15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DÖRT CUHHURiYET I I MAM 1977 ABOİfLCANBAZ TURHAIY SELÇUK YAYLA FakirBAYKURT 27 BÜYÜK ŞAŞKINLIK (oia7 öy Nevzat ÜSTÜN Tanl çok değerll bir dürbün. G*çende kaymakam istedi. rermedim. Geçmişim kaymakamı. Dokuzu otuz para. Lâkin sen Koca«ı Almanya'ya gltmiş. Bir lstenin. kalkıp geldim ... kadın sevrniş orada. Kadın. Al man değil. Türkmüş. Almış. getir «Dur bir dakika, bir dakika: Bizim Hocabeyimize ve de bana miş eve. İlk günler. Nuriye o! neden kırgınsın? Önce onu konu? bakayım?» mazlanmış. İstememiş kadını. •Önemli degil! Sonra kendi ararmzda konuşuruz. Boşver.» Bakmış ki. işin sonu kötü. BakDürbünu çıkanp verdi. Keklikleri de toplayıp yanıba.şına koydu mış ki. adamı elden gid:yor. Oî Çakır'm. «Kınlan bizim kalp olsun, önetni yok!.» sun demiş. Olmuş. Bu kez de Gözlügünü çıkanp yeniden taktı Hocabey: cŞimdi anlayamakadın tutturmuş, istemem diye. dıgım bir nokta var. Ünce onu sormak isterim Kerim Ağa'dan. Ortak koealarının Nuriye ile yat Kendisiyle önceden tanışıldığımız yok. Ancak şimdi görüşüyomasını engellemiş ilkin. Alaman ruz. Nerede, nedcn ötürü kırmış olabilirim kendisini? Bir! Ikinya işi. naylon gecelikle dolarurcisi. bizim yüzümüzden sana kınlması ne demek? Böyle bir dum:ş evin içinde. Her bir yanlan nım beni çok üzer. Bunu açıklasın lütfen...» ortada. Evin içinde altı çocuk. • Ortada ne var acaba?» diye Çakır da tasada kalmıştı. «HagKızlan yimıinin üstünde. Oglanlapaten açıklaman lâzım Kerim Ağa! Açıkla da kusurlanmm binn en büyiiğü on beş. leiim. Orralıkta dürzü çok. bizim agnmızdan bir söz uydurup orda burda konuşmuş olabilir senin hakkında:.» Nuriye at gibi bir kadın. Dört «Yok yok! Hiç öyle bir şey yok! Keşke öyle olsa!.« köpek dişinin dördü de a'.tm k?.p «Nedir öyleyse? Söyle bakalım:.» larr.ah. Tunceli'nden geîmişlermiş «Koskaca bir eski zaman tarih profesörü böyle yapar mı buraya. Ötekinin de Nuriye den kardasım' Aren köyü eskiden beri tarihin cirit attığı bir köy olkalır yeri yok. Seksen kilo. Xa duğu halde, hem de bütün Tiirkiye ve dünya bilginleri bunu Mdmın resmini hep yanında :aşılip dururken. senin Hocabeyin gelmiş. Morsayın burnunu kazyor Nuriye.. Çantasında yıgınla dınyor. Roma hamamı dersen bizim köyde. Kilise yıkıkları derfotoğraf... Yirmi otuz kadar fotoğraf, söz açılmaya görsün, he sen bizim köyde. Gâvur mezarları bizim köyde. Örenler bizim men konu ile ilgili fotoğraflı bir köyde. Konstantin paralan bizim köyde. Araa gelmiş burayı kabelge gîbi çıkarıyor ortaya .. Ya 7iyor. Sen oisan kızmaz mısın Çakırcan? Neyse, bunca zaman olan söylemediginin birer kamt: kumuş profesör olmuş, bilememişse ışini. su cahil akhmızia biz gibi... m: bğreteceğ\7" Senin köyünde tarirun olsun. tâ Avrupa'nm, Amerika'nın b:!ginleri kazmaga gelirler rr geç. > Sonunda. kadın kocayı alıp pıtBir kahkaha kopardı Hocabey: «Şimdı anlasıldım:..» dedi. miş. Hükümet nikâhı olmadığın• Ams senin sozünü ettig:n donemlerle ben meşgrııl değilim. Bundan. Nuriye sesini çıkaramamış. lar Klisik Çağlarm konularıdır. Roma ve Helenizm dönemj TaBüyük kızlardan biri evli bir 8bıi bunlar da önemli ama başka arkada$ianmız ılgıli bunlariı. dama kaçıp dönmüş. BerJm konum Prehistorya!..» «İstanbul'u biz bokettik» diyor. «Ne dedin. ne dedin?» îstanbul'a gelmişler, herşeyi boz•Prehistorya!.» muslar burada. Her türlü rezil«Ne demek o?» lik onlardaymış. Ne yapsalar el• Tarih öncesi..» lerine yüzlenne bulaştırıyoriar«Ha peki! Sonra?» n;ış. Küçük kızı aklını bir oğlana «Prehistorya ile Klâsik Çağlar arasında çok fark rar. Mıîâttakmış. Yakmlarda gidermiş. Nvıtan önce üç bin yıllanna faian iniyoruz. Radyo Karbon çözümr;ye. gitsm diyor. Ne haltı varsa leri yaptınyoruz Amerika'da: böylece zamanımızdan sekiz bin görsünmüş .. O da gitsinmiş. öteyıl öncelere kadar gidebiliyoruz.» kiler de gitsinlermiş. canı burnuTabakasını çıkardı Kerim Ağa. Bir kâğıt çekti, ipince bir na gelmiş. güu >Ü Ü görmemıs. "7 gigara sardı, yaktı. «Neyse!» dedi hafiften. «Önemi yok: Biz N'olacaksa olstınmuş. Nuriye iki elimizdeki hazinenin propagandasını yapamıyoruz. Al'ından g:rip kez de Almanya'ya gittiğinden, üstünden çıktılar. sata sata eski yapıt bırakmadılar yerir. altmdünya görnıüş bir kadın. Dünyada, hep ona yanıyorum. Bu yüzden beş on kavat çok iyi varsılr.ın en ulusu Alman ulusu. însinlaştı. Hökümete bes kuruş girse canım yanmayacak. Neyse: Aslık da oniardaymış. adamlıkta. lina bakacak olursan, bizimki tarihten falan çok önce: Morsay" Uçkurları sağlam değümiş. rarın propagandasını yapanlar iyi yapmış. Sirin Balhdere'i bir çosın olmasmmış. bızimküer pek cuk vardı hani. okudu; HajTnana savcısı olmuş duyuşuma. Haymi sağlammış sanki, uçknr demana'da gözel kaplıcalar yok mu? Tabii profösörler hep orada. riığin çözülürmüş .. Evlere günÇünkü hepsi sızılı. Orada sizin sarcıyla gönişüyorlar. Hepsi büdelığe gıdiyor. Vergisiz algısız, yük adam defil mi? Biribirlerinin diilerini iyi biîiyorlar. Akıllı günde yüz elli lira alıyor. Ayda adammış doğrusu. Ballıdere Morsay'mm propaitar.dasır.ı gözel ortalama üç binin üstünde sazayapıyor! Vakında Hocabey Firengiz'in başır.ı da kazarsa hiç şaşnıyor. Yetmiyormuş ama. Oglanmam. Ötey <rün dürbünle baktım. birkaç eski taş gördüm. Kaların üçü de okuyor. Oglanların ortanoası Ali komar.do olmuş. le yikmusına benzer epey kalıntı var. Lâkin yolu yok. Orman da On üç yaşında. yapmadı nedense. Cip çıkamaz. O yüzden kazmazsa. bilemem..» Hocabey, •Neyse! > dedi usulca. «Öyle bü\TJk yar.lışlar ve Bır şaşkın bakıyor Ali. yervüönyargılarla konuştun ki. hangı birini dÜ7.eltecegimi bilemiyoziaıe. Anası camları siliyor. SarVAm. Zararı vok. Sen bize küşmüşsün ama yanlış küsmüşsun. kıyor pencereden dışarıya. Ali baBak ber. ?ene sizin köye bir iyilik yapabi'irmı. Söylerim Klâsik kıyor. Anası telefonda konuşuyor. ÇaŞl?rla uğraşan arkad^.şıanmıza, gelip bir inceleme yaparlar, Ali bakıyor. Nuriye'nin en çok sonra da g:erekli ödeneği çıkartıp kazıya başlarlar. Bunu yapabili?evdiği seylerden biridir telefonrim. O zaman sen de anlamış olursun Klâsik Çağlarla Prehisla komı?mak. tki de bir sanlır torya'nın ayınmmı .. Şimdiiik mazursun...» telçfona. «Öyieyse barıştık Saym Hocabeyim:.» dedi Kerim Afa. kalkıp elini ıızattı Hocabey'e. Tokalastılar. Ali Şirin'le, Cemal OrGenellikle kızıyla konuşıır. han'la da tokalaş;:lar. Otıırdu Kerim Ağa: Kızı da bir yerlerde çalışıyor «Çakıcan: şenin gibi ben de çok severim bilim adaınlarımıolmalı. Sanki. yıllardır hiç kozı! Ver dürbünü. kullansın gidinceye kadar. Temelli onun olsun nuşmamış gibi, kızını yeni bulda dıyebilirim, acıa M ezeicien meraklıyım böyle bir riurbüi;e. muş gibi bağıra bağıra ve tümOglan günırükten seçirirken <;>'.< para vermiş. Esas btaelimn ö celerine Almanca sözcükler K.anem; yokü •Ver'iıın helil nlsun bsbaı> dedi. «Fakat şümmk tarak. uzuiı uzun konuşur. parsları gücüme şitri!» dedi. Sır.ıdi birin: daha geüreyim aese Şööön, kızım ya, çok şöön!.. haraç versceS. O yüzdsn verdim diyemiyorjm. Ama Hocabey jsterse gi"iği zaır.Er. Almanya'dan alabilir bir tarse. Ondan giim Vas ii das bu başimıza gerük haracı da almazlar. Ne olsa eüinrükçüler de az çok küirür len, o pezevenk baban yüzünseverler sayr.rlar. Eşsek desiller ya! Şimdi markasını sîsın bııden... nun. «Zais İkon» yezıyor s.inır??m. Numaras'. da askeriye dürbünJerinin bir derece aşağısı » Iki gözü iki çc«me o at gibi O sırada Kamerana tcpsive çay dizdırmiş. Rize çayı, şeker kıdin başlar aglamaya. Telefokoymuş, Gülcan petirdi. Sundu birer birer. «Gene şeker mi koynu kapatır kapatmaz bu kez güdu ninen:» diyp kızdı Çakır. 'Bak. Hocabey anlatıversin, ne zaler. riahve vapmaktan söz eder, rarlı tuzakiar şu şekerlcr fa'.an ör.ümüzde. Çüıütüyorlar bizi, k?.hve yapacak sonra da ta'.a bavallahi haberiır.iz yok. Ah. bira? dinlesen Hocabeyinnzi, hiç bıkacak. rakıp .çides:n gelmez. h:ç ..» Aiı anasuıa bakar. L'zıın bir «Neyse:» dedi Kerim A*a. «Konuçuruz. Çok gelir g.derim. kilıme bakar gibi. bir çavlagana Çok dinlerıra daha. Lâkia su kaçar. kekliklere cacım sıkılıyor, ya da yetmiş ayakiı bir yaratıOnlsn da vurıır geMriır.. Gülcan; bak ciedem, götür şunları, bağa bakar gibi. Cebir.de küçücük 1 sm kamar suya Yolup pakİ2pn. Sıze haşlasın Kamerana. Hobir zinc:r var Aii'nin. Komando cabey'e scnra getirecegim. Asıl keklikler uçııp gidenlerdir. Ve luk zinciri. de Saym Hocabeyim. a! bakalım dürbünü gö;üne, seyret Firen N'pacaksm o zincıri AIi?... gız'in repesini. Tam da ikindin gür.ü uırmus. Ayna gibi parlı .^urtaracam. diyor. yor. ' Şezionşur. üstünde yanm doğruldu Hocai>ey. Radyoyj koy K:m: kurtaracaksın Ali?... du yere Dürbünü *akt.ı boyr.una. 'Bakacağım. fakaî önce şu ça Dür.ya'dakı Türkleri, büyü yı içelım. pıç olmasın. Çay piç olmasın dedim de. Dağdibi'nde vünce tabanca da verecekler baKahvec: Musraf? var. oenim arabayı evinin av'.usuna bıraktı. bir na. çay yaptı bize. bambaska bir çay! Bizim ıçın özel olarak dem Kim verecek Ali? ledi. Cok konukfever. anlayışlı, cm g;b: ve de tipik Tür;:, hoj Ülkücüler verecek. Mus'afa bir adam. İkişer bardak içtik. Çay bu! Yanı bakın, Ali ijırın abi verecek. öldüreceğım o zaBeyle bizim soför Nuri tanıkiar buna. Inarmazsanız binip cipe gidp!:m. H ki'.ometre buraya. Tabii bu içtigımiz de iyi çay ama, ü man, herkesi öldürecefim. O da çok hoştu'.» Beni de öldürecekmisirı AKerırr; Agp.. yağda!: sapkasını çıkanp dizins aldı. Bacağım da : Ali önüne bakıyor. Nuriye abbac£ğın:n iis: ine attı. Göz elti Cakır'a. O çayın ıyiliğmin nelıyor oradan. den oiduğunu pr.lavabi'ıdin mi Çakırcan? Kaçak çaydır da on(DEVAMI VAB) Ula itin enigi seni, ula yedl AH. diyorum. BabanİJi h(*r> riesil. düpedüz bir »lar.dg karşı karşıya geisen:z n'aparsm?... Duruyor Ali. Baiats el.nd« &•'• l?ce dunıyor. Re«:m t\. hangi rengi nrreye •n büemiyormu? gıTv. öyîere dumyor. Az bulunur Alil?rden bır Ali. bu AH. Injallah olmaz öyle şey, diyor. Hav» sıcak. çarsısı bıınalm'.s sıealîtan. Belki öylesi bir sıcak da yok ortalıktg. ne var kı, buna'mış bir çarşı bu, ister sıcaktân ister bir bajka şeyden . Dışansı ctomob:! ölüleriyle dolu. Yer'.er. vtdalarla, co.va parçaîanyla. pui laria dolu... Herkesın elı yüru yag içinde. Ne kadar çok çocuk var burada. Her yana onlar k(jşuşturjyor. Hay:r, çocuk de*ıl bunlar. Yaş'arı ıaz) olan msan lar... Çocuk olsalar burada isleri :ıeo... Günü ge!ec?k ıtvaşslar: çnjalacak, hppsi o kadar. Gördü'< ler: i? değişmeyecek. Yirmi tsne, «vaşuları olacak. Derken o tuz. derken kırk, derken elli... Derken, bir gün bakacaklar v*j birmi«... Elleriri atacaklar orays buraya... Yok. kalmamı$, «yaş» bıtmis.... Ali bagirıyor. Alf'NiK EiP rüHAf JA3KINUK... (F0T0GR4F: iSA (ELıK) Komando Ali yoksullardan ve yoksulluktan îğreniyor, "Yoksullar yaşamasa da olurlar,, diyor gin ekmek dizine dura... Ula canı cıkaşıca. Bunca azariarjnadan sonra. Ah yüzüme bakıyor. Sen neden solcusun ki. dıyor. Kim söyled: sana benım so'. cu olduğumu Ali?... Gizlice bakıyor anasına. Snnra kafasını ıvice eğiyor önüne. Mınldarur gibi. Sen: öldürmem. diyor. Sen neden komando oldun. Ali?.. Öncelen sesini pek çıkannıyor, zorluyorum. Anlatıyor sonunda. Filmlerdek: gibi' olmak istiyor. «Vuaaaaaa!..» diye bajırarak saldıranlardan. Bir de bakkal olmak istiyor Ali. Çünkü. mahallelerindekı bakkai da komardo imiş. Her şej'i varmış o'nur:. Raîlarda ne istersen doluy muş. Yoksul'.ar gel:p yalvanriar mı? o'na. Güçlü olmak istıyor Ali. Çok güçlü. Ö'nünde bütün insanlar eğilmeliler Ali'nir.. O pe zevenk babası bırakıp gıtmiş onlan. Çünkü o da solcuymuş. İşçüerin çoğu solcuymuş.... Dlinya, kurtarılma?ı gçreken Türklerle dolu. Çin'de, Rusya'da, Yunanistan'da daha bir çok yerlerde. Her gün. kanlarmı emerlermiş. Çinliler olsıiTi. Rumlar olsun Türklerin. Yoksuilardan ve yoksulluktan iğren:yor Ali. Sümüklüböcek ::adsr bile öeğer vermiyor onlara. Yoksullar yaşamasa da oluriar. Bu benim anam, Ğe'A. diyor. Babam da pezevengin teki. Solcu bir çocuğur. bıçaklanışını anlatıyor sonra. nasıl kıştırılmış kö.şeys. Ağzı burnu kan içinde nasıi kalmış. üç yerinden yemiş bıçağı da, gine de direnirmiş. Nuriye. kocaman kalçalannı nynata oynaia parkeler; cilalıyor. Bir yandan da söz yetiştiriyor ogluna. îT>T3'. canın çıkmaya, gözün akmaya. ula aç it, sen karnın do;.Tir öncem. . Pek de kızmıyor ama, oğlunun bır şeylere karışmış olnıasında;ı, yatutlar vennesinden. bir kişiligi oluşturmasmdan sevınçli gibi de .. Başbuğu seviyor musun Ali, dıyorum. Ağzında bir kaşık bal varmış gıoi yalarjyor. Severim ya, diyor. Büyüyünce beni binbaşı yapacak o. Pnşa da olacak mısın? Duruyor, düşünüyor, sonra yanıtlıyor. Biz de paşalık yok. Albaylık var... Türkeş, paşa olamamanın acıs.m böylece çıkarıyor demek. Pa şalıgı ortadan kaldırarak. Ver bakayım o zencınm? Göstermek istemiyor. Sonunda çıkanp uzatıyor ama... Kırk santim kadar bir şey. Nasıl kulîanacaksın bunu?.. Elimden alıyor, sağ eline iki kez doluyor. Yarısı gidiyor zincirin. Yirmi santim kadar bir sey kalıyor ortada. Yazı mass^nn üstünde, seramik bir bira bardagı var. Asiında bira bardağı de;>il. kalemlik. Gözü onda Aii'nin. zinciri bir indirse, tuz buz etse o'nu. Nasıl sevineoek, nasıl gönenecek.. Zincır sallanıyor. Aii'nin gözlerır.de bir tuhaf şaşkmlık. AkŞ3m oluyor. Anası. >liz elli ürayı alıyor. Ali zinciri dürüp büküp c?bme koyuyor. Ana ogul bırakıp gidiyorlar... • BEN iJÇilfiM. BABAM POiiS. BEN SENDiKACIYIM, 0 3ENOiKACILARA KARSI. BEN İJÇi HAKURINI SAVÜNUYOPUM, 0 KURULU DÜZENi. BEN KiTAP OKUYORUM. 0 OKUMUYOR.. Alüii!.. Elinde kahre tepslsi AIİ jellyor. Buyur AH abi::.. Kendisi on iki onüç y*?l»nnda anca var. Nasıl d» sayfih Ali abisine. Abiye bir kahve, ban» çay, demli olsun. bir • NURıYE EVLERE GÛNDELiGE GiOiYOR. VERGıSiZ ALGISIZ, GÜNDE YİZELLi LiRA ALIYOR. AYDA ORTALAMA ÜÇ BıNiH ÜSrtNDE KAZANIYOR, YETMİYORMUŞ AMA. 0GLANLARIN (ıÇ(j OE OKUrOR. ORTANCASI ALı KOMANDO OIMUJ. ONÜÇ YAJINDA... Olur abi, diyor. Tiyatrodaymışım gibi, yirmi Uç Nisan Çocuk Bayramı'rd» çocuklar büjüklerin oyımunu ornuyorlarmış gibi... Balatayı yerine takıyor. O'nun yaptığı işe glivenerek bu arabays bineceğim, firene basaeağım, ?Ü2 kilometre hızla giden bu nraç duracak ve kimse ölmeyecek Kahve geiiyor. A çayını alıyor, H şöyle bır ısığa tutuyor, öteki m* rakla bekliyor sonucu. Ali abinin yargısını. Ali babacan bir adam gibi gülümsüyor. îyl, diyor. îyi, afferüı sana, bekle biraz kurtaracağırn s^ni kahveci çıraklıgından, benim çı rafım olacaksın... Oteki Ali mutlu oluyir Mr^^n Onanm»vi'nd(> dolaştınyor gözle rini. Kendisininmiş gibi. Turkıye'de bitmeyen şeyler vardır. Ali'ler tükenmez örnekJeyin. Hiç tükenmezier onlar. Tükenmek istemediklerinden değil, tükenip tükenmemek ellerinde olmadıgından .. Işte o Aliierden bır: daha... Oto onarım yermde çalışıyor. Üç yıllık işçı. Onyedi yaşında. Babası: Toplum polisi. Üstelik de komiser yardımcısı. Berber çı raklığından ayrılıp, oto onarım işçisi oldugu ilk günler, hiç sevmemiş ışini Ali. Şimdi, bayılıyor. îşçiliği de seviyor. Vzan saçları, yakasının arkasını örtüyor. Yakasının arkası bu yüzden hiç. kirlenmezmiş. Üstü başı yağ içinde. O baJataJarı değiştiriyor. Arabanın ön fren balatalannı. Dışarda aydınlık bir ilkyaz. Babanla aran nasıl Ali? Dönüp bakıyor. Babamia mı? Evet, babanla? Gülüyor, yaşına göre oldukça :ri bir gövdesi var. İşçi tulurr.u dar geliyor Ali'ye. Derin bir nefes çekiyor sigarasından. Anlaşamıyoruz pek. dıyor. Neden? Ben işçıyim, o polis. Ben sendikacıyım, o sendikalara kar şı, ben solcuyum, o değil. Ben onun oğluyum, o benim babam. Ben işçi haklannı savunuyorum o kurulu düzenı... B?n kitap okuyorum. o okumuyor. Aklı fikrı entipüften şeylerde. Karışık bir iş.. Neden karışık?. Düşünün bir kez, bir gıev oisa, ben grevcilerden yana olac«ğ;m. babam da karşıma dikilecek. Ben işçi haklarını savu nacagım, o, kurulu düzeni savunacak. Burun buruna geleceğiz belki de. Ne olacak o zaman?. Tanrıya şükür, şimdıye Kadar böyle b:r şey olmadı. Araa aaşka bır şey oldu. Bir grevde, d.ıha doğrusu bir yürüyüşte beni pohs çopladı. 6 gün, babam da bır başka yerde yür'ivüşçulere karşı cop kullanmış. Akşam evde yüzümdeki yarayı gördü. Hiç unurınam o gecey:, evin ıçı bir tuhaf oidu. Konuşacak bir şey bulamıyorduk. En jyisi gidip vatmaktı ben de öyle yapt.m. Ertesi gün de pazardı. Babamla evin içinde do'andık durciuk. Deü danalara benziyorduk. Anam bir aralık, yarama ijaktı baktı, Sana vuranların elleri rılsın. dedi. kı Polis baba ile, işçi ogulu düşü nüyorum. Yerli fılmlerin konuîuna "Tenzıyor bir parça, ne var ki, ?9ne: lıkle konu degildır kötü oian. \iı çimdir. Konuyu da bayağılaşt:rır. Evet, Ali ile babası... Babalar ve oğullan m;?.. Yok bu o değil. buradakı çatia ma bir başka çatışma. Bir başka geüşme. sorun öylesin» diplerd^Ki Assos'un rienizlerı büe sığ ka lır neredeyse... Ali kazanacak. Çaresız kazanacak. Oda içi çatışmaian alanlara rüküiecek, babanın kalkan coauns ogul karşı koyacak. Bılegini kar rayacak. Çaresiz yapacai banu. Babamı akima getameden söy ledi bunu. Birden köpürdü babam. Bütün grevcilere ışçilere küfretti. Ben de polise kufrettim. Az daha evden avrıhp gıdiyordun.. Sonunda anam girdı araya. Kardeş'.erim gırdi. Gidip eiinı öptüm, barıştık. O da bir tuhaf oidu. Gözieri do:u doluydu. Annem yaramı yeniden sararken yara kanadı. Kan yüzümden çeneme doğrıı kaydı. Babam kalktı, odanın kapısmı ..ı^la çarp tı. çekip gitti. Bir tuhaf ış. Acıri:m birdenbire babama. Yafam ıkimizi kar=ı karşıya getinyor. ÇK'sa, o da benim gibi emekçimn biri, biri ya. bir türlü benimsemiyor bunu. Eu poü^ler bır baska türlü oluyorlar. Acımasız bir knrkunun içinde yaşıyorlar. OM iki m&rtta küçiiktüm amn. ba3amın eve dönüşlerini an;m>armı. Ali!.. Buyur!. Neden b'i As?n?'ria martı rok Bu martılar da bır şaşkın olduUr. YARIN: BİfYUK BOYUTLAS, KUCÜK BOYUTIAR TiFFANY GARTH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle