17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Le Monde DIp!omatique: Yunanistanfdaki komümst akımın evrimi, Avrupa komünizminin geleceğini etkilî/ebilir Yunanistan'daki iki komünist parti; temel, teorik ve ekonomik sorunlarda taban tabana zıt görüşler savunuyor rannz Le Monde D1plomatiqııe gazetesindft yer alan bir yazıda, Avrupa komünizmi görüşünü savunan Ispanyol, İtalyan ve Fransız komünist partileıi srasındaki görüş arnukları, bu partilerin Yunanistan'daki iç ve dış komünist partiler lle olan ilişkileriyle ömeklenerek yansıtümaktadır. Yazının çeniş bir özetinl sunuyoruz: Livomo ve Roma'daki ikili görüşmelerden ve yayınlanan ortak bildirilerden tam bir yıl sonra Fransız, İtaJyan ve îspanyol Komünist Parti liderleri Madrid'de bir zirve toplantısı yaparak, Avrupa komünizminin geleceğini ve çeşitli sorunlannı yepyeni bir açıdan ele almıştır. Bu toplantının büîün Avnıpa ülkelerindeki işçi harekeHeri evrimine yansımaları olacağı ise kaçınılmazdır. Batı Avrupa'nın bu üç güçlü komünist partisi, kendı sosyalizm yollannı belirlemek için belli bir modelden hareket efme görüşünü çeşitli nedenlerle reddetmişler ve her ülkenin kendi özelliklerine uydurulabilecek ve ülkelerin kültürel, sos>al, ekonomik ve siyasal özelliklerini gözönünde tutan bir sosyalist toplum tipi önermek ve bir strateji hazırlanıak için çaba harcanmıştır. Madrid konferansmda Carillo, Berlinguer ve Marchais, 1976 haziranında Berün'de yapılan Avrupa Komünist Partileri konferansından bu yana sorunun bazı verilerinde gelişmeler olduguna da dikkati çekmişlerdir. Nitekim o tarihten bu yana, Batılı komünist partilerin, başta Sovyet Komünist Partisi olmsk üzere sosyalist ülkelerdeki partilerdpn uzakJaşma süreci hızlanmıştır. Madrid görüşmeleri bu açıdan da önemli bir asama olarak degerlenriirilmektedir. Liderlerin konferans süresince verdikleri demeçler ve daha sonra yayınladıkları ortak bildirilerden her üç partinin de son yıllarda temel siyasal ve ekonomik sorunlarda görüş birligine varma sürecine girdikleri anlaşılmıştır. WASHtNGTON" Wash:r,g;on'da ıyı rıaber Elan kaynaklar, Rodezya'da çoğunlugun iradesine dayalı bir yönetim kurulması için ABD ılt Ingütere'nin yeni bir plan üzerinde görüş birliğine vardıklarını belirtmektedirler. PUNİN ATRINT1LARI î VVASHıNGTON'OAKi iYi HABER ALAN KAYNAKIARA 6ÖRE RODEZYA'YA iLiŞKiN YENİ ABD iNGiLiZ PLAN!, İAN SMiTH HüKLMETiNiN YAZ AVLARINDA ıSTiFASINl QNGÖRÜYOR Yeni planın ayrıntıları hakkında kamuoyunda önümüzdeki günlerde bilgi verileceği kaydsclUirken, aym plan geregınce Kodezya'daki beyaz azmhk hükümetınin Başkanı İan Smıth ile hükümetinir., önümüzdeki yaz mevsimine kadar istifa edecekîerine yer verilmektedir. Böyiece, Rodezya'da 24 eylü! 1978 tar:h;nde çogunlugunu Rodezyalı zencüerin olusturacagı bir ulusal meclis ve bağımsız bir Rodezya kunıluncaya dek geçici bir hükümetin işbaşına geürilmea jerçekieştinruş olacaktır. VANCE 0WEN iKiliSi Haberi veren Washington kaynaklan, söz konusu yeni plan üzerinde son degişiklıklerin yapılması için, ABD Dışişlerı Bakanı Cyrus Vanct ile İngiliz meslekdaşı David Owen arasında geçtiğimiz cuma günü Londra'da bir görüşme yapüdığını belirtmektedirler. Vance ile Owen arasındaki görüşme sırasında, Lusaka ya da Darüsselam'da ABD ve İngiltere temsilcilerinden oluşacak bir heyetin bulundurulmasma karar verilmiştir. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nda Afrika İşlerı Czmanı ,'ohı Graham'ın sözü edilen heyette Ingıltere'yi temsil edeceği, ABD heyerine başkanlık edecek diplomatın adının ıse henüz açıklanmadığı belirtilmektedir. ZENCi UDERltt Öte yandan, Afrikalı miliyetçi örgütlerden bazılarının liderleri. Rodezya ria ıktidar giivenliğini sağlamak üzere, Lusaka ya da Darüsseiam'a çağırılacak ve bu liderler Amerikan ve İngiliz heyetleri.vle görüşmeler yapacaklardır. Afrikalı yerli liderlerin bu çağnyı kabule yanaşmamaları halinde Anıenkan ya da îngiliz heyetleri bu Uderlerle gizlıce görüşmeye çalışacaklardır. İTALYAN. ÎSPANYOL VE FRANSIZ KOMÜNİST PARTİ GENEL SEKRETERLEBİ, TEMEL SİYASAL VE E K O N O M I K SORUNLARDA G Ö R Ü Ş B Î R L I Ğ İ N E VARDILAR. F ABD VE İNGİLTERE'NİN RODEZYA SORUNUNUN ÇÖZÜMÜNE İLİŞKIN YENİ BİR PLAN ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDIKLARI BİLDİRİLIYOR Bağlı olmayarak yerlerine almdılar,, assıada kararlannın içıne girip sa\unacak t\r>ğilım. Bunu asla dogru da buhııam. Bazı nol:taiarına aeğıneceğim: Kararlar iki bölümden oluşmaktadır: B'.rinci bolüm. Anayasayı ihial davasına ait karar ve gerekçeleri, ikinci bolüm de, duruşmalan ayrı ayn yapıiıp Anayasayı ıhlal davası ile birleştirilen 17 davaya ait karar ve gerekçelerdir. Bu 17 davaja ait gerekçelerin kaçar sayfa olduğunu bölüm sıra numarasına göre gözden geçirdim. Birıncı sıradaki karar gerekçesi altı sayfa. ikideki elliiki, üçteki yüz ellisekiz, dörtteki on. beşteki kırkyedi. altıdaki onikı. yedideki yedi. sekizdeki kırkyedi. dokuzdakı onbeş, ondaki altı, onbirdeki yirmi. onikideki otuzdört, onüçtekl otuzdört. ondörtteki otuzbır, onbeşteki yirmi iki, onaltıdaki otuzalt:. onyedinci sıradaki kırkaltı sayfa kı toplam beşyüzseksenbeş ve Anayasayı ihlâl davasına ait karar gerekçesinm. sanıkların şahsi ve hukuki durumları bölümüne kadar olan kısmı da yüzkırkaltı sayfa ve her ikisinin toplamı yedıyüzotuzbir sayfa tuttugu halde bu kadar açıklama ve gerekçeleri bir tarala bırakıp, sırf sanıkların hangi tarihte MilletvekiH olduğunu, Anayasayı ihlâl eden kanunlardan hangisine oy vermiş bulundugıınu, Anayasa ihlâllerl karsısmda yasama denetimini «teşriî mürakabesinl» yapıp yapmadığım ve sonuç olarak hukuki durumunu Asli veya Fer'î :ştirak»ten hangisi olduğunu saptamaktan ibaret olan kısmını ele alarak yetersizliğini, «perişanhğını» ileri sürmek, kararlara, gerekçelere, rutanaklara ve gerçeklere tamamen aykırıdır. Salim BASOL İtalyan, Îspanyol ve Fransız Komünist Partilerinin siyasal çizgilerindeki farkhhklar, bu partilerin Yunanistan'daki farklı görüşteki komiinist partilerle olan ilişkileri incelenecek olursa, daha iyi anlaşılabilir. Büindiği gibi Yunanistan'da 1968 yılında parçalanmış olan komünist hareket derin bir bunalım geçirmektedir. Yunanistan'da Marksist Leninist doktrinden esinlendiğini ileri süren iki komünist parti vardır. Bunlardan Dış Komünist Parti, Sovyetler Birliği'nin politikasını benimsemekte ve Doğu Avrupa sosyalist modelini uygun bulmaktadır Buna karşılık İç Komünist Parti (înterieur) genel seçim ve demokratik özgürlüklen savunan bir strateji benimsemektedir. Komünist eğilimliler arasmda temel teorik ve politik sorunlar üzerinde, bu derece büyük görüş aynhklarırun bulunduğu ikinci bir ülke yoktur diyebiliriz. Yunanistan'daki komünist partiler, ülkenin siyasal sorunlarının çözümlenmesi konusunda da çok farklı formüller önermektedirler. Dış Komünist Parti, bugünkü hükUmeti destekleyenlerle, güçlü bir rejim özleml duyan sağcılar arasmdaki görüş aynlıklannı önemsememekte ve her ikisini de aynı kefeye oturtmaktadır. İç Komünist Parti ise. diktatörlüge de karşı olan sağcılar dahil olmak üzere, bütün demokratiK guçlerin birleşmesinin doğru olacağı görüsünü savunmaktadır. Dış Komünist Parti, Avrupa komünizmine ve Avrupa birliği görüşüne de karşı çıkmaktadır. Buna karşılık tç Komünist Parti Avrupa komünizminin ilkelerirü benimsemekte ve Yunanistan'ın Ortakpazar'a katılmasını desteklemektedir. Avrupa ile bütünleşme ve Avrupa komünizmi konusunda degişik görüşlere sahip olan bu iki Yunan Komünist Partisi ıle Avrupa komünizmi görüsünü savunan belii başlı üç büyük parti arasındaki ilişkiler de birbirinden çok farklıdır. Bu farklı tutum, Batı Avrupa'nın bu güçlü üç komünist partisi arasındaki çelişkileri meydana çıkarmaktadır Îspanyol Komünist Partisi'nin, Dış Yunan Komünist Partisi ile çok sınırh bir ilişkl kurmasına karşılık, İç Komünist Parti ile olan ilişkileri oldukça dostanedir. Buna karşılık, Moskova ile yeni anlaşmazlık nedenleri yaratmamak için, İtalyan Komünist Partisi Dış Komünist Parti ile iyi ilişkiler kurmuş ve İç Komünist Parti ile olan ilişkilerini de devam ettirmiştir. Fransız Komünist Parti ise Dış Komünist Parti"nin baş destekleyicisidir ve îç Komünist Parti ile hiçbir ilişki kurmamıştır. 1975 yılında Dış Komünist Parti'nin daveti üzerine Fransız Komünist Partisi'ni temsilen Atina'ya giden bir heyet. ülkedeki bütün demokratik partileri ziyaret etmiş, fakat îç Komünist Parti' nin davetini kabul etmemiş ve kendileriyle görüşmemiştir Bir ülkede işçi sınjfmın öncülüğünü yapabilecek sadece bir tek parti bulunabileceği görüsünü savunan Fransız Komünist Partisi Y'unanistan'da ki işçi sınıfmtn öncülüğünü, Dış Komünist Parti' nin yapabileceğine inanmaktadır. Avrupa komünizmi akımının geleceği, hatta sosyalist, demokratik ve bağımsız bir Avrupa'nın kurulması bakımmdan Yunanistan'daki komünist akımın önümüzdeki yıllardaki evrimi ve Batılı komünist partilerle olan ilişkilerinin bzel bir anlamı olacaktır Çimkü Batı Avrupa'daki komünist partiler arasmda görüş ayrılıklarına yolaçan iki temel kavram halen Yunanistan'da su üstüne çıkmış bir çatışma halincieüir. Bu çatışmada varılacak sonuç, Avrupa için de bir model olabilir. (Dış Haberler Serrisl) Y Menderes'in duruşmalar boyunca sorumluluktan kaçması hayal kırıklığı yarattı dururken sebepsiz yere ihlâl edilmez. Anayasa, basını susturmak ve muhalefetı sındirmek için çıkarıian Anayasaja aykırı yasalar yolu ile ve aynca olaylar ile ihlâl edümiştir. Oiaylar ile ihlâl, Anayasayı ihlâlin maddi vakıaıandır. (Taykikat Kcl'isyonu» adı altında 15 kişllik bîr heyet kurulmus, bu heyete yasalarda mevcut adli, idari ve siyasi bütün yetkiler verilmiştir. Tek başına mahkemeler, millst nıecüsi böyle bir yetkiyi haiz değıldi. Bu kadar yetkiye sahip, mem lekette ikinci bir organ yoktur. Böyle bir tahkikat komisyonu kurulması ve akılalmaz yetkilerle donatılması sebebsiz yere rr.i var>ılmıstır?... Adnan Menderes küskün oldugu Celâl Bayar'ı sol gerisine alarak otururdu (Sızi buraya tıkan kudret öyle istiyor, ne yapalım, elinıiz kolumuz bağlı, sizi mahküm edecegiz) şekline tahrif edilen ve duruşmada geçen sözlerıme gelinoe: Anayasayı ihlâl davası duruşma tutanağı cilt: 1, sayfa: 60 «bu konu, basında birkaç defa açıklandıgı halde tahrif, sürdürülüp gitmektedir.» Buna dair sözü geçen 60 ncı sayfadaki kısmı aynen aşagıya alıyorum: Başkan: Meselâ, bu kadroyu ikibine çıkarsak veya yiize indirsek her sanığın cezai mesuliyetinde bir degişme olur mu? Tabi olmaz. Samet Ağaoglu (Manisa)... o zaman bu kanunun sözcülüğünü yapmış olan kimsenin şimdi bizi zalimliklp ANAYASAYI İHLÂL Elbette, Refik Koraltan'ın hatıra defterinde yazılı oldugu gibi Fatîn Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'm (Hırsızhk şebekesit kurmuş olmaları. Hava Meydanı ınşaatından vurgunculuk yapmaları, iflâs halinde bulunan ve Ziraat Bankasından kredi almas'a çalışan bir kimseden noterden yüzde on ve yüzde onbeş oranmda taahhüt senedl alınmış olması. nıemleketin yüksek menfaatlerine harcanması yasa gereği olan örtülü ödenegin har vurulup harman savrulması Anayasayı ihlâlin dogrudan doğruya gerekçesi olamaz. Refik Koraltan'ın hatıra defterindeki notları okunup sorunca. Hasan Polatkan bir şey söyleyemedi. Fatin Rüştü Zorlu, «Muğber oldugu bir zamanda yazmış o;acak» diyebildi. Noterden yapılmış yüzde on oranmdaki taahhüt sengdi okunup sorulunca, Fatin Rüştü Zorlu, «şantaj için yapmış olacak» dedi. Kre dı bulmaya çalışan bir kimsenin işini bırakıp. Demokrat Partinin öteki mensuplarına şantaj yapmayıp ta Fatin Rüştü Zorluya şantaj yapmayı düşünmüş olması kabule değer olamaz. Abdullah Aker'in Bakanlar Kurulunda Fatin Rüştü Zorlu konuşurken tuttuğu ve (... tek bir çare vardır: Halk Partisini kapatmak, bütün mensuplarını t«vkif...) şeklindeki not için, yazar, 26.4.977 tarihli Tercüman'daki yazısında «bu notun mahkemede iyi anlaşılamamış» olduğunu ileri sürmektedir. Halbuki, Aker'in yazısı okunaklı ve düzgün idi. Not okununca, Fatin Rüştü, «niçin tutmuş» diye Aker'den sordu. Abdullah Aker de «lüzum görmüş, tutmuşum» dedi. Bu notlar v« Aker'in beyanı hakkında yazılanlar gerçek dışıdır. Ethem Menderes'in. iç aieminde dürüst bir kimse oldugu anlaşılır. İktidann haksızuklannı tut tuğu notlarda eleştirmiş, haksız bulmuş, zaman zaman isyan etmiş; ancak, Adnan Menderes'ten mukadderatını bir türlü ayıramamıştır. Fatin Rüştü Zorlu'ya benzemez. Yazılardaki bu noktaya ilişkin görüşler de gerçeğe aykındır. Anayasayı ihlâl, soyut bir kavramdır. Durup Menderes'in, Bayar a küskünlüğü duıuşmalann sonıuıa kadar sürdü... (Fotoğraf: Cumlıurijet S uriye'nin başkenti Şam'da yayınlanan El Sevre. (Devrün) gazetesinde yer alan, Pakistan ve Hint alttatasının diğer ülkelerinde meydana gelen son gelişmelere ilişkin yazıyı sunuyoruz1. Pakistan'da iktidarda bulunan Halk Partisi ile muhalefet arasındaki çatışma glttikçe sertleşmektpdir. O kadar ki, kimi siyasal gözlemciler. bu ülkenin bir iç savaşın eşiğinde olduğunu bile öne sürmeye başladılar. Gerçekten de çatışmalann gösterdiği tırmanma, ülkeyi uçuruma sürükleyebilecek niteliktedır. Şunu hemen belirtmek gerekir ki olayların ulaştıği bo^nıtlar, ne iktidara ne de muhalefete yarar getirmeyecektir. Çünkii çatışma, bir iktidar • muhalefet mücadelesi ounaktan çıkmış: ülkenin ekonomik ve sosyal yapısını çökertebilecek boyutlara varmıştır. Ne var ki, Paldstandaki olaylan Hint ait kıtasında meydana gelen olaylardan xe gelişmelerden soyııtlanıak yanlış olur. Aslında, tüm olarak Hint altkıtasındaki snn çclişmeler birbirine bağlı gibi eörünmektedir. Ve beklenmedik bir sırada peşpeşe patlak veren bu olaylar, Hint altkıtasını gerginliğin egemen oldugu bir bölge durıımuna getirdı. Hatta bu olavlar ve gelişmeler yflzünden Hint altkılasınm. patlamaya aday bir duruma geldiği büe söylencbilir. HİNT ALT KITASINDA NELEROLUYOR? •c El • SEVRE (SURiYE GAZEÎESi) Bllindifi fibl Uk fırtına Hindlstanda koptu. Bu ülkede yapılan parlamento seçimleri, bağunsızlıktan bu yana İktidarda bulunan Kongre Partisi'nin yönetiminin, hatta dönenıinin sona ermesİTİe sonuçlandı. Konçre Partisi'nin yerine iktidan alan partiler koalisyonnnu tam anlamıyla «renkli» olarak nitelemek mümkündür. Çünkii bu koalisyonun içinde, en sağ uçtan en sol uca kadar uzanan. birbirlerine aslınria karşıt olan blrçok parti cr almaktadır. Bu partileri bir araya gtü ren tek etken ise, Kongre Partisi'ne. daha doğrusu bu partinin haşında bulunan eski Baş bakan Indira Gandi'ye duydukları düşmanlıktır. Pakistan seçimleri ise iktidardaki partinin düşmesiyle sonuçlanmayınca. burada da muhalefet partileri, Bashakan Butto'vu seçim lere hile karıştırmakla suçlayarak şiddet eytemlerine başvurdular. Muhalefet partileri, Bııtto'nun istifa ptmemcM halinde silâhlı tnücadeleye girişeceklerinı dahi söyleyecek ka dar lşl iieriye götürdüler. Böyle bir jirişlmin Bangladeş'in 1971 yılında aynlmasiTİa aldığı yarayı henüz saramamış olan Pakistan'ı yeni bir felâketle karşı karşıya getirece°i kuşkusuzdur. Pakistan'dan sonra Bangladcş'te de yeni gelişmeler oldu ve Cumhurbaşkanı Saim, beklenmedik bir anda istifa edcrek, yerini General Ziyaurrahman'a bıraktı. Zaten bu ülke de, bağımsızljğına kavuştuğu tarihten beri istikrara kavuşmamış: birbirini izleyen askeri darbelere, ekonomik ve siyasal bunahmlara sahne olmuştur. Bu bnnalunlar yüzünden ülke açiıktan ve iflâstan bir türlü kurtuiamanuştır. Hint altkıtasının güne>inde yer alan Srllanka adasının da huzursuz bir ülke durumıına geldiğini belirtmek cerckir. Burada hasgösteren silâhlı bir hareket, Basbakan 3ayan Bandranavaka'>ı. genel seçimleri belirsiz bir tarihe erteleme karan almaya zorladı. Hint ait kıtasının dfirt ülkrslnde peşpese meydana gelen bu olaylar. gerçekU*n sanıldıcı şibi kendllieindpn olan normal olaylar mıdır? Yoksa, dünyanın bu bölgeslnde durumun eergin olmasını isteyen birtakım güçler mi var işin arkasında? Yanıt bekleyen önemll sorunlar bunlardır kanınuzca. (Dış Haberler Servisi. itham eden Fethi Çelikbaş'ın yükıinü ben neden çekejim Başkan: Bu o kadar ayan. beyan bir şey ki söylemeye dahı hacet yok. Buşrün. Yassıadaya kapatı'mış olan Milletvekilieri kimler? Ihtilâl anında Mecliste, iktidarda bulunanlar. İktıdarda bulunmayanlar bu takib:n riışında bırakılmış. Niçin? Sizi alıp Yassıadaya tıkan kudret böyle istemiş, onu biz bılemeyız. Dıvan, huzuruna sevk edilen dava ile mukayyettir. Bunu aydınlatınak için diyorum ki. bu kadroyu ikibine çıkarsak sorumluluğunuzda bır değişiklik yapabılır mı?... Şamdi bu sözlerden tahrif edildiği gibi b:r anlam çıkar mı? Başka kimseleri de sanıklar arasına katsalar ancak sanık sayısı artar; yoksa. her sanığın cezai durumunda hiçbir değişiklik yapamaz. Bu sözlerı, o gün oldugu gibi bııgün de ve her zaman söylerim. 27 nisan 1977 tarihli Tercüman'da yazıldıfı gibi «düşüklerin suçlar.nı tespit ve haklarında yapılacak tahkika: ve takibin şekil ve mahıyetı» hakkında bir rapor hazırlamak üzere kurulan komısyon, Anayasayı ihlâl davası duruşma tutanagı Cilt: 1, sayfa: 4446 da geçtiği ve oy birliği İİ3 karara bağlandıgı veçhüe «Yüksek Adalet Divanının muhakeme usulune ait üç numaralı kanunnun tasarısını hazırlamak için toplaturaş ve lıazırlayarak Adalet Bakanlığına tevdi etmiştir. Sözü geçen gazetede ıleri sürulen husus. duruşma tutanağır.a ve gerçeğe aykındır. Yüksek Adalet Divanı kıırulmadnn önce usul kanununun tasarısını bazırlarr.aV; için kurııîan biümsçl bir komısyonda bulunmak ve çalışmak hakimliğe mani bir sebep olamaz. Duruşmalan dinlemek için Yassıadaya gelenlerin veja biz Ankara'ya geldikçe beniınle görtişen aklıbaşında kimselerın bana söyledikleri tek şey: (çok konuşturuyorsunuz, çok sabıriısınız) demek olmuştur. Bütün hukuki sorunlar. yazann sık sık değindifi eski 17 ncı madde incelenerek gerekçelerl« red edilmiş. hıçbir usulsüzlük yapılmamış, bir taraftsn son soruştuımanın açılmasma ilişkin karar okunmuş. bir taraftan sorgular yapılmış. bu suretle muhtemel atlamalar ve unutmalar önlenmiş tir. Büyük davalarda ve uzun mahkemeye sevk kararlı işlerde bu uygulamayı tavsiye ederim. Cezalar, azaltıcı sebebe, beraat için kabul edilen ölçülere göre şahsileştırilerak tayin edümiştir: Beraatten ölüm cezasma kadar. Takdiri azaltıcı veya arttırıcı sebebin tayıninde mahkemeler geniş takdir hakkına sahiptir; yazann babasmın cezasmın takdiri arttırıcı sebebte aıttınlmasmda hiçbir isabetsızlik yoktur. Kararlar yazılmadan önce. Ür.iversite profesörleri ile görüşmüşüm, onlardan aldığım mütalaalan kararda göstermışim. Üniversite profesörleri ile görüşmek. onların hukuki düşüncelerini sormak ve öğrenmek bilirkişi incelemesi yapmak demek değildir. Bir nevi kitap okumak demeknr. Ben, duruşmalardan önce de. duruşmalar sırasında da, duruşmalardan sonra da kJt3p okurum. Onlardan aldığım bügiyi yerinde cös t e r e r e '' 1 karara geçiririm. Hiçbir sakıncası yoktur. Hiç kimse karışamaz. Duruşmaların başından bittıgi tarihe kadar Adnan Menderes, duruşma salonunda Celâl Bayar'ı sol gerisine alarak oturdu. Ona küskünlüğüna duruşmada bulunan herkesm anlıyacağı sekilde açığa vurdu. Ceiâl Bayar Adnan Menderes'in el:ndeki kâgıda, not:ara eğılip bakarak bu hali Kaidırmaya çalışmışsa da Adnan Menderes küskünlüğünü israrlı bir şekilde sürdürdü ve ona küskün gitti.: 28 nisan 1977 tarihli Tercüman gazetesinde niç alâka ve münasebeti oimad'.ğı halde yüksek adalet divanındaki davalarla «Janoark Davasıa arasırâa b:r benzerlik kurulmuştur «Jandark» olarak tanıtılan Adnan Menderes, duruşraaların ilk oturjmunda söz alınca bütün arkadaşlan sıralara u^anarak adeta kulak kesılcîııer, acaba ne sö;i;yecek? Mahkemenin yet.^ıstne mı itiraz edecek? İsyan m1. edecek? Ben de rr.erak etmadım dersem dogıu söylememış oluruın. Adnan Menderes: Ada Konırtanınm Türk Subaylannın centiîmenliğınden sliz etti. Bir odada yalnız kaldığmdan mükaleme k'.ıdretini «konuşma kabilıyetıni» kaybetmekte olrtiğunu söyledi. Bu sözler üzerine bir hayal kırıkiığı ezikliği içersinde arladaşiarı aoğruldıılar. D'çsr oturumlarda aldığı bır kaç snzden de beklociık.en çekilde bir şey çısmaymca onun sözlerine •agıicıi kesildi. Adnan Menderes. duruşmalar boyunca sorumluluktan kaçındı. Sorulanlara ya (aatırlanııyor'nnı dedi veya sorumluluğu arkadaşlanna yüklemeys çalıştı. Örtülü Ödenek Davasmda, mutemedi ve müsteşarı, Adnan Menderes'in bu tutumu sarşısında birgün «yeter artık. burama çıktu) diye tagırdı, ağlamaklı oldu ve isyan etti. İstimlâk yolsuzluğu Davasında yakm arkad'.şîarı: «İstimlâk ışlerinden dolayı biz Bcyefendive törenie bir altın mala vermiştik. o maiaya şimdi sanıp çıkmıyor» dedıler. Bu suretls arkadaşİ3iı gittıkçe kendısinoen soğudu. Söz Yassıada'dan açılmış iken Samet Ağaoglu'nun «Marmara'da Bir Ada» adh kitabında yazılı bir yere değir.erek yazıya son vereceğin:: Kitabın 2526'ncı sayfasır.da şöyle j'azıyor: fsanıklar getırildiler, bağlı oımayarak yerlerıre alındılar, müdafiler hazır, açık olarak duruşmaya başlandı... Kelimeler bır tuhaf, ne demek şu nbağlı olmayarak») diyor Halbukı kelimeler ve deyim benım değil, yasanın kullandığı dildir. Ceza vargılamaları usulü kanununun 116. 'ncı maddesinde a\Tien: «Tutuklu. dunıs:naya haŞlı ninr.yarak çıka rılır» denilrnektedir. Onun için onlar da yerlerine bağlı olmayarak alındılar . BİTÎİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle