17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 fttîlS 1977 DOKUZ S ANAT EDEBIYAT Çeviren: Bertan ONARAN T. GSrme yetenefcfniri nasıl C. Oyle bır gunde. hop diye clmadı, bır gün yüı khometreyi gorurken, ertesi gün herşey karanüga gömülnjeeı. Ik: yılda. gormt ysteneğim yavaş yavas azaldı. Annem bana hıç yalaa söylemedi. Insan yoKsuisa, seçrae hakki yoktur: Çocuklanna karşı içten davranmak zortındadır. Gidip bir UTmana gözüKetnezdik. Kekim bulmak bile bir nimetrt. Yoksulîar için, sıradan rıekim bıle en büyük uzmandır T. Müziğin güzelUğini nasıl taoıml*rnaız? C. Asiında duygusal bir insanım galib*. Chopini, Sibelius'u, tath T» yumuşal: müzik yazan bestecileri severim. Beethoven'i biraz sert bulurum, oysa Ayı$»ğı Sonatı gibi son derece duygulandına şeyier de yazmısür. Insan bu parçayı dinlerken, gerçekte müthis acı çektiğini seziyor. SaJır olmasa. başka şeyler yapabilecegini, ama çok. yalnız kaidığını anlıyorsunuz. Saît uygulayım açısır.dan, Bach'ı herkesin. her rrrjzikçinin incelerae«i gerektiğine inanınm. Fuglerı. îokatolan falan insanın parmaklanyla neler yapabilecejinin somut ömekieridir. T. Nasıl bir müjrik rfitimi aidinız? C. Bır müzik parçasuu okumayi öfrettiler bıze. Chopın, Beethoven çaldım herkes gibi. An» buniar kuramsal dersıer degiîcii. Müzik kurajnı bilmem. Bana bır parçayı çozmeyı ve parmaiüanmı doğru kulîanmayı ögrettiler. Chopın in falan yanın ua. caz da ç&lmaya çalışırdım. çünkii öteden beri tşittigım ner parçayı çalrnak isurdim. Blze besrerılik öğretmediler, ama 12 yaşında oricestra îçin dü zen'.eme yapabiiiyordum. Insan nota nkumayı bilıyorsa, beste de yapabıliyor. Piyano ç^lmanın. yani ses duz«nlerini tanımanm büyiik yaran oluyor. Artie Shawa bayılırd:m. T. Söıönü ettiğinlı r«ı müziğinl, boofta • voogrie parçalannı nerde dtnlerdlniz? C. üzıın rire bir btkkal dükkârunın yanında orurduk, hersey satıl:rd: bu dükkânda. Plorida" nm Gresnsville adlı kasabasındaydık. Gazor içmeye geien çocııklar müzik do'abına para atıp plaic çaCarlartü. dükkâncının da piyancsu vardı. Üste!ık, başkalannın tersine, jidip kendişlui dinlem«me kızmazdı. T. Bufünku Ztnti ş»rticıl»nn pop müztkieki ba;arısını nasıl TorumJuTorsanuz? C. Ben bu soruyu yanıtlayacak nitplıg? sahip degilim. Area benım müzigımi sorarsanız, o zan?jı başka. Pop muzigi kejfeden gençlerin, kafa sfiftrr.l?n ıçersınde yer alsn büji'ik sanatçıları tar.ımak is;ed:l;lenrl saniyorum. As:I Zenci müzıgıni. «bl'iesDİan. «gospel»leri söyleyenleri d!n:?m?k îstiyorlar. Eunu rirrkpn bfvaı mü.ikçıJfn kuciimjedi^imi yanmayın sakın. B:id;ğim kadanyla. Aır.frika'rta tek bir milzik rar, caz; bur.un kökleriyse Zsncilrrde. T. Ettolrndljrinit kjfiler Idmlrr? C. Nat King Cole'a hayrandım ve ona nyJriinürdüm. Ölesiye severdim Coleu. do;ay:sıyla bu gün b:r gencin sevdiği sanatçjya öykünmesini koJay ca anlıyor. hoş !car5il:yorum. Bir de Kilisf rar oluşumumda. Kilisede büyüdıim. Şarkıyı orada öğrcndım. Ben de Kilisede Öğrendiklerimle. ngo«pelni. «blues»u bırlfîtirerek kendi söyleçirni oKışturdum hrrh?.!rîe. Yakından bakıldı*ınria. «g^sppi» yp.ni dins«l şaricıyla, «blues» yani halk sarkıısı aynı ««ydır. Bütün sorun bir lcadmdan mı, yok*a Tann'dKn mı sözettiğini T. Peki Z«nH garkicılırU Beymı şarlacilar dl çrklşme? C. Ben renge Wç «Jdırmara. Ama ırk sonınu istesek de isfemesefc de karşımızda. Örnegin Elvis Prcsls.v na*ıl üne erdi? Knlça kıvırarak. Peki bunu nerden ögTendi? Memphis'ıe Beaie Streefteld Zenc:lerd*n. Biz lelevizjona çıkıp kalça tavıramaztiık, o knrd:. Ama Nat King Cole Alabama'ya gidip sevdn şarkıiannı soyleyemezdi. yoksa k?fası rı kırarlardı. Xa<\en mi? Çok basit. Nat söy!e>nnce. br.tün beyaz kızlar sahnyye sald:racak: «Ah, Xaf, ah!» diye bagıracaklardı. Eh, beyaz aDalar babKİarsa bunu hıç ısıemiyorda T. (, »fdaşUnnın dinJer mirinir? C. Evef. bayılıyorum çaldıklan müsige Mar rin Gaye'e, özeliikle Aretha PranJcline bayılınm. Stevie Wonder'ı. Sinatra'yı. Elîa Fitıgerald'ı severim. Zsman zaman eski Art Tatum plaklanmı çAanr, çalarım. Gelmi? geçmij en büyük piyanocu odur bence. Ray Charles: "Insan yoksulsa seçme hakkı yoktur,, Rar Charlrs, yakuıdan Untdıklan bir ad; 1930'dı AIb»nı Georpa'nın roksu! mahallesinde dojan. bej vıjımd» fförme vrtenefinJ >1tlren bu ünlü şarkırı • pivanocuyl» B?n Fonc Torrf5"in yaptıeı knnnşmanın bir bölumünü sunuyoruz • Macbeth,, Mehmet Ulusoy'un Tiyatrosu için uyarlandı Ünlü yazar Vercors, Macbeth'i adeta yeni baştan yazdı Kosta DAPONTE , ARİS Mehrae! üİHSoy'un birkac yıMen b«n ' i ranss'da «vaptîgı tfyatro», yalr.a elcştırmenlen ilplendirmekle kalmıyor. Büfkent Pans'ten başlsyarak bupjr.e dek. Avignon festıvaline v = nnca\a kadar yineledigi alkışlar artık elekiJ5tü panatçıların. yaratıcılann, \azarlann da kulagına erişıyor. «Vercors. Tıirk tiyatro reîisörii nusoy'un lstezı üz?rine Macbeth'in adaptasyonunu yapıyor.ı kanımca. gazotecılik düinde «manşetiik bir hsbor.n Vercor». Fransanın en çok okunan yazari?nndan. Vervors. <;D?n;zir. Suskunlu*u» 'Le Sil?nre de la mer > kirabını II. Dünya .Sava»ı Mra.'înda yazdıktan sonra bır mılyonun listiinc.c; satan ıe sımdi iki yilda bir cep kıtabı olarak yiizer bin basıîan bir yapıtın yara*ıc:sı. Asıl ada Jean Brulier olan bu büyük Fransız yazan. Vercors adını. Alman iş;alı sırasında katıldıgı direnis sırasında almış ve 1941'den sonra bu takma adla ün salmıs bır yazar. Bu y:l 73 yaşına basan Vercors. 24 naziranda LAbbaye de Fontevrault (.^ngers^ fivatrosunda Mehmet Clıısov tarafından sahneje Vonulacak olan Shakespare'in bu japıtını adapte etınek için geceli eündüzlü çalışıyor. «Bu piyesi onar heceii olarak yeni ba?f3n yazmak \f de zamanında yetistinnek için iddiaya girriirr . Bir el çabuklugudur gidiyor» diyor Vercors. Jcan Brulier adıyir. uzun \Tllar desinatörîük cip yapan. ancak masl?{1 elektrik mühendisli*t oisn Vercors, 1965 yıiında da Hamlet'i de adapte e<Jerek Pr.ris ve LTOn'da sianmuştu.. OVGUIÎRİN EN 6UYÜGÜ Mehmet Ulusov ile Jean Marie ningling I'aris'te «Scvdalı Bulul (la. ii MERHABA DOST GÜNER DiYEMiYORUM ART!K;, îsmct AY cr:gin. i'.ğrjnds ru »r. kendlnl sakladıgın tüm tl7?<mii3r srj.a*. .arolasın... Gr:»!;m saSahlad:f,mız «abah'.nra Meıhaba dost Güner. Beyoğlur.da o çok ««vcigimiT, snnılduguınuz. elımizden p;Sklarımızı biîp çsidırd'ğimrz jokRklarda yine seninls beraP'mfii önırUmüzü rük?rtigimi7 o «okaklarda ?rt:k n'.A'r.}.nrmıızı ç?Jnî:.or!cr csnım Gür.er *+* Cîn;m dost'.ırr. Güner Sümer Ku'aklann ç:r.'.£.sın . Büyük ksn? süniltüsünden miz sabahiarda son: «Hadi hp îsms? Şi>'yp srid^iım. o k'jçürj's p.ı. Î;ÜÇÜCÜ;Î c?ak!ı ods;;nda K3radrr.:;'i zir?iim: Beil<i r?JiEtİ3rîz:> derriuı Şu an senin ozîcmini çektigin Karadeniz 'a.'••:5Lndakj o kıjçtic'jk ocak'j odsria rahasizirr '"Oner. Kı$ sona erd: ocak yar.mıyot Koyu bir si?. acmakfa olan guller. soldurnîuş. Deniz... n qo.< ^evdıgimiz Karadeniz anlamsız bir sisin rengı ıçinde kaybolmus gitmış... Anam gene köşesinde. ne yaptıgını bılerrrdığim o sonsuz yün yumakta.î ör(riisü.n(J öruyor kâh uyuyup kâ:ı içtigim içkiye >:anşarak . Şimdl scn uzaklardasın. Birlikte geçirdıfimır; yirmi yılın arısına s:gın:yorum. İîk karş'.laîisjnızı a:v.nı?:vorum dün £'•'"'• Sıcacık göz!crin. dostça bakan eörlfrin v?rTÜIUHÛ wvsri»)e kııca'ilayan cözlerinin karfism ' da <^)k sarsılniFştım.. , . Uzun sanat y?şam:mîn içindp iîk kez hoylpsine görkemiı. böyîesine seveceniik!e bakan p'.rıl pırü iki BÖZ gbrdüm... Kaçmak istedim o sevwenl;k!e. o ?rirkfr.!ı ba'<ar. jfö'lerdffn o ,îman d» olmayan dişler.nıın bakımını öne sür3rek .. Senin fBozufc Düzen^ oynnunda görev almak ısîememiytinı... Aiıryansı Bizim kı:;a*ı o ölüaısüe yapmnda *üm politikac:!aria birlikti? Edime'den Van'a kadar olan sanatseverieri o senin doyuimai oyunında bir araya getird; Yarattiğui «Bozuk Diizenv Moganını oluşturan poUtisacıIar adına, sagiılch duşüaen, çok sev :ar"~.ır! çslıyor'ar. . Her l'.oşe b3îi:':d?. b:r mermı sen: ve benı bskiiyor . S;81:klı düsünene. saıiiıksız düşur.ene «fllüm p?ro!p«ı» V'o! geıiyor. nü^iın do!u s=aydıS:n:ı;. spvd:ğ.:r)jz. yaşarr.ımızı sürdürdüğümüz so.ak'.aân. H?r gJiel yapıtın. dünden sana ve bana >»ır.anet edümis tarihsel he :.spıtın üs'ündeki slogan!sr!f>. «ürdürüyorLT ''asantîmızı... S?n uzaklardasın ?ımdi... ÖTrürbjjTi çirkin'i*ini sevmediftini bilinm .. BıIiv^rS:ım .. X? nrjtltı ki sana, son yazıları. son yazilünlan vr 6e 1 Mayı^'ta Taks ; m alanındaki tadjna dojTj'.maz c'îr*!Pcmpnir! ii.Tîüne bastikİ3n o katiiamın ki:n!!?i bel:r«:z miihüri'nü şormedin . G?rmek ist?m«Hİİg:n için Mandın biHyorum... *•* Aiîkara Sânat Tij'atrosıır.ıia>. ^tiıılprimizi. anır.ısıyorum pecenm şu anında. Karadeniz kıyılannda'ii evimizde vpde yanmayan ooaf:mırtn başır.da ssjTiylt... Sergili Sffrrneî Çagan. AdalPt Ağaotflu. Haünı Ağargi'i. Ayhan Simer, A«a! Çıgıitepe. sen. Genco Erkal. Osonan Şengezer Orhan Dunı, Sezer, Terer, Pirko, Sp"xi Sanl! ved» tiim AST. enıekçiîerini. Tadjna doyulma. oyaniaı dizisi Tadına dtv yjlmaz dostîuklar neyscanlar, sabablara dek süregelen provalar. tad:na coyulı az Ankara sev;rcisi vede tadnıa doyrlmar Ankara ge^eleri.. Sahnede attığımız her adımda Van vardı, Edirne vardı, İstanbu; vardı, îzmir vardı, Antalya vardı... Csr, Ülkentn fıer ker.ti. her ılçesi. he kö;.ünün tüm halkı vardı. Turnelerle ayak;ar:r,a kadar ?:ttıkçp onur ver. d;>r bize. Kaç .;*• peıde kdpanırkcH onlar:n nv.Hiuluklanna. kıvançlsnna, tiyatro özlemierina afismışnk biriikre... *** Yîiiar sonra oens:z çungınız bır mrrede minibüsün devTilmesı sonucu Asaf'ı da sıkiadıgırruzı yir.e o Şi>'drkı jcüçiik odada csrip b:r rastlantı sonucu Z»k; Müren'ın yaşlı jföîler:r.de:ı !ıaber almısnm. Sonra senin'ıf uz'jn uron Asaf'ı konujup. uzun umr. h'.sreiıni çokınıştik... Ayiar sorra AST'ı b:rak;p gelip lstanbııl'a umutla yerleçt:!!. Y.nç o hüzıinüı soiîaidarda. sıcak dosr toplanfıiar.naa. sofiuk mpyh?n? köselerinde tiyatroyu ko:ıuştuk içinuz titriyerek. Ülka sorunlarmı konuştuk neyecanla. Dostlukları konusruk geceîer bo\iı kann Suna oglıın Sinan'la birlikte. . Ve bekhyorcîun «ikâyetsiz tiyatroya görevs çatrıimanı. Büyiik veteı?k'.erini sergilemeyi... t'nu*ulmuştiin Kînterier'in di.şınoa. §shi: Tıyatrosu'nun dıîinda «Türker T?:<;n Dmçer Çekmez'ın değer bil^rlikieri dış;nri;ii' 'inurrr.tıs söründü tiysîro dü;ıyamızm yöne*:<~i;pn seni . İs.van.'a söylüyorum. ÇEKEMEMEZLÎKTI 1U .. ' Artık yorı!;ıv.ı 5 tun. ."lonık DUzı»n pyununun son provalarmda Kadıkfiv T:y;;'rft;.i!id?. İlk gece orundan sonra nbıstım dedin ban». vorııldum ded;n » lç;m ürpennışti kapaıian te.k gözüne bakarken Kızmıştım sana Karşıhklı küfilrlpşmıştik. . Bana «artık saklanmümn zaman! RçMi» de' rtln re .. .. Eyrval!ah dsmedpn An'^ra'VT gi* f r .. Vede sakiandın... 3u Bozuk Düzfnıle bizi sensir bırakarak... Güner. yakında sana. Serrnft'p. Assf'a ve rtlmünüze sobe demeye ;e!e^»Sim bekleyin, \'ercors'un bu ısi bu denli bir coskıı ile üzenne ?lma5i. Mehmet I'lufay için öv?ıilerin her halri» en büyvıfü. Hatta buçilnlsrde Nazım Hikmefrçn sfthneye uyp.ıla^ığı son yıllardaki en basanlı o^ırlanndan savılan «Serdah Bulııt»un. baaında uyar.dırdığ] yeni yankı'.an bile gölgeleyebilecsk bir ÖVBÜ jrösterisi.. L'Ebcpress'e göre, «En güzel oyununu yenlden spJıneye koyan» Mehmet Ulusoy'un Ozgüriük Tiyatrosıi için Le Nouvel Observateur'de Guy Dumur. «Yaratıcısı ve Türkiye manzaraJarı kadar EÜzellik, iyılık doiu bir oyunun ymelenmesı» d:Bir cleçtırmer.p göre de Mehmet Ultısoy. «Herkcs taralından. son on yılın önde gelen re.üsörlerindeni'dir. Bir kritik de «Sevdah Bulut» icin «Yirrri yılın en ş;:r.?el oyunu» dT^?c*kfi« * ^ı Bu yıl Frarısa da Macbeth'i o\TiayacakJarı Anşers Fcsüvalinden başka Dıjon Festıvaline, Carcajsone ve Büri:< b;r olasıhkla Angoulcme Festival:ne de çagnlarak olan özeürlük Tiyatrosunun ojomculanndan olan MeSmefin e;i Keriınan Ulusoy bize, «Kiır.bilir, İstanbMİ Festivalirv» niçın çagrılmıjorüz?. İlgiİJİerp »ormalıi! riempkfen de kcnrtini a'.airııyor. Pa.s Ünıversite Tiyatrosunun Bü'ük Sahnesındp «Sevdalı Bıılutsıı ba.<=arıy!a cvna.van tiusrrt'nrt rleknrlarını hu k»r Metin Deniz 5"aptı. Işıklan. r.r.lıi kaıîiera:ııa:ı Ccn?u Tao^r'in yönetiminde. Çogar.luşu Fransız o!an ojunoular arasında Keriman L'luçov dan caşka bir Tıi.'k de, Luiz (.Lul'ii Menekş» var. KİTAP.. KİTAP.. KİTAP.. ROMAN Atma KİTAP... Sanat Dünyası... 4 tstanbul Filârmoni D«rrp^i'nde 25 mayı.« 19'da Ciğdem Yonat (kpmsn) ve Serdar Yalç'n ıpiyano^ Tartini. Beethoren. Nurser Zor:tı ve Bach'tn yapıtlanadan oluşan bir konser verecek'.er. • Çağdaş Saime, 2S mayısta «Pabrikalam orjn'inu sergilemeye ba?!ıyor. «Pabrikalar»! Nanm Hikmet'in «Kuvayı MiIIiye Destam»r.dan Ali Taygua oyuniaştırdı. • Sinematek DerneŞı n:n düîpn>dıği «Macar Sinetna Haftasısnda bugün 21'de Zojtan Fabri'nin '.Bitmemiş Bir c:irnleden 141 Dakikaası yer ajıyor. Gösîerüsr Yen: Melek sinemasmda yapılıyor. • İhsan Ünlüer'in b:ıgiin 17.30'da Ertem Külrür Merkeîinde açacaŞı «KarikaHir ve A^atomik R«s:rn Sergisiu 31 mayıs akşamm kadar csk. • Ankars SnîmafPK'i 2S mayrı Ifl'da îstran Darâsfn (rtr.Kiltere Yolculujhı». 29 mavı^ 19'da Mik!os Jansco'nun rtEIektra S?:g!3im» fiimlerini gxisterecek. • l::us:a.rsrs=t Birlesik Ka*m Sanflt ve Kültür Derne£i. 25 mayısta ts Bani<ısı İstanbul Sarat Galeriîinde karnıa bir sergi açacal<. Sergi. T>:< ve Fransız kadmlannm yapıtlanndan olujyyor. • Ankara Alman Kültür Merkezi. 23 mayıs 20.3'J da Wender.«'in !fYanl'.s Hesap» filmir.i oynatacak. • Muaüa Anıl. Ankara İngiAT KiiIMir DernsJ:nde 23 mayıs IS'de caz, 'aJ: orke>trası ve koro eşliâind» «B:r Tiirk şairi ve Bestekâr.» konultı bir Konser verecek. • «Makedonva 1900» hikaye kitabıyle Sait Fa:!< Armağanını kazanan Necati Cumalı. ödülünü 2f> ma\ns günü Pera Palas'ta ^apılan bir törenle alacak. • Çagdas Sahr.e OFJne'Jİanndan Yusuf Dagüstün' ün "Eafımsızlığa Ergüer» adını tajıyan ilk unınça'an çıku. • Orhan Kema! Puoman Arma|anı Seçiciler Kııru!u 26 mayıst* toplanarak bu yıllti armajfanı belirleyecekler. • MeHks DerrrraS'in yeni 45lik plajında İW par ça yer alıyor: «Niçin» ve «elele». Sanatçı. «Ben bu p'*îrtp ilk kc? politika vapıyonım» diyor. • Istanbu! Fıim Meritezı ıle Avusturya KÜ:T; Ofisi 20 mayıs • 27 mayıs arasında yapılıak üzf r« ortak.aşa bir Bilimsel Etnografik Pilm Semir? rı düzenlediler. • C«ngiz Aytmatcfla yapılaa blr konusnıa dofcuz ayn dilde basüan «Sovyet Edebiyatı Dergisimde. Türk edebiyatına duydugu ralan ilgiden » M ediyar. İNCELEME 0 0 ^ TÜRK EDEBİYATI TAKÎHÎ. 5UKEAN KURDAKUL. MAY YAYINLARI 125 LtRA. KÜÇÜK OYUNCIT, PINAR KÜH, YAYINEVİ, 25 LİRA. lııyîe karşılanan ilk romanı 'Yarın Yann»la »dıru d'.ıvuran Pınar Kür'ün nicedir üaerinde çalıstığı btlın*n ikinci romanı «Küçük Oyuncu» da yayımiandı peçtıfimiz sy. "Yann Yann»ın «okuru bazı önemsiz dikkaisizliklerp gö:ürdü»güne inanan sanatçi, veni romanımn bdşma ekledigi bir açıklamayla okuru uyarmak geregini duyu I Ona göre «roman, günlük gerçegın yalnızca belırli bölümlerini gösterir.» üsta i?i bir romanda, okur, «gerçegin tümüyle karşı karsıya oldugnnu» sansa da yarım bir gerçeitir bu; romancının belli amaçlarla. belli bir dürenjılikle knrd'jfu yapay bir şrerçekliktir. Degil günlük. birkaç saatlik gerçek bile bütün a.vnntılanjla anlatılamaj, anlatıisa da romsn olmaz. tşte «Küçük Oyuncu«da söz konusu «yapay gerçeklıği rkmak için» bir denemeye eirisiyor Pmar Kür. tzledigi yol da şu: «Gereksiz bir jnğın aynntıja boğacağıma rornanı. rapıyt değiytirdim. baflantılan attım. tstedim ki oku jsr.lar. gerçegin yalnızca beürli bölümleriyle karşj karşıys oiduklarınj daha okurken, her an bilsinler.» Bunda basarıya ulaşıyor da. Semra'nın arulan bıçıırm d.e kuruyor ronîanj.n;. AnJatıcının simdiki zamandan geç mişin beürli bir kesitine baktıgmrn sürekli ayrımında okur. Yazar belli bir olayı başlangıcından bitimıne dek zarr.an sırası içinde anlsrmıyor. zinciri lcınyor sık sık. Parça parça anımsanan bir gerçeklik anlattıgı. Parçalar arumsayanın, onîara sonraki bir zamandan bakışı, artık d? ğişmış bir tanrla yaklaşjmı sonucu birieşiyor, bütünleşıyorlar. Söz gelimi Semra, Beyhan Barlas'la askını, o aşkı .vs5ad:ğı giinlerin Semrası olarak defli, 0 aşkı bitlrmiî. ona j'sbp.ıcıia^rr.ış sonraki Semra olarak aktanyor. Sö? konusu ilişkly» dısardan bakabiliyor kısacası. Anlatımda kı bu dışlaşma, okuru da dıjarda tutuyor do*allık:a. •Küçük Oyuncu^la tiyatro çevresınden seçtığl ki;ıl:k lerle, bu kişiükler arasındaki iUşkilen konu ediniyor Pır.ar Kür. Ama temelde, inssn üzerinde düşünü.vor. Kügri:: Oyuncu'nım şu tanına genelde de dofrudur: «Oyunu ba S'.ndan sonuna detin doğru çizjrlde slirdUremeyen ki?i Yorumunu rtofru yapmadıfı ya da anlamadıgı için ort» yercie kaydıran, sapuran... Rolünü gerçekte benjrnsemeyen, aynntıya dikkat etmeyen... ya da aynntıya boftıılup. venlış îyrıntılara üstelik. aaıl amacı görden kaçıran... Çelişkilerden knrtulamadîgı tçln ışi sonuna dek götürpnr?>en ..» (s. 154). Böyieee in&anın is'.evini araşurıyor Pınar Kür. B:r«ysel ahlslt düzeylnde am». ızde «Edebiyat tarihl» ka.Tamı ile uE'.eştlrne» mı hep kanstırılır. Edebiyat tanhi; kişilen. akımlan kendı ortamı, kosuilan içinde değerlendırmehdir, eieştirme ıse bugünün degerlendırilmesidir. Hiç kuşkusuz edebiyat tarıhinde de kişilerir; bugünp kalıp kalmadıpı konusunda kısa notiar duşülebihr. Ayrıca onlann bugüna etkıniik çizgilerinı sürdürüp siirdürmpdiği d? \a7ilir. Açıkçası edebiyatın başlangıcından bu?üne bir bütün içinde düşünülmesi eözönünden uzak tutulmarnası gereken bir iikedir. Şükran Kurdakul'un Edebiyat Tarihi'nin Meşruttyet döneminı kapsayan birıncı cildi bu açıdan bir deîer kazanmaktadır. Kurdakul, edsbiyatın yalnız ker.dı '.jp:<ı ve kendi türü içinde oluîmadıgı gerçegine yaslanarak. dönemm, toplumsa!, siyasal. ekonomik akımlsnm. ceüşnıglerini de değerlencürmektedir Edebiyat ürünlerinin d'ğerlendinlmesinı, yorumunu yaparkrn ona koşut olarak donemin düşünce akımlannı da ele alarak, iki türün birbırini nasıl etkıJedikipnni, bırbirierınin oluşr.sında yaptıfcian ahş verişi serzilemektedir Türkıye'de siirden. roınana. hikâyeye. tivatroya. deneme ve eleştıriye kadar yazıian tür}pTâf Meşrufiyet döneminde siyasal nirengi noktaianru doğru bir ssprarnavia ortaya koyarken, batının etkısinin de payrnı toplumcu bir yöntemle yansıtmışur. Kurdakul'un edebiyat terihinde, o dönemde Turkiye'nin edebiyat ortamıyla bir!i*:te, riüşünce ortamını da izleyehîlirsiniz. Bunun sonucunda da ssnatia duşüncer.in birlikteligini izleyerek edsbiyatı bir dünya görüsü içinde cegerlendirmenin saglamhğını benimsersiniz. İnceledıgi icışilerin, aile kökenlerini, çalışma ortarnlann: ria konu edinen Kurdakiil, onlann düşür.celerini, sanat kuramlannı etkileyen temel niteliklerı de birer değerlendirme ölçütü olarak biz« sunmaktadır. Çogıı edebivat tarin!?ri şimdıye fcadar, edebıyatı toplumıın ^elişme çiz'irinden soyutlayarak ele aldıklarmdan, onları etkilcyen clüsünce akımlannı. topJuracu etkenlerî söz konusu etmemişlerdir. Böyle bir tutujnun zararı ve eksiklıği buffünkü loplunıcu hare'/.etin ilk yeserdığı tamarJsn bilmememszi Joğuruvordu. Toplumcu sanatm Maşrutiyet dönemındeRi kaynakiarını örnek ve yonımlarla Kurdakul orta\a koyunca. edebiyat tarıhimızin ve bugünkü edcmyafımırm bu açıdan dsjprlenfirlmesine büyük k*t<ılarda buiunuyor. B Kurdakul'un edebıyat tanhi, f op;umcu bakış açısıyla. ybntemiyle. seçtifi «rnekler vp ?»''rdıî: özgıan yorumlarl.ı seçlcln blr emek olarak kajjılannısiıdır. DF5EN: BETÖl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle