamba günü saat 14.00'e kadar Karabük'te Müessese Mudürlüğümüz Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğünde bulundurmaiarı gereklidir. Müessesemiz 2490 sayılı arttırma eksıltme ve üıaie üanununa tabi değildir. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hldrografi ve OşinogTafi Dairesi Baskanlığınrtan Bildirilmiştir Zaman Sensin • . • (Basın: 21005) 6704 İLAN Türkiye Demir ve Çelik işletmeleri Genel Müdürlüğü Karabük DÇ. Fab. Müessesesi Müdürlüğünden KARABÜK 1 Muessesemizce; Bir adet komple elektromagnet satınalınacaktır. 2 Bu işe ait şartname; a) KARABÜKTE: Müessesemiz Tedarik ve Ikmal Müdürlüğünden; b) ISTANBULDA: Taksim, Lamarc:n Cad. Dogu Palas No: 7'deki MümessıUigimizden, c) ANKARADA: Yenişehir, Karaniil Sokak No: 30/7 dekl İrtibat Büromuzdan, bedelsiz olarak temin ediiebilir. 3 İSTELİKLILLER'in şartnamemiz esaslan dahilinde hazırlayacakları kapalı teklif mektuplarını geçici terninatlarıyla birlikte en geç 3 Agustos 1977 Çarşamba günü saat 14XK)'e kadar Karabükte Müessese Müdürlügümüzün Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğünde bulundurmalan şarttır. 4 Postada vakı gecikmeler İle telgrafla yapılan teklifler dikkate alınmıyacsktır. 5 Müessesemiz arttırma, eksiltme ve ihale lcanununa tabı de»ildir. 'Basın: 21004) 686* Denızcilere ve Havacılara 95 Sayılı Bildiri * 25 ile 23 terrur:uz 1977 tarihleri arasında 19.0O'dan 23.00 ye kadEr aşağıdaki noktaları birleştiren saha iç:nde seyreîrr.e. demirlemc. avlar.rr.a ve bu sahanın 2000 metreye katiar olsn yiücseküği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. KARADFNtZ YENİKÖY dcrece 23 dnkika kuzey (1) "a clerccc a riak.ka do*u dercce '*2 dakika kuzey (2) 4' 2fi derece 53 dakika doğu 41 derece lfi dakika kuzey derece 45 drkika doğu 2T 41 derece l f dakıka kuzey 28 derece 41 rirtkika ricğu DEMZCILERE VE HAVACILARA D t Y T T r t f R . (Basm: 20907) 6702 ISTANBUL SANAT BAYRAMI ART FESTtVAL • 12 ıtM13 K«"" ı m j « « I«I « t f l u 820UM IİSKI TtKMIKLBI. NE?XEl S£«AMI«.C«»FI*TtKSTIl S1HNE VE GOtUMTÜ M N 1 T U I I EKOUîTII TlSâRIMI K1«IK*TU« t r ' i t ı h b:igı i(ın llfTU'nl ai'Hi HT4NBUI UNAT B1TD4MI ttTT SEHGtL f IT Tl»l)MtU* D»vl«l Cultl Ssnaflgr ib«4tMİ«i F.ndıU>, lılaıtbul İnsan sevgisiyle yücelen, tutkunlaşan, evrene açılan sesler... . Fiyatı: 20 Lira V . J ÇAĞDAŞ YAYINLARI Câğaloğlu Halkevi Sok. no: 3941 İstanbul (Baam: 30733) 6668
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle