17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 X CUMHURIYcî 15 MAYIS 1977. Fzmir'in yanıtı mayısta İstanbul'da kutlanan îşçi Eayramma katılanlara karşı tertiplenen ve 34 masum yurttasımızın hayatına malolan alçakça saldın, ülkenin her yanında hak ve demokrasi ugrunda savaşan yığınları yıldtrrnak amacını güdüyordu. Bu saldır: Niksar. Şiran, Erzincan saldınlarının devamı ve büyük ölçüde tekran niteligindeydi. Bir takım karanlık odaklarda yuvalanan kişilcr Türikye'r.in huzura kavuşmasını, huzur içinde seçim yapmasım, hele ılımlı büe olsa sol bir iktıdann oluşmasım engellemek istiyorlardı. Yığınlan şimdiden yıîdırarak meydanlara ve seçim sandıklarma gitmekten alıkoymak baş amaçlarıydı. Bu doğrultudaki isteğin başanya ulaşamadığıru bir hafta sonra, 8 mayıs pazar günü Konak Mej'danını ve yöredeki bütün sokaklar: doldurarak CHP lıderi Ecevit'i dinleyip alkışlayan İzmir'in yigit ve yürekli evlâtları kamtladıiar. Börlece 1 Mayıs İstanbul Taksim saMınsımn yanıtını 8 mayıs'm Izmir Konak meydanı verdi. İzmir'de bir şey daha kanıtlandı. O da devletin varlığı. Adlannı andığım üç kentte uğradıgı saldırılardan sonra sayırı Ecevit, kısaca, «Ortada devlet yoktu» diyerek, oralardaki yöneticilerin birer devlet görevlisi değil. birer partı görevlisi gıbi davrandıklanna işaret etrnişti. Güzel İzmir'in ufuklarında deviet giineşi doğunca yarasalar birer köşeye sinmek zorunda kaldı]ar. Bugün Türkiye'yi yöneten en büyüğünden en küçüğiine kadar bütün kamu görevlilerinin, Izmir mitinginden ders almalan gerekir. Artık her yanda Ecevit'in deyimiyle «Sokak eşkiyalanamn yarattığı anarşiyi degil, yansız devlet güçlerinin sağladığı huzuru görmeliyiz. Bütün namuslu vatandaslann en büyük ve en içten dileği budur. I OLAYLAR VE GORUSLER IZMİR Hıfzı Veldet VELiDEDEOĞLU birkaç hain dışında bütün halk kan aglıyordu. «Zito Venızelos» diye bağırmayı reddeden subaylanmız hemen oracıkta kurşunlanarak şehid edilmiş. düşmana ilk kurşunu atün gazetec; Hasan Tahsm yiğitçe döğüşerek vrtan uğrunda can veımişti o gün. Eizler onun anıtmı ancak yarım yüzyılı aşkin bir süre sonra İzmir'in bir meydanına dikebildik. Bence utanılacak bir savsaklamadır bu. Çok ünlü Beledıye Başkanlan geldi geçti İzmir'den kimisi Kültür tark gibi güzel eserler bıraktı. Kimis: bütün kaldınm taşlırımn üsrüne asfait döktü. Kimisi Konak Meydanmı düzene soktu. Ama bunlardan hiçb:rınin aklına «İzmir'in İşgal ve Kıırtuluşu Müzesi» adlı b:r kent müzesi kurrnak gelmedi. Böyle işleri felâkete uğrayan kentlcrin hemşerileri ve onların temsilcisi olan belediyeler yapar. Viyana'ya ei6?rseniz görürsünüz. Üzerinden neredeyse 300 yıl geçen İkinci Viyana Kuşatmasmı ve bu kuşatmadan kurtuluşu kentin birçok kesiminde yaşatan anıtlan, küçük müzeleri ve müze durumunda yaşatılan yer ve binalan hep Viyana Belediyesi kurmuş ve beslemiştir. Klâsikleşmi? bir benzetme ile «Ege'nln :ncisfi! olarak nıtelenen îzmir, Ulusal Kurtuluş ^avaşı sırasmcia bizler için. ulaşılması gereken bir erek, bütün vatanla bir!:kte kurtanlması iç:n savaşılan kutsal bir kent ıdi. Atatürk'ün önderliğinde olaziaksızhklar içinde mucizeler yaratan Türk ulusu bu amaca ulaştı ve Izmir'ie biriıkte vatan kurtuldu. Ne var ki bu ulıısun bugür.kü bireylerinden kaçta kaçı İzmir'in ışgalinin nedeninı ve bu olaym ardmdaki ekonom:k ve sıyasal gerçeklerı biliyor? Batı emperyalizminin o zamanki güçlü temsilcüeri olan İngilizicrin niçiıı Yunanlıları desteklediğini kaç kişi mgrjk ediyor acaba? Okullarımızda bu konular sadece hamaset ve kahramanhk yön'lnden ele alınıyor. ve Türk'ün kahramanhk destanlan olarak öfretilıyor. Bunu küçümsemiyorum. Ulusal bilincin oluşturulması için bu da gerekli. Fakat bunun janında, İzmir'i jşgal eden Yunanlıların yalnız İngUizlerce degil, ABD'ince de desteklendiğini ve bizım Eüyük Zaıerimizden sonra yapılan Lozan Barıç Antlaşmasının ABD'ce onaylanmadığını da bilmesi lâzım. Bunlan bilmeli ki, şimdiki silâh ambargosunun nedenlerini anlayabilsin. Türkiye'yi Amerikan siyasetine ve çıkarlarına yatkın politikacılann yönetmesinin niçin istendığinin bilincine varabilsin. «Ekonomik sömürü kavramı» bilinmeden bunlar anlaşüamaz. Eğer biz bu kavramlan çocuklarırruza daha okul sıralarında anlatıp onlan bu doğrultuda bilinçlendirmezsek. Atatürk'ün bize yokluklardan çıkanp armagan ettiği tajn bağımsız Türkiye'yi koruyamayıı ve onu yeniden yan sömürge durumuna düsmekten kurtaramayu. ülusal bilinç, vatan, millet Sakarya veya Iran Turan edebiyatıyla değil. yukanda dokundugum bilgilerle ve kavramların öğrenilmesiyle oluşur. Bunlan, îzmir'in Yunanlılarca işgalinin 58'ci yıldönümünde yinelemeji bir görev sayıyonım. Bir noktayı daha söyliyeyim: Birinci Dünya Savaşı sürerken Anadolu'nun bölüşülmesi için o zamanki düsmanlarımız Ingilizler, Ruslar, Fransızlar. ve daha sonra Italyanlar arasında gizli görüşmeler yapılıyor ve anlaşmalara vanlıyordu. Bunlan, sonradan yayınlanıp TUrltçe de çev Bilinmesi Gerekli Noktalar Huzurun sağlanması için bütün yurttaslann, yansız de%let güçlerinin yanında yer alması ve sokak eşkiyasmm saldınlanndan ürkmemesi gerekir. Bugünkü ortamda bu. bir vatandaşhk görevidir. İzmir'in yiğlt evlâtlan bu görevi geregi gibi yerine getirerek yürekliliklerini gösîerdiler. Hainler sindiler. «EJhâinü haifün» diye Arapça bir söz vardır. «îîain korkaktır» anlamına gelir. Büyük çoğunlukta olan namuslu vatandaşın yürekli olduğu ortamda gizli merkezlerden yönetilen kstiUer ortaya çıkmağa cesaret edemezler ve yıldırma politikalannı uygulayamazlar. Sahne Işığında îzmir, kente kurtancı olarak ilk girenlerden Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşaya uzun yıllar önce Kordonboyunda bir ev armağan etmişti. Ölümünden 45 yıl önce Paşarun bu evj başkasına sattıgını duyduğum zaman çok üzülmüş ve bu davranışı eleştirmiştim. Kanımca rahmetli İnönü bu armağanı İzmir'in İşgali ve Kurtuluşu Müzesi yapılması koşulu ile Îzmir Belediyesine devretmeli ve boylece kendi adını tarihimize bir kez daha yazmalıydı. Büyükler her an sahne ışığındadırlar. Onların verecekleri iyi veya kötü örnekler bir ulusun kaderinde, zamanla. önemli rol oynayabilir. Herkesin bildiği bu gerçeği ben burada yalnız İsmet Paşa için degil, büyük makamlara ulaşmış bütün kişiler için yineüyorum. Şunu da belirteyim ki bu ömegin konusu her zaman bir ev olmaz. Yürekli bir davranış, yerinde bir karar, olumlu bir müdahale, isabetli bir özgeçi de örnekler arasında sayılabilir. Evet, 15 rnayıs 1919'da Îzmir işgal edüdi. Üç yıl. üç ay ve 24 gün işgal altında yasadı. 15 Mayıs Geçen haftaki yaamın basında, 1 Mayıs kınmından nefretle söz etmış olduğum için bu vazıda yeniden konu üzerinde durmak istemiyorum. Dofrustmu isterseniz, kalemi elime aldığım zaman asıl maksadım. 58 yıl önceki 15 mayıstan, yani îzmlr'in Yunanlılarca işgalinden söz açmaktı. tzmir. 15 mayıs 1919'da tarihimizın en acı gunünü yaşadı. lngilizlerin koruduğu Yunanlılar o gün İzmir'de karaya çıkmıslardı. Türklerden onlan memnunlukla karşılayan rflmf? olan glzl! betgetercîen Bğrenlyoruz. ömegin Rus Çarlığınin Paris Büyükelçisi îsolwsky' den Rus Başbakanına Paris'ten çekilen 10 ekim 1916 tarihli telgafta, Fransız Dışişler: Bakam Eriand'm. İtalya'nın Konya. Adana, tzmir ve Aydın vilâyetlerın' ıstemesini olumsuz karşıladıgı ve İtalya'nın sadece Antalya bölgesiyie yetinmesi gerektiği beîirtiîiyor. AjTica İtaiya dışanda bırakılmak üzere Türkiye'nin paylaşılması için önce Rusya. Fransa ve Ingiltere'nin kendi araiarLnda görüşüp anlaşmalan gerektiği bildirıliyor. (Anadolu'nun Taksimi, Çeviren Kur. Yarbay Hüseyin Rahmi İstanbul 1926. sh. 286' 287 ı. Londra'dakı Rus maslahatgüzarı Nabukov'tan Rus Dışişleri Bakan'.ıfına gönderilen 29 ocak 1917 tarihh telgrafta. İtalyan delegesi İmperiali'nin Rus delegesine: «tstanbul'un Ruslara bırakılmasına Italya'ıın itirazda bulunmaksızın hazır olduğunu söylcmek suretiyle Ruslara karşı KÖsterdiği ılostluju hatırlattığı ve İzmir'in de İtalyanlara bırakıinıası konusunda Rusların aynı dostluğu göstereceğinin ümit edildiği» yazılıdır. (.Ayni kitap sh. 327/. İsin garibi şu ki, bu ikinci telgrafta ve daha sonrakiierde İngiitere'nin İzmir liman:r;da bü^.nik çıkarları bulundugundan. İngıliz hükümetinin. İzmir limanmm Türkler elinde kalmasından yana olduğunu okuyoruz. Bu. kımilerine çehşkili gibi görürıebilir. Ancak, emperynlis: Ingiltere. İzmir'in İtaiya gibi yine emperyali^t ve o zaman için az çotc güçlü bir devlet:n eüne geçmesini kend; ekonomik çıkarları ba/.ımmdan sakmcalı görmekte ve bu kentin, kolu kanadı kırılmış zayıf bir Türkiye'nin elinde kalmasını, geiecekteki sömürüsü bakımından. daha yararlı saymaktadır. Bu telgraCardan :ki yıl sonra durum degişmiş, ttalya. Antalya bölgesiyie yetinmeye razı olmuş ve İngiitere'nin o tarihte bir araç olarak kullandığı Yunanlıların Izmir'e çıkması emperyaüst çıkarlar bakımından daha elverişli bulunmuştur. Bütün bu oyunlan bozan kişl, Yunanlılan dcnize döken Atatürk oldu. Şimdi Atatürk hayatta değil. Onu madde olarak öldüremezler. Ülkemiz üzerinde uygulanan yöntem. Atatürk'ün emperyalizme karşı tutumu ve tam bağımsızlık ilkesini. içimizdeki Atatürk düşmanları aracılığiyle öldürmektir. Bunda da başarı kazanamıyacaklardır; yeter ki halkırr.ız ulusal bilincin ısıgında görevini yapsın ve İzmir'in işgalini doğal ve hatta sevinçle karşılayan mütareke dönemi hainlerinin maddi ve rr.anevl mirasçılarma en ufak bir fırsat vermesın. DÜZELTME: Geçen haftaki yazımda bir satır atlanmış. Birinci sütunun 3'üncü paragrafındaki sanki' sözcüğü ile başlayan cümle şöyle olacaktı: «Sanki devletin içinde, tam göbefinde çöreklenip onu felce uğratmışlar. Hiç yılmadan onlan oradan önümüzdeki 5 haziranda söküp çtkarmak ve yüzlerindeki kanlı kara maskeyi çekip indirmek bugün için haltem en büyük ve en kutsal görevidir.» "AP SeçimBeyannamesi,, Genel Başkanı Demirel. bir basın toplantısıyla partisinin «secim beyannamcsi»ni açıklaüı. Her siyasal partinin blr «programı» vardır. Seçimlere girerken her parti. Osmanlıca'da cbcyanname», Türkçe'de «bildiri» denen bir belge hazırlar. İktidara geçmek sözkonusu olunca, bu kez bir «hükümet prosrramı» düzenlenir. Bu üç belge hirbiriyle bapHtılıdır; birbirine ters düşemcz. Her üçünün de kaynağı. partinin dayandığı sosyal sınıflardır. Parti yönetimi, bu sosyal sınıflann öııcelik ve sonralıklanna göre ayarladığı poiitikasını yazılı belgelerinrie dile getirir. Büyük toprak sahipleri. büyük bankcrler, özel sermaye çevrelerine dayan:ın bir siyasal ör;üt; kuşkusuz bu desteklerin çıkarlarına uygun bir «seçim beyannamesi» hazırlıyacaktır. Ne var ki bu eçemen kuv^vetlerin sürüklediği halk yıgınlarıdır çerçek oy deposu... Öyleyse. halk yığmlarına tatlı gelen bazı sözlerin de «seçim beyannamesinnde yer alması gerekir. Demirel'in açıkladijp «AP seçim beyannamesi» bu kurallara göre harırlanmıştır. içinde hslk yığınlarının inançlarını okşayan. umutların: beslcyen, eğilimlerini gözeten lâflar da vardır. Ama temelde Beyannamc. yuvarlak sözlerden. aldatscı vaadlerden ve söz boyayıcı propafandadan oluşmaktadır. Siyasal biliııılerden 'oiraz anlıyaıı kimse, AP' nin seçim beyannamesinde tam aniamıyla dışa bağımlı kapitalistlerin çıkarlarına ııysuıı bir düzenin çizcilerini ç;örecektir. Zuten AP, Türkiye'de dışa iıaiiı öze; ssrmaye sınıfına hizmet için kurulmuştur. AP'nin iç politikası yerli kapitalistlcre. dış politikası ı!a yabancı kapitalistlere donüktür. Kapitalist enternasyonalin i'ılke içindeki Truva atıdır bu parti Türkiye'nin iç ve dış söniiirüsünü sağlayan en büyük örgütkrden birincisiüir AP'nin seçim beyannamesi. bu anıaçlara hizmetin siyasal belgesi ve kamtıdır. Ne var ki 1977 Türkiycsinde AP'nin seçim beyannamesl bir haşka vurucu özellik taşı\or. Çağunızda ya da tarihsel sureçlerde ün kazanmış beyanname. (ya da bildirilcr) vardır. Bunlan okııl sıraiarında ögretirler. Sözgelimi «Insan Hakları Beyannamesi» bunlarda.* cn meşhurudur; vc bir tarihsel aşam.nın özgiirlüklcrinı vur^ulamaktaüır. Biiylcsine çiiplı olmasa ela, çeşitli toplumlann demokrasi atılımlarını. özgürlük yolundaki adımlarını simçeleyen siyasal lıildiriler çoktur. 1P77 Türuiye'sinde «AP'nin Seçim Beyannamrsi» ise öz?ürlük düşmanlığını belirtmcsi bakımından önem kazanmaktadır. AP Genel Başkanı Demirel. bu konuyu şöylece saptamıstır: ı.3 haziran seçimlerır.de parti değü, rejim tercıhi yapılacaktır.» Bu söz bir gerçefi belirtmektedir. AP. beyannamesinde sürekii biçimdc «Komünizm tehlikesUni işlemektedir. İleri sürülen nedir? CHP iktidara gelirse komünistlere özşrürlük tanıyacaktır. Öyleyse ö haziran seçinılerinde temel çatışma bu noktada belirginleşiyor; ana hedef böyiece ortaya çıkıvor. CHP'nin seçim bildirisi hcnüz yayınlamııamıştır. Ama partinin programıyla ve liderinin »özleriyle hağlandığı bir koşul vardır. CHP iktidara gt\İT5C fikir özçürlüğünü yasakiayan yasa maddelerini kaldıracaktır. Böyiece hem so.syalist, ya da sosyal demokrat partiler komünistliklc sııçlanmak ve kapatılmak tchlikesitv rlcıı kurtulacak: hem yıırttaşlann üstünden fikir baskıları kaldırılacak: hem de Batı dünyasında olduğu gibi komunist partilerinin kunılmasına olanak açılacaktır. Bilindiği gibi bugün dünyada iki tür çok partili rejlm bulunmaktadır: 1) Fikir özgürlüğüne kapali çok partili rejimler.. M ax eelişmiş ülkelerin siyasal düzenini oluşturmaktadîr. •!) Fikir öz(rurlüçünün gcçerli olduğu çok partili rejimler.. ki Batı Avrupa'da olduğu gibi gclişmişlerin siyasal düzenidir. Türkiye'nin çeri kalmışlığı, siyasal rejiminde sımceleşmektedir; ve bu siyasal rejimi sürdürmek isteyen AP'nin 1977 Seçim Beyannamesi özçürlük düsmanlığim vurjulaOzjrurliik düşftjanlı^ haft dttşmanlığı. uygarlık düsmanlığı, Insan haklarına düşmanlık demektir. ! AP Seçim Beyannamesinin karakteri de budur. Yumruk ve Takla! OKTAY AKBAL BILİM DUNYASI Evet Hayır LASER IŞlCl NEDİR? yılında, Amerik»nın New Jersey eyaletinin Holmtlel şehrindeki küçijk bir projektörden çıkan bir ışık. 40 kilonıetre uzakhktakı Murray Hill şehrinde. çıplak gözle. rahatça görülebilmişti. Işık o kadar ince bir çubuk halindeydi ki, bu 40 kilometrelik mesafeyi aştıktan sonra 60 metre kadar çapta bir çember, bir ışık çemberi meyda na getirmişti. Oysa. bu kadar uzaklıkta. ışığm. binlerce metre çapı oian bir çember yapmaii gerekırdi. O haide, bilinen ışıkla ra hıç benzemeyen bir ışıktı bu. Bu olaydan a^ağı yııkarı bir yıl sonra, 10 mayıs 1962 tarihii New York Tımes Gazetesi, ay yüzüne dofruîtulan bir ışık demetinin derhal yansıyarak dünjaya (Boston şebrinei döndügünü haber verdi. Işık, ayın yüzün de 4 bin metre çapta bir çeraber oluşturmuştu. Halbuki, no:mal bir ışık, ayın yüzünde, 4î milyon metre çapı olan bir daire oluşturabilirdi. Normai ışık. Aydan >ransıdıktan sonra dünyaya o kadar sönük dör.ebilirdi ki. ancak çok hassas aygıtlar tarafından kaydedılebilirdı. «Lasers diye adlandırılmış olan ışık ise yansıdıktan sonra parlaklıgından hemen hemen bir şey kaybet memiştı. • UYUMSUZ I}IK Işığın mahiyeti ve nasıl \ayıldığı konusu yüzyıllardır tartı şılmaiitadır. Bugün, ışığın, elestromanyetik dalgalar halınde ya yıldığı kabul edilmektsdir. Durgun suya atılan bir taş. su yüzünde içiçe halkaiar meydana getirır. Taşlar ne kadar sık atı iırsa halkalar da birbirlerine o kadar yakın olur. Bir dalganın en jükselc noktasından onu izieyen dalganın en yüksek noktasına kadarki açıklığa «dalga uzun iuğu» denir. Bu uzunluk, ışık dalgalannda son derecede kısadır. Güneş ışığı bir prizmadan geçirılince yedi renge 'synlır. Yanı, bu ışık yedi rengin bir araya gelmesindtn oluşmuştur. Yedi renîc demak, yedi ayrı dalga uzunlugu demektir. Örneğin, kırmızuun cialga uzunlugu 0.000064 santimetıe, morunki 0.000040 santimetredir. Turuncu, sarı, yeşil, mavi... renklerın uzunlukları da bunlar arasında yer alır. İşte güneş ışığı böjle yedi renkten, yani yedi ayn dalga uzunlugundan oluştugu için bu dalgalar birbirleriyle çatışır ve her yana dajılır. «Laser» ışığında ise bu yedi dalga uzunlugu tek bir dalga uzunluğuna indirilmiştir. Bu ışığın çok kudretli oluşu bundandır. Bu şuna benzer: Bir napının kınlması için 50 kişinin aynı anda bu kapıyı itmesi gerektır diyelim. Bu elli kişi kapıyı aynı anda ittikleri takdirde onların birbirine eklenen güçleri kudretli bir güç olur ve kapıyı kırar. Ama adamlann bir kısını kapıya bütün güçleriyle yaslanırken öbürleri az yaslanır veya hiç yaslanmazsa kapı kırümaz. Beyaz ışık dediğimiz güneş ışığı, çeşitli renklerden oluçtugundan, güçlü değüdir. Lasefde ise bütü ı renkler kınnızı rengin dalga uzunluğuna getinldığinden bu ışık, muntazam adınılarla yürüyen askerler gibi, yer titretecek güçtedir. İşte bu yiizden güneş ışığına uyumsuz (incoherent) ışık, laser ışığına uyumlu ışık fcoherent) denmektedir. Laser ışığı, tek bir dalgndan oluştuğu için etrafa da dagılmaz, bir kalem taceligind* Jcilometrelerce aynı kahnlıkta sider. Halbuki, bir lâmbadan veya füneşten çıksn ışık her yaaa da .. « t ın. \\ \ Hem de kırkını birden atarsın. İnsafsız bire insafsız. sen Avrupa'ya depo olmaktan başka işe yaramaz mısın?» Burda »öz konusu kişi MC lideri, Başbakan Derairel'dirî Bu sörleri söyleyen kişi ise, MSP lideri, Başbakan Yardınıcısı Erbakan'dır! i'ani, jürdımoısı bu denU ag», bo denü alaylı, bu denli küçültücü, bu denli «ayıp» sözler söyliiyor kendi kablnesinin başkanı için:.. Böyle bir durum hiçbir yerde görülemez. En aykın ortaklıklar, en akla hayale ters düşen işbirlikieri j^şanmıştır politika alanında. Örneğin General de Gaulie, Fransız Komunist Partisi lideri Thorez'le aynı kabinede RÖrev yapmıştır. De Gaulle Başbakan, Thorez Başbakan Vardımcısı olarak... Kırk yıl aynı kazanda kaynasa anJaşamayacak iki insan. iki ayn dünya görüşü, ild ayrı ülkü adamı... Ama ikisi de karşılıklı savgı duymuşlardır birbirlerinc. Sayçılj daiTanmışlardır, nezaketsizlik sınırına hiçbir zaman yaklaşmamışUrıiır, birbirlerini küçümsememlşler, alaya almaya kalkmamışiardır. Böyle bir $eyi yapsalar her şeyden önce kendi yandaslan, kendi seçmenleri önünde küçük düşeceklerini bilirler. «Sen takla atarsın», «s«"h depo olmaktan başka işe yaramazsın», «sen kim, masaya yumruk atmak kim», «ondan ııe gazoz olur ne makarna» jribilerden acayip. çirkin, ayıbın da ayıbı sözler söylememişlerdir. De Gaulle 1946'da böyle bir ortaklığın başkanüğından kendi Isteeiyle ayrıldıfı zaman, Thoreı, Bakanlar Kurulunda, «Bu ayrılışta ayn bir büyükiük var» dijebilmiştir. MC ortakhğı bıiüiin rie iş başındadır. İsin en şaşılacak yanı budur.' Erbakanın hâlâ Demirel'in «vardımcısı» durumunda olması, bunu benimsemesi, bundan vazjjeçmemesi, «ben böyle bir kişinin vardımcısı olmam» demeınesi, en agır sözlerle saldırdıçı. kamuoyu önünde nerdeyse yerln riibine batırdıfı bir politikacuıın yanında, buyruğunda. bizmetinde çahşmayı sürdürmesi... Madem ki Demirel bu denli kötü, bu denli vetersiz. bu denli güçsüz, bu denli Batının «adam»ı öyleyse böyle birinin yanında. hizmetinde olmak neden? Basarsın imzayı ayrılır gidersin MC ortaklığından. Ondan sonra konuşur, eleştirirsin. line de belirli bir «ahlak». hir «terbiye» sınırında kalarak.. Eleştirücrini, yerfilerini mahalle kahvesi «!âkmlı!arı» düzeyinin üstümte tutmaya çalışarak, kendini böyle bir şeye zorlayarak... Hayır Bay Erbakan, hem Başbakan Yardımcısı kalacak. hem de «kendi kabinesinin» Başbnkanını en sert, cn acımasız, en katı mııhaliflerinin yapamayacağ:ı. kıvamayacağı biçiır.de en ağır. en çirkin pozlerle suçlayacak koskoca ulusun gözü onünde!.. Bu, en azındaıı ayıptır. Diyeccksiniz ki, Anadolu Ajansı «Demirel masaya yumruğunu bir «ırdu ..» gribilerden uydurma haberler verirse, «Demirel Carter'e pes dedirtti, birinci raundu açık farkla kaz3ndı» diye yornmlar yaparsa sonuç böyle olur. Bir başkası da çıkar «Demirel, Carter'ın masasına yumrıık atamaz, olsa olsa kırk kez takla atar» der. Hem de bunu Demirel'in hükümet içindrki başyardımcısı. Londraya ırittiği zaman kendisine vekâlet eden kişi söyler!.. Anladık seçim var, Bay Demirel'in dediği gibi «seçim propa^anda.sına ha Yozgat'ta başlamışsın, ha Londra'da» farketmez. Propaganda demişlcr buna, yap da nerde vaparsan yap! Koskoca ABD Başkanına pes dedirt, ilk raundu açık farkla kazan. üstelik bir de coşup coşup masasına yumruk vnr!.. Türkiye'de seçiml kazanmanın yolu böyle kabadayıliklardan ffeçer! Ya da öyle sanılır... Kabadayılık yapıp vapmamak önemli de değil, bunu duyurmak, yaymak. jerçekmiş gihi sunmak kamuoyuna!. a.a.'nın sayın genel müdürü. lıani her adı peçişte eline kalemi alıp «tekzip» döşenen kişi, başarır böylesine bir işi!.. Şimdi sormalı Bay Demirel'e. «sahiden masaya böyle bir yumruk vurdunuz mu?» diye. . Ben Biç sanmıyorum böyle bir şey yapacağını. Once terbiyesi elvermez. koskoca bir devlet başkamnın %ÖTÜ önünde masaya kimse yumruk atamaz, atması da şrerekmez. Ne masaya yumruk atmıştır Bay Demirel, ne de Bay Erbakan'ın sandığı gibi kırk takla!... Ikisinl de yapmamıştır. Onun beceremediği, başaramadığı şey, gerçek bir iktidar lideri olmaktır. Eline geçen bütün fırsatlart kaçırmaktır. Hele iki buçuk yıldır MC lideri olarak Türkiye'yi iç ve dı.şta tam bir çılvmaza sokmaktır, Yumruk atmak, takla atmak. şu bu, boş uğraşlar, sonuçsuz çabalar... Gerçek bir devlet adamı olup olmamaktır. Ne yazık ki bunca yıllık iktidar liderliğine. seçimler kazanmasma karşm Bay Demirel bir devlet adamı niteliği kazanamamıştir. î a Erbakan? O hem bu nitelikten, hem de her yurttaşta bulunması gereken bir çok nitelikten yoksun... Biz Bay Demiren, bir politika adamı, bir devlet adamı. ulusumuzun yazgısından sorumlu bir kişi olarak eleştiririz, zaman zamaa... Ama Başbakan Yardımcısı Bay Erbakan'ın sözlerini söylemeyiz. Türkiye Başbakanına «Carter'in önünde o yusyuvarlak gövdenle, fıldır fıldır gözlerinie kırk kez takla atarsm» demeylz. diyemeyiz. Buna yurttaşlık, yazarlık ve insanlık saygımız. dürüstlnfümüz, terbiyemlz elvermez. Edep, haya, ahlâk, erdem, maneviyat diyerek halkı kandırmaya uğraşanlar ise, «politikada hrr araç kullanılır» diyerek, hirlikte iktidar nlduklsr! bir partinin liöerine, hem de Türkiye hükümetinin başına işte böyle ağır, çirkin sözler söylemekten çekinmezler... 1961 Vehbi BELGiL • KULLANILIR YERLERi talar, her yıl birbirlerinden bir iki sannm kadar uzaklaşmaktadır. Laser bu uzaklaşmayı ölçmede de kullanılmaktadır. . Buyansıtıcı ko3"muşlardır. Aftıka'nın en bah ucu ile gttney Air»rika'nın en doğu ucuna konan iki araç, zaman zaman aya laser ışıgı göndenrler. Istasyonların bırinden gönderilen ış:k ayda yansıdıktan sonra öbüri'ne gıder. Araçlann yeri hiç de^işmediğine göre, yansıyan ışık araçlann ötesine düşerse Afrika ile Güney Amerika'nın birbirlerinden uzaklaştıkları kesinlık'e anlaşılacaktır. • Laser etrafa yayılmayıp kıl incellğinde uzayıp gittiğinden, havaleli ve hassas makineleri b:r hizada olmak üzere monte etmede de kullanılır. • Laser, saat sanayıinde, saat çarklannın oturduğu küçücük tı.ş lann (yakutlann> kılcal kalınlıkta çabuk delinmesinde, küçük kompüterlerde de kullanılmaktadır. • Laser çürüyen dişlerin ıçini • Las«r çok güçlü oldugundan en sert çısimleri bile bir anda deler. Öfnegin, lo sımUm kalınlıktaki bir çelik levha, laserie, bir anda delinebihr» Laser'ın bu özelngi, onu elmas sanayiinde yararlı kılar. Laser, elması da bir anda deler, onda ışığın huzme kalınlığı ile orartılı genişlikte delik açar. Einıa? dünyanın en sert cismidir. Bu yüzden bilinen usullerle elmas'.t delik açmak en az iki gün didinmeyi gerektirir. Elmasta açıi^n bu delikler, istenen kalınlıkta tel çekmeye yarar. Laser, sunı ıplik fabrikalarındaki makinelorin iplik deliklerini de açar. • Laser. cerrahide de çok işe yarar. Örneğin, gözün relına tabakası kaymışsa ameliyata baş vunnadan, retina laser'le yerine getirilebilir. Bazı rümörler de, vine ameliyatsız. laser'le 7Ok edile'aılir. • 1915'te ortaya atılan ve DUgün gittikçe daha çok var.daş toplayan bir nazariyeye göre kı boşaltmada, boşaltılmış delifin içinde porselenin veya dığer dolg\ı madenlerinin e;itilmesinde ve böyiece doldurulmasmda da yararlı oimaktadır. Keza, dişin üstten az çürümesi halinde diş minesi haıifçe laser'le eritileıjek çürüyen kısım kapatümaktadır. sâkMicasının öhfüîüoü *ışft. lar çıkanp! çöp üretmesi olduğu bilinmektedir. Bugün bu çöpleri çok kalın beton tabutlara koyup deniz derinliklerine atmaktadırlar. Bunun olası tehlikesi, rabutların, deprem ve zemin yükselmesi gibi tektonik bir olay :ıonırcu kınlması. yer yüzüne çıkmasıdır. Bu yüzden, yeni santrallerin, hidrojeni eritme esasına gö» re yapılması tasarlanmaktadır, Güneşte, >üksek ısı altmda eriyen helyunı hidrojene. hidrojert helyuma dönüşmektedir. İşte bu iş için gerekli yüksek ısı'nın laser'le sağlanmasj diişünüürıektedir. Bu takdirde, atom santralleri öldürücü ışınlardan annmış olacaktır. Saydıklanmız. laser'in başlıca kullanıhş alanlandır. Bunlann dışında daha pek çok kullanıs alanı vardır ve bunlara her gün yenüeri eklenmektedır. HARBİYELİLER 20/21 MAYIS 1963'ÜN SEVGi VE ARKADAJUK DOLU YiNE BiRliKTE YAJAYALIM. RUJ£ NUAR GAZiNOSU Ni^ANTAjl 20. MAYIS. 1977 CUMA AKJAMI AHİLARINI iCumhurıyet; «57 ı V* Mavi Çek'i imzalamak para kolay agnca. Özel Mavi Çeklerfe dilediğiniz İş Bankası Şubesinden 50.000 liraya kadar provizyonsuz para çekebilirsiniz... Siz de para yerine Mavi Çek kullanın Bir İş Bankası şubesine uğrayarak çağdaş ödeme sistemi Banka Kartı Mavi Çek'e sahip olun. ş Bankası, Mavi Çek'lerin her yaprağını 1.000 liraya kadar garanti BAINÎKA KARTI Türkiveh Bankası mavi çek üzerinde imzanız paradır... (Yeni Ajans: 9^) 4843
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle