17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Iİ K er pazartesi, bu sütunlarda yurt ve dünya sorunlarmı ustun bır goruşle dıle getıren Şevket Süreyya Aydemır'ın yennde, onun hakkında yazı yazmam hayatımm en acı olaylarından birı oldu. Dem6k onunla aynı yaşta imışız: 79. Dunvada uzun yaşamanın bır nevi «yalnızlaşma» olduğunu, böyle en yakm arkadaş ve dostlan bır bır yıtirdıkçe, ınsan daha ıyı anlıyor. Geçen gun, bır başka arkadaşım Selçuk Kaskan'ın vefâlı eşını gomdüğumuz gun, Yıldız Kenter'e, «Artık soyadımı değıştireceğım, «Gömucu» koyacağım» demıştım. Ne kadar haklıymışım. Işte, aradan bır gun geçtı geçmedı, bu sabah da Radyo'dan dostum Şevket'ın ölum haberını aldım ve kahroldum. Çunku Şevket, yalnız çok yakın bir dost olarak değıl, fıkir ve ıdeal arkadaşı olarak da bemm en çok sevdığım, ınandığım, saydığım bır varlıktı. 22 mart tarıhh «Cumhurıyet»te yayınlanan «Doğum Ağrısı mı, Tükenış mı? . » başlıklı son yazısmı okuyunca, kendısıne 23 martta şu mektubu yazmıştım: «Pek Sevgili Şevket'çiğim, 22 Mart tarihli Cumhuriyet'te çıkan yazını yine büyük içacısı ile okudum. Evet, «Doğum ağrısı nu, Tükeniş mi?» Biz, bu memleketin yoktan varolduğunu förmuş, bir yankoloninin bağımsız millct oliişunu yaşamış ve bize özgii yepyeni bir dünya görüşü da\asını gütmüş ve bunun bir fikir sistemi halinde, «Kemâlizm» ideolojisi olarak gerçekleşmesini özlemiş insanlar, bugünkü bosluk ve kargaşa karşısmda her £Ün kahroluyoruz. Her boşluk, doğada olduğu gibi, sosyal ha>atta da dolar. Mao'dan, Hitler'e ve Ebussuut'a kadar bütün dünya görüşlerinin cirit oynadığı bu memlekette, yalnız KemâUzm'den bir haykınş yok. Böyle çorak bir ortamda Prof. Philip Schwartz'm kovdııfu teşhis. «Türkiye menfi seleksiyon memleketidir» kanunu bütün acüığı \e acarlığiyle «icrayı habâset» edjyor. Ve biz de böyle karşılıklı dövünüyoruz. Haydi, bugün de gözlerinden hasret ve nrahabbetle öpeyim.» Belki bu mektup elıne bıle geçmeden ölüp gıtti .. Evet, biz, yanı Yakup Kadrı Karaosmanoğlu, Şevket Sureyya Aydemır, Burhan Belge, Ismaıl Husrev Tokın, ve ben beş arkadaş, 1932 CUMHURİYET 29 Mlri 1976. H OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Şevket Süreyya'nm Ardından Vedat Nedim TÖR yılında yayınlamsya başladığımız aylık «KADRO» dergısı ıle «Kemâlızm» dıye adlandırdığımız dunya goruşunü ışleyıp yaymaya çalıştık. Ve bu fıkır dergısmı ancak üç yıl yaşatabıldık. Bu beş arkadaştan şımdi yalnız Husrev ve ben hayattayız. «KADRO» dergısmm ilk sayısında (Ocak 1932) çıkan onsozu Şevket yazmıştı. Işte ondan bır parça: «Türkiye bir inkılâp Içindedir. Bu inkılâp kendine prensip \e onu yaşatacaklara şuur olabilecek bütün nazari ve fikrî nnsurlara maliktir. Ancak bu nazari ve fikrî unsurlar inkılâba ÎDEOLOJI olabilecek bir fikriyat sistemi içinde terkip ve tedvin edilmiş değildir. Gerek millî mahiyeti, gerek beynelmilel şümul ve tesirleri itibariyle, tarihin en manâlı hareketlerinden biri olan inkilâbımızın, zatinde mündemiç bu ileri flkir ve prensip unsurlarını, şimdi inkılâbın seyri içinde ve onun icaplanna aygnn bir şekilde izah işi, bugünkti Türk inkılâp münevTerliğine düşen vazifelcrin en âcili ve en şereflisidir. Inkılâbımızın, her biri ayn ayn kıvmettar ve orijinal olan bu fikir ve nazariye unsurları birer birer izah edildikçe, bu esaslar inkılâp nesli için kritervumlar olacak, yeni ve standartlaşmış inkılâpçı tip böyle doğacaktır. Bu tip her nerede, her ne şerait altında olursa olsun, karşüaştıği her inkılâp sahasında, avıu hâdiseyl aynı kriteryumlara ruracak, aynı ölçfllerle düşünecek. aynı neticelere \aracak, ve inkılâbın kendisine hâs CIHANI TELÂKKİ TARZI boyle vücut bulacaktır. Hülâsa, cihanın bin bir çeşit hadisata jebe olan bugünkü esrarengiz gidişi içinde, mukadderatını kendi inkılâbının mukadderatına baglayan İnkılâp neslimizin muhtaç olduçu inkılâp şe\kini her zaman u>anık tutmak ve inkılâbıımzın bir bakısta idrakimizt durdurur gibi göriinen coşkun ve mürekkep cereyanma daima hâkim kalabilmek için, onun prensiplerini hududa muavyen kritemımlar şeklinde bilmeye, benimsemeve ve benimsetmiye mecburuz. KADRO, BUNUN İÇİN ÇIKIYOR.» Şevket, benim 75. yaş güntimde arkadaşların hazırladıklan broşurde, hayatımızda çeşıtli alanlarda yaptığımız ışbırliğıni şoyle dıle getırmışti: «Vedatia vanm asra yakın sıkı bir dostlupımuz, bir vol \e fikir arkadaşlığımız vardır. Bu yıllar çok şeylerle doludur. Ankara'nın ve inkılâbın emrinde vazifeler alışımız aynı günlere rastlar. Ben, devlet hizmetinde önemli \azifelere atandım. Vedat, evvelâ sosval hizmetlerl seçti. Onun eski Millet Meclisinin ucundaki bir odada «Milli İktlsat ve Tasarruf Cemiyeti»ni kurduğunu bilirim. Ben de yetişebildİRİm kadar bu cemiyetin yayın işlerine yardım ediyordum. O zaman gördiim Jd, Vedat gerçekten bir teşkilSt ve disiplin adamıdır. Hem de herşeyi masa haşında, ama tek dakika aksatmadan. çarklan bir birine çarptırmadan, işletmek şartiyle O, dokunduğu her knnuya şaşılacak bir havativet verir. Onun himmetiyle katıldıçımız Budapeste, Leipzig ve New York Dünya SerRileri, Kemâlist Türkiye'nin tanıtılması volunda büyük hlzmetler yapmışlardır. Matbuat L'mum Müdürlüğüne tayin edildift zaman da hiç voktan yepveni bir anlayışla küçük, fakat çok caniı ve verimli bir teşkilât turdu. Daracık bütceshle I.a Turqie Kemaliste Ribi, Fotoğrafla Türkiye Albümü eibi, Ayın Tarihi jibi bugün bile benzeri olma>an vavınlar vaptı. «Kadro» hareket ve nesriyatında da vönetim intizam ve disiplinini biz. Vedat NVdim Tör'e borçluyuz. Sinirli hir mubassır değll, suurlu bir teskilâtçı olarak Hepimlzi dergiye abone etmisti. Daha garibi, Çankaya Köşkü. Atatürk de 10 adet abone yazılmıştı! Her toplantı\a Retirilen yeni yazılan insafsızca tarardı. Hatta reddettiği bile olurdu. Ama, bu yöneticilik nnu fikir çalismalannın dışında bırakmıvordu. O da vazılarhle ön planda faaldi. 1. Dünya Harbi sonunda demokratik ülkelerin sosval bir kategnri savdıkları «Millî Plan» fikrinin Kadro dcrçisi öncülüğünü yapmışti. Vedat, yalnız Altvapı. Sanayi, Ulaştırma alanlarında değil, KSitim \e benzeri alanları da kapsayan Millî Kalkınma problemlerinin bir «Millî Plân» bütünlücü içine alınmasımn savunucusu idl. Nitekim bugün, demokrat ülkeler bu çerçeve içinde çalışmaktadırlar. Cumhariyetin 10. nldönümünde Atatürk, yalnız Kadro dertisine bevan.it verdi ve tnönü bayatının en muhtevalı nıakalesini oraya vazdı.» Şevket Süreyya. çok yaratıcı, dofurgan bır duşünür ve yazardı. O'nun çeşıtli eserleri Cıasında vaşamının dramını anlatan «Suyu Arayan Adam» ve ılle Atatürk hakkmdakı «Tek Adam» adlı üç cıltlık esen Millî Kurtuluş Savaşımızın ve Devnm tarihımızın klasık demirbaş eserleri arasmda yerlerını şımdıden almışlardır. Kendısıyle yıllar boyu gonul ve ışbirlığı yaptığım can arkadaşım Şevket Süreyya'nm arkasından, hâlâ jaşayabilen benım ne buyuk hir boşluk ve acı içinde olduğum, belkı şu kısa açıklamadan sonra daha tvı an1«''°<i>aktır. ZOR GÜNLEK.. SADUN TANJU omlser Columbo'yu bekhyorlardı. Yeni yapılan buyuk otellerden bırının saionlarında venlecek balo ıçın davet edılmıştı bu pasakhhğı \e başanları ıle un yapmış televızyon oyuncusu; ve balo>a gelenler onunla beraber olacaklan bir gecenın mutluluğunu paylaşacaklardı. Columbo uçaktan çıkmadı. Kim bıhr, belkı de, ondan başka kımsemn çozemıyeceğı yeni bır cınayetın ızını surmeitedır de, başını kaşıyacak zamanı voktur. Hem balodasıler ıçm de ıyı olmuştur. Zıra, Columbo bırısı ıle burun buruna geldı mı, onun arkasından kesınlıkle bır suçlu, elını Kirü bır işe bulamış bır kadın, ya da bır erkek çıkıverıyor. K YOK ETME TUTKUSU Televızyondakı bazı serıleri kendi yaşamlanrun önemli bır parçası halıne getıriverenler ıçın Komiser Columbo hayran olunacak bır zekâya sahıp ele aldığı ışı kesınımle başarıya ulaştıran, ne icadar zekı oluısa olsun katıle ^oz açtırmayan bır polisUr. Columbo'ya gore herkes suç ışler ve herkes, kendı çıkan soz konusu oldu mu, elını Kana bulamaktan çekinmez Profesör. politıkacı, asker, ış adamı, polıs, artıst, sevgılı, karı, koca, herkes, bır ınsanı Kendı yolunun uzerınde bır engel gıbı gordu mu hemen onu ortadan kaldırmayı planlar ve cınayetı. profesyonellere parmak ısırtacak bır ustahkla ışler. Böylece, Komls*» Columbo serisi, bilinç altlanmıza. adaletin egemetıltjtinden çok, y«şamın actmasızhğını yerleştirmektedir. En sevılenler, en guvenılenler bıle sızı yok edebıhr, demlmektedır. SUÇ İŞLEMİYECEK iNSAN Ahlâk, Hesap Verebilmektir., OKTİAY AKBAL Evet Hayır AET ve TÜRKİYE rine hiç bir ihraç Umidi ve dolayısıyla rekabeiı s>oz konusu olmayacaktır. Aksıne aynı nıtelıkLıJMELER KARJISINDA AET ıLE iLıŞKiLERiMıZıN YENıDEN te sanayi ürunlerı ülkemize akaSAPTANMASI ZORUNLUDUR. cak ve Türk sanayıı bır çokuşle karşı karşıya kalacaktır. Bütun bu karamsar tabloya karşın 1976 yılı başında açıklanan yem ithalât rejimınde KatVeysi SEViG ma Protokola büyuk bır uyumluluk göze çarpmaktadır. Oysa geçış donemı ıle ılgılı katma protokolün 2. nıaddesı aynen şoylelaması yenne. darboğazlara yol AET ulkeleri açısından açık pa dır. «Anlaşmanın amacı Turkıye açmasına neden olmuştur. zar durumuna ginnıştır. Gıderek ekonomısının hızlandınlmış italartan bıçımde olusan ıthalatımı kınmasını ve Turk halkının çallgisiz Bir Kıvram za karşı bu ülkelere olan ıhraca lışma sevıyesının ve yaşama şart tımız beklenmedık duzeyde duş lannın yukseltılmesını saglama Bugun AET ulkeleri katma gereğını tumü ıle gozöntinde buprotokol ile ılgısı olmayan bır muştür. AET'run dokuz uyesıne lundurmak»tır Geçış dönemıni karşı ulkemız dış ticaret açıgı ılgılendıren yukandakı madde ıle kavram ortaya atmışlardır: «Ak1973 yılında 541 mılyon dolar, ııvgulama arasında ılişki kurma denız Ulkelen Kavramı» Bu kav ıken, bır yıl ıçınde bu oran "• olanağı bugun ıçın bulunmamak ramın ozellıgi onceden ulkemıze 87 artarak 1974 yılında 997 mıl tadır. Bu durumda AET ulkeleri verılmesı protokol ıle saptanan odunlerın daha genlş bır bıçım yona fırlarmştır. 1975 yılı sonun ıle olan ılışkilerimızın yeniden de topluluk dısı olan Israil, Fas, da 1974 yılına gore bu ülkelere gozden geçirilmesı zonınlu olmak ihracatımız «i20 oranmd|i genle tadır. Tunus, Cezayır ve Ispanya'ya vemış, ıthalatımıi ise '*>42' oranınrılmesıdır. Ortakpazar yetkılılerı Urkemizin Gerçekleştlrtflği da artrmştır. (özum Yollan bu uygulamanın nedenmı çok acı ve onur kıncı biçımde açıkAvrupa Ekonomık TopluluğuSanayi ürünlerımızın AET ulkeSuregelen ve ozellıkle 1974 ve lamaktadırlar. «Tarım ürunlerı lerı ıçınde pazar bulabilmesı ıse nun once altı, sonra dokuz olan uyelerı, kendı aralarma katılma ıçm ıstedığınız tavızı versek bi olanaksızdır. Çünkü bugun ıçın 1975 yıllarını ılgılendıren uygulaıstegımızı üç ekonomık aşamaya le uygulamada bır şey yapamaz tum AET ulkelerınde sanayi u malar karşısmda Turkıye açısınbaglamışlardır. Bu aşamalar a) sınız.» diyen Ortakpazar ılgılilen runlerinin fıyatları. ülkemızdeki dan AET ıle olan ılışkllerın uç Hazırlık dönemı, b) Geçış done nin dayanağı ulusal ekonomi po fıyatlardan düşüktür. Gıderek ayn bıçımde çozumu soz konumı. o Son dönem olarak belir lıtıkamızdakı uyumsuzluktur kalkacak olan gümrük duvarları sudur. Bu çozum yollarını kısaca aşağıdakı bıçımde sıralayabılenmışür. Bugün ulkemız 23.11. On uç yıllık sure içinde, sağla goz onüne alınacak olursa Turk lırız. 1970 tanhinde imzalanan ve 1.3. nan kredı olanakları ıle ulkemız Sanayi ürünlerinın A T ulkeieBT 1973 tarihınde yurürluğe gıren 1 Turkıye anlaşma hükumAnkara Andlasması katma prolenne bueune kadar olduğu gıtokolu ile geçış donemmde bubı tam olarak uyacak ve AET'yi lunmaktadır. Uç aşamadakı yuujgulamada serbest bırakacakkumlüluklerım tam olarak yerıtır. Bu durum ekonomık bağımne getırmesı halınde Türkiye'nin sızhğımızı yakından ılgılendırır. tam Ortakpazar uyesı sayılması 2 AET ulkelen ıle bugune Bueündcn itibaren yanı Topluluğa alınması. Toplukadar olan ılışkilerimızın somıçluk uyesı ulkelenn ıstegıne bagları yeniden ele alınmalıdır. Gelı bulunmaktadır. rekırse AET ıle ılgılı olarak ulnumaralı telefonumuz kemızın tum ozel ve kamu kuruTopluluk üyesi olmak için atluşlarının temsılcılerının katıltığımız ilk imzadan bu yana on ması ıle cıddı bır araştırmanın uç yıl geçmıştır. Bu sure içinde kısa surede vapılması sağlanmaülkemiz kendısıne duşen yükümlıdır. Bunun sonucunda yeni one lulukleri tam olarak yerıne geolarak değişmiştir. rıler ve planlarla AET ıle ılışkıletırmışür rımızı dengeleme çarelerinı araSaygıyla du>ururuz. Geçış dönemıni ilgilendiren mahdır. Ozellıkle AET ıle ilışkılekatma protokolün, belirgm ağırrımızın teknokrat kadrolarla bülıgını taşıyan yükümlüluklerden tunleşerek yurutulmesı de zonınozellıkle ıkısı Turk ekonomısıludur. nın bağımsızlığına gıderek ron verecek bıçımde gorunmektedır. 3 AET ıle ilışkılenmi» taLZEL Şoyle kı; mamen kesılmelıdır. Makına Stwa\ii A.Ş. 1 Katma protokolün gereği Ramı, Topçular Ktşla Cad., No. 1 Çozum yollarının sıralanmasmolarak Turkıye Ortak Gumruk tstanbul ,da uçuncu sırada yer alan AET Tarılesıne uyma zorunluluğunıle ılışkilerimızın tamamen kesildadır. Bu uyum aşamalı olarak mesı konusu, bugun için olduksağlanacaktır. Ortak Gumruk Taça sert bır önerıdir. Ancak uy(Manajans: 736) 2455 nfesı AET ulkelerı tarafından gulama aynen devam ederse TUr üçüncu dunya ülkelerıne uygukıye AET ıle ilişkilerıni ya tamalanan çok düşük oranlı vergıleri men kesecek, yada AET'nin ekoıçeren bır tarıfedır. Ulkemıze nomık boyunduruğu altına gıretam uyumu sağlamak için verıcektir. Seçimi zor olan bu ıkıli len sure 22 yıldır. Bu durumda, çozum yolu yarıne, yukanda beKatma Protokol gereği olarak compugraphic lırtılen «gözden geçirme ve yeniTurkıye en çok 22. yıl sonunda den müzakere» yolunu seçerek gumruk kapılarını düşuk oranlı AET ülkelerı açısından varlığımı vergilerle üçuncü dünya ülkelezın duyulmasını sağlamak gerekrıne açacaktır. satış / yedek parça / servis lıdır. Ancak şurası bilinmelidır 2 Türkiye'nin AET çıkışll ki, her geçen gıin. Türkiye Ekoithalata uyguladığı gümrük vernomisi üzerinde olumsuz etkisirü gıleri ve mıktar kısıntılarının 12 artırarak gostermektedır. ve 22 yıllık donemler ıçınde gıElektronik fotodvqi sıstemlerinde rakipsiz tek isim Sonuç olarak; 1976 yılınm başderek kaldırılması gereklidir. lannda AET'nin tarım urünleoljn Compugraphic Corporation Surelerle ılgılı lıstelerde yer rınde bazı ülkelere " o 100'e varan alan maddelere 1974 yılından iti1 mart 197ü taııhıntlen itibaren METRO TlCARET'i gumruk ındirımi sağladığı bilınbaren mdırımli ıthal rejımı uymektedır. Dığer yönden Ortakgulanmaktadır. yetkılı Tufkıye temsilcısi tayin etmiştir pazar ülkelerıne tarım urunlerıYukarıda ıkı bölüm halınde Kıvançla duyururuz. nın ıhracmda ıhracatçı ülkeler aaçıklanan özellıkler emredıcı rasında kıyasıya bır rekabet soz ozellıklerdir. Buna karşm AET' konusudur. îmzaladığı anlaşmaofset veb ofset baskı sistemindt nın ulkemıze tanıdıgı kolajlıkya tamamen uyan uikemızın. anlar AET ulkelerinı bağlamaz dugüvenilir hizmet İaşma hukümlerine ters duşer rumdadır. Soz gelımı bu ülkeler bıçımde, ıhraç olanaklan AET tarım urünlerımıze uyguladığı ulkelennce kısılmaktadır. Ekonogumruk vergılermde indırimı dimık bağımsızlığımızı yakından il lerse yapmakta, dılemezse yapMGD Graphic Systems gılendıren gelışmeler karşısmda mamaktadır. Yine tanm ürünleROÜIMC* Intpmattoool AET ıle ılişkılerimizm yeniden rımızı dılerse ulkemızden ıthal saptanması zorunludur. etmekte, dılerse toplulukla ıl^ıGOSS VEB OFSET roiotif mokinalan sı olmayan ul'.clerden ıthal etmektedır. Crosfield Turkıye'yi böyle bır protokoElectronics FRANSIZCA lu ımzalamaya zorlayan etkeıı , Elektronik renk oyırmo sisiemleri ıse, Turk tarım ürünlennin AET oturaa ulkelerı pazarlarında rahatlıkla öSrencuer» straatwur« Oaıgoruleceğı, ıhracatımızın beklenHopE ComputEF versiMsı mezuntı M I U Mmedık bıçımde artacağı varsaretmen tanuinaao mnsaoe yımlandır. Bunun sonucunda ihOtomotık fıinı dpveldpmon cihozlon fler» verUir racat gelırlerımız ıle ulKemız sanayii kurulacak ve Türkıye saTel: 58 68 96 nayi ürunlerı açısından rahatlıkla Avrupa ulkelen ıle rekabet VIETRO TICARET edebılecek duzeye gelecektır. Tarıhi gelışim bu görüş ve ümidın Ejitilmis lakat kendine is yatamamen tersine olmuştur. Belır Nuruo'monıye Caddesı 4. Coğoloğlu • Idonbul ratır. lı bır tanm polıtıkamızm olmaTeh 28 26 42 28 26 43 Tlx. 23 610 Metr Tr yışı, sanayımızm beklenmedık Türkiye Sakatlar Dernep t»t bır hızla amacından uzaklaşmaŞb. Tel: 21 88 82 sı. AET ile olan ılişkılerimizm 1950 1960 döneminin bemberınde getırdıgı ekonomık sorunlara kısa dönemde karşılık verme çabası Türkiye'yı 1959 yılında Avrupa Ekonomık Topluluğuna (AET'ye) gırmeye zorlamıştır. Yıllar boyu topluluk uyesı ulkelenn ekonomik açıdan bır kenara ittığı Türkiye'nin bu ısteğı, bu ülkelere yeni bır ortam yaratmıştır. Topluluğun ilk altı uvesı Türkiye'nin sozu eaılen ısteğıni dort yıl suruncemsde bıraktıktan sonra, 12.9 1963 tarihınde ımzalanan ve araıık 1064 tarihınde yururlüğe gıreıı Ankara Andlasması ıle bır takım kurallara baglamışlardır. Andlas manın ozellıgı. herseyden once ekonomık bağımnzlığımızı çok yskınoan ılgılencîırmesıdıı Cçün cu beş yıllık kalkınma planında belırtıldıgı uzere, u'ke ekonomısı olarak amacımız «ekonomi polıtıkamızı Avrupa Ekonon.ık Topluluğu'nun ekonomi polıtıkasına yaklastırmaktır » EKONOMıK BAGIMSIZLIGIMIZI YAKINDAN İLGIIENDIREN GE Geçen Cuma gunü Ecevit Lıbya'ya gıderken. gazetecılere, «Türkiye, iktidarda bulunanlann her suçu işlevebileceğl bir ülkc glbi josterilemez» dedı. Ecevıfı anlıyorum. Bır taraftan Columbo turu serılerınızle. öbur taraftan ıktldardakı tutumunuzla, «herkes her suçu işle>ebilir> duşüııcesını yaratırsanız, yaşamı cehenneme çevırmış olursunuz. Eğıtimın ve topıumsal sorumlulugun ilk amacı, suç işlemiyecek insan yetıştırmektır. Yetışkınlığı ve toplum ıçınde erıştığı saygın mevkıi nedenıyle, böyle bır kışmın suç ışlemesi, korumak ıstedığımız bütün ustun değer yargılarını koklennden sarsar. ÇıkarJarını herşepn uzennde gorînler bunun için kendı cehennemlennı de yaratırlar ve bır gun, bır başkasının yolu üzenne dusmekten kurtulamazlar. DEVRiMiN UMUDU Genco'nun Dostlar Tıyatrosunda SABOTAJ oyununu leyrederken, yaşamın düzenını kendılerıne gore kurup yuruıenlerın, bu duzenı beğenmeyen buyuk çoğunluga, nalkm karşı nasıl vurucu, kıncı, kan dokucü olabıldıklerını Quşünerek ürperıyordunuz. Genco'nun yaptıgı, sıyasal tanlumıze 12 MART olarak geçen karşı devrim olaymın suçlamaUrını mahkeme zabıtlarından, savcı ıddıanamelerınden okuyup, seyırcılenn gozlerı onunde somutlaştırmaku. Kurulu düzenın devamında çıkarlan olanlar, duzenin herkese mutluluk, guven, ozgurluk getırmesıru ısteyenlere komplolar hazırlıyorlar; bır Opera bınasının ıhmal 5üzünden yanışuıı, rıhtımdakı Marmara gemısınm ve Halıç Tersanesınde kızakta bulunan Emmonu arabalı vapurunun ozel ajanlarca kundaklanışının psıkolojık ortamında, devrımcı işçılere, oğrencılere, aydınlara kan Kusturuyorlardı Yatanmış, sahtelıgı belgelenmış ola>lar bır tıyatro sahnesınde canlandırılıyordu. Insanın ıçını acıtan dram mce bır mızahın şarkılanyla alava alınarak. deırimin hiç bir şiddet eylemi ile bastırılamıyacak umudu \e früveni ortaya tcOnuluyordu. Oyuncular. bır ulkede ışler ters gıderse, ışçıler koylüler ve aydınlanyla tum halk hoşnutsuzlugunu belırtır ve ıktidara agırlıgını koymak ısterse, orada bir şeyler ?•püır drje, yapılanları sergılıyorlardı. Şoyle düşünüyordunuz: iktidar bu tür adamların ellerine bırakılamaz. tktidar sadece onlaruı malı değil, hepimizin hakkıdır, anamızııı ak südü gibl bize helâldir. Anayasal haklanmız ve demokratik tnüradelemizle biz bunlan •yeneris. l«l şiddete dökerlerse, biz bunlardan çoteuz, ce»aretlerini kıranz. ccvit, MHP ve Türkeş için ağır suçlaıııalar japıjor, «Vcrin beni mahkemeye, sozlerimin hesabuu sorufa» dijor. Turkmenoğlu •Kurun Meclis soruşturma kurulunu, başkanı da sizlerden olsun, »ereyim sorduğunuz soruların yanıtmıdi\or. Bir soylentiye adı kanşnuş mllletvekill Mavioğlu Benim için çıkarılan uydurma suçlamalar partime bulaşmasın, şimdilik istifa edijorum» diyor . Kendini bilen, sağduyu sahibi, kişiliği olan; kendine sa>;ısı olan politikacılar doğru janlış her türlü besabı verme&ini, aklanarak işin içinden çıkmasım bilirler... Ne güzcl şeydlr, ne rahat davranıştır kişinin kendine karşı «aygısı olması... Gizli kapaklı, loş, ya da karanlık bir yanı bulunmajan klsilerde görülür bu. Kirli, janlış, ters bir iş >apmamı>san neden korkacaksın, neden kaçınacaksın, neden şunun bunun arkasına saklanacaksın! Komisyon kurulur başkan seçilmez, hafUlar geçer çekismeyle... Gensoru önergesi verilir bir takım gerçeklerin goz önünc çıkarılması için. Denir ki, bir başbakanın yeğeni ağır suçlama altındadır, adalet önündedir, iktidar başında o saruğın amcası vardır, adaletin gereği gibi i^Ieyebilmesi. bir takım belgelerin orta>a çıkarılması, bir takım tanıkların çekinmeden bildiklerini arık açık soylemesi, hükümetle ilgili bir takım soruşturmaların yapılabilmesi için herşejden önce Başbakan'ın \e konuyla ilgill bazı bakanların görevden çekilmeleri gereklidir. Bu, apaçık bir gerçektır. Ilangi ujgar ülkede olsa bu böyle olur. Hatta o ülkelerde bakanlar, başbakaniar uzaktan yakından adlarının karıştırıldığı ola>larda kendilerinden çekilirler bir >ana. Bcklemezler sıkıstırılmajı, Meclis'in jarısı, toplumun hemen tumü tarafından istifa>a zorlanmayı... Gensoru görüşmelerinde MC iktidan yine kaçtı meydandan. O kadar ahlâk ahlâk diyen MSP başta olmak uzere. HatU o MSPIiler CHPlileri dövmeje bile kaJkıştılar. Yere düsen milletvekilinin üıtünde tepinerek... Bir de kalkar «nerden felirse gelsin hcr türlü >olsuzluğun karşuındayız» derler, sonra volsuzluk suçlandırmalarını incelemek isteyen komisyonda işi savsaklama, geciktirme, önleme yolunda çalıfir, oy kullanırlar! Buna da «ahlak» adını verirler! Gerçek ne>se ortaya çıkarılsın diytmeyen kimselere düşmez ahlakcılık. Jktidarda olmak için bir takım ahlâk kurallarını görmezUkten Celmek demek gerekir buna... MSP sözcüsü konunun adaletin elinde olduğunu, bu yüzden işe karısmamak gerektiğini sdslüyor. Ama «Hayali firmalar bulduğu iddiasını kanıtla\acak kesin belgelerin bulunmadığını» bildirirken adalete karışmış olmuyor mu? «Önce ahlâk ve maneviyat bayrağı» açarak jola çıktıklarını söyleven MSP'li sözcü bu davranışıyla ahlâka, maneviyata mı önem vermiştir, yoksa her ne olursa olsun, ne yapılırsa yapılsın iktidarda kalmaya mı? Siz verin yargıyı.. Adalete kanşmak istemezlermiş! Kim Ister bunu, hiç kimse. Ama ortada hiç bir kanıt, hiç bir belge. hiç bir tanık yokken bir takım gençler alınıp götürülür, dövülür, işkenceden geçirilir, bunların hesabı sorulmazsa, MC'li yetkililer. başta MHP'li Basbakan Yardımcısı «Onlar anarşisttir, komünisttir, bilmem nedir» diye kesinlemeler yaparak adaletin elindekl işlere karışırsa, ne diyeceğiz o zaman?.. Borno\a'daki jandarma subayı Hanefl Erkan Ulkücüleri suçüstü yakaladı diye en ağır sözleri söylemedi mi bay Türkeş?.. Adaletin elindeki bir soruşturmaydı o da, ama işe açıkça, hem de van tutarak kanştı. Demek MC'ciler istedikleri zaman adaletin işine karışırlar, istemedikleri zaman karışmaktan kaçınırlar. Nerde içtenlik. nerde ahlâk? Niye korkuyor MSP bu kadar? MC yıkılırsa sanki MSP de çöküp gidecek. Oysa MSP Bay Demirel'in izinde yürüduğü sürece yıkılmakta, çökmekte, erimekte... «Ahlâk ve maneviyat» bayrağı çoktan tozlara bulandı, kirlendi. İlk genel seçimde MSP ahlâk deyip, ahlâk ilkelerine ters da\ranmanın, içtenlik deyip.çıkarcılık gütmenin cezasuu çekecektir. Bunca kuşku, bunca söylen ti bunca karanlık düşmüşken ortava. Bay Demirel'i sımsıkı tutma yı sürdürmek, bırakın ahlâka uygunluğu, uymazlığı, akla, hatta parti çıkarına ters düşen bir şeydir. Işler kıran kırana!.. O hale geldi. Meclis'in yarısı bir yanda, yarısı öbür yanda. l ç beş klşilik çoğunluklarla, hem de kaygan oylara dayanan çoğunluklarla Türkiye'nin iç ve dış sorunları düzelemez, Türk de\leti düma önünde güçlü, güvenli bir kişilikle görünemez. Tam bir çıkmazdayız şimdi .. Körcesine bir inat, bir çıkar hesabı. gerçekleri, vurt ve ulus yarannı fözlerden silmiş. Ahlâk diyenler ahlâka ters düşmüş, ulus, yurt diyenler ulus, yurt yarannı göremez olmuş... Bir yere doğru gidiyoruz, ama nereye? Sanırım hiç de aydınlık olmayan bir yana... E İŞÇiLERiN SORUMLULUĞU Şe\ket Süreyya Aydemir oldu. Uzun omrü boyunca devrun ve ıküdar düşüncesmı oluşturmuş, bıldıkJennı ve ıçıne karıştıgı eyleralert eserlerıyle yeni kuşakıara aktarmış bır aydındı. İsçi örgütlenmesinı ve halkın sıyasal bılınçlenme ve bütunleşmesım 2030 yaşlarının dınamik dönemınde yabancı bir ülkede öğrendı. Daha sonra yaşadıgı ellı yıl içinde, Türk toplum yapısında bırıken çelışmelenn patlama noktasına gelip patlayışlannı, fakat her defasmda da egamen guçlenn tehlıkeyı savuşturup ıktıdan elde tutaoıldıklerını gördu. Her patlamadan sonra gerlye kalan, halkın büyük ço&unluftunun raemleketçt çağtlaş bir reformculuğu özle\eıek bekleyisi idi. 27 Mayıs Ihtılâlı ve ondan sonrakı gelişmelerı yorumiarken, halkın neden ıktidara agırlığını koyamadığını Ihtilâlin Mantığı. kitabında »öyle ortaya koyar. tşçi sını/ının ıktisadi mücadelesinl yürüten sendikalar yanında, onun »iyagl mücadelesini parlamentoda yürütecek bir siyasi partinin. mesela sosyal demokrat partinin teşekküliine bazı işçi liderlerinin engel oluşları da, bu liderlerin akıl almaz hatalan olmuştur.» Telefon degisikligi 23 5100 (5 hat) 76 30 60 (6 hat) SOL İKTİDARIN ŞART1 Işte, halkın, ışçılerın ve tum çalışanların özgurlükçü bır demokrasıde iktıdara yükselebümelerı sorunu, nıhayet Bülent Ecevit'ı de genış olçude etkılemış olmalı kı. Halk Partisı'nın guçlu bir muhalefet partısı olarak gelecek seçımler uzerınde buyuk umıtler besledığı bir sırada, nem kendı partısıne, hem de ulke kamuoyuna. son Demokratik Sol Düşünce Forumunda şu açıklamayı vapıyor : •Demokratik sol bir parti, işçilerie bütünleşmezse, sol iktidar kolay kotay gerçekleşmez. Sendikalann ve sol partilerin ayn ayn füÇ kazanmalan yetmez. Bu birlesme olmadan iktidara gelinse de etki sağlanamaz. tktidar yeterince elde tutulamaz. Vozlaşmaların, sapmaların önü aünamaz. Ekonomi ve siyasette toplum varanna istikrar sığUnamaz.» Ecevit, özgürlukçü ve toplumcu demokrasi rejimlerinde sol ıktidarlarm lşbaşına gelış koşuilarını yorumlayarak şoyle tamamlıyor düşüncesmı: •Ancak demokratik işçi hareketivie, demokratik sol siyasal hareketin tam biitünleşme haünde olduğu ülkelerde serçckleşebilir uzun ömürlü ve etlrin demokratik sol Iktidarlar. Ancak bu sayede ileri ölçüde işçi hakları. çalışanların hakları, sosyal adalet ve sosyal güvenlik sağlamr »e ekonomi aksamadan işletillr.» r BÜTÜNLESMEYi ÖNLEMEK •Bugün Türkjye'nln demokratik sol partisl, Cumhuriyet Halk Partisidir» dıyor Bülent Ecevit. ParUsinın, üikedeki demokratik işçi hareketiyle bütunleşmesım kaçımlmas bır zorunluk olarak görüyor. Bir sanayi toplumunda vera hızlı sınailesme sürecinde. işçi>e rağmen, hatta işçi vönetime ortak edilmeden. devlrt yönetiminin sorumiulııfî] onlarla paylaşılmadan. ülke kolav kolav vönetileroez, dıyor. Işçılerın sıyasete tum ağırlıklannı koymalannı. sıyasetten kaçmamalannı ıstıyor. Önce kendı aranızda birleslniz, sonra da sosyal demokrat Cumhuriyet Halk Partisine «elip bizimle bütünleşiniz çağnsmda bulunuyot. Tabanmda kövlüleri toplamağa çalışan, tavanında da örgutlenmiş işçilerle bütünleşmeyi tsteyen yeni bir sosyal demokrat partin oluşturmak çabasındadır Ecevit: ve ööyle bır iktidar geürse işbaşına, kendısıne hiç şans kalmıyacağı için, tutucu iktidar cephesi direnırken bütun şıddet metodlannı deneyecektir, bu bütünleşmeyi önlemek tçln... İŞÇİ KART BASNA SAA1I Çalışma saatlerinin kayıt ve kontrolünde ücret tahakkukunda OLAĞAN ÜSTÜ UGUZ F1YATLARLA Türkiye Mümessili: İOZGUR KOLL.ŞTlyei 1 4 ZGU Ş DI5TRIBUTÖRU BENFP TICAPET Zıyd Bulvatı No 8 DAKIK Merbolin A.Ş.'nin yeni telefon numaralari: 760403 761267 (28 Mart 1976'dan marbolin itibaren.) S.r ! T. (Ajansaua: 2UÎ) Uİ9 1 0 0 1 >Z IbTANBUL BOLGE I TAHTAKALE CADDESI NO. 13 / OMuR HAN KAI . 3 / TEL ?b341J I<.TANBUL Cot!ârrv 1P7Rfi 547? (CUMHURİYET 2J74)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle