Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DÖBT CÜMHMİYET Z8 MART IĞRIP UZUN HiKAYE EROL TOY 13 Kâlçasında pannaklannın Izini duyunca, kendi cebine soktuguna lnanmadı. Çemberlitas tıkamklıgında. aklma gelen bir düsüncey1* a n t t ı . Otobüsün ansız kalkısıyla kaykıldı. Çarşıkapı'da, ağdan döküiürcesine tndi. Kapalıçarşıya daiıp. yol boyunca ilerledi. Kuyumcu vıtrinlerinın zenginliğıne çakıldı bir an. Güverüe ilerledi kapıya doğru. Altın panltısırun içine gömüîdü. Aynalarla çoğalan şanltı :şık ışık beynini ksmastırdı. Parmağmı, Gülizar'ın bozdurduğu altınına en benzerine doğru uzattı. Güzelce saidırdı. Parasını ödedikten sonra, cüzdanının tavrırm arasma yerlestirdi. Yüreginin üstüne , yapıstınrcasma koynuna koyunca, yeğneldi. Bır borçtan kurtulmanın ılıklıginı duydu. Cüzdanında daha para kalmasının kıvançlı devinimiyle, çarşıdan çıktı. Kalabalığm uğultusundan şaşırmış bır paytaklıkla, oğlunun kaldıgı yurda yöneldi. Kapıda onu göğüsleten adam, babası oldugunu öğrenince, yukanda bıüacağını söyledi. Rasım. ummadığı bir anda babasını karşısında göriiverince, şaşırdı. Hemen ötabını kapadı. Koşup sanldı. Elinden tuttu. Çalışma salonundan sürükleyerek odasma götürdü. Bol bol konuştu Osraan. Adada olanlan, vurduğu volinin büyüklüğünü anlattı. Balıklan nerdeyse tek tek tanımladı. Puilarınm panltısını, kupeştede can çekismelerinin şakırtısım. anlattı. anlattı, anlattı... Sonunda, Et Balık Kurumundan aynldığını söyledi... R*aim. babasının söz dolandırmasından anlamıştı bir olumguzluk olduğunu. Anlamıştı ya, böylesini beklemiyordu. İrkildi Yüzünü buruşturdu. Babasının dikkatle kendisini süzdüğünü anlayınca. gülümsemeye çalıstı. Anasınin yaptıklannı duyunca, ay» nı kararda buluştu. Sandal donattıklanna iyi etmişlerdi. Iste. hemen ödemisti borcunu deniz. Daha kimbilir ne voliler vuracaktı babası .. Sonra doğruldu. Yurttan çıktılar Köşedekl kahveye oturdul»r. Arkadaslan gelip geçti yanlanndan. Gepgenç, biri ötekinden plzel kızlar... Çakı gibi, yiğitlikte sonraki öneekini bastıran deîikanlıiar... Kitni basıyla selamlayıp yitti... Kimi masalann» degin sokulup, Osman':n elini sıktı... Bir beğeninin coşkusuna kaprırdı kendir.i. Ayırımsız aynı sıcak bakısı içri gözlerde... Aynı sokulgan davramsın ılımında kaynaşîı. Bıran babalıgını unutru. Onlardan biri olmayı düşledi. Sonra oglunun arkadaslanyla öğunme tutkusu baskm geldi. . Göğsü kabardı «Eiz okumuşu yabancılanz. Ker.dimiz yabancı olduğumuzdan. Belki de korkumuzdur bunun nedeni... Bilisizliğimizın gübrelik ettiği korkumuz... Oysa şuraya bak... Yarın her biri yargıç. doktor, memur. bucak müdürü oîacak bu gençlerin. Diplomalannı aldılar mı. üst katın insanları olacaklar. Buyuracaklar... Ve beiki biz yırje yabancılayıp, korkacağız... Ne ayin;nları var? B;zım adanm çocuklarından başka değüler. Onlar nasıl sokulup, amca diye candan davranırlarsa, bunlar da öyle. Beiki tek değişikiik, onlann saygıiarmı belirtmek için egilip el öpmeleri... Araa. bunîar da öylesine sımsıcak sıkıyorlar ki ınsanın elini. öpmekten daha güzel. . Neden boylesine üstünde duruyorum bu dıırumun ben? Ahşkaniığımın tersi olduğundan besbelli. Okumus üısan bize yukarıdan bakar. Yukarıdan bakılmak eiğerîerimıze işlemis. Şimdi degişik bir tutumla karşılaşınca, düşünmeye baslıyorum. Onlar ne kadar dogal sayıyoriar bunu. Ben ne kadar •ykrı görüyoruiTi. İşe bak... Oglumun arkadaşları. Adadakiler<3en bin bana yukarıdan bakmaya kalkışsa. Hangısi olursa olsun . îsterse, tuzu kurularm çocuklarından biri. nasıl kürküm kabarır. lilan çıplagın oglu. bu ne hindi kabansı diye, nasıl efelenirım? Cebinde bir diploma olanm annacında da nasıl küçülür, kendilığimden alttan bakarım. İşt« bu degışıklik irkiltti beni. Ve ilk kez sevdim okumuçu. Belki bu davranışlar.ndan . BelV.ı oğlıımjn arkadaşlan oluşlarından... Ne olursa olsun, sevdim ya...» Birbirlerine anlatacaklan bir türlü bıtmiyordu. Aylann ö«lemin;. saatlere sıgdırma ıstegi, ikisinde de alıp veriyordu. Birkaç kez, alışkanlığı uç verdi Osman'ın. Birkaç kez, okumuş'.ufrundan ötürü. oğlurru da yabancılamak devinimi geldi gitti bilmcinin derinlerinde. Insanın koşullanmışlıklanndan nice güç sıyrıldığını anladı. sezirüemeden. Eirkaç kez, kalkıp gitme devmiminde bulundu. Belki oglu onunla olmaktan sıkılmıştır, düsıincesiyle. Her kezinde, Ihsan Re.s'in verdiği süreye çok o!dugunu ammsaîtı Rasim. Birlikte olmaktan nasıl şevihdiginî belirf'i yerli yersiz. Yine de babasının içinin derinliklerindek: kıışjtuju silemedığini sezdikçe öfitsiendi. Araa, öfkesini beürtmemek ıçin kendi kendisiyle amansız bir iç kavgaya tutustu. Zoriadı... Terledi... Ve her kezmde oaşardı belli etmenıeyi... Karnınm acıktığırıı duydu birden. Koiundan yakaladı babasını. Kaldınm boyunca yürüdüler. Içerisinin cıvıl cıvıl üniversı'.elıierle kaynaştığı kebapçılardan birine girdiler. İştahia yedi Osman... İştahla karnmı doyurdu Rasinı. Garson, elınde bilete benzer kâgıt tomarma hesabı çıkardı. Oglu hiç yüksünmeden ödedı... Bırden cözdanı göğsünü yaktı, Osman'ın .. Çücardı... İçinde ne varsa. hapazlayarak, Rasim'm avuouna sıkıştırdı. Rasim, bır boşalan cüzdana baktı, bir babasınıa yiutine. Gozleri bulutlandı. Şakakları zonkladı... Yüzünde bir se\incin, bir lizüncün çizgileri balkıdi. Avucunun lçindekileri oldugu gi'oi geri verdi... Osman diretti. Rasim. dıretti... Geçenlerde yolladıgı harçlıgı tüketmemişti ki, yenisinı alsm... O tükeninceye. kendi basırun çaresine bakardı nasılsa. Son yıllarıcı krediyle okursa, onun açısmdan bir defişiklik oimazdı. Eğer kreduıın verilmesi geciitirse. o zamarı mek'up yazar, isterdi... Osjnan elıne koz geçirmişçesine kabardı. Madem kredi isteyecekti, bu pararun yar.ında buiıınma.sında yarar vardı. Bakarsın dediği gibi, gecıkır. Bakarsm şu koca lstanbul'da. beş parasız kalıvermiş... Rasım'm her zaman içinı aydmîatan giilüsü, Mitıverdı onu... «Biz o gördüğün insanîarla, çok iyi arkadasız.» dedı... «Oyl» bir durumda kalırsam, olanağı bulunan hiç yüksünmeden jrardım eder» Boynunu büktü Osman. «Ben de sıkışsam, Recep öyle davranır. Ya da Recep'in sıkıştıfını sezinlesem, varımı yogmnu koştururum. Arkadaşlık dedın m;. olağandır yardıraına feyirtmek. Madem bunlann arkada^lıklan da boyle, uzatmanın geregi yok.» Yine de içine sindiremedi. En küçük gereksinımde, mektup yazmasuıı, hatta sıkışıria, Recep amcasına bir teîefon etmesıni tembihlemeden. geri almadı verdiklerini. Kurumun zamansız kapanışına öfkesini belirtti Osman. Sa?dı döktü... Eî;n yabanma ucuza motor vermek için, koca fabrikanın kapandığını söyledi. Rasun, babasının öfkesindeki dogrulan onayladı başıyla. Hemen ardından, buna Harmara'run balık açısınaan yoksuliaşmasının da neden olduğunu söyleyince, gözleri parladı oğlunun. Kendi tutarsızlığınm ayınmına varraafinı beklemeden, atudı. Marmara yoksuilaşmıştı da, hala baiıiı nerden bulup getirmişlsrdi? Sorusu, gözlerinin aiazında burgaçlaştı. Beyninin derinlikl»rinde bir dtrenç halinde çelikleşti Osman'ın... Böyle voliler her zaman oimazdı. Yılda bir rastlarsa ne iyi. Koskocaman fabrika, bir voli için bekîeyemezdi icı... Seziniemeden, kendi sözlerinin karsıtını savladığını anlayınca, durakladı. Gülüverdi Rasim... GtUüşüne ilkin utangaç oir kiKirtıyia, sonra tüm içtenliğiyle katıldı Osman. «Oğlanla konuştum mu hep böyle oluyorum. Ya ben de sıkı'ıp sıkıimadığını denetlemeye giriyorom. Ya kendi sözlenmie çelişip. ap:şıyorum. Olacak şey degil. Kendj yüğürcüfüm velet. Ellerimle yetiftirdiğım bir ağaç, diyelim. Meyrelendi. Meyvelend: ya. meyvesim ben bılmiyorum. Fazla da açık vermiyor İcı... Bır soru soruyor en can alıcı noktada... Eir yadsıma gelişiyor içimde. Kendı Sendimı yalanlamak için debeleniyorum. Nedır? Elin dolabmı savunmak bana mı kaldı? Hem de gözbagıyla o dolaba koşulmuş solugan beygır gibi yıkılıp kaldıktarı sonra... Elbette çok bir güzel dedı oğlan? Daha doğrurj demedi de. ded.rrti bana... Nıye tazıyorum? Onun laflannı yineledim diye mı? Keşke diyesın Gâvur... Keşke sende de oncacık akıl olsa .» Rasim'm kolundaki saate gözii ilişti. Rüstem'in simnet armağanıyîiı... İhsan'm verdi|i sürenin dolmak üıere olduğunu gorünce, dikild:. Bırakmadı Rasim. Koluna gırdi. Anacaddeye çıktüar. Duraktarı, Taksim yönüne giaen otobüslerden bırine bindiler. Azapkapı'da köprünün ucuna ayaii basıp, hale yöneldiler... Ihsan, onlann gelışmı işaret saydı. Rasını'le bir iki sozcük konuşup. tayfalanna bakîı. Önee kendisı atladı rekneye. Sonra Osman'a eiinı uzattı. Rasim. gözlerinde ayrıiık üzuncünün lcırpı$masıyia, el saüauı. Avucunda ısılayan beşıbiryerdeye baktı bir stir» Güliıar. Sonra komşasuna ödünç \erdi|ı mutfak aygıtlarından blrini alırmışcasına kavradı... Yakasını aç:ı... Sol memesinirı alnna Jtaydırıverdı. Kocas.rıin dizinın dibme çörekiendi. Gözleri ağzında, y.neleierek. oğlunu anlattırdı. Benzinin rengınden, gıysjlerinin remızliğıne, sal: o sordukça clüşündiiğü ayTintıları söylettirdi bır bır... Deaüslerir». devinimini duruşunu, bakışmı, tutumunu, y.yişiru. i;iosunu araştırdı. Osman, sezinleriiklerini anlattı.. Ayınmına varmadıklan için «endince yanıtlar uydurdu. DOyuramadığını gorünce, baştan aiıp, daha uygun sözcükler buldu «Oğîum 38!:den hiç sıkılmamı.ştı.» diye düşündü. «Ben anasırıuı «orulanr.dEn sıkıldım. Hani arlayıp gelse arada bir... Batan. ber.im bir şey.m vok, sapasağlammı, dese... Böyle sorusturup durmaz bu karı. Özledi .. Söz... Bahar ak'.mnda da böyle 'oir volı vrırursak, birlikte gideriz İstanbu"a... Görürsün ofluiîu Bagnt.a oasıp kokiarsın. Özlenıini gidenr, rahatlarIin. ttp.A doğrusj oana rahat verirsin ..» Karannı Güi>ar'a da aktannca. güldü kadın Gülm^sme katıldı Osman. Kend; «özlerıyle çelişık savlanna yeniden baslıdığıru sezinledi birden. «Bahart beklemeye gerek yok Iri... (DtVAMI VAR) Orta Öğretimde Reform BlUndiğl gibi, Mill: Eğltim Ba kanlığı «Orta Ögrerimde Re form» gerekçesiyle tek kitap s;5 temini uygıılamaya başlamı^ bu lunuyor. MC hükümetinin böy> bir uygulamaya geçeceti duyı lur duyulmaz zihinlerde bunur; amacı konusunda bazı ciddi kuş ktılar uyanmıştı. Ünlü tek kıtaplar birer ikişer piyasada boy göstermeğe başladıktan sonra ou kuşkuiar haklı bir telâşa dönüş tü. Şimdiye kadar pek az kimse ders kitaplannın kaderiyle il plenırken yayınlanan tek kitap lar büyük bir tartışmaya konu oldu. Bu tartışmada kitaplara. daha doğrusu. bu kitapları .hazırlatan» Bakanlığa yöneltilen eleştiriler başhca şu noktalar üzerinde yogunlaşıyor: 1. Bu kitapların dili genellikle bazı çevrelerin özledifi «Osmanlıcadan bile eski bir dildır. doiayısiyle Bakanlık «düde gericiliğin» bayraktarlıfını yapmaktadır. 2. Ekor.omide özel girışim yan lısı olan iktidar sait kenii «sagcı» ıdeolojisıni yaygıniaştırabilmek ıçın bir çeşit «kültür tekelciliği» kurma^a çalışıyor. 3 Bu amaçla Bakanlık geçprlikte olan yasa ye yönetmelikleri de çiğneyerek tek kitap uygiı lama.sını yüriitmelrtedir. 4. Bakan'.ığın kiüf noktaianm e'.e geçirmış olan gerıci güçler bazı kişılere bü\'ük menfaatlar saglayarak devrim düsmanhğı yapmaktadırlar. 5. Yazdırıîan kitaplar bilimsel bakımdan genellikle düşük 'nalitede olup belH bir ideoloiiyi aşı larr.aya çahşmaktadır. Gerçekten de bütün eiestiriler bu uygulamanın herhangi bir •pedagojik egitsel» amaç giitmediği, salt idsolonk bır amaca yöneük olduğu noktasında birleşiyor. Bu amaç gençlerimi ze. ırk üstiinlüzü inancına dayalı. gecmişe ve geleneklere dö nük. Batı uygarlığını kiiçürr.seyen, yer yer ırkçı ve Ttırancı, yer yer dinci ve «maneviyatçı>. ama genellikle <rutucu». hatta • gerici» bir ldeoloji asılamaktiT. Sözün kısası. tek kitap uygulaması «çağdışı». «faşist» bir :deoloiiyle gençlerin beynini %'ikamaktan baska bir amaç gürmemektedir. Bu eiestiriler ne derece haklıdır' Bu konudaki görüslerimir; yeri geldikçe belirteceğiz. Ancak kanımızca açılan tartışmanın ideolojik bir ağız kavgası olmaJc tan çıkıp verimli sonuçlar dogurabilmesi, yapıcı ve yol gös terici bazı görüşler getirmesine baglıdır. Baslatılan uygulamanın birçok sakmcalar. hatta tehlikeler doğurabileceği şimdiden açık ça görmmektedir. Ancak bir t*r 'işmaya yol açtıgı. daha doğru su orta öğretimin yenileştirilmesi ve düze!rilmesi konusundaki genel ilgisizligi bir parça olsun ortadan kaldırdıgı için, tek ki'ap uygularrıasır.a geçiş bir baAima yararh olmust'.ır. Onun icin. tarîjsma açılmışken, öğretimin kalitesini yükseltmek konusunda neler yapılabileeegini, ne gibi bir yol izlemek gerektiğini araştırmakta yarar vardır. tapların kalitesizligi, öğTermenle rin hem nicelik hem de nitelik bakımından yetersizüğı, öğretrm yontemlerinin ilkelliği, programların \üklü. iş'.enen konulardan çogunun eç'simiş olması. vb. . So nuç olarsk, gençlenmizde içten bir «oğrenme isteği u;,T3nd:rmavan. dolaj'isıyla onları ı«"er iste mez ««berciiik» ve *kopyacılık.! yoiuna ıten bir sistem ni'eligı ta üstünde ciddiyet ve samimiyet ıs teyen bir is! O Isaciar ki, bunlann nerhangi birinden yoksunsanız. ozleminizı gerceklestirme yolur da yapacağınız girişim bır «özer. r ::> o'.srak kalniR;>a mahkumduı Nitekım. Miill Egitim Bakanlıjn nın bu konudakı «ıtur..u Baka:' iık yetkılilerinin yainiz ciddıyf: ve samimiyetinden degi. «iyi ni veî»inden bıle kuşiu uyandıra olsun. Bunlar ısteniyor. Bu ba kıiRdan iyi bır ders kitabınm p ?itime «olumlu» bir katkıda bu ".iıa^E*ı k?«ir.ö.ır. Ar.cak bir rier Idrabı ne kadar iyi olursa olnun, iyi bır «ögretmenmn yerin: nçbir zaman tutamaz. Hele ofc retmen körü ise. eline dünyanırpn iyi kitabım da verseniz. fazla bır sonuç almn nlanağı zayıftır Çtinkü kötü ögTetmen iyi kitabı Doç. Dr. Hüseyin BÂTUHAN .•;anlığırr.n bu konuda ds çaba lareadıgmı. dolayısıyia «reîorma şr.e dor: eîle sarıldığını düşu ıelim. O zaman sorarım SIZP: N'eden telı kitap? EakarJıgın ekk:tap sıstemine aeçmesı eter eğ:tim".n kalitesir.i yükselr me amacma yöneîikse. 'ek£itap tekelcfliçi ancak ve ancak tek *itabın pıyasadakilerden çok da ha baliteli olması kosuluyla "•*!• rekse özel egl*im kunıluilan ' bu arada örellikle b.iim vp eg.tim dernekleri; çağın bılımssl gereîcsinme'.erine daha iji cevap veren ders kıtapları hazirlanması konusunda büyük çaba ve para harcamıçlardır. $unu hemen belirtmekte ırar var: Bu yoldan gelıstır ı ders kitaplarıru bile hiçbir man devlet bütün okuUara poze etmemiştir! Demokra.ıs bır ülkede böyie bir şer: atiîünmek büe mümkün değildir. çünkü böjıe bir davranış ögTenim ve öğretim özgilrlüğune. dolayısıyla demokrasmın ozüne avkırıdır. N'ııekım. Anayasamızın 21. maddesı de bu konuda hıçbır kuşkuya yol açmayacak kadar açıktır. Gerçi maddenın ıkıncı cumlesinde «efıtim ve ofretim, Devletin gözetitn ve denetüni aitında serbesttir» denıiiyor. ama herhalde bundan «ders kilaplan Devletin »ekelı ainndadır» gibi ters b:r anlam çıkarmak mümkün degildır Devîet bugüne kadar *»özetim ve denetimninı yazılan kitap ların bir çeşit kaüte kontrolnnü yapmakla yüriitmekteydi. Bunun dı$mda Devlet aktif olarak daha kaliteli kitaplar yazılmasını yüreklendirme yolunda da gırışımlerde bulunabüir kuşkusuz, ama gene de öğretmenîerı bu kitapları okutruaya zorlayamaz, zorlamamalıdır. Bunun nedeni açık tır: Piyasadaki ders kitaplanndan hiçbırisi öğTetmenı tam anlamıyla tatmin etmese bıle o hiç değilse bunlar arasmdan ken dince en az köttnmü seçme 6zgürlüğüne sahıptır. DoiajiSiyıa, Bakanlığın hazırlatacağı kitap dünyarun en iyi kıtsbı bile ol.îa, onu ögretmenin kendisı seçmedıgı için. onun elinden bu özgürlük aimmış olunur. Ya b:r d° bu «ek kitap düpedüz kötfi ise? O zaman ogretmen, beğenmertıği, onaylamsdıgı bir kitabı oku;maya zorlanmış olmuyor mu? B.r an için devletın bazı şartlar altında böyie bir uygu!ama hakkı olduğunu kabul etsek bı!P. «öğrenme ve öğretme özgürlügusnü çığnemeden bu iyin nasıl yjrütülmpsi beklenir? Bu konuda Bskaniığın herhangi bir önaçıklamasına rastlamadıic. Bütün biidiğ:Ti!z. yeni ders kitaplannın bazı Eakanlık yetkilılerince «muteber» sayılan ban kimselere gizUce ısmarianmış ve alelacele yazdırılmıs c'dugu! Kimmiş bu muteber kışiler? Yet kiliier bunlan nasıl, hangı ölçülere dayanarak seçmis? Yazılan •serler uygulanmaya konmadan önce nasıl değerlendınlmıs? Biimiyoruz. Bildiğimiz tek şey. bu kitapların çok kısa bir zamanda «hazırlatılmı?» ve relıor denecek kadar kısa bir zamanda da ba sılmış olması! îşleri bu derece hafife alân bir Bakanlığın ciddiyetinden de, samimiyetinden de, «iyi niyet» tnden de geiin kusku duymaym. Tek kitap uygulamasının ne de rece plânsız, düsünüp tasınmadan baîlatıldığını ve ne oüyvik sakıncalar doğurabileceğini, bu arada «daha kaliteli kitap» konu s.ında nasıl bir yol tutmak gere'itiğını açıklamsya çaiısacağım. gımdiden şu kadan söyle nebilır ki, bugtüıkü biç:mıyl* re'ıckitap uygulaması yainız ögr? tım özşrjrlüğiuıe ındirilmiş ağır bir darbe olarak kalmayaca'< raten hasta olan egitim sıstemî rnızde daha da onulmaz yaralar açacaktır. ORTA ÖĞRETİM SİSTEMİNİN TÜMÜYLE İLKEL BİR DURUMDA OLDUĞU KONUSUNDA HERKES BİRLEŞİYOR sn'or. Boy'.e bir sistemin, sonun da. «düşünen kafa»iar yerir.e «s'.ogsn haykıran ağ!z»lardan olu şan bır kalabalığı ünıversıte k^püarı öniine yıgıvermesine hiç şaşmamalı! «Orta Öğretimde Reformau k:m isteraez. kim özlemez? Ancak ger çekleştirilmesi de o derece güç o!an bir özlem bu: Yainız bilgi defü. uzun ve yogun bir çahşma en bir iş; ama herşey!n cak nitelikt?. Bakanlığın «ders kitapları» konusundaki tuttımu bunun açık ve tipik belgcsi . Ders kitap'.an ögrencinin kolsv anlayacagı bir dille yazılmış olsr.n; ;r.lediklçvı konul.Tr ogıenc.r.in Kgisini uyandıri>c3k biçimdp sunıılr>un; ütp'ıik rigrenoıye yal ruz hanr bilgüer aktarmak'.a yetinn.eyip onun farkına bi'e var mad?.n bir çsşi' ':araştırma vönrem:» kaz3nır:a5ina vardımr; • BİR OERS KİTABI NE KAOAR İYİ OIURSA OLSUN. İYJ BİR 06R6TMENIN YERİNİ HİÇBİR ZAMAN TUTAMAZ. HELE Ö6RETMEN KÖTÜ İSE. ELINE DÜNYANIN EN İYİ KİTABI DA VERİISE FAZLA BİR SONUÇ ALMA OLANAĞI ZAYIFTIR 9 MİLLİ EGİTIM BAKANLIGININ TEK KİTAP ECER EGITİMİN KALİTESİNİ YÜKSELTME SİSTEMİNE GEÇMES1. AMACINA YONELİKSE. H0S.G0RLLE6İLİ» ANCAK TEK KİTABIN PİYASADAKİLERDEN COK DAHA KALITELİ OLMASI KOSULUYLA BIR MRECEYE KADAR • ORTA ÖĞRETİM SİSTEMİMIt, &ENÇLERİMIZDE İÇTEN BİR OG RENME İSTEĞİ UYANDIRMAYAN. İSTEMfZ SİSTr> NİTELİ6İ TASIYOR. OOLAYISIYLA ONUEI ISTER EZBERCILİK. VF KOPYACILIK YOLUNA ITEN BİR da sonunda kendine benzetır. Buna karşılık. iyi bir ögretmen '<ritü b:r kitapİR da iyi bır sonuç elrie edebiiir. Kalciı kı iyi bır ö& rermenin kitaplar arasında «en az kötü» olanını seçeeegi de apaçıktır. Sonuç: Eger s« r C e k ten de «egıtim retormu)' yapmak istiyorsanız. işe »iyi ogretmen» yetiştirmeklff baslayacaksınız. Bı: bîrinri nokta. B:r an için Mii"J Ffcitim Ba ici bır dereceye kadar hosgörülebilir. Ama ya bir de bunun ter=ı geçerüyse? Bakanlığın «hazırlattı^ı» ders kitaplannın Bakani;k taraiır.dan ısmarlandı d:ye riaha ka!ite;i olması gereKmeyeı'ejfi ortada. Çünkü e\ue edilerek «ionuç büyiik olçüde bu kitaplann hazırlatnnhs yöntemine baj lı. Nitekim, basta Amerika Bir lp?ik Dcvletlen olmak üzere. hirçok ü'.kpde gerek re«mi. g# TiFFANY MOBGAN t PO2 VERDı RİB[ f / Sİ7İM ö j ç ü v : T S Ü Z GARTH AVT1ICA BUKAAB1M BİLOILEOİ KlT. COBUNUM OEX AttTfeMİD 8ÖU3ECINE. «JOBM UfÇ. TEK KİIAP VE ÖCRETİM ÖZGÛftlÜĞÖ Sugiinkü orta ogretim sistenrmizin tümüyle ilkel. kalitesiz ve perisan bir durumda oldugu konusunda, Milli Eğitimimizirı sorunlu yoneticıleri de dahil. hemen herkes uzlaşmaktadır. Sistemin e:ı çok sîkâyet konusu olan yönleri d« kısaca sunlar: Okurulan ki SlC DEMEYEMÎZUklJÛ 0UJ2.MU?. YARIN: TEK KİTABIN VAPARUR1 İSTANBUL TIP FAKÜLTESJ DEKANLIĞINDAN Palcültemizin açagıda isimleri yanlı Kürsülerine belırtilen sayıda tfnrversiteler Kanununun 32'nd maddesi uyarınca, asistan ve 1750 sayıh ÇAÖDAŞ YAYINLARI Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Almacaktır Yabancı Dil sınavı 14 nlaan 1977 perşembe günü saat 10 OO'da, Bilim Daıı sınavı da 21 rılsan 1977 p«rşembe günu »î™ saatte Dekanhkta yapılacaktır. tsteklilerin, 11 nisan 1977 paaart«« günü saat 17.00'ye kadar bir dilekçe, 4 fotoğraf ve mezun oldukl*n Fakülteden alacakl'rı ders notisnnı gosterir (5 nüsha) mezunıyet belgesi ile birükte Paktilte Personel Bürosuna bmjvurmaları duyurulur. KÜRSÜ AD1: Anatomı Histoloji ve Embnyolojı Mikrobiyolojı, Tropikal Hast. ve P « . Koruyucu Hekimlik ve Halk Sag. İç Hastalıklan Birinci Oerrahi Plâstik ve Bekonstrüktif Cerrahi Toraks ve KardiovBsküler Cerrahi Kadın Hastalıklan ve Doğum Çocufc Sağlıgı ve Hastalıklan Goz Hastalı'ilan Kulak BurunBoğaz Hastalıklan Deri Hastalıklan ve Frengı Nöroloji : Ortopedı ve Travmatolojl , • • Radiogiagncstik Radyoterapı Fizik Tedavı ve Rehabilitasyon Tıbbl E3coloji ve HidroKlimatoloji Anasteziyoloji ve Heanlmasyon Anesteayolojı ve Raanünasyon Anestezlyoloji ve Reanimasyon Anestfizıyoloji ve Reanimasyon Anesteziyoloji ve Reanimasyon Psikyatri KADRO t'NVAM: KADRO SATISI: 1 1 2 1 7 3 2 l 2 5 1 2 1 1 2 1 2 1 1 4 1 (Tıpts üzmanlık OğrendhğO 1 (Tıpta üzmanlılî Oğrenciliğii 1 CTıpta Uzmarilık ÖgrenciliSiı 1 (Tıpta Uîmanhk ögrenciliğıi 1 (Tıpta Ozmanlık Öğrenciliği) Bir Dünya Melih Cevdef Anday Fîyatı: 20 Lira îsteme adrcsi: \ * v ÇAĞDAŞ YAYINLAİRI Cağaloğlu Halkevi Sok^ no: 3941 İSTANBUL Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Asistan Narkoz Teknis . Rönteen Teknis Tedavi Teknis. Anestezist Tabip fBasın: 13920) 2893 o o K r o H TARIK ZiYA KIRBAKAN 0ERİ 8AC »• ZÜHRBTVİ Hastaiikimn M'!'«tı*ssis> bttkltl MM Parmaktal» M 1» 71 I KAYIP Pasaportumu kay bettim. Hükümsüzdür tftık TUN'ÇALP Cur.ihunyet 2894 IKara ve Denizi Ancak GÖKLER TAMAMLAR HAVA KUVVETLERİN'l CÜÇLENDtAME VAKF1