Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ttl tUMHUtİYiT 29 NİİAH 1977. flrk Tiyatrosu dergteinm pee'kerelç çıfcan SOT» sayısında, Türk tiyatrosunun, Anadoıu seyirlik oyuniannın, gölge oyunumuzun dünyaca ünlü araştırmacısı Metin And'ın çok iiginç bir yansı vardı. Kaç kez yazdım, yineleyeyım Cumhuriyet döneminde ulusal kültürümlizün •avsandıgını ileri sürenler tepeden tırnaga yanılgı içindedirler; tersine olarak, ulusal KÜ'.ÎÛIÜmüz ancak Cumhuriyet döneminde incelensbümlştir, ondan önce böyle bir kültürün varlıgı bile bilinmiyordu. Uluslaşma süreci ıledır ki, aydınlarımız kendı sanat yaratıcüıklanmıza, tcplumumuzun tarihine, omın degişme ve gelişmesini oluşturan itici ve yapıcı güçlere egiidıler. Her alanda yeni bilgilere kavuştuk. Bununla da kalmayarak, araştırıcılanmızın yapıtlan dunya çapında ilgi uyandırmaya başladı. İşte sayin Metin And bunlardan biridir. Türkçe yazdıklan dıaında, îngilizce yapıtlar da yayımladı. Eiz şımdi gelelim Türk Tiyatrosu dergisindeki yazııun konusuna, T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER TİYATRO ve ŞAMANLIK Melih Cevdet ANDAY okurnus, burada kornryu dile getirmistım. Bu maskenin bir Sümer maskesi olabüeceği sö* konusudur. Sayın Metin And, «Anadolu Köylüsü ve Dionissos» adlı yapıtmda, Anadolu'daki dramat'.k oyunlan ele alarak, yukarda özetlediğim yaygın kuramı uygulamıştı. Son yazısında bu konuya değinerek «Bunlarin (Anadolu'daki dramatiK oyunların) Avrupa'daki dramatik köylü oyunlarmdan daha büyük bir başarı ile bu kurarru dogruladığı bilim dünyasmda kabul edildi. Hıç kuşkusuz bu ritüellerin gerçek sanipleri Anadoıu' daki eski uygarlıklard:. Türkler yeni yurtiannda bunlan sürdürmüşlerdir» demektedir. Başsa bir deyişle. Türkler, bu toprağm kültürlerinı benimseaıişlerdir. Anadolu tarihini özümseyehm dıyerek yıllardır savunduğumuz bir gerçeğin bu örnekte bir kez daha dogrulanmasına ne danli önem versek yeridir. Çünkü Türk halk:, ayclınlann arasında bır türlü bir sonuca bağlan&mi.yan sorunu kendi sağduyusu ile çözümleınış'.r, Anadolu'r.un en eski kültiirlerinden bu yan* çelmiş geçmiş uygarlıkiann sahibidir o. Yfzar, <Ancak Türklerin eski yurdu Orta Asya'dan getirdiklerirun de katkısı yok mudur?» sonısunu sorarak, «Oyun ve Bügü» adlı yapıtmda özeilikle Şamanlık üzerinde durmaktaydı. Nitekiirı Ana bununla yetinmeyerek «Pictorial Kistory oî Turkish Dancing» adlı kıtabında, Türk danslanndaki Şamanlık izlerini göstermiştir Türk Tiyatrosu dergisindeki bu yaadan . öğrendiğimize göre, Amerikalı Profesör E.T. Kirby, tiyatrcnun Şamanlık törenlerinden dofdugunu savunan bir tezı geliştirirken. derslerinde Metin And'ın kjtaplarından yararlanmıştır. Prof. E. T. Kirby, UrDrama adlı yapıtında bu savmı tanıtlamak \olunda incelemlere girişereK. Hint, Çin, Japon dramınm üasıl Şamanlıktan doğdugunu ortaya koyuyormuş. Metin And, j'azısmın olr verinde, Şamanlık üstiine şu bilgileri vererek, ojamm ritüellerden çıkma olasılığına kandıncı katkılarda bulunuyor. ıtŞaman ruhlarm efandisıdir. dan» çok hastaları sağaltmak için esriklik durumuna geçerek ritüel yöntemlermi Kullanır. Şaman'm işlevleri arasında avcıhk, tarım için bügü yapmak, falcılıkta bulunmak. bilinmezden habeı vermek, ölüler dünyası ile aracılık etmek vardu. Öteki ritüsllere göre, Şaman'm töreni geniş ölçüde seyircinin variığım gerektirir.» Şamanlık üstüne bilgi veren bütün kaynaklardan öğren'lenler, bu törenlerin tek oyunculu bir tiyatroya benzedigini göstermektedir. Yunan dramı da başlangıçta, uzun sür2 tek oyunculu idi. Yunan dr&mına ikinci ojTmcuyu Aiskilos, üçüncü oyuncuyu Sofokles sokmuştur. Demek bütün Yunan tragedvaları üç oyuncu ile oynarur. Daha açığı, bir sahnede üç kişiden çok fcşi bulunmaz. Sayın Metin And, göltıe oyunu ile meddahlıfm da tek oyunculu olduğunu tam yerinde beıirtiyor, hakh olarak. Fakat yazıyı olrudukça, konunun çaprişık Tiyatronun (komedya ile tragedyanın) eski Tunan'da doğuşuna ilişkin olarak bugüne değin •n geçerli varsayım ya da lcuram, Tanrı r'ionissos için yapılan dinsel törenlerin (ritüellenn» zamanla oyuna dönüşmesini ileri sürer. Dıonissos ölüp dirilen bereket tanrısıydı. Onun ölmesı ile bitldler soluyor, kuruyor. Dirilmesi yeryüzüne bereket getinyordu. Bu kült eskiden çok yaygjidi. Sumerde Tammuz (bizim temmuz dediğımiz ay). Hittit'te Telepinu, Finikye'de Adonis, Mısır' da Attis, ölüp dirilen tanrılar olarak saygı sörürlerdi. Fakat bunlar için yapılan dinsel törenlerin nasıl olup da Yünan'da tragedya'ya, komedyaya dönüştügü, kândıncı biçimde anlatılmı^ degildir. Hep bir boşluk kalır arada. Gerçi cslu Yunan'da bağöozumu bayramlarında tanrı Dionıssos için şiirler okunduğunu, keçi denlerine sarınmış bir takım insanların sıçrayıp donaüklerini biliyoruz. Ortada bir kişi dururdu, haik onun çevresini alırdı. Aristo, tragedya'nın bu tö renlerden yavas yavaş doğduğunu söylemekie yetinir. Geçen yüzyılda inamlan Yunan Tansığmm (Yunan mucizesi), arkeoloji. tarih çalışmalan iierledikçe, bir tansık olmaktan çıktığını biliyoruz. Yunanlılar yonutu (heykelO Mısır'dan öğrenmişlerdi. tnternational Theatre İnformatioa adlı üç aylık derglnin geçen yılki bir sayısmaa. eski Yunan'a tiyatronun maskeli olarak gelriiğırıi laşhğını gBrüyoruj!. Sayın And'm göre, Prof. E. T. Kirby, tragos v» tragoidia sözcülderine yepyenl »nlamlar yüklenerek, dramın çıkışı ile ilgili yerieçmış varsayımı költünden devirmek istemektedir. Tragos keçi değil, bugday türünaen bır «taneli» demekmiş. Dionissos törenlerindeki keçi adamiar, gerçekte at adamlarmış. Anlaşılıyor ki, Prof. Kirby, ortaya attıgı varsayım için sayın Metin And'ın incelemelerinin sonuçlanna, büyük bir sevinçle sarümıştır. Fakat bizim araştırmacımız, bu noktada Prof. Kirby ile tam birliK. olmadığını belirtmektedir. Ona göre, yeni varsayımla eski varsayım pek&lâ birarada götürülebüir. Bunu çok yerinde bir görüş saydıgımı hemen belirtmeliyim. Şamanlık töıenleri iie dram arasında büyük benzerlikler bulundu diye, Dionissos törenlerine bir anda yüz çevirmek doğru olur mu? İşte Anadolu'daki duram. bunun kanıtlayıcı bir örnefi. Anadolu halkı, burada bulduğunu benimsediği gibi beraberinde de kimi şeyler getirmiş olabilir. 111» bunlardan birini yeğlememiz mi gerekir? Gerçekte bu iki kaynak arasındaki benzerliktir ilginç olan. Bu konu dolayısıyla, kendi kültürümüzün kaynaklaniıa Cumhuriyet döneminde eğildijimiz gerçegini yinelemek, böylece de sayın And'ı kutlamak isterim. Burada tiyatro ile ilgili başka bir konuya daha dokunmak istiyorum: O da Aristo'nun Katarsis terminidir ki, bir çeşit «annma» anlan?ınE geldiği söylenir. Bunu biz şimdiye dek. seyircmin arınması biçiminde anlıyorduk. Ossa Myircinin bir ojuna bakması ile. ritüel karışması birbirinden çok ayrı şeyler olmak gerekir. Kral Oidipus gözlerini çıkardı diye. seyircıye bundan bir annma payı düşecefine hiç bir zaman a'dım yatmamıştır. Ama Şaman'm h«kimliği. hastalan sağalttıgr gözönüne getirilirse, Katarsis'in «iyileştirme» anlamı daha saglamca yere bjısar Bu konuyu burada işlemeğe kalkrnanın yersiz kaçacağmı biliyorum, olar.aksız da. Ancak suna da değinmeden edemeyecegim, bir takım yeni tiyatro biçimleri (uslupları) ujgularKen (Brecht örneğinde olduğu gibi) oyunu bir ritüel, seyirciyi de ritüsle kanşan kalabalık yerine sokmaga kalkmak, sonu nereye vanr bir hevestir, sormaga değer. Çünkü tiyatro artık bir dinsel törer. değildir. O bugün oyuncu ve seyirci diyalektijiinc dayanmaktadır. Eskiden ise Şnman ve halk bırbirine kanşıyordıı. Bile Bile Lâdes mi ? t anam vuruldum! dedl bir ses. îki üç metre jakınımdaydı. Sendeledi, düştü. Arkadaşlarımızın kolları üstünde tedavi yerine götüriildü. Bir sarsıntı duyuyorum. Sol ayağımda kasıima, acı. EHmi uzattım. Avucumda kan. Yeniden yokluyorurn, avucum doluyor... Bağırıyorum: Vuruldum!. Bayılmışım ..» Niksar veya Şiran olaylaruıdan bir yankı mı, yukandaki satırlar? Hayır. Dün 28 nisandı. Bundan 17 yü önce, yasalan çiğneyip baskı rejiml uygulayan siyasal iktidara karşı bir protesto mitinji yapmak istemişti üniversite Rençlifi. Güdümiü polis, gençlerin üstüne ateş açmıştı. Hüseyin Onur, dünkü Cumhuriyet'te o siinü anımsıyor: «Bayılmışım, kurşun kasıgıma girmiş. En büyük atardamar. doktorlann deyimiyle arter femoralis parçalanmış. Bütün kanı üç beş dakikada akıtan bir damarmış bu. Kurtuluş nadirmiş. O arada Hukuk Fakültesinden bir arkadaşın bilmeyerek yaptığı, kanı durdurucu bir tampon ölümü engellemiş. Hastaneye yetiştirmişler. Anımsamıyorum. Kanımın üçte ikısi gitmiş, tansiyon 3 • 4, nabız 180'miş.» Ve 2S nisan ^azisi Hüseyin Onur, «nereden nereye?» dlyerek sözlerini sürdürüyor: «Yaşıyoruz ifte bal gibi! Bir ayağım kesilmiş, takılmış da olsa. Ya bugün öldürüienler? Anaları, babaları, çocukları?.. Kendinden söz etmeye utanıyor insan. Ülkemiz adına, insanhk adına utanıyor. Faşizmin, jlıreğinde vicdan yerine cüzdan taşıyan, her insanı en azından tiksindiren kanlı elleri; gençlerimize, işçilerimize, öğretmenlerimize kefen biçiyor.» «Yaşıyoruz işte» diyor Hüseyüı Onur. Aradan 17 yıl geçmiş. \> dünkü 2X nisanda CHP Genel Başkanı Ece\1fin otobüsü, ikinci kez vaylım atesinr tutuldu. Niksar da parçalanmıştı camlan, kurşun delikleri vardı her yanında. Şiran'da silâhlı saldın yinelendi. Araçtan hiçbir hayır kalmadı. Şimdl Ecevit otobüsün durumuna bakarak mınldanabilir: Yaşıyoruz İşte! Yaşıyor elbet. Hem de adam gibi yaşıyor. Çünkü yaşamanm «türlü çeşitli» biçimleri vardır. Solucan cibi yasar kimisi; akrep gibi, sırtlan gibi yaşayanlar da vardır. Hırsn gibi, rüşvetçi gibi. kiralık katiller gibi \asa3anlar da vardır. Vampir gibi. insan kanı, delikanlı kanı, genç kız kanı içerek yaşayanlar da vardır. Yaşamak gerek kuskusuz; ama adam gibi yaşamak. Ne yazık ki Türkiye'de admm çibi yaşamak gittikçe zorlasıyor. Nerede namuslu. diiröst, bağunsız, aydınlık bir kişi varsa, katiller gölge gibi peşinde; ve cenaze marşı söyleniyor her yanda. Türkiye'mizln bajımsulığına ve insanımızın özeürlüğüne diş bileyenler; artık silâhlanıp çetfleşmiş. her yanda gözükara saldırıva gcçmişlerdir. Bu saldırganlıcı durduracak bir devlet düzrnini »ra ki bulasın! Çünkü yefenlerin amcası ve biradrrlerin afabeyl, llle de seçimlere Basbakan olarak girmek istrmiştir. Şimdi neden seçimlere Basbakan olarak glrmek istedigi apaçık ortaya çıkiyor. Peki ya «tarafsız Içişleri Bakanı» Bay Sahahattin özbek'e ne dersiniz? Niksar'da anamııhalefet liderine ve yanındakilere silâhlı saldın düzenleniyor. Afcır varalılar var. AlUn Öymen'in dün yazdıfı sibi. «bir kentin altıüstüne gelmis». Ama tçişleri Bakanı ortada yok. Nerede Içişleri Bakanı? H»va kararıyor Baka n yok. Gece olııvor yok. Sabah oluyor yok. Ertesi gün öğleye kadar Bakan Bey yok. Yabu insan Bakan değil. küçük bir memur olsa evinde. komşuda, ra da kahvede bulunur. Koskoca devletin Içişleri Bakanı olağanüstü durumlarda aranıp bulunması için nereye fittifini hildirmez mi! Yoksa gizli işler mi yapıyor Bakan Bey? «Tarafsız Içişleri Bakanımız» bu yurdun insanları öldürülürken nerede? özetle devlet güçlerinden hayır yok bu dunımda. Ama llle de 5 hazlran seçimlerine nlaşmak gerck. Az gelişmiş ülkelerde ortanın solu çüçlenip iktidara yöneldiği zaman, çok partili rejime paydos demek CIA göreneeidir. Şimdi bile bUe lâde* mi denecek Türkiye'de? Tüffl llerici eflçler elele verip karaohk oyunlan bozmak için seferber olmalı. . "rt?ç*Aafit:' Bunlar, Halk Düşmanlarıdır OKTAY AKBAL Evet Hayır TEŞEKKÜR Yaptıfı başanh bir ameliyatla bana sıhhatimi kazandıran Beyoglu İlkyardım Hastanesi I. Hariciye Klınigi Şefi Sayın Op. Dr. Haluk KULEN'e yakın alâkasmı gb'rdügüm Hastane Başhekimi N iksar, ardından Şiran .. CHT Genel Baskanının seçim eezisi önceden tertiplenmiş kanlı ola.vlarla Reçiyor . Sonu neTeye. neye varacak, bilmivoruz. Ecevit'in şu sözleri anlamlıdır: «Türk askerini, Jandarma KomuUnını, Türk ordusu adına göreve davet ediyorum. Jandarma ve polis yetersizdir. Giiçlük çekilmektedir. Ancak ölürsek, berabcr olecefiz. Baslarımız düşse de ayrümaj acaçız. Burada devlet voktur. can güvenliği yoktur. Devlet Şiran'a gelmçdcn ben bir yere aynlmam.» «Devlet» nerde var ki? MC'nin iki yülık iktidar döneminde ortalığa egemen olan «Devlete yardımcı güçler»dir! Devlet güçlerini sindirmeye kalkışan, sırtını «dcvlet»in görevlisi bir takım idare adaralanna, eğitinı adamlarına, sorumluluk Usıyan kişilere davamış zorbalık güçleridir meydanlarda, sokaklarda. kol gezen... Nerde görülür, hangi uygar ülkede rastlanır böyle bir olaya? Ana muhalefet partisi lideri, 5 haziranda tek başına seçitnlcri kazanacağına muhakkak gözüyle bakılan bir partinin genel başkanı yurt içinde gezemiyor, konusamıyor, silâhlı saldırılara uğruyor, her gittiği verde kanlı oyunlar patlak verdiriüyor. Bunun anlamı, bir takım kisUerin, çevrelerin. yurt ve ulus düşraanlaruıın seçlmlerin sonucundan korktukları, seçimleri yaptırmamak, seçim giinünden öncc başka yollardan iktidarı ellerine geçirmek istedikleridir. Biüyorlar seçim akşamj, iktldar trortokİBrından çok ıızapt llilmlî Olacaklaf, hallöh guveaini kazuunış bir parti iktidan alnıış olacak... Bir sürii ise <yanmar, ttaa *ürü aeınnntr yanrtık felMlnde tnftuklaTı «dünya nimetleri»ni bırakmak zorunda kalacak. ild yüdır yaptıldarı, işlcdlkleri suçların hesabı da kendilerinden sorulacak .. Basyazanmızın geçen gün dediği Ribl, bunlar seçim istemiyorlar, seçimleri yitirmekten korktukları için seçimden kaçmanm yollannı arıyoriar. . Ama ünlü deyimle, korkunun ecele yararı yoktur. 5 lıaziran seçimleri yapılacak, CHP iktidara geUp iki yıllık çirkin birikintiyi temizleyecek, Türk demokrasisinin önünü tıkayan bütün bu engclleri yıkip atacaktır. Türk halkı MC'cilerin sandıkları jibi kolayca aldatılan bir koyun sürüsfi değildir. Ona buna leke çalmak, uyutucu sözler etmek yetmez artık Türk halkının oyunu elinden alnıaya... Hersey defişti. Türk halkı klm kendlnden yana, kim kendisine karşı iyice anladı. Hele İki yıldır sürdiirülen bu kanlı olaylann altında hangi parmaklır var, biliyor. Niçln bu sayısız dnayetin bir tek sorumlusu ortaya çıkanlmadı, sürüp giden cinayetler niye önlenmiyor, hepsini biliyor. Bu yüzden de, CHP'yi iktidara gttlrecek. Ecevit'in kisiliğüıe, dürüstlüğüne, yurtseverüğine güvendlfl için .. Şimdi MC'cilerin baş hedefi Eceviftir. Bir basarsalar da Ece\lt°i ortadan kaldırsalar! Bu kursun yağmurlan doğrudan doğruya Ecevlt'e jöneltümiştir, ÜIIUII canını almaya, onu yok etmeye... Bunu iyice bilmeliyiz, CHP yöneticileri bu büyük tehlikevi görmell, öniemlerini ona göre almahdır. Ecevit gibi bir halk lideri, ulusun tek kurtulus urmıdu, zorbaların kursunlanna hedef yapümamalı . Ecevit korkup bir yere saklanacak değil elbet, üstüne üstüne yürüyecek kanlı zorbaların... Ama Türkiye'de bir devlet varsa, bir «bükümet» varsa, ana muhalefet liderinin eanına yönelen bu silihlı saidırılar her çareye başvurularak önlenlr. önlenmelidir. GSrevll kolluk güçlcrl. yöneticiler, aldıkları buyruklar ne olursa olsun, yasalann gerektirdiği görevi eksiksizce yerine getirmelidirler. Ecevlt'l öldürmek için atılan kursunlar, Türk ulusunun bağımsızlıgına, guvenüğine, mutluluğuna sıkıimış kurşunlardır. Türkiye nin düşmanlan, yabancılann tutulmuş adamlandır bunu yapanlar... «Blr Rum gerillanın yaparnadığını bunlar yapmak istiyorlar» demis Ecevit... Dıs düşmanlan biliriz, tanırız, daha olmazsa olaylann akışı içinde öğreniriz onları. l ç düşmanlar, bizden gibi görünen, ama bize, size, hepimize karşı çıkan düsmanlar onlardan kat kat tchlikelidir. Cstelik bir de «milüyetçUik> maskesi takmışlardır yüzlerine) Dillerinden kutsalcı sözler düşmez bunlarin:... Ama dış düsmanlann yap*madıgı kötüJük, bunlardan gel\r ulusa... Dün de b ö y leydi, buptin de... Bağımsızlık Savasımızda Gazi Mustafa Kemal'di böylelerinin bas düsmanı, bas hedefi... Şimdl da Ecevit... Niksar olaylan sonucunda göz altına alınanlar arasında üç lise mudürünün bulunması hiç de şasırtıcı değildir. MC iktidaruıda Türkiye'de hemen bütün lise. orta okul, enstitii, meslek ve imam hatip okullarına gerçek ulusculuğa, Atatürk ilkelerüıe karşı kimseler atanmışlardır. Gözü dönmüs zorbaUr yetenekli olup ounadıklaruıa. gereken nitelikleri taşıyıp Uşımadıklarına bakümadan müdür, yönetici yapdmışlardır. Niksar'daki kanlı olaylann tertipçileri arasında Lise, İmam Hatip Lisesi, Ticaret Lisesi müdürlerinin ve yardımcılannın bulunması yıllardır bu sütunlarda yazdığımız savlan doğrulamaktadır. MC döneminde Millî Eğitim kadrolan baştanbaşa karşıdevrimcilerle doldurulmuştur. CHP'nin İktidara gelince ilk yapacağı is Türk MUlî Efitiminl bütün bu zararlı otlardan kurtarmak, Türk çocuklannı, gençlerini çağdaş uygarlığın, bilimin, kültürün, Atatürk ilkelerinin gerektirdifi havaya kavuşturmaktır. Bu kanlı baskınlar, olaylar, tertipler ters tepki verecek tlr. Ecevit hajkın gözünde daha da değerlenecek, daha da Düyüyecektir. Gerçek ulusçuluğun örneklerlni, yapıtlarmı Termİs ana muhalefet partisi lideri, yarının Başbakanı Bülent Ecevit. Türk halkının tek umudndur. Ona uzanacak her ell, ona sıkılacak her kurşunu, bu ulus kendine karşı savrulmus blr yumruk, sıkümış bir kursun saymaktadır. Sayın Dr. Ali TANRIYAR'a ve I'inci Hariciye Kliniği asistan, hemşire ve personeline en candan teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. MİLLET TİCARET AYANCIK HASAN ORHAN sekreter arıyor • lyi Ingilizce bilen 9 Seri daktilo yazan • 30 yaşını geçmemiş bayan sekreter aranmaktadır. Tecrübe şart değildir. Ücret tatminkar olup, bütün müracaatiar gizli tutulacaktır. Isteklllerin 9 Mayıs 1977 tarihina kadar P.K. 16 Leventlstanbul adresf, «Pazarlama rumuzuna özgeçmişlerıni balirten bir yazı ile veya 64 23 50 numaralt t«lefcndan «Pazarlama Sekreterliğl> ne muracaatları ricı olu Türkiye Demir ve Çelik Genel îsletmeleri Müdürlüğü Karabük DÇ. Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğü KARABÜK 150.000 Adet naylon torba, 30.000 adet graft torba satınaunacaktır. Bu işle ilgili sartname, 1 Karabük. Müessese MUdürIU6ümü« Tedarik ve tkmal Müdürlügü lç Alımlar Senisinden, 2 ÎSTANBUL'da. Taksim. Camrjurtj'etr Cad. THyga Palas Kat: 4 No: 7 dekl lst«nbul Mümessilligimiîden, 3 ANKARA'da, Yenişehir, Karanfîl Sokak No: 30/7 dekı Ankara Irtibat Buromuzdan, bedeîsiz olarak ahnabilir. İstekhlenn şartnamemiz esaslanna göre hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplannı en geç 4 mayıs 1977 çarşamba günü saat H.OO'e kadar Karabük'te Müessese Müdürlügümüz Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğünde bulundurmaian gereklidir. Müessesemiz 2490 sayılı arttırma eksiltme ve ihale kanununa tabi değildir. (Basm 15640) 4008 nur. Istanbul Tabip Odası Üyelerine Çağrı 1 Mayıs Birlik ve Dayanışma Odası olarak katılınacaktır. Gününe İstanbul Tabip Bütün üyelerimizin saat 11.00'de Beyikta* »lanında Barbaros Amtının önunde Türk Tabipleri Birligi flâması altında toplanmaları önemie duyurulur. YÖNETÎM KURüLU • • 1 MAYIS ve DÜNYA GENCLİK GUJNU FİLtMLERİ • • •29 nisan cuma 21.00 de y.melek te/S!NEIVİATEK ; 49 37 (Cumhuriyet: 4027) ruhi sudostlar korosu TEŞEKKÜR 51/4/1977 tarihinde âni kalp krizl sonucu yitirdigimiz, babamız, Cumhuriyet Senatosu eski tiyesi, iiınnııııiHiıııııınııııııııııııııııııııııııııııııınıç ÖYKÜ YARIŞMASI HACETTEPE ÜNiVERSiTESi REKTÖRLÜĞÜNDEN Yanş: Kurulusumurun Onuncu Yıldönümünü Kutl»m« Programı içinde bir öykii Yansması açılmıştır. 2. Amaç ve Konu: Yanşmanın amacı, Şanatçıyı özendirmek, anma törenlerinde Sanata yer vermektir. Konu, Hacettepe Üniversitesinın kuruluş ve gelişme döneminde yapmaya çalıştıgı iş ve hizmetleri yansıtan anlatan, eleştiren ve yorumlayan olay ve amların öykü olarak yazılmasıdır. 3. Katılma: Hacettepe Üniversitesinin mezunlariyle, Bğrencileri ve Hacettepe mezunu olmasa bile, bugün üniversiteye bağlı kuruluslarda çalışan öğretim yardımcılan (görevliler, asistanlar, okutman ve uzmanlar), bu yanşmaya bir veya iki cykü ile katılabilirler. 4. Yazı ve l'zunluk: Öyküler, yazı makinesiyle, kâğıdın bir yüzüne çift aralıklı ve altı (6) kopya olarak yazılacak; binbeşyüz (1500) sözcökten daha uzun olmayacaktır. 5. Ad Adres ve Posta: Yarışmacılar, altı kopya öykünün birinci sayfalannm sağ üst köşesine ad ve adreslerini açık olarak yazacaklar, Üniversite Ögrenci İşleri veya Personel Müdürlüjünden alacaklan tanıtma belgeleriyle birlikte «HACETTEPE ÜNtVERStTEŞt BEKTÖRLÜĞÜ ÖYKÜ YABIŞMASI ŞEÇİCİLER KURIO<U HACETTEPE ANKARA» adresıne en geç 1 Hazlran 1977 Car«amba günü iadelitaahhütlü olarak postalamış olacaklardır. 15 Haziran 1977 günü 17.00'ye kadar ele geçen zarflar, Seçiciler Kurulu Baskanlığına venlecektir. Ankara ve yurt dışmdaki mezunjanmız, tanıtma belgesi yerine, mezun olduklan Fakülteyi ve yılı bUdirebilirler. 6. Seçiciler Kurulu: Yanşmaya gönderüen öyküler, Yazar: Oktay Akbal ür. Aydın Aytaç Yazar: Necatı Cumalı Dr. Abdullah Kenanoğlu Şair Cahit Külebi (Kurul Bşk.) Dr. Talât Tekm (Yedek ÜyeJ'den oluşan Seçiciler Kurulu tarafmdsn tek tek okunduktan sonra değerlendirilecek ve yansma sonucu 30 Haziran 1977'den önce açıklanacaktır. 7. Odüller ve Yazma Haklan: Seçiciler Kurulunun yapacagı sıralamaya göre. Btrinciyf Ikmciye IJÇÜ2ICÜJ6 • • • • • • • • • • • • •» • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • »• • • • • • • • Cumhuriyet 4034 1 MAYIS 1977 PAZAR GÜNÜ SAAT 10.00'DAN iTiBAREN BÜTtJN DEVRiMCi ARKA0A5URI MESJKTAJTA DEVRiMCi GENÇiK DERMEKlERi FEDERASYONU PANKARTI ALTINDA TOPLANMAYA ÇA6IRIY0RUZ. Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu • • • • • • » • » • • • • •• » •• • • • • • • • • • •• •• • • • • » •• » • • • • ( C u m h u r i y e t : 4014) 5 1. Av. Mustafa Iığlı*nın İ bıraktığı acıyı bizlerle p*ylaşan tum dostlanmıza içtenlikle bırakt tesekkür ederiz. teseklı EŞt ve ÇOCUKLARI 5 J g ııııifiıııiNiııııınıııııııııııııııııııııııııııııınic (Cumhuriyet 4032) ^ıllltlllllllllllllllllHIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIPÜ TYS'nin 1 Mayıs Çağrısı 1 Mayıs Bayramına katılmak için bütün yazar arkadaslan Pazar günü saat 12.00'de Beşiktas'ta Barbaros anıtı önünde Sendikamız bayrağı altında toplanmaya çagınyoruz. TEŞEKKÜR Türkiye Yazarlar Sendikası »••••••»••••»»•»•»»•»»» = 24.4.1977 tarihi akşamı görev dönüşümde, stabilize yolda kullanmıs olduğum araçla üç takla atarak feci bir trafik kazası sonucu, geçirdiğim şiddetli beyin sarsıntısı nedeniyle kaldınldığım Bolu Devlet Hastanesinde, Nöbetçi Operatör Dr. Ergun Olcay'ın müdahalesi ve olağanüstü gayretleri sonucu, 10 saat gibi uzun bir zaman komada kaldıktan sonra. yeniden hayata döndürülmenin mutluluğu içindeyim. Hayata dönmemde. en büyük emegi olan, OPERATÖR DOKTOR • • • CHP Istanbul ll Başkanlığından ERGUN OLCAY lle Bastabib Opr. Dr. Oktay SÖILEMEZ, dığer doktor, hemşire ve hastane personelinin yarusıra, hastaneye yatırılmama yaıdımcı olan DSt. 33. Şube Basmühendisliğindeki mesai arkadaşlanma, teşekkürü bir borç bilirim. Doğan Ö N E R E E = E = • • • 5 Haziran 1977 Pazar günü yapılacak olan Millatrritillsri Genel Seçiminde, İstanbul Partimiz adaylanru saptamak üzere 1 Mayıs 1977 Pazar günü tlçe Seçim Kurullarınca ön seçim yapılacaktır. Bu ön seçime partimiz tüzügtl ve CHP aday yoklaması yönetmeliği hükümlerine göre kesinlenmiş ön seçim parti seçmen kütüğünde yazıîı partili seçmen arkadaşlanmız katılacaklardır. Ön seçime katılacak olan seçmenlere alt çağn T« tanıtma belgeleri İlçe Yönetim Kurullannca P.T.T. ile veya ımza karşılığı ulaştıracaktır. Seçmenlerin çagn ve tamtma belgeleri yanında kimlik belgelerüu de birlikt» bulundurmaları yasal bir gerektir. Ön seçimin halkımız ve örgütümüz İçin başarüı olm&n dileği ile saygılar sunanz. (Cumhuriyet 4012) t • E ~ E Ş = • TİlllllllllllllllllllfllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllT: (Cumhuriyet: 4024) yaz tatilinde • • •»••' »•»»»»»••»••••••••••••••••••• ODTÜ'LU ARKADAŞLAR ODTÜ ÖTK ••••»»•••••»»•••»«••••• (Cumhuriyet: 4015) • • • • : : : 2000, TU 1500, TL. 1000, TL. >•••••••••••»••»•••••••••••••<»»» | öğrenebilirsiniz School of English (BOURNEMOUTH. WİM80RNE, LONDfiA) VÜKARI ' HERKESİÇlN 0E DılOKULlARI İNGILTERE DE İgİlİ : > «1 MAYISTA SAAT 10'DA OEVOEMÎ PANKARTI AITIMDA BÜLUJÜYORÜZ. * +•»••••• «dlfl ve yazma hakfcı Terilecektir. Aynca Kurulca başanlı göriilen Üç (3) öylrüye 500, TL. yazma hakkı ödenecektir. Ödül ve yazma hakkı ödenen topUun altı (6) öykü yazarlanna başka bir yazma ücreti ödenmeden Hacettepe Üniversitesince bastınlacaktır. 8. Koşullar: Yanşmaya katılanlar bu duyurudakl smaç ve ilkelerle. Seçicıler Kurulunun kararlannı ve Üniversitenin basım ve yayın hakkını önceden kabul etmiş olurlar. Koşullara uymaj'an öyküler, yarışma dısi tutulur. Postadaki gecikmeler kabul edilmez. 9. Duyuru: HacettepelUere duyurur kBtılmnl^rını bekleriz. (Basm 15741) 4010 DUYURU Fakültemiz Gıda ve Fermantasyon Teknolojiıi Kürsüsün'.e Ev Ekonomisi Bilim dalında bir adet Doçant kadrotu açıktıı. Isteklilerin er. geç 12'5/19T7 tarihina kadar D*kanlığmuza muracaatları duyurulur. BROŞÜRİSTEYİNİZ E6E ÜNiVERSiMi ZHIAAT FAKtflTSi OCKANllfil TÜRKİYETEMSİlCİSi/KÜLTÜR KOLEJİ DIŞ İLİŞKİLERBÜROSUBAHÇELİEVLERİ5TAN8UL (Bakırköv Reklâm: 2271) 4006