29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DCKT (UMHÜRİYET 7 K45IM 1976 , fetfiBı'NİM StS/'Mİ VE EMiRlEft'Nİ, Kufcii Kft$NE }AŞıiWAK 9 KÖfc Mf &AHNMN BASKA.BfeuE SiÛH TAÜMj ,«!.«? *•' « Stalingrad "Son Kursuna Kadar,r Y a 2a n : HEÎNZ SCHRÖTER . DEGlŞEN TOPLUM ABD • Dünyanın en e M yaalı Ana& yasasına sahıp ve 4 Mmrnuz 1S"6 da buyuk b:r co^kuniuila aev.et kuruluşunun 2M'üncü yüdönumunü kutlamış olan B. AmsriKa" da birçok aydın ve fıkır adamı bu ülkenin kurumsal sureikUl'.gı ı!e ovünür, Anayasalarınm g)relı olarak büyuk zaman sraiıkları ile az sayıda ve sınırlı konv.iarda değiştirildıgınden gurur duymaktadır. Boyle olmakla beraber hızlı teknolojik gelişmeler bu toplumun demokrasi anlayış ve yorumlanışında çok önenılı degışiklikler ortaya çıkarmıştîr. Harvard Üniversitesinin «m:nmış sıyaset büimcisı Samuel P. Huntmgıon 1960'dan sonrakı degişıklıkleri şöyle özetlemektedır: 1) Kokiü slyasal, toplumsal ve ekonomık kurumlaruı otor:t9sı tartışma konusu haline getirılmiştır, 2) Bu kuramlara halkın artan ölçude katıiması ve denetlenmesi talep edümiştir, 3) Federal hükümetin yürütme daJında oluşan iktıdar yogunlaşması ftemerküz) na sarşı kuT vetli tepkiler uyanmıstır, 4 ı Kongre ve eyalet rnecltslsrının gucu ve ıtibarının ısde edilmesi gereği sürekli olarak ileri sürülmüştür, 5 ı Aydınlarla görevsel seçkinler eşitlik ilkesine daha büyuk onem vermege başlamışlardır, 6) «Kamu yararı.na faaliyst gosteren baskı gruplan Ue kanan simsarların yani lobbystierın sayısı duyulur biçimde «rtmıştır, 7> Azınlıklarla kadınlaruı eko nomik ve sıya&al hayata d&na faal bir biçimde katılmalan için bir hak ve fırsat eşitligı macadelesi başlatılmıştır, 8 ı Aşırı servet ve ıktidar sahıpleri sürekli biçimde elestınlmişlerdir. Kısacası l%0 yıllarında demokratik eşitliğe büyük onem verilmiştir. Prof. Dr. Nermin ABADAN UNAT Ç e v ı r e n : N. DİZDAROĞLÜ 34 Bunun lçin de büttln kuvvetlerin bfr araya getirilerek güneyle batıdan taarruz cden düşmana saldınlması gerekmektedır. Stalıngrad'daki bütün tümenlerin hemen çekilmesi. kuzeyden buyük kuvvetlerin bunlara katılması zorunludur. Bunun sonucu olarak dogu ile kuzey cephelerı yerlermı tutamayacak derecede zayıflıyacaklanndan çıkış hareketinın güney batıya yapılması kaçınılmaz olacaktır. Bu takdlrde birçok araçgereçın kaybedılmesıne karşılık. büyük sayıda degerlı savaşçı ve b:r kısım araçgereç kurtanlmış olacaktır. Durumun bu şekıide duşünulmesnde korgeneral Heitz, Von Seydlitz, Strecker ve Hube ile Janicke'nln da benimle aynı göriişte olduklarını belırtirken kışiliğime agır gelen bu raporun öngördügü sorumluluklan bütün kapsanu ile kabul ettiğimi ıfade eder, hareket özgürlüğü verilmesıni bır kere daha rica ederım. tmza: 1960'larda ABD'de seçimlere katılma oranının sürekli düşmesine karşın, diğer siyasal faaliyetlerde ilginç bir artış görüldü Sorunlar karşısında siyasal liderlerin verdikleri ödünler, Amerikan halkının bu liderlerden uzaklaşmasına yol açtı. TABLO l: HuKumet birkaç büyük çıkar gr.ıbu icm mı, yoıcs* cerkesin çıkan tçin mi çalışmaktadırî (Yuzde olarak) 19Ö8 B;rkaç grubun çıkan ıçın 17 6 Herkesin yaran ıçın 163 Duruma gore 1.0 Bümıyor 5.1 1964 28.fi 64.0 4.0 3.5 196A 333 53.2 6.3 1970 39.5 îl.2 4.8 4.5 1970 40.8 50.1 5.0 1972 Onı:e 1972 53.3 48.8 43.7 37.7 41 2.5 5.1 2.5 Kaynak : Michıgan Üniversitesi Sıyasal Araştırma lar Merkezı, Seçlm Araştırmalan. • TOBLO; 2 ülusal bUkümete karşı beslenılen yüven (^l/de olarak) 1970 1966 1968 1964 1958 Hemen her zaman Çogu defa Ara sıra Hemen hıç blr Eaman Duruma gore Bilmiyorum 15.9 57.1 20.4 3.6 14 3 1972 once 1972 sonra 68 53 24 kasıra günlü Wehrmacht bildlrisinde de: «Sovyetler, stalingrad batısı ile büyük Don yayındakl saraslara sayısız insan ve gereç sürmek suretıyle Don savunma cephesıru yarmışlardır. Stalingrad'da ise yalnız yerel vuruş bırlıklerınin faaliyeti vardır> deniyordu. Aynı pünlerde Führer BaskarargâbındaH durum Bundan haftajar, hatta aylar önce orgeneral Halderie oldugu gıbi şimdi de general Zeıtzler ile Hıtler arasında, kendı goruşlerinin üstünlügünü kabul ettirmek için VVinıuza'da sürüp gıden tartışmaJar en yüksek noktasına ulaşnuştı. Hitler, Görıng Keitel ve Jodl kendı tezlerini savunuyordu, ordular kurmaybaşkanlıgı da General Zeitsler aracılıgı ile buna karşıt olan tezi. Hitler 6. orduyu dıştan yapılacak bir yarma ile kurtarmak istiyor, ordular kurmaybaşkanlığı da bu ışı başmdan beri olanaksız gördükten başka 6. ordunun geri çekilmesini istiyordu. Her iki taraf da bu görüşlennden kıl kadar fedakârlık etmiyorlaıdı. Hitler'in savunduğu tezde pek az operatif gorüş vardı. Asal olarak Volça'dan çelrilmek' istemiyor. buna iliskin politiK mantığını şu cümîe ile ifade ediyordu: «Alrnan askeri bir kere durdu mu, bir daha ilen gitmez». Yipe Hitler azmedilirse. hatta sraç gereç olmasa "bile ner «eye erişebibneceği ınancındaydı. Fakat General Zeitzler: «6. orduyu hareketsiz bırakmak bir cinayettir. Bütün bir ordu perişan oiacak, açlığa mahkum edilecektir. Biz onlan oldukları yerde ölüms bırakamayız, Stalingrad 6. ordu ile mahvedilecek olursa, bütün dogu cephesinin belkemigi kınlacaktır» sözünü bir kere degil betkl yüz kere tekrarlamıştı. Harekât grubu şefi ile ordular kurmaybaşkanlıgı da onun görüşünü tutuyorlardı. 24 Kasım Gecesi. •B» ordular grubu, ordular kurmaybaşkanlığı ile gece gündUz baglantı halındeydı. Çıkış hareketı için OKH'nin (Genel karargâh) her an için izın vermesi beklenıyordu. 23 kasımı 24'e bağlayan gece, bu yolda alınan karann gerçekleşmesini çok yakına getirmiş görünüyordu. Saat ikiye doğru ordular grubu kurmaybaşkanı general Von Sodensterin, general Zeitzler tarafmdan telefona çağrıldı. Konuşma çeyrek saat sürmüştü, gelen haberler ıse şöyle idi: General Zeitzler Hitler'le yaptıgı birkaç saatlik tartışmalı konuşmasında önerısinin kabulü içm ayak diretmiş, buna karşılık Hitler de görüslerine katıldığını, fakat bu yoldaki bir çıkış emrinin ancak dayanmanın mümkün olmadığı ve yapılacak harekatın içinden çıkılamıyan durumun taktik bir başanya çevrilmesine olanak sağhyamaması halinde verilebilecegini söylemiştı. General Zeitzler'in bu konuda yaptıgı daha birçok açıklamadan sonra general Sodenstern. Hitler'in genelkurmaybaşkanı ile yaptıgı bu şekildekı tartışmalı konuşmaların ardından emrin altmı imzalamayacagı kanısma vardığı sırda, general Zeitzler, çıkış emrinın sabahleyin yedi ile sekiz arasında teleksle ordular grubuna büdirileceginı söyledigi zaman herkes geniş bır soluk almıştı. 6'ncı ordu, daha önceki günlerde taarruz için yapılacak yıfınagın bütün ayrıntılarıyla uğrasacak, kayıplar ve parçalanıp bırakılacak, agır, taşınmaz araç gereçin durumu üzerinde, Ruslann o ana kadar bulamadıkları bir telefon hattından gizli işaretleri kullanmak suretiyle kurmaybaskanı ile anlaşmışlardı. Aynca başkana, ordunun 24 kasımda taarruza geçebileceğini, başan olasılığının eskiden olduğu gibi şırndi de bulundugunu bıldirmiflerdi. Bu haber sadece «B» ordular grubu ile 6'ncı orduda, göze çarparcasma bir ferahlık yaratmakla kalmamış. .Tüncü Romen ordusu başkomutanlığı ile 4'Uncü zırhlı ordu ba$komutanlıgında da gecelere huzur getirmisti. Günlerden beri ilk kez Stalingrad ordusu ile ordular grubu başkomutanlığının emir subaylarından kurmay subaylarma kadar herkes, 24 kasım sabahının erken saatlerine dek kısa ve kaygısız bir uyku çekmişlerdl. Ancak sabahın sekızi oldugu halde umutla beklenen emir gelmemişti. Ordular grubundaküer de saat ona kadar bu emri bunalım içinde beklediler, gelmeyince de telefonla bilgi istediler. Yüksek komutanlıktan bu konuda açık bir bilgi almak oianaksızdı. Aldıklan olumsuz cevaplardan çıkardıkları anlam. genelkurmay başkanlığında büyük kışkırtmaların sürdüriildügü idi. Ayrıca haklannda alınan yeni kararlardan da habersızdiler. ORGENERAL VON WEİCMS HER ŞEYİ GÖZE AL1YOR Stalingrad'ın almyazısı saatinin göstergeîi sürekli ve düzen11 bir şekilde dönüyordu. Makinesi ıse Don tepelerinin kalkerli tozu ile Volga bozkırlarının kumunu yutmuş, bir hafta süre ile içine su damlamıştı. Daha sonra da kar yajarak arkasından don tuttugundan hareketı a^rlaşmış, solugu kesilir gibi olmuştu. Fakat zemberegi h«nüz sarkacmm haraketini, alınyazısı bölgesi olan Marinovka'dan Volga'ya götürecek kadar güçlü idi. Artık Sterobel'sk'deki «P> ordular grubunun harekete geçmek zorunlugu gelıp çatmıstı. Hem de kendi yetkisinin gücüne ve kendi sorumluluğuna dayanarak yapılacak bir işti bu. 24 kasım günü saat 10.45'te ordular grubu başkomutanı 6'ncı orduya çıkış taarruzu için emir yazılmasım gerekenlere bildirdi. Orgeneral von Weichs, kendi yetkisine dayanarak böyle bir harekette bulunmasının hem kendisi ve hem de ordular grubu kurmaybaşkanı için ne gibi sonuçlar doguracaginı çok iyi bılmekle birlikte, taarruzun ertelenmesine dayanamayacağmı da çok iyi biliyordu. Geceleyin 6'ncı ordu ile yapılan son telefon konuşmasmdan sonra, ertesi sabah Ruslann durumu anlayarak bağlantıyı kestikleri anlaşıldıpından taarruz emrinin telsizle veıılmesi gerekiyordu. Stalingrad güneyi ile Şir'de her gün değişen durum. düşmana bazı konular hakkmda epey ipucu vermişti. Emrin hazırlanması gerçl birkaç dakikalık bir işti. ama bu birkaç dakika içinde sadece Stalingrad savaşlarıyla 6'ncı ordunun alınyazısı değil, daha açık bir deyimle bütün doğu cephesinln alınyuısı deglşebilirdi. Emrin metni ordular grubu kurmaybaşkanhğınca hazırlanıyordtı. Ancak tam bu sıralarda Hitler'in ordular ırrubıınu atlayarak dojtrudan dogruva «"ncı orduya telsizle verdiği emlr o dönemin en Uginç olayı idi. General Paulus bu telsıı emrini haberalma bunkerinin kapısında ve gvaküstü bütün ayrıntılanyla doğrudan kendisi almıştı: «8'ncı ordıı Rus kuvvetleri tarafmdan geçıcı olarak kuşatılmıştır. Orduyu arazinin durumu bakımından (Stalingrad kuzeyi 137 tepesı Marinovka Zybenko tle Stalingrad GUney) bölgesinde toplamak düşüncesindeyım. Bunun için de gerekli ikmali yapacağıma ve orduvu tam zamanında kurtaracaftıma gıircnılmesini isterim. Kahraman 6'ncı orduyu ve onun b*şfcomutanmı tanıyor, gorevini japacagma inaniTorum. tmza: Adolf Hitler.» (DEVAMl VAR) AMERÎKAN KAMUOYLNUN İLGİSİ SOSYAL; IRKSAL VE ASKERİ SORUNLAR ÜZERİNDE YOĞUNLAŞTI yüş. protesto ve belli bir dava ugruna kurulan orgütlerın sa^smda örneğın Ralph Nader'm başkanlık ettiği ve tüketıcılerm çıkarlarım önplanda bulunduran L'lusal Tüketiciler Birliğ: gıbi kuruluşlarm sayısmda aa hatın sayılır bır artış kaydedılmiştir. Bütün bu laaliyetlerin sonucunda Amerikan toplumunda 1960lara kadar fazla soz sahibı olmayan zenciler, Kızılderililer, Chicanoiar, oğrenciler ve kadm gruplaruıda belirgin ölçüde yükselen bır toplumsal ve siyasal bilinçlik göze çarpmaktadır. Nitekim 1974'de Birleşık Amerıka' da ilk defa bir kadın ve isi Chicanolu, yani Ispanyol • Meıtsikaasıllı Amerikalı, eyalet valıliklerine seçilmişlerdir. Benzer şekilde özel ve kamu bürokrasısınde artan bir sendıkalaşma eğilimi başlamış, özellikle beyaz yakalılar yasal haklaruıı teminata kavuşturmak için yoğun bır örgütlenmeye geçmişlerdir. Bu artan bilinçlik siyaset alamnda daha faal kişiler türettıği gibi. bu kışilerde güdülen kamu sıyasetine ilişkin görilşlerde daha kapsamlı bır anlayış oluşturmuştur. Nitekim 1960'lardan bu yana B. Amerika'da üç bellibaşlı sorun kümesi kamuoyunu devamlı olarak meşgul etmiştir: a) Başta uyuşturucu maddelerin kullanımı, kamu ozgurlukleri ve kadınların toplumsal rolu gibi sosyal; çeşıtli etnik grupların bütunleşerek, girift bır ınsao dokusu o 62.3 21.9 1.5 28.2 2.5 1.3 29 16.9 492 7.3 54.2 36.4 0.2 2.0 6.5 47.3 44.2 0.3 1.7 45.3 45.1 0.5 2.2 47.8 44.3 0.6 2.1 KaynaJt : Michıgan Üniversitesi, Siyasal BUgıler Arastırma Merkeıi, Seçım Araştırmalan. TABLO: 3 Kurumlaruı liderlıgıne fcarşı beslenen tbüyük guven» oranı tyuzde olarak) 1966 1971 1972 1973 1936 73 arasındaki fark 22 13 18 22 Anayasal Kuruluşlar Federal Hukumet Kongre Anayasa MahkemesJ Müli Savunma Toplnmsal KnmluaİAr Büyük Şırketler Isçi Sendikalan Yüksek Ogretım Kurumlsr. 41 42 61 63 55 23 61 72 41 39 25 23 19 23 27 27 14 27 61 27 27 21 28 35 27 15 33 48 19 29 33 40 29 20 44 £7 . 38" Tıp Dınsel Kuruluslar KJÜeset tlrtisim AraçUn Basın Televızyon Haberleri 30 18 17 " 22 2 17 15 ^*5 18 22 * 41 + T" t 16 Kayn&k : Louis H&rro and AM. OmfideBoe and Coocern: Ctttzeos Vlew American Government. Ü.S. S«nate, Committee on Government Operations, Subcommıttee on Intergovernmental Delations, 93 rd CongTess, Bınncı Otur um, 3 aralık 1973. SİY4SAI KATHMA VE EJiTliK Amerikan demokratık anlayışında başgösteren bu değışimde iigınç noktalar belirmıştir. Bir yandan sayısal katılma dUşmüş, öte yandan siyasal katılmayı belirleyen diğer faaliyetlerde b;r artış görülmüştür. Nitetaaı 194ü ve 1950'lerde artmış olan oy veıme oranı, 1960'larda sürekli o'.arak düşmüştür. 1972 Cumhuröaşkanı seçiminde katılma oranı r v55.6'ya inmiş, 1974 ara seçimlfi0 rinde ise o38'e kadar azalmıştır. Carter'in seçildiğı son başkanlık c seçimlennde ise 'c53.3'e düşmuştür. Buna karşılık oy verme dışındaki siyasal faaliyetlerde ilginç bir artış göze çarpmaktadır. Gold«ater, H'allace, McGovern gibi başkan adayları eşine rastlanmamış ölçüde çok gönüllü yardımcılar seferber etmeji oaşarmışlardır. Bu çabada 1976 kampanyası sırasında özellikıc Jimmy Carter yeni rekorlar «ırmış sayılır. Aynca 1972'de gerek Cumhuriyetçiler, gerekse Demok ratlar seçim kampanyası majraflarının önemli bir kısmını sade vatandaşlardan toplamışlardır. 1372'de Niıon olsun. McGovern olsun, yanm milyonu aşkın taraf tarlarından 13 15 milyon dolar toplayabilmişlerdir. luşturmalan, hükümetin azınlık grupianna maiı yardımda bulunması, çocuklann ırk farkını gözetmeksızın kendı bölgelerinde karma otobUsierle gidıp gelme IİDERIEROEN UZAKUŞMA leri gibi ırk ve nihayet askeri harcamar, askeri yardım programları gibi askeri sorunlar. ÎHRYSLER ANAYİ A.Ş. Bu sorunlar konusunda siyasal lıderlerm verdiği ödünler, kamuoyunda hayal kınklığı yaratmış. Amerikan halkı giderek lıderlerinden uzaklasmağa başlamıştır. Tablo l'de Amerikan kamuoyunda hükümetin kimlerın lehine çalıştığı yargısı ilginç bir şekilde açığa vurulmaktadır. Yurütme kuvvetinı elmde bulunduran lıderler konusunda da benzer bir eğilim göze çarpmaktadır. Ulusal hükümete karşı her zaman guven duyanların oranı 1958'de c'o 15.9 iken. bu oran 1972 de °ı 5.3'e inmiştir. Amerıka'nın tüm kurumsal lıder ve belli başlı kuruluşiarına karşı beslenilen güven ölçültiüğünde en fazla itıbannı yitiren siyasal kurumun. federal yürütme erkini elinde bulunduranlarla. Silâhlı Kuvvetlerin olduğu cö rülmekte, buna karşılık itibannı en fazla yükselten kurumun da televizyon şirketleri oldugu anlaşümaktadır. B. Amerika'nın bellı başlı kamusal kurumlann Uderlik veteneklerine karşı kamuoyunun guvenirlik derecesı ölçüldügünde. görüldügü üz*re, en fazla itıban Imalat Müdürü Aranıyor Imalâtımızla ilgili rüm faalıyetlerin yönetimıni saglayacak, modern yonetim anlayışına sahip. konuyla ilgili yonetım tekniklerine vâkuf, dinamik, faal bir tmalât Muduru alınacaktır. Bu konu.vla ilgili yüksek teknik bgrerum görmuş buiunmak. çok iyi tngihzce bilmek ve tecrübe sahibı olmak şarttır. Otomotiv Endüstrisinde çalışmış bulunmak tercih sebebidir. Üst kademedekı bu pozisyonla ilgılenenlerin durumlarım aynntüı olarak belirten bir yazın. bir fotoğrafia birlikte P.K. 53 Kadıköy İstanbul adresine göndermek suretiyle müracaatları rica olunur. Sağlanacak ücret ve yan menfaatler, poıisyon seviyesine uygundur. Müracaatlar kesinükle glsli tutulacaktır. nı yitiren siyasal kurumun federal hükümetin ve Silâhlı Kuvvetlerin; toplumsal kuruluslar içinde büyuk şırketlerin; ouna karşılık itıban en fazla yükselenın basm ve televızyon gibi kıtlesel ıletişım araçlannın (Mass media) olduğu görülmektedir. Bu süreçlenn tumüne oakarak Nıe. Verba ve Petrocik şöyle bir çevrımsel (cycliçue) oluşumun cereyan etngini ıleri sürmektedırler: 1) Yükselen siyasal katılma toplumda artan bır kutuplasmayı yaratmakta. 2) Artan kutuplaşma, artan bir güvensızlıkle birlikte nzalan bir si'asal etkinlık beraberin de getirmekte, 3) Azalan siyasal etkinsizlık ıse düşük bir siyasal katümava yol açmaktadır. Bu varsayımm eldekl bulgularla doğrulanıp doğrulanamıyacağını kestirmek ıçın B. Amerika'da siyasal partı sistemıni kısaca gozden geçırmede yarar rardır. Ancak bu sayılar bile ortaya kurum lardan çok kamuoyunun güvenebıleceğmı sandığı lıderler aradı gını ortaya kojmaktadır. LiLİKÇliliK Y ARI H : PARTİ SiSTEHi (OZÜIÜYOR MU! \me bu yülarda gösteri, yürü CMoran: 1740) 12433 BULMACA T1FFANY Yt'KARIDAN AŞAĞIYA: 1 Tasavvufla ilgili veya rr.u tasavvıflara yakıaır yolda olan 2 Bir isim Tekrar 3 °er hiz şekeri 4 Taşkın, atılgan Hey diye çıkarılan yüksek ses 5 Hastalüclı Sabahın gün doğmadan önceki alaca karaa.k vakti 6 Güzelliği ile insvu şaşkına çeviren Tersi genişliK 7 Tersi Iridyum cisminm vm gesı Arı'nuı yaptıgı 8 IJir gezegen Bir buyruk 9 Arap yanmadasmın doğusunda bir kor fez Baş kaldıran. DÜNKt BULMAGAMN ÇOZÜMt: SOLDAN SAGA: 1 Elbistan 2 Meis rS 3 Ehlivulcuf 4 vt Mapa 5 Ima Tek 6 Saik 7 Ela kiliS R roB Ör san 9 Bılya TTKARIDAN AŞAGlYA: 1 Emeviler 2 Lehim loB 3 B;l Asabi 4 Isim 5 Vanikoy S Trup Kıra ı 7 Askat İS 8 ediaK 9 Ufuk Sn. 123456789 DiŞi BOND SOLDAN SAGA: 1 Bir kürk hayvaru 2 Ke sılen agacın yerde kalan ktrük dibi Ingiltere adasmda bir kur tuluş örgütünün simgesi 3 Yok 8ul îstm 4 Tersi kaçtk Bir soru 5 Düşkün. zayıf « Dmi tören îçine su koyulnn kap 7 Eski bir gazete 8 Ge nlşlik GömütU Ulke dışında bu lunan bir ozanımızın soyadı Dumanın yaladığı yerde bırakf.Jı kara leke 9 Herkesin eşyasmı bir ücret karşıhSı bır süre <çm alıkoyup saklayan kimse.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle