21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PÖRI 3 AĞUSTOS 1975 TURHAN SELÇUK ÎPÎKCE, uiMftT \ ÖMİ BitEMiYORytft ü l E ^ İ H , AV(N FEHÎME... Kara Yazgı Çeviren : NiHAL YEĞiNOBALI Yazan : EVELYN WAUGH «Daha eay tayunm, Plskopos ıttmn^ Mlayoodakller nanlT» «Vah canım. su bahçenin çrplAkhgma bakm. Oysa simdl en l olacağı n o a n . Neylersta kl bütün çlçek •ovanlanm postada bir yerda bakliyor Tann blllr nerdc» • Bu savas da artık eakb, yanl. Bebenin cekeü içln garekll o lan yünü altı haftadır beJcrJrorum. Oysa yalnızca kollan kaldıydı. Kollan bambafka ranktan S n e n çok mu gülünc. kaçar derslnlz"» «Belki de p«k sirta olur.» «Biraz daha çay ahnaa ımyeimn. PederT Sizm su yetüntar yuvası konusunda bam n m umm bügl vermenizi istiyonım, blr gelişınizde » c ştırs idtcLbıs «Aferın sana. I f e i d g «Yakalıklanmm durdsgu oakmecede Oeçen bafta yatakta fttreli bazı telgraflar çosüyordum da.» «çok iyi Blr yerters kaynayıp gitmesln de mrar yak. Dıslaleri böyle 907leri nanl teemaar, billrsln.» «Zavallı Möayö Ballon. Cesaytrden uçak geürtroej» çaha> yonnuş » «Bayan Schanbanm «öyledl harseyin boyleeto» krt olmaav Bin nedenl Frans» Eçüigiymi». Ne bulurlana aatm aup mahsenlennde ıstif edlyorlanrufl • «Benım marmelidı da almak lsterler ml kl? Bu yü pek fü•el tutturamadım da.» «Bıraz daha çay, PederT Blr gün bizlm Dsrlâln konflrmaayon töre.Tl ıçin konusmak isUyorum sizinle. öyle ^^g^nını düsünceleri var kl, ber ağzmı açışmda, acaba ytne ne diyecek dlye korkuyonım » •Bu telgrafm ne oldugunu anlayabUecek nri«int« acaba? Ben içınden çıkamrjrorum. Her «MTnmiri çtfrelerden blrl degü. Kt'yi sür QR3CHye . • Bıldığım Percy'nm Dıslslerinden Babbitls oyuadığı satranç maçırın son ell Percy de merak edip duruyordu, ne oldu dlye » «Zavallı Bayan Walsh Sarardı, soldu, fukara. Bu yükseklik ona >aranuyor, bana sorarsanız » «Bıraz daha çay buyurmaz mısıma, Peder? Bunca yolu geldlkten sonra lylca yorulmuş olsanıı gerek.» Elçiliğin aşağı ynkan 90 km güneylr.deJd Ckaka G«çldlnde gözlerını kan bürümüş Sakuyu savaşçüan kayalar araamda saklambaç oynayarak Seyldin ordusundan kaçmış olanlarm en sonuncalannı nlşanlarken, gerldekl uçunnnda, tarlhten daha eski mağara köylertnln kadınlan, ölUlerl aoymak İçln sakma »akına dışan çıkmağa başlamiflardı . Çavdan sonra Konsolos Elçi ovtae şöyle bir ugradı rt Prudence ıle Wılllam'ı tenls oynamaga çağırdı. «Ko'kanm toplarunız blraz yıpranmış durumda Yenüerlnl Mmar'avalı ıkl ay oluvor Tann bu savaşın cezasını versln'» Ha\a ı>ica karanp da oyuna son verdlklerl zaman Legga' lere, koktejl içmege gittller. Tasarladıklarmdan daha geç kaldıklaıından Elçtllge koşa koşa döndUler. Kim «nce banyo yapacak dıye yantura attılar Prudence kazandı ama banyoya Wıllıam girdi Prudence'nln banyo »uyunu kt)pUrtmek İçln kullandıgı torun hepslnl bltirdl. Yemeğe iklsl de çok geç kaldılar Piskopos Efendl, Leydi Courluey'üı korktugu üıere, gece yatuma kaldı. Akşam yemeğlnden sonra çöminedeki kUtüklerl ateşledüer Bu tepelerde gecelerl hava serln oluyordu. Slr Samson eline örgüsünü *hp köşeslne çeldldl. Ansthrutber ıle Legge geldıler, Leydi ve Piskopos Ile briçe oturdular. Elçilıkte oynanan briç teklifsız olıırdu. «Benden bir küçük kupa » «Benden koz yok Bunun ne demek oldugunu unutmazsın umanm, sevgill eşim» cSiz iMnız yok musunuz ya! Amma bile yapıyorsunuz ha!» «Hlç de degü » «Bana bak, biraz daha iyl bir k&ğıdın yok mu, kuzum?» «Sen ne dedlydin?» «Bir kupa » «Peki, öyleyse Al benden de iki kupa» «Hah şöyle » «Amaan, demtn sOylediginl unuttum gitti. Benden pas» «Hayır, canım. Vezlre gem takmadan blr daha bınmeyeoejlm» «îyi edersin. Sıra sızde, Peder» «Ay, ne aptalım ben. Eşlm, senin ellnde de daha İyi k&gıt yok mu'» Wılliam şommenin önünde sırt ustü ımmmış, Elçiliğm en «on yaprak sigaralanndan blrtnl tüttürmelrteydl Prudence ona plak çalıyordu. «Sıkıntı bastı» dedi genç adam «Şu yeni plâklar bir gelse » «Hey, Prudence, kuzum gel de şu kazağa bak. Kollarına başlıyorum » «Ekselâns, gerçekten pek hünerlislnlz'» «Bılmem ama orgu ınsana heyecan veriyor, doğrusu» «Ne guzel şarkı. Pardon, sıra bende miydi?» «Percy, ne olur aklını oyuna ver biraz» «özur dılerım ama nasılsa kazandık sayılır» «Gerçek mı' Bak hele . Pru, öbür yanını da çalsana, hanl şu Seksapel Sara"yı» Beş altı km. ötedeki Fransız Elçılığınde, Elçıjle Bınncl Sekreter, Ingılız kolonisının neler yapıp ettığmı bıldıren raponı ıncelemekteydıler. Bu raporun onlara her akşam, Sır Samson un eriek uşagı getınrdı «Piskopos Goodchıld gene oradaymış » «Dını sıjasete alet etmek dıye buna denıri» «Kentle baglantılarım bu yoldan surduruyorlar. Ah o ne kurnaz ıhtıjar tükıdır o, Sır Samson dedıklen » «Elçilıkte hıç bir savunma tedbın almadıkları çok dogruymuş Bunu kesınlıkle oğrendım» «Başka yonden tedbır almış olduklarmdan hıç kuşkum yok Varsan baksan Sır Samson Sethe para yardımı yapıyordur » «Bence bu yuzdeyuz » «Dovız kurunun gosterdığı dalgalanmaların ardında da Sir Samson varsa hıç şaşmam» (DEVAMI VAR) Ege'de Türk Hakları TtMdyeJhtn Birleşml^ MHletler Denız Hukuku Konferanslannda tutumlannı incelemek ol dukça guçtür. Çünkü herşeyden önce. Turkiyc'nln blr denlz poh Ukası ve deniı stratejisl var mıdır? sorusuna cevap vermek güçtür Osmanlı tmparatorlugu nun son devrlnden bize kalar sahlpstz ve ihmal edilmi? soruninnmiT. oldugunu bllnjekteyu. Ekonomimizın denlzlere bagımlılık derecesl, denlz tBşıma ve ulaşım fıiomuz ve diger konular Turkıye'nın cograll ve atratejik durumu Ile oranüsız olarak kar şımıza çıkmakta ve bu durumu kabul etmis gOrünmekteylz. Derdzlerde ve denlz sorunlann dakl gelişmeleri lzleyecek ve u yaracak bir kurulusumuzun bu lunmadığı ve sorunlann bir bb tün olarak, «ürekll olarak lnce lenmedığl ve gerekll tedbirlerin annamadıgı Deniz Hukuku Kon feranslanndaki tutumlanmızla görülmektedlr. Billndlgl glbl Cenerre SOzlestn»«inln oluşturuldugu 1958 Cenevre Konferansmdan sonra ha Eirlık çaiışmalan bir tarafa bı rakıhrsa 1974 Karakas, 1975 Ce nevre r« 1976 New York Konferansları olmak uzere Birlesmiş MUteUerin önculUgü Ile dört kon lerans toplanmış ve beşinclsl ıse bu yü tekrar agustosta New YoTkta toplanacagı duşunUlmek tedlr. Bu konferanslardakl tııtu mumuzu losaca beUrtmek gerekmektedlr KONFBtAJG] 1958 Bu konferansa Ttlrklye denla sorunlan hakkmda bllgisi olrnadan katünuşbr Bu konferansm sonuç verdlğl tek konu kıta sahanlıgıdır ve TürklyeWn 1950 lerde kıta sahanlıgı üa hlçblr Cglsi bulunmamaktadır. Konferaasta kıta sahanlıgı konusunda Türkiye'nta bir katkısmı görmüyoruz. Delegasyonumuzun <ota sahanlıgımn ne oldugunu blldlğl dahi şüphelldir Bu konferansta kıta sahanlığımn tanımı yapüırken 200 m. derlnllğln Tur kiye içln anlammın ne olabilecegml baslt bir cografjra haritasından görmek mUmkUndUr Pv kat Türldye 200 m'ye karsı blr gınşlminın oldugunu konferans kayıtlan gostermemektedlr Aynca ışletılebilirlık sınınnın da anlaşılmadıgı görülmektedir. Dığer ülkelerin doğal uzantı yönünde yaptıklan tekllfler hakkmda Türkıye hıçbir konuşma yapmadığı gıbi bu yonde bir destek gösterdığınl de kayıtlarda göremıyoruz. Kıta sahanlığımn gerçek tanımına yaklaşan onerüeri Mısır, Suudî Arab'stan, Yugoslavya, Panama, Uruguay ve Meksı ka gıbi ülkelerin yapmış olması ve Türkiye'nin de hıçbir destekte bulunmamasını anlamak ancak konudan habersiz olmakla açıklanabilır Fakat Türkıje'mn kendl sorunlan ile hıç ılgısi olmayan bazı ull'clenn gınşımlerıne ka tıldığı da gorulmektedır. Fakat bugun karşılaştığımız Ege JÇıta Sahanhğı sorununun bu konferansın son gunlenrıde dele gasj onumu2run farkına varmad ğı bır ek fıı^radan dolayı oldugunu belırtmek bır gorevdır. Gerçekte konferansm son gün lerınde kı^a sahanlığınm tammına jamlan ek bır fıkra teUıfın de addlann da kıta ülkelen gıbi aynı haklara sahıp olması ıstenmiştır Teklıfi yapan Fılıpınlerdır Yunanistan'ın davranışı dahı delegasvorumuzu uj'andıramamış tır Dığ°r ulkelsrm karşıt gırı T şımlerıne Tu 'k delegasjonu ka tıln smıştır Bo' "ce tıdalara ta nınan kıta sahanlıgı hakkı Yunani^tan ın E^e'desı emeller ne ciajarak olmuş ve bugun buyuk devletlerın Doğu Akdenız pditıka larınm gerçekleşmesı ıçın Yuna nıstan'ı kullanmalarına sebep slmustar Cene\i"e Konferansuıda (1958) Turk delegas^ onunvn denız so runlarından ve Turkıye'pın so runltnndan hpbe'dar olmadr'i a cıktır Fakat Fıbpınle''ın teklı fı ve Yunanıstan'm davranışı kar Doçent Dr. Tuncer GÜVENÇ desteklenmışUr Bu da olum'u bır destek olarak görülmekted:r. Sınırlandırma konusunda >se bunun anlaşma yomyla, hakKa yet ilkelerıne gore ve öael du rumlar gozonüne alınarak yapılınası ıçın gii ı^.ılerde bulunulmuştur Sonuç alınmarru^ olmaKıa bırl' j,uzun üstünde ül.e sozle desteklennl büdirmiçlerdır. Adalar konusunda hiçbır sonuç alınamamıştır. Türkıye daıma ozel durumlar, istisnaı durumıann öngörülmesini teklıf etmış ve da ıma çogunlukça tepkıyle karşuan mıştır Ad<Uann sorunlan ve o ransızlıklar, ortaya çıkacak haksızlıklar somut blr şeküde anlatılamamıştır Sadece dagıtiıan Ege denızının adalanna bazı uike lerce teklıf edılen tatomada (arşıpel) statüsünun uygulanmasından doğacak durumu belirten ha rıta olumlu etkl yapmıs ve kıta ulkesı adalan ile ada ülkelen adalan arasında gerçekten farıc goietılmesınin gerektigini göster miştır Sonuç olarak Karakas Türc delegasyonu olumlu ve japıcı bır gınşımae bulunabılecek ön hazırlıklan ve çaiışmalan yeterince önceden yapmadan gittıği gorulmektedlr. Bu yüzden tutumu sadece Ege sorunu gbzönune alınarak istisnai kurallar konulmasına çahşrrus ve en basta da <içık ve gizlı Yunan, Amerıkan ve tngiliz tepkileri ile karsılasmıstır. Aym durumda olan veya sorunlan okyanus ulkesi olarak goren Ulkelerde boyle genel kurallara istlsna getlren hükUmlere karşı çıkmışlardır. TUrklye sadece ya nmda birkaç Arap ve Ortadogu ülkesini bulabllen yalnn blr ülke durumunda kalmıştır. Olumlu bir davranıs olarak yan kapalı denizler glbl g«nel hükümler çerçevesinde gınsimlerl belırtmek gerekir. Bu konudskl eksik çabalar belki TUrkıye'mn tek olumlu ve yapıa davranışı olarak görülmektedlr Ne yazık ki bu konuda ne hukuki, ne da diplomatik çabaların önceden yapılmamıs olması yan kapalı ve kapalı deniz terlmlerinln tanımını yapmadan konunun uygulan.a lan İle llgili tasanlann verilmeslni gerektirmlşti. Konu gerçekten Tttrkiye Için tek çözüm yolu olarak gorülmektedir. Okyanuslarla, okyanus olmayan denizıer arasındaki farklar, okyanuslara uygulanan genel kurallann dlğer denlzlere uygulanamıyacagını gcs termek gereklldlr. Fakat hazırlıksu yapılan çabalar sonucu Amenka, Fransa, Yunan<stan gıbi Ulkelenn tepkisi ile karşılaşılnuştır. Aynca birçok özel topıartılarda böyle bır kavrama dalma karsı koyacaklannı belırttıklerı ve tavsiyelerde bulunduklan anlaşılmaktadır. Yan kapalı denızlere en yakın ilgiyi Cezayir, tran, Irak, dığer bazı Akdenla ye Basra Korfezı, Baltık ve Andaman Denizi Ülkelen göstermışlerdır. Karakas Konferansına katılanla rın lyimserlığı yüzun üstunde uıkenln katıldıgı bır toplantıda oa zı konularda lehımıze olan KOnuşmalann yapümış olmasından ıleri gelmektedir. Bu ülkeıerın sayısı konulara göre hıçbir zaman otuzu geçmemıştır Ve boylece hiçbir konuda ne bir tekhflmizi kabul ettlrebilecek, ne de aleyhimize bir teklifın kabulüna engeleyecek blr çoğunluğa yaklaşamadıgımız görülmektedir. Sonuç olarak Karakasta delegasyonumuzun Konferansa bir katu sı olmadığım, sadece istisna da rumlarla ilgilendigınl ve bunım da olumsuz sonuçlar verdığını söyleyebiliriz Konferansa katkısı olmamakla birlikte kıta ülkelen adalan ile ada ülkeleri takunadalan arasında fark oldugunu Endonezya, Mantyus, Fici ve Filıpınlen aydınlatmış olması ve yankapah ve kapalı denizlerden bahsettirmiş olması elde edilen az da olsa olumlu sonuçlar olarak görmek yennde olur Bu da yeterü olmaktan çok, çok uzak ür. YARIN: 1975'TE DURUM Btrlesmis Mnieöer tantmdan dBaenlenetı Denis Hokııku Konteransiaııııda boguoe dek Turklye'den rana btı geüsme eldnğımB söylemek oMukça fttçt&r • 1958 CENEVRE KONFERANSINA KATILAN TÜRK HEYETINİN SORUNLARI BİLDİĞİ BİLE KUŞKU GÖTÜRÜR şısında mçbir tepki gostermemelerı ve karşıt davramşlan bile desteklememelen ancak Konferansı ızlememekle veya Konfe ransta bulunmamakla açıklanabihr. Cenevre Konıeransmdakl bu tutum yokluğuna ancak 1950 19bO arası Türkiye'nin ıç ve oış polıtıkası ve sofumlu kuruluşu mu7un sebep oldugunu s>oyleyebı lırız Bu davranışm nedenı ne olursa olsun sonuç olarak delegasyon uyelerını böyle onemlı gorevlerden hayat boyunca uzak tutmak gerekır. 1974 KONFERAKSI ortaya ablan doğal uzantı kavramına yakın oldugu anlaşılmış tır. Gerekli ujarüar hemen yapılmış olmakla bırlıkte bir hazırlık çalışması ıçm zaman bulunamamıştır. Konferans sırasuıda Türldye başlıca karasulan, Kıta Sahanlı Konferansm son günlerlnde Adalara da kıta sahanhğı tanınması yolundaki öneri karşısında delegasyonumuz hiç bir girişim de bulunmamış, Yunanlıların davranışları dahi delegasyonumuzu uyandıramamıştır. Böylece Yunanistan'ın Ege'deki temel lerine dayanak olacak bir karar doğmuştur. gı ve Ekonomlk Bölge, sınırlandırma ozel durumlar, takım adalar ve Adalar sorunlan ile ug raşmıstır. Bunlardan Kıta Sahanlıgı tanımı üzerınde kesin hir görtlş blrliği saptayamanns olmamız sonucu Türklye'nln bu konuda blr v«Hn!« Siralarda olmamıstır. Zlra bu h««ırlanı>n Itftpıın ta TOPRAK MAHSULLERi OFiSi GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN • Bu konferans Turkıye'nın iç ve dış polıtıkasının bırçok değışıkhklere gebe oldugu doneme rastlar. İç ve dış sorunlar bun dan sonra hızla gelışecek ve Tur kı>e farkında olmadan, hazır olmadan bıçok sorunlarla bır yü ıçınde karşı karşıva kalacaktır Fakat ne fcu gelışmelere, ne de denız sorunlarının alacagı o neme sorumlulann hazır olrradığı »orulmektedır Konferansın baslamasından oırkaç gun once Dışışlerı Bakanı Guneş m beya natı Türkiye'nın doğal uzantı kavramını benımsedağını gostermektedır Fakat Bakana verıien t=kniK bılgılenn gerçek doğai uzantı olmadığı ve daha orce Adalet Dıvanım 1969 kararında Sınavla Iki Adet Ingüizce Mütercim Alınacaktır 1) 2) 3) İSTEKLİLEKİN; Ivı Ingüızce bllmesl ve 657 sayılı Devlet Memuru Kanununun 48 maddesındekl şartlan halz ve 30 yaşmı geçmemış olmalan, Ea az Iı<;e ve denge okul mezunu bulunmalan, erkeklerm askerlık hızmetını ıla etmiş olmalan; Herhangı bir kuruluşa karşı mecburi hlzmetle yükumlu bulunmamalan gerekmektedır Sınav 20/8/1976 cuma gUnü saat 09 00'da Genel MUdurluk Enformasyon MUdürlügU, îatatistlk ve Nesrlyat Müdılrluğii'nde yapılacaktır Isteklılerın 16/8/1976 günü akşamına kadar dilekçe ıle Ankara N 11 Mlıdafaa Caddesı Wo 18, Genel MüC11 durluk Personel Müdürlüğune müracaat ettneleri duyurulur. (Basm 31484/7659) sansında da göruldüğu gıbi TUrkiye henus kıta sahanlığuun Jeolojık ve hukukı evrimini kavrayamamıs, ve Ege'deki durumu henüz Jeoloji ve jeoüzık yonünden incelememiştir. Bu sekllde temel hazırlık olmadan gıdilen konıeransta da yapılacak fazla bir şey de yoktur Karakas (1974) hazıruğı en az 1972'de başlamıs olması gereklrdi. Once kıta sahanlığımn hangı tanımmın desteklenmesı gerektı gı saptanmadıgı görülmektedir Gerçekten «uzmanlanmız» bir yandan dogal uzantıdan bahset mektedlrler Ve amaç bu bağdaş maz kavramlann alaşımını yapmak olarak görulmektedir Bu konu ne yazık kl, Karakas'tan bir yıl sonra ancak değisebileoaktir. Bu durumda Türkıye'nın kıta sahanlığı konusunda yapıcı blr girişlml olmadıgından olum lu bır sonuç da elde edememistlr. Zaten yenl olan ekonomlk böl ge kavramı henilz gereğince ve yeterince Turkiye açuından incelemeden ı^rakas'a gldilmiştir. Ekonomlk bölge ve kıta sahanlıgı arasmdaı^ illskiler delagasyonun dik'catını çekmekle blrllkte, bellrl* bır girlşım yapümamıs fakat sadece kıtr iahanlıgınm ekonomlk bölge içinde kaybolmamasuu isteyen Ulkeler TiFFANY GARTH GfMç SI'E. KAOIM 3 U i OE. SEN 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle