19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ın B ugnnieröe AriKaralıUr gine Tevük 'Mkretin unlü «Sıs» şurmı axıımsamaktalar «Bir inatçı duman», «bır tozlu yoğunluiot sarmıs Ankara nın havasını Yasadıgı gunlerin sıyasal ortamım Istanbul'un sısiyle sitngeleyerelc, soyle der Fıkret «Sannıs ytne SfâVanı bir dâdı muannit Blr zuUneti beyıâ U peyaper mütenyit Tazyikinln altında sillnmiş gfbt esbah Blr tozlu kesafetten fbaret bütun elvab . » OLAYLAR VE GÖRÜŞLER «Yitip Giden Başkent Ne var M, Ankara"nın kirtl havası, Kkretin günlerindekı Istanbul sistaden bambaşka «Ak» îi'.an değıl bu «karanlık» Ank&ra"mn kırli bavası sıyasal ortamı ne olçude yansıhr sorusu bir yana, AnkaraMar sozcuğun ılk anlamında gerçekten zehırlenmekteler her gun Cumhurıyet'ın (27 aralık 1976) bırıncı savtasında ıri puntolu başlık şoyle «Arsenıkten 10 bın kat daha zehıra seıenyumun Ankara"nın havasında arttıgı açıkl&ndı» Sorumlu polıtıkacılara kalsa haber bıle defıl bu Yeru bır sorun mu sankı' Kaç yıldır sürup gıtmekte bu durum Hem «topluca ölumlem daha başîamadı ki' Övîesıne bır vurdutn duymazlık ışte, oysa, yalnız son vıllann yayirUannp '\anlarma, bakılsa, korkunçlufu gormeğe yeter de artar büe: Ankara Hava Kırlenmesvjie g a , s n>nesı yırardır uyarmağa çalışır hem kaınuoyunu hem sorumlulan «Temız havs hakkı» konusu da yazılar yayınlamr hıç değılse 1967 den eve' 1967'den ben1 Ankara Vererrüe Savas Herne&ı «kırlı hava» sorununa ayırm*s Tuberküloz \e Toraks dergısinın mayıs hazıran 1969 evet, 1969 sayısmı Ankara'nın meteorolo.uk dururnundan tutun da, kirlı hava VB şehlr planlaması, yeşü alanlar, vakıtlar v» yakma teknığı tasıt araçlan, endüstrinin ktrleticl soruçları, kırli havanın insan saglıgı üzerindeki etKilenne kadar, çeşıtll konular işlenmış unnanlarci *Bır an Önce» uygulanması gereken onlernler nnenlmış Son yıllar gazetelertmn bu aylanna ülskin savılannda, nsredeyse her gün, «kirU hava. sorunu» başhklarından geçılmıyor îşte daha 1970 lerde NATO ıle ügıU b>r habenn b&slığı: «Ha<.a kırlenmesl, nukleer s&vaştan dah» tetollkeU'jı Öte yandan s&yın Oktay Akbal, Cumhunyette (21 ocak 1971) «Sisler tçlnde» başlıkh yansmı çdyla bıtvnyor «Bakjyorum gazetlerde hep, hep bu ko nuda vazılar Ankara'da kımınle konuşsam hep bvı konucîa jakmmalaT O kadarla kaüyor Îşte. Paha bır şey yapılmış degıl bu «landa. Konınuluyor, tartışıhyor, yanıp vakırulıyor, geçlp unutuluyor. Bır ay sonra, beş ay sonra gıne gıtsem başkentc. "BÎR ÎNATÇI DUMAN...,, Seha L. MERAY o fclrtl haT»fcaTşüayacfıkb*nl Ankara kapılannda Yayılacaıi, kaplıyacak ıçımızı dısırtua B'r j^ın si» oylesıne ortecek kı başkentı uçakiar, trenler, otobusler bulamayacak belkı yennı! Yı tıp gıdacek, koca başkent kendı sısının ktırbanı olarak'a lar i> B ıgun de örle değıl mi'iı KomlsyonlJiT InceleyeQursunlar (durujorlar da), Ankaranın havası, her y\\ katmerleşen bır kır, lerur oıleşıırune donuşujor. Estaden, Isiıçre havasını anüınr dije o^oınurken, şımdı, katran katran kokmasmdan, ahn yazısı g'oı yapışmasından dovunuyoruz» Bugun de oy,.e değıl rru') «Duman ve kırlı hara baskınına ugramış Ankaralılar, deprem cığerlennde» Bugun ae byle degıl mı' Geçen akşam tele\u>onda konuşan bılırn »damımız, haklı olarak şoyle dıyorcu Kamuoyu ntık bıU\or konuyu. «Neler japmalı''» sorusu, yarutlanmış çoktan. Kamuoyunun dlrençle sor dugu sorulaı şuruar «Atomış bnlemler neler? Kırlılik ne lo&dar azalacak? Ne «unan°> Gene donelım 1973 martmdsk yaıdıkl«ıruna «Bu konuyu, artık «aUşılımş», «üzennde yalnız lâl edıier.» bır sorun olmaJctan bır an bnc« kurtarmaıî zorundayız «Nasıl geldık bu duruma"»» ıncelemelen, beska kentlerırrnz ıçın, sanayueşme süıecııun başlarında, onlcmler bulmak ve almak bakımından onemh ve değerlı Ankara içm onceUk «Nasıl çıkabüeceğız bu durumdan'» sorusunda. nŞu onlem mı, bu önl«ra mı">» tar tışmalan yılan hütâyesıne donerse, sorunu ıçınden daha guç çıkılır nıtelıge burundurmenten oteye, olumlu ne sonuç elde edebılım'' «üzun su relı onlemlerle çare aramak», kuşkusuz, çok ı>ı bvr y&klaşım Pekı uzun surelı onlemler aramak, bırtakra başka onlemlerl hemen uygulamağ» engel mı 1 K*!dı kı, artık ne oldukUn bellı uzun surelı onlemler de hemen başlahlatoılır. Almınların trtr sozü var «En tmın yolculuk da ilk »dımla başlar» AteHoı şu «ük adımı» artık Ahnacak herhftngi btr «)nVem, hlçtotr önlem al mamaktan lyt değıl mı''» Kim Okur, Kim Dinler? Geçen gün tclevızyonda acı acı dü« genrildı durum bılıtn adamlarınca Hanfi sorumlu kulaklar duydu soylenenîen'' 1>jyduysa ne >apn yetkUıler' Her yonuyle bir kez daha kaçuscı k « ! anlatıldî Ankara'mn solutauas kaU?ı. Asıl sorun da butun anklıgıyla belirtlldl «Şaşırtıcı bır umursamazlık içındeymıs» yeücılıler, sorumlulaı «.»ınîr hava ı,a*ası yıllardır çıkmıyormuş' Bugüne dek almmış tek onlem de yotanuş! Bu açıkl»malan dınlerken, üç yıl onc« evet uf yi once vazdıkianrm &r.uns«4ım Cumhunvet't* <Jt mart 1973) O'cuvt.ifumdwı taur dıleyerek, o hiç sevmedîgım, «Ben demerruş mıvdım'1» havaîarına gırmeğı goze alacağım; konu oylesine bremlı, o >aîiaa dedıklenm bugun de geççrll de onaan Şoyle diyordum* «Ank*r*'Twn kırlı bavası. mevstme gore maârasırdan başını uzatan bır eıderha sankı Kış başlarksn çüoyor ortaya; geçınyor pençelenni, dıçlerinl Ankaralı larm ciferleruıe; bahar güneşının ük sıcaklıgjy la mırıe çekılıyor. Uzunca bır yaz uvkusundan sonra açıyor gotlerıru Daha hırsh, daha gUçlü, daha insalsız, daha bır kaı» yürekle, Rtae çullanıyor» Buçun de o>îe degıl nu' Ya yetkılıler, sorumlular ne yapmaktal*r/> «Yetkılüer, sorumlular nc v«parlar bu kanuds''» dıyecek olsanız. artvk neredevse demırbaş» kavıtlı «açıktemalar» bılginıze sımuluyor «Etendım, îilân aayuı bakamn b?5karUfcında, fılânca tekan lıklar ve fışTnelsancft kuruml*rm temsilcüerinden oluşmuş, komısyonlar ın^eVrreiernı surduruyor halı» bı'Tiaîrta yetWWeT »îmacak Snlemlerl1973lerde, gaaetelenn >aıdıgına gore, 2 rrul>aı lıra gerekırmış Ankara navasır.ı temızlemek. ıçm bugun belkı bırkaç katı gerek Para mı aıyecek bana Cephe ortaklan: Bır ortagın, verdıgı ulttoıatomla «kendı bakanlıklan ıçın» 20 25 nulyar lıra' ı otekı orıa^ından alabıldıği günümuzde, laIı ıra o.ur 5 10 rnü}ann' 0>le ama, demıştık kı, «Insan iaşamı boyıesıne ucuz sayılırsa, elbetta paaalı gorunur bu onlemler Başka bırçok konu da o dugu gıbı, yurttaşa deger vermeyı deger bıçmeyı değıl seçım donemleri dışmda d* oğrenebJsek, pek pîihalı sajilmaz olur boyıe onlemlera. Bugua de geçerh ue&l mı bu gozlem? Şundı 1977 seçımı var uîukta Dort yıl oncekı üurum gene çıkacak karşuruza «Ekıme doğru seçım asathı maılı» başlayacak Nutuklar, nutuklar. nuıuklar Vaadler, vaadler, vaadler . Mujdeler mujüeler, mu.,deler Kim dert edımt o guıuerde heaua ortaja çıkmamış bır «gelecek aylar SOTURUIJU?» PolmkacUar ılgılenme zorunlugunu dujsalar, ügılerur gorunseler büe, bol keseden bır Ankara kışı armağan ederler kl bizlere, tr.udağ, Ch»morux, St Morıtı kxskamr' Oysa, oıîumuKİekl bahar ve yaz aylannda, kirh havayla savaş konusunda, gerçektan olumlu «blr şeyler» yapümazsa, gelecek kış geçmekte olan Inşı aratır» Aratmadı mı gelen kıslar geçen kışlan' Gerçek şu: Cephe ortBklanyla ne yapUabtür ki orumuzdekl ayîarda' Ankara'mn ktrli havasıyla degıl bırbırlerlnm farh çamaşırlanyla ugraşacaklar seçım bncesınde' Başkent, bix gtn kaçan halkı yazunden «boşkent» olurs», umurl*nnd» mı'' Gaziantep.. G azlantep'e hiç gitmedim. Am» gSrmediâim bn kente değgln bUgilerim var. Franı Katka ünlü yaptb «Anwr rikayı Aroenka'yı gormeden yaKmı?. Ben de Antep'e değgin blr tıkracıgı bn yontemle >aıabilirim. Çunku daha öfrenciyken Adana Erkek Lisesinde GaziantepUlerle tanıstrm. Askerlik yaparken Aptep'U Wr doktor vardı blrlığimizde. tyi arkadas olmuştuk. Bu çocuğun uygarca huyları çoğu kisıce yadırganırcLı. Sozgelimi doktor suyu kaynatmadan ıçemra, karpuzu çeşme yalagmda sabunla temlılemeden kesmesdl. TemizHge Ötlıdl. Lstelik doktor ukerlık yapnuyordu da sanki bulunduçumuz Anadola kasabasına Gaziantep Buyuk Elçisi görevnle atantnı^tı Söı hasgl konudan açüırsa açüsuı, sonunu ille de Anteu'e bailardl. Antep çibl kent var mıT Bilmem jörmedlm. Allahma kadar güiseldir Antep. Yaaa? Hem bizlm Antepln ^ektriklerl buraamki glM «•luk değil, ısıl ışu y»n»r Yok camm'. Antepin caddelerinl bir gSrseru GSrfirâz inşallah. Antep'ın ağaçlan yılda flç ke* Çİçek aç*r Antep'ln (ıstıgı, Antep'ın devedikenl, Antep'ln keçlboynuıu, Antep'in keçıleri derken doktor hepimlze keçüert kaçrrtayazdı. Basmdaa sbz «çıldıgı zaman blle auamasdı: Bizim Antep'in ga«etelert blr baskadiT. Antepte bnyük gaıeteler çıkar. Bir gaıeteci akrabam var. Kalemi çok kuv\etlıdir Sabahın korunden akşama kadar çalışır. Akşjwn bava karardı mı sabahın Worune dejin içer. Sab»hın koruode deveyle gider evlne... Neden deveyle gîder evlneT Şan oteun diyel Deveyl mahallenJn ertaamd» Aılaüp çökertmek ttvakalı Istlr. AskerUğta&l bitirip slvü yasama döndukten »onra da anladun kı Işln sakası yok. Antep yaman bir kent. Ve galiba Turkıye nin en buyuk şehn lstahan'da bana unlu Şab Meydanj'm gosterlp dunyanın en buyuğu oldugunu soylemislerdl. Esktden polo ornartaıvaıs o meydanda... Oyle s»nıyorum kl Antep'ln raeydanlan daba genıs. Bem sehrin böyuk bulvarlar ve caddelerle bojdan bo\a donanması da ghrkemU btr g^rtmüm yaratıyor. Gece kulupleri, barlan, gazınolart, şehir kulupleri, gokdelenleri yanuıda Gaziantep'ın görulmemiş ozelhkleri var. Tabesabah eglence, gırfit, davul, rurna, duğün, dernek, oyun, kuroar içld.« Ama sabah gun ısıdı mı herkes Lşinin başına. tş dediğln, öyle olur otmaz işlerden değil ha! Antep'in yüreft Antep çarşjcında atar. Antep'ln çarşısı çarsı defil Turkiye'nin en buyuk sanayi bölgesi. Avrupa endustrısinln ürettiti bötun maklnelerin yedek parçaları Antep çarşısmda yapıhr Avrupa bu lşl artık Antep esnalına bırakmış. Bizim îstanbul'da satm »Idıfcımıt i e üstünde Made üı France Made iıı England, Made in Cennany vb. y»zü» parçalar var ya, onlann hepsi Antep'te uretSUyor. Gaziantep lenaatkârtan arasında şaşırtıcı bilimsel buluşları olanlar da var. Antep litar bakımından d» çok üeri. 1960'larda Isçl Partisi'ni kırk bin arabajla karşılarmış. Antep kitapçuarı Turldye'rüB 66 ihnde satüaalardan daha çok sol kıtap satar lar. Ece^it, Antep'e üımlı gelir ama; lyl adam, ho? adam, namuslu adam diye sevüir, tutulur. Ne var ki Ecevitin devrhncUlçl ohoooo... Gerçekte Anteplfnin blr derdl yoktur. Para desen, para... cenaat desen, zenaat Is desen, ia .. AntepU hergun bir tomar banknot kazanır da ceketinln ceplert koymaya yetmez. Peki, neden solculuk? Şan olsun, bllim olsun, Uerictlik olsun diye . Hem TurMye'yi kim knrtaracak? Antep! Antep çektan uluslararası sözüm mecUsten dısan enternasyonal bir kent olup çıkmış. tşte Antep böyleyken ne görellm" Blr avuç komando, Bmniyet orgutfinden destek alarak başla&us saldımıay»; sehrin altaustune geUyor. MC iktidarmdan ve MHP*ı«in orgütünden kaynaklanarak Antep'te atısa geçen komandolar neredeyue şehri duşürecekler. Demek ki GaHantep yiğenlerin, blraderlerin çetelerine panuç bırakıp haraç verecek. Öyle ml"' Vallahi boyle blrsey oluraa, Antep de rezil olnı. Gecenin Gündüzü Yok mu? ftele dersek dıjelım, pek aldıran çıtan»yacik yettaliıer, sorumlular aras.ndan, artılt bellı OICLU bunca yıldır. Fransızlar şoyle derler «Dev let adamı gslecek kuşaklan, pohtıkacı gelecek seçvnlerı duşunur» Hutalmet, Cephe polıükacılan n n elmde «parsellenmlş» Istanbul çope bogul muş, Ankar» zehırlı damanlar ıçınde solus alamazraış. her gün, şu ya da bu yandan, bunca gencımiî oldurülurmuş, kılı büe k.pardamıyor Gephecılerm Insana, yurttaşa \erdıkleri deger bu ışw" Oysa asıl çopluk boyle poütıkacıiann kala«ınd», wnl Vcırlı hava böyle poUtakacü»rın *tcdar.tnda' Böjle de olsa, Ankar»'da gunduılert kw»ran füneş, karartmamalı umudumusu Ne yaparsa yapsm bbyle polıtıkacılar, Te\îık Fıkret soylemı? Göı yumma fâneşden, ne kadar aonı Kar»rs» Sftnmez ebedî, het eecenln gündfiKü vmTdır. Seçim «Sathı Maili»! Bırkmç yü önc« oldufcu &hi, belkl gene «p* Atatürk'ten Sonra Türkiye Behzat AY TEFECtLÎK ve BANKALAR a r ^ ^ ! * Sldükten sonr» Tfirkiyp"nİB iekerleklert h*p docru kaydınldı. Yalnı» ve yalnız, klrnl y»ı yağmonı (Ibt bitiveım üç 1leri harcket oîdu: Kby Enstitulerinin kurulması. şeflik yonetimlnden çok partıli yönetlıne geçl;, 1961 Amyasası. Çok partili »önetlmi şericUisin hortiatüması snUmın» al»a partltokratlaT yüzünden Koy EnstHuleri çok yaşatümadı; kxpatıldı. 1950'de lşhaşın» gelenlerln sakat tutumu yftzfinden zorurüu olarak 2" Mans 1960 harcketl oldu. lleriye dönük olan bu hareketin en olumlu yaprtı olan 1961 Anayasan da; yine partitokratlann tutumu sonucnnda, asü amacmdan saptırüarak gelen 12 Mart 1971'dekl gerld harekeiçe budandı. Yanl AtatflrkHen sonra dencnen Köy Enstitflleri kurntnldu. 1981 Anayasası halk oyundan p^çüei 6x \e biçlmde koronanuMİı. Herkesç« Istenen çok partilt yonettm de, anl »maç unattornlarak, somurbcUer Uratmdan Mkat bir «r&ç durumuna hâli Botntlmaya çahşUmakta; önceki sakat tuturnlardan ders almamamak pahasına . Surüp «elen, otnz yıldtr sörftp (çeten bu sakat anlayıs vtinindendlr td, Atatürfc'ün butün Ukeleri y» dntdunıldu, ya budandı, ya ortadan kaldırüdı, önce, AUtürk'ün «tam bat»n««l*» ilkest, Türklr» A»ertkan emperyalizırünln fçüdünume sokulsrak çitnendi. Kwre'ye Mehmetçikler gönderilerek, Atatürk'ün yanlannd» olduğn «mazlum iükeler» kustüruldü sonr*. Böylece Atatörk'ön tjvrrita banş, donyada banş» Ukesıne de kar<tı çıkümi^ olnndn. Bir kez Amerikaa emperyaUznünin südümune Turldye sokuldu ya, gerislnu yumak ipliği gibl çoıulrnesi kolaylaştı «Htlkçıhk» ükesinln yerbü, «her mahaUede bir mllyaner», «TÜTİdye'yl Kuçuk Amerika yapacağız» Ukeleri aldı. .DevrİTncillk», hatta AUtürk'un «arasız devrimler» dediği Uke, insanlanmıza öcü gibi gosteritoneye başlandı. Bu Hkeyl benimseyCTÜer cezalandınlâı. «DevletçUik» kasıtlı olarak Işleraez duruma soktüdo. Etttimde blrük boıuldu. Öifüriakler kısüdıkça kısjldı vb. Bütun bu ters gidlşlcr Tİfctünden, ozelUkle tldnci Duoya Savaşından bu yana, Turkiye her yıl blraz daha geri giderek, bugun çok gerl burakılmı» blr ulke oldu. Bugün bu ynzden, B. Kemal Çağlar'm son yaıdjfcl şilrlerlnden birindekl', «Şimdl ise uyuşuk, az gelışmış olmamn / Kızartıyor yüzümü kahrolaa utancı.» dizelerinde beUrtUğinden çok daha beter Wt utausç içlndeyte. Yabsn ulkelere el açmaktan. yardım almaktan, elek. trik enerjisi sipartş etmekten blz çok utanryorur. Bu ters gidişler yüıunden yalraz gerl kalmadık. Bir karga»a ortamına da sâruklendik. Kimse kimseri «evemlvor, seTmiyor. Hele hele can ve gelecek guveıüiği dlye hiç birsey kalmadı. Rusjun yüksek okul ve ürüversiteye öğrencl göndennenla a*va«a asker >ollamadan blr ayınmı var mı7 Birkaç yıl için de öldüriılen oğrencl, ogretınen ve işçl »ayısıra vüıümüz kızarmadan dü?ünebui>or muyut? öldünüen gençlerln, oğretmenlerln, işçUerln yatanlan kan atUyorlaf. öldurenler bulunuyorlar mı? rüskırtı<âlardan hesap soruhıvor mu? Bu kararüık, kuşkulu, korkulu, RUTCnliksiz, kanlı (çünlerde, gert kalnusbgunızı ds düşünerek, Namık Ketnalin yülarc» once yazdığı bir sürindeM; « . Vatan mahzun ben mahzun» sözünü «k sık yinelemefta kaç aydın kaldj, söyliyebUh or mnsunuz? Devlet Planlama Teşkllâtı Sosyal Flanlama Arajtjrma Şubeslnce japüan araşfannada, «Türkiye, uluslararan dlçekte eşitlikten en uzak ülkeler arasında yer almaktadır» denUlyor ve nüfusun yü2de 15'lnln jeliıin yüzde 50'sml aldıgı belirtillyor. Bu gerçeklerin üıerine gidilmlyor da «türlü çeşitll» ovunlar oynaruyor. Bu oyunlar o kadar yaygın ve yogun ki , Gerçekler büinmesin de, gerçeklerin üıertne gidDmesin de, ne olm> sa olsun havası yurdu sardı. GeUr dağüıını böyleslne dengesiz blr ulkenin okuUannda, sözgeümi Zlya Gökalp'in birçok şurleri okunur da, «Zengmlerin serveünde yoksull&nn dft payı var» dizesiyle biten şiiri okntulmaı; okuten öğretmen oluraa da çereşrıne batahr. 26 ekim 1975te yapüan 10. genel nülus gayumnın sonuçlan Devlet îstattetik Enstitüsıi taratmdan yayımlandı. Gerçekçl gaTetelerde de okurlara yansrtüdı. Altı yaş yukansı nüfusumurun yuzde 40'J okuryatar degUmis, 5,7 mUyonluk nntusun da aslında okul bHırmedi|1 halde okuryazar oiduğunu belirttiği açıklandı. Konullannda su. tuyalet, banyo, elektrik ohnayanlar da çoğunluktaymış. 80 bin banenin de mağaralarda oturduğu bellrtUi>or. \jrminci yüzyılın son çeyreğindeki bu kara tabloyu gormezUkten gelerek «medeniyetçüik» (her ne ise) »öyle^i çekmek, nem de ipe sapa gelmez sözlerle, neyi değiştirir kl"t ürktyede flnansal yaçam ıKj ana muessese etrafınd* du gumlenmıstır Bunlar, öıelhğinı büyuk ÖlçUde Bankalar Kanunundan alan banka seklıncle ki kurumlar, koku 1930'lara ka dar ınen 1447 sayılı Menkul Kı\ metler ve Kanıbıyo Borsa.au Kanunuyla düzenlenmis gozuken sermaye pıyasası üniteleri ve hıç bır açık yasal dayanagı bulanrra yan «tefecüer» seklinde ozetlene bılır. Aslmda bu sonuncu grupıçın hıç bır yasal dayanağı bu lunmayan deyımi yenne, çeşıt.ı yasalarca dolaylı ya da oldukça kapalı sekılde yasaklanmıs bır fthalk tınans müessesesı» deyımi nı kullanmak kanunızca çok da ha yerinde olsa gerek. GerçaHten de ana hatlanyle yapüan bır gozlemde para kredi sahasmda dığer sahalara gore devletçütgin daha egemen oldugu Turkıre'de bugün, 7129 &ayıiı Bankalar Kanunu, kapsadıgı müesaeselen ol dukç» genls boyutlu bir seküde ~le almıs kuruluşundan ve sahıpluiğuıden sektor içmde surdürülecek işlemlere, ton toplanı mı ve dagıtımı konulanndan bu muesseselerın hayatlyeüerımn so na ermeslne kadar tum konuları emredict şekılde hükme ba|iamıstur. Kuskusuz bu Yas» bugun en fazla eksiklikleri bulunan ve ılk çıktığı 1958lerin koşulundan soyutlanarak zamanumnn ihtıyaç lanna gore yenidea gözden geçırilmesı gereken tjir yasa niteli ğuıdedır Ama bütün bunlara ragmen, "basanU bir devletçüıjın yurütulmesi hallnde, vürütme cr ganına gerekli olan tum araçlan büyuk bir afMl f^ sunabilîscsic fl f^r * hükümler topluluğu olarak tman sal yaşam içınde kuçümsenmeye cek bir yer tutmaktadır. H*len yerlesmlş anlayıa» gore tshvıller ve hısse senetlennl iîeren bir sahanın anlaşıldtgı sormaye piyaaası ise yukanda degırülmis olan 1447 sayuı Yaaanuı çok sırtırlı hukumlertnden öteye bugun gerekli olaa bir ducenlerüme henüs konu edUememistir. Telecülk ınüessesesi ls« köKü çok esküere dayanan önemli bir sorun. Dlger tlnans sahalan gibl ne ozUnU yasalardan aUyor ve ne de etken nir kontrolü ve kullanılariüocek «omut verilen mevcut. Btr bekıma salt tetecilik seklinde düsUnulmesl ve Ü*erine gidilmesi akla gelirse de dy le blr geusme ki, diger tinans sahalanndan soyuüanması ve tek basına ele alınması olanakBisdır. Gerçekten de niteliklen dolnyısıyle gunümüade baakalann ve »ermaye pıyasasımn, tetecıUkle mücadelede etken şeküde kullanı lanılabılecek ea önemli araçıarâan birisı olması gerekır. Oysa tam aksıne, bugün geünmiş bulu nulan dureyde hıssedılen eksikliklenn en büyügu de esasen bu noktad» dügümlenmekxedır. Konuyu bira» daha yakından goreUm: Turkiye'de gi5alemlenen uygulama, yaygm tesküâto çok bankacüığın Upık örneklerinden blrısidir. Ancak sektör sadece »»yısal çoklukla sımgelenmenuştir, aynı zamanda yatınm b«nkacüıgı, degışik am&çl&n olan nTmftT» bankacüık, Ucaret bankacuığı ve Turk Bankacıhjı ıçınde çok İJÜyük bix yer lsgal eden <aile bankacıugı» kurarolan nın da butUn açıkhğı İSe kendıni hissettirdıği kompleks blr bankacüık gorülmektedir Türklye'de. Özellıklert bu denli çok olan •u kuruluşlann belki tek ve en b önemli ortak vanları, gbrünüste îaahyetlertni aynı yasal normlar çerçevesinde aynı oyunun kuraüanna gSre jrürutmek zorunda oluslandır. Devlet otoritesinin varlığı ve denetsel birlüc aan ki en belirgin özelUkmiş gibı gozukmektedir. Ne var kı, bıçımsel açıdan ROîlemlenen bu Wrlık ve düı lılik uygulamada bu yük ölçUde ortadan kalkmakt», bu kuruluşlar oaelllkle kendi yar lanna ve kurulus statülerine 1 ir»l«l s»kllde değışlk noktalarda yogunlastırmaktadırtar uğraşlannı. Bu tur b»r gelişlmm j^tni «a noktada toplamak Mehmet P0STAC1 a Daha Bnce de degtnüdıgi gıbı Bankalar Kanununun kendl ıçınde butunlüğu kaldıncı hUkUmlerl o denli çoktur kı, beUru konulardakı ıstemler ve o ıstemlere ılışkuı istısnalar uygulamayı büyuk ölçüde tarkiı yönlere çekmıştır. Orneğin Yasanvıı S O maddesiyle geürüen gaynmenkul karşılıgı kredi kullandınm yasağı, yine aynı maddede bellrtüen istisnalar dolayıgıyle bugün uysulama olanagı bu lamam&ktadır. b Astl önemli bır nokta da saptanan yasa dışı uygularnalar karsısında yürütme organlannm genellikle hareketsa kalmasıdır. Saptanan açık hatalı uyeulam»lar dahl bugün hiç bir islftne ko nu ediîroeden variıgını giderek ro gunlaştırır şekllde sürdurmektedir. Bu konuyu belkı diger bir ftçıdan şu şekilde bellrtmek daha dogru olur. Çesıtli konulara üSşkin hükümlenn çok kapalılıgı ya da yokluğu uygulayıctlan o kadar çok degışık yorumlarla islemlerini meşru gosterme yollan aramaya yöneltmektedir ki, yasal olan ya da oUnayan şejleri ayırt etmek son derece gUq lesmiştır. Bbyle olunca da her ıslemi normalmi^ gıbl gostermek ve yargı djşı bırakmak büyuk blçüde olanak içı olmuştur menîaat aaglayan kişilertn telecı oldugunu belırtmıştır Ayrıca yasa bu kışiler ıçın en agır ceza maddest getırmıstır. Yasanın öngürdugu karar hemen her yıl jenilenerek yururluğe konulmaktador. Son derece aynntüı ama o derece de çenskıU hukumler içermektedır Açıkça duzenlenime konu edılen sahalardan htrısı de arai kredılerdır Ne var kı bu alan, karar larda açıkça ele alınmış olmasına ragmen Türkıye"nın henuz dogru dürüst bır tanm kredısı polıukası olmarmstır. Bu sektor bır Uraltan yeterU kredıjle bır taraltan da tek düıenUlige ve yasal uyurn. l^ufa ulaçtıruamarmstır Farklı bankalar aym pw»r içmde aym kisilere kuUandırdıklan kredileri farklı seküde teagâhlarmslar ama genellikle hlçbir engelle kar şılasmamışlardır ömeğln tütün çlltçisıne kullandırüan kredilerde bır devlet bankası çok deîa ilgüi kararda yer alan laia oranUnnı uygularken, başka bır ticaret bankası çok daha lıberal bir hareketle normal tıcarî kredı laızlennı tatbık edebilmektedir. DlkkaUerden kaçınlmamalıdrr; kullandmlan kredi zırai kredidır ve çlftçıye kulİSIL SOIUH landînlmı>;tır Ama kullamm n a Bankalar, işlemler yönünden llyetlert çok degisik boyuUara BankaJar Kanunuyla çeçltli yön ulaşmıştır. Yanı tefecilikle mulendırinve uyar kıunırken, »ag cadele etmesi gereken bankalar lanacak çıkarlar açtaından bir çeşit teleci olma duntmuna düşmüstür. Bu teleciliğin sadada aynca. 2279 sayılı ce bir yömidür. Oysa Türkiye'ödunç Para Verme Işleri Kanin hâla önemle sancılaruu hisnunuyla çeşıtll smırlandırnaalara settiğl diger bir tefedUk türü uyar tutuünustur. Aslında bu yadaha vardır. Gercekten bugün sa bir bütün olarak Türkiye'de ödünç alma ve verme hallertnde farklı bankalarda tarkiı uypılauygulanraasi gereken genel e ma bir tarala, henüs gerekli osaalan aaptsrnaktadır bu uygu lan fcrediye kavuşamarmş olan lamayla ilgUİ sayısal blçUUerin çtttçiler sonunda bulunâuklan »aptanmasını karamamelere bıyörelerdekl «sahısbanklara» kurakmıştır. Bu arada yasanın 14. cak açmak zorunda ka'ırruşlar ve maddesi tefeciligi rnnımiamv; ve yıllardan beri tefecl kanununun izin almadan ödünç alım verimiy ağır hUkümlert altmda ezümeye le ugrasan kisilerle, karamamemahkum ohnuslardır. Beurtıldllerle saptanan oranlar üstünde gine g&re para maHyetlnla yüa 4a 75 . 1001ta bfle userlne çüttıgı bu tur uyBulamalara karsı gunumü«de neler yapümıstır? Bus bu konuda herhangi bır çalışma olduguna ihtımal vermıyorus. YUZDE Oft&Ml BEURIilMELl Kaldı kı, halen kurulu seklıjle mevcut duzen de esasen nuna musaıt degüdır Bankalann kredılenn sektörel dagüımına baiil dıgında fonların ancak % 28'ının tanm sektonine yoneltıldıgı, (kı en büyuk yeri Zıraat Bankası al maktadır) bolgelerarası dagılımtia da tetecllikle mücadelerun asü yogunlaştınlması gereken gprice yorelere plasmanlann ancak % 30'unun kanalıze edüdıği gozlenmektedır. Bankalar arası uygulama (arklıugına ise vukanda değınmıstik. O halde aaü ağırlık verümesi gereken çbzum ybntemt ne olma lıdır? Kanımıza göre değtadıgımız sorunların ajTicalıkla ele aUnması konusu yanında gence jore ve ziral plasmanlar konusu nun tıpkı orta vadeli kredıler gı bi kesm bır oraıua hükme başlanması ve «bankalar plasmanlartrun yüzde şu kadannı zırat tinansmanlarda kullanuıracaklardır» denmesı kaçımlmaı bır yol olarak gozukmektedır. Ç1KTI Prof. NWftZI BERKES I PLÂNLAMA ŞEFi ARAN1YOR Işyert Antranırta olan kuruluşumuzda tstihdam edümek Dzere asagıdaki sartlan naU bir planlama ve organizasyoo fieti ahnac&ktur* MUrac&atlaT gistt tutıılifccftkft?i tktdsat veya tdarl UtaJer daltada M 3 . derecesl ue tnezun Aagari 3 yıl şei kademesinde ç»nşmi| olmas Aakerlikle Uişkial olmamaa îngüirce bllmesi Asaml SS yasmda olması îlgueoen elemanlann fX.. 1251 K*rak0y/îstanbul wV reain* kısa özgeçmislertrü yajsarak müracaat etznett rtca olunur. 'tlincahk: 9213) 349 MİLANO (ITAI.YA) 12 19 ŞUBAT 19TT ASYA MEKTUPLAR1 Gericiliğin,*ülkemizi nerelere sürüklemekte oldugunu en açık biçimde eosteren kitao Islâmi Devlet ideotojisj'nin Doğılyu nasıl uyuttuğunu ibretle okuvacaKsınız Fıyatı: 25 Lira Ûcak model MACEF 1977 İUBiHAft StROİSI patronhı f 7 lariîlcri Çıkh genel <Ja§rhm g o m e d a 6aylıkcı»ler 120 TL ödemeft otarok A Istonbul (MUletlerarası Pnar Sahasmda) Sergi l î Şubat saat 14 00'de açüacak ve 18 Şubet 1 T 9T saat lî.OO'de kapBnacaktır. MACEP, ev âletteri, kristal eşya, seramik eşya, gümüs esya, bedıyelik esya, kaUtelı ev eşyalan türünden mamullerde ıhtisaslaşmış, önemli ve komple bir Milletlerarası Teşhir • Satış Fuan olup bu sergı MACBfin yuda üd kere dÜ2enlediSı sergilerin îlkidir. tlgıli müteşebbisler ıçin düaenienetj her Hd sergide, bu koîlarda dünya çapındakl bütün mamulleT ve «yenıukler» teşhir edılmektedir t$ DtTNYANlZl GENÎŞLETMEK İCİN MtLANO'da MACEF 1977 tLKBAHAR SERGtSÎNt ZÎYAKET EDİmZ. 1900'den tazla teshircl rirma 200.000'öen tazla çeşit »<&&• UyecekUr Her türlü bilgl edlnmek, ücretstjs girts karö saglamak ve otellerde yer ayırtmak için müracaat: SEGRETERIA MACEF • 25, Via SoUerino II) 20121 MİLANO Utalie) (Basın: CAĞDAŞ YAYINLARI Cağaioğlu Haikevi Sok. no: 394 İSTANBU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle