Katalog

• Sahibi: Cumiıuriyet Matbaacaük ve gazetecuıis [ A.Ş. CT.IMHCRIYET ISTANBOL •d™» .„ ~. KADtB NADÎ • Genel Yaym Mtidürü OKTAT KURTBÖKB TELGRAJ vo MEKTÜP adreaf • Sonrnlu Yazı îşleri Müdürü: BÜLENT DtKMENER Post» Kutusu Istanbul No: 346 • Bi.'an ve Yayan: CUMHURÎYET Matbaacılık ve TELEFON : 28 97 03 GazeteciUk T.A.Ş. Cagaloglu, HaHtevl Sok. No: 3941 (B«ş Hat) L'YMAYI TAAHHÜT EDER • BURÜLAR; Ankara Atatürk Bulvan i e n e r Apt. Yeni?ehir Tel.: 17 58 66 25 57 01 • İZMÎR Halit Ziya ' Bulvan No. 65, Kat 3 Tel.: 13 12 30 12 47 09 • ADANA Atatürk Caddesi Uğurlu PasaJ TeL: 14550 19731 CUMHURİYET BASTN AHLAK ABONE ve ILAN Aylar 12 t > 3 1 Yurtıçi : 720 360 181) 60 Yurtdışı: 1170 585 292.5U 97.50 Ülke g r u p l a n n a ve ağırlığına göre uçak farkı okuyucu tarafından aynca ödenir... ıMakt'jı r.~;ı Lı.s2 :j ve S . sayta ısanumı) # 200 4, a, b, 7. sayfa (santırnı) „ l<30 Ölüm, Mevlıd, Teşekkür (5 santtml) ... 400 Nişan, Nikâh, Evlenme, Doğum 300 Yayın Kay'aıı (kelımesi) 4. Kayıp (kelımesi) 3, TAKViM 30 HAZtRAN 1977 Imsak Oiineş OSle 3.04 .î.27 13 15 lkindi Akşam Yatsı 17.1R 2ı'. 44 Î2.»7 (Bastarafı 1. sayfad») Altı sayfalık gerekçeli dava dilekçesinde, Ersun'an yasal ola rak ıki yıl Kara Kuvvetleri Komutaniığı yapması gerektiği, hal . bukl bu süre dolmadan görevden alındığı kaydedilmekte, görevden almayı makul va meşru ' kılacak hlçbir neden bulunmadıfcı öne sürülmektedir. Seçimler* üç gun kala büyiik olaylann ce; reyan edebileceğinl Basbakanın nçıkladığı bir sırada emekliya eevk işleminin yapılmasının yasa dışı bazı olaylann içindeymişceBine şaibe uyandırdıgı belirtilen dilekçede, emeklilik işleminin amacının yasalara aylnn olduğu, siyasi ve poütik amaç taşıdıgı eavunulmaktadır. Dilekçede i$lemin biçim bakunından da yasalara aykın olduğu ve kararn* rnede Milll Savunma Bakanırun lmzası bulunması gerektiği halcta Bakanın irnzaaınm yer alm<v dıgı kaydedilmektedir. Dilekç»nin son bolümünde iatj, göre?. den alma ve emeklılik İşleminin Başbakanının iradesi ile oldugu ' öne sürülmektedir. Öte yandan askerî çevTelere yakınlığı ile blllnen haîtalık YANKI dergisl, Orgeneral Er•un"un emekliye sevk ediüçl ko nusımda ban Iddhılar içeren bir yazı ya^nlamıştır. Yazıda öaetle junlar belirtUmektedir: «Ordunun geleneklerlnde Baçbakana plaket verme var mıdırT Eununla ilgili işlem yaptınıa . Orgeneral Ersun mı?» diye Cumhurba^kam Fabrl Korutürk, karşuındaki Ger.et kunnay Başkanı Org. Semib. Saocar'ın işini kolaylaştımu» oldugunu her halde bilmiyor, sözl». rinin nereye kadar uzanacağmdan habersiı görünüyordu. K o rutürk"ün bahsettiği olay, 1S Mart günü cereyan etmiî 3. Ordu Komutanı Org. Ali Fethi E.3&ner bolgesini tıyarat etnıekte olan Başbakmn Suleyman Demlrel'e 1971 yıü 12 Martı'nın yıldönümünde bir plaket vermışü. Hem de askeri törenle Esener'ın bu tutumu Ankara'dan dikkatl» lzlecdi. Komutanlann Başbakax>lara niş&n vermelerl Cumhuriyet Turkiyesinln Silânh Kuvvetler gelenekleri arasında mevcut degildir. Herkes gibi Cumhurbaşkanı da şaşınm$tı, na olı> yordu? Geneikurmay Başkaıunın cev»bı «Olaya Kara Kuvvetleri K o mutanı el koymuştur. Geregini yapacaktır» şeklindo oldu. Sor> ra Sancar durumdan Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Kamık Kemal Ersun'u haberdar etti. Ersun kendi yerine Demirel'in adayı olduğunu bildiği Esener'in tutumunu dikkatle lzlemışti. Er•un'ua karakteri böyle davranıjlan hiçbir şekilde hoş görmeye müsait olmayacak katîar sertti. Olayla ilgili sağcı basmda yer alan yorumlar. yankılar da toplandı bir dosya hazırlandı, All Fethi Esenere gönderildi, bunlara ne diyeceği soruldu. Esener ise Kara Kuvvetleri Komutanına cevap verecegine, dosyayı doğrudar. Demirere yolladı aptık ipler iyioe gerginleşmişti. Ersun 27 Mayıstan sonra D«mokrat PartUerin tutuklu bulundukları Yassıada'yla ilgiii olarak irtibat subaylıgı yapmı? Mrt tutumu ve disipliniyle tutuklular üzerinde unutulmayacak bir izlenim bırakmıştı. Celâl Bayar'ın bunu unutması imkânsızdi. Se çimler arefesinde Bayar'in Damirel'e Ersun'u mutîaka emekliye ayırması hususunda baskl yaptığı da güveniHr kajnaklardan ifade ediliyordu. Ersun'un Silâhlı Kuvvetler lçinde biraz yadırganan bir durumu da sağlığı ile ilgilıydi. Ankara Sıkıyönetim Komutanhğına tayini çıkmısken kısmi felç g»çirerek Gülhane Hastanesine kal dırılmıştı. Hastanenin verdiği «görev yapamaz» raporunu Sancar görünce, »Olmaz, Kemal Pa ja bunu ögrenirse üzüntüsünden ölür» diyerek tedavisinin netlcesini beklemiş, gbreve devam edebüeceğini görünce de seslni çıkarmamışü. Demirel All Tethl Esener'den Ersün'ün haıırladığı dosyayı alınca Ersün'ü Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinden alan kararnameyi hazırlattı, Ersün'ün bu görevden alınması otomatik olarak emekliye ayrılması de~ mektl, çünkü Ersün orgeaerallikte dört yılını doldurmuştu. Ersün, bu gbrevde uzun süra kalamayacağını biliyordu. Ama olaylann bu kadar çabuk gelişip genel seçimler arifesinde apar topar emekli olacağını beklemlyordu. Gazetelerdeki yazılar asa bını bounuştu ama, gene de G« nelkurmay Başkanı Istanbul'dan gelirken karşıladıgı zam&n buna hazır değildi. Ancak Sancar alandaki Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Ayan ile Deniz KUT vetleri Komutanı Oramiral Fırat'ı makamına çay içmeye davet edip kendisine bir ?ey söylemedlği zaman bir şeyler olduğunu anladı. Son zamanlarda Genel Kurmay Başkanına karşı tutmnunda da askerlik hudutlannı lorlayan küçük aynntılar belinnlştl. Sancar İle yaptığı çok kısa bir konuşmada bu hudutların bira» daha zorlandıgı intibaı çevreye yayıldı. Ama artık her şey kararlaşmış ve tatbik alanına kon mustu. Ersün görevden uzaklaa tırılarak emekliye ayrıldı. Ersün ile ilgili olarak dinine bağlı olduğu, namaz kıhp oruç tuttuğu için MSP ile, sert askeri disipIini benimsediği için de MHP İle ilişkisi olduğu, hatta Alpaalan Türkeş'e bağlı bulundugu söylentileri son ikl ylldır yayılıyordu. Oysa yakından tanıj'an arkadasları bu söylentilerin gerçekle ügisi olmadığını söylemek teydiler. ör.ceki hafta «onunda Kara Kuvveüerinin Eskişehir yolu üzerindeki eskl Gülhane Hastanesindekl karargâhınm sosyal t« «islerinde karargâh mensuplan, baslarında Kurmay Eaşkanlan olmak üzere Ersun'a bir yemele verdiler, hava son derece gergin di kimse ne konusmak ne de tebessüm etmek istiyordu. Ersun hakkında o kadar çok soylenti çıkmıştı ki. 12 Marc sonrar#nuı emekliye ayrılan general ve subayları hakkında söylenenleri hatırlayan Kara Kuvvetleri men subu. «Aynı havaydı sanki Ersun suçluydu hem de büyük bir suçlu» dedi. Ersun bu düşünlllenlerl biliyormus gibi yerinden kalktı. Agır agır japtığı kısa ko nusmasında kafalardaki sorularm cevaplarını vurguladı «Hakkımda MSP ya da MHP'ye ya kmlık idialarmda bulunuyorlar. Başka iddlalar da var. Şimdi su suyon'.m. Ama sırası geldlğind» konuşacağım» Dergi Ersun olayına illşkin iddialarını böylece belirttikten sonra, yazısına şunlan ekliyordu: «Orgeneral Semth Sancar, De mirel de gelse, Ecevit de gelse değişörecekleri Kar& 'Kuvvetleri Komutanını emekliye ayırmakla yeni iktidar için serbest bir ortam hazırlamıs oluyordu. Cumhurbaîkanı Fahri Konıtürfc yeni hükümete ktırulmadan bu göreve bir atama yapmayacaS'r.ı ihsas edince Hava Kuvvetleri KomutanhSinria daha önee o',an sorunu yinelememek icin Spncar Kara Kuvvetleri Komutanhgına vekalet etme görevini kendi ü^erine aldı, en k'.demli orpeneral olan Îstanb.U Birinfi Ordu Komutanı Orsenera! Adnsn Ersöz'e veksleti vermedi. Bi linen Demirel hiikümet kurriu?u taktiirrip buraya Ali Fethi Esen er'i getireceğiydi.» o han ' 2 ! î '"° . Atatürk Üniversitesi (Bastararj 1. S»Tf»d*> (Bastarafı 1 »ayfada) tmda, ÖBgürlükten yoksun, eğitlm uğrasısı içinde bulunmakt*An. Bugüne dek süre gelen baskı, yıldınna ve saldırma olaylanmn «ylemcileri yakalanamamıştır. Son öldürma o]ayır;daki gelişme ler katillerin adalet önüne çıka rılabileceğî hakkında da ciddl kuskular yaratmakîadır. Olay sonunda katillerin yurtlar Tönüne kaçmaları, buna karşılık yurtların ve çevresinin anında aranmamasî, aynca, Üniversito Yönetim Kurulu'nun tek yanlı kullanılan yıırtlarm kapaiılmaaıyla İlgili isteğinin b\ıgüne kadar yerine getirilmemesı, anlamlldır. Bu nedenle, hUâ ürJverslte lçinde can güvenliği bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yurtlar kapatılmadığı ve üniversita içinde tum güven'.ik kuvvetîerince can güvenliği sağlanmadığı sürece, 30 haziran 1977 tarihinde yapılacaîc olan üruversite giriş sınavınm da sağlıklı olarak yapuamayacağı kanısmdayır. Baskı ile başlayan Doç. Fevzl Onlü'nün komaya sokulmasıyla gelisen ve Doç. Dr. Orhan Yavuz'un ölümU ile noktalanan bu eylemler d.zinin son bulacağı umudunu yitirdik. Alınan ve alınacak sözde önlemlerle can gtıvenüğinin sağlanamayacagı ortadadır. Katıiler ve örgütleyicileri yakalamp ad»lete teslim edilerek cezalandv rılmadıkça, ye:kill organlar tarafından verilen güvenlik güvenceleri anlamsız kalacaktır. Atatürk Üniversitesi öğretim üye ve yardımcıları olarak. değerli bilim adamı arkadaşımıa Doç. Dr. Orhan Yavuz'un katillerinin buiımmadıgı ve eylemclleri belirsiz cinayet olarak kaldığı sürece eğitinı ve ögretimm can güvenliği içinde bizler tarafmdan yürütülmesi olanaksıadır. (UMHURBA^KANININ EMRİ Olayın katülerinin arannıası 1çin çalışma'.ar hırla sürdürülürken, sorusturmanın Cumhurbaskanı'mn emri ile etkin bir biçime dönüştüğü öğrenilmiştir. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, îçişleri Bakanı'ndan, katillerin kesinlikle yakalanma&ını lstediği, bu nedenle de olayın soruşturniasınm MİT'e deiTedildiği bllclirilmektedir. Bundan önce Erzurum'da yaralama ve öldtirme olaylarına kanşan komandoîarın sorgularımn siJrdürüldügü ve Ankara'dan gelen uzman güvenlik ilgileri tarafmdan araştırmalar yapıldıgı belirtilmiş. bu nedeııîe katillerin yakalanmasının kısa sürede gerçekleşeceği kaydecilmiştir. KATİLLER SAPT&HDI Atatürk Üniversitesi'nde öldürülen doçent doktor Orhari Ya\iız'un kafillerinin saptandıgı, bugün Isimlerinin Emnıyet Müdürü taraiından yapıiacak bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklanacağı ögrenilmıştir. Emniyet llüdürlüğünden alınan bılgıye göre «Gözaltmda tutulan 13 kişi bugün adliyeye sevkediiecektir. Gözaltında bulunanlar arasında Kszım Karabekir Egitim Enstitüsü Müriür Yardımcısı, Ülkü Bir Errjrum Şubesi Başkanı Bedirhan Avcı Ataîürk Üniversitesi'nde Kütüphane menıuru oian Yılma Durak da bulunmaktadır.» a l 2 RBD Senatosnnan (BaşUrafı 1. Sa>fad») lunmayacaklarını belirten DLŞİŞleri yetkiliieri karann Yunan Eempatizanı senatörlerin çabalan ;le gerçekleştirildlğinl ifade et mişlcrdir. Yetkıliler, ABD Senatosunun Türk Amerikan sa\aınma anlaşmasını reddedip, Türkiye'ye 40 adet Fantom satışma karşı çıkarken, Makarios hükümetine 15 milyon dolar yardım yapılması kararı almasmı «tek taralh» ol» rak nıtelemışlerdir. Kararla ilgili görüşlerlni bellr^ ten bır Dışişleri yetkillsi şunl»n snylemiştir: «ABD Senatosunun aldığı bu karar tek taraflı ve kasıtlıdır. Yunan sempatizam olan senatör İPrin çabaları ile gerçekleştiğina ir.andığımız bu karar esasen ger pin olan Türk ABD üişküerini daha da gerginleştirecektir. ABD, Türk Amerikan ilişkilerirıın düzelmesi için hiçbir girışimde bulunmamakta, aksins haksız kararlannda ısrar etmek tedir. Kıbrıs sorunu ile ambar po arasmda baglantı kuran v» bu nedenle Türk ABD savunma anlaşmasmı lmzalamayan, smbargoyu kaldırmayan Kongre de. diger taraîtan Yunanlılara ve Rumlara açıktan yardım elini uzatmışîır. Türkiye ambargo ile Kıbrıs sorununun ayn mesa. leler olduğunu defalarca anlatmıjtır. Yine ajnı görüşü savunmaya de\am edecektir. Oylamanın nasıl yapıldıgı konusunda resmi bilgiler henüz elimize ula? m?.dı. Ulaşınca daha kesin bilgi verılebilir.» Milli Piyango Çekildi Millt Piyangonun dünldl çekllışınde kazanan numaralar şöy ledir: 373588 Numara 2.000.000 I j r a t> 58749 Numara 1^)00.000 Lira 9W053 Numara 500.000 I i r » 060959 Numara 300.000 Lira 89P794 Numara 300.000 LLra 100.000 Lira Kazananlar: 059550 089218 288092 582523 709796 075254 165977 394093 607409 748171 085157 198245 513487 666163 994973 50.000 Lira Kazananlar: 003225 141295 276971 389317 658884 707513 789052 012578 153936 290020 439119 668299 765313 843751 032805 173766 361965 442053 688337 783548 920998 106565 257805 383133 551731 20.000 Lira Kazananlar: 124993 208711 381486 527458 687283 729532 818913 136884 330079 393774 533442 695131 753750 819469 153822 33U81 403871 5S3980 6958İ5 776851 R44828 157358 354945 476577 636:293 687591 795493 966939 202892 357394 473231 655558 718819 804594 977103 2fı3586 3623C9 514532 681350 727743 10.000 Lira Kazanan Numaralar 012657 153831 276337 366766 478823 679350 894372 022693 156995 280959 368959 491170 688240 909813 027113 177362 287964 380894 508139 729561 918997 034673 182012 292089 399924 528038 765876 919083 039213 216919 299736 425344 558352 789243 937759 048823 217883 313756 425348 638186 790201 949212 084383 225709 317540 429038 645795 793095 955409 103437 232808 328430 429267 647862 867098 558090 110982 253965 342907 434989 649S72 878848 984065, 117157 254496 357096 436698 657174 881039 992618 132414 270574 365365 478603 658831 882949 998074 139241 273093 366586 1000 Lira Kazanaolar: 00057 23022 37745 43982 58303 68036 76936 87739 05623 24312 38917 49584 58697 70539 77872 88336 05874 28285 39868 49736 53713 72599 78800 88492 07649 28647 42595 51210 59737 72879 79259 89514 08550 28919 45259 52600 61356 73354 79568 9UO22 08625 28944 45918 53005 61727 73470 30986 90725 10235 29443 46087 53149 63C30 74157 82730 90876 10999 29578 46937 53230 63312 75067 82767 9167S 11178 31853 47253 53465 63615 75161 32530 92303 12151 32468 48347 55079 64189 76697 83P77 93092 16867 33095 48398 5=237 66^32 7fi7S7 84779 94834 17403 3.=.î55 48780 5fiWl 67558 76793 87690 9P5S7 22311 36209 48RO0 58183 40(1 Lira Kazananlar: 02:i) L'3!4 4330 436° 5811 5998 fP05 7163 8378 9175 0283 3050 4331 4P90 582fi 6092 67?2 7487 R8fifl M55 2.rı2« .3061 4733 5342 .î°48 641» 6994 777fi 8942 98R3 2(H) Lira Kazananlnr: ?Sfi 549 5«3 fi?7 R7: 80 l i r a Kazanan ; M : •: mbaşında bir ın)«t.aTi arkadası ile evinden çıkmıştL ünlveral» kampusu lçinde, Fen Fakült«sl'ne doğnı yol alıyordu. Çok aı bir mesafe kalmıştı okuluna. O, a» sonra tüm yasamını verdijl uğraşma başlayacaktı. öğrencilerine ışık tutacak, onlara bilünl aktaracaktı. •Hocam bir dakika» iesina sim dlye dek hayır dememişti. Otobüs duragını yamna yaklaştaklannda lşte yine o sözdü. Ama bu kez canllerdi, «Hocam bir dakika» diyenler» Bu keı ögrenmek degil, öldünnekti amaçlan... Onun sesinl kesmek isteyenler sabah yakasma yapıçmıştı Orhan Yav^jz'un. Ve Fen Fakflltesi'ne çok yakın mesafedeki durağın dibinde bıçak havaya kaUtı ve Orhan Yavuz'un •vücudun* inmeye başladı. Yanındakl arkadası canilerln Otekisi tarafından saf dı?ı bırakılmış ve Orhan Yavuz'un 11ümünü izlemek yazgısı ile başbaşa bırakılmışü. Havaya kalkan uzıın bıçak Orhan Yavuz'u sekiz yerir.e saplanmıs ve oracıkt» öldllrmüşttl. Orhan Yavu* Pen Paiültealnln ilericl yurtsever blr doçentl idl. Arkadasları tarafından çok sovilen basanlı bir \3ilim adamı vs öğretici idl. Köylü ço cuğu, Yavuz köylüsünün tek dayanağı idi. Halk adamıydı. Ül kesinl seven, insanmı dU;ünen Orhan Yavuz'un bu niteliği MO iktidan fle yeşeren gelisme ortamı buîan Komandoları rahatsız etmîşti. Ve Orhan Yavuz teh dit edilmişM çok önceleri... «O*!um oğium. getti oful, get ' ti o*ııl. Demistim ona bırak bu ra'.ara uel, köyumüze gidelim. Benirr, evim var barkım var ben nedeyim se^ln mavısını. Dedim ama dinlemedi, saymadı beni. Kalacam dedi seherd». Ke$k« kf>ydB kalaydı. Okumayaydı. Ben onu btı ?ünler icin ml büyüttüm. Krivde kalaydın çalısar dın da ölmeveyedin».. Ö!Um sessizliği Orhan Yavuz'un ann» sinin s?5İ ile bozıjlmuşru. Ann» s:nin sözleri evin içinde çınhyordu. yüreîi yanıyordu anasının. Yetimiyd! onun. açlıkla yok sııHukla büyütmüştU Orhanım slmdl Orhan'ı kovup sitmişti onun deyimiyle kendlsinî... «Yavrum anan Ble yavnım» feryatlan ara5inrta Orhan Yartır'a agıtlar yakıhyordu. Evet Orhan Yavuı tehdlt edilmlstl, gözü korkuti'.lmak lstenmişti. ÖS'rencllerine fasist bir nBzl kammnı andıran olnılda ışık tu tan bir ogretlm Ilyesi idi. Kend'.lerinden yana olmayanlar Komün'.st idl. «Hocam avaftını denk al.» sözlert ve tehditlerl yı'.dırmadı Orhan'ı. O yolunda lnandıgı yolda Ilerledl. Ama ajs pın fasist çeteler BntlnU kestl Orhan'm. «Orhanlar ölmez» sözleri şlmdi b'.r teselll olarak dudaklarda. Ama bu kaçıncı. Durmak bilmeyen bu cinayetler nereye kadar sürecek... «Bulun katilieri, katilleri bulun. alçaklar. katiller canller, nasıl kıydmız abime. O benim ab!m dejil babamdı. O herkesln babasıydı. O Erzurum'un babasıvdı. însandı o. köylü çoouguy du. herkes! sever, herkese yardım ederdi.» çıSliklan evin 1çin de çınlıyordu. Orhan Yavrız'un perisinde V.alanları ile Vonu?mak 1çln evlerine Eelmistik. Acı lsn büytlktü. Karısı kucaSında lki çocugu ile bitklndl. Küçlik kızı DevTİm Vıca5:nda. in ya«ın daki oglu Okan yanında ldi. Orhan YavuzVn yeMmleri «askin etrafa 'bakıyorlardi. Kardesl Hatra Bffceliyrt!. Rfiıror aŞıtlftr sttvHlyordu. Arnesl «trfm yamyor o»ul ogul anan îile oftnl» diverek d'zlni dfivtiyordn... Böylesl bir havada konuşmaya çahşıyorduk Orhan'm yetimleri ile. Orhan da yetim bir çocuktu. Güçlükler altında yetismiş kendisini yetistirmişti. «Sentn öcünü yanlanna koymayacağız. Katiller koymadıîar. Kahrolsun katiller, kahrolsun {aşistler, yaşasm devrimciler.> Kızkardeşinin öfkesi durmak bilmiyordu. Hana öfkeyle »Ç biiiyordu. «Lütfen yazm dofraju yazuı. TRT'ye söyleyin neden ilgilenmiyorlar. Neden bir satır söı etmiyorlar olanlardan. Basın neden üzerinde dunnuyor yanlış haberler veriyor.» Yaşlı anası Hatice konusmay» başlıjor: «Ben oğlumu ne zorluklarla böyüttüm. Bunu bir ben bir de Allah bilir. Allahtan korkasanız, getti yavrum. Yavrumun hakkım yit:rsiniz Allah da sizi kahretsin. Ben oğlumu bunun için mi büyüttüm. Böyîe fotoğraf motoğraf çekmejlnen olmaz. Katilleri isterim katilleri. Ben oğlumun hakkım arayacağım so nuna kadar arayacağım. Hökümet istese bulur onları..» Orhan Yavuzlar'ın kesîminde yer alan tüm Türkiye, hükümetin Ecevit tarafından kunılması nı beklerken olanlar Hatica ninenin oğluna olmu?, gitmişti bile.. ölüm b;r eve glrdi ml o evde konusmak artık ağlamakla eş anlarrüı olur. îşte Orhan Yavuz' un evinde konusmak artık ağlayarak, agıt söyleyerek yapılıyordu. Kansı biikln, annesi perişan. kardeşi öfkeli, çocuklan her şey den habersiz, arkadaçlan îse üzüntülü idi. Ama herkes merak ed'.yordu «Anaîar doğurur faşîstler öldürür» slopanı söylenmekte devam edecek mi?. hale getirilmiştir. ÖLAYLARIN AKDINDAKİ 6ERÇEK (Bastarafı 1. savFada) yen kişiler ateş açmakta, üniversite Sgrttim üyeleri yine bllinmeyen kişilerce kaçırılıp 51dünilmekte, Cumhuriyet devletlnln hir parçası olan büyük bir Ilde blr taksm çeteler habtrleşme özsTİrliiğünii ortadan kaldırabilmckte. basının görev yapmasını pn;elleyebilmekteclir. Erzurum'dan Izmir'e değin göriinüm bu iken. Ankar3'da MC ortaklığı, iktidarı elden bırakmamak yolunda taşkin blr s»vaşım içinde bultınmaktatiır. Bugün iş;al altında hulundufu herkesce bilinen ve srenel müdürü bu yüzden mahktmeye verilen TRT. MC'nin bu volda bora^anlifinı yapmakta devam etnıektedir. Kğer hükümetin kuruiması ve yeni Bakaıılar Kurulu'nun Cankaya'ca onaylanması gecikirse, bunalımlann tehlikeli bir yopunluk kazsnacağı anlaşılmaktaciır. • Türkiye bugün. kaptansız. dümensiz ve rotartz bir Bemi jibidir. ••* Düzeltme: Diinkü Olaylann Arılındaki Gerçek'in baslifi «Zorlamalar» nlapakıı. Düzeltir, öziır riileriz. GÖZLEM ~~ 1 (Baştarafr 1 Aman rîe M pttl... $u Böliikbaşı da olmasa. komünizm hemen gelecek memlekete verleşecek İyi ki iki metrelik bovu, bitmpr tükenmez lâflarıyla komüııizmJn karşısına bir kale Rİbi dikilİTor . Gerçi zahmet ediyor amma, ne yapsın zavallı?. Ben onların valancısıvım. Neyln diyeceksiniî?. Anlatayım: Bu Böliıkbaşı buirünlertle önemini arttıracakmış.. N>deni ?ıı: Celâl Bavar. AP, MHP arasmda bir birlik yaratmak. sonra da MSP tabanını eritmek irin «yeni Demokrat Parti» adıyla bir parti kıırup, bunun Gçnel Başkanhğına Osman Bolükrmsını setirtmek Istivormuş.. Bövlece. AP ve MHP birleşecek, sonra da. MSP tabanı veni kurulacak bu partiye kavacak, sonunda, Celâl Bayarm düşleri gerçeklesmiıs olacak. . Bunlar bana biraz «fantazi» geldi amma ne yapalım?... Benim duydueumu siz de öğrenin. böyle diyorlar iste... BayarlıMenderesli Demokrat Parti. Osman Bölükbaşı ya öylesine kızardı ki. bu yüzden Kırşehir'i il olmaktan çıkarıp, Uçe yapmiftı. Şimdi Bölükbası biitün bunları unuttu ki, Ridip. Celâl Bayar'in «Fahri Başkanlığı» ile jürürülen milliyetçi partiler saz toplulueuna destek olmava kalkışıvor. Canım bu Bölükbası işte sağı. solu belli olmaz ki... Belki solu belli: Solunda Anayasa var. Ya sa£ı?. Saşım Bölükbası da bilmiyor. Gerçi matematikçidir amma sajını, solunu pek ölçemiyor diyenlfrde var. İlkokulda karııesi hep «cpekiyi» gelirmiş, diş koruma. hal ve Ridiş, aritmetik Cep pekiyiymlş, fakat parti lideri olduğu zaman hesabı hiç iyi tutamadıcı için adamlan birer ikişer yanından aynlmı?.. MUlrt Partisi Genel Başkanıyken çok dpçerli evrak çsntası. Sevfi Öztürk admdaki bir hayranı Urafından taşınırmıs. Seyfi çantarı jetir. . Bölükbası S*yfl Öıtürk'ü Myle çağınnrn?... Gel zaman int zaman. Bölökbaşı'nın çantatrm ts^ıyan Seyfi Öztürk. eline bir bnsk» çanto alarak, Demirtlin ranında tl kavuşlurup durmuj. Şimdi, Demirel ve Türke? tle Bölükbası arasında arabulncnlnk vapan da bu Seyfl Oztürkmitş . iTÜ öğrencileri gelecek öğretim yılı üç sömestr yapılarak yıl kaybının önienmesini istediler Istanbul Teknik üniversitesi öğrencileri. 4000 irezah bir dilekçe ile Rektorlüğe başvurarak, sınavlarm bitimınden sonra yeni bir dönemin açılmasmı ve ge leeek öğretim yıhnm üç sömestr yapı'.arak yıl kaybının önlenmesin: istemişlerdir. ITÜ DER imzalı bir bildiri yayınlayan öğrenciier, bu öğretim yılında tüm ülkede hiçbir üniversite ve yüksek okulda dü zenli bir eğitim sürdürülemedigi nı, Türkıye'deki tüm öğretim ku rumlannda ve özellikle İTÜ'de ögrencilerin bir yıl kaybetme du rumu ile karşı karşıya kaldıkları nı belır:erek, bu yaz öftretim ya pıiması için gerekli girişimlertn peşini bırakmayacaklarım açıklamıslardır. GGP dışmdaki BaşUrafı 1. Sayfada) yu alma o'.asılığı bulunmadığını öne sürmüş, Ecevit'ia güvenoju almayacak bir listeyi onaylatma teşebbüsüne girmesinm «iktıdan gaspa yeltenmek» olacagını soylemiştir. MSP Genel Sekreteri Oğuahan Asiltürk. Yankı dergisinin soruiarını yanıtlarken, teorik açıdan CHP AP'nin bir araya gel mesinin mümkün plduğucu belirtirken, «Anahtar i^mak bsşka şeydir, lıükümet bozanlann hükümet kurmasını istememiz bas ka şeydır. îstenilen hükümet De mirel'in beyanlarıyla AP MSP MHP hükümetidir. Bunlar xaten bir arada hükümettiler. Eğer bu hükUmet iyi idiyse neden bozdun kaçtın?» demiştir. MHP Genel Sekreteri Osman Albayrak, caa)'ya göre, Ecevit'in Demirel'le görüşmeye razı olma »ının «ümi«izlığini» gusterdiğini iddia eaerken, CHP liderinın MHP'yle bir görüşme isteğinde bulunmasını nasıl k^rşılayacagı yolundaki soruya «Böyle bir istegi kabul ederiz, kendısine pesin olarak lıayır demeyız. Herhangi bir teklifte bulunursa bunu yetklii lcarullanmazda görüşür, cevaplarız» karşıhgım vermistir. CGP Genel Başkan Yardıması M. Saüh Yıldız ise. «MSP yö neticilerinin bilinen tutumu ile Türkiye'nin hiçbir meselesi çözü lemez. Bunun üzerinde durulan hükUmet îormüllerinin hiçbiri çıkar yol degildir» demiş. partisinin AP CHP diyalogundan ya na olduğnnu yinelemiftir. Galatasaray'dâki Yabancı Diller Yüksek okuluna bomba atıidı ÇSfOatasaray'daki V»y ba»iı Ya&ancı Diller Yüksek Oku lunun bulunduğu binanın yalc.ına dün gece p?.t;a.vıcı madde atıl mıştır. Galatasaray Lisesinin arka bolümünde bulunan bir.anın penceresine bir otomobilden atıl dıgı bildırüen patlayıcı maddenin gürültüsü uzak semt: 1 den duyulmuştur. Oiay sırasında binanm bazı camları kınlmış, bir duvannda haiiî çatlak meydana gelm:ştir. DİĞER OUYUR • Safraköy Haîkevi binası da da dün sabaha harşı 03'de bombalanmış ve büyük ölçüde ^ıasar görmüştür. • Galatasaray'dâki îngiliz Başkonsolosluğuna da önceki gece ateş açılmış. saidırganlar olay dan sonra kaçmışlardır. # Eminönünde dün sabah du varlara afis japıştıran bir gnapun üzerinde yapılan aramada Ali Rıza Yamar.'ın üzerinde bir tabanca bulunmuş, 23 kişi gözaUına alınmıştır. # Devrimci Gençlik Dernekle r: Federasyonu Genel Sekreteri Bülent üluer. yaptığı aç.klamada. altı arkadaşlarmm polis tarafından gerekçe »österilmeden gözaltma alındığını. hayatlarından end:ş« ettiklerini bildirmlşt:r. (Bastarafı 1 sayfada) olan nefretimizi belirtiyoruz. Bu cinayetin ve ıslenen büt'jn cınayetlerin hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu siyasi cmayet, her ~^jn fab rıkalarda. meydaniarda, okullarda, kırlarda birbın peşisıra toprağa düşen halkın evlatlarına karşı kayrsız ve tarafsız kalan üniversite çevrelerıne, basına, sözde faşizme karsı olan siyasi partilere. kısaca susan herkese ve her kuruma bır uyarı olmalıciır.. Görülmektedir ki, üniversltelerımizde, siyas; cinayetiere hedef olan üniversite gençliği ve giderek öğretim üyeleri üzerinde yoğunlaşan faşıst baskılann gerçek sorumluluğu, faşıst iktıdarda olmakla bırlikte bugüne kadar gelisen olayları sözde tarafsızlık tavn altında tehlikeyı görmeden destekleyerek gelişmesine yardımcı olan üniversite çevrelerinin de bu sorumlulukta payı büyüktür. Umudıımuz odur ki, Unıversiteîerin. bir öğretim üyesinin katli üzerine gösterdikleri tepkiyi, yurdumuzur her gün her tarafında ve top'^mun her kesiminde işlenen cinayetiere ve faşist baskılara. bir üst yaprku rumu oldugu bilinciyle, bundan boyle de göstermesidir. Bu tepkiyı göstermek ve fasi^me karşı.olan. giiçlerle birlikte demok"rasiyi sa^iınmak Universitelerin temel sörevleri arasındadır. Görülmektedir ki, faş;zm, hiç bir ayrım yapmadan kentfisinden olmayan herkese saldırıyor. Bu suskunluk ve kayıtsızlıktan güç alarak her gün daha da "mldırganlaşıyor. Tüm kuruluçlar. halkırnızın faşizme karşı gelisen mücadelesi içinde yerini almalı ve fasizın bogulmahdır. Faşizmi, hal kın birleşen gilcü. mutlaka ezecektır.» TÜMAS'ın Bnlükbaşı'nın tjimdiye kadjır kendl Jnırdufu partire yaran olmadı, kosknra partfyı eririp tökettf. Şimdi kjme harn dokunacak.. N> demişler? Kendi muhtacı himmet bir dede, kaldı kl cajTija himmet ede... TBB Genel (Bastarafı 1. Sayfada) 2 Ceza ve Ceza Yargılamaları Yasasında bulunan antidemokratık hiikümlerın basta, ölüm cezası olmak üzere, özellikle Türk Ceza Yasasımn 141, 142, 163. maddeierinin ve bunun gibi diğer yasa hükümlerinin kaldırılması da Genel Kurul'un aldığı kararlar arasındadır. 3 Çalıyma ve sosyal güvenlikle ilgili yasaların. İ5 Yasası, Sendikalar, Topiu Sözlesme GreT ve Lokavt Yasalan, Sosyal Sigortalar Yasası ve diğer yasalar da birçok hükümlerin antidemokratik olduğu ve bir çok bojlukların bulunduğu da Genel Kurulca saptanmıştır. Bu nedenle, yasalardaki çalışanların örgütlenmesini engelleyici, toplu hak aramalarını kısıtlayıcı, hükümlerin kaîdırılması, tum çalışanlara grrv ve serldikalaşma haklarının demokratik ölçüler» uygnn olarak sağlanması, referandum hakkmın verılmesi alınan kararlar arasında bulunmaktadır. 4 Sıkıyönetim. îl Idaresi, Belediyeler, Köy, Pasaport, Polis Vazife ve Selâhiyetleri Yasaları ile diğer idari yasalarla yürütmeye tanman temel hak ve özgürlükleri kasıtlajncı hüklimlerin, can ve mal güverJiğini zedeleyen esasların yürürlükten kaldırılması ve bunlarm yargı organlarının güvencesine bağlan ması, atanmış idarecilerin seçilmiş mahalü organlar üzerindeki geniş vesayet hakkının kaldırılması ilkeleri Genel Kurulca benimsenmiş ve bunlara ilişkin öntasarı esasları kabul edilmistir. 5 Bankalara ilişkin yasaların halk çıkarları aleyhindeki hü kümlerin kaldırılması, devlet ithalât ve insaatınm aracısız yapıiması için gerekli yasal düzenlemelerin ilkeleri saptanmış, Yabancı Sermayeyi Teşvik Yasasımn gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi. enerji ve doğal kaynaklann devletçe işletilmesi gerektiğine karar verilmijtir. 8 özel hukuka ilişkin kanuniarda temeî hak ve özgilrlük lerin kısıtlajan ve eşitlik ilkesine aykın düşen hükümlerin bulımduğunu saptajan TBB, özellikle Medeni Kanundaki eşler ve çocuklar arasında eşitsizliic yaratan, Dernekler Yasasmdaki ki şilerin dernek kurma ve üye olma haklarını kısıtlayan, 903 sayılı yasadaki bazı vakıflara ayrıc.alık tanıyan hükümleri antidemokratik bularak bu hüküml» rin değiştiriimesi geregini kabul etmiştir. 7 Toplumsal gelişmede kitle haberleşme araçlarının önemini kabul eden TBB, Basın v« TRT yasalan ile ilgili diğer yasalardaki antidemokratik hüküm lerin kaldırılmasma ve kurumların demokratik işleyişe kavuşturulması için yasa! düzenlemelerin yapılmasına, fikir özgürlüğünün sağlanmasına karar vermiştir. 8 Türkiye'nin taraf oldugu 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yeralan, kişilerin uluslararası insan hakları ve yargı mercilerine basvi.ırma haklarmın sağlanması. Avru pa însan Hakları Sözleçrnesine ek olarak kabul edilen Avrupa Sosyal Sartına, Türkiyp'nin katılması için yasama ve yürütme organma çağrıda buiunulmasma karar vermiştir. 9 TBB Genel Kurulunda alınan kararların TBB Yonetim Kurulunca kabul edilcn iîkfler esas alınarak gerçekleştırıh'nesine karar verilm:ştir. Ozaydınh (BaşUrafı 1. gayfada) lik beraberlık sağlannıa!ıyd:. İstikrarlı hükümet kurmaliydı ki, dışa karşı güçlü olalım, "üs>rl« ilgili karann da karşı tarafın muhtemel tepkisinüı iyi hesaplan:nadan alındıgı kanısındayım» şeklinde Uont;cmustur. Ozaydınlı, üslerin kapatılması karannm iyi uygulanmadığını, Amerikahların üslerden yararlanmaya devam ettiğinl savunmuş, şöyle demiştir: «Ambargoy\ı her zaman var sayarak tedbir almak gerekir. Milli Harp Sanayinin nasıl bir zaruret oldugu artık ortada. Avrupa Birliği içindski yenmizi muhafaza edersek silâh temin edecek başka kaynaklar bulabilec*ğimlze ir.anıyorum. Avrupa'nm emniyetton Türkiye'den geçtiğl bir gerçektir. Bunıjn için Avrupa'nın bizi bünyesinde muhafaza edeceği özgürlükçü demokratik rejimimize sahip çıkmalıyır. Avnıpalılara meselelerimizi anlatıp karşılıklı menfaatîeri dengeleyecek ilişkiler içinde buiunmah Ecevit. gazetecilere CHP'nin tek başına hükümet kuracağını ve güvenoyu alacağını söyledi ANKARA Bülent Ecevit'in seçim gezilerıne katılan basın mensuplan önceki aişam OrAn Sitesındeki lokantada CHP lideri ve eşi onuruna bir yemek vermişlerdir. 2U0 gazetecinin katıld:ğı yemek te Ecevit'in gayet neşeli olduğu görülmüştür. Gazeteciler CHP li Uerine hükümet in kuruiması ve güvenoyunun alınmasıyla ilgili sorular yöneltmişler, Ecevit ortada endişe edilecek bir durum olmadıgını, CHP'nin tek başına lıükümeti kuracağını ve guvcnoyıı alacağma inandığını söylemiş tir. Ecevit'in «Saninm Meclis ha ziran sonuna doğru bir süre tati le girer. Böylece hem millervekil leri yerleşme olanagını bulurlar, hem biz yerleşiriz» şeklindeki sözleri üzerine bir gazeteci «Hü kümet programı uzun sürmez mi?» diye sormuştur. Ecevit bu soruya «Bizim programımız ortada. Hükümet programı da uzun sürmez. İkiüç günlük bir iş hükümet programı» karşıhğıru vermiştir. (Bastarafı 1. Ssrfadı) »ini zehirlemiştır. Bunlardan, kayınvaldesi Remziye Tufekçi (53) kurtanlamayarak ölrnüştür. Fatma Tüiekçinin iki gözü kör, 12 yıllık eşı, Devlet Hastanesl santral memuru İsmail Tüfekçi (28) ile çxukları Ayçç (6). Hayri (5) ve Muhsın (10 ı koma halinde tedavi altma alınmışlardır. ölen Remziye Tüfekçi'nin kızartma yaparken kullandığı çicek yağınm ıç;ne tütün ilscı «folıdol» kanştırdıgı polisce saptan mıstır. tki gözrü görrr.eyen lsma'l TUfekçi, annesi Remziye Tufekçi ve üç çocuğu zehirli yagda kızartılan patlıcanları ypdikten sonra komaya girmişlerdir. B'.r rastlantı sonucu komşular ?&• rafmdan farkedilerek Deve Has tanesine kaldınian beş kişiden Reraziye Tufekçi kurtarJamamısür. Doktorlar, baba tsmail Tüfekçi ile çocuklan Ayşe, Hayri va Muhsin'in sağlık durumlannın kritik olduğunu beürrmişlerdir. Devlet Hastanesi'nde hsstabakıcıhk yapan Fatma Tufekçi, HUseyin Acar'la 2 yı.ldan beri dost ha>*atı yasad]k:arını v Hüseyin'in «Kocandan ayrılıp benimle evlenmezsen hepinizi zehirlerim» diye kendisini tehdit etîiğini öne sürmüs, tütün ılâcını evdeki zeytinyagı şişesinin içi ne dostunun koymuş o'.sbileceâi ni soylemiştir. HUseyin Acar ise, olayla bir ilgisi olmadığın: tddia etmiştir. Savcıhk olayla ilgili sorusturmayi sürdürrnektedir. Eastabakıcı (Bastarafı 1. Savfada) Çatışnıanın, bölgenin sayıh «Dergani» aşireti mensuplan ara sında arazi ihtüafı yüzünden çık tığı bildirilmiştir. Ancak. çatışmaya neden olan kavganın bastan iki çocuk arasmda başladığı ve büyüdügü bildirilmektedir. Olay, ulaşım güçlüğü nedeniyle beş saat sonra köye giden Jan darma birliklerince bastırılabilmiş ve köyde bir seyyar karakol kurulmuştur. Silahiı çatışmada ölenlerin, Hasip Akm, Cesim Akın, Hüseyin Tunç, Sabri Taşdemır ve Ay şe Tunç olduklan biidirilmıştir. Yaralılardan Halif Taşdemir ve Mustafa Yener, Diyarbakır Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi al tma alınmışlard'.r. Çatışmadan sonra erkeklerin dağa çıktıklan ve olay yerine gi den jandarmanın bölgede büyük bir aramaya girişüği belirtilmek tedir. Sason'da Fıansız (Bastarafı 1. Sarfada) Seçimlerde elde ettiği sonuclan sevinçle karşüadık. Bu sonuçlan da Türkiye'nin iç polıtika»uıda bir gelisme olarak görüyoruz. Bunun yalnızca sosyallst yönde değil, amma kesinîikle ilerici nitelikte Türkiye'deki bir gelişmeye başlangıç olacagını umuyoruz.» MSP iie koalisyon olasıhgı yolundaki haberlere de değinen Robert Pontillon şunları eklemiştir: «Biz sijasal bir partinin siyasal programı ile parlamento için deki çoğuniuk kont«njanı sorunlannı birbirinden ayırıyonız. CHP'nin amaçlannı etkil?meyec«k bir çözüm bulunabileceğinl umuyoruz.» Sosyaîist Enternasyonallne başvurma hakkında da Pontülon şunlan belirtmiştir: «CHP tarafmdan başvunmun resmen de yapılmasından sonra ele alaoağımız bir sonındur. Yani Sosj'alist Enternasyonalin Sekreteryası nezdinde resmi baş vuru yapıldıktan sonra. CHP'nin Sosyaîist Entemasyonaline Uya olarak girişini, bu müracaatın ortaya çıkarabileceği sorunlar ne olursa olsun destekliyecegiz.ı ABD (BasUrafı 1. gayfada) piânlanmış, ancak bilgiyasar sis temindeki bazı arızalar nedeniyle uçuşu 24 saat ertelenmişti. •Enterprise» adlı uzay aracının jumbonun «sırtında. üç ke» daha denendikten sonra temmuz sonlannda ya da ağustos başlarmda ilk kez kendiliğinden havalanacağı biidirilmektedir. 75 ton ağırlığındaki aracın yerden roket gibi havalandığı. ancak yeryüzüne dönerken kanatlarından yararlanarak bir uçak gibi istediği alana inebileceği beîîrtilmektedir. MİLLİYETÇİLİK'TE SAHTECİLİK (Ba^tarafı 2. Sayfada) ne yerll firmanın 3 mil}'on liraya verdiği bomlan 9 milyon liraya önermiştir. Türk hazinesini koruyarak bu teklili reddeden gerçek anlamda milliyetçi müdür Vedat Ilalan'ın ödülü ise, Basbakan Yardımcısı Demirel'ce görevden uzaklaştınlmak olmuştur (Bakmız: 5, Daire 1965,3631 sayılı dosya). milliyetçiler», cliberal tnilliyetçüer» ve «sagdaki milliyetçiler» bir araya gelmelidirler. Bir cümle daha ekleyelim: Türkiyemız için «demokratik,rejim» vaz gecilmez bir çözüm oldufuna göre, bu milliyetçiler ayni zamanda «soldaki demokratikler», «liberal demokratikler» ve «sağdaki demokratikler» olacaktır ve olmak zorunluğundadır. Onlann dışında ve karşısmda ise «milliyetçiliğe en uzak düşen» ve ayni zamanda «demokrasiye hiç inanmayan» (iküdarda kalabilmek için ülkeyi îaşizme teslim etmeye bile aldırmayan) bir Demirel ile, «ırkçı (baska deyımle Atatürk miliiyetçiiiğine taban tabana zıt düştüğü. Atatürk'ün büyük N'utktında behrtilen Turancı) ve de demokrasiyie bağdaşmaz bir dikta rejiminin savunucu su» başka bir partinir. Genel Başkanı yer alacaktır. ( ) Zatpıı Demlrrl'ln hıı siirii. «npmlrpVt hükü D O6 U M Eger'imlzin dünyaya geldigini dost ve akrabalanmıza müjdelenz. 18 haıiran 1977 Didem Z«kl OEMtRCtı.| D 0KT0 R Oktay Cumhur AKKENT Jlnekoloe HDT ıir 5İJİ1 Halaskârsaa Cad S71 37U Telefon: 41 7» H3 TARIK Z. KIRBAKA? i DERI SAÇ VE ZÜHRfV! HASTAIIKLAR MÜTEM ISIIKLÂl CAO PARMi NO 66 IEIİFON: 44 li; h 40 Lira Kazananlar: 0 8. 9'. '"T) Sonuç: Demirel. «milliyetçiler bir araya gele • ?: hükümet kursun!» diyor. (•) •: Gerçekten, şu anda «sa§» ve «sol: •vrımı ikir.c: plana ıtilmek suretiyle, Türk ulusui. .ı vnşam:nı ve rer ''in kaderini ön plana a'.an ;.:'îk rni!liyetçil?r;n bır araya gelmelerl ve Ec&" " 1 cp.'tPklemPîen ^sritır. Türk ıılujtınun pn ya^..nısa! çıkariannı koruyabilmek ve onu «Lübnar.laşmak»tan kurtarmak için, «demokTatik soldaki Ulusal Bütünlüğü ve Demokrasiyi kurtarmak icin: met dısında bırakın:» anlamına gelir.