17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHttİYET 26 üAIİ.tiN 1977 ok fiikür, birirıri aşama pçrçe'destl VP O.ımhuriyet tarüıinin hiçbir döneminde benzeri gorülmemiş anarşık bır hükümet omeği oluş turan MC, ıktidardan gim. İkinci aşama, Ecevit hükümetinin güvenoyu almssı, üçüncü aşaına ıse, Î.ICnin kanlı ve kirli mirasının temizlenip, anndınlmasıdır. Ülke ancak o zaman huzura kavuşacaktır. C OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Memleketunizı, kan davası güden aşiret beyleri gibi ybnettiler. Sanki partilerinin Meclıs grupları. birer aşiret ve kendilenne «licier» denilen parti baskanlan da birer aşiret bej'i! Hükümeü, geleneksel ve uygar yöntemlere uyarak «devır ve teslirii» etmemek, yeni başbakana dört satırlık ımzasız bir kâğıt bırakıp gitmek. n.akam masasmın çekmecelenni kilit.Il ve anahrarsız terketraek gibı davranışlar, kendilerini devlet adaraı sanan bu kişîlerin ilkelliklerini büsbütün gözler önüne serdi. Sadece bu davranışlan bile onlann bir daha hüküm?t kapısmdan içeri girmeye lâyık olmadıklannı gösteriyor. 21 iıaziran salı günü akş*>mı bu eski MC üçüzlerinin öfkeli yüzlerini ve 22 haziranda AP Başkanının ortak gruptaki koniişmasını televızyon ekranmda izlediniz mi, bilnjem? Seçim savaşımı boyunca birbirlerine karşı incelik ve terbiye sınırlanna sığmayan saldmlarda bulunurken de öfkeli idiler, bu kafadarlar. Sanırdjnız ki siyasal ilttidarı oluşturan koalisyor partilerinin liderleri degil, bırbırlerinin can düşmanı kisiler konuşuyordu. Zaman zaman öfke o denli kaplıyordu her y3nlannı. Ama şimdiki öfkeleri eskisini kat kat aşıyor. Seçımlerde birbirlerine karşı nezaketsiz davranmışlardı. Şirndi ise üçü birlik olup siyasi nezaket sanıriann: sayın Devlet Başkanına ve yeni Hükümet Başkanına karsı aştılar ve aşıyorlar. Süngünün ucunu hissedince şapkasım aUp iktidardan savuşanlar ya da gözden kaybolup İsviçrede istirahate gidenler, küçücük bir parti üyesinin kurduğu hükümete uslu uslu güvenoyu verenler, şimdi Şahin kesilmişler. Öfkeden tirtir titriyorlar. Kimisi elindeki yazıyı bile güçlükie okuyor. Neymiş? Millet Meelisinde 214 üyesi bulunan en büyük parti ClIP'nia kurdugıı hükümeti bu üç kafadann biitün çırpmışlarına karşın Sayın Cumhurbaşkanı onaylamıs. Bu işlem Anayasaya aykırı imiş!.. Niçin aykın olsun? Çünkü efendirn, kendi partilerinin Millet Meclisindeki toplam üye sayısı 229 olduğuna göre, Ecevıt hükumetinin parlamentoda güvenoyu alrnası olanaksızmış. Bu hükümet bu yüzden atanmam8h imiş! Kendi partileri. milliyetçi partiler toplulugunu oluşturuyormuş. İktidar onlara verümeüymış. Cumhurbaşkanı Anayasayı ihlâl etmiş mis! Çankaya hükümetleri devri artık kapanmalı imişl.. Asıl Çankaya hükümetleri 12 Mart hükümetleri değil miydi? Niçin o zaman tıpış tıpış kür Türkiye Devlettir, Aşiret Degil Hıfzı Veldet VELiDEDEOÛLU süye gidip güvenoyu kullandılar? Şimdiki «celâdertlerinı r.içir. o zaman göstermediler? 214 üyeli bir parti Hcierir.ir. demokratik usullere şöre kurduğu hükümet ncöen «Çankava Hükümet;* oiuyornıuş'.':. Hern «Çankaya Hükümeti» ne demek? Dikta hükümeti mi? Bu hükümet parlamentonun onsyına sunulmayacak mı? Demek iktidar hırsı, daha doğnısu iktidar hsstalığı ınsanı ulus karşısında böyie söz'.er söyletecek kadar çileden çıkarıyor ve öfkelendiriyor. Tann kimseyı bu hastalıga yakalatmasın. Eski ozanlardan b:n: Sonradan hayf ü nedâmet ne müfit Âdemi nnrtim oder tab'ı hadit demiş. «Öfke, insanı pişmanlığa sürükler. Sonradan üzülüp pişman olmanın ne yararı var» anlamına gelir bu dizeler. Ker.dılerinden söz ettiğım Demirel, Erbakan ve Türkeş'te azıcık demokrasi saygısı. vatan kaygısı olsaydı böyle davranışlarda bulunmazlardı. Çünkü parlamento ayakta duruyor. İstemediği hükümeti düşürebiUr. .Inayasanın nasıl ihlâl edildiğini anlama o lanağı yok. Anayasamız bu üç zat ile mi ayakta duruyordu?!... Şu halde bu gürültü neye? Ne oldu? Olan şey, ulusun iradesi doğrultusunda ve anayasal çerçevede bir iktidar değişikliğıdir. İşin püf noktası da burada odaklanıyor: SUleyman Demirel iîe Hacı Erbakan ve Hacı Türkeş iktidar sandalyesinden uzaklaştırıldılar. Bütün bu gürültü ve yaygaranm nedeni işte bu. Bu zevat Türk Ulusunu yönetmeye kendilerinin Tanrı taraiından görevlendirildiklerini mi sanıyorlar acaba? Bir mevkie çıkmak olduğu gibi oradan düşmek de var. Politikamn yalnız cilvesi defil, aynı zamanda gereğidir bu. Tezkirecizade Müverrih Naim, bir bejtinde şövle der: Hak olur bir cfln şrrir ârâyi şâhî ol«a da Gih devlet, gâh zillet, bövlfdir debi felrk «Padişahın tahtı bile birgün toprak oluyor. Bir zaman iktidar mevkiine çıkış varsa bir de düşüş var. DUnyanm düzeni böyls» anlamına gehr bu dizeler. Politikaya atılanlar btınu iyi bümelı vp düşnıeye ıratlanmalıdırlar. Xe çare ki iktidar hastalıgına tutulanlar katlanamyorlar buna. Bu yüzden de ıktidardan düşünce böyle öfkeîeniyorlir. Ncvresi kadim adıyia anılan ve yazdığı bir çok dize atasözü ı:itol:*i kazanan Kerküklü Abdürrezzak: «Bâisi nekbet olur merdi lıarisa izz ü râh» Yani «hari.5 insan ıç:n yükselip mevki sahibi olmak bir güı\ onun gözden düşmesini sebep olur» demiş. Eğer yanılmıyorsam «Gül vafinı eller sürönür çatlasa hfilbül» dizesi de onundur. Çok garip bir rastlantı olarak. kurulan kabinenin onaylandıgının ertesı günü radyoda. 22 hazirar. çarşamba sabahı saar 9 haber bülreninin okunmasmdan sonra mikrofondan bu jarkının ezgileri duyuldu. Gülümsedım. Evet, iktidar hırsı. hastalık kerresir.e varırsa sonu kötüdür. Eskiden bu hastalıSa «hırsı câh» derlerdi. Pek tanınmamış olan eski ozanlardan Şahidi: <Ne câh üedir. ne mal iledir, ulııluk kemâl iledir.» demiş. MC iktidannın üçüzlerı ne yazık ki, bu olgunluğa ulaşamadılar. Niçin ulaşamadılar, ulaşamıyorlar? Orasını araştıracak degihm. Kimse kimsenin «raz ı derununu» (yani içindeki gizi) bilmez. İçini bilmez ama. dışını, davramşlarını gönir ve bilir. Bu yüzden bakılınca görülür ki, Süleyman Bey de «ğörevden kendi isteg:yle çekilme» alışSanhğı yoktur. Başbakan bulunduğu dönemlerde ülkede öyle olaylar o'ımuştur ki, uygar Batı demokrasilerinde bunların onda biri geçse o ülkenin başbakanı hemen görevinden çeküirdi. Süljyman Bey ise bu olaylara karşın rahat rahat koltugunda oturmuştur. Çekilmesi gereken yerde çekilmemiş. ama çekilmemesi gereken yerde gbrevi bırakıp gitmişür. 12 Mart 1971'de: «Ben seçimle iktıdara gelmiş bır partinin liden ve devletin başbakanıyım. Makamımdan beni ancak zora başvurarak uzaklaştırabilü"sinız» diyememiştir. Şimdı ise huküka ve Anayasaya uygun bir atama karşısında arsian pozundadır. < Ceblade «istifa mek^u'bu» hanr olmpvan kişt. politıkada hiçbir iş göremez. Ancak o mekîubu yerinde ve zamanında kullanmak gerekir. Demirel Başbakanlılr koltuguna sımsıkı y»p:şmış, çe'Ailmeyi düşünmek şöyle dursun, kendisini çekilmeye götürebilecek her yolu tıkanıış, her işlemi önlemiş, psrlamento soruşturma komisyon iannı çaJıştırmamayı başarmış ve böylece sımsıkı yapı^îr.ış oldug'J koltugundan şimd; ayrılmak zorunda kalmak ona güç gelmiştir. Demek ki hnvu boyle. Necmettin Erbakan'ın da huyu aynı türden olsa çerek. Nitekim 12 Mart 1971'den önceki dönemde Başbakan Dsmirelin. Necmettin Erbakan'ı. kanun rlışı olarak işgal ettiği Odalar Biriiğı makamındsn zabıta kuvvetlcriyle attırdıfmı o zaman gazeîeierde okumuştum. Odalar Birliğindek; görevinden bir türlü ayrılmak istcmemışri. Deır.ek onun ahşkanlıgı da bu. S:yasi nezaket kurallar:n; aşarak Sayın Cunv hurbaşkanını yan tutmakla suçlayan üçüzlsrden Alpaslan Türkeş e gelince; 27 Mayıs 1960 Devrimı sırasıncia Başbakarılık Müsteşarlığı sandalyasını kendiliğinden işgâl eden Türkeş'i birkaç ay sonra bu mevkiden uzaklaştırabilmek için rahmptii Cerra Gürsel'in btiyük güçlük çektiğinı. Sayın Ger.cral Cemal Madarıogiu, sonraları bana anlatmıstı. Türkeş Müsteşarlık sandalyesinı bıralvmamak için çck direnmiş ama başaramamış. Demek k: onun huyu da öbürlerininkine benzıyor. İşte bu üçiü benzeyıy ve aynca iktidar dönemlerindek; faaliyetlerinin dojııracağı sorumluluk korkusu onlann Devlet Başkar.ı ve yeni hükümc' karşısındaki direnişlerine de ışık tutuyor B;r nokta dalıa v?r: Ülkemizde çoK partili demokrasiye geçıldığir.den bu yana, hiç bir sağcı başbakan kendiliğinden çekilerek iktidan bir başka partinin lider:ne bırakmamıştır. Bunların iktidardan gitn»?leri hep zorl^ olmuştur. 5 Haziran seçımleri sonuçlanna karşın bu kez de koltuklarmı hiç pırakmamak niyetinde olduklannı. yeni hükümet:n atanması karşısındaki öfkelerinden anladık. Oysa öfkeler.menin hıc geregi yoktur. Karşı karşıya şöyle bir oturup Avni'nin CFatih Sultan Mehmed'ım 500 yıl önce yazdığ: şu dizeleri Sajnn Erbakan'a okutup dinlemeleri daha yerinde olurdu: Sakni mcy sun ki bir fön lilezâr elden ;ider. îrişiir faslı hazan bağ ü hahar elden gider. B:r de her üçü birden, koro halind? şu dizeleri okusuniar: Âsiyabı firvlet Içre iktidar nevbetlotlir Gün eelince btr bakarMtı iktidar elden srider. Tâ ezeldeıı devletin ciddi nizamı bövledir BİImrıİDce bu nizamı ihtiyar elden Lâtiteyı bir yana oırakaraK bu üç hdere anımsataıim ki. Türkiye. anp.yasayla yönetilen bir devlettir: bır «aşiretler toplulu*u» değil! Dar Kapı, Geniş Kapı. örünüme bakLirfcanız. Türkiye'nin yakın geleceği Meclisteki birkaç oy'a bağlı. Birkaç n\... Uaşkenltpki bütim iıcsuplar, kâğıt üzerindeki sajıların hirljivinden çıkurılıp iıirbıriyle toplannıasına bağlanıyor. Iıüardan beri iiliccde hrr tür manevi deseri bir yana itclemiş olanlar, bir hakınıa amaçlanna uiaştılar. Ne diyordu DenıirtI: 226'yı buhın herşeyi yapar. G Yıllardaıı beri parlanıeı:toda 226yı bulmaktı politika... Vıllardan beri partiler çatlıyor, mebuslar satılıyor, Meclisleki si>asai partiler civclek bir kadının elindcki İspanyol yelpazesi gibi bir açılıp hir kananıyor, bir genişleyip bir flaralıvordu. 226 nasıl buiunur? iöntemleri belliydi bu işin . Yüce Duan onune Iiaşbakan yollamak da moral değii, savısal hir sorun ohnuştu. Koalisyon nrtakları arasında lıütünlcşip üa^ıimahtr. sayısal sorun olmuştu. Dış ve iç politıkada her çeşit ülkc ııroblemi, sayısal sorun olmuştu. Toplum düzeııinde, bir yaşam felsefesi jeçerliydi: Paran kadar kunuş. Siyasal ılünyaıla ayni hural geçerliydi. Teşvik tedbiri, usülsüz kredi. açıktan para, gizli avanta dağıtarak amaca doğru yürümek, az grlişmiş demokrasinin belirlejici niteliğiydi. Sündi Türkiye bir yol ayırımına çf'lnıiştir. \e yaşadığımız günlerde Iıepimiz bir karabasanın diişlerinde geziniyoruz. Sorun vine sa.vıs: Idır çoğu ki.şiye göre .. Birkaç oy F.cevit hükümptine kniıluığı zaman, demokrasiye cloğru yön verilrcektir Türki\e"yt. Voksa halimiz dunıaııdır. Demirel ııazarlıkçıdır. Ne yapacak ne edccek. Erbakan'ın istediğini verecek. hocanın a^zıııdaıı ı;irij) burnundan çıkacak. (aşıznıiıı karani.&s.a Türkive'yi sürüUicvecektir. Demirel bu volıla şlıiH'idctı birkaç adım atmıstır bile . Ve söyle konuşnı.ıktadır: Genı rfli]enır\enliT cem edilir duruma çelmektedir. İlknkulda (ısrciifiicre «•Imalarla armutların toplaııamayacasjı (yaııi cenı edüımrvtceği) oğretilir. :>ekiz clma ile jerii armudu tonlayanilir ıııisiniz? Peki bir hafta içinde rlnıalar arnıut, armııllar eima olabilir mi? Olabilivor denuk. AP'lilerle MHI'liler zalen cem edilcbiii>oriar. Bu demektir ki AP'lilerle MHP lüeı ayni türdenriırler. Ya MSP? Ayni torbava veniden girecek midir? Ne oiacak s'rersc? Veniden canlanacak. ülkeye faşizmin koyu k.iranlıjını yaymak istevenlerin hükümrti kcnellcnecek Demek ki iş bir kaç oy'da... Bir kaç o\'la Tiirkijp'ııin yazgısı değişecek... Ya Çağdaşlıi;a ve aydınlığa doğru vüzümüzii çevireceğiz, ya da çaçdışılıja ve faşizme sürükleneccğiz. Bir ülkenin vazgısını parlamenıodaki bir kaç oya bajlamak yüzeysel bir mantığın ürünüdür. Türkiyc'dc buçün iki seçenek sözkonusu... İki kapitalizm sözkonıısu... Btrisi daha demokratik. öteki fasızan... Fikir özsürliiğüııe kapalı çok partili re.iimi yırtamadı Türk toplumu... lı.ıtıdan en aşaçı yüz yıl jreriyiz. Ama bu seriliğin de gpıisine sürüklenebüir miyiz? Demirel ile Türkeş, daha dört yıl Türk toplumunun tepcsindc tepinebilirlrr mi? Bir kaç oy sağlayıp sağlamamak sorıınu değil bu. Toplumsal füçlerin bujrün vardığı diizcvdc, Türkive karanlığın koyııluklanna doğru yol alabilir mi? Öyle sanıyorum ki tarihe ve çağımıza. bir kaç oy açısınriaıı değil. seniş ufuklu bir mantıkla hakmak zorundayız. Türkive. parlamentoda saglanacak bir kaç fazla oyla. polis ılevleti pibi yönetilemez artık. t'lkenıizi bövlr yönetmek istryenlerin bir çılgınlık nöbetine tutulmuş olmaları jerekir. tran deçiliz şahlıkla yönelilen. partişalıı yarım yüz yıl nnce devirdîk. Güney Amerika Cumhuriyeti değiliz, uzaklarda ABD'nin eçemenliğine teslim edilen... ilk Anayasasıru Di'lı da yapmış, ulusal kurtuluş savaşıyla temeli atılmış, ve drmokratik sol partisini ovlamla iktidarın sımrına getirmiş bir clevletiz. liusun lıaşına çöküp baykuş gihi ötmek istevenlerin yaşamını cehenneme çevirecek tarihsel çağdaş jrüçlerlmizin varlığına güveniyoruz. GeçBJişten gelecepe dar veya geniş kamlardan çeçilerek gidilir. Araa gidilir. Kimse bu gidişi durdurnuu. "Kendi Adına Konuş,, OKTAY AKBAL Evet Hayır Ü BİLİM DÜNYAS1 KOMŞU KAPISI UZAY /y azetemlrin 10 nlssn 1977 tarıhlı sayi5inda, bu sütunlarda yayımlanan «Uzay Şeiurlerine Dogru» adlı yazımızda, uzaykentlerin «niçin» ve «nasıl • kurulacaklannı anlatmıştık. Bu yazımızda, uzaykentlerin kurulmasında en büyük rolü, daha başka bir deyimle, tek rolü oynayacak «Uzay mekikleri» hakkında gerüş bilgi vermek istiyoruz. • Mekik fikrinin doçuçn: Bugüne kadar uzayla ilişkiyl sağlayan uzay araçlan tek bir ğörevden sonra ise yaramıyordu. Yeni bir uçuş için, milyarlarca lira sarfiyle, yeni bir aracm yapılması gerekiyordu. Bunu şöyle bir örnekle anlatmak, konuyu somutlaştıracaktır: Örneğin. iki yüz bin lira harcayarak aldığmız araba ile Ankara'ya gidiyorsunuz. Oradan, yine iki yüz bin liraya başka bir araç alıp İstanbul'a dönüyor ve sizi Ankara'ya götüren arabayı, bir daha işe yaramayacağı için, bir oto mezarlığına atıyorsunuz. Bunun hem gereksiz bir masraf, hem de gereksiz bir malzeme kaybı oldugunu ksbul buyurursunuz. İşte Mekik bu çifte israfı önlemek ve uzaya gidip gelmeyi sıklaştırmak amacıyla yapılmıştır. Admdan da anlaşılacağı gibi, Mekik. uzayla dünya arasında «mekik dokuyacak». bir taksi gibi uzıın süre kullanılacaktır. % Ney yarayacak: Insanlı ilk uçuş denemesini başarı ile yaptığını geçen haita bajinda büyük haber ajanslaruıdan öfrendiğimiz MeKik başhca üç işe ;,arayacaktır: 11 Uzajkentlerin yapunı için gerekli malzemeyi taşımak, yani bır çeşıt kamyonluk yapmak, 2) Uzaykentler ile dünya, dünya ile uzaykentler arasında ışçi, bılgin. mühendis taşımak, 3» Uzay kazaları için ükyardım otomobili fambulâns) işüıı görmek. Sımdi. bunlar hakkında ayrı ayn bilgi verelim: 1) Mekiğin kamyonluk jçörevi: Czaykentlerin kurulması için milyonlarca, rmlyarlarca ton mal zemeye gerek vardır. Bunun bir kısmı. tabıi dünyadan, asıl büyük kıt,mı Ay'dan (on milj'on ton>, bir kısmı gezegenlerle onlann uydulanndan ve küçük gezegenlerden (asteroidsı sağlanacaktır. Bunlara, kuyruklu yıldızlar da eklenebilir. Bunların hangislnden neler ahnacağı, uzaykentin kuruluş yerine yakınlıklarma, içlerinde taşıdıkJan madenlere ve «Çekim kuyuları«nın derinliklerine göre belirlenecektir. Çekim kuyuları, her gezegenin, başka cisimleri kendine çekme özellikleridir. Her gök cisminin çekim kuvveti, büyüklüğü ile oranlıdır. Ürneğüı, dünyanın çekim kujusu, ayınkinden 22 kez yüksektir. Yani, dünyadan uzaya malzeme taşımak aynı oranda güçleşir. Bu yüzden, aydan malzeme almak, başka bir deyimle, ay kuyusundan malzeme çekmek, dünyadan çekmeğe oranla çok kolaydır. Mars ve Jüpiter gezegenleri arastndaki 1.300'den fazla küçük pezegenin lAsteroid'lerın) çekim kuitıları çok sığ olduğundan, aydan sonra en büyük hammadde kaynağının onlar olacağı düşunül mektedir. Bunların çapları 20 kilometre ile 770 kilometre arasında degişmektedir. Gökbilımci Baade'a pöre, daha ncnüz farkına vanlmamış 4O.'.Wden çok «küçük gezegen» \ardır. Bunlann çapları çok kürtiktür. Asteroıdlenn kütleleri, çaplan oranınüa kuçulc a |»j parti jrobu nnunde konnşuyor: «Sekiz buçuk müyon oA r yun hakkınt koruvacağız Cenı olamayanUr cenı olmuşn l lıır. Meclis'te T29 kifi CHP Hükümetine karşı birleş. miftir». Samrsuuz ki Bay Demirel CHP'nin karşısında yer alan üç partinin Hderidir'. MHP, MSP, onu kendl sözcüleri seçmişierdir: Seçimlerde kimi partiler işbirliği cderler, nrtak cephe kurarlar. övlc ı/ıkarlar seçmenin önüne. Biz. üç parti şu şu konularda birlrştik. ortak bir program yaptık, bizi iktidara getirin, derlcr. Seçimlerde üstün çıkarlarsa sorun yoktur. Çıkmazlarsa üç parti Meclis'te ya ortak bir muhalefct cephesi oluştururlar. y» d» »yn »yrı davranırlar. AP, MSP, MHP son »eçimlere ayn ayrı partiler, pro*ramlar, savlar ileri sürerek girmişlerdir. Radyo konuşmalarında. meydan mitinglerindc sürekll olarak birbirlerini suçlamışlardır. ÖzelUkle Demirel'in radyo konuşmaları hatırlanmalıdır. AP Genel Başkanı. MSFnin 24 miiletvekilini »o bir milyondan çok OTUJIU cebinde sayan Bay Demirel 4 haziran akşamı radyoda şöyle konuşmuştu: «MSPVe verilcn oylar Halk Partisine verilmiş demektir. MSP'nin mlllete verebileceği bir şev yoktur. Sadece millJyetçUeri ve manevî değerlere bajjlı olanlan bölüp. solun eknıe|ine yağ; sürer. Halk Partisinin eksiğini tamamlar.» Bu da. AP' nin «muteber» kişüerindrn SeUi Öztürkün sözleri: «MSP idarecUerinin şekilsiz. davasız ve inançsız tutumu. anahtann her kapm açan maymuncuk haline gelmesi. ciddiyet verine şakanın rehber yapüması sola İktidar olma imlCnını vermistir... MSPnin bozdu^u her şeyi düzeltmek blz miUivetçilere düşmüştür.» Ama Demirel'in radyoda yaptığl ilk seçim konuşraası hrpsinden de anlamlıdır. «Milliyetçiyim diyemeyen MSP'nin karışık ve »eküsiz zihniyeti ancak ulkeye zaman kaybettirir.» AP Genel Başkanı ve »rkadaşlarınin eözünde MSP jriirenilmeı, ciddi obnayan, «jakacı» bir partidir. Milliyetçi defildir. MSP'ye ov vermek CHP'yi iktidara getirmektir. Böylesine kesin konuşan bir lider şimdi tutuvor MSP'nin 24 miiletvekilini ve bir milyondan çok oyunu kendi yanında, biiTruğunda »»yıyor! CHP'nln 2Î1 oyıı varsa, bizim 229 oyumnı var, diyebiliyor. Bu, en azından gülünçtür, böyle bir duruma düşmek de «utanç verici» bir haldir. MSP nin ba&ın orpanı «MiUi Gazete»nin 24 haziran çünü yayınlanan başyazısı Demirel'e verilmiş en güzel yanıttır. Ba'kın ne diyor MSP jazan: «Hayır Süleyman Bey. Liitfcn Kenıli adınıza konuşunuz. Görüşlerinize safsata dedipiniz >3ni Ecevit'üı «Çağciışı» suçlamasuıı hir değişik şekilde tclâffuz edcrek, taarruz ettiğiniz bir kJtlc ile siyasi liderlifinizin en küçük hir alâkası yoktur. Öylevse lutfen kendi R'lınua liomışunıı/. Bizim adımıza konuşma hakkınız olmadıiını, bunun o çok bahscttiğiniz sivasî mücadcleje aykırı clduiunu hatirlayımz AP vc MHP ile avnı şeyc karşı olmak noktasmda birleşmi?tir takat MSP hareketi hiçbir zaman kendisine bir takı». karşı olıışları kalkış noktası almaniîştir. Blıiaeııaleyh. Uemirelin «biz 229 kişiyiz» diyebılme hakkı •oktıır! Demirel o 229 savısuıdan 24ü çıkarmalıdır. Çüııkü MSP'nin Eıpvifin «azınlık hükümetine» karşı oluşu demek. siılfyıııan f.eyle bir ortaklık kurmaya tesne \e hazır nldufu cih' b ' r mânâya celmezj» Sjömrii soralım Demirele «hani nerdr 229 oy'.'» Ecevit hükümetine karşı olduRunu söyleycnlcr belki bu kadar . Ama bu birleşme valnız Ecevifin hükümetine güvenoyu vermemekte birlesebilivor. Birleşebilirlcrse!.. Ama Demirel yeniden MC'yi kuracak. Başnakan olacak. 21 MSPliyı de kendi istepi. kerfi vararı uğruna kullanacak demek değil:. «Dün dündür. bugün bugiindür» fflsefrsinin «yarın»! yoktur. Herşey ortadadır. Demirel olsa olsa AP'li 189, MHP' li 16, toplam olarak 205 kişiyi ardı sıra siirüklemek gıicünriedir. O da AP ve MIIP ınilletvekilleri köriikörune ardından yiiriirlerse. içlerinden ulus yarann: daha üstün. daha öneınli gorcnler rıknuzsa: Hiç sanmasın ki Ecevil'i giiven oylamasmda devirir, }«rine vine MC lideri olarak kendisi rîkar! Dün. diinde l;s!ıtı Bıifriin. başka. hambaşka bir ırün. Yarın ise daha daha başka olacak MSP yazarının dediçi Cibi «Öylevse suçunu gizleme çayretlerinin içinde çırpuıanUr hadlerlni bilsinler. Hayali cephelerin hayali başkomutanlık taslayıslarından vazgeçsinler.» Vehbi BELGiL ler, nazır yemek hslinde saklanmaktadır. • Mekıkte gezı, tuzelerceMars gezegenınin Phohos ve kınden çok daha rahatur: Yo.cuDeimos adlı iki ayından da. çe ların uzay giysüeri içinde olkim kuytılannın sığlığı nedenıy ie, rnalzeme sağlamak kolaydır. malarına gerek yoktur. TunsV PnotSdstin çapt ÎB, Deimos'unk: ler ye UUüıı adamlan ıçuı bir kolaykk da 10 kilometreöir. a.aaamıs^plaaü».r^ en "fSHSB 1Şey*'ç%kirn'* me kaynagı oiabiiır, fakat bu, sizlikür: Deyirdığinız bardağın uzak bir olasılıktır. Zira, bun SUFJ yere dökülmemek^e. havalar, güneş sistemimize çok za da kalmaktadır. Or.ceki uçuşlar man aralıgı ile gelen misafırler dan öırmde, bu hal, doğrudar. dir. Sonra. hızları çok yüksektir. Nihayet. bunlardakı malze doğruya uzaydan, televızyon sey.rcilerıne gösterümiştı. Çekimme. bir çok meteoridlerdekı gı bı, dor.muş gazlar ve buzlarla sızlik o kadar rahatsız edici bır karışmış yıldız tozlarıdır. Bu şeydir ki, ömegin. gevşeyen bir bakımdan, kullanıhş alanlan vidayı bir Ingiliz anahtarı ile sıicışürınak ısteyen bir işçi vidadardır. yı sıkıştırmak şöyle dursun. tşte, Mekığm birinci görevi. kendisi dervış RJ'OÎ fırıl fırıl bütün bu hammadde kaynakla döner. Euna çare olarak. zemııından uzaykente malzeme taşı ni mitknatıslı çahşma yer:eri yamaktır. pılmışur. Bu zeminde. altlan 2) Mekiğin taksilik çörrvi: Bu demirli ayakkabılarla yürününgüne kadar uzaya hep «özellıkle ce dönme olasılıgı ortadan kalkseçilmiş» ve yetıştirilmış genç nıaktadır. 0 Mekiğin yakituun bir kıselemanlar gönderilebilmi^tir. Br. mı sıvı, bir kısmı katıdır. Yafct durum, uzay çabşmalannı büyiik ölçüde kosteklemekte ıdi. işı çok önemlidir. Çünkü, MeŞimdi. yaşlı profesorler ds uza kik, Iırlatüıştan ıtibaren ilk iki dakikada. saniyede 1! ton olmaic ya gidip çahşmalarmı oredı da sürdürebilecekierdn. Bunun, üzfere 1.300 ton yakıt sarfetmek J tedır. İşi biten yakıt depoları uzay buluşlannı ne kadar çoğ. ltacagını söylemeye gereıt bile boşluğa bırakılmaktad'.r. Bunlar, yoktur. paraşütle denıze mmekîe, ve oradan alınarak. başka uçuşlarda 3) Mekiğin ambülansiıın: Uzay jer.iden kullanılmaktadır. zıyaretleri çojraldıkça uzay kaza • Atılıştan iki daklka sonra. larmın sıklaşacağı kuşkusuzdur. Mekik, 43.5 kilometreye yükselBu güne kadarki ıızay kazaları, mekte, ses hızından < saniyede hamen hep, yerde olmuştur (Amerikalı iki astrorıotun yan 340 metrel beş kez fazla bir hıza ulaşmaktadır. Bu strada. işi ması). Yalnı: bir uzay gemisı. biten katı yakıt depoları Atlas So>uz 1, 23 nisan 196Tde düşOkyanusunun üzerinde boşluğa muş. astronot Komarov ölmüşbıraiılmaktadır. Buııdan sonra, tür. Bir de, Apollo 13 uzay genıisi, anza nedeni ile aya insme Mekiğin sıvı yakıtı kullanılmak tadır. Atılıştan.tam altı dakika yerek 11 nisan 1970 de geri dönsonra, Mekik, uzayuı kıyısma müştür. Belli başlı uzay kaza erişmektedir. Burada da, yine ları bunlardır. Mekik, kaza haişi biten sıv. yakıt depolan, ye ber verilir varümez imdada yetinıden kullarulmak üzere, boşluşebılecek ve kazalıları hemen ğa bırakılmaktadır. dünyaya getirebilecektir. >Tekiğin dbür özellikleri: • Atılıştan üç saat sonra. Jle • Uzaya gitmede bugüne kik, «UyduÜs Bır» (Orbitıng Ba kadar kullanılan füzeler yontul se Oneı denen uzay istasyonuna muş bir kurşun kalemi biçiminulaşacak, onunla birleşecek. ge deydi. Mekik ise. kanatîarı. söv tirdiği yolcuları ve malzemeler: desi ve kuyruğu ile Uun bir ubırakıp dinlenme sırası gelmiş çaktır. İçinde b;r mutfakia bir(yorulmus) personelı, dünyaya l:kte yatma yerleri, banyo salogetirmek üzere, alacaktır. Üs, nu, kiler vardır. Kilerde 7 kişiyerden 362 kilometre yükseklik!ık mürettebata 30 gün yetecek te olacaktır. Tabii bunlar. uzay yyecek ve içecek, oksijen ve üssü kurulduktan sonra gerçek yakıt bulunmaktadır. Tabii, yeIeşecektir. mekler çiğden pişirilmeyecek• Dönüşün eri tehlikeli aşamn tir: Astronotların işini olanak sı atmosfere daldtktan sonra baş oranında azaltmak için, yemeklamaktadır. Zira, bu anda, Mekiolduğundan bunlardan malzame çıkarmak çok kolaydır. jhn dış ylizünü alprler sarmıstır: Göktaşlan hava ile karşılaşmalarında nasıl birden beyaz. ateş halini alıyorsa Mekik de hemen hemen öyle olmaktadır. Alevler, hızla düşen Mekiğin hava ile sür tüşmesinden doğmaktadır. Ancak. Mekiğin dışı alevler içinde ıken içi oda ılıklığındadır. Bu an da elektronik beyinlerde çıkacak bir ârıza, bütün Mekiğin bir anda janıp kül olması sonucunu yinler, birbirierini sürekli kontrolda bulunduracak şekilde yapılmıştır: Birindeki bir ârızayı bır başkası hemen haber vermektedir. Mekik alevler içinde olduğu sırada dış jTizündeki ısı 1493 santigrad dereceye yükselmektedir. Fakat, diişüş sürdükçe alevler ve ısı azalır. 0 Dünyaya dönüş yakıt gucü ile değü planörlerdeki gibi havanıı. karsı koyması ile olmaktadır. Böylece Mekik, bir kuş hafifligiyle üssüne inebilmektedir. 9 Bütün bu söylediğımız işler tek bır gün içinde olup bitmektedir. Fakat, bu tek gün içinde binlerce kilometre uçuş yapümakta. güneşin birkaç kez doğuş ve batışma tanık olunmakta, kim senın görmediğı şeyler görülmek tedir. Bazı çağrışunlar: Sözlerimizin bu noktasında, büyük güldürü yazarımız Aziz Nesin'ın «Topkapı Şışli Tramvayı» adlı taşlama oyküsünü iıatırlama mak olanağı yoktur. Nesin, bu rtyküsünde, mıhınandarlığmı yaptığı Mr. Mouse adlı bır Amerikalı ile Topkapı'dan tramvaya bındiğini, tam o sırada da radyodan, bir Amerikalı pilotun, uçağı ile dünya turuna başladıgım öğrendiklerini, kendileri binbir serüven ve rezaletle akşama kadar ancak Şışhane'ye gelebildikleri zaman, Amerikalı pilotun dür.ya turunu çoktan bitirdiğini yine radyodan öğrendiklerini, Amerikalı pilotun istirahate çekıldiği anda, kendilerinin de ertesi gtin Şişli'ye doğru yollarma devam etmek üzere, geceyi bir otelde geçirdiklerini anlatır. Başia bir çağrışım da Londradan. Orada, galiba Parlamento binasırun yanında. eski İngiliz Kraliçelerinden Bodiceamn bır heykeli vardır. Altında şunlar yazılıdır: «Torunların, Sezar'm niç görmediği yerlerde saltanat sürecek». Mekik de. bilim kudreti ile, bugüne kadar insanoğlunun gitmes' şöyie dursun, gitmeyi aklına bile getirmediği yerlere, insanoglunu götürecektir. VİLLÂ DENIZ ÇAGR1SI • V'ILLA LAli ye deruz mevsımı gelmiştir. Güneş carn gıbı, deruz ve hava masmavıclir • VİLLA LÂLE. sürskii sıcak suyu. zengin sabah kahvaltısı, devamiı çıkan nelis yemeklerı, müstaicıl darelennda müzik ve televızyon vaymı. ıç ve dış te'efonu ile hi»mstinızdedir • VİLLA LÂLE'run GÜLİSTAN ve GÜLÇlN daırelerl balayl Seysıhatıne çıkanlann unutulmaz çünler yaşadığı sayfıys daireiendır • VİLLA LALE'de tam pansıyon 150 TL'dır. • VİLLA LÂLE. Türkiye'nin en temiz en ucuz ve lüks pansiyonudur. • VÎLLA LÂLE. BURHANIYE ÖREN'dedir. EUPvOCARD/PAKKART üyelcn VİLLA LÂLE'den yararlanmaktadır TEI.EK)N: «3 BfRHANİYE fCumhuriyet: 6127) Lâle OREN o4RADIGIMIZ REKLAM ^AZARI O Bir rcklâm yazarı için gcrekli temet nitelıklere sahip (Okumayı, yazmayı, araştırmayı sevnıek. gözlemcilik. yaratıcılık, kaleminc ye Türk dıline hakimiyet) O Yazarlık konusunda tecrubeli (Bu tecrübe bir vavın organmın I<7ÎÎ kadrosunda çalışmak şeklinde olabilir. Fakat tercihimi: bu lecrübcnin bir reklâm ajansında kazaıulnuş olması). O Yüksek öğrenimini ve askeriik görevini tamamlanıış (Öğrenimini iktisat dahnda yapmış olnıasmı lercih ediyoruz). Aradığımız reklâm yazarı sizıeni: lütfen bize. ayrmtılı şekilde yazınız. MEVLIT Kıymetli varlığımız >>#>»•••••••••••• I L A N C I L J K R KA AJANSI E IM Ankara Cad. 74 Ankara Han Ka' 1 Sirkeci htanbul Tel: 27 S176 Bütün Kitapçılarda UÛUR MUMCU Sakıncalı Piyade 6. BAİKI Nevhiz Zabcı'nın Vefatının 40. günune rastlayan 20.6.1877 çarşamba günü ıkindj :ıamazım müteakıp Bebek Çamiinde değerli duahan Hacı Hafız Nusret Yeşilçay ıdaresmde Hacı Hafız Zekj Altın, Haa Hafız Alı Gülses. Hacı Hafız Emin Işık, Hafız Eşref Akhisarlı v« Hacı Haîız Mahmut Hatayiı taıafından Mevlıdi okunacaktır. Arzu eden akraba, dost ve din kardeşlerimu davetlidir. A İLE S t ~ 6132) •••••• 4ZıZ NESiN. KıTâBIN ÖNSOZÜHDf JUNURI Y&ZDI: ...KtHDi TAZDIKURIMA GÜIEKEM: AMA SENİN rAZHARlHI GUtEREK OKUDUM, 4CI ACI Gt/IMEK DEYiMi VAR U. tyl ÖYLE. FRANSIZCA STRAS8URG ÜNIVERSIKJI ME2UNU BAVAN OGRETMEN TARAFIND&N FRANSI2CA DERSİ VERİLİR; BUTUNLEMEL1 OGRENCIIER SINAVURA YFTfJTIRILJR. ACI ACI GÜIDÜM.... OAGIÎIM: FEKiN fAYIHEVi l$1. 27 69 69 (Ajans İncıii: 118 6119) Tei: 58 68 96 •••»•»•»»•»••<
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle