Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İI K Mayıs I919'da yurdumuz, uhısum'.ız ne halde idi? Kimi gerçeklerl sençlenmizin, politikacılanmızın biltnesmde yarar Tardır. Gençler, bugüne gelinceye dek çekilen •cıları, ve Büyük Atarürfc'ün kendllerine ne denli kutsal bır emanet bıraktığım bilmezter. Farkanda olmadan bu cennet vatana körülük yapabilirler. Gorevimiz bazı gerçekleri gözler önür.e «ermektir. Birbirimizi suçlamakla bir sonuca varrnak olanaksızdır. Sorunlann çözümünde uygarca davranmak zorundayız. CUMHUBİYET 25 MAYIS 1977. W OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1911 yılında Urfa'da doğmuşum. Babamı Hatay'da. Belen ilçcsi PTT müdürlüğüne atadıklan zamsrı henüz 45 yaşında idim. O tarihlerde dayım, Mardlnli muvazzaf teğmen Rıfat Milli. doğu cephesinde şehit düşmüştü. Ksrp Okulu'nu bitirmiş, evlenmiş. bir kız çocuğ\) olmuş, hanımı ikinci kızms hamiie iken düşman kurşununa hedef oîmuştu. Cumhuriyetimizin yaşaması, ulusumuzun tutsak olmaması için milyonlarca levent MiHiler bu toprakları kanlarıyla. sulamışlardır. Bu, Birinci Dünya Savaşırıın getirdiği sefalet yanında ailemizin uğradığı ilk derin acı olmuştu. Savaş süresfnce Osmaniı Ordusu'nun karşılaştığı yenilgiler, içind=? bulunduğumuz perişan durum ağırlıgını günden güne arttırıyordu. Dindaşımız Arapların Türk Ordusunu arkadan vurduklan, sokaklarda, «El etrâk aduvvuna, el crmen ahuvvuna» Türkler düşmanımız ermeniler kardsşimiz diyerek nara attıklan cepheden gelen çok acı haberler arasında ich. AtatürK bu gerçekleri. Suriye Filistin cephesinde. Yıldırım Orduları Başkomutanı İken bizzat gönnüş, Milli Misak sınırlan içine çeüilerek c.YuıUa Sulh. Cihanda Sulh» ilkesini daha o sırada kafasına koymuştur. Bu ilke bugün bütün insanlık âlemi ve Birlesmiz Milletler taranr.dan benimsenmiştir. Osmaniı Devleti, perişanlık içinde taksime uğramıştı. Batıyordu ama olaylann gelişimine bakın ki; Genç bir Türk Subavı, 19 Mayıs 1919 oa, hurca bir gemi ile, Samsun'da topraga ayak basacak ve kısa süre içinde, tutsaklık yüzü görmemiş Türk Ulusunun kalbine yerleşecekti; yalnız b:zi kurtarmakla kalmayacak sömürülen acır.acak halde olan tüm insanlann kurtarıcısı olacak, czgürlüklerine kavuşan her ulus, en az Acı Anılar Nice Acılardan Geçerek Prof. Dr. Mehmet Mihri MiMiOGLU Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi bizlm kadar, AratürkHin ve özü sözü bir TUrk halkının asaletine, yüceliğine inanacaktı. Bb. Atatürk ilkelerinden fedakârlık yapmadar. ödün vermeden, eşit şartlaria herkesle dost olabiliriz. Türk uiusu her zarnan güçsüzlerin ya runda olmuştur. caman beyaz sarıklı, iri yan Araplardı. Babamm odasma giriyor, Fransız subayının emriyle, sünşülerini babamııı göbeğine dayıyor ve frArap illa Türk» Arap mısm, Türk müsün? diye soruyoriar, Osmanlı Devletinin bir görevlisini merdıvenlerden aşagı küreliyorlar. Baska bir PTT uzmanı bulamadıkları için, bir süre sonra babamı tekrar görevi başma götürürler. Herkes o denli ümltsiz ve bitkin durumda idi ki, saldırgnn Fransız ordusuna kerşı koymak kimsenin akiirdan geçmiyordu: nefret ve korku duyguları ıç:ncie evine çekilmiş, sokaklarda Fransız subay ve erleri zaler teraneleriyle dolaşıyorlardı. Antakya ilinde bir kaç varlıklı aile dışmda hiç bir Türk, bencil çıkaxlan için Fransıza boyun eğmedı. Ama bütün azınlıklar Fransızlann etraîında yer aldılar. Işgalin ilk aylannda çarsat v» peçeli olan anr.e ve kız kardeşlerimize saldıranlar oldu. Ama hsmen karşılarında birbirlerine kenetlenmş bir toplum buldular. Hatay Türkleri bir cephe kurmuşlardı. Bu cephe Fransızları daha temkinli davranmaya zorladı. Bır cephede biz, öteki o?.phede ise bütür; Türk olmayanlar yer alm^tı. Özeüıkle Büyük Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 günü Samsun'da Anadoîu topraklanna ayak basarak. >nırdun üstüne kurtuluş uınudunu saçmaya başlamasıyla, maneviyatımus daha da kuvvetlenrniştı. İstiklâl Savası raferle sonuçlandık ç» Türktin gUcti artıyor, sesî yükseliyordu. özgürlüi savaşı tam başarıyla sonuçlandıktan son ra, Atatürkün devrimlerini günü gününe izliyor vs uyguluyorduk. 1928 1929 ders yılında lise son sınıl öğrencilsr. olarak Fransız yönetimine karşı boykot yaptık; bizi bir süre okula almadılar ama sonrB hiç bırimizin kaybı o'.madı. Her türlü sefaleti, açlığı, ölümü göze alan Hatay Türkleri Frar.su boyunduruğu altma girmemi^ yurt severliğinı bütün dünyaya göstermiştir. Mısakı Milli smırlan çızilirken Hatay Için Ankarada özel bir antlaşma imzalandı. «40 asırlık Türk yurdu esir olamaz» diyen büyük insan daha o yıllarda HatajT kurtarmayı aklma koymuştu. Bu sayede Hatay ancak 20 yıl yabancılar taraiından sömürülmüş oldu. Atatürk tükenmez snerjisıyle 23 temmuz 1938 günü Hatayı anayurda ka\>uşturdu ama ora yı kurtıı!u<;tan sonra göremedi. Türk ulusunu öksilz bıraktı. AzgınJ]<>ın Doruğunda hazirana on gün kaldı. Ne var ki yurdun her yanmda azfinhk doruguna hrmanmış durumda. Bugün bir başka konuyu He alıp işlemek istiyordum; okurlardan yağan mektuplann etkisiyle vazceçtim. Son çiinlerde çoğu okıır mektubu S.O.S. ısaretl veriyor. Sağcı çeteler seçim günü vaklaştıkça azıyorlar; büyük bir «özgürlük» içinde eylemlerini tezgâhlıyorlar. Polis zaten ortada yok. Ne yapsın polis? Devletin kilit noktalarına yerleştirilmiş MC partizanları, çetelerle işbirlikçilik jolunda çalışıyorlar 5 Bugüne Ulaşış Atatürk tamamiyie tükenmis bir yurdu, kurdug1! reiim sayesinde, bugünkü dururna setırmiştir Bu sonuç bir mucize olarak nitelenebilir. Tuvk.:ye yoktan var olmuş, güçlü ve saygın yerine cturmuştur. Atatürk'ü küçümsemek. onun varlıgını ve kurduğu oemokratık Türkiye Cumhuriyetini pkm«K olaraksızdır. Atatürk, ileride bazı bencil kişilerin buna yelteneoegini düşünerck Cumhuriyeti bu rejime layık genclere emanet etrniştir. Atatürk merhametli. insancıl, Türk insanına ve özellikle çocuguna aşık bir önderdi. însan sevgisi engin oldu*u için de Türk ulusun<\ demokratik rejimi armağan etti, katı rejimlere iltifat etmedi. Atatürk >aşamı süresınce ulusuna olumlu yönde cirnek olmuştur örellikle geliîmekte olan ülkelerde yöneticilerin öz ve sözünün bir olması gerektijini çok iyj biliyordu. Atatürk'ü seviyor, yapıüannı yozlaştırmak istemiyorsak kendı aramızda cepheleşme yöntemındeii vazgeçelim, dı* tehlikelere karsı ajnı cephede birleşelim, 19 Mayısı yaniden yaşadıgımız şu güulerde Hatay'a Saldırı Acılarm en onanlmazmı Fransız Ordusunun Hatay'ı istila etmesiyle tatmıştık. 1918 yılırun puslu. kasevetli. çisentili, kâbuslu bir sonbahar gecesini daha geride bırakırken silâh sesleriyle yatağımızdan fırlariık. Ateşlenen kurşunlar, sabah ezanını okuyan din adamının sesini kese rek, yamaçlardaki kaya'.ardan yansıyor, kulaklanmızda korkunç gürültüler oluşturuyordu. lnsanlık dışı bu olayı korku aeîretle izliyor, göz yaslanmızı tutamıyorduk. Iskenderun yolu üzerindeki «Gedik» adı verilen kayalık. dar geçitten, Fransız atlıları, Türk leri sindirmek için hem silâhlarını ateşliyor hem de yvırdumuza hızla saldınyorlardı. Z&vallı babam. hemen bütün savaş süresin cs PTT merkezinden ayrılmamıştı; o gün de görevinri başında. haberleşmeyi sağlamak için, yüksekçe bir bina olan dairesinde bulunuyordu. Saldırganlar ilk iş olarak PTT'yi kuşatmış telleri kesmişlerdi. Gelen Fransız askerleri Kuzey Afrika sömürgelarinden (Fas, Tunus, Cezayir) derlenen, ko Hesap Nasıl Sorulacak? OKTAY AKBAL Evçt Hayır TARTISMA Pozitii bilim ve kalkınma Cumhuriyetın eğitim ve oğretim köşesinde, Üniversiteliler başlığı altmda îmam Hatip Okulunu bitırıp Türk dili ve Kdebiyatı böl'omünde îslâmcı düşünceye inanan bir öğrencinin yaşantısı ve dünya görüşü naklediliyor. Babası imam olan ;;onuk genç konuşmasını şöyle sürdürüyor: Matematik bilimlerin öğrenilmesi biter. din ve sosyal bilim'er öyle değil. bır urnman gıbi gelişiyor. Banlı bir bilginin şu sözlerine kulak verin: Ben dini bütün bır Hıristiyanım. Ama laboratuvanma girerken dini kapıda bırakırım. Oysa îslâm dini büfün dünya işlenni kucaklar. Jön Türklerden bu yana, özellikle Cumhuriyet dönemir.de Batıya hayran aydınlarımız oradaki Hıristiyan dinine karsı çıkmayı ülkemizde de uygulamaya çalışıp İslârn <•' inpelemeden reddetmışler. Ayrıca Osmanlı Devletinin çökmesini dine bağlamışlar. Oj'sa din degil iç vıarşi Osmanlıyı çökertmiştir. Bugün de bu söz konusudur. Kapitalizm insanları bencilleştirir, çünkü alınteriyle kazanma ve manevi düşünce olmadığı için zekâ gelişmez. Sosyalizm i?e onları robotlaştınr. Islâmi düşünce bu her ikısini birleştirir. Sermaye doğru yoldan kazanılacak ve takır korunacak, der. Biz madde ve maneviyatı, sermaye ve emeğı İslimi potada eritip müreffeh ve mutlu bir toplum yaratmak istiyoruz'. Bazı bagnaz kişiler gâvur icadı olan radyonun eve sokulmasınm günah olduğunu ileri sürerler. Muş Müftüsü evine elevizyon alıyor, bunun günah olmadbgvm anlatmak İçin. Ve şöy le konuşuyor: Bıçakla ekmek kesersek. hayırlı bir is yapmış oluruz, fakat insan kesersek cinayet ışiemış oluruz. Bıçak. ıaci yo bir bulgudur. Bir bulgunun faydah veya zararlı olması onu buiana değil, kullanana Daglıdır. Cenabı Hak: Mümin daima en önde olmalı ve her şeyin en lyisini buiup kullanmalı, der. Insanların en büyük düşmanı veya bütün kötülüklerin başı cehâlettir. Bunun için Peygamberimiz kadın erkege okumayı farz kılmıştır ve bize Çin'in yolunu göstermiştir, çünkü o zamanlar dünyada en büyük ıV.m merkezi orasıymış. tsa"yı 'zleyen kapitalist ve sosyalistler bu sayede kalkınırlar. Lâkin buna ratmen Osmanlılar tam 300 yıl geç kabul etmişler matbaayı. Bu suç değil tabii. Bizde uyanma ve pozitif bilime kıymet ver me Tanzimatla başlar. Lâkin buna engellemeler bir gelişme olanağı vermez. Bu da tabii M<Ç degil. Ama Mustafa Kemal bu engelİGmelerin hepsine göğüs gererok «Hayattı en hakiki mür şit ilimdir» deyip Batılılasmayı kabul eder, çünkü son zamanlarda en büyük uygarlık merkezi burası olmuştur. Erbakan'ın göstereceğl sudan mazeref ve ileri sürecegl nedenler hiç bir gerçekçiyi, lslâm camiasından bir tek toplumun gelişmiş ülkeler arasvnda bulunamaması hususunda teselli edemez. M. E. Bakanı: Gelecek geçmişe tercih edilecektir, diyor. Bazı gençler ise bunun tersini savunuyorlar. Bu bize dinsel okul ların realitelere ne kadar »dık U) kaldıklarmı göstermez mi? Tevfik YILM«: öğretmen B u, bir söz vermfdir. CHP'nin ulus önnnde kendini bağlayicı bir davranışıdır: «CHP 5 haziran 1977'de tek basma iktidar olduğu zaman. n tarihe kadar vapılmıs partizanlık VP kayırmalardan doğan haksızlıklar, yersiz atamalar. Yükseltilmeler, cezalandırmalar tümüyle düzeltilecektir.» CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit her gittiği yerde buna benrer sözler veriyor: «Hesap soracaçız» diyor. En çok alkış tnplavan söz de bu oluyor. Bir gerçeği belirliyor bu: Öylp çob haksızlık. öyle çok kıyım yapılmış ki. bu «hesap soru.'acak» sözü nerde söylense. orda büyük ilgi uyandırıyor, güvenle umutla bağlanılıyor bu söze . Alışılmış bir şeydi şlmdiye dek, «rtevri sabık yapmayacağız» demek .. Bir hoşgörü, bir üstiinlük, bir iyi nivet belirtisi sayılırdı böyle demek, böyle davranmak... Bu. «benden de ilerde kimse hesap soramasın» liemckti açıkça! Her yenl iktidar kendinden öncekilerl adalet önüne sürükleyip <hesap» sorarsa ne olurdu sanki? Bağımsız mahkemeler, hatta Yüce Divan'lar önüne çıkıp «hesap vernıek» nive korkulacak birşey olsun? Ürgüplü örneği ortadadır, gitti tıesap \erdi yüce divanda, aklandı. veııiden yükspk eörevlere geldi, Başbakan bile oldu bu yüce divanda hesap veren, lerebljen. aklanan kişi... Hesap vermek, kamuoyu önünde r fcoVsvy» çekilen herkesin görevidir. Hesap vermeyi goze ı.lanlar, hesap sorabilirler. Ama «yarın benden de hesap soraa çıkar» diye düşünen politikacıların sarılacakları can kurtaran simitidir «devri sabık yapmamaktır! CHP seçim sloEaniarını yollarruşlav... Ordan aldım yazımm başına aldıeım satırlan: «Partizanlıklar. kayınnalar, haksızlıkJar, yersiz atamalar. yükseltilmeler, cezalandırmalar tümüyle düzeltilecektir» demek bu tür işleri vapanların da. oıılara araç olaıılann da. adalet önünde hesap vermeye çağırılacaUannı bildirmek demektir. Ecevit de, CHP de böyle bir «taahhüt» altma girmişlerdir bu seçimde. Tek başına iktidar olurlarsa Ya bir ortaklık kurulursa. «tarüısel yanılgı» ortaklığma benzer bit ortaklık, o zaman ne olacak? Eski tas eski hamam? CHI". ortaklık hükümetlerine pirruek zomnda kaldıçı zaman bile yapılmıs açık haksızlıklan düzeltme sözünü vermelidir. Ben falanca partiyle işbirliği yaptım, ne yapayun, elimden ne gelir. diyerek jrörevden kaçmamalıdır. Bu tür ortaklıklara kesinlikle katümaman göze almalıdır. Hiç bir partiye tek başına iktidar olmak olanağinı vermeyen bir seçim venilenmelidir. Bir dört yıl daha uydurma, yapay. yanlış. zararlı ortakhklarla geçirilmemelidir.Ne\se bu büsbütün ayrı bir konu.. Ben CHP'nin tek başına iktidar olduğu zaman gerçekleştirecekleri «hesap sorraalar» üzerinde dunmak isterim. Bugünlerde okurlarımdan kıyılan, süriilen. haksız ceza goren okurlanmdan mektııplar geliyor bu konuda. Bir de işbaşına getirilmiş bir sürü «kayırma» insan var. Kimi Türkeş'in partisinin gönüllüJeri diye. kimi Erbakan'ın yoldaşları diye, kimi AP' nin, COP'nin dümen suyunda diye, bir takım yeteneksiz, lıartizan kişiler önemli görevlerin başına getirildiler. Oknrlar bunların ne olacağını, bu «temizlik» işleminin nasıl (.erçekleştirileceğini merak ediyorlar. CHP'nin bu konuiarda ne gibi bir hazırlığı vardır? örneğin MiUi Eğitim alanında. dogru, hakça bir «yeniden gözden geçiriş»in ön çalıştnaliın yapılmıs mıdır? Yani. hançi ilde, ilçede. hangi lisedc. lmam Hatip Oknlunda, Enstitüde, hangi Eğitim Müdürlüğünde, ortaokulda, Ukoktılda kimler şu ya da bu partinin «adamı» diye «yakını» diye, «partizanı» «komandosu» diye i'şbaşına getirilmiştir? Kimler ne vapmıştır. ne yapmamıştır? Bir bölük okor da böyle besap sorma sözlerlne pek güvenmediklerini yazjyorlar. Bonlar. kendi başlanndan geçen ilginç serüvenieri de anlatıyorlar. Ş'de öğretmen A.Y. yirmibir yıllık meslek yaşamı olduğunu. 12 Mart dönemnde yanlış ihbarlar yüzünden iki kez mahbemelere sürüklendiğini. ikisinden de aklandığıuı vazmış. 19'3'ten sonra bir de bakmış o 12 Mart dönemi muhbirleri ön yerlere gelivermişler. Boş olan miidürlük için haşvurunca da bu kez AP'li ilçe ba.şkanının vakınını atamışlar. «İyi çocuktur» diyerek!.. ÖgTetmen A.Y. $öyle yanyor: «Kim nereye, nasıl geldi. hesap sorulacak diyorsnnuz sayın Ecevit de besap mutlaka sorulacak buyurmuşlardır. Tut ki CHP iktidara tek başına geldi. Hesap sorabilecek mi? Türk siyasasmda henüz bir berraklık yoktur. Birçok aile. kendi gelecekleri bakımından defişik görüşlü partilerde görev almışlardır. Sanırım bu muhtemei bir «aranı kuşkusu ile böyle olmaktadır. Kasaba politikacılannda hısım akrabalık bağları, menfaatler, hele duygusallık ağır basar. Biz bize benzeriz. Hak hnkuk anlayışmuz bir noktaya kadardır. Şimdi sizin «e EcevitTn sözierini kesip saklayacağım. Dilersente siz de benlm mebtuhumu MT kenara koyun.» Öğretmen okurum. demek istiyor ki. CHP tek başına .ktidara da felse ne hesap sorulur. ne de MC: döneminde isbaşma, Snemll yerlere atanmış partizanlar köklü bir biçimdc temlzlenir. Böyleleri yine ayakta kalmayı. yeni iktidar^ yaranmayı. kenditerini beğendirmeyi başanrlar. Bilmem np diyeyim? Obnaz. hayrr böyle bir şey kesinlikle olBIJ), diye yazabilmeyi çok isterim. Doğrosu. bu kez CHP' nin dostunu düşmanını. daha doğrusn halktan yana. halk yaranndan yana olanlarta. halka karsı. halk yararına karç; olanlan ayırtedeceğini samyorum. Ecevittn «hesap soracaği7» diye vetdiğl söz, CHP seçim sloganlarında yer alan «".ırtiz»nliklann, haksırfıkların. ka>nrmalann vb. yanlış Jşlerin tümüyle düzeltilecefl .taahhütleri» ortada .. Bütün bunlar unutulur, hasır aitı edilirse «tarihsel yanUgı ba kpz «tarihsel yalan» haline çirer!.. Böyle birsey olacafını hi sanmıvonım, sanmak da istemiyomm. * »• • • • » •» • » • • •» • • • •• »• •• • Ankara'dan bir anne yazıyor: «Çocuğum Fen Fakültesinde öğrenci. Burası komandoIann emrinde. Öğrencilere hergün çeşitli baskıiar uygulanır. Şu günlerde bunlar smıf • sınıf dolasıp MHP için 50'şer lira topluyorlar. Fakülte bu yüzden bir hafta tatil edildi. Açılır açılmaz eylem yine başladı. İstediklerinı yapmayan öğrenci kıyasıya dövülür; belki de öldürüiür. Bu işlerin bir arayanı soranı yok mu? Dağ başında mıyız: Yasa, hükümet, demokrasi nerede? Türkiyede insanlar, inanmadıklan bir yığın deli saçması likirlere zorbalann baskısı altında hizmet etmek zorunda mıdır?» .Mektubu yazan anne hem adını açıklanuş, hem de y»nına bir not düfmüs: «Çocuğun başına gelebilecekleri düşünerelc ismimin saklı tutulmasını isterim.» Ya Ankara Atatürk Lisesinde olanlar? Bu okulda komando haskısı ve terörü apaçık yünimekte. iierici öğretmenler sık sık dövülmektedlr. F.debiyat Öğrer.meni Gülsün Taşkesen'in başmdan geçenleri mektubundan izleyelim: '16 rnayıs 1977 pazartesi günü ben nöbetçl ögretmendim. Arkadaşlarımla öğretmenler odasında otururken 1920 yaşiannaa deri ceketli bir komando (yakasında bozkurt rozeti vardı) içeri girip sordu: Gülsün Taskesen kim" Aradığı kişinin ben olduğumu öğTenince bir başka ögrencinin sınıf geçmesi için açıkça emir verdi. Çık dışan. dedim, seni tanımıyorum. Bu arkadaşım geçecek anladın mı, geçmezsa bak sana neler yapanm... Bunun üzerine polis çağıracağımı söyledim. Üzerime yürüdü, «Ben senin ananı ...» diye küfrederek yüzüme bir yunınık indirdl. Yakalanan ve teşhis edüen saldırgan, okulun eski öğrencisiymis. Çankaya Emniyet Amirliğine telefon edip polis istedim. Ama polis gelinceye kadar bu komando okuldan kaçınldı. Durumla ilgili makamlara gerekli başvurularımı yapnm. Ertesi sabah tnuilizce öğretmeni Hayri Nergis bir gr\ıp komando öğrenci taraîmdan muşta ve zincirle dövülerek yüzü gözü parçalanmış biçimde hastaneye kaldırıldı.» Pekl. okul yönetlml bu sırada ne yapıyor? Gülsün öfrptmenin mektubunda o konuda bir açıklama yok. Ankar» ya sorup öğrendim. Bu lisenin müdürü 38 yaşınd» ve komandolarla sıkıfıkı CHP'lilerin bu konuyl» yakından ilsilenmesini dilerim. • Yurdun çeşitli yerlerinden gelen öteki mektoplar da korkunç azpnlığı sergillyorlar. Her yerde, sokakta, mahallede, otnbüste. okulda. öğrenci yurdıında, üniversttede, çetelerln saldırpanhçı dorujııntla Bunlar beşon klsl blrlikte dolaçıyorlar; zincir ve muştayla saldırıyorlar. Peki, ne yapmalı? Silâhlanmalı mı? Böyle bir durumda karşı taraftan birini vurmak neye yarar? Bilinçsiz bir yurttasımız 6liir. Ölenin cenazesi «şehit» diye kaldınlıp tören yapılır; kardes kavgasmm yeni tohumlan ekiltyor; çatışm» kinştırılır. Faşistlerin. emperyalistlerin. düsmanlanmırın. ClA' nin ve söraürücülerin istedlkleri de bu. Hem insan Insanı vurur mu? Kolay mı cana kıymak? Cinayet ancak insanlıktan çıkmış olanlann harcıdır. Peki. ne yapmalı? Bir tek yakın çare var. 5 haziranda MC iktidannı yıkmak. Azginlıkları durdurmak, kardeş kavgasımn önfine geçnıek; ancak komando denen aldatılmışlan yönetenleri etkisiz duruma getirmekle olasıdır. Devletin siiçlerinl ele $«• çirmiş fasist partilerini iktidard^n uzaklastırdığımıı zaman, bu azgınlığın kaynağı kurutulacaktır. 5 haziranda bu amaca ulaşmalıyız. BAŞSAĞLIĞI SAĞLIK VE SOSYAL YAROIM BAKANLIGI ECZACIUK VE IIBBİ MÜSIAHZARLAR GENEL MÜDÜRÛ Istanbul Telefon Başmüdürlüğünder» Dr. Sadı Rüştü Bilginsoy'u KAYBEÎMIJ BULUNUYORUZ. ACIMIZ BÜYÜKIÜR. KEDERLİ AİLESIHE. LAR1NA EA;SAGLIGİ DİLERİZ. MESAİ ARKADAJIARINA VE TÖM İLAÇ ENDISTRİSİ MENSUP Boya, Parafin ve Stearin Satın Ahnacaktır Başmüdürlüğümtiz ihtiyacı olarak 1100 Kg. 1 Kg. lık kutular içinde siyah sentetik yağlı boya ve 2000 Kg. hk 1 Kg. lık kutular içinde gri sentetik yağlı boya, 500 Kg. 1 Kg. lık kutular içinde san sentetik yağlı boya ile 1800 Kg. paraiın, 1200 Kg. stearin kapalı teklif alma suretıyle satın alınacaktır. Bu işe ait şartname ve nümuneler Gayretrtepe Yıldus Posta caddesindeki binamızda Malzeme Müdürlüğümüzcien temin edilebüir. Istekli olanlann bu işe ait kapalı tekliî mektuplanm engeç 23.6.1977 perşembe günü saat 11.00'e kadar Malzeme Müdürlügüne vermeleri ilân olunur. (Basm: 17765/4939) Türkiye İlâç Endüstrisi îşverenler Sendikası Yönetim Kurulu ÎLÂN 1977 Dünya Çocukları Kısa Pantalon Karikatür Yarışması 1 Türkije Çocuk Esirgeme Kurumu îstanbul tl Merkezi tarafından her yıl Türkiye'de yapılmak üzere, Türk ve dünya ülkeleri çocuklannm katılacağı «Dünya Çocukları Kısa Pantalon Karikatür Yarışması» düzenlenecektir. 2 Amaç. Türkiye ile diğer dünya uiuslan arasında sosyal, kültürel ve turistik iüşkileri sıklaştırmak. bireylerde duygu ve dünya görüşünün çizgi ve esprüerle ifade yeteneğinin, yararma aşkmm ve gücür.ün geliştirilmesine katmda bulunmak, dünya çocuklannm Türkiye'yi ve Türk çocuklarını tanımalannı sağlamak. 3 Yanşmaya Türkiyede yalnız ilkokul ögrencileri, dış ülkelerde ise 7 12 yaş arasındaki çocuklar katılabilir. 4 Yanşmacılar eserlerini en geç 1 agustos 1977 tarihine kadar (Çocuk Esirgeme Kurumu ll Merkezi. Cağaloğlu îstanbul) adresine Ankara'dalci büyükelçilikleri aracılıgıyla göndermiş olacaklardır 6 Eserler 25X35 ebadında resim kagıdına çini mürekkeple çizilmiş olacaktır. 6 Karikatürlerde renk kullanılmıyacak, «Siyah Beyazn olacaktır. 7 Konular tamamen serbssttir. 8 Karikatürlerin arkasmda varışmscı çocugun adı, ÎTIŞI, doğum tarihi, okulu, sınıfı, bğretmenınm adı ve iilkesı aşağıdakı şekilde yazılacaktır. Ülkesi: Adı soyadı: Doğum tarihi. Okulun adı. Smıfı: Numarası: Öğretmninin adı ve soyadı: Bu açıklamalar Türkçe îngilizce, Fransızca ve Aimanca diilerinden biri ile yazılacaktar. Bunun altına verilen bu bilgilerin doğru olduğu ve karikatürun çocuğa ait olduğu okul müdürü veya çocuğun yetiştiricisi tarafmdan imzalanarak onaylanacaktır. Başka karikatüre bakılarak veya kopya çekerek yapıldığı veya başkası taraiından retuş edildlgi şüphesini uyandıran ve arkasına istenilen bilgiler noksan olan karikatürler yarışma dışı bırakılacaktır. 9 Yarışmacı en çok üç karikatürle yanşmaya katılabilir. 10 Karikatürler yarışma sonunda sergilenecek ve bir kitapra toplanacaktır. 11 Karikatürler. Türkiye için sınıflara, dış ülkeler için ise yaşlara şöre değerlendirilecek her yaş için beş eser ödüllendirilecektir. Ayrıca sergi ve kitapta yer alacak eserler de jüri taralmdan seçilecektir. 22 Ödül kazanan ve kitapta yer alan karikatürler geri verilmiyecektir. 13 Jüri kararlanmn kesinleşmesinden sonra durum, ödül kazanan eserler sahiplerine posta ve basuı aracilığıyle de kamuoyuna duyurulacaktır. İstanbulda bulunabilen yarışmacılara ödüllerı 1977 yılı Dünya Çocuk Gününde törenle verilecektır Törende bulunamayan yanşmacılar ödüllerıni kendi okul idareleri ve yetiştiricileri aracılıgı ile alacakiardır. 14 Dünya çocuklannın yanşmaya daha çok sayıda katılmalarını sağlamak amacıyla teşkilâtı bulunan ülkeierde Çocuklan Koruma Teşekkülleri yardımcı olacaklardrr. 15 Yarışmacı, eseri ile birlikte 4,5X6 siyah beyaz bir'fotografı ile daktilo ile yazılmış ve 10 satırı geçmeyen biyografisini gönderecektir. (Cumhuriyet: 4952) Diyarbakır Jandarma Satınalma Komisyon Başkanlığından 1 DİYARBAKIR ll Merkezinden Muüteliı Jandarma Birüklerine DÖRTBÎNBEŞYÜZ TON Askeri eşya ve yıyecek maddeleri nakli kapalı zart usuM üe iktnci kez ihalesi yapılacaütır. 2 Eşya ve yiyecek maddelennin ne miktarda ve hangi birliklere nakledileceği şartnarnesinde belirtilmiştir. 3 tşin Uhmini bedeli (1.281.300. ) TL. olup, geçici teminatı (52.189. ) TL.dır. 4 Ihale 7 Haziran 1977 Salı günü saat 10.00'da Diyarbakır Jandarma Satınalma Komisyonunda yapılacabtır. Şartnamesi Diyarbakır, Ankara ve Îstanbul Jandarma Satınalma Komisyonlannda görülebilir. 5 Taliplilenn usulüne uygun olarak hazırlayacakları teklit mektupları ile geçerli belgeîerini ihale saatinden bir FEat evvel Komisyon Başkanlığma »slim etmeleri ilân olunur. (Basın: 17394) 4942 Pratisyen Hekim ve Sağlık Memuru alınacak Ereğli Kömürleri işletmesi Müessesesinden Sağlık Teşkilâümız Bölge Sağlık Everinde çalıştmlmak üzere pratisyen Hekim ve Sağlık Memuru almacaktır. îşe alınacak elemana 657 sayıiı Dsviet Personel Kanununun Mali HüJrtimlerine göre maaş, Bakanlar Kurulunca çıkanlacak Kararnameye göre yan ödeme ve yakımlık lcömür verilecektir. Taliplilenn Zonguldakta bulunan Müessesemlz Personel İşleri Müdürlügüne müracaatlan llan olunur. (Basm: 17222) 4944 İMZA GÜNÜ PTT Hastanesinden BOSTANCI Ihtiyacımiîi karşılamak Uzere dosyasındakl mevcut şartnamesine uygun olarak 7000 Kilo taruk eti kapall tek lif almak suretiyle mübaya edilecektir. Bu işe ait kapalı tekliî mektubunun veznemizden ala cağmır 13675 liralık geçici teminat makbuzu ve 1977 tarihli Ticaret Odası vesikası ile birlikte 8.6.1977 günü saat 17'ye kadar Satınalma Satma Komisyonumuza tevdini ve 9.6.1977 perşembe günü saat ll'de Komisyonda hazır bulunmanızı rıca ederiz. Telaton: 58 21 10 (B;sın: 173Ö2) 4341 Romatıcı Mehmet Selâhattin • Bugün Nışantaşı Akademi Kitabevi'nde saat 15 1» arasında son iki kıtabı, •ŞFHtRDE tNSAN ¥OKTU> ile «SAM YELtni okurlanna imzalayacaktır. (Cumhuriyet: 4956) > • • •• • • • » • Vasıii; yngcılar aranmaktadır. Sağmu.ı.i.ır Mobil Servis İstasyonu İSCİ ARANIYOR vv^ HEDEF, DEV BiR DENiZ GÜCÜ! TÜBK DONANMA VAKFINA YARDIMLARLA Bü HEDEFE YAPACAGlMZ ÜLAŞABiIiPliZ. (Cumiıuriyet: 4954)