17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İİ K tü..,,.,..,î[ 14 HAİIRAN 1971 esmi olmayan seçim sonuçlan açıklandı. Boylece 1950'den berı seçen 27 yıllık bır sure boyunra 27 r.Iayıs donemı dışmda Turkıye'nm kaderınde karar sahlbı olan «sağ ıktidarnm darumu ıle CHP ve onun solundakı partılerden oluşan «scl muhale£et»ın durumu aydınlık kazandı. Açıklanan sonuçlara gore hıçbır partı tek bas:r.a iKt:dar olmak olanağına sahıp degıldır. O nalde 1P77 seçımlen Turk sıyasal vaşamının gelecejı ıçın hiÇbır kesın sonuç getırmetnış mıdır'' Bırçoklarımn zihnım kurralayan bu , tür bir soruya yanıt ararken karamsar olmaya kesm olarak gerek yoktur. 1977 seçimlen, sonuçlan ne olursa olsun, halkın temel eğılımlerinı açıkhğa kavusmrrrrjş, kurulacak ıktidar koalisyonlan ıçın pek çok «yol gostencı» ve «yön gostericı» gerçeklerı, 4 haziran 1977'den önreki riönem koşullarından çok daha fazla olarak, sozler önüne sermıştir. Yen: olarak açıktanan veriien kullanarak yapılar. bır analiz «sol cephennin bu seçimlerden ne kadar başanlı çık'ıgını «sag cephe»nın ise gerıiemese bıie nasıl duraklayıp kanştığını ortaya koymaktsd'.r. R OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Sonuç Seçım oncesi yapılan lahminler ya CHP"nin tek basıra ıktıaar olacagı ya da hiç bir partının gerekll çoğunlugu sağlayamıyacagı ve koalısyonlarla ülkenın yönetümesıne alışılması gerektiği doğrui'usunda ıdi. Aynca nıç kımse AP'ye, zaten, teK başına ıktidar olmak sansını tanımıyordu. Açıklanan Si?çım sonuçiarı. ıkıncı tahminın dogru oldugunu göstermektedır. Yenı seçımlere kadar uUemız koalısyon ya da koahsyonlar ıle yonetılecektır. Ancak bütun olumsuz seçımoncesi koşul'ar.» ragmen. yukardakı analulenn de kesın olarak ortava koyduğu gıoı Türk nalkının bır «sol ceph; »ozlemi ıçınde bulundugu açıktır. Çünku «sol muhRİefetn* verüen seçmen oylan, «sağ cephenve verilen oylara gore «patlama» dene bılecek bir cranda büyümüştür Çıkartıları millet vekılı sayıları bakımından da «sol muhalefetnin ne kadar hızla ouvuduğu, buna karşın «sa* cep.leının naüı gjrıled:Jı açiKça sorulmektedır. Bu bakımdan C HPnın lıakümetı kurması ne kadar serekh \e floîal ise CHP !İe koalısyon yapacak partilenn hf.!kın bu belirgın tercihinî. geçen yıllard^n ayrırrcalı ffarklı» oiar?': dikkat.? almaları o kadar zorunludur. Kaldı ki yarısı kadan okuma yazma bıle hılmeyen bır ulus topUıluğvma fsaf cephe» pamlen taralından CHP'yı kotulemek ıcır ısrarla sürdürulen haksız ı'bamıar elber. özeüikîe. henü^ sanavıle^mpden nasibım olmamış \e neyın ne oldü*ıınu anîsmaınıs yörelerde bir ız bırakarak ve etkıb olacp.k ıdı Nıtekım aynı slosanlar ve haksız ıthamlar gelışmış ve ışçı sınıünın bılınçler.meye başlariığı ybrelerde etkılı olamamıştır. Ve 1977 seçımlfn. «sağ rephe» partılerınin onimuzdekı donemlerdP. gideıek, daha çok küçulcccklennı gosteren belırtılerle doludur. L"l<3mız bjtrün Itı^a <* P7'm sürede çozüm > bekirven p^k cok rıridi ve fömmıı ıç ve dıs <;uç 5^run'nrm ıçınr :tılmı« bılunrmktadır Bu sorun lan çözecek olanlar, elbet, izled:kleri hatalı politıkalar ıle bu sonınları yaratfrlar, hatalı oolıtıkalırımn soruml'jıugunu taşıması gerekenler olmamalıdir önemlf olan «devıi sabık» yaratmak dejildir. Ama memleketımizde de devlet yönetitımınoe < "on'rrılıılı.ık» kavramınm bütün müeyyldeleri ıle ııy^u'F.nına'i 7imsnı gelmiştir. Nitekım halkımır 1977 «pnırlcn ı!» 4 hazırana Kadar ıçmde yasadığı cinayetler. soygunlar ve kargaşalık ortamındar; hoc^ut olmad'.gını belli etmıştir. Sımriı CHP ılF koalısyon vapılması ıcın iki olanak soıülOyor: Bırıncisı CHP dışmdakı partilenn. cecikmeden; yıpranmanııs. şartlanmamış ve sorurJuluk duygusu gelışmış yeni liderler aramalandır tkmcisı CHP dışındaki parti'.erdeki mıllftvekıllen Hrasından geçmis donemlenn sorumlul'ijjnu psvlasmak ıstemeven ve rejımı her turlu k:s";el. partızan hesapların ve çıkarların »ören «mıliet^ekillerınin bu konuda dnvranı^'ar icme sır Pa§a Fıkraları azan tarilısel hir donemi anlatrtıak için bir fıkra yrterlidir. SÖ7ge'ını: ım.'shur Ke^ecizade Fuat Paşaja \akış» tırılan bir küçü"iiK öykü, Osmatılı lmparatorlıığunmi coküsünü pek e'izel OM"tıer. Zamanın İiîgıliz Elçjsi, Fuat Paşa > a soruınş: Dümanın en cıııhi de\leti hançisidir? Paşa hiç duraksanıadan: Bizimkidir, dem's Nasıl olur." Olur, demiş Fuat Pa>a. sizler dısardan hizler lç*r» den uğraşıyoruz; bir turlu yıkanıadık. Seçim Sonuçlarının Analizi Melih TÜMER CHP hakinndaki haksus v» dogTU olmay»n «ithamiar»! ve <ı>axıştırmalar»ı eklenirse, gerçefc», bu scçımleıcie «saş cephe» partılerının yenık olarak çıktıklan \?.rcısına bıle varıiabüır. lecektır. Şoyle kr CHP'nın aldıgı geçerlı oyların sayısı. ıkı seçım arasında, 3 570 583'ten 6.117 280'e yükselerek 2 546 697 artmıştır Artış oranı yuzde 71.32'dır. Bu çok büyük ve bnemlı bır artış oranıdır. B zaman bu saçlmlerde, elindeki büyük olanaklara rağmen, gerçekte, AP'nın başarısız oldugu göru Vatandaşın Oyları 1977 resmi olmayan seçım sonuçlarını 1973 seçimlen ıle karşılasurarak «sag ıktidar» ve «sol muhaleiet» olarak analiz etuğımız zaman dururn şoyîe guzukmektedır: «Sol muhaleıe"»ı temsıl eden üç partı vardır. 1977 seçimlennde CHPr TBPTIP'ten oluşan soz konusu üç par :r.;n vatanriaslsrdan aldıklan geçerlı oy sajııaıı top;amı P196 282'd;r. 1973 seçımlenne TlP katıUmarnıstı. Dolayısıyle bir parti eksıği ıle 1973 seçımıorinde «sol muhalefet)un aldığı geçerlı oyların toplamı 3.692 342 ıdı. Demek oluyor kı bu seçim!eı<\> vatandaşların kullandikları geçerlı oy sayılan.ıdaki arîış bakımından «sol muhalefet» 1973'e pore yuzde 67.81 oranında bır gelısme göstermıştır. Geçerlı oy sayısmdaki artış 2.5O3.940'tır. «Sağ ıkt'.dann temsıl eden. daha do*nı bır deyimîe. «sağ cepheude bulunan partilenn sayısı beştır. 1977 seçımlerinde A P M S P T M H P C G P DP'den oluşan beş partının vatandaştan aldıklan geçerlı oyların toplarru 8 222 36O'tır. 1973 se çimlerınde aynı partiler vafandaslardan 6.665.724 geçerlı oy almışlardı. Demek oluyor kı «sag cex>he» partllerimn aldıkları oylardakı artış oranı yüzde 23,35'tır. Geçerli oy sayısındaki artış 1.556.636'dır. Açıkça görülüyor kl bu seçimlerde «sol muhalefetnin büyüme oranı çok yüzsek iken fyıizde 67.8P, "sağ cepheımin toplam gelışmesi çok yavastır (yüzde 23,35). Turkıye'nin yapısal ekonomik ve toplumsal koşullan dikkate alınır, aynca seçim öncesi dönemde sılâhlı ve sılâhsız eylemler sonucu seçmenlenn içmde bulundukları psıkolo]ik ortamın dnerm hatırlanır ve bunlara TRT aracıhğı ile yaratılan çok olumsuz hava ıle «sag» cephe partilerinin ısrarla ve inatla halkı ıkna etmek ıçın «sol muhalefet» partileri ve özellıkle Sayın Ecevit ve Milletvekili Sayıları Vatandaş oylarını milletvekili sayısma donuştüren seçım sıstemleridır. Seçım sıtemlennın uygulanmasını zorunlu kıldığı hesaplama teknıklerıne gore partüerın çıkarttıklan ya da çıkartamadıkları milletvekili sayılan defışebılmektedır. Bı: konuya sıımeden partılerin çıkarttıklan milletvekili sayılan bakımından 1977 ve 1973 seçımlerını analiz edersek aşaüidakı sonuçlar ortaya çıkrr.aktadır: 1973 seçı:nlerınde «sol muhalefet» 18S mıllptvekilliğı kazanmıştı. 1977 seçımlerinde bu savı ?l.Te yükselmiF'ir Artış oranı vuzde 14.52'ciır E*er 4 haziran 1977 tarihindekı TBMM' de '(sol tnuhalefetoin sa.up olduğu sandalye sayısı chkkate alınırsa <kı DU savı 189'dur), bu sayıya gore «sol muhaîefetMn 1P77 seçimleri ile yüzde 12.70 oranında bır artış elde ettigl anlaşılmalctadır. Buna karşüık «sağ ceruc» partllen 1973te toplam olarak 258 mıîletvekıl: çıkartmışlar idi. 4 hazsran 1977'deki durumları ıse toplam 246 milletveküı adi. 1977 seçımierınde elde ettıkleri millctvekili sayısı 233 olduğuna gore, demek oluyor kı «sag cephe» partüen toplam olarak bu seçimlrrde 1973'e gore yuzde 10.73 oranında gerılemi? Ierdır 4 haziran 1977 tarıhindekı Parlam»ıvn arıt r.ıedıgıne gore ise «sağ cepheanin gsrılenıe oranı yüzde 5,6'dır. Yme açıkça görülüyor ki 1977 secınılemdo çıkarttıklan milletvekili sayısı bakımından «*ol muhalefet»ı temsıl eden CHP tek basına bu^'lJr ken, «sag cephe» pamlen kesln olarak gerilemlslerdir. AP Ne Kadar ilerledi? 1973 ve 1977 seçımlerinde vatandaşlardan aldıkları geçerli oy sayılan bakımından Türkıve'nın ıki büyük partısının dunımlan Incelendıgl AP'nın a'dığı g^çerlı oyların toolamı ıse. ıki seçım arasında 3.197.900'den 5.457.649'a yükselerek 2 259749 0U7e.yınde bir artış göstermıştır Artış oranı juzde 70.66'dır Bu da çok yuksek bır orar.dır AncaK AP'ntn 1977 seçimlennde elde ettıği bu yııksek artış oranını yorumiarken çok riıkkatiı o'rr.ak gerekir. CvınkU CGP ve Dr bu secın;eıde cok buvük. adetâ akıl almaz. <» ka>• yıplann.; uğramıslardır. CGP'nin geçen seçımlere gorp ov ı:sybı 2S7 274'dur. DP'r.in ı«> =ıvn'. donem deki oy kaybı 1 002.076'dır CGP^DPn:n oy kayıp ları toplanı 1.289 350 olmp.ttadır Denebıhr ki AP. bu seçimlerde, elde etmiş oldufu 2 259 749 geçerlı oy saısındakı artışın tamarmnı ya da büyük bır bolumünü sözünu eîtığım CGPDP oylarını kTdisine çekmeyi başararak elde etmiş olabıli". Kurarr.sal oiarak gerçek durumun boyle oldugunu \a'Scysak >e AP'nm CGPDP oy fcpyıp larırrn taınanunı kendısıne çektiginı kabul etsek bu bıhnjk partının 1977 seçimlennde elde ettigı 2 259 749 oy fazlasmda 1 289.350 duşulerek bulunan 9 7 0 * 9 oyun AP'nin kendi orgütü ıçtndeki «erçek büyüme oldufcu sonucuna vanlacaktır Durum bdy'.e ise. CGP DP oylan dışmrta, AP' M nın el( e'tigı «eçerlı ov sanlarındaki artıs oranı yukcıda verilen yu>de 70,66 vsrine vÜ7de 3(1.34 C'imaktadır. Bu analızın onemı şuradadır E*eı MPP gıbi CGP ve DP de bu seciTT.erde, h ç cl'TiP7s\ 1973 seçimlennde elde ettıkleri ov sayılarmı konıyabilselerdi AP'nın elde e'tığı başa rı yuzde 70 W oranında değıl, %uzde 3(ı.34 oranm da olacpk ve çıkRrttıfı milletvekili savrı da çok azal<vaktı Bu analız bı?e aynı za^rTâa şunu da göstermektedır; AP, zaten varlığı bılınen «sağ cerjhe» o^la^ uzerıne seçım strateıiMiı t kur muş v» «venı oy» kazancı çok yeterlı bır duzev rtp olm^m<:'ır. Ovsa CHP bu seçımde açı1: seçık bir «o' patlarnası» elde stmek başansını goster mistir .. . Keçecizade 1ıiat Pa*<. tarihte zeki hir devlet adajm olarak ün \apm!stır ZUen bizirn tarihimiz bir çeşit pasalar tarihidir. \kıl!ı \e akılsız pasalar, la raslaııtnla. y» bıleklcrinin gücujlr yiiksek koltuklar3 tırmanınış, ülkenin gıdişine iji veja kotü etkiler \apmışlardır. Bunlardan ki> nıinı ypl üfüriip rüzgar eötürmüştiir; kimısinin anıları belleklere geçmistir. şinıdi Istanbui'da Bü\uk Çiftlik Sokağında oturan Ce.det I'ası, \akti\le Çankayada otururken halk arasında dilden dile dclaşan fıkraUmla pek meşhur oln.uştu. Bu rıkrahırın kimi yaUıştırmadır; kiıııi gerçektir. Bızim hallnmızın oiağanü'tü hir ınizalı ıjücü \ardır. Su'ia\'ın kafasına ve Kım.ığine >akışır ııice fıkra üretmlştir lıalk. Ajna Cevdet V.\"a rta. maşallah kendisiııi tarihe ya» zacak nice övkucıı'. i'rflmekten çeri kalmamı>tır. Bu jılın 27 V«m« cinü. Vıl'i Birlikçi Osraan Koksalın hu sa\Tada hir \17IM \;.v.n!audı SaMn Koksal, lSKO'îarUa (ıınıhurbaskanİK.ı KoııiPnjan senatoru\dü. îste o dönemde bir fün C'ankava» i sider Suıiav ile konı;surkfu. söz döntip dolasıp komüni'min tanımı ü'itünde du^ıimlenir. Sunay anlatır: « Gezilerinı Mra«mda bir köye uğradım. Köy halkı nenı karşıîadı. »ncak ineıınden eençtp birl fıriadı ve dedl Kı «kfivumüzün okııiıi »uvu \e elektrisi toktur. Bunları bıze temin edınız.v isle Osman bu herif buz gihi komünistrlr.» Sunay bununli» ve hıııv.ı heıızcr lıkraiarı\ia tarihimize Serecektir. BaşKa l>içinıde 7r.len tarihe cevnıe^jne olanak vnktu Cevriet l'asanııı Ilprıle buıjunleri ananİAr, i a dj venl kusaklara taııı'ma*' istCM'iılerin Sunat'ı «.iğneyip ge^ebileceklerinı sanoıı^orıım. Ya^ac'ığımız çağı bir iji sünjelemektedir. Paşa Bu knııutla E. (icneral Omal Madan'iğlu'ndan düîlcli'un hir tıkraM da hiç ıınutmam. .Sayın 'Madanoğlu. 2" M'vıs'm eylem lıdcrı»cli. Sanınm Sunay ın dcvıimden sonra emekü cdilmr'.inf de entel nlmuş.; sonrariaıı bunun acısını cekmislir. Bir çun Ce\det Pasa ile Madannclu Doğu'nıın s.o:uıı!arı uotüne konuşujorlarmış... Sunay demiş kı: O işin vozümii kolay . Nasıl kola\? Doğu'ya okul. >ol elcktrik sibi şeyler vapmamak ge» rek (•orülü'or kı iki f'Ara birbirini tamamlıyor. Ovdet Sunay okul \e eİPktrik ıslrjen penci komünist sayıyor; »onra da Doğu'ya okul i f rlektrik \apmanıakla snrunu çözümleypıeeini sanıyor. Bıı Kufa hir hakıma Tajmaç kafasıdır. t ünku Sıııidjın l a a m a t ı pek »e\ıliği, elınden tuttuğu, fenelkurma> Baş!:aııl:irına eecmesindr hiı\ıık etkisi nldu;ıı bilinir. 12 Mart'tan s< nra Ce\ıiet ile Memıluh Tağmaç Pasalar elele oalısiılar. Memduh Pa.^a 12 ."Mart döneminde ne vapılması çeıekligini de şövle (izctlemişti: « Sosyal usamş. ekonomik ç»lişmeyi aştı, fereği düsünülmeH. Anayasa drSistirilmeli » (lördüğünüz sibi fikralan ustüste koyduğumuz zaman hu tarihsel anıaın kazamyor. Geçen eün yazmıştım. Tağm<ıc Paşa huçüıı Sınai Kalkınma Bankasında yönetün kunılu ü.^esidir. »ol ödeııekli bir koUukta oturu^or. Niçin? Nicr emekii pasA rmpMiük aılıiı ile çeçinirkeıı Tağmaç'a neden açılmış parasal <;lan,»klar'.' Bar.Uacıhk bilgisi çok mu derin? Hayır. 12 Mart'ta ^ aptıklaı ıı.ııı karş' : ığmı ödüyor'.At Pasa'va . Sınaı Kalkınma Bankas'nın kökü dısardaritr. Bu kök AtD'»p uzanıyor. Bilrtiîiııiz eihi AİD'nin (Amerikanın uluslararası %ardını örfütii) Oı CİA ile İlişkileri re«meıı açıklandı. Eh. hir raslantı mı Taşrnıaç Paşa'nın bu bankava üye japıtması'.' Mmav Pasa'nın Küçük Çiftlik Sokağında oturması bir raslantı: bu da mı raslantı?... Tarlh ra.sLantııarla oluşmaz. Zaman nebrinin hanjri denizlere aktığı bellidir. Tarih heiirli yasalaıia hiçimlenir; hu arada bazı piabr kendiierine sröre rollerini oyımiar hilinçli ya da bilinçsir, dlumlu \a da olumsuz. . Vakti>le cihanqirane hir devlet çıkarmıştık bir aşiretten, şimdi bir '»uşakta Uökü dışarcla burjuva sımfı ürettik hir milletten... Bu 4.u>a;ın elbette paşası da olacak mssası Oğretmenler ve Yeni Iktidar Vecihi TiMUROĞLU haziran seçimlerinden sonra. en büyük sonınlann şında millî eğitim sorununun çpUligini bilmeliyi7. gerçeğe karşın, soruna doğru dürüst yaklaşan kimse gorunmedi. Bu nedenle, soruna, kıyıcığından vaklaşmak tlyorum. TARTISM A GERÇEKTEN ÜZÜNTÜ VERİCİDÎR baBn de isSaym Oktay Akbal bir yazısmda, Ümversıte ögretmeni Bayan Zeynep Korkmaz'ın, Milli Kultur derpsının ocaK sayısında yayımlanan, «Yen: Bır Yapma Dıle Doğru mu'» başhkh yazısından duyduğu uzuntuyü, «Bır Içtensızlık Omeğı»nde çok etkılı bıçîmde dıle getırdi. Konunun onemi benı bu dergiyi mcelemeye yönelttı. Sonra da sayın Korkmaz'm yapıtlanna bir göz attım. Soz konusu dergideki ılginç çelişkileri, yamlmalan belirtme'i uygun buldum. Değerlı yazarın. «Türkçenın yapı ve ışleyış kaidelenne aykınlığınaj), «Yer yer atılan Os manhcalarının yerını tutmayışlarına» v.b. yonlerıne değınerek gelişı guzel sıraladığı, beğenmediğını belırttığı sozcuklerden yalnız: Ilke. Indiıgemek. Yansıma, Ekın. Ilgım, Goze, uzennde djracağım. Bu güzel sozcuklerın üzerıne eğılmeden once, saym Korkmazın. 1962 yılmda yamnlanmış, Tjrk Dılmin Tarıhi Akışı Içınde Atatürk ve Dı! Devnmı, adlı yapıtımn ılk sayfasındakı tanımı görelım: «En basit tanımı ıle, insan topluluklarının eserı ve behrli toplumlann anla=;ma aracı olan dü, gerçekte milletı millet yapan ögelenn başında gelir.» Evet, bir ulusu ulus yapan öğelerın başında dil gelmektedır. Bu dil o ulusun sozcuklerınden oluşursa o ulvısu yıiceltebüir. Her zaman bır kı;r?la. usa uygımluk soz konusu ola maz. Hele bızım gıbı öz dıline susamış bir ulusda kurala uymazlık bT süre için hos bile gorülmelidir. Simdı, beğenılmeyen sozcühlere kısaca bir göz atalım: Ilke: Bu sözcük. Osmanhea Umde, Fransızca Principe söıcüklerini karşıiamak üzere bulunmuştur. Uydurulmuştur. Soz cuklerin o dillerdekı anîamlan. Dayanılacak, guvenıl?ce:; şey. köken, kaynakdır. Bızde, ilk sozcük kokünden türetılmiş olan tlke sözcugu de eş;t anîam lan belırtır. Ne ilgınçtır kı. 1°.'? yılınaakı yapıtında Savın Koıkmaz bu gıızel sözcüğu rahatlıkla kullanmıştır. Indırgerr.ek: Osmanlıca irca; Fransızca reductıon sözcuklen yerine bulunmuştur. Ysnsıma. Osmanlıca mıkâs, Fransızca deflexıon sözcüklermin yerıni almıştır. Bu sozciıkler uzun yıllardanberı okul beuklennden ıçimıze smmış oz Tıırkçe sozcüklerdır. Yeni kuşaklar onların Osmar.lıcalarından. Fransızcalarından. bu dıllen bılmeden, anlam çıkaramaz lar. Ilgım: Osmanhcası seıap Fransızcası mırage, ılluzyon dur Yenı uydurulmuş bir soz cuk değildir. 15. YY.'da ya'ilmış Ahtername'ye dek uzanrrndan. büyük dil bılgıni Şem«e'tın Samı'nın 1900 yılında ba^ılmış olan Kamusu Türki'smde df. Ilgım salgım olarak görulebilir. Ekın: Osmanlıcanın Hars, Fransızcamn culture sozcüklerı ıçın bulunmuş bır sozcük'ur. Hars da, kultur de o dılierdekı sözcüklerde, başta, *aıla surme, ekilmeye hazırlanmış tarla anlamları ıle değerlsndırılmektedirler. Daha sonra da. eğıtım, genel bılgı, gorgü kazanma anlamlarmı aldıklan yazılmaktadır. Bızım. beden eğıtımı ıjımnastık) deyımunızi Fransız lar Külrür fizıltle karşılarlar. Hekimlik dilinde de, mikrobun külturü yapıldı, miîcrop şu kül türde ürer, v.b. olarak kullanılır, ekılmeyi ya da ekilen yeri arüatır. Bütün bu açıklamalardan sonra insan hem Ekm'in beğer.ıim?mesine saşar. hem de bege::me;. e'iın Ekinsel yerıne kul*rsei demesme. Goze: Osmanlıca hücre, Fransızca sellul sozcüklerinın karşılîğı olarak dilimize kazandınlrr.ıştır. O ıki düde de anlamları kuçük oda, kuçuk dolaptır. Tutu'il'iiann kapandığı yere de hucre dendiğını bıliyoruz. Daha sonraları canlıları oluşturan en küçuk bırime hucre denrrış tır. Goz'un, b:r butunun bolumanu anlatmasmdan gıderek imasanın gozu, goz goz olmp.k vb.l. canlıları oluşturan bu cn küçuk bırime, 1934'leıde, Unıversıte Fisıologı oğretmenı unlü hekım Kema! Canap ıBerksoy) Göze adır.ı verm:şt:r Hekınılerın çok beftendiğı bır sozcüktür. Bayan Korknıazın bir yan dan ötekı bılgınler ^ıbi: Dıl us tun'.ügune erisememış b'.r mil lî*:n, kultur sevıyesı bakımmdan da sereklı bır ustiınluğe Jlaşamayacağı:ıa, ınanıp, batı fîan dıhmıze geçen sözcükier rien yakınmasına. ote yandan da yjzyıHardarbpn ulusun malı olan. çaksmslarla ortaya çıkarılıp bızleıe sunulan sözcüklen, kısı ya da kuruluşların Turkçe soz koklerinden oluşrurdukları yeni sozcüklerı beğenmemesine şaşmamak elden gelmez. Kendisı gıbı bır araştırıcının. birbırlerinden ne denli uzakta buiunuriarsa bulımsunlar ınsanlan her an goz goze, kuiak kulaea getııebılen çağdas. iletisim dönemınde bır ulusun. ekin duzeyı bakımından geçerlı bır ustunluge, yalnız ve yainız öz düı ıle ulajabüeceğini. tümümüzden iyi bilmesi gerekmez mı?. Ayrü dergıde, yanlış bir savla: «.. Nüans farkı olan birkaç kelime yerine tek kehme koymak, (meselâ: vâkıa, vak'a. hâdise gibi üç ayn mefhumun 5 Siyasal iktidara egemen olmak isteyenlerin üzerinde riımlukları eğitim sorunları. ilkel atama sorunlarından öte bir ciddiyet taşımıvor. De\rimci bir eçitim politikasında, oncelikle, paâagoji \e ona bağlı disiplinler üzerinde açık SÖruşlere >er verilmelidir. Bu sorun üzerinde ciddî görüsleri\>, TV'VRiru » < » S l e ı n e m ' z olanaklı değildir. Bir devrimcl iktidarın koşullannda yüriitülecek pğitim politikasmda, böyle bir sorunun değeri ortadadır. Böyle bir iktidarla eğitim kurumları arasındaki çelişkiler saptanmamıştır daha. Biz. önce, bu çelişkileri saptamaya çalışalım. Clkemizd* ceri, çağdışı bir eğitim politikası ııvgulanmaktadır. Çağdaş eğitimin çahşmaları amaçlayan üretime >önclik eğitim yöntemleriyle. zora daıanan jöntemler arasındakl çelişkl en önde görünüyor. İkincisi emekçilerin çıkarlarım koruyanlarla devlet RÜcünün uygulayaplarına ve ekonomisinl saptayanların taşıdıkları sorumluluk arasındakl çelişkidlr. Içüncüsü, planlarna örjrütünün verileriyle emekçilerin sendikaları arasındaki çelişki. Son olarak, kitlelerin düzeyiyle, hu düzcyi yükseltmek istevenlerin arasındaki çelişki. Ba çelişkileri çözümleyecek, yeni blreşimlere götürecek öğretmenlerle siyasal iktidar arasında nasıl bir politik bağ kurulacaktır? İktidan isteyenlerin bu konulara ilişkin bir görüşleri olmasını dileriz. Hiç kimse, devrimci bir eğitimin emekçi sınıfların kendl çabaları>la yapılabileceğini yadsıyamaz. İşçileri bir yana iterek, onların eğitim sereksinimlerini kendileriyle saptamadan ulusal. halktan yana bir pğitim planlaması yap) mak olanağı yoktur. Küçük burjuva aydınlannın, öğrenclyle öçretmen ve aile arasındaki ilişkileri düzenlemek için kurdukları okulaile birlikieri, örgün eğitim kurumlannda, jukarııia sözünü ettiğimiz çelişkilerin çözümlenmelerini saglayamamışlardır. Halkın ilgi gıistermemesi, bu kunırnların halkçı kurumlar olmadjkJarınm en büyük kanıtıdır. Birkaç küçük burjuva aydııunın çocuklannın vararına Işleitikleri, öjretmenlere kendi çocuklarını tanıttıklan bire* kurum olmaktan ileri gidenıe>en bu kuruluşların yerine, pmekçilerin okullar ü«rindeki denetimlerini gerçekleştirebilecek, bölgelerarası dengesizlikleri de bir ölçüde giderebilecek programları düzenleyeıı halk konseylerinin kurulması gereklidir. Bu yeni örgütlenmevle. demokratik ve hümanist bir eğitimin koşullan ve ortamı hazırlanacaktır. Orgün eğitun kurumlarına, halkın dolaysız etkisi sağlanacaktır. Mektupla eğitim sisteminin konulduğu sıralarda, Sayın Ecevit'in şu sözlerini ammsıyoruz: «Eğitimde halkçı atılım başarıja ulaşmıstır.» Halkın malı haüne getirilemeyen bir eğitim, hiç bir bicimde halkçı nitelik kazanamaz. Ancak, halkın kendi katkılariyle oluşturulmu? eğitim düzenceleri. eğitimin halkçı öçesini tümleyebilir. Bu kurumlar, öçretmenlerin deneyimlerinden yararlanarak halkçı çlıgiyt sürekli geliştirirler. Halkın katkısmdan korkarak halkçıllk yapılamaz. Bu kuruluşlarla. tophım öniinde saygınlığını yitirmiş öçretmenler de saygmlıklannı yeniden kazanmış olacaklardır. Bir siyasal iktidarın ilk amacı, kendi politik • öğretisel çizgisinı yaygınlaştırmak ve bu çizgiyi topluma mal etmektir. Politik öğretisel aşı, salt kararlarla, programlarla geı> çekleştirilemez. Her yönetim. kendi düzencesinî ve kararlarını uygulayabilmek için. türlü denetim yollarına baş vurur. Denetimin sağlıklı yolu, onun demokratik olmasındadır. Demokratik bir denetim, öğretim kadrosunun bileşimi Ile sağlanabtlir. Eğitim yoldamında (sistem) yapılacak bir değişiklik, öncelikle öğTetmenler arasında yapıhnabdır. «Karsı kuhıptadır» düşüncesinden hareket edilemez. «Karsı fiçTetilere» karşı savaşım. oğretmenler bölünerek sağlanamax. Tam karşıtı, bütünleştirmek amaciyje verilecek bir savaşunla sağlanabilir. Öğretmenlerin siyasal ve mesleln eğitimleri vapılmadan. uyduruk «öğTencl akışımiyle» yeni düzenlemelere eidilemez. Toplumumuzun yapısal gerçekliği ?özönünde tutularak ilkoknl öeretmenine çok böyfik bir önem verilmelidir. Devrimci bilinç, bir anın birikimi defil, bütün yoldamlann sabırla uypulandığı bir siireçtlr. Bu »öreci iyi izlememiş. peda«o.ii vöntemlerine diyalektlk açıdan bakamayan bir shasal iktldann eğitim sorunlannı çözmeai beklenemez. karşılığında yalnız «Olay» demek: sureıyleı Türk zıhninı Ufekkürden mahnım bırakmak..» dıyen Sayın Yılmaz öztuna'y» da kısaca yanılgılarını gostermek istenm. Böyle bır değerlendırmenır. gerçekle hjç ılışkisı yoktur Çünku, oz dılımızle eğitılmış olanlar, vakıa ıçm, gerçek gerçı; vaka için, olgu; hâdıse ıçm, day sozcüklerinın kullanıldığım bilırler. Bizım gıbı yaşı altmışı asmış olanlar da, örneğın 1903 de basılmış mükemmel Osmaclı lügatinde: vakıa'ıun, hâdıse, rüya; vak'a' nın da hâdise sozcükleri değerlenchrılmıs oldugunu görürler. Yenı .mşaklar ve kendılerını ;. enüeyebı.en yaşlılar, ozdıliınızie d<:aa ıyı düşünebüdiklen ıçındır KI Dıi Devrimimız başarılı yoldadır. Saym Ömer Asım Aksoy un ıncelernelerinın sonucuna gore: 19CQ'lerde dıl dağarcığımızda °i 34 Turkçe sozcuk butunmasın<ı karşın şu son yıllarda bu oran Dı 67'ye ulaşmıştır. Bunda, Atatürk'un bız3erde uyandırdığı dıl bilıncinin büyük etlusı vardır. Aydmlann, yabancı sözlere karşılıkiar buiarak. bulunmuş karşıhklan benimseyıp yayarak bu oranı daha da arrtırmayı gorev saymala nnı dılenm. Bu çabaların sonucu ulusal mutluluğumuz olacaktır. Rüştü rta... PEVA PiYASA ARAŞTIRMASI DEVAMÜ KADROSUNDA ÇAUŞTIRMAK ÜZERE AŞAĞIDA YAZIL! ÖZELüKLERDE BAYAN ELEMANLAR ; ARAMAKTADSR ANKEIÖRLER (10 ELEMAN) KONUÎLARDA EV HANIMLARIHE GÖRUJME rAPABİLECEK. 1 8 4 0 YA5 ARASINDA. ORTA VEYA LISE TAHSİLLİ FNERJIK VE TAKIPÇI. Hekim Istanbul DI5 fABIBI ORHAN TÜZÜN Saat: 13 17 Araa Samafys Cdddesi No. 400 KEFIL VEREBIÜCEK. UCRET DOIGUNOUR. ILGILILERIN YAZILI VEYA SÖZLÖ ML'RACAATURINI RİC4 EDERİL İSTANBUL GARNİZON KOMUTANLIĞI ORDU İNŞAAT EMLÂK BAŞKANLIĞI Aşajıda nlt«Ji£l rmab araz TUZLA Piyade Okulu Efıüm ve Tatbikat aianı ıhtıvacı için ÎSTANBUL Valılığl II Idare Kurul'aıdan alınzn UMUMİ MENTAAT KARAR'lanna isünaden h a n n e namına Kamu<aîtırılmıştır Kamulastııma karşılığına aıt her türlü uyuşmazlıkiarda husumenr> Mıll: Sa\unma Bakaalıgına levcını ıcap eoer. i ş DU IÖDlıgat Istımlaıs Kanununcn 13'uncü maddesi gereğince muhataba ılanen duyuıuııu. İ L t : ISTANBUL ÎIJÇESÎ : KARTAL PEVA Ltd. Şti. BÎYOĞIU, İSTİKIÂL CAO. IMAM SOK. 1/4 üCumhuriyet: 5697) Istanbul Tjp Kurultayı CUMHURBAJKANIMIZ SâYIN FAHRI 5. KORUTURK'UH HIMAYELERfNDE Istanbul Üniversıtesi Istanbul Tıp FaküJtesı, jurdumuzda tıp eğıtımının Ib27 yılında okullaşmcsı reformunun îsn'ncı yıldönümu vesılesıyle 2530 Kyiül 1977 tarıhıerı arasında İstanbui'da bır Tıp Kurultsyı düzenlerr.ektedjr. Kurultay şu bıhmsel toplantıiardan olusrr.aktadır: • • • • • • • Tıp Eğıtımı Sımpozyumları Hcmşire Eğ'tiıni Sırr.pozyumîan Ikincı Balkan Ele'.itronmıkro'kopi Kongresl Tıroid Hastalıslan Si:npozyumları Behçet Hastalıgı Sımpozıyumu Bırinci Türk Deor.toloji Korsresı Bütün T:p Dallarında Serbest Bıldıriler. MEVKlI : AYDINIJ KÖYÜ VE UMUKDERE. UMTJMİ MENFAAT KAKAR1 VZ TARtH NO.SU: 8 ARALIK PATTA NO. U 13 13 13 13 13 13 T» T» PARSELNO. 763 SIEV'Ktt: AYDINL] KÖYÜ AYD1NLJ KÖYÜ AYDINLa KÖTÜ AYDIN1J KÖYÜ AYDINLJ KÖYÜ AYDINIJ KÖYÜ AYDINIJ KÖYÜ AYD^X1 KÖYÜ AYDDrtJ KÖYÜ AYDtNLJ KÖYÜ AYDINL1 KÖYÜ AYDINL1 KÖYÜ TB3 KÖYL* 31.600 M2 33.250 M2 25.100 M2 16.850 M2 MtKTARI: nJ30l) M2 « J 0 O M2 3X125 M2 2.210 1W13 M2 M2 1976 grün ve 197B'477. TAKDtSt KITMET: 8.708.767^4.714.782/ 1.770.000, 362.400^2.1S8.82S, Iö34.ono, 2J22J00, 2.279.881,962.000^ 3.528.000, 2.874.472. 1.292.820, 686.000, KA.MLLAŞTIRMA BEDEtt. MALtlCLERt g.706.7«7.Yakup AYGÜN re 138 dar 4.714.782.Muzaüer KAYA ve 114 Hısssdar 1.770.000, Seiahamn BABACAN »• 10 Hıssedar 382.4O0,Pırsultan ÖZCAN n 9 Hissedar 2.158.825,Hüseyin BÜYÜK ve 83 KSssedar 1.524.000,Emlne Mirascılan Mehmet AU Kıza 2JS23.S00,Hatıce Asuman Köprülü Hüseyin Necatl Kın. J.279.881,R!yan GÜRBÎLEK v U Hısaedar 962^)00.Durmus YANDUC v« 75 H«s«dar 2.528.DUÜ,H a m a Mirm«cıl«n ve 10 Hl»sedar ^.874.472.nusnü tMAMOĞLO ve « Hllsedarlan I.2y2.82tı,Pasabev SAĞLTK ve 43 HtsseŞeel ELMAS ve 46 tfcsseüar 666.U0U,darlan ' B u ı n : 17838) 38.100 M2 S0.450 M2 33.400 M2 24.550 M2 KONYA SELÇUK ÜNiVERSiTESi FEN FAKÜLTESi DEKANLlGlNDAN i L N FakuUsrmz Kımya, Yer Bılımlerı, Botanık, rızık, Zoolo;ı ve Matematık Böîumlerıas sınavla asıstan alınacaktır. 1 îsteidilenn 2u.8.1977 pazartesı mesal bıtımlne kadar dılekçe, bir fotoğraf ve öz geçmışlerinı bildinr belga ıle Dekarü'Şa müracaat cmelsn onemle duyuruluj. (Basın: 1S9Ö2) 13 U 13 13 U ' 13 Simpozvu:n \c Kongreıer uîuslararası nıtslıktedir. Kunıltayda çesıth sanat vs kültür faalıvetleri de yer alacaktır. Tıp ve tıpia ılgilı bilim dallarında ça!=anlar Kuruîtaya bıiımsel bıldin ıle ya da din>wcı o!arar: EaMIabıluler. Bırçok yabancı tıp uzmanlarının da katı'a^ağı DU toplar.tıt lar ulkemiz bılım adamlannın .ka i:iarıyla daha verimli ve zengın olacaktır. Bıl'J'r!er ıcın Sasvuru tarih ?1 hazıran 1977'dır. IİİIMJHI : l'rdf. llr. Olcav Npvzi, tstanbul Tıp Kurultayı Gcnel Sekreteri, Istanbul Tıp Faküllesi Cocuk Saghp ve Hastahkları Kürsiisü. Çapa tstanhui (Basın 1I')15J 5596
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle