Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4İT1 CUMHURİm 13 MART 1977 Sanayiciler, Dördüncü Plan hazırlıklarmın seçim ortammda yapılmasma karşı çıktı Dördüncü Beş Yılhîc PUn haırlıklarınm • seçim ortamı»nda apılmasından kaygı duyduklanm elirten sanayicıler, plan hazırlıkırmm en yüksek aşamasında göev almak istediklerini açıklamış ırdır. Sanayiciler, plan hazırlıkınnın ertelenmesini ya da seçim iTin erkene almmasını istedikleini belirtmişlerdir. Sanayi Odaları Birliği Başkanı akıp Sabancı, kıdem tazminatı MIU kanunu tasansını sanayiciîrin ben:msemediklerini belirtıiştir. Sanayi Odaları Yönetim Kurulu ur. önceki gün İstanbulda yapıgı toplantıda alınan karaTİar ün Sanayi Odalan Biriiği Basanı Satap Sabancı tarafından ba ma açıklar.mıştır. Sabar.cı açıklamasmın ilk V>lmünde. kıdem tazminatı fonu anunu tasansı üzerinde dururen bu tasarıyı benimsemedikleIni belirtmiştir. Sabancı, kanun ısansma göre işyerlerinin caştırdıkları türa :şç:ler için fona rim yatırmaları öngörüldüğü hal e, isyerlerinin kapanması. toplu sçi cıkarrr.a, :şçinin çıkması, iserenın çıkarması ve askerlik gibi allerde fondan ödeme yapılması m öngüriilmesini eleştirmiş. bu urumun adalet duygusu ile bağasmadığını söylemiştir. Sabaneı, Dördünrü Bes Yılhk lan çalışmasına ilişkin Sanayi Maları Birliğinin rjörü'lerini çıklarken. bu komıda «Önem'.i ndişelert olduğunu» belirtmis. Dördüncü Planın sanayilesme stra te.iisinin ara malı ve yatırım malı üretimi sektörlerine ağırlık ve öncelik verilecek bir biçimde oluşTurulmasır.ı istediklerini söylemiştir. Dördüncü Be? Yıllık Plan hazırlıklannm yoğun seçim ortamı içınde oldu bittiye Ketirilmesine karşı olduklarmı söjîeyen Sabancı. .Böyle bir hatanın vebal.nı öyle samyorum ki hiç bir siyasi parti yüklenmek istem°z demiştir. Sakıp Sabancı kend:!erin:n dsana\iciler olarak plan hazırlıklarmın en ıuksek asamasında görev almak istediklerini belirtmiştir. HER AN SULARA GÖMÜLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA OLAN GALATA VE UNKAPANI KÖPRÜLERİNIN ONARIMI YAPILAMIYOR Boğaziçi Köprüsü'nden günde 80 bin, Haliç'ten ise 100 150 bin araç geçiyor. Boğaziçi Köprüsü'nden para vermeden geçenlerin sayısı 1973 yılında 171'ken. geçen yıl bu sayı 1513'e yükseldi. Galata ve Unkapanı Köprüleri çürüyen dubalar dolayısıyla suya her yıl birkaç santimetre daha batıyor. Beledijeuia maddi olanaksıziıtı Galau Kbprüsü'niı d« piç dvruıiKU bırsktı... Kı..>, i'suruın madde Uhbreleri için ltaly» dan öıel knruyucu îstanbul, Bofeaziçi. Galata T« unkapanı köprüleri :1e birbirine baglanmıştır. Bu baflantm sağla\Tin Gaiata VP Unkapanı köprü leri, kulianma sürelerinı dolriurmuslardır. Çuniyen dubalar ÜZPnnde her yıl bir kaç santim suya gömulme ilp baglan'ıyı rpmin etmeye çahşrnaktadırlar. Bakımını yüklenen İstanbnl Belediyesi. içir.de buhmduğu mnddi sı kıntı nedeni ile knprülerin ona İhsan ONUR rımını veterince yürutememektedir Teknik Unıversıte Ogrerim üyelerinın raporiarına göre. Galata ve Unkapanı köprüleri her an sulara gömülme tehlikesi ile karşı karşıyariır. Bogaziçi ve Haliç Köprülerinde oldugu s:bi, devlet elinsn Galata EKONOMİK ETKENLERtN YERİ NEDÎR?.. Yerasimog haklı olarak «1971 bu nalımı yalnızca siyasal çelişk:ie rin değıl ekonomık çelişkilenn de sonucudur» diye belirttikten sonra bu ekonomik bunahmm :emel nedenini 197ü yıiındaki üre tım dü?üklüğüne bağlıyor. Yaza ra göre «bir montaj sar.ayii olarak niteliyebilecegimız imalat sanayiin.n ışleyebılme?: için dur madan artan miktarlarda ham maddeye ve ithal edılmesi gere ken teçhizat mallanna ihtiyat; vardır. Oysa ithalât dogrudar. tarım ürünlerinin ihracatına ve dolayh olarak ödemeler dengesi ne baghdır. 1970'de pamui: hariç.. gelenekael üninlerin ihracı bir öncekl yıla göre düşüktür Üretimin (düşüklügünün). dün ya fiyaüarmın ve devalüasyonun birleşik etkllerine dayanan bu düşüş 1963'ten beri en önemli dıs ticaret açıgına yol Gerçekten 1970 yılında açığı bir yıl öncesine (j de 50'lik bir artışla 360 milyon dolara yükselmiştir ama işçi dö vizlerindeki yüzde 100'lük arrı» bu açığı büyük ölçüde kapamış ve genel oîarak dış ödemeler dengesi açıgmm 1969'dakine yaicın bir yerde kalmasını sağlamıştır. Dolayısıyla dış ticaret açsğını bunalımın altında yatan en önem li etmenlerden biri olarak görmek yanhs olacaktır. Yerasimosa göre 1970 Türkiyesinde sanayi sermayesinin bir başka sorunu da «finansman» sıkıntısı çekmesidir. Ancak kapı talist düzen içinde «finansman» sıkıntısınm herzaman var o!duğu vç 1970'de özel sek^öre ayrılan kredilerin önceki yıllan nnemh bir miktarda aştıfı düşlinülürse sorunu bajka bir biçimde IO.ITIÜle etmek zorunlulugu ortaya çı kar. artışırun yanmda son derece itüçlik bir öneme sahiptir. Bu konuya ve Yalçın Küçük'ün degerlendirmesine geçmeden önce Yerasimos'un çöıümlemesinceki birkaç kuşkulu nokıaya degir.Pİ:m. Bunlardan blrincisi, yazarın «azgelişmiş bir ülke tamamen emperyalizmin vesayeti altmda kalarak sanayileşme yoluna girdiği anda. faşian, egemen sımflann durumlannı koruyabilmelerinde tek çıkar yol olmaktadır» şeklindeki yargısı. Bu yargı. önce yerli burjuvazinin emperyalizm karşısmda göre'rii bir özerkliğe sahip oldugunu ve aralarında zaman zaman »u yüzüne çıkan önemli çıkar çatışmalarının bulunduğnnu yadsıdıgı için eleştirilebılir. Ancak konumıız açısından daha da önemli olan • faşizm» konusunda yapılan genelleme ve 12 Mart rejimine üstükapah olarak da olsa bu sıfakolaylıkla yakıştırılrauş olma12 Mart dönemjrıdafasizme öz i bazı yaniar sftprama nianağı kuşkusuz var. Ama dönemi «faşist» olarak nitelemek için gerekli ögelerden çogn bafka bir deyişle Hitler Almanyası ve Mussolini İtalyasmın teroel özelliklerin den çoğunu 1971 Türkiye'sinde bulmak da aym ölçüde olanaksız. CKP'ye duyduğj kuskularm ârtması. TİP içindeki annma sürecınin tanıamlanması ve 1516 haziran olaylan. Ama Küçük'e göre «bu s:yasal geüşmeler de göxten gelen ilhajnlar sonucu or'aya cıkmamıştır Buniar da gelişen ekonomik sorunlann çeşitli siya5al kuruluşlara janç;ması olarak dogrnuştur> Çözümlome bundan sor.ra «temel ve nesnel neden»in ne nlduğu sorjsuna, başka bır ifadeyle «12 Mart'ı doguran ekonomik geuşrr.elerin ne oldugu» sorusTina yöne'.ir. SATIIAMAYAN MAl STMLAftl lÜrÜYOR Bu noktanın açıklanmasında iki göstergeye başvuruyor KUçük. Buniar imaîât sanayimin lcapasıte kullanımını gösteren grafık ile stok mîkrannı yani saülamayan malları yansıtan tablo. «İkisı bakı!d:*ında hem öneml; hem de yogun bir biçimde uysu'.anabü miş bir boyuttur bu. Bu uygulanabilmişliğı tüm egemen smıflarm bu noktaya uyum içinde olmalarında aramak gerek. 12 Mart sonrasmda getir.len yasai çerçeve içinde yürürlükte kaiışı yapay olarak uzatılan sıkıyone tim sayesindedir ki işçilerin ekonomik mücadeleleri bastırılaoiimiş ve gerçek ücre">r de son on yıldır ilk kez 1971 'de bır dü şüş gerçekleştirilebilmiştır. Ancak bu durum «pazar sorununa» Rgırlık veren çözüm'.emelerle ilk bakışta çel1?kil:ymiş s>bı görünmektedir. Ücretlerin düşmesinin talebi daha da kısnlayacagı ve sorunu daha da pekiştırecegı düşünülebil.r. Ancak «pazar sorunuvnun özellıkle dayanıkh tüketim malları sanayiinde var olduğu ve bu nir mailarm tüketicüerin:n daha çok orta geiir ijnfln alındıtoua bu ç»»5kı or"taaarî kalkaffTîynca'^fci ücreilerinin düş'»TJİmesinın artan Iıvatîarla birlikte sermayenin kâr oranını vültseltmesi ve bınkım sorununa bir çözüm getırmesı bunu daha dan anlamlı kıiar. BRElilYA VE ARJAHTiK IİRER MMEK Mi! Böyle bir yaklaşım hemen hemen'aynı sorunları 19d0'larda yaşayan ve aynı tür çozumiere yonelen Brezilya ve Arjantin için "de geçeriidir. Ozellikle Brezüya'da sık sık yınelenen askerı inüdahaleler ve bu mudahaleler sonucu kurulan askerı rejımler «bağımlı bir ekonomide kaçınılmaz olarak karşılaşılan bu pazar sorununun çözümüne» ağırhk vermıştir. Hatta bu rejimler süresuıde Brezılya'da asgarı ücretler düşerken dayatuklı tüketım malları tale'oıni daru. büyük ölçüde etkılejecek olan ortalama ücretlerin yükselmiş olması bunun açık bir göstergesıdır. 12 Mart'ın açıklanmasında «Sermaye bınkimi» sorununa ağırlık veren bir çözümleme de Ahratt Aker'e (6) ait. Aker bunların yanı sıra «teşvik yoluyla tekelleşme» üzerinde duruyor. Aynı olgu Küçük'ün de, Baydar' ID da çözümlemelerinde önemli bir yer tutuyor. 1967 de yürurlüge gıren ve i96P'da Anayasa Mahkemesınce iptal edilmesiyîe birlücte başka yollardan uygulanan teşvikler .Munet Akere göre 12 Mart'm sermayeye getirdiğı açılımlar arasmda temel yere sahip. Küçümsenmemesi, ancak tek ve remel neden olarak gosteremeyeceğimiz, abartılmaması gerekli bir olgu bu da. 12 Mart a ilişkin bir çok genel dogruyu paylaşan ancak derınle mesıne çözümlere yrmeyen b:r çalışma olarak da Ergin EroRİu' nun (7) araştırmasını saymak mümkün. Tüm bu ele aldığımız araştırmalardan ortaya çıkan sonuçbize 1970'ler Türkiyesi'nde egemen sınıflar arasında önemli ekonomik ve siyasal çelişkilenn bulundujunu, ancak kapitalizme karşı getirilen seçenekler yr>ygmlık kazandığı ölçüde bu çeiışkıler.n arka plana itildiğı ve ogemen sınıflar arasındaki hesaplaşmamn sürekli olarak erte lendiğini gösteriyor. Gösterdığı bir baska şey de «diyalektik» yöntemin bız onu kullanmayı bildiğimiz sürece bizı yanıltmayacağı. Bir de anımsattığı bır görev var. Egemen sınıflar arasmdakı bu çelişmelerin nerelerden kaynaklandıgı ve ne zaman kaçınılmaz olarak su yüzüne çıkacağı üzerine sürekli olarak düşünmek ve uyanık olmak zorunluluğu bı: Jygulanan »rmancılık •olitikasımn ürkiye'yi »rmansız ııraktığı »ne sürüldü LNRARA, (Cunıhuriyet Bürosn) TMMOB Ornıan Mühendisleri )dası orman haftası nedeniyle ayınladığı bildiride «Türkiye'de lyjrulanan ormancıhk ekonomi lolitikası ve tekniklennin emleryalist kapilalist ülkelerin et ;üeriyle ülke gerçeklerinden aptınlmasının ormar.sızlaşmayı uzlandırdığı» öne sürülmüştür. Bildiride, 1973den bu yaııa :evlet eliyle yapılan Orman tşetmeciliğinin ülkeyi ormansızlı» yönelttiği belirtümekte ve öetle şöyle denilmektedir: «Uygulanan ormancüık tekliğiyle, her yıl ortalama 50 bın lektar onnan yeniden ağaçlanlınlmak üzere boşaltümakU, cncak yapılan ağaçlandırmalar Jçbir zaman bu miktara ulasanamaktadır. Oysa, ü'.ke alanıun yüzde 10'u verimli ormanlara kaplı olan Türklye'de 12 mil•on hektar alanın en kısa sürele agaçlandınlması gerekirken, 977 yüında 39 bin hektann afcaç andınlması planlanmıstır. Öte •andan, ulkede 887 bin hektar ılanda erozyonu bnleyici çalısnalann en kısa sürede tritirilnesl gerekirken, 1P77 yıünda salece. 8 bin hektarda toprak ko•uma çalışmalannm yapılması jlanlanmıstır.» TRT'de çalışanların Karataş yönetiminin giriştiği kıyım hareketine ve taraflı yayınlanna karşı tepküeri gelişmektedır. Ankara'da Savcılığa ve Cumhurbaşkan lığına başvurmak Uzere im^a toplanmasm dan sonra önceki giın de İstanbul Kadyo su elemanları Cumhurbaşkanına başvurmak üzere aralannda imza toplamışlardır. Geçen perşembe günü istanbul radyosunun çeşitli servislennde çalışanların görüş birliğine vararak başlattıkları. haber ve program görevlilerinin özellıkle karıldıklan ve Rfl'den fazla imzf.mn toplandığı Cumhurbaskanı Konıtürk'e başvurma yazısı Ankaraya gönderilmistir. Simdiye kadar istanbul radyosunda. söriilmeyen böyle bir hareketin başlatılması ba7i yhnetiriler p.rasmda «aşkmlık yaratmıştır. Perşembe günü riğleden sonra imzaya acılan başvumsu yazısı bazı yöneticileri hareketp geçirmis. ozellikle Genel Müdür Saban Karataş'ın İstanbul'a gelişi nedeniyle bu hareket önlenmek istenmiştir. Ctıma günü Ge.neî Müdür Karata.^'ır. îstanbul'a eelmesine rağmen imzaya açık tııtulan bRsuını yazısına radyodaki haber program ve ıdari servis elemanlan fle tstanbul T\''nu elemanlan imzalamıçlardır. MÖDAHALENiN TEMtliNDC OYAK'IN YATTIĞfNI SOYLEMEK YANIIJTIR Bunun dışında Yerasimosun. bir zamanlar genel olarak Türk solunda ve özel olarak An* De:psi çevresinde berumsenmiş ~>İan bir göriisü daha var ki. bu çözümlemesinin belki de en güç tış sorunuyla da karşı karşıya. 1970 yılında özel kesim imalat kolundaki stok artışı 1969 yıhnın stok artışmm iki katından fazla olmuştur... Bu durum, yani sermayenin tam olarak kullanılamaması ve stoklann (satılamayan maîlarm) artışı sermaye sahipler: açısından bir bunalımı gös*.ermekted:r. Bunalıma ıse dogal olarak iktidardakl sermaye partileri çare arayacaklardır. Ge tirüpn önlemlcr :k: adet. Bınnc:s: Personel Yasasıyia memur maaşlannı antırmak ve tüket.m mal'srı sp.nayiine al:r: yaratmak. İk:nc:si :se devalüasyon. üu da ÎSTANBUL RADYOSU ÇALIŞANLAm, KARATAS YÖNETiMiNE KARŞI ÇiKIYOR Imzalayanlar arasında bazı şube müdürlen de bulunmaktadır. imza toplanmasının sürdürülmesı üzerine Karataş'a yakınlığı ile bilinen bazı idarecilerle radyo bünyesinde komando olarak tanınan ve Karataş döneminde radyoya tayin ediien bazı memurlar. Genei Müdürle toplanmışlar bu hareket karsısmda almacak önlemler üzerinde durmuşlardır. Bu arada, istanbul radyosunda koman do olarak tanınan ve radyo elemanlan arasında propaganda yaptığı göze çarpan bir memur tarafından Karataş'ın lehine bır imza kampanyası açılmış, ancak kampanyaya katıian olmamıştır. Ote yandan Cumhurbaşkanlığına başvurma yazısının imzalanması nedeniyle ba zı servislerde sert tartışmalar çıkmış, baTA yönetiriler bu harekete katılanlann şid det'.e cezalandınlacağını belirterek «tmza atan'.ar tayin edilmek istedikleri yerleri de \anlarma yazsınlar» demişlerdır. istanbul radyosu plemanlan arasmda duyulan bir habere göre. Cumhurbsşkanı na başvurma yazısını imzalamaları n?d<»niyle ve önceükle haber serrisinde cahsanlardan bazı elemanlnnn geçicı görevle veya atamayla başka yerlere gönderilecekleri öğrenilmiştir. İstanbul radyosunda hafta başında yeni gelişmeîer beklenmektedir. MTAKPAZAR TEKEUŞMEYi ZORUHIU KIUYOR Neden 1970ner TUrkıye^nde sv nayi sennayesi mevcr.t ekonomik durumdan hoşnut kalmamakta ve özel gelişme ve büyüme oîana'fiları aramaktadır? 1 O>a Baydar (4 bımu «Kap:talist evrimin koşulları ve Ortakpazar olgusu karşısmda, sanayiin mümkıin olduğu kadar ileri teknoloji kullanmak. büyük ölçekll firmalarda örgüt'.enmek zorunda» oluşu ile açıklıyor. Yanı bir bakıma Ortakpazar'ia rekabet zorunlulugunun gerektirdiğı «özel büyüme» ihtiyacıyla. Oya Eaydar'a göre «dış pazarda rekabet olanakları son derece zavnf olan ve Bu yüzden iç pazara biitünüyle bafımlı olan tekelci ımalâ', sanayıi... 1970 başına geündığ:nde iç pazann doymuşlugu ve dar lıgı karşısmda üretim düsüklüğü ve pazarlama sorunu ile karşı karşıya kalmıştı». Bu duram «s«tr maye yönünden güçşüzlük ve yatınmsızlüt»a yol açıyordu. «Sanayi sektörünün gayrısal: miiîi iıas.la içindeki payı 1370 yıhnrîa ilk defa geriledi... Yatırımlar büyük ölçüde aksadı». Özetle Baydar bunalıma «sermaye biriKımi ve .şerçeklesme sorunu» açısından yakiaşmaktadır. Buna ağırlık veren ö:eki yazarlara ve sorunun doğru olarak saptanmasına karşm lormüle edüişteki bazı yanlışlarm eleşörisme geçmeden önce Yerasimos'ım çözümlemesinn dayandığı üçüncü etmenden yani «ekonomik bunalımın ve nzel olarak enflâsyonun ppki.ştirdifii foplumsal çeüşkilerden/> söz eîmek gerek. Yazara göre, 1516 haziran olaylan ile doruğuna ulaşan bu toplumsal bunalım sürekli ıfadesini ücret artışı taleplennın ve grevlerın yoğunlaşmasmda bulmaktadır. Ancak burada belirtilmesi gerek kı, sermaye açısından bu taleplerin gerçek ücretlerde bir aruşa yol ar,ması sorunun öteki boyutundan. van: uzlaşmazlıklar sonucu ortava çıkan grevlerin özellik."" 1"*9 ve 197fi'de son derece artnn? oîması ve dolayısıyla t»plam olarak bu iki yıl içinde 550 bini a çan işgücünün kaybolmasma yol açmasır.dan çok daha önemlidir. Cdnkii Yalçın Küçük'ün nırgularl:gı gıbi imalat sanayiinde zaten knpasire kullanımı çok düşüktür bu nedenle işgünü kaybı ücr^t KiTAPLARDA 12 MART Atillâ AKSOT ve Unkapanı köprüleri nzerlne uzanmafi beklenmektedir Boğaziçi ve Haliç köprülerinin bakımı iç'.n maddi sıkmtı söz konusu değıldir. Ama bu iki köprllnün bakımını üsr'.enen Bayındırlık Bakanlığı Karayollan Genel Müdüriüğii, kulianma teknisine uyulmamasmdan yakmmaktadırlar. Avrupa standarîlarına £ör» ulaşıma açılan her iki köprüde. sürücülerin Karayoîları Trafik Ku rallanna hiç uymadıkları saptanmıştır. Bunun da köprür.ün yeterince hizmet görmesini engellediğı iieri sürülmektedır. Haliç ve Boğaz köprüleri üzerinde en dUşük hız 40, en yüksek hız da 90 kilometredir. Sürücülerin çoğu, ya bu hızm altında ya da üstünde gıtmektedirler. Bu köprüler üzerinde durmak k»s:nlikle yasaktır. Ama sık sık folograf. flm çekmek v manzara sey retmek için dunı)du*u göriilmek tedir. Bogaıiçi köprüsü. kapalı sistem T\: ile kontrol altında bulundurulduğu için hemen duru ma müdahale etmek mümkün olmaktadır. Hal.ç köprüsü ıse bu olasılıktan yoksundur. Karajollan yöneicıl'ri. köprü üzerinde iz değiştırmede tesbi' pdilen hızlara uyulmasını ö7elMkle istemekteair:?r. Bu takdirde. hiç beklemeden atamın temin edil?r?*i be!:r;l;nekted;r. AÇIK KA5A UJIMACIUGI Açık kasa taşımacıhpı da kourü'.erin kulianma şeklıne aykın düşmektedir. Dünyarun hiç bir yerinde açık kasa taşımacılığı bulunmadığı haîdp. Trafik Yasasmda bu taşımacılığı onieyici bir hüküm yoktur. Yöneticiler. açı>. kasa taşunacılığı nedeniyle, köp rülerin üzerinden, hemen hPr gün cam, ter.eke, ev cşyası. taş, tuğla ve canlı hayvan topladık lannı istatis*:kler!e ortaya koymaktadırlar. Çoğu kez düşsn bu büyük parçalar. korkulukları kirmnkta. ulaşımın hızını kesmek1^!», hatta durdurmaktadır. 8 0 BİN IAJII GEÇiYCR Boftaziçi köîiru"'ündf>n 2iir.de ortalama olarak 30 bin tB?:r geçmtktedır. Haliç könriis\tnci?n geçen taşıî sayısı ise. iw'.5rı bin arasmd» değ:sm"ktedir. H?r ıkı köpriı devamlı olarak bakındîn geçinlmektedir. Rutub?tten ibhyelerm çürü"iemcsi ıçin İîa'ya dan 20 ton «SlısacPİ» ad!ı konıyucu madde getirilmiş vp ksp!*ma çalışmalanna başianmıştır Köprülerin çplik bölümler; «ürek li gözetim altında b'jlundurula rak kabaran boyalar yenılenrrFk tedir. Ikı yıl snnra boyalsr tüm yenılenecektir. Boyanın yprli mı yoksa Avrupa mı olması şu anda tartışılmaya ba.şlanmıştır. 523 milyona mal olan Bofsz'.ç: köprüsü b?delinı çıkanr.ıştır. 1973 yılında hızınete giren köprüd»n bugüne dek 906 milyon Ura toplanmışttr. GiŞELER MTIIDI «Enerji Bakanlığı kamu malını bir sendikaya tahsis etti» Beyoğlu Muyakkat Gaz tçletnesinde çalışan işçiler: Enerji îakanlığının kamu malını sendi cal çekişmelerde kuilanılması anacı ile Enerji İş Serdikasma ahsis ettiğini ileri sürmüşlerdir. İşçiler 6 bin ton kok kömürü ıün Belediye İşcileri Ferierasyoluna (BİF) baglı Enerji İş Sendi tasına Mart ayı başında aniden ahsis edildigirsi bildirrnişlerdir. ?eni toplu iş sözleşmesi dönemi lin başlamak üzpre olduğu iş ye rinde, yetki uyusmahgı sorunuiun aleylendiğini öne süren ifci er. DÎSK'e baglı bir sendikanm çetkiyi slmaması için oynnlar îîüzenlediğini de öne sürmüşlerür. FRT ile Türkiye Müzisyenler Sendikası topiu sözleşme imzaladı Türkiye Radyo Televizyon Ku rumu ile Türk İş'e bağlı Türki ye Müzisyenler Sendikası arasm da dün toplu iş sözleşmesi imza lanmış ve sanatçılarm uzun süre den beri sürdürdükleri program lara katılmama boykotu sona er miştir. îstanbu! Kadvoevinde düzenlenen imza töreninde bir kor.uşma yapan TRT Genel Müdürü Şaban Karataş. TRT ile Türk Müsikisi sanatçılan arasmda sarsılmaz bir manev: 'nağ bulunduğ" u be lirtmiş. yeni imzalanan topıu iş Közlesmesı ile sanatçılarm sorıın lan na büyük ölçüde çözüm ge süz yönü. Goriiş «12 Mart'ta ordunun egemen sınıflar lehine sıyasal hayata müdaiıeİ8 edisinin doğrudan ekonomik çıicarlara bağlı oîduğu> şeklinde. Buna kanıt olarak, «ordu egemen kadro larınm kent büyük burjuvazisinm çıkarlarına katılmasuun bir aracı olarak OYAK»ı getiren yazar, böylelikle bir «ekonomizm»e yani her gelişme ve IMşkiyi salt do*rudan ekonomik nedenlere bağlama egilimine saplanmış oluyor. 12 Mart değerlendirmeleri arasmda «ekonomizm»e sapmayan ama olayın temelindeki ekonomik nedenin altını gerektigi gibi çizen açıklamalardan biri Yalçın Küçük'e (5) ait. Bazı noktalarda Oya Baydar'ın çözümlemesine son derece yaklaşan ama kendine özgü kanıtlar içeren görüşlerini şöyle dile getiriyor Küçük: • 12 Mart TUrkiye kapitalizminin içine girmiş olduğu bunalımın bir sonucu olarak ortaya çıktı. Türkiye kapitalizminin. 1971 yıh başına kadar biriken ve iktidardaki sermaye partilerinm çözmeye güçlerinin yermediği so runları ortadan kaldırmak için düzenlendi. Temel ve nesnel n?den burada yatıyor. Öteki ns denlerin türnü, ancak bu temfi p.edeni tamanıladıg! ve bunlarn uyduŞu ölçüde anlam kazanab: 1 lir.» Öğrenci olaylarının 12 Mart m gerekçesi olarak gösterilmesini eleştiren ve «bu olayların 12 Mart'ı doğuran gelişmelerin nedeni değil, olsa olsa bir sonııcu olarak degerlendirilebilecegıni» vurgulavan yazar 12 Mart'ı açıklamada dört siyasal etken sırahyor. Bunlar AP'nin parçalsn ması ve dolayısıyla iktidann giiçsüzlesme^i. sermayenin sola doâru yeni açılımlara hazırlanan dış satıçları kolayiastıracakı>. Küçuke gore deraiüasyonun bır başka etkısı de «Dış alımları zorlaştırması ve fıyatiarın artışını hızlandırarak toplu sözleşmelerle eld? ediien ücret artışiannın erV.ısını azaltması». Bu gorüs «Büyük sanayîcilenn devalüasyondan şikayetçi» olduklannı öne süren Yerasimos'un yargısıyla çelişiyor. Ancak bu coktada Yerasimos'ur devalüasyonun çe lişkill eîkilen unutarak soruna tek yanlı yakla^tığını beîirtmek gerek. «Devalüasyona sermayen:n hiç itirazı yok demek doğru değil» d:ye i>el:rten Küçük, bu hataya düjmemekle birlikt« çe;iş/ilerin hangı sektörler arasında olduğu sorusuna pek eğilmiyor. Bunu pazar ve maüyet çözümiemesi ile aç:klamak mümkün oysa. D?.ha aç;k 'jir ifadeyle hammaddesinı bütünüyle ic pazardan sağlajar. ve satıştarınm önemh bir bölümür.ü dıs pazarda gerçekleşriren tekstil sanayi ile b:r montB.i özellig; ağır basan dolayısıyla da devalüasyon sonüru maliye'lerin kaçmılmaz olarak artacağ! o*omativ sanajT için etkılerin son derece farklı olması doğal. Çozümlem°?in: a6ırlkla «pazar <orununa« ya da baska bir deyi?> «gerçekleşme yani üretilen mallann paraya çevrilmesı sorununa» dayandıraıı Küçük'e göre 12 Mart'ın getirdiklerı arasmda yer alan Anayasa değişıklikler; işçi sınıfı ile sermaye arasmdaki böiüsüiıün mücadelesin: belirlemes! ?.ç:sından son derece önenılidır. E\ı noktada Oya Baydar ve bir ölçüde Stefanos Yera«irros da a>nı görüşü paylaşmakmri:r Gerçekten de 12 Marf'ın sermayeye getirdikleri açısından Boğaziçi köprüsü bılet mpmur laruıın çaiıştığı gışeier buharla ısıtılmaya başianmıştır. Böylec"! burada çalışan memurlann özellik le kış aylarında uşüyerek hasta olnıalan önlenmiştir. Polis gözleme kulübeler; ıç:n henüz bu tür bır önlem alınrji^m:ştır. Sadece poiıslere ıçı kürklü giysiler ve ayakkabılar veriirrnştir. Bu konuda Karayollan iigilileri «Bütün üİAelerde oto yol ve köprülerde göre^Iı polislerin bulundukları kulülıclerde ısıtma s:«*"m;nin» buiınmaciığını söylemişlerdir ANKARA. (CumhurİTet Bürosu) CHP Genel Başkanı Bülent Ece\it televızyonda bu gece saat 22'den itibaren bir saat lfl dakika süreyle konuşacakf.r. Ecevjt'le soruluyanıtlı görüşmeji, TRT'den Çetin Çeki yapacaktır. Ecevit'in yapacağı konıışmanm Demi: rel'in n. 'de vaptığı konuşmaya bir karşı lık nitelığınde olmavacağı. Ecevit'in. CHP iktidarında Türkiye'nin ekonomik söriintüsünün ne olacağını. CHP'nin yeni programı açısından anlatacaçı. aynca Türkiye' de rejim konuları ile gür.cel ekonomik ve PARA VERMEDEN OKEN ÇOGAUYOR Bogazıçı köprüsunden para ver me.n geçenlerin sayısı her geçen yıl artma gösterınektedır. 1973 yı lında 171 kışi ücret ödemeden p> çerken geçtiSımız yıl bu sayı j.)13'e \iikselmistir. Para ödemeden geçen 'ajıthr;n yüzd? S9'unur. özel araciar ol duğ'j saptanmı^Tir. Bunlanr. plakalann tesbit edilerek geçış ücre tinin üç katı ile tahsil ffdilmeye ça lışıldıg'.r.ı bsiirt?n ugılıler «Çogu kez de plâkslar okunamamaUıadır. Bu bakımdan zarar nanesir.s bu geçişlpr geçiri'.mpk'edır. Eğer motorlu trafik ekibi haztr o!ursa, bu taşıtın önü kes:lme'<ts, gereken ccza amnda veriln.ekteciır!; demışlerdir. Boğaziçi köprüsünder. tek 'araflı ücret almması düşünülmpk tedir. Bu takdirde geçiş ve gidis ücreti birlikte alınacaktır. Turulan istatistiklere gör^ Avrupa yakasır.dan ve Asya yakasmdan geçişler birbirine eşir görünrrekte. dir. Bu durumda ayr.ı taşıtm seri döndüğü sonuc.ı çıkmaktadır. Bu bakımdan gidiş geliş ücre'ının bir anda alınmasının bir sskınca doğtınnayaoüâı görüşünü Karayoüarı yöneticileri benimsemişlerdır. Ancak bu konuda önümüzdeki günlerde ysni bır anket yapılacak VP alınacak sonuca göre hareket edilecektir. Boğaz'çi köprüsü bugün 1900 yılı için önsörülsn ulaşım \liküne ulasmıştır. 19fl(î yılı ıçm ll*) hin seçiş bngörülmiiştür. Buaıin « « 1 . » ^ . oe\ A»; : . . BİTTİ (4) Oja Baydar. «L'ç Yü Sonra lî Mart». ILKE derpis», Savı 4, 19Î4. (.">) Valcın Küçök. «Planlama. Kalkinma ve Türkiye». Bilim Yayınları. 1975. 3*5 TL. (fi) *hmet Aker. «12 Mart Doneminde Dısa Rağımlı Tekplleşme». Sander Yayınlan. 1975. 10 TL. (') Ergin Erotlu. «12 Mart Deram Fdivor Mu?». Soyut l'arınlan, 19Î4, 25 TL. ECEViT BU GECE SAAT 22'DE TELEViZYONDA KONUŞACAK politik sorunlara da değineceği öğTenilmiştır. Ecevit'in bu geceki konuşması dün Meclis'teki CHP Genel Başkanlığı odasında filme ve banda alınmıştır. TRT Siyasi Yayınlar Hakem Kıırulu dün yaptığı açıklaınada. DP'nin itirazını da oybirliğiyle kabul etmıştır. DP buna gore. Demirel'in TV'daki konusmasına TV'de karşılık verebilecektir. Siyasi Yayınlar Hakem Kunılu Prof. Bahrı Savcı. Prof. Muammer Aksoy ve Prof. Cemal Mıhçıoğlu'ndan oluşmaktaciır. Kurulun, DP'nin başvurusunu o;birliğ;ylp 2ldığı öğrenilmiştir.