Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
m eçtiğünls hafta lçinde Soryetler Blrllgl Komünist Partısı Genel Sekreteri Leonld Brejnev, Belgrat'a gıderek Yugoslav Devlet Başkaru Mareşal Tıto ile, ardından da Bükreş' te Romanya Devlet Baskanı Çauşesku ıle göruştıi Evvelsi hafta kendl ülkesinde bir konuşma yapan Arnavutluk Komünist Partlsi ve Devlet Başkanı Enver Hoca, «Dunya nufusunun dortte birinı oluşturan büyük dost ülke Çln'den ve onun geçende olen Başkanı Mao Zetung'tan. övgü ıle soz etü ve Kızü Çın'e bağlüığını yıneledl. Brejnev Tıto gdrtlşmesinın sonunda, Yugoslavya'nın iç ışlenne müdahale edılmemesl ılkesı yınelendi. Brejnev Çauşesku goruşmesmde ise, Romanya'nın gerek Sovjetler Bırlığı, gerekse otekı sosyalist ulkelerle daha sıkı bır ısbırhğıne yonelmesı üzerınde duruldu. Bütün bunlara karşılık Sovyetler Blrllgl Ile Arnavutluk ve Mao'nun olumune rağmen Çm ıle Sovyetler Blrlığı arasındakı ılışkıler bır türlü duzelmedı ve yakınlarda düzeleceğe de benzemıyor. Sormak gerekır: Saydığım ülkelerın hepsmde yurürlükte olan ilkeler Marksıst ilkeler degıl mldlr? Kuşkusuz, evet. Madem kl aralannda ldeolojik flke blrllgl vardır, şu halde bunlan birblrinden kuşkulandıran, uzaklaştıran, hatta kımı zaman düşman kamplara ayıran etken nedır? Bu etken enternasyonalizmln, bütün çabalara rağmen yeryuzu, hatta yeraltı coğrafyasından ve halklann ulusal çıkarlanndan doğan engellerl aşamamasıdır. Bbylece dünyanın kapıtalıst ülkeıeri karşısında enternasyonelci bir devletler federasyonu, hatta konfederasyomı değıl, tek tek sosyaüst devletler oluşmuştur. Iklncl Dünya Savaşından sonrakl oluşumda bır tek kapıtallst süper devletin (Amerika'nın) yorüngesinde, sıkı ya da gerçek bağlarla ona bağlı, büyüklü küçüklü devleUerın kümelenmesı olgusuna, sosyalist devletler topluluğunda rastlamıyoruz. Çünkü, sosyallst gruplanmada Sovyetler Birliğı, başkanük mevklındeki tek süper devlet değıldir bugün artık. Kızıl Çin de bu «makama» adaylıgını koymuş va mesafe almış durumdadır. Böyle olunca sosyallst ldeolojiye bağlı devletlertn büyuk bir bölümü başkan Sovyet Rusya'nın, bir bölümü de başkan adayı Kızıl Çin'm yörealnde kümelenmistlr. Bu iM grup bırbirlyle hem ldeolojik, hem siyasal ve ekonomik çıkar çatışması lçındedır. Aslmda çatışma, o üllcelerde yerleşmiş sosyalist ideolojının uygulama yöntemmdeki farklılıklardan doğmakta ve bu ülkelerin ulusaı çıkarları da çatışmayı körükleyıp sertleştirmektedır. Üstellk bu ikı sosyalist kümeleşmeden hiç nnsm G OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Sol Ülkeler ve Sol Partiler Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU blrlne girmeyip dışarda kalarak, ne kapitalıst, ne sosyallst devletler grubuna baglı olmayan ve «Uçuncü dünya devletlen. adı ıle anılan devletler grubu içmde yer almayı yeğleraiş bulunan Yugoslavya gıbı sosyalist devletler de vardır. Bu üçuncu dunya devletlerınin eaonomik rejımlen bırbınnden farklıdır \e çoğıı kapıtahsttir. Ne var kl, bunlann belirgın mtelığı, askersel bloklar dışında, yani tarafsız kalma \e bır kısmının tam bagimsız olma çabası ıçınde bulunmasıdır. Sosyalizm ideolojislnde de, ütopik (düşsel) sosyalızmden bıUmsel sos.yalizme, ozgurlukçu sosyalızmden dıktacı sosyalızme degm tıpkı dınlerde oldugu gıbi türlü sosyalist mezhep, hatta sosyalıst tarıkatlann oluşturdugu farklı duşunceler vardır. Bunların hepsmin amacı ulkede sosjalızm ükelerını egemen kılmaktaaır. Ama bu amacı gerçekleştirmek içın tutulacak yol (yontem) konusunda bunlar bırbınnden ayrümakta ve işte kavga da buradan çıkmaktadır. Eskı bır ozanın : «Cumlenln maksudu bu amma rivayet muhtellf» sozunu anmanm tam sırası şimdı. Hele bızım soldakı partılerımlzin durumuna baktıkça insan elinde olmayarak mmldanıyor bu sozü. Bugun demokrasının düşünce yelpazesının en solunda gortllen parölerin başlıcalannı sıralayahnv Eğer yanılmıyorsam bunlar Vatan Partısı (VP), Sosyallst Partı (SP), Turkıye Işçı Partısı (TIP); Türkıye Sosyalist îşçi Partısı (TSIP); ve Türldye Emekçı Partısi (TEP) dır Hepsı de bılımsel sosyalızmı temel ılke olarak benımsemiş olan partilerdır bunlar. Hepsi de, Marksıst olmayan demokratık sosyalızme karşıdırlar. Tıto'nun veya Dubçek'ın yumuşak sosya lızm uygulamasını «revizyonist» olarak nitelerler; bütün bu noktalarda bırleşirler. Ama yıne de kendı aralannda çeklşirler. Hele bunlardan şu ya da bu partıden olduğu anlaşılan bazı klşıler öbür parüleri, dönek, revizyonist, kapıtallzmin uşağı olarak suçlarlar. Nerede ıse, bırbmmn b&şım yıyecekler sanır ınsan1 Nıçin boyle oluyor? Çünkü bunlar, her tilkenin, her halkın kendl Iç yapısına uygun bir sosyallst uygulaması olabüecegıni düşünüp kabullenecek esnek bır kafaya sahlp olmayıp, geçen haftaki yazıda dın bağnazları için sövlediğım gıbı «katı bır zlhnıyete» sahiptırler. Kımisi Mao, kımısı Lenın.kimisi Stalinin yöntemve uvgu lamasma sıkı sıkıya bağlanmışlardır. Bunlar Turkiye'de, Türkiye'nin kaHnnmasına tn«vtn gomut meselelenn çozümü yöntemının degıl, ,sosyalizmin Mao veya Lenın patentlı ideolojık uygulama ybntemlerınin kavgasını \ ermektedırler. Oysa aralannda çeklşen bu partııer henüz iktidar olmamışlardır ve ıktidann çok uzağında bulunmaktadırlar. Ostelık bu partllerin adlanndan bınnin basında «Vatann, Uçünün başında İse «Turklye» sozcükleri yer almıştır Bu da doğrudur Çunkü, gunumuzun dunyasında komünist ılkelerle yonetılen devletlerde egemen olan sosyalizm öyle sanıldığı gıbı enternasyonal (uluslar arası) nıtelıkte olmayıp, nasjonal (ulusal) nıtelıkte bır komünızmdır. Sovyet Rusya'jı oluşturan Cumhurıyetlerın komunızml, vaktıyle Çarlık Rusya'sını oluşturan somurgelenn 1917 devnmınden sonra Rus egemenlığı altmda sosyalist Cumhurıyet durumuna gelmış olan eyaletlenn komünızmldir. Bu nedenle Sovyetler Birlığını enternasyonal komünızme ornek olarak gostermek olanağı yoktur Bızde Mao'cuların Sovyetler Blrlığlnl tıpkı Çm'dekı fikırdaşlan gıbi sosyal emperyalist bir devlet olarak nıtelemelerının nedenı de budur. Allah Baba Neci? E skiye dönük kSşeyazarlannın demirbas konulmn Tardır; sık sık çöp, süt, ekmek, pahaühk vb. sornnlara efillp yakmmalan dlle çetirirler. Sözgeliml ekmek neden iyi pişmlyor? Gramajı nlçin düşük? Fiyatı neden durmadan artıyor? Sorulann kökenini kurcaladmız mı, toprak reformuna dek davanırsmız. Buğdav fiyatım saptayan kim? Siyasal iktidar. Ekmek fiyatuıı saptayan kün? Siyasal Iktidar. Buğday ekmek oluncaya değin aracısmı, tefecisini, tuccarmı, toprak ağasım, un ağasmı tutan kim? Ylne slyasal iktidar. Demek kl önce slvasal Iktidan iylce tammalı. Eğer ekmek düzenlnl yöneten siyasal Iktidan İylce tuumazIarsa, uretici koyluyle dar gelirli kenth, omru billâh kazığı yiyeceklerdır. lşin bu yanını kurcalamadan gazete köşesinde «siktyetname» düzenler de halkı uyutnuktan ötede blr lslev göremlyeceklerdir. Bizde Bâtı Demokrasisi Kurulsa? Bu duruma gore bizde de, Batı demokrasilerınde olduğu gıbı, bır gün pohtıka yelpazesının butun dilımlerım ıçeren demokrası uygulaması gerçekleşerek Marksçı temele dayalı sosyalist ve ozellıkle komünist partiler kurulsa, başta kendılennden soz ettığım partilenn tıyelerinden bır bolumu her halde bu yenı kurulan partılerde >er alacaklardır. Bu duruma gbre, şimdi aralannda bukum suren yontem anlaşmazlığı ne olacaktır' Yoksa, baslannda «Maoıst» veya «Lenınıst» nıtelemesını taşıyan «Turkıve Maocu Komünist Partısı», ja da «Türkıye Lenıncı Komunıst Partısı» dıye bırkaç Komünıst Partisi mi kurulacaktır ülkemızde' Avrupa Komünist Partilerınde goruş ve yontem degışıklıklen olmuş, bunlar enternasyonal komunızmden, demokratık nasyonal komünızme yonelmışlerdir Bu, yalnız bır taktık değişıklığı degıl, bır iç yapı değışıkhğıdir Thorez bugün mezanndan çıksaydı Fransız Komünist Partısını tanıyabilecek mıydi acaba? Aynı şeyi ttalyan Komünist Partısı ıçınde söyleyebılırız. Bızım Maoıst ve Lenınıstlenmız aralarındakl yontem kavgasını bır kenara bırakıp, gelecekteki TUrk demokrasislnin partiler yeîpazesmde, Türkıye gerçeklenni dıle getırecek ve emekçılerin çıkarlannı savunacak yerlerini almaya çalışsalar daha ıyı olmaz mı acaba'' CHP ve TBP'nm Atatürkçülük açısından aynca ele alınması yerinde olur. Bir Alın Yazısı Parçalara, bloklara bölünmek, Ister ekonomik, ister dınsel ve mistık kokenlı olsun, bütün ideolojılerin s&nki bir alınyazısıdır. îsa ve Muhammet dınlerınde kaç mezhep ve kaç tarikat olduğu, gerek Hıristiyan, gerek îslâm dünyasında bu mezhep ve tarikat aynlıklarmdan doğan çatışmalar yüzünden ne kadar ınsan kanı doküldüğü düşunülurse, az once sozünü ettığım alın yazısının insanlara ne denlı pahalıya maloldugu daha iyi anlaşılır. îşın acı yanı, sozü geçen ıdeolojık yöntera ayrüıklanndan çoğunun kışisel rekabet ve baş olma hırsından doğmuş olması ve bunun r,a toplumlan yüzyıllar boyunca olumsuz yönde e*kılemesidır. Hatta şu uzsy çağında bıle aynı kokenden, aynı sosyal sımttan gelme ınsanlar arasuıda bu yüzden hlç dınmeyen ve zaman zaman patlayan dUşmanlıklara ve kan dokme olaylanna tanık oluyoruz. Bızde, temelı Alı ile Muavıye arasındaki anlaşmarlığa dayanan Sunni Âlevl çatışmasımn Turkiye'de, hepsı de Turk olan vatandaşlar arasında bugün bile hortlatılarak ulusal birliği bu yoldan bozmak ısteyenler. yüzyıllar oncesi ideolojık yontem ayrılıklannın ve kişisel egemenlik hırslann'n • Sünnılık» veya <Âlevilik> saplantısı ile kafalan yıkanmış olanlar Uzerındekı etkısinden yararlanmaktadırlar. Son yıllarda riderek daha yoğun blçimde «deprem» demirbas sorunlarunızm başında ver almaya başladı. Yılda birkaç kez Anadolu'nun orasmda burasında toprağın sallandığını, binlerce kişiyi yuttuğunu Koruyoruz. Göruyoruz da ne yapıyoruz? Bir giızel ağıt yakıyoruz. «Boyuklerimiz» cafcaflı demeçler veriyorlar. Zengin yorelerimizden, diınyanın çeşitli ülkelerinden, jardım başlıyor. Radyolar halkınuza duyuruyorlar ki, filânca iş adamımız şu kadar milvon, falancası bu kadar yuz bin lira bağışlamış. Gazeteler bağış luunpanyası açıyorlar. Yardımlar yerine ya ulaşıyor, ya ulaşmıyor. Sonra her şey unutuluyor yeni bir depreme değin Giden cldiyor; kalan sağlan Allah devlete bağışhyor. Deprem çoğu kez Do^u'da kendini gosterdiğmden, kalan »nglar hep ıkinci sınıf jurttaşlarımızclır. Komando baskısı ve jandarma dipçiğiyle kalan sağlan bır güzel yaşatıyoruz, sırası gellnce bağırtmak içın Eskiden «Padisahım çok yaşa» diye bagınrlarmış; şimdi «Yaşasın Cumhuriyet» dije bağırtıyoruz yurttaşı Eğer bağıracak hali kahnışsa^ Van yöreslndeki depreml televtzyon gSr&ntülerlyle yansıttı. Görüntuden gerçeğe varmak her zaman kolay değildir. Ama bn kez berşey çarpıcı ve kabak gibi ortada... Kamera herşeyl sergiliyor. Bakıvorsunuz, hukümet konağı vennde, okul binasına birşey olmamış, nufus dairesl sapasaglam, vali konağı pcır gıcır, vergi dairesı dimdik ayakU.» Yoksul evleri dümdüz yerde. Niçin? Yoksa Allah Baba devletçl ml? Bakıvorsunuz, yaşlı adam ağhyor, türa çocuklarun, torunlannı yitlrmiş, yalnız kalmış faklr... Bır nine sallana sallana ağıt yakıyor sevdiklerine... Babalar. analar, oçullar, kızlar, depremin sllleslni yemişler; tele\ız\ona çıkıyorlar birer blrer... Tttmünun töıü yaşlı, tümunîın bağn yanık... Otsuz, ocaksu kahnış tümü.» Ve tümü yoksul Niçnrf Yoksa Allah Baba sermayeden ml vana? Neden köylü depremin Mimruğunu yiyor da, toprak afasıyla kaymakama, valiyle sermaveciye, birşey olmuyor? Allah Baba sagcı mı? Allah Baba, adaletsiz ml? Se Istivor fakir fukara koylüden? Neden başına yıkrvor yoksulun damını? Neden ailesinl bir sillede otekı dunvaya gocuruyor? Allah Baba zengin sınıfını mı tutuyor.' Yoksa deprem de mi sınıfsalhk üstıine bir eylem? Deprem doğaya defgln bir !ş; depremin yaşandığı toplum smıfsalhk üzerlne kuruhnuş. Felaket, yoksulu vuruyor. Hanl renkll ve çok satışlı pazetelerımizin piyangolan var ya, onlar glbl değll, belirli biçimde vuruyor. Blr ulke ki nlusal gelirln aslan payı Batısmda «luks inşaat>a gider, bir ülke ki her yıl binlerce yoksulu depremle hayatını yltirdlği halde siyasal lktldarlar gerekslz tüketim vatırımIanna Hazineden destek sağlar; o ülke çağdışıdır. Alman kurullan, Japon kurullan, gelip gidivorlar TürMye've ticaret İçin... Bir de Çin'den kurul çağırsak da deprem için akü öğretse blze . Ne dersinlz? Komünlstlik ml olur? ^ Zorbalıkla Savaşa Çağrı OKTAY AKBAL Evet Hayır SONUN SONU iyasal fconbtoezonlarH, "bu hükumet bır süre aaha surülc lenebılir Siyasal kombınezon ların, boyle bır olanak yaratmasına blr süre daha katlanüabılır. Siyasal manevracılann çıkarlan, bu hukumetı, bir sure daha sürüyebılır. Ama, M C. olayını artık ulusa sonınuz. Ulusun turlü sosyal kategorilerme, turlü sosyal katlanna sorunuz. Alacagmız yanıt, «hayır«dır. Herşeym bir sonu gelır. Her sonun da bır başlangıcı /araır. M C olayının da sonu gelmıştır. Ve bu son, artık, başlangıcında değıldır Sonun sonuna gelmmiştir artık... Bunu ulusa sorunuz demıştık Memuruna, küçük Iş sahibme, öğretmenıne, öğrencisine, tarımcısına, tıcaret adamlanna, köylüsüne, ışçısıne, pazara çıkan ev kadınına, ve ona mal satan pazar cısına sorunuz Sonun sonunun gelip de geçmek Uzere oldugunu, size, berrak bir algının kanıtlan ile haykınr. Ve seçun bekleyen seçmene so runuz Bu hukümetle seçime gıt menın, kendlsıne, nasıl bır kanlı ürpertı verdlğlnl söyleyecektır sıze . Bu hükümetle seçime gıdılemez. Çünkl, çok olasıdır kı, kan dökulmesıne neden olur. Bu iıü kümetın guçsuzluğu ve bu güçsüzlüğe eklenen tutkulan, boyle bır sx)nuç dogurabüır. Evet, her olgunun, her sürecin, bır zamanlaması vardır. M.C. yi S Prof. Bahri SAVCI blr zamanlama şerıdi Uzennde ınosleyınız Ne gonırsünuz'' MC1nın sonunun geldiğine haykıran bır yargıyı gorursünüz. MC. sürecinin, kendini, zaman şsrıdinin sonunun geldiğinl h&ykıran ka yıka, ıçmde yaşadığunız bugunlerde, onu artık «yok olmak lık> noktasına çoktan getirmış oldugunu görürsünüz Istanbul Üniversitesınin kapılan kapanırken; Egitim Enstitülert nin sınavlannın bozulması Uzenne bir Umum Müdürün bu hükü met karanna, yani hükümete isyan bayrağını açarken, M.C. olgusunun, arkasmda, ögrend ve ışçı kıyımlan bırakarak, ülke ekonomısini çıkmazlara soktugu günlerden beri «sona ermek» sü resini tamamlamış oldugunu algı larsınız. Ama halâ ayaktadır. İşte burada, Sosyal Realitenin zorunlu buy ruğu ile, Siyasai Realitenin onu zorlamasından doğan çatışmayı, çelişmeyı gorürsünüz. Sosyal Realite ve onun zorunlu buyruğu (împeratif'ı) şuradadırTürkiye, büyük burjuvalaşmaya kaydınlmıştır. Bu akımm, Tür kıye koşullarına sığmayan ekonomik hovardalıklan vardır. Aynca tüm ulusal bırikimler, grup sal bır büyumerun yararına narcanmaktadır. Ulusal gellr de gene aynı grupsal büyümenin vaşam fantazılerine ayrılmıştır Buyuk payı ıle . Bojlece, ayncahklı ve tekelcı bır «gonenç felsefesı» egemen kılınmıştır Ekonomı, olanak ve kaynaklarla, gereksınmeler arasındaki uyumlara dayanan hesaplı kltaphğı öncehklerden habersiz, daha doğrusu bunlara aldırmasız bır siyasal çıkar avcıhğına kurban edıhnektedır. Butun bunlar, ekonomik eylem ler alamnda, MC'yı, yok olmuşluğa, sona ermişllğe çoktan getirmıştir. Daha bitmedi: MC, 1919 thtllâli ile onu bütünleyen Turk Dev nmlerinin anüemperyalist ve ka pitalıst niteliğine ters eylemlenn hükümeti olmuştur. Ülke bütünlüğünU amaçlayan, ülke ile onun Uzerindeki ulusun her türlü yabancı ipoteklerden sıynlmışlığını deyimleyen bir tam bağımsızlık ilkesi vaxdı. M.C, bunu da saptırmıstır. Tam bagımsızlık ilkesi, gene bu ulusun, her ttirlü asyacı ilkeleskil (arkaik) ırkçılıklardan vs hurafeci, bâtıl ümmetçıliklerden bagımsızlık ilkesi, bu ybnü tle de tam anlamı ile yozlaştırümıştır. îşte bu durumlarda, bu sosyo külturel genUkler de, MC'yi çok tan sona ermişlik basamagına getırmiştır. lmdl slz vapurdasınız, trendesiniz, otobüsteslnlz, blr kahvede oturmuşsunuz. Elinlzde «Cumhuriyet» ya da baska bir (fa«ete.. Karşınıza Ikl fiç klsl dUciliyor blrden, «Nedir o elindeki?», «Gazete», «Cumhunjet», «Mje okuyorsun onu?» Buna nc yanıt verilir? «Sana ne? Sen kim oluyorsun?» En doğrusu budur! Ama karşına geçmls cebi silâhla zorbalar, nasıl kafa tutarsıo onlara? Şöyle mi konuşmalı yoksa? «Pekl ne okuyayım?», «Şunu şunu». «Bir tlahaki sefere o gazetelerl alırım!..» Ya da, «Siz Istediğinizl okuyun, ben lstediğiml, bu ülkede fe. (rurluk var» deseniz ne olur acaba? Çevrenizdekiler baslannı one mi eferler, olayı gormemiş gibi ml japarlar? Yoksa kabadayılara «Hadi ordan haddinl bilmezler» diye çıkısırlar mı? Hayal değil, düş değil, varsayun da değll Geçen gun Kadıköy vapurunda boyle bir olay yaşanmıs. Üç beş zorba herkesln gözu önünde «Cumhuriyet» ve «Vatan» gazetelerinl okuvjuılann elinden alıp vırtnıışlar bu yüzden tartışmalar çıkmış. G«xete haberi bu kadar. Sonra ne olmus? Insan merak ediyor. Polls ije kartsmış mı, dnnıp dururken vnrttaslarm huzurunu bozan saldırganlar karakola götürülmuş mü? Bunlar yok. Yalmzca olay anlatüıyor. Oysa arkasını da vermeliydiler. tstanbul'un orta yerinde gdzleri donmüş bir takun çençlerin lşi bu çizglye kadar setirebildiklerlni görmek... Halkı korkuturuz mu sanıyortar? Ne yapacafız yanl, yoUarda, taşıtlarda lstedlğüniz gazetelerl, dergileri, kitaplan okuyamayacak mıyız? Baskıcı, dehşet saçan bir örfüt mü kuruldu? Yasalan a%aklar altına almaktan çekinmeyen blr çete ml var? Pekl böyle bir orgüt, böyle bir çete varsa, ononla ilgüenecek oir makam vok mu? Olay Istanbul'da geçtlğlne göre nerde Istanbul Emnlyet Mudurii, Valisi? Bu kişiler, bu kentte yasalan uygulamakla, yasa dışına çıkanlan yakalayıp adalet önüne çıkarmakla yukumlu değil mi? Böyle zorbabk olaylarını duyan, okuyan, bilen bir Başbakan, bir İç îşleri, blr Adalet Bakanı niye konuşmaz, ayıplamaz, üstune gltmez? Bugünku MC Türklye'sinde yasa yok mu, hukümet yok mu, özçürlük, demokrasi yok mu? S Bıri gelecek «okuma onu» deyip elinizden gazeteyi ldtabı çekip alacak . Böyle birinin suratına tokatı çarpmaz mısınız? Çarptınız, ama ya üç beş zorba arkadasıyle birlikte ustunuze bıçakU, tabancayla saldınrsa? O zaman siz de çekmelisiniz sllâhı, yasa masa yokmuş bu ülkede, dlyerek karşınızdakl zorbalan yere sermelisiniz. Yok bunu yapamaiduuz, «Buynın efendim, blr daha da bu gazeteleri almam, slzin beğendiğlnizl okurum» denenlz, sorun kalmaz elbet. Zorbalık ancak karşı koymakla, direnmekle, savaşunla ortadan kaldınlıyor. Herkes «Bana ne» derse. «Bana dokunmavan yılan bin yıl yaşasın» derse «Bütün bu olanlar Anayasa'ya, Cumhuriyet yasalarına aykırıdır» diye başkaldırmazsa, Parlamentodaki milletvekillerl, partiler «Bütün bunlar gündelik polis olaylandır» diyerek sesslz kaurlarsa zorbalık her yere, her seye egemen olur. Giderek, çeteler yollan kesmekle kalmaz, işyerlerine, evlere bzel yaşamlara da burunlannı sokarak, kendi siyasal inançlan doğrultusunda eyleme geçerler Nazl Almanyasmda olduğu gibl yasanmaz, soluk almma» hale getirlrler ülkeji.. 1930larda Almanya'da SA'lar seksen bin tdslrdl. Bir 6zel ordu, bir parti ordusu... Başlarmda Albay Roehm vardı. Astığı astık kestiği kestik gençlerden kurulu bir çete. Parababalan, Nazl Partisinin liderleri, başta Hitler, böyle bir zorbalık gucünden, işlerine geldiği sürece yararlandılar. Gazeteler, basunevleri, yayınevleri, yazarlar, sanatçılar, karsı kovan is adamlan politıkacılar bu zorbalık güçlerince ezüdller dövüldüler Ama sonra ne oldu? Reischtag'ı Hitlerln buyruğuyle yakan SA örgfltü, suçu komünlstlere yıktı, seçimlerde Nazinerln oyu arttu Hitler, Nazl partisini devletin yertne geçirmek için olanca gucünü harcadı. Işçi %e gençllk örgütlerl blrleştirildl, butun partiler kapatıldı. tktidara tümüyle egemen olduktan sonra Hitler, Alman ordusuyla tam blt Işbirllğine girlştl, generaUeri de arkasma aldı. Ama SA'larm ve bu örgütun başbuğu Albay Roehm'un hiç hoşuna gitmıvordu bütün bunlar. Zorba S\Tar «devlet otoritesl» fllan tammıyordu. Güçlü Albay şöyle diyordu: «SAIann görevtnin sona erdığıni sananlar ne olursa olsun bizim vartığımızı tammak zorunda kalacaklardır». Sonunda Hitler orduyla birlikte zorbalan ortadan kaldırmaya karar verdl. 3T ( haztran te 1 temmuz gfin ve gecesl SAIar temizlendi, yakalananlar kurşuna dlzlldl. Hitler devleti ele geçirmlştl, zorbalara gerek yoktu, Ahnan devieti bütünüyle «Zorba» bir devlettl artık. Araç olarak kullandığı bütün gençlerl yok edebilirdi. Kadıköy vapurunda tlerict gazeteleri, okuyanlarm elinden çekip alan gençler, bir takun politlkalcılar, Uderler, sener uğruna en kanlı, en çlrkln, en yasa dışı lşlerl yapmaya WnHn«tnlar SAlann kökünün kurutulduğu bu «uzun bıçaklar gecesl»nl unutmamalıdırlar . Anamalcılar, çıkarcı polltikacılar böyle zorbalan kendl İşlerine geldiği sürece tutar, sonra da ortadan kaldırmarun yolunu bulurlar. Bizde de son yıllarda küçük blr sağcı partlnln mllitanlan bümeyerek böyle blr yolun yolcusu olmaya kalkışmış görünflyorlar. Evet, yasa varsa, Anavasa varsa, hukuk devletl varsa, demokrasi, lnsanhk ozgürlük gibi ilkeler hâlâ yürürlükteyse kısacası Turkiye'de blr «Hukümet» varsa, zorbalar sokaklarda adam dövemez, gazete yırtamaz, karşınıza çıkıp özel düşüncelerinlzin hesabmı sizden «ioramaz. Böyle zorbalık olaylan ufak, önemsız şeyler değildir. Demokrasiye, özgürlfiğe, Anayasaya bağh tüm partileri, tum orgutleri, tum yurttaşlan karşı koymaya, direnmeye çağıran haberlerdir. Faşlzmin her yere, her alana el attığnu gösteren, taşizme karşı tüm ulusu savaşa çafıran... ÇIKTI Çağdaş Yayınları'nın yeni bir kitabı daha .. İki Hatırat Uç Şahsiyet İBRAHiM Ol&UITUH TÜRKÇÜ! VE A(!UAMAİAfiiriA... ünlü yazar ve tsrtnçk AHMET RASİM DU /apınnda Abdülhamıc «İstipdadı»nı belgelere dayanarak dile getiriyor Fiyatı 20 Lİra ÇAĞDAŞ YAYİNLARI Cağaloğlu Hialkevi Sok. no: 3941 İSTÂNBUL F R A N S I Z C A DERSi Galatasaray, Senbenua, Damdösıyon, Ssniozef gıbi kollejlenn hazırlık sınıflarında uyum sağhyamıyan \e butun oğrencüerıne Telefon : 26 33 12 (Cumhun\et. 13141) Gene daha bitmedi MC, Ürdversıtelerle birlıkte yukseK eğitımın her kategorisinı kana bulayan olaylar karşısında âciz kalmıstır Ustelık, emek guçlenrı, tekelcıhge tutsak kılmaya uğ raşmaktadır. Iş dunyasım, yasalara dayalı güven duzenının huzuruna kavuşturmakta âcizlığe duşmuştur. Bu nedenle de, MC, yönetimi yüksek Eğıtlm Kurumlannda ve ış yerlennde ilk kurşunun sıkıldığı, ılk kanunsuzluğun patladığı andan berı «yok olmuşluk» çukuruna yuvarlanmıştır. Bu yaz aylannm içinde, tanm cı aılenın. üretıcı klşınin emegını; tahil uzerinde, pamuk Uzennde, üzümincirzeytınyağı, hay van Urlinleri üzerlnde, insafsız oyunlarla, sersefıl eden bir sosyoekononuk dengesızukler yaratıası tutum da MC'nin sonunu, kesin olarak mühUrlemiştı tşte sosyal realite böyleslne bir realltedir. Ondan çıkan buyuru da, böyleslne kesindir. Ama dediğlmiz gibi, MC gene de yerindedır. Bu, demokrasıye uymaz; özgürlükler ve huzur rejimi olan parlamentarizme sıgmaz bır durumdur. Böyle bir durum; sosyal realiteyı, bir siyasal çıkarlar realiteslnin zorlayarak saptırmasından doğmuştur. Bu siyasal realite de şudur: Süleyman Demirel Başbakanlığının elinde tek bir tema fc«ı)mı«. tır Komünizm tıcareti.. O, bu temayı işlerken, ulusta, onun her türlü sosyal katında, nedenlni komünızmin üzenne atacağı bır korku, bir ürküntu, bır sindırme yaratmak zorundadır. Bu nedenle de MHP'nın «yasa ve düzen» tammayan eylemlerlne gbz yummalc zorundadır. Bunun için, devlet ve idare kavramlanm yok edlci bir «ıtaat»la, MHP'nln etki alanı içinde kalmaktadır. Gene Süleyman Demirel Başba kanhgı, elinde tek tema olarak kalan komünizm ticaretlnl gehştırerek, tek başına ıktıdar düzenıne çıkıp, başı uzerindeki «tahkıkat dosyalarısnı antlamak gereksmmesındedır. Onun ıçın, altındakl toprak zaten kayrnağa başlamış olan MSP'ye yuz vermek zorundadır. Çünkü tahkıkat dosyalarmı işleyecek olan Tahkıkat Komısyonlannı kurup işletecek tek güç bu MSP'dır. Bu yuzden onun denge ve ekonomik yarar önoehklerini bilmez sımank fantazilerine boyun eğmek zorundadır. Yanı bır yandan, komünizm tıcareti temasını ışlemek ıçın gereklı olan tedhış yaratma polıtıkasını kendısıne sağlayan ıle uyumlu kalmak zorundadır. öte yandan. kendısını, parlamenter mekanızmanın çarklan arasında mahvohnaktan şımdılık kurtaran ile de, bu uyumu sürdunnek zorundadır. Bunun için de ve ayni zamanda onlann kuyulartnı kazmak için de iktidarda kalmak zorundadır. Seçime, iktidarda gıtme zorundadır. Ama Kastamonu'dan sesler geliyor. Dıyarbakır'dan sesler gehyor. Aydın'dan sesler geliyor. Bu sesler neyi anlatıyor? Her şeyden once şunu anlatıyor: Sosyal realitenin kendlsinl çoktan yok olmuşluğa mahkum edıp sona ermışlığe ındirgedlğı MC'ye tahammülün gittıkçe azaldığmı... Ve eğer, MC iktıdan ile seçime gıtmekte dıremlecek olursa, bunun daha başka karmasahklar da getıreceğını... Evet, Süleyman Demırel Hükümeti, siyasal dopınglerle zorla yaşatılmaktadır. O, «Yasa ve düzen» kuralını, tedhışler yaratma polıtikasına kurban etmektedır. Boyle bir polıtıkadan hayır gelmez. Bütün Anadolu'dan gelen sesler, boyle bır MC hüfcümetını, şimdıden, zaten uğramış bulunduğu «yok olmuşluksa bırakıp, bır «yasa ve düzen» hükümetıni arama buyruğunu anlatıyor. GDKSEN II IMIIM UNIVERSITEYE GIRİŞ FEN SINIFLARI LISE SON M 27 kMim 1 11 1» araiık BEKLEMEULER 23 katım 1 • 7 14 20 «nltk 3 oc«k \MmSWaU.) 1TIIU © uunı (Cumnuııyet 13148) VİLLAV PANSttON KALORİFEBLİ Lâle ^ ÖREN Yağmurdan, çamurdan re sonbahar kasvetlnden kaçanlar, BAYBAM, YTLBAŞI. HAFTA SONO dinlenme tatUlerlDIZ, doğum ve evlenme yüdonümlerınız içın sizleri VtLLA LALETdn aile sıcakhğma beklıyoruz. GÜLİSTAN ve GÜLCİN dairelenmız BALAYI'na çıkan venl evliler içindır. Daırelerde iç ve dış telefon, devamh sıcak su, kalorifer, zevtin ve gul fldanlan içinde nefls manzara tam pansıyon 150. Lira'dır. VtLLA LALE, ÖREN BÜRHANÎYE'dedlr. TeU 343 ımrat dersanesi ĞZEL UNIVERSITEYE HAZIRLAMA yeni A 3 p 3 İ | | f devre O O l O İ I K Ol I İC* 284848284849279927 ÇamtMriitaslstanbul sömestre sınıfı 1.14 subat 1 7 97 (Motif: 511) 13130 Eleman Alınacaktır KARAYOLLARI 17. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 Elektrik Y. Mühendısl (Kuvvetlı Akım) 1 kişi maaşlı, En az 3 yıl tecrübeU olmak, 657/1897 sayılı Kanuna tabı' olarak çalışmış olanlann tayın kolaylıgı bulunmaktadır. Kanunla kazsnılan haklar yanında lojman da "enlebilir Şahsen v?ya ınsa özgeçmışlerinı beUrten dılekçeyle müracaatlan, 3 Elektrik supervızorü 1 kısı yevmiy^lı 1 sınıf ehliyetll, 3 Elc'.rrnk usta yardımcı«;ı 1 kışi Yevmıveli, 3 smıl ehllyeUı. 2 ve 3 maddedski talepler ıçın imtihan 7 12 1976 günil saat 14 00'tedır. îlgılenenienn ımtıhana gmş belgesı al mak içın müracaatlan gerekmektedır Muallim Naci Cad. No. 105, Ortaköy/ÎSTVNBUL (Basın: 28556) I3l4h