16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IĞRIP UZUN H i K A Y E EROL TOY 9 Sabah. denizrn Itoyuiuğunu açarken. sandah hazırladı. Güneş, yan yana oturan kadmlanr. gölgelerini kııcaklann» yaydıgında, açıklığı taradı Osman. Ruh3ar bakışlanm izledi. Sonra döniip, ardına baktı. Dağların küçük çırpıntılanna dikti gözlerini. ünutma isteği, yakamozlarda renklendi. Derin derin soluklandı. Içmdekı uru çıkarıp attı nefesleriyle Başını kaldırdı. Dinginligıni ispatlamak tutkusuyla. Osman'm gözlerinde balkıdı mavi nıavi. . Paîalimanı'nı aradı. Gülızar, suskuyu bozmaktan çekinerek. çıkını açtı. Osman, sandah akmtıya verdikten sonra, kürekîeri bagladı. Gülizar'ın uzattıgı kumanya payını istemedi Ruhsar. Zorladı Gülizar. Sızlandı. Salt onun sızlanmasını durdurmak amacıyla, isteksiz isteksiz aldı. Kuş gagasıyla kopanrcasına. birkaç küçük lokma attı ağzına. Uzun uzun çiğnedi. Osmsn. daha onlar çekişirken, elindekini bitirdi. Avurtlan şiş, başaltından testiyi çıkardj. llkin kadmlara uzattı. Sonra, dudaklarının iki yanından terli bağnna akıta akıta ıçti. Kürekleri çözdü. Yeniden hızlandılar. Sıcagın etkisini ilkin yüzlinde duydu Güiizar. Sonra gögüsleri yandı. Midesinde başlayan sindirim devinimleri, gözkapaklanr.a degirmen taşı olup, asıldı. Bir süre direndi agırlığa. Egilip yüzünü yıkamayı düşündü. Kollannm yerinden kıpırdamayacak ölçüde büyüdüğünü sezince, vazgeçti. Hafif kıpırdanışlarla yerleşti oturağa. Sırtuı: küpeşteye dayadı. Hemen ardından düzenü nefesler almaya başladı. Osman, karısının uyudugunu görünce, başını çevirdi. Rotasını denetledi. Paşalimanı nın dertoplugu dağılmaya, koylarm, burunlann ayrıntılan belirmeye başlamıştı. Arahksız asıldı küreklere. Ayaklarının ucuna diktigi bakışlarını bir türlü ordan alamıyordu. Papuçlarının yüzündeki türr. su lekelerini, çamur artıklannı ezberledi. Dayanılmaz bir çekimın gücüyîe ağır ağır kaldırdı, kafasını. Kaldırmasıyla, Ruhsar'm mavi bakışlarındaki anıyı yakalaması bir oldu. Gülizar gitti... Rüstem'in horultuları yankılandı kıUaklannda. Yeniden başını eğmek istedi. Bakışların anlamı degişiverdı. Şimdi, kaçmanın zorunluğunu anlatıyordu gözler. Yürefi sıziadı. Yüzündeki üzüncü içti uzun uzun. Burru bekliyormuşçasına, sevincin ışıltısı ailandı yanaklannda, Ruhsar'm. Dudakları büzüldü... Islandı... Pembeleşti... Ellerini uzattı Osman'a doğru. Kasarslara yıpışıp, sıktı... Bogumlarmın gögerdiğini, görmeden sezdi Osman. Yüreğindeki yakanşı aktardı kadmın bakışlarına. Bir serincin ınce pırıltıları yapıştı Ruhsar'm kirpiklerine. Gözlen küçüldü .. küçüldü... küçüldü... Afalladı Osman. Basmı çevirmek için boynunu zorladı. Rüstem'i düşünmek istedi. Belleginin derinlıklerinde anlamsız bir addan başka bir şey bulamadı. Bakışlann etk:sinden eridigiğini. çogaldıgını sezdi. Bilincinin derlnliklerindeki gitme nerieni. bir kez daha doğrulanınca. kürekleri dikti. Sandal kaykıldı. Yalpaladı. Durdu... Gülizar, gözlerini açtı. Suçüstü yakal'anmıs (nbı bakışlarını kopardılar birbirinden. Gülizar, agzını kapatarak esnedi. Osman küreklere asıldı. Yanlanndan bir taka geçti. Uskur dalgası, sandah çalkaladı. Gülizar, takanın ardından gülümsed:. Yazmasını çözüp suya bastı. Bir süre iki parmağıyla sürükledi ıslak ıslak... Sıktı... Yüzünü sildı. tyice suyunu akıtarak, başma bağ'.adı. Von koyuna girdiler. Küreklerin usta devinimiyle, Ruhsar' m kardeşinın iskelesine yanaştılar. İskelenin üstü dohıverdi. Ki mi halatı kaptı, kimi kadmların eılerinden tuttu. Öpüsüp sarılmalar yınelendi. Osman, karşılamanın sevecenliğine kaptırdı kendini. Sonra kansını çağırdı. Hemen yola düşmek isteğiyle kıpırdandı. Bırakmadılar. Ertesi sabah yola çıkmanm erdemt tisrüne sıralanan sözlere boyun büktüler. Yemek sonrası sövleşisinin, günün yorgunluğuna eklenmesi esnetirken odalarını gösterdi Ruhsar'm kardeşi. Yan yana iki somyaya uzandılar. Bir iki döndü Gülizar... Osman, göz kapaklarının içinde, Ruhsar ın anlartıklarıra yineliye yineliye. düşsüz bir uykunun derinligine daldı. Gözlerini açtığır.da. karanlıgın aralandıfım sezinledi Dogrulurken, yataginm içinde dikiliverdi Gülizar. Kapıdan birlikte çıktılar. Ruhsar, taşlıkta, elinde azık çıkınıyla, onları bekliyordu. Cevik adımlarla sandala yöneldi Osman. Gülizar, ardı sıra atlajnp, karsısındaki oturağa yerleşti. Azık çiKinını aldı, jTinına koydu. Gozlerine baktı alacakaranhkta Osman; Bir aksilik ya da ısteğin olursa. haber et, dedi. Hemen gelir.alırım senı. Gülizar ın basıyls onayladtgını ikisi de görmediler. Birbirleriyle öylesine öoluydular. Öylesine bir güvenin andında arutlasmışlardı ki. kendüerinden başkasını sezmeleri bile olanaksızdı. Ruhsar iskelede, Osman sandalda dimdik duruyorlardı. Kesm ayrılığm acısı, tüm yalınlı*!yla kıvrandı yüreklerınde. Burnujiu silmek için mendiline davrandı Ruhsar. Hıçkırdı Gülizar . Büyü bozuldu... Koptular... Sandah itti Osman. Atlayıvermekten güçlükle vazgeçti Ruhsar. Gözlerini kurulamadı. Burnunu silmedi. mendiliyle. Arkalarından salladı. Gülizar. janıtladı. Osman. kendi kaçışımn dayanılmaz itkisiyle, asıldı ktireklere. Deniz, dalga dalga mavilendi. Köpükleri ıpı! ıpil agarriı. Gök aydınlandı. Ruhsar küçüldü, küçüldü, bir mendil sallantısına dönüştü. Mendili yüreğin çırpıntısı olarak içinde taşıdı Osman. Hıçkınklannı koj'u dönünceye sürdürdü Gülizar. Yağhğına gürültüyle hınkırdı. Çıkını açtı. Sıcaklıgını buğusunda tüttürer. börekten bir parça uzatt. .. «Fenerin ışığı karanlık dalgaların üstünden kaydı. Ardınrta ışıltılı bir iz bır3'.{arak gelip. bordasına bula.ştı: S?ndalın boyası çavkıdı. Yan gözle. aş:p ;:den panltıyı gözl?mlodı. YamUnadıgının gücüyle. mzlandı.. Buraya tam zamanında geldiğine ^öre, a:unt;ya da tam zamarunda gırecekti . Küreklerin yakamozlanmasma baktı, fenerin bir dönüşünde. Havayı kokladı. Başını dikip, yelin yönünü araştırdı. Xulaklarında, saçlarının tellerındekı uçuşmasına göre, hızı saptadı. Düşundüğünü uygulamanın kıvancıyla, kaslan gerildi. DurakJadı. Dilinin ucunda sezinlediği ürpertiye kapıldı. Yeleğinin ceplerini karıştırdı. Sigara paketmin ceket cebinde olduğunu anımsadığı anda, parmaklarınm ucunu bir şey gıdıkladı. İrkildi. Çıkartiı cebindekini. Gülümsedı. Rasim'in altı dokuzluk sırıtışı, a%oıcundan göğsüne ağdı. Fenerin dönüşünde ıslak ıslak panldayıp söndü, gözlen, dişleri... Gögsü kabardı. Bedeni ısınıverdi. Başparmajıyla incitmedeı. fotoğTafı okşadı. Alıp alıp veriyordu. Öfkeyıe saidırdığı kürckler. gıcırdayarak suya daldıkça, oğlunun gülücüklerini döngülerinde gömüyorlardı. İskele, gerilerinde uzaklaştı. Flabozun kayalıkları yosun yosun göılerine girdi. Ofkesi, kaya gibi, sevecenlığinın karşısına dıkilmişti. S«vgl, dalga dalga öfkesıni bastırdı. Yüregi anndı. Denizin kaç kulaç dibı apaydınlık, dupduru, ışıldadı. Rasim'in küreklere geçme istefini yadsıdı bakışlarıyla. Gözlerinı dalgalarla oynaşan yaka üçgenine dikti. «Can havliyle saldırıyorsunuz... Acımasızca vur1 mak istiyorsunuz değU mi " Ulan, hadı bizi siktiret... Canlıyız .. Gerekirse annacınıza dikilinz. Gerekırse yadsırız... Ya da kabulleniriz dofrıysa deriıkieriruz.. Ölüye saygı duyar insan... Ölüm acısını düşünür bir an... Der ki, azbiraz toparlansınlar. Biri anasını. biri avradını yitirdi. Yürekleri taş gibidir şimdi. Avutmak gerek... Ne gezer!... Çeneniz düştü deyuslar... Nice bir hıncıruz varsa döktünüz orta yere. Hem de iyilık perdesi altın da.. Boyle bir günü:nüzde.. Ba ölume karşıyız. En değerli variığımızı yitınrıi.şiz. Can üerdine ciüşmüşüz açıkçası... Her biriniz, kasap oyununa soyıınmuşsunui alçaklar... Her biriniz et derdinde... Neymiş, sonra çok bir kötü olurmuş. Benim oğlanm kaygısı size mi düştü ulan? Biriniz bir günden bir güne gelip de, Gâ\ur, sen bu oğianı koskoca okuilarda nasıi okutuyorsun mu, dedinız? Ne gezer!.. Çagır yanına, yardım etsın... Olmadı, bizim yanımıza yazıcı dursun, ekmek parasını çıkartsın diye öğütiediniz. Okuttum iştc. Sıze inat okuttum. Okudu da aslanım. Slzinkiler kitaba, öküzün ota baktığı gıbi bakarken, takır takır okudu, liseyi de, ür.iversiteyi de... Hele bir bitirsin. Koynuna soksun avukathk diplomasını. Asıl o zaman belleyecek analarıruzı... Canımzı yaktı değil mi? Tövbe. Can yakmaz benim oğlum... Can yakmanızı engeliedi. Asıl kötüsü de bu öyle ya... Ulan avanaklar, demiş mermer çıkarcılarına. El kadar mermeri on kâgıda satıyor Istanbullu. Siz koca kayayı on kişi çıkarıp, beşjTize veriveriyorsunuz. Az daha tümü isyan edeceklermiş. Bin vermiş de susturmuş ağalar. Etselerdi ulan. Etselerdi de, mermer kayasını üstünüze bir dehleselerdi... Recep'im gibi sıvaştırsaiardı sizi iskelenin kalaslarına... Etmedilerse avanaklıklarmdan... Neymiş efendim, miçolar o'nun ağzıyla konuşur olmuş. Biz olmazsak bu motor kıpırdamaz, diyorlarmış. Yalan mı pezevenkler? Kıpırdatabüir misiniz? Tek oaşmıza halat vira edemezsiniz bire... Kötü mü demiş yoksula? Satmayın arsalarınızı, tarlalarınızı avanaklar, buraları altın değerinde, diye... tşte doğrulandı. Gerçekten altın değerindeymiş. Sizden şamarı yiyen, soluğ.ı benim oğlan:n yanındo alıyorsa, bu acımasızlığmızı ğöstermez mi? Adam bunca avanak yerine konur mu? Bir de insan yerine sayarsınız beni. Soframa oturur, masaruza çağrılarsınız. Fen de az salak değilim ama Bir an bayağı kızdım oglana. Bunca zengini başıma tebelleş ediyor, diye tersleyecektim. Sonradan aklım başıma geidi. Senin oglan olmasaydJ, tarlam gittiydi . Sîiıin Pasjm'in desteğiyle ücretlerimiz arttı, diyenleri bir düşününce. nasıl ketempereye geldiğimi anladım. Sankı dolaplannızı bilmiyormuşum gibi, mandepsiye bastıracaktınız beni de... ötekiler gibi... Ulan çıplaklar... Karadeniz'in bir ucundan gelirken, ucu görünmez mal tapusuyla mı çıktınız yola? t'çkurunuz altın. keseniz gümüş mü doluydu? Yoksa mavzerinin namlusunda işlemeli kurşun ojnaşan eşkiya ba<ı mıydınız? Hıç biri degil elbet Bizden yoksul Bizden güçsüz... Bizden acmacak dur.ımdaydınız. Aman ne güzel, dedik. Hükümet Rıımlsrı kovaladı, insansız kalıverdiydik. Adamız şenlenecek... Örene dönen rnaiıalleler dirilip, dıkılecek. Dallarda çürüvüp dökülen zeytinler insan kursağına girecek... Dağl»r. dün Çok Uluslu Şirketler ve Türkiye Çok ulusluların Türk ekonomisüvieki faalivfctierini ır.celemeden önce özeıhkJe son yıliarda artan sıyasal güçlerıne de kısaca değ'.nmek verınde olur. Duııya kanıuoyuna yansıyan İran, Nijerya ve Şili olayîarı ÇUŞ'ıerin bu aianda.t: güçlerinın ılginç orneklerinı taşımaktadır. 4 aralık 1972 tarihinde Salvador Allende Birleşmiş Milletlerde yaptıgı konuşmada şöyie diyordu: ıGeçen temmuz bütün dünya büyük bir hayretle I.T.T şırketinın hükumetımı 6 ay içinde devirmek için Amenkan hükümetine yaptıgı teklifleri ögrendi. 18 larklı piaru ıçeren belgeler yanımdadır. Bunlar, Şili Ekonoraisını yıkmak, politik sabotajlar yapraak ve halk arasmda panik ve kargaşalık çıkararak Şih ordusu aracılıgı ile Demokratik rejımi yok etmek, diktatörlük amacına yönelıktir... Dünya ülke lerınin saygıdeğer temsücileri önünde I.T.T şirketinı ülkemde iç harp çıkartmakla suçluyorum. I.T.T'nin bu davranışı emperyalist bir müdahaîedir.» (6). Kanımızca BM önünde yapılan yukardakı konuşmanın ılginçligi Allende'nin I.T.T'nin kendi ülkesüıdeki politik girişimlerini bütün çıplaklığı ıle önceden görebi'.mis olmasıdır. Ancak sonucu önleyememiştir. I.T.T'nin Şılı'de Allende'ye karşı hazırladığı darbe. ABD Senato su D15 Ilışki'.er Alt Komisyonunda bile. «Bu gibi müdahalelerin ÇUS'lerın ılerde yapacakları yaurımları olumsuz 'önde etkileyecegi» nedeniyle kmanmıştır. 1975 yılında Tayland'ın Çin Halk Cumhuriyeti ile yap:nak üzere olduğu ticaret anlaşmasının, son anda Tayland parlamento sundar.. özeUikle Japon ÇUŞ'leri iie ricare' üiskısi bulunan par lementerlerin gayreUeriyle geri çevnlmesı olayı, ÇUŞ'lerin az gelişmis ülkelerdekı politik güçlerı ne denli etkileyebilecegini göstennesı bakımından oldukça ilginçtir. OSMANLILARDA Dl} YAÎIRIMUR 19. yüzyıl sonlarından 20. j'üzyı lın başlanna kadar Osmanh devletinde yapılan yabancı yatırımların nitelıklerı donemin sömürgelerinde yapılan yatırınılarla özdeşlik gösterır. Anılan dönemde, yabancı şirketler daha çok demiryolu, liman işletmesi, ulaştırma. elektrık, su, havagazı gibi alt yapı ve banka sıgortacılık gıbı hizmet sektörlerinde yatırun yapmı?lardır. Bunun yanmda önemlı ölçüde üretimde bulunmamakla birlikte ülkenın çeşitlı bölgelerinde de maden ışletmecılıgı imtiyazları almışlardır. Gerçekten 187019!! yılları arasında toplam 238 maden imtıvazından 109'u yabancılara, 67'sı azınhklara, 10T ii lse Türklere verilmiştir... 17). Bir kajnağa göre, bu yıliarda Tür kıye dünyada tek krom üreten ülke durumunda bulunmakta ve krom yataklan ıse zamanın en büyüK maden şırketleıinden bırı sayılan J.J. White isimli bir îngiliz şirketi tarafından işletilmes teydi. Maden kesıminde yabancı sermayenin geldıgi diğer bir alan petrol olmuştur. 1917 Rus ihtılaİi Bakü petrol yataklarını dünya ticaretine kapayınca. yabancı şir ketlerin ilglsi Mezopotomya'ya çevrilmiş ve 1912 yılmda Turkish Petroleum Compâny kurulmuştur. Gerçekte impara'orluk sınırlan içinde bulunan petrol yataklarımn önemi 20. yüzyılın başlannda farkedilmiş ve bir görüşe gore Osmanlı devletinin paylaşılması konusunda Avrupa ülkelerinin sabırsızlıklarmm ve aralannda anlaşamamalannın temel nedenlerinden bırini teşkil etmiştir. (8). 19. yüzyılın ikinci yarısından it: baren yerli şirketler, yabancı şirketler karşısında rekabet gücünü tamamen yitirmişlerdir. Bunun başlıca nedeni ise 1838"den itibaren başta Ingiltere olmak üzere Avrupa ülkeleri ile imzalanan ticaret sözleşmeleridir. Bu sözleşmelere (kapitülasyonlara) göre Osmanlı devleti yabaneı ülkelerden her türlü mal ithalmi serr bes; bırakıp, ıthalatte i 5, ihracatta ise '.* 12 gümrük vergisi uygulamayı kabul etmişti. Bunun yanında ithal edilen maliarın dağıtımını yapan yabancı şirketler, o dönemde Imparatorluğun bir bölgesinden diğer bölgesine satış için gönderilen mallar üzerinden alınan vergilerder. de muaf tutulmuştu. Açıktır la, bu durum kısa zamanda yabancı şirket ve malların, yerli mallar karşısında haksız b:r rekabet sağlamasına neden olmuştu. Örnegin İstanbul ticaret ve sanayi odası 1898 yılında Ticaret Nezaretine verdiği bir raporda. yerh sanayiin gelişmemesi nedenlenni yabancı şirketlerle rekabet imkansızhğında bulmakta ve ithal edilen gümrük ver gi ve resimlerinin ivedelikle artırılması talebınde bulunmaktaydı. 19). DUYUNU UMUMİYE VE YABAMCI Osmanlı dönemmdekı yabancı şirket yatırımlannı incelerken Osmanlı dış borç yönetimıne de kısaca değinmek yerinde olur. Çünkü dış borçlar Batı kapitahzminın ve büyük şirketlerin Osmanlı pazarlarına girmesinde etkin bir araç olmuştur. 18.50'lerden sonra Osmanh Maliyesi'nin daha önce aldıgı dış borçları ödeyemeyecek hale gelmesi, 1881 yılında çıkarılan Muharrem kararnamesi ile Düyunu Umumiye yönetiminin kurulmasma neden olmuştur. Idaresi genellikle yabancıların elinde bulunan ve dış borç lann karşılanması için vergı, resim, harç gibi gelirlerle, tuz içki demiryolları gibi tekel niteügi SÖsteren malı kavnaklara el koyan yönetim gerçekte Osmanlı Devletinin ekonomik ve mali ıfla sını noktalayan önemli bir olaydır. Düyunu Umumiye kısa bir Doç. Dr. Cem ALPAR İRAN, NiJERYA VE ŞiLi OLAYLARI ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERİN ŞiYASAL GUÇLERiNi GÖSTEREN ÖRNEKLER OLDU lerın faahyetierının artmasından 1897 yılında Devlet Bütçesınin "'» 35i Borç Yönetimıne teslün edilbaska bir ışe varamamıştı. mistır. 190S jihr.da tüîün. içki. Osmanlı devletmde demiryolla lerden elde edilen kıra gelirlerı nnın yapımı ve ışletmeciligi Ban tuz, demirj'ollan v b. gıbi tekel Itapitalızmının ekonomik oldugu bütçenin ' • lO'unu 'eşkil etmekfp kadar siyasal açıdan da en fazla ve tekellerın ışîetmeciligı rabanrı ılgi d'JS'duin: \annm alanıydı. şirketîerin ei:nae bulunmaktaydı Demiryollarının is:p*'lme!<i için Ayrıca miill<:ve'i devîete aıt ol?" vabancı şirkeıierle vapılan sözVP bütççdp devîet tesebbüsii ze lesme'.er VP bu snzle^melprd"" tslirleri olarak görülen bir çok ku nınan ayrıcalıklar ;se, Osmanlı Demiryollarının yapımı ve işletmeciliği siyasal açıdan da Batı kapitalizminin en fazla ilgi duyduğu yatırım alanı oldu. Bazı yabancı şirketlere ortak olan Abdülhamit, kârlı yerli şirketler bulunmadığı için bu yola gittiğini, daha sonra anılarında itiraf ediyordu. yecektir. Demıryolu kumpanyaaı bır kamu hızmerı gördügü içır, hattın geçecegı öz«i mülkiyete bağlı topraklan raş ooakiaruu kamulaştınna nakkına sahip ola caktı. Demiryolu boyunca tugla ve kiremit fabrikalan açabiiecek, elektrik santralları kurabilecek, arkeolojık kazılar yapabılecekti. Gerek bu ve gerekse işletme faa liyetlennden dogan gelirlerle, demiryollarının yapımı için :thal edilen malzemelerden de hıç bır vergi alınmayacaktı. Yabancı şırketlerın sagladıklan bu imüyazlardan başka, <sırketin baglı oldugu ülkenın r ı j ticaret kazançl&rına da degjımek gerekir. Örnegin, Alman Bankasına ilk demıryolu uııtıyazı verılaıgı 1880 yılında Almanya'nın Türkiye'ye ihracatı 12 mü yon marktı. Demıryolunun AnXara'ya vardıgı 1893 yılında bu inracat •• 350 artarak 41 m;lyona • ulaştı. Bunun nedenı. denuryolunun yapımı ıçm gereklı nıalzemenın demiryolunu vapan şııketin bağlı oldugu ülkeden ithal edilmesiydi. (12). tlgınçtır kı, bugün Türitiye'de montajcılık yapan yabancı şirketlerin baglı oldukları ülkeierle Türkije'run dış tıcar?tı yıliar uıbariyle incelendıfmde ayru »onuç açıkça görülece.itir. TABANCI SERMAYENİN GENEL GORÜNUMÜ Osmanlı ekonomısmdeki yabancı yatınmlar Uakjanüa tesîn bır rakam vermek güçtür. Ancak bir kaynağa ?öre 19U yı!:nda tmparatorluktakı Fransu yatırımlarının degeri 3,3 milyar Fransız Frangına, Ingüiz yatırımları ise 22 milyon sterline ulaşmaktaydı. 18811914 yıllan arasmda 52 ulusal şirkete ve » va'ja:ı.ı şirket 4 faalıyete geçmış oulınmakla brlikte, ukısal şırk^iıirin koydukları 130.6 mılyon kuruşluk sermayeye karşı ;abancı şirkeîler 1.062.4 milyon :uruşlujt sermaye koymuşlardır. 8u şirketlerin büyük bir kısmı, istanbul su ve elektrik şirketi. L's'^üdKrKadıköy havagazı şirketi. tstinye Tamir Dokları, Eregli Maden şirketi, Aydın Demiryo.u şiriiffd gıbi devletin alt vapı h..Tmet!en ve doğal kaynaklarına el Atmışlardı. Bir tahnı;:ıp f^re Lo;3« unlaşmasından rı»mer. sonr» toplam yabancı symaycnın a.'icak " « 4'ü endüstrı k^s^ntnae uulun• maktaydı. Zatsn t:caret sorleşmeleri Osmamı e!tonomisini Batı için açık o: r p<ızar haline g.etirdigınden yaome; şirketler yün, halı dokuma, TΫ ve sabun üretimı gibi alarüann dıçırda endüst ri kesimine yatırım yapmamısiardır. Bu dönemde alt yapı hizmetlerınin yapırru ve ışletmeciligi ne meşgul olan yabancı şirkejtterin 'normal kârlar dışındî âönemin Osmanlı ıdaresinin rayıfligından da yararlanarak dış ricarette çeşitli oytınlar ile haksız kazançlar sağîadıkları görülmüştür. Ömegin Aydın ve Nazilli Belediyelerinin bu kentlere ıçme suyu getirrr.e projesını alan bır yabancı şirket, Ingiltere'den ithal ettiği borulann fıyatını gerçek legerlerinin üzerinde göstererek ?0 yıl kadar yurt dışına ;ıaksız kâr transfennde buiunmuştur. (13 > Gerçekte yönetımın üst .<artemelerınde bulunan kışıler yabancı şirketlerin ortakları veya <oruyuculan olduklanndan ou g.bl haksız kazançlara çokcası goz yumulmuştur. Örnefm Türkı>e'de ve Avrupa'da bır kısırn yabancı şirketlere ortatc olmuş bulunan Abdülhamit. kârlı yerli şirketler buiunmadığı için bu yola gimğını itiraf etmektedır. (U 1 . Abdülhamıt'in bu açıklaması Osmanlı Devletinin Batı ekonomıs:ne olan bağımlılığını gösteren açık bır delildir. Osmanlı Ekonomisi .lakkınria Batılı bır gözlemcinın 1851 ^ıiında kaleme aldığı fikırlerı, yabancıların bu dönemde Osmanlı ekonomısıni nasıl gördükler.ni yansıtması bakımından oldukça ilginçtır ve bu nedenle de trurada rekrariamakta yarar gönnektej'iz. • ... Gördügümüz gıbi aslında ziraat bakımıııdan aüyük bır kuvvet oıaıı i u r « y e topra^ının mahsüllerini ve işleyişini ;nürnkün oldugu kadar en yüksek sevıyeye çıkarmak ve nammadcıelerıni kendisme yapılmış uıarak gonderen yabancılara satmak yerine, kendisım sanayı bakımından kuvetli bır devlet olarak gostermeye kalkışmakia ha'.a etti... Bütün bu hadıselerden Türkiye için şu ders çıkmaktadır KV. Türkiye endüstın konusunda Avrupa'ya karşı sürdürdügü rekabet anlayışından vazgeçmeh • « • • toprak mahsıiilerıyle, aıtın ı?:emeler, eyercılik. sabunlar giai dahılı tîcareü besleyen yerl; endustnlere ı.ınem i'ermekie jetınmelıdır.. (15 ı. IKTiSAT KONGRÜı VE SONRASI <6; Intrrn^tional Finns and Modern Imperialism, Penguin Books, 1973. (il ÖÇKLN A. GÜNDÜZ, XX Yüz Vılın Başlarında Osmanlı .Maden Lretüninde Türk Azınlık ve Vabancı Paytarı, S.BJ". Dergisi, 1969. (8> LEICTHELV1 G., Imperialism, Penguin Books, 1971. (9ı ELDEM VEDAT Osmanlı lmparatorluğunun Şartları Hakkmda Bir tetkik. t» Bankası Yayinı, 1970 (10) YARASİMOS STAFtNOS. Az Gelismişlik Sürecinde Türkiye. Gözlem YayınLan, 1975, CUt: 2. (11) A.G.E. 02) EARLE M. EDK'ARD. B»|dat Demiryolu Savası, MU11yet Yayınlan, 1972. (13) KURMl'Ş ORHAN. Emperyalizmln Türkiye'ye Glrişi, Bilim Yarınları. 974. (14ı Sivasi Hatıratım, Hareket Yayınlan, 1974. (15) UBUCIN1 A. M.. TürHye 41'1 Alman. 'ili'si ıse tngilz sırketleri tarafından jtetirilmıstKanımızca. Demıryolları : v ın vapılan sözlejmelerde üz?r:nat durulacak noktalardan biri. Osmanlı Hükümetinin vabar.n şırketlere verdigi kilometre ararantılerı ıdı. Buna göre. yahmrrı sırketın kilometre basına eid» edecegi kâr belli bir düzeye ulaş •10' lunun geçtığı ıllerden Dü;unu Umumıyenın topladıgı vergılerle saglanmaktaydı. Demirvo.'.arı mşasında muhakkak ki Bagdat demıryolunun ayrı bir yen vardır. Çünkü bu yatırım nedeniyle bir y&ndan yabancı şirketlere ve bu s'.rknlerin arkasındakı yabancı bankalara veriîen ödünler aklın slmayacagı sınırlara ulasmış. diger 1850'lerden sonra Osmanlı Maliyesinin daha önce aldığı dış borçları ödeyemeyecek hale gelmesi, 1881 Muharrem Kararnamesi ile Düyunu Umumiye yönetiminin kurulmasma neden oldu. 19. yüzyılın sonlarından 20. yüzyılın başlanna kadar Osmanlı devletine yapılan yabancı yatırımların nitelikleri, dönemin sömürgelerinde yapılan yatırımlarla özdeşlik gösteriyor. ruiuş da yabancı şirketler taja topraiclannın ve ekonomisinm y»fmdan yönpltümekteydi. Başlanbancı şırketler tarafmdan nasıi pıçta bir an evvel dış borçlarm ıpotek altına alındıgını göstermeödenmesı amaçlanırken. bu borsi bakımından ilginçtır. cu ödemek için alınan yeni borç18591914 yılları arasmda Osiarın şartlarının agırlığı devleti manlı sınırlan içinde yapılan 1egiderek artan bir borç yükünün miryoUarıran uaunlugıt 6.784 altıns ıtmekte\7dı Ru yükten kurkm olup. kurulu; sermayesi olatulma çabaları ıse, ülkedeki yarak yabanct şİrketleTİfi yatıfdlkbancı sermaye mıktannı ve Dü ;an sermaye 5 584 mılyon Osmarılı kuruşuna ulaşmaktaydı. Bu yunu Umumiyenin mali garantisermavenin Vi 42's: Fransız. °si altmda ça!ışan yabancı şirket mazsa. aradskı fark Devlet Bufçesinden karşılanacaktı. Bu «?Scilde yalnııca 18Ü91912 nllan arasında kilometre garantisi adı altında devlet biitçesmden yabancı şirketlere 1.261 mılyon kunıç aktanlmıştır. Böylece yabancı s:rketlerın getirdikleri sermaysnin "» 22'si fcilometre garantilen seklmde yeniden bu şirkeılenn kasalanna gen dönmüstür. (11 >. Ödenen bu paralar ıse tren vo yandan imtiyaıların alınması sırasmda büyiik emperyalist güçler arasındaki çatışma daha beürgin bir sekilde açığa çıkrruşnr. Osmanlı ve Alman bankalarının kurduğu Anadolu Demıryoltı Kumpanyasına verllen ayncahklar re ödünler şöyle Szetleriebilir: "Peınlryoltrmm vaptmı için gerekli keresteler devlet ormanlarmdan kesilecek, bunlara karşı hiç bir tazminat ödenme TiFFANY GARTH BOYATAŞ Boya Dağıtım ve San. A.Ş. GENEl KURULA ÇA6IRI Şirketımızin sayın hissedarlarmın aşagıdaki gündemi görüşmek üzere 12 nisan 1977 salı günü saat 16.30'da îstanbul Çınar Oteli salonlarında yapılacak olağan genel kurul toplantısında hazır bulunmalan, Türk Ticaret Kanununun hissedariarm tetkikine amade kılınmasım öngördügü belgelerin toplantı tarihinin 15 gün öncesinden itibaren şirket merkezinde tetkik edilebileceği. toplantıda hazır bulunamıyacak olanlann noterden tanzim edilmiş vekâletname üe ya da toplantı tarihi belirtilmek kaydı ile Genel Kurul toplantısında kullamlmak üzere diledikleri kişiye verecekleri yetki belgesi ile kendilerini temsil ettirebilecekleri, ancak yetki belgelerinde şirketimizin ünvanı ile kendilerini temsilen toplantıya katılmak ve oy kullanmak üzere yetki verlldiğinin sarahaten belirtilmiş olması şirket ana sözleşmesinin 17. maddesi gereğince önemîe duyurulur. Hazır bulunacakların veya temsilcilerinin toplantı tarihinden engeç bir hafta öncesine kadar hisse senetlerini, ya da bir bankaya tevdi edilmiş ise banka. makbuzunu ıbraz ederek gırış kartlarını şirket merkezınden almalan rica olunur. tDARE MECaJSt G C N D E M: 1 Açılış. yoklama, başkanlık divanı seçimi ve divana toplantı zabıtnamesini imzalama yetkisinin tamnması. Z Yönetim Kurulu raporu ile murakıpların raporlannın okunması 3 Kâr ve zarar hesaplan ile büançonun tetkik ve kabulü. Yönetim Kurulu üyeleri ile mırakıpların 1976 yılı muameleleri dolayısiyle ibra edilmeleri 4 1976 jilı kârımn dafıtılıp dagıtılmıyacsğı. dağıtıldıgı takdirde zaman şekli ve şartları hakkmda karar ittihazı raz ?der»k giriş kartlarını şirket merkezmen almaları rica c Kapanış ve zabıtın ımzası • • EDEBİYATIMIZDA 1940KUŞAĞI • kıyımlara • baskılara • sansürlere • • • • • şaırlcrin elr .ılındığ) ıncelemc Htkmet Altınkaynak • TURK.IYE YA2ARL.*R SENDIKASİ VAYINLARI ocnel Dağjtım : CEM\LAY • •••••••< >••»•»»••••»•»»••• •<••
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle