Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
D Ö RI CUMHURim 24 SUBAI 1977 SAM YELÎ Yazan: Filler Sııltanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca YAŞAR KEMAL zı sakallılar sarıcalara b:r kardeş gıbı. kardeşten de ote davranıyorlardı. * Sarıca karıncanın en yaslısr. «Bizı,» dedı, «Kırmızı sakallı topal karıncava goturün. ona çok soyieyeceklenmiz var. Kanncalar. bu alçak, bu kırmızı sakal duşmanı kannra'.ar hıç Dir zaman fillenn krtlehğmden kıırtulamayacaklar ya, gene de r opal ustpmıza 0 r şeyier sov'emelmz » «Ah,» dedı alnı yıldızlı kırmızı =aKal. «Alı kardeşler vazn, h'Ç b.r zaman, kıyame'e kadar bız t l'ercjen kurt'i!ama\acağ.; rapn' Crene de varın soyleyın ustamıza Nc vaz'k, fı'ler büyük karr.ıra^ar kuçuk, aaaa na ne yazıjt ne vazık1» «Aaaân. çok yazi/:,» dedı sanca kannealarm j'aşlısı «Filler ri ıS Kadar karıncalarsa her birısı ığne ucu kadar. aaaT.h ÇOK jazık Içımızde bır tek, ba?ks degıl bır tek, bır tek fil kadar bır karmca olsavrM"" '" 1 mı'ı «Yok.» d^di i"Tİ çok çckerck alnı jildızlı kannca «Yok ov'.e bir karınca oltr . 1 cak da » «Bır tane olsaydı, dunyanır bütun H'Jerıni » «Suuus.» dedı cJteki «Gerçek'en, =ız buraia, bu ıs sız dagda 0 darmuşsunuz, nsjı bes lıyorsunuz » «Bıze,» dedı alnı vıldızh «blr» dağ;pzen dprlpr Bız daŞa çık tık Burada f.llen be :lıv n7 Topal u«ita bızın rta*a çıkmaırn zı ıstemedı Sız.nkı hayal dedı» (>Neden?» «Dagda gezmekle filler a\lan maz, dedı » «Siz ne dersiniz7» «Bız avlayacagız. dıvnruz » «Filler ancak daglarda a v j a nır.i) • Sılâhınız var mı?» «Var, sıvrısınek hortiımundan oklar.» «Yaaa, ıyı » «Bu sıvrısmek hor'jrrlanri'ia , >aptıgımız okları, bura'i bek:t> yeceSız gelen f lm 'r>\^a » «Filler ağılanıp, sıtmalanıp ole cekler » Kırmızı sa<;allı r1~«™erı sa rıncalar co^"ilar hep bır oî'dan konuşmağa başladılar. «Her fılın sozune bm sıvrisı nek hortumu » «Her sıvrısınek hortumunu yı ven fıl tıtreyıp oldu£u yere. da ha avaktayken blup yıkılacak » «Topal usta dedı ki, bu ol maz, dedı » «Olmayacağını ne bıldı?» «Sıvrısınek oku Mlere barmaz. dedı.» «Ne bıldı?» «Sıvrismek oku degil fıle. ka yaya demire, ağaca bile batar » «Batar.» dıye bağırdılar bır agızdan boyalı sakallı sarıca kannca'.ar. «Fılı değıl. insanı Wle öldürür s n n s n e k hortumundan ot:» «Insanları bıle,» diye bağırdı lar sarıcalar. Mehmet SELAHATTtM 59 Olur, dedl sergardiyan Doktor gelirse sent çağırtınm. Doktor, cumartesı pazar günleri gelmezdı. Rıza, 8İev alev yanıyordu. Sancıdan .tnramyor. ayağa bıle kalkamıyordu. Iki gun yattığı yerde inledı durdu. Ne yemek yıyebıldi, ne su ıçebıld Karnı taş gıbı sertleşmıştı Zaman zaman acıdan bayılıyor, sonra tesrar ayılıyordu Pazartesi gunu doktor, daha karnına doıcunur dokunmaz: Aman, dedı. Bunu hemen devlet hastanesıne Kaldınn. Hastaneye Uçe doğru götilrebildıler. Dokorların hepsı gıtmiştl Nobetçi hekım onu muayene etti. sonra çekıp gıtti. Yattığı yerde kmandı durdu dellkanh. Bır sreceyı de boyle geçırdi. Öbürgun onu muayene eden operator, yuzünu buruşturdu. Şımdıye kadar neredeydın be oğlum. dedı. Kükümluyum doktor Ha dıyince buraya gelinemıyorki. îki gun hapıshane doktoru gelmedt 0 lüzum gormedikçe benl kırr.se hastaneye yol'.avamaîdı. Dun akşamki nöbetçı heklmse karnıma şovle b:r öokunup gıtti. Adı bır mahkum parçasıyız ce olacak Bırı eksık bırı fazla kıyamet kopmazya. Hımmnı. Yamndakı hemşıreye donerek Hemen ameliyathaneyı hazırlayın, dıye emir verdl. Amelıyat mı olacağım doktor? Derhai Geç bıle kalınmıj. Hastalığım ne? Apandısıtın patlamış be oğlum. Ya! Ya, ya Allah acısın, zor durumun DUn gece bana nly» haber vermediler Ben ne bılirım. Allah kahreUın. vıcdansız herifler. Doktor, dışanda, hemsıreye Hıç Umıt yok, dıyordu Bir mucıze olmazs» kurtaramayi7 bıçareyi Pek te genç zavallıcık. Ivı kalphydi doktor. Hıç kımsenin ölılmüne dayanamazdı. Bu vuzden yurekten acımıştı Rızaya. Daha ılk neşten vurduğunda, iğrenc bir cerehat ta^ü karnından Tam dor saat uftraştı Rızayla. Sonuç, boj. Kalbı zayıflıyor doktor. Oksıjen verm. Oksıjen moksıjen para etmıyordu. Çok gecıktirmi$lerdi has'nyı. Amelıyatı bitırdığinde hasta, çoktan olmustü. Doktor elmdekı aletlprı hırsla atıp çıktı dışarı. Kapının onunde yaşh b'r adamla bır kad.n duruyordu. Nasıl riedi vaşlı adam. Rengi kül gibıydi. Nasıl olacak9 öldu. Vah. dedi ihtivar adam. Evlmiz yıkıldı. Hi7a'nın babasıyla arasıvdı bunlar. O gun gelmişlerdı Gehr gelmez ceza evıne gıttıklennde Cğlunuz devlet hastahanesınde demışlerdı Pır arabava bınerek hasîahaneye koşmuşlardı Belkı ıkı saattır amelıyathanenın onunde bekhvorlardı Herecsiıla meraVı u?untuvlr> Hıç haMrlarına gelmeyen bır seydi hu Oğulîarı asıan gıbı sıhhat!:;.dı Rıza mn oium habenni o kadar *epec!en mrr.e a'.mışlardı kı bıiun büyuk acılarda olduğu gıbı gerçeğın agırlıJr.ı bir süre anlavamadılar. Ge?e sabana kadar uyuvamadıklan. otel odasmda. Fahrl boğulurcasına ağlıjor: Allahım buyuk Allahım. sana ne yaptık kı bana bunlan re\a gordun, d.ve sızlanıyordu. Rejhan'ın gozlermden bır damla vaş gelmıvordu. Kaskatı kes'lmîş, bajı onunde, bır E ıda heykelı gıbı. hareketsız oturuyordu. • ** Rıza'yı Istanbul'a getır.p Nılufer'ın yanma gömdüler. Cenaze evden çıkarken, Reyhan'ın vucudunda bır çoralme oldu. Yetşın a dostlar, d:ye çığliK çığlığa naykırmaya, dofunmeye, kendıru jerdeıı yere atmaya başladı. Komşular basmda toplanmış onu teskme uğraşıyorlardı. Niiıa%e* yorgun duşttu, haıının uzerınde uj'iıyakaldı. O günden sonra Pahn, ışıne hıç gıtmedı Mehmet Bey maasmı her aym bınncı guntı, şaşmayan bır lntızamla yol.uyordu. Bu paranm jariMnı bıle yıyemıyorlardı. lahrı. sabah erkenden kalltıyor, doğru mezarlıga gıdıyordu. îki toprak yığınına kapanıyor. gozunde yas kalmayıncaya kadar ağlıyordu Sonra. sırtmı oradaki ağaçlardan bınne dayayarak saatlarca toprak uzennde, yarı kendınden geçmış, oturuyordu. O yumuk yumu ellı, dünya güzelı Nılıifer, aslanlar gıbi oglu Rıza, bu toprak yığınlannın altında yatıyorlardı ha! Ne inanılmaz bır gerçe^ti bu' Isyan edıyorau Allah'a. Niçın bu kadar acı çekt.rmıştı ona? Tann'nın adaleti bumuydu'' Bır ınsana bu kadar yuklenılir mıydı? «Hayırla başlayanlar hajnrla bitırecektır.» Bu ne b:ç'm hayırla bıtıştı boyle? «Şayet mıanınızda bır leke varsa, o bıle gozünuzun onündekı çarenızde perde olur > «Nevdı bu çare 9 Butun omrunce doğruluktan aynlmamış, kımseye kotuluk etmemıştı. «Allaîı lyı kullannı smar.» Sınamaz olsaydı Ne kadar 151 kuluymuşum meğer Butun sevdıklennu eıımden aldı. Sonra bırden, korkuvla toplaruyor: «Allahım sen aifeyle.» d:ye yalvanyordu. «Bağışla. Kusuruma bakrna. O kadar aoı çe'ctım kı» Gunler, aylar, yıllar geçıyordu. Çok çabuk ıhti>arlıyordu Fahrı. Saç sakalı bembeyaz olmuş, daha altmışır.a gelmeden ıhtıyar bır dede gorüntusü almıştı. Kahvede herkes ona: «Fahrı Dede» dıyordu. Bır koşeye çekılıyor, k.msenın konuşmasma kanşmıyor, sessız sessız düşunuyordu sadeca. Etrafındakı'.erın onu sevıp saydıklarım gorıiyordu. Herkes acıyordu ona. Başmdan geçen felâketleri bılıyorlardı. Rıza'nm olumunden dokuz yıl sonra, Metnet Eey bır kalp krızı geçırerek obur dunyaya goçtu. Şışh Camımden kalkan cenaze alayının arkasma. saçı sakah bembeyaz, belı bukulmuş bu ıhtıyar adanu oradakılerın hıç bırı tanımıyordu. Gozlerınden devamlı akan yaşlan görenler Memet Beyin uzaktan akrabası sanmışlardı Fahriyı. O aydan ıtibaren maaşı kesıldı Fahrı Dedenın. Buna aldırmadı bıle. Elımızdekı bıze yeter, dedi karısma. Reyhan evde bır golge gıbı dolaşıyor, ldzumlu işlerıni yaptıktan"sonra pencerenm onune geç:p akşamlara kadar hareketsız, kocasının eve donmesını beKİıyordu. ' Fahrı'nın ılK sorasu: Kerem'den mektup var mı, oluyordu. Bıkmadan. usanmadan, her gun aynı soruyu tekrarhyordu. Gelecek bai goreceksın karıcığım. Yaşıyor o. Içımden •bır ses daıma onun hayatta oldugunu soyluyor bana. Donecek. GoreceKSin. Babasıyla anasını kesınLkle arayacak. Yetmışüç yaşına gırmişti Fahrı Dede. Belı her £Ün bıraz daha bukülmuş, ıkı elınde bırer bastonla yürüyordu. Odasmda yalnız kaldığında, kendı kendıne konuşuyordu. Bazen Kerem'fe. bazen Bıza'yla, bazen Nıluier'le. Benım dunya guzelı kızım, diyordu. Yıne babanm evıne dondün degıl mı? O heriften sana hayır gelmeyeceginı zaten bılıvordura. Ama, sen ıs'edm ne yapajım. Yoksa senden bır sanye bıle ayrümazdım bea. Ya sen Kerem. nıye terkettın bızı1' Eana ıntıyacımız olacağjıı h.ç duşinmed'n mı? Fakat, döneceks n Er seç senı b j kada^ seven ananla babciı hatırlayacakHn.""Habenn varmı, Rıza oldu. K.lufer de. Yapayaîmz kaldık ortada. Bır donsen ne o'.ur? Yarabbı, oglumu görmeden ca1 <1., 1 <1., «r.n bana. bavük.îue'unu goster. Ne gtınah KIRMIZI SAKALLI KARINC&UPIN SAKLANDIKLARI KAYAUK, SARP U.KEDE BiRiBiRLERiNE DÜJUP, H.Ç BiR iŞ GÖRMEDEN B.R BıRLERiNiN GOZLERiNi OYUP. AZGIN FillERİ. Fil 5UITANINI; KURNAZ HUDHUDIERİ, FillERiN TUTSAGI OIMUŞ. KEND.tERiHi USTEliK DE Fil SAYAN UIUSDAJU8INI UNUI IUKLARIOIR. Sakalları kırmızıya boyanm'ş sarıca kanncaların ölümden kurrulan bır boluğü dağlara kaçmış lardı. Muratlan kırmızı sakallı karmcaları bulup orlara karışmaktı Ama nerede bulacaklardı topal karıncayı? Koca üller sul tanı filler sultaruyken bunca zaman aramış da kırmızı saiallardan en kuçucük bır ıpucu bıle elde edememıştı. Sanca karıncalar kırmızıya bo yanmış tuhaf sakallanyla korku dan gözler: dışarıya ugrayıp port lemış. 0 dag senin, bu tepe, kaya lık benun, aç, yorgun dolaşıjorlardı. Penşandılar, bıtkandıler. Başlarına gelen belânın ne oldugunu daha yenı yenı anlıyorlardı Nasıl bir hışma uğradıklanıu an layabilmışlerdı ya, ış ışten ÇOK tan geçmıştı. Şımdı donseler de sultana kanncalann kendısıne ne bıçını bır oyun ovnadıklannı, kır mızı sakallıların yerıne kendılerı nısı sajvallarmı bovajıp olXerır.ı ona verdıklerını, karşıhğında da 8mbarlar dolusu yıjecejc alaıkla rını, onj kandırdıklarını soylesfler yer yennden oynar, sultan yeryuzunden ne kadar karmca \arsa kokunu keserdı. Keserdı ya, bu bojah kırmızı saKallarla sanca olduklanna kımı, nasıl ınandınrlardı 0 B:r de yollara bellere düşmuş sarıcaları fellı.: fellık arayan, kanlarına susamış kanncaların ellerınden canlarıı 1 nasıl kurtarabılır de sultanın yanma ulaşabılırlerdı. Iy.sı mı, r a sıl olsa sakalları «cırmızıja boyanmıştı, kırmızı sakallara ıiarışır, bu sarıcaların ocunu bunıardan ahrlardı On^ara yapılanı, bu dünyada bir jaratık başka bır >ara'ığa lâyık gorememıştı. Nasıl korkunç, iğrenç bır kıyıma uğramışlardı, filler bıîe kanncalara, otekı karıncalann sarıcalara yap tıslannı yapmamıslardı. Bın \i. geçse de o gunu unutmayacakia. • cıı Goz açıp kapayıncaya kadarkı bır surede, sakalı kırmızı\a boya nıp oldurülmemıs. oîduruiup sultan sarayımn alanına atılmamış bır tek sarıca kalmarmştı Bunlar da canlarını nasıl kurtarmıslardı, hıç bırısı o aru bır turlj anımsayamıyordu. Bır şeyı ıyıce anımsı\orlar, bır çınar ağacînın kabuğun'on yarıgında uç gun kaldıklarını, sonra bır vogurt çana gma uşuştüklerını. sonra da. ar kalanna bakmadan dağların >olunu tutup hıç bır karır.caya go zukmeden buraya geldıklerırı Aia şafakta. otekı koyakan bu ğulu, mce bır su>un sesı cıgıl }M^â : fcV Sizler bir tuhaf kırmızı sakalsınız, bizlere hiç beıızemiyorsunuz,, cığıl edıyordu, knrıncalar uyanmı«iar ayaklanyla gozlerıni sıvaz lr.orlardı. Bırden, sııyun ardınaan bır ses duyup ırkıldıler Bu gelen ses gur bır karmca se«ıyd; «Teslım. teslım, teslım olun.v dıye jırtınırci5ina bağırıyordu ses «Teslım olmazsani7 yakarım Çıkın ortaya, bızım bıjıkiariinız oylesme koku aiır kı, kırk gunluk yoldakı karmcar.ın kokusunu alı rız Teslım, çabuk teslım olun da canınızı kurtarın » Kırmi7i sakallı sarıca karınca lar «Eyvah», dedıler. «eyvah kı ey\ah' Tatlı canı kurtardık sanıyorduk, demek kı, karıncalar bız. burada da jakaladılar Şımdı olduruıler olulprımızı de sulta na gotururler, bır ambar. ıkı, uç ambar bal 6zü, çiçek ozü, çekırdek ozü alıp bır doyarlar bır doyarlar Evvah, ey\rah kı eyvaaah, nız de tatlı canı kurtardık sanı yorduk» Boylece konuşarak, bır kayaya 'ırmanıp usulca, kayanın doruğundakı bır yarıgın ıçme doluş tjlar Yanğın agzını bır sutieğen çıçeğinın mavısıyle örttuler. Az sonra baktılar kı, yanlarında yorelennde kum gıbı karıncalar kaynıyor, ne gorsunler, bu karıncalann hepsımn de sakalları kırmızı Ölümden kurtulmanm sevmcıyle bırden yanktan fırlajıp kırmızı sakallıların boyunlarına atılıp ağlamaya başladılar: «Ah ah, aaah, kırmızı sakaHı kardeşlenmız1 bır bilsenız neier. geldı baçımıza, neler! Bizım ba şımıza pelenler pışmış kanncanm basına gelmedı Bi7im başımıra gelenler ınsar.oglunun baçına gcl medı Blnm başımıza eeienler » «Durun durun ba^calım, s\z kımsirız""») dıye sordular kırmızı sakallılar. «Su ağlamayı. dırlanma;. 1 kesın de, kırnsınız, nccısı nız bıze onu soj leym » «Bız,» dedıler otekıler, «kırmızı sakaHılarız. tstersenız bakın sakahmıza » Ötekiler. uzun uzun onların sa kallan üstunde arastırma yapnk'an sonra dudak buktuler «Sız kırmızı sakalsırız kınrırı sakal olmaya ya, ne b'çım bir kırmızı sakalsınız, bir turiu anlayamadık » Kırmızı sakallı sancalar oTaya, yanğın ağzına oturup olanı brenı, karıncalann açlığını, açlık tan dolayı kırmın saknllıları sul*' tar.a nasıl teslım et'iklerın: bır bir anlatülar. «Işte bız de canımızı kjrtard k, kendirr.ızi dağlara z^. attık. Bütun ülkelenn kanncaKrı duşmüşler ortahğa yazı vaban, dağ banr kırmızı sakal arıyorlar. Kırmızı sakalİBnn buvtık bır çogunlJgu sakal'anm hemen kes tıler va. gene de tanınmak'an. oldüralüp suitan sarayının avlusuna atılmaktan kurtulamadılar Kanncalar. kırmızı sa>al M larlndan sıılt|rı spratc feT)ç'?r vrŞ&ılâr \h. bu go ier »el|tf gofdtt aaah n»l»r' W > ! l d»standa s. • ° nemez Hic bir karmca ülkssınde artık hıc bır kırmızı «a':nl «Oraya elektrık de tuttular.» «Gırtlağımıza kadar toprak gomup şişırdıler. Gözlerunız portledı » «Ya kırmızı sakal kardeşledmız. o kanncalar ki bıze bırsr işkence yaptılar kı, o ahmak ır.sanlarm ınsanlara yaptığından da beter » «Bu gozler neler neler gordü, fcrmızı sakal kardeşlenmız, s'z kı hıç bır çey gbrmedmiz, bılmıyorsunuz.» «Bizde kırmırı sakalhk hal ml bıraktılar!» «Bıze neler yaptılar, neler kı! Değıl kırmızı sakala ıyı kı karıncaya benzer halurıız kalmış ria bızı karmcaya benzetebıldın.z » Kırmızı sakallılar bu tuhaf karmcalann baslanna gelene, durumlarına çok acındılar, yureslerınden kan gltti. «Kanncalarm hepsi de £11 olriular Eır ığne ucu buyuklügundekı karmca bile kendisini fıl sanıyor. Bizi avlayan kanncaiar var ya, ışte böylelenydl.» Her şeyl anlamış kırmm saksllılar bunlara çok vakmlıs gösterdiler, yıyecek venp yumçak yatalüara yatırdılar, yaralarını »rdılar. Sabahleyın uvanınca yarpuz kOKUİu^bir pınann başında kah• valtı Sttiler. Gerçekten bu kırmı dakı son kırmızı sakallanz kı. baMmız olan kırmızı sakallı topal karmcaya Rideriz.» dedı'.er. çok larılık eyledıler. Ötek! karıncalann başı. bere• r.n nnurdp b'r yıldız olanı = kuşkulu konuştu: «Kırnvn sakalsınız kırmızı sa/.al olmava ya, sızler bır trhal kırmızı satalsınız. bizlere hıç bpnzemıyorsunuz. Karıncalaıa da h:ç benzemıvorsunuz Bana oyle Eelivor ki. sız avn tuhaf bır soysunıız ama anlayamadım. kıms nız necısmız'1» dıve sordu. t'lar «Bız m ^ Bizım kannc«i''3 benzer halımızi mi kovdular'» •B:zı zmdana attı'.ar » «Bızı gerımizden şişırdıler » cBır şîşırdiler ki. her b'rıruz b'rer fıl kadar olduk » «Bır si<;irdiler kı bızı, yarmvz patladık » «Mısır patlağı gıbi » «Filler kannralar bız.m pat'.avışımızı seyrettıler » «Bızı^elektriğe ruttular» «Bakır tellerl çtikumuze ladılar» " .* ^ * «Coplamlaft» bağ * KEIZ m', bız mi.» fllye b " nulamazsınız I«Î'P bız bu dür' a yaktılar.» YARIN: SARICALAR İŞ B&ŞINDA TiFFANY B UL M A C A SÜLDAN S * Ğ A : 1 B ı r A r r u p a ülkesi 2 S ü r e k h K u m l u k . s u s u z ve ı s s ı z ç e n ı ş arazi 3 Yazım kuralı I r ı d y u m ' u n sımgesı 4 Goçebe çadın Belirti, I p u c u 5 E l d e t a s m a c a k büvükliıkte kağıda sa nlı şev Tersı y u m u ş a k 6 Bır şey yapmak üzere verılen ozgıirlük 7 Tersı bır bınek hayvam Vilayet Bır buyu ruk 8 îki sıkkı bulunan Tersı bir savı 9 Bır şeyı ovdu^undan aşkın bir derecede şostermek İTKARIDAN AŞAĞIYA: 123456789 GARTH SOMUÇTA, OEGAUİK S f M T E S İ \ l a ) ' > J F E B * > M £ BİTEB ••• 1 Kapanduygu 2 Bir Guney Amenka dans türü Eskı bır uygarlık 3 Bır yemek turu Tersı Bızmut'ur. sımsesı 4 Fakat nnlamırda bir soz Tersı bır nız»âr nırü 5 Sod'.oım'un sıms?sı Amdokı'da eskı bır u^garlık 6 Tern İIIT DLNKÜ BtLMACAMN ÇOZL'Mtı SOLÜ4N SAĞİA: 1 CaDadan 2 Ilık Ta •=?. 3 Ler Bekır 4 ksaB R'na 5 ^tkı ıtaK 6 \A lıN rA 7 eD Atı 3 Itır Ata 9 I k T r r n 1 Cılkava 2 Alestı ıK : Buak Etı 4 Ak Bıl < rar o rC P A'enna 7 >"3 K t Tfni 3 ü nant 9 \~J raka Az nota Tersı verli malımızm ^ımg»sl 7 Tersı butunun ö;p pı R Tersı l)ir tu~ denı^ i.n tı«=ı < F=kı raîlaıc'an J kîlmd Mıktarca fazla 24C1 HKDEF. DEV "H RK CON\NMA \ \RDIVI^RL\ FL BtH DLNİ7 C» ! l ', MvriN \ ^ '.5' \î \i,\^ \7 I I L n r ^ F . l I. VS \BIl.tRIZ