04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(UHHUIim 12 Mun 1971 S on yıllsrda nUfus artıjının iki katını assn kentleşnıe hızına ve tarım kesiminin toplam nüfusun içindeki oransal değerlnin sürekll t>içimde azalmasına karşın, kırsal alan da yasayaıı insan sayısında yine de bir artma söz konuBU olmaktadır. Nitekirn günümüzde 23 mllyona yakın yurttaşımız 74 bln dolayındaki kırsal yerleşme blrinılnde geçimiııi tarımsal uğraşla sağla nıağa çalışmaktadır. Toprak Uzerindeki insan baskısım arttıran bu durum, dengesiz toprak düzeninin de katkısıyla çiftçi çogunluğunun yaşam düzcyini olumsuz yönde etkilemektedir. Kırsal alanda yaşayan toplumun peçimlnl »alt tarımdan sağlaması durumunda, toprak vs insan arasmda yakın blr ilişkl vardır. Yörenin. koşullanna göre bu ilişki, belirll bir toprak büyüklüğünü zorunlıı kılarak yerleşme alanı ile nüfus arasında bulunması gereken sağlıklı bagıntı yı saptar. O nedenle kırsal yerleşmelerin kırsal niteliklcrinin korunması istendiğinde, doğal etmenler ve uygulanan teknoloji düzeyine göra bunlurın barındırabileceği tarımsal nüfusun bir sınırı ortaya çıkar. BİUndigi glbi son yıllarda, sınırına varmıa olan tannı toprakları üzerindeki insan sayısı ırıut lak değer olarak artmıs olmasına karşın, nülusun n o 62 sini oliışturan bu kesimin uhısal gelire olan katkısı '/« 25'e kadar gerilemiştir. BozuVc olfin toprak düzeni ve düşük verimliligin de etklsi ile toplam çiftcinin yaklaşık ° o 70'ine ulusal / ROlirdsn örnUftin 1975 yılında düşen ortalama pay aile başına, ayda brüt bin lira çevresinde olmuş tur. Ayrıca kırsal alanda yaşayan toplumun bugtln altyapıdan (yol, su, elektrik. kamu yapıları, işlptme yapı ve tcsisleri) toprak diizenine, tarımsal uretimden üretilen ürünlerin tüketiciye lletil mesino, egitimden saglık koşullanna dek çözüm bekleyen bilinen sorunlan vardır. örneğin kırsal nlan kalkınrmı.sının lemel ögesi olan altyapı hizmetleri Rözönüne alındığında, kırsal nüfusun "'• 29'u sağlıklı içme ve kullanma suyundan, °i 47'sl .> rie yoldan yoksundur. Öte yandan köy kalkınma gında ulaşılan düzeyin bir ölçütü olerak kullanılan elektrik enerjisl tilketimi ise çagdaş toplumlarda ohnası gereken değerin ancak e/o 2 dolayın dadır. Kırsal yerleşme birfmlcrinin ancak % 1'inde saglık hizmeti, °.'o 13'ünde kooperatif, "'o Vindo PTT lıizmeti, '/» l'inde ortaokııl bulıınmaktadır. Tarım kesimindeki gizli işsizligin de milyonu aştıgı bilinen bir durumdur. Kırsal alanda büyük yıgınlar lçin gerileyen sosyoekonomik koşullar 19601965 döneminde % 5,2 olan kentleşme lıızını, 1965197B döneminde «n 6.2'ye yük/ «cltmiştir. DPT'ca yapılan Türk Köyünde Modern leşme Eyilimleri Araştırmasına göre kırdan kente oUn alle göçlerinin "o 57'sinin nedenî yoksulluk ve topraksızlık, ',> 19'un kentta iş bulma, " • / OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Kırsal Yerleşme ve Altyapı Prof. Dr. Ali BALABAN Ankara Ziraat Fakültesi ögretim Üyesi 0 Kentlesme o1(usunu kırsal alana ^ rak. kırkent bütünleşmesıni sajlamak, ülkemiz koşullarındaki olumsuz kentleşmeyi yav»»latmak ve kırsal toplumun yönetimde ağırlıgını duyurma sına olanak hazırlamak. • Tarımsal isletmelerin tip ve modellertnl yörenin koşullanna göre dtlzenlemek, gelişmey» olanak verecek bir altyapı geliştirmek ve kırsal peyzajın RörUnümUnü düzeltmektir. Hangl biçimda olursa olsun kırsal alııııda öne rilebilecek bir yerleşme düzenlemesl çok yünlü amaçlara yanıt verme durtımundadır. Bu amaçlar yerleşme sisteminın en üst clüzeyınde yer alan birimlerden, en alt düzeyi olıışturan köy kurulus larına değin süregelen, toplumun tüm uğraşlannın optimal duzeyde rasyonelleştirilmesini kapsamalıdır. Kırsal yerleşme düzenlempsine lltskin girişimlerde köy ve kent ayrıralığının tümüyle gl dfrilecegi hiçbir zaman düsünülmemelidir. ÇUnkü köy ve kent sosyoekonomik ve kültürel açıdan oldugu kadar fizik olarak da birbîrinden farklıdır. V\m saglık hizmetlerl, •» 5'lnln ise çocukların / tiğrenimi olmuştur. Ancak, kırdan göçedenlere lstenilen nitclik ve duzeyde çalışma olanakları sağlananınnıış, kentlerin nüfusu artmış fakat sos yal ve ekonomik yönden kent nitelikleri geliştirilememiştir. Sağlıklı bir kentleşme için, kırdan kente göç eden ntlfusun gereksinimi olan konut ve sosyal alt yapı yatrnmlarının yapılmamış olması, giderek özellikle bllyUk kentleriınizde gecekondu ve çevre kirliligi sorunlarını arttırmıştır. ALTYAPI YETERSiZ KAYNAKTA ÇÖZÜMLEME Görüldüğü gibi kırsal alnncla yaşayan toplumun büyük çoğunluftunun temel sorunlan düşük gelir, düşük yaşama koşulu ve işsizliktir. Yıl dan yıla büyüyen boyutlara vılaşan bu önemll so ruııların kaynağında çttzümlenmesl için günümü ze degin geniş kapsamlı bir kırsal yerleşme düzenlenmesine illşkin blr takıın öneriler (Merkez Köyler, Tarım Kentleri, KöyKentlert ileri sürülmüştür. Bu öneriler sosyoekonomik ve fizi'' açıdan topluca gözönüne nlındığından ulaşılmak lstenen amaçlar şöyle belirlenebilir: • Daftınıkhk, ulaşım gUçlüHl)tü ve bir hizmeti rasyonel bîçlmde desteklemeye yeterli nüfusu bulunmaması nedeniyle her yerlesim birimine gö türUlemeyen kanm hizmetlerinde ekonomi sağlamak ve maliyeti düşürmek. • Tarımda zaman boyutunda Uretlm biçimini degistirmek ve üretinı artışını Kerçekleştirmek. • Tarıma dayalı sanayiyi kırsal alana yayartık, tarım ve sanayi kesimi arasındakl Içsel ilts kiyi Eelistirmek. • Yeni iş olanakları yaratarak, tarım kesimindeki işslzlik sorununu hafifletmek. • Sosyoekonomik refahın tabana yayılm»sını kolaylaştırmak ve sağlıklı blr kusak yaratılmasında yardımcı olmak. KÖYKENT YAKLAŞIMI Bilindiğl gibi ülkemlzde kırsal yerleşmenin ana nitelığl Geleneksel Toplu Yerleşimdir. Bu yer leşme biçinıinde, yerleşme birimleri birbirlerine göre aşamalanmış bir clüzende oluşurlar. Bu düzen en alttan başlayarak Köy, köy fsrup merkezi. kasaba, kent ve bölge merkezlnden ınetropollere degin uzanır. O nedenle her hangi bir düzenlemede yerleşme sistemini olusturan aşamalnr arası ve her aşarnada da birlmler arksı illskinin gözönüne alınması zorunludur. Kırsal yerleşmenin düzenlemesine Uişkln, ka mu kuruluşlarımn uygıılamaya yönellk çalışmal»r yaptığı ilk girişim Üçüncü Beş Yıllık Planda yeralan «Merkez Köy» yaklaşımıdır. Yerleşme •Istemlnde Ikincl a?amayı oluşturan merkets kfiylerden beklenen temel lşlev, yerlesim bırimlerlnin sayısal çokluğu ve dağınıklıftı nedenı ile heı birıne götürülemeyen altyapı hizmetleri ve sosyal tesisleri buralarda yoğunlaştırarak kamu hız metİKrının maliyetinln düşürülmesi olmuştur. De ğişik kurullarca, farklı ölçülpr kullanılarak 47 bin arasında merkez köy olabilecek nitelıkte kırsal yerleşme birimi saptanmıştır. Daha sonra 1974 yıiı başında kurulan Ecevit Hukumet.lnin Programında Kırsal Yerleşme düzenlemesine ilişkin öneriler «Köylerimiz çevresinde yenl iş ve kazanç imkânlarının açılması. çağdaş uygarlık tıımetlerinin, yeterli saftlık ve eğitim kurumları İle ve her türlU kamu hi/.metlerıyle buralara ula SilmDSi. nüfusun büyük merkczlerde aşırı şekilde yoğunlasmasının önlenmesi amaçlarına uygıın olarak, demokratik btr anlayıs içerislnde köy kent.ierın kurulması yoluna gidilecektlr» biçimlnde ver almıs. konnya ilişkin uygulama çalışmala rı Köyişleri ve Kooppratifler Bakanlıgımn sorum luluguna verümiştir. HlikUmet Programmda yeralan önerinin ıştftı alnnda kısa dönemde yapılan hazırlık çalışma lannda. Köykentler, kimilerinin anladıgı gibl kır sal alanda yeniden kentsel yapılar yaratma girtşl ml olnrak degil: sosyal işİBvlerl yanında, tanmsal ürünlerin Urptiıni. işlenmesi ve paznrlanmasına rielt varan tüm işlemlerin. kusal alanda bütünlenmesi için güçlü bir nraç olarak düşünülmüstür. Bu işlpvi ile Köykent çalışmalan. kırsal alanda tarım ve sannyi arasındaki karşıhklı baglantıyı sağlayacak ve kırsal toplumun yaşamını olumlu vönde etkiieynop.k sosyoekonomik sıç raraa noktaları biçiminde ele almmıştır. Kttv kentlerde özellıkle. vörede Üretilen tarımsal ürün lerln başlangıçta emekyoftun teknolo.ilye dayalı olarak tşlenmesi ile yaratılacak artı lıretim degerlnin yörpde tutulması ve tarım dışı kalan nüfusa ek çalışma olanagı saglanması uzerind» bnemle durulnnıştur. Ulke düzeytnde yapılan ilk taramada, bölgelerin koşullanna göre ikinci yada Uçüncil aşamada olabilen 1140 kırsa! verleşme. btriminin Köy kent oluşumu için uyRun oldugu saptanmıştır. Köykent girişiminin sosyokültürel işlevt yanındakt temel ekonomik amacı; tarım ve wnayinin kırsal alanda bUtllnleşmesini sağlamak oldufundan. toprak diizpninin dengestz olduğiı yörelerde bu atılımın, genis kapsamlı bir toprak re formıı ile birlikte düşünülmesi gerekmlştir. Köykentlerde kunılacak sanayiye, etki alanındaki çiftcinin ort.aklasa sahip olma ilkesl benlmsendiginde. devletçe desteklenen girişimlerde koopera tif biçimi örgütlenme yegienmiştlr. Bu amaçla da tabanda, yerle$m« alanındaki çok amaçlı kooperatif lerin oluşturacsklnrı Pro.je Blrliklerl, Köy kentlerdekl tarıma dayalı sanayi girişimieri için uygun blr model olarak ortaya çıkmıştır. Vurulacak Yaşa Gelen Çocuklarımız.. SADUN TANJU M iızaffer Ytırdakuleri ilk kes 1960 yaa başında Çankaya' da dürsel'in davetinde tanıdım. Nazık, yakışıklı, geno bir subaydı. Demek Hakan o sıralar 67 yaşlannda bir çocukmuş. Biıyiimüş de, Slyasal Bllgiler Fakültesi önünde alnının ortasından vurulacak yaşa gelmiş. Aradan ne de uzun bir zaman geçmişl 1960 yaz başında devrimciler umutluydu. Çocuklanrmzı artık özgür ve güvenü bir yaşam lçtnde bUyütecektlk. önümUzdeki yıllar hepiınize blr onarma, yenlden yapma, ylıceltme dönemi olarak görünüyoıdu. Yine o günlerde bir gere Başbakanlıkta Alpaslan Tiırkes'le uzun uzun konuşmuştuk, sabaha yakın saatlerdl, sanki uyumaga vaklt yokmuş, sanki mutlıılugu yaratmak tçin hlç uvunmayacakrnı? gibi tartışıp duruyorduk. Demek bir gün gelefiekmlş, bu Alpaslan Türkrş'e baglı eençlerle IHıızaffer Yurdaktıler'ln ofclu ve arkaclaşları can dUşmanı olacaklarmısl CENNET VE CEHENNEM Nlçin, neden diye dramatik bir tnvır »Imıyorum. Karde.ş kıırdeşi hıç acımasız alnmın ortasından vurmağa basladı mı, orada soru sorulmaz. BUmezlikten gellnmez. Hakan. annesine «Devrlmcilerln «lümsiı/liiftiine Inanıyorum» dermiş. Arkadan gelenlere daha lyl hir riünva bırakma fflbi hir ııiirpv viiklcnmlşsı; Vi yaşınria btr deliknnlı, ve onu biiyle hir kavçarta vııruvnrsa blr haika delikanlı. demek bi/ (.ocııklaınnızı sürmilsUz cephelere de kendimiz »ıjtınmışız parlamentolara: nnların ellerine sliâhtar tutuşturmuşuz da kendlmiz vasalaıa salılp cikmışı/: onları cehenneıtıt alnıışız da kendimic ccnmıi kıırma pozları takınmısız! OLURDU, KUŞKUSUZ! «Yann... Tarın...» adlı blr roman okııdum, ptenç blr kadın yazar, Pınar Kür yazmış. Orada, Seyda, pçcncecilc aevgilisl Sdlnı'in blr devrimcl avında pusuya duşürUlüp öldürülmesi ile içinde rneydana gelen vıkıntının altında eziliyor ve bilinçsiz, anlamsız sözlerle adeta sevgilislni suçluyor: «ölmeseydtn. olmaz mıvdı?» Oluıdu elbet! Şu geçen nisandnn bu nisana kadar okullarında, yurtlarında, yolda, meydanda, nerede tuzajfa düşürUlmUşlerse orada kurşunlıınan dellkanlılar. geno kıelar yaşasalardı olmaz mıydı? Henilz virıni»lne blle varmamış kırka yakın genç İnsan şu Rüzelim nisanda yenl bir baharın ve gelmekte olan yaz'ın sevinçleriyle, Umttlerlyl» dopdolu aramızda koşuşsalardı; ders sıkıntılan lçlnde bunalip yenl sevda hayallerl İçinde kanat takıp uçsalardı, olmaz mıydı? Olurdu elbet I Türklük Tekelcileri! OKTAY AKBAL Evet Hayır İŞVERENLERÎN BÜYÜTTÜĞÜ T Urkiye îşveren Sendikaları Konfcderasyonu XI. Olagan Genel Kurulu bugiin başladı. Bu toplantı için hazırlanan çalışma raporunda özellıkle üzerin do durulan ve bazı günlük ggzetelerde de yer bulan bir konu, Türkiye'de grevlerde geçen (tşveren Sendikaları Konfederasyo nıı'nun deyimiyle «kaybolan») İÇRünü sayısının yüksekllğidlr. KONTROLSÜZ BİR GiDiŞ öyleyse neden, niçin diye eskl trajedyalara özenmet» gftrek yok. Biliyoruz neden olmadıgını. Başbakan «Sordum, yine de soruyonım, nerede ne olmuş?» diye, bilenlerln bilmezliğl içinde konuşsun varsın. GUvenlik kuvvetleri, ldare, kanun kuvvetleri hangi hndisentn üstilne geregi gibi varmamış, bunu kimse söylemedt bana ştmdiye kadar, desln. HükUmet bütün bu hadiseleri en ciddl şeklide takip etmektedir, ldare mekanizması iş başındadır, htlkUmet kanunların hâkim kılmmasını saftlamak lçin cansipsrane çalışmaktadır, bir hadtsenin içindekl falllerl bulamamak onların himaye edildigi manasınn gelır mt, cUmlelertnl ardardma sıralasm dursun. Biz billyonız, DemlreHn olup bltenler karşısında tamamiyle kontrolü kaybcttiginl, Caln İüyanrndaki kaptan gibi, kendl yeteneginl aşan olaylar karşısında hem çareslz kalıp, hem de yonetlmi bırakınalc istemediğinl.. eplrtepe tlköğretmen Hsesl mödürii, Zlya (;ükalp konusııiKlaki blr toplantıda komışmıış, rlrmış ki «Kavcamız Türk olanlarla, Türk olmamakla direııpnlerin, TürkHlRü Inkâr edenlerin kavgasıdır.» Oğrencllerin, öferctmenlcrln, lörende hulıınan seylrcilerln bilyük çogunlııruıııı pek iizınüş bu BÖZIcr. «Ne demek lstlyor?» diyc sorııyorlar «Türk oltıp olmamanın öHüsünü bu Bozkurlçu nıüdür nıii tayin cdccek?» K GREVDE GEÇEN SÜREY! «JU KADAR YÖZ BiN GÜN» DiYE ABARTMAK, KONUYU BiLMEYENLERi YANILTARAK «(JRETiM GÜCÜ BALTALANIYOR. KANISI DOGURABiLiR. BU YANLIJÎIR. GREVLERiN BOL OLDUĞU ABD'NDE BiLE DOGRU OLMADlGl Nl GÖRÜYORUZ. MC'nln Isbaşına Kelmesinden hu yaııa liim öğrotmen 11. Beleri, ejiltiın enstitülerl baştan başa tilkütiilerle tıka bssa dolduruldu. ögretmen Okulları O n e l Miidiırü başta olmak tiz*ıe MHP yanlısı. yaUanı bozkurtlıı ülkiicülpr bu okullarda tam bir korku ve baskı havası yaratdlar. Sözlcrle, eylcmlerle, ÖRrenciyl yanlıs yflnlere dojjru Iterek, rnşturur.ık, Ataliirk lİPvMınlerlıılıı temel ilhelerindcrt kopma.va siirükleyerek... Her Itiin mcktuplnr »lıyorum böyle okullarılan, enstilülerdrn, blr degll, beş degil. Ögretmenler, iİKronciler, blrtnkım nlayları yakından bilcn, garcn okuılar, heps» ayrıntıl.im ie hilgiler verlyorlar. Ilepslııi yazonııyoruın, işln Iç yüziinü Inrelemek, do£. rııluk dcrecclerlnl saptamak nlnnaksız, alri.ilıltnnk, vunıltılmak da var. Aııı» bakıvorum bııxkıırtculukları. MHP yanlısı komandnculuklnrı bellrtllen klmselcrden «e« blle çıkmıyor, Hlerlnden klml mektup yazarak ötkeMnl belirtiyor, ama «dedlklerlnlz fu şu .yönlerden doğru drğildir, lılz AtHtUrlıçüyüz, onun temel llkelerlrıe baglıyız, bunu da blrtakım eylemlerlmlzle BÖsterdlk» dlyemiyorlar. Ellerlnden Relen kara çalmak, suçlatnak, öfkell sözler etmek... O zaman lyice anlaşılıyor bu gibl kimseler lçin yazılanlar, snlatUanlar doğrudur, hatta ekslktlr blle.. Bir «Ülkücü»dür gldlyor! Neyin ülküsü, klmln ülldisü? Bir gcnç kız yazmıçtı «Adım Ülkü'dür, ama değlştlrmek IKUyorum, adımdan tikslnmcye başladım» ...Oysa giizci btr sozcüktiir iilkü, ldeal'den, Gökalp uydurması «mefkure»den çok daha canlı, cok dalıa anlanılı bir KİizcUk. Atatürk de Rcvcrdl, Türk vocuklannın her sabalı Içtlkleri amla bilc sokmuştu bu •nzciigü: «Ülkiim çalışmak, ilerl fltmektir». Son yıllarda MHP adlı aşırı sağcı partl, Atatürk'Un bütün dusüncelerlne karşı blr politikacı ve onlara korköriine bağlanan blr avuç yandaş bu «ülkü» sözcUgUnU «çalışnıak, ileri £İtmek»ten koparıp, «geriye dogru kosıııak, vurup kırmak, tlerlcllcrl ortadan kaldırmak» haline (fetirdller! AtatUrk'tin «mlispet lllm, çagdaş uygarlık, halkçılık» llkrlerl terslne çevrlldl, gcricl, tııtucu, halka karşı, uygarlıga karşı, çağdaslıga karşı blr takım tutumlar, sözler, davranışlar «ülkü» sayıldı. Bir takım gençler de bu çarpık gldişc Inandırıldı şu ya da bu yollarla... TUrk olanlarla, Türk olmamakta dircncnler, Türklüğil yadsıyanlarm kavgasıymıs hu kanlı »avsşım? Her gün vuru«an. ditgUşen, kana boyanan gcnçlerin klml «Türk», kiml «Türk olınaınak dirençlİHİ*. öylc nıi? Runu kim saptıynr, klm karar veriyor? «Kendlni Türk sayan»lar? Acaba oıılar ntı gcrı,ck TUrk, yoksa ötekUer mi? önüne çıkana, kcııdi glhl <lüçünmcyeno «sen Türk değllsln» denıık hakkını kim vertyor böylelerine? Scçimleıdc üç milletvekili çıkarabilecck kadar oy alan bir partiııln partizanları ulusıın yarısına yakın bir kaç milynnlnk oya dayanan, lıenı de Alatürk'ün kıırduğu blr partlnln üyelerlne, milletveklllerine. yandaşlanna nasıl «Siz Türk filınamakta dlreniyursunuz, blziın düşınanımızsınız?» diycbilir? Okullarda, enstitülerde, llselerdc. devlct dalrelerinde, «TUrk olmamakta direnen» kimselerin «aptanıp temlzlenmesl Irirı lıanci ölı;ü, klmln ölçüsü kııllaııılınuktadır? Tıirklügü, Tiirkçülüğü kimscye kaptırmayanların geçmişlerlnl azıcık karıştırsak altından neler çıkacaktır kimbllir? Kendilcrlııdcn kuskusu olitnlardır bunlar. Keplrtepe. Öğrctnıen Llsesl müdürü nilıl nice MC yanlısı müdiirler, «ülkiicü» ve «Türk» müdürler var IIURÜII .. Bunlar kitap düşmanıdır, ilerlcl gazete diismanıdır, aydınlık, AtatUrkçülük düsmanıdırlar. ögrencilerln yakasında Atatürk rozetl görünce köpürenler bunlardır. Bozkurtlu rozetler taşıyan ögrencilerl coşturanlar yine bunlardır. Ulusu lklyc, üçe bölmeye çalışanlar bu tür aözde ülkücüle.rdlr. BölücUlük bölücülük dlvnrlar, «Sen Türk olmamakta dlrenlyorsun, öyleyse czilmelisin, jok olmalısın» dlyenler böliicülük vapmıyorlar mı? «Kavgamı/. Türk olmamakta direnenlerle» dlye konuşabilen blr okul müdürüne sormak gcrcklr? Sen kimsin arkadaş, necisin, neyin »avunucususun? Okıılda böyleslne jüncel parti politikası yapmak, Atatürk ilkelerine, Atntürk Cumlıurlyetinin te mel görÜslerine bu denll aykırı konuşmak, davranmak hakluııı klmden aldın? «Ne mutlu Türküm dlvene» sftzünii boşuna söylemedl Atatürk. Türküm dlyen. kendlni Türk duyan her yurttas Türktür, dedl. Gerçek ulusçuluk, gerçck insancilık, gcrçek uygarlık budur lşte. Blrleştlrici olmaktır, bölmemek, pan,alaniamak, kan dökınemek, gençlerl kavgaya, kan dökıneye itınemek... Baskalarımn Türklügündcn kuşku duyanlara hlr bakın, ne kadar çlrkindlrler, ne kadar acıııacak yaıatıklarriır! (icrçekten Türk olsalar, Türklüğü sevselcr, heıılmscNeler yitin glderdl belkl yüzlerlndekl o Insaıılık dışı aıılanı. niirünüş... lliisınanca duvgular, karanhk niyetler, hilginın ışığımlan yoksunlıık. insan glbl dııymak, sörmek. anlamak verilerinden kopmuşlıık Böylelerl kendilerine benzemeyenlerl düşıııruı hilir elbct. ezmcye, voketmcye bakar. EUerinden tek gelen budur da ondan... Bu konuya, grevlerden önce ve sonra yaptırılan fazla çalışmalar la boş geçen zamanın kapatıldığı, böylelikle grev yapılan işyerleritıin üretim kaybına uğramadıgı ilerl sürülerek yaklaşılabi\&. Bir an için bunuftıddt'ru olmadığı düşUnUlse blle grevde Re ^ h işRünlerinin "Ulke 'MURttmisl Ûzerinde yarattıgı söylenen olum suz etkilerin boyutlarınm gereksiz yere aşırı derecede büyütüldügü jföstpıilebilir. Grevde geçen zamanı şu kadar yüz bin gün dl ye belirtmek, konuyu bilmeyen leri. ulusal ekonominin Uretlm gtlcünün grevlerle baltalandığı izlenimine sürüklemekte, bundan yarar uman çevreler de bu izle nimin doğmasını körüklemektedirler. Serbest girişimciliğin en serbest Ulke olduğu herkesce bilinen ABD'de yapılan blr araştır nıaya göre (1) 1960 1969 arasındakl on yılda bu Ulkede yapılan grevlerde geçen zaman, top lam çalışma zamamnın blnde İki slnden az (% 0,17) dır. TuTkiye1de de benzerl blr hesaplama ilk çizelgedekl gibl yapılabillr. (Bu çizelge için kaytıak: tşveren Sen dikaları Konfederasyonu XI. G« nel Kurul Çalışma Raporu L.P.T. Yıllık programlar.) Çizelge Toplam çalısan •ayısı (Bln) 13.946 14.050 14.340 Dr. Ümit ŞENESEN l.T.Ü. îktisat Kürsüsü konfau 35 gftnlyelik aha da kısalacaktır. Mmanlar 3 u sonuçlaruı bulunmasında Ulkede çalışanlann tUmünün RÖZ önüne alındığı, tarımda çalışanların bu hesaplama dışında bırakılması gerektigi ilerl silrülerek, yapılan hesaplara karşı çıkılabilir. Yersiz gerekçelere dayanmaic la birlikte bu karşı çıkma, hesap ların bir de önerilen yolla yapılmasıyle kolayca çUrUtUlebilir. Bu yolla yapılan hcsaplamalar çizelge 2'de gösterilmistir. lışma zamamnın on binde tlçü ile on binde, yedisi arasında değiıjmektedlr. Bunu saniyelerla söyleyecek olursak, tarım dışı alanlarda çalışanlann grevler nedeniyle boş geçirdikleri zaman. 8 saatlik bir işgünunde kişi başına 1973'de 13,1 saniyeye, 1974'te 21,1 saniyeye ve 1975'te 8,6 saniyeye eşittir. Bir başka yönden karşı çıkma, grevlerin yalnız yapıldıkları ışyerlerlnde degll, onlarla girdi çıktı iliakisl bulunan is yerlerin dl boyutlara ulasmamıstır.. Şuracı ilglnçtir ki çelik işçileri grevı, kamuoyunda yaratılan görüşün tersine, kamu yararını ciddl biçimde zedelememiştir.» Sonuç olarak denilebilir ki lşçilerin haklı isteklerini savunabilmek lçin başvurabileceklerl tek silâh olan grevlerin, geçmiş tiç yılda (Ustelik bunlardan biri grevlerin rekor düzeye ulaştıgı 1H74 yılı oldugu halde) ülke ekonomisi Ûzerinde yarattıklan etki, çalışan kişi başına birkaç saniyelik duraklamalardan «teye Beçmemektedîr. Yalnız elektrik kesllmeleriyle doğan kayıp zamanın bunun çok Ustünde olduğu dUşUnülebllir. Haklara saygılıysak, hakkını lsteyenlere, her çalışamn Uçbeş saniyesinl vermesini çok göremeyiz. (1) Thomaı Kennedy, «Freedom to Strlke 1* in the Publlc Interest (Grev önrurlüğü Kamu Yararınadır)», Harvard Buslncss Revlew, Temmııa GÖREV BAŞINDA PANiK Yfjlarca önce, Hu/nphrey Bogarfui başa«lle oyna» dıgı ıftıJJltCtjaaı^m"™^!")^)^ Blr siivjM' ^emtsinde geçi<* yordu ulay ve savaşın orta yerlnde, kapflfn,'1Wfftd.l yaradi"'* lışını aşan olaganüstU koşullar İçinde bunahm geçlrlp, tüm gemidekileri felâkete götürecek emlrler vermeğe başlıyordu. Klmse askerl sicilinde başarılı blr komutan gibl görünen kaptanı, denlzln ortasında görevlnden uzaklaştırn a (ikrlne yanaşmıyordu. Fakat zorunluydu bunu yapmak, cünkU baUcaklardı ve blrlnln ortaya çıkıp büyUk btr sorumluluk altına glrmesi kaçınılmazdı. Sonunda savas dlvanı da vardı bu işin. Nasıl ki, İkinci kaptan ve kendlsine lnanan küçük bir gurup, yönetimı ele alıp, gemlyı ve mUrettebatı o güg koşullardan çıkarıp kurtenyorlar, am» «avas divanın» çıkmaktan da kurtulamıyorlardı. Dlvan kuruluyor ve »dalet bUtün görkemi ile, İlk «orumlunun hukukunu aramağa başlıyordu. MEVLiD Merhum Ismail Hakkı bey ile Zehra hanımın oğlu, emekli öğretmen Adile Temuçın'in kıymetli esi, Suna Yazıcıoğlu ile avukat Hatıra Tenıuçin'in sevgili babaları, Ziihal Ünal, Oğuz Temuçin, Mediha Erkanol, Selâhattln ve Yavuz Ozkurt'un biricik dayıları, Eski nıuharip gazilerden, Milli Müdalaa Seryaveri, tstiklâl madalyası hamili, Grevde geçen caman Tıl 1973 1974 197B <*ün) 671.135 1.143.306 496.103 Tarun dısı Grevde geçen Tanm dısı alanlarda alanlarda zamanın tarım çalışma riışı alanlardaki çalışan savısı zamanı çalışma zamanına (mllyon gün) oranı (bln) 1.376 4.920 •• 0,0455 / 0,0733 1.560 5.200 1.656 0,0300 5.520 de de uretlm aksamasına yol açtıgı biçiminde olabilır. Grevlerin zlnclrleme etkisi konusunda Ulk<>mizda genls blr çalışma yapılnıamıştır. Ancak ABD'de yapılan ou tür blr çalışma bize blr flkir vnrebllir. Çelik işçilerinin yUrüttük leri ve 116 gün süren büyük bir grevden sonra Harvard tşletmecilik Okulu'nda yapılan bu yalışma şu sonuca varmıştır: (Birinci nottaki kaynaktan): «Çelik işçileri grevinin ekonomi Uzerindeki olumsuz etkisi cid SÖZ SAVUNMANIN Kaptan, başlangıçta, Reçmiştcki hizmeMertnln ve yönetim başarılarının dökümU ile teraziyi kendl tarafına eftiyordu. Haklı olaniar kaybedecek gibl gOrUnüyorlardı. Fakat daha sonra. cerçek, o nazenın yüzünU aftır agır örtülerin arasından cıkarıyor ve yargıçların. dinleyicllerln gözlerı önünde bambaşka blr olay vaşanmağa başlıyordu. Kaptan, konuşurken. konuşurken, biltün çökmüşIUğUnU, tutarsızlığını, yeterslzltğlnt kendl sözleriyle ortaya Koyuyordu. Zayıf, güçsüz ve hasta oldugu meydana çıkiyordu. Blr »esslalık, şaşkınlık. acıma duygusu elle tutulur hale gellyordu. Belliydl ki bu kaptan Rnmlyi hntırır. İçindekl lnsanlan felâkete stlrilkierdl. Yönetim nakkını elinden alanlar lyl yapmışlardı. Ama filmde vuraultnan btr başka sey daha vardı. tklnci kaptanın savunma avukatı Inanmı» ve vetenekli biri olmasaydı, kaptan bu kadar MkıştırUmayacak ve ftavallılıgı yine glzll kalabilecektl. Çizelge 3'de görüldugü gibl 1973 yılında grevde geçen zaman, tarım dısı alanlardaki toplam ça ŞERAFETTiN TEMUÇiN'in vefatının 41. günürıe rastlayan 16. Nısan. 1976 Cuma günü öğle namazını müteakip Ankara Maltepe Camil'nde okunacak Kur'an ve mevlUde bütün akraba, dost ve din kardeşlerimizin teşnflerini rica ederiz. YEGENLERt Ytl 1973 1074 1975 Grevde geçen zaman (Gün) 671.135 1,143.306 496.103 Toplam çalışma zamanı (Milyon Gün) 4.184 4.215 4.302 Grevde geçen lamanın toplam zamana oranı % 0,0161 0,0271 0,0115 Not: Toplam çalışma zamanı, toplam çalısan sajısı 300 çarpüarak bulunmustur. lsgünüyle Çizelge l'de görüldilgU pibt, son üç yılda Türkiye'de yapılan grevlerin Ulke ekonomisi Uzerindeki etkileri on binde bir, on binde iki düzeylerindedir. Grevde geçen gün sayısı bakıımndan rekor kınlan 1974 yılında blle bu oranın on binde Uçe ulaşamadığı ortadudır. YUzde, binde. on binde gibl hesaplardan hoşlanmayanlar için bu oranlar daha anlamlı olarak zaman birimlyle belirlenebllir. 8 saat 2B.800 saniyeye eçit oldıığuna göre, yukandaki oranlar 28.8U0 sanlyeyle çarpılırsa su sonuyıar elde edilir: Son Uç yılda TUrkiye'de grevde geçen zaman, 8 saatlik bir ısgtlnünde, çalışan kişi başına 197;i" de 4,6 saniye, 1974'te (rekor yılı> 7,8 saniye ve 1975'te 3,3 saniyedır. Bu snnuçlar 8 saatlik bir işRünü temel ahnarak yapılmıştır. Pc'c çok işletmede sürdürUlen far la çalışmalar hesaba katılırsa söz BURSA TIP FAKÜLTESi DEKANLIGINDAN: FakUltemlc 1. Tabloda (ontertlen kadro Unvanları ve aayıları gösterllen Kürsülere, 2. Tsbiod» VEFAT KOPA eşrafından Alloglu Hatlce'den doftma: Fatma AtsgHlr »sl, Kemai, Ctngi», Arıbal, Nuran'ın sevgili babaları, Harun Atagür. Fatma Karalı, Ayse Özer'in kardeşlerı. Hanlte Atagür'ün agabeyl Melthnt, Hatlce, Rusen, Erol ve Oguz'un amcaian. Nezahat Necatl. Yaşar, Metin Karali'nln. Yılmaz, Ali Rıza ve Betıçet özar, Sevlm Paksoyu'nun dayıları, AU KUçükaU'nin eniştesi, ATADAN TtCARET KOLL. ŞTt. SAHıBÎ Elemanlar Alınacaktır Adtdl Radro Unvanı TABLO 1 y Memur Kadın Uoftum KUrsUsU 4 Eb« Norolotı KUrsUsU 4U Hafleme Cerranı KUrtuslt 17 HaMnbaKlcı !c Hasuiıklan KUrsUsU BT Hemşlre Hem. Yrd. Anesteztvniniı ve Retnımasyun KUrsUsU 19 Laborant l U b . Tekn.) Anatomı KUrsUsU 1 BlVOİOR K.B.U KUrsUsU Tibbi Teknolog 1ormakoioU KUrsUsü Flzıkolerıput Plvokımva KtlrRUsU Terantst üroloi) KUrsUsU Teknisven Ooz KUrsUsU Narko* reknlsyenl GoSUı Hst. KUrsüsU Tıbbt CVnm l'ekntsytnl Deri Hsstalıklsn KilrsUsu Hlvoklmva Ozmanı Çocuk Sagl. ve Hst. KUrsUtU S»8lıK Memuru Fizlk Tedavi KUrsUsU ie Ortopedi Kürsüsü Rnntüen Teknısyenl Mlkroblvoloil KUrsUsU Flzlkcl y Radyoloil KUrsUsU Isteklllerln mUrtcsııtlannı ifi4.1fl7B pazartest gtlnü «k$»mına kadar. KUrtO Haşkanhklarına yspmalan, sınav 19.4.1070 Salı günU yapılaosktır. TAlltO 2 ISMET ATAGÜR 10 Ni»sn 1976 günü H»kkm rahmetine kavuşmuştur. 12 Nisan 1976 Pazartesi günU öğlen namııEinı müteakip Fatih Camilnden kaldırılarak KUçükç»kmece'dekı alle mezarlıgında ebedl ısurahatgâhına tevdi edilecektlr. A l L E S t (Cunılıuıivet,: 28U3) ı İLAN İSTANBUL ADALET KOMİSYONU BAŞKANÜĞINDAN: Istanbul merkea ve mülâkat mahkemclerinde münhal bulunan zabıt kntıplıkler için «.5.1976 perşembe günU saat 10.00'da Istanbul Adalet Dalresinde memurluk mijsabaka imtlhanı yapılaraktır. ARANAN ^AKTLAR: 1 En az ortaokuı mezunu olmak, 2 Askerliglnl yapmış buiunmak, 3 657 Sayılı D«vlet Menıurlan Kanununun 41 vs 18'inci maddelerınde yazılı genel ve öreı şaıtları lıaız olmak lâzimdır. Isteklllerin blr dilekçeye ekleyeceklerl evrakları İle hirükte en geç S.5.1S76 Çarsamba cünü me&ai saatı bittnune kadar Komisyon kaiemine mUracaatlan llân olunur. (BMUV U320' 2910 VEFAT Fatih Dersiamlanndan Yusuf Dehri Efendi ile Nadire Ilanımın evladı, Rabıa Dehrioglu'nun eşi, Saadet Karal, tieı mahat Dehriofilu, Alftaddin Deiıriofilu, merhum Saüettin Dehn'nln kardeşlerı, ErkU ailesinın enışttsl, Âtı' Klbar'ın yegeni: Ozden, Yus.iU, Mehmet Kara) ile IDmine Bozkurtun dayıları: Yusui ve Osman Dehrioglu'nun amcası Çayeli Saglıl: Merkezi Başhekırri (Basın: H109) 2 I. LEVENT'TE MÜSTAKİL BAHÇELi VİLLALAR yapılacaktır. 200 binl peşin, 400 bini 32 ayda aylık 12.500 lira taksitledir. Tel.: 26 30 33 26 57 45 SÖLTAŞ Cağaloglu tstanbul iCumhuriyet;. 29917)7 DR. SELÂHATTİN DEHRIOĞLU vefat etmlştlr. Cenasresi 12 nisan 11)76 pa?artes! günü ttjt. İe namazınden sonra Fatih Caınıınden kaiaırııarak Kdırne. kap< Sakızaftacı tfehitlıginde detn edilecekUr. Mevla rahmet eylesin A I L E SI (Cumhuriyet; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlügünden Kars llınm sarıkamıç tlçesi, Van tlinin Ercl» lıçesl, Konya lllnın ugın llçesl beledlye sınıtları ıçınaekt tngınmaz rnalların 2613 sayılı kanun uyarınca kadastrosu yapılacaktıı. Ke.vfiyet sös:U edilen L'ıan olunur. kanunun 8. meddesl gereglnoe (Basın: 142K7) 2909
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle