Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tı uim \m Stalingrad "Son Y a z a n : HEİNZ SCHRÖTER Türkiye'de Eğitim ve Öğrenci Hareketleri Üniversite, bugun de, nln en onemlı sorunlanndan biri olma oze'lığîni koruyor. Bunun çeşitlı '^un ve kısa vadeli nedenleri vaı. Bu nedenlerden b:r kısmı. Tür'.ciye'ye özgu, b;r kısmı ise, aşağı yukarı bütün dünyada belirea önemlı egilimlenn Türkiye'de yansıyan biçımi. Dolayısıyla denilebilır ki, üniversi te, Turkiyede, birçok sorunun ve birçok oelişkinın kesisti*i odaklardan bıridir. G>ne denilebî lir ki, Tüıkiye'de üniversıtenın bugünku durumondan memnun olan pek az kimse vardır; ancak, sağın ve sojun çeşitli perspektıflsri açısından, bu sorunun çözümü içın önerılen çareler de son derece çeşirli ve çelışiktir. Bır yandan da ünlversite, politik b;r huzursuzluğu başlatmak ve yaymak ıçin çok elverişlı bir alan. Konya, ünıversiteuin Tiukiye için özgül sayılacaK soruıılanpdan başlamaktansa. sorunun g«nel ve evr^nsel özelliklerindfn başlamak 1aha yarnrlı o'scak. ÇünkU o îanıan kurjmun ijlevini genelde tesbıt edPbilir, huradan da, bu ışlevin Türkiye'd»ki biçimlenişiae, bunun yarattıjt çeşitlı yan sonır.inr* K^çebıliriz. tGenel özeıllkler» derken, bugtinkü dünynnın siîı'iı top'.jml» nndaki yüksek ögreiim kurumla nnda gordüğJmü! özeîl'klen kastediyoruz. Scsyiii2m« geeer. ya da geçmeye çalçan topiumlarda bu aonır.ianıı türaüyl» ç6züldüğunü sdyl»mek aşırı bir iyımserlık olur; ne va> Xi, bım'arın oradakı biçımlerıışi bir hftvli larklı olduğu için komımuz dısın da kalıyor. Oniversite. genel eğltam rtst«>minin bir (en vüksek dilzeydekı» parçası ola^ak, top! imun bilgi üretimi faahveti içinde önen.l: bir kurumJur. Ancjk, bir toplumda, o tcnlıımurı >pa$aması îçın gerekü htyatı bilgilenn 'e konomik, îiUkukî «ijasal, kıJtürel v.b.) urenlmes , aynı rrmanda, o 'onluüiun »enel ideolojisinın de üretilmesı demek'tr Sınıflı bır 'opıumda bu «ekıîde üretilecek iJ»o'üji, toplumun çeşıtli smıf v? tibakaianna boylo bır topliim içirde uyumlu bir sekilde va:jınayı v« oalış»se5i benimsetsc^k ıdeoîojidir Daha eski bır dönemde, feodal toplumıir cağın bakalırr. Bu da, feodal *oprak beylerin'n iktidarda oiduğvi bır sınu*;ı topium biçimr.di. Feodal toprak beyi, ekonomnio jrcîileni Jccr.Jı siyasî ZOPJ ile «en'en alırdı. Ama büUin bu â.;zeu; aklîle«ıt.rcıı f norma!leş ıren. hattı kutsâlKştı rarak haslı gö'Aeırn bir de kv lise vardı. Kii'se, r/j'ka verdıği dınî ideolojı :ıe eicnomide ve sıyasette vapılarj d?steklucr ta mamiıyorcu. Feodal tojjlıımda Kılı»e n:n yenne ge'.ı^dıgi bu onernli ^uer kapitalist «sınıflı topltımdp büNiık ölçüde ^ğitim ve Öğrerinı ktırmnlarmm eiiv.o geçn'7t:r Bu kurumîar irsanı çok kuçuk yaştan (do.na cyuva:) çafnıdim) tılarak yelı.'tırir. hT.atta ?ör?ceği işlevle ilgni bazı teme; d!;rileri verirkt:.ı, aynı 7'imanda, ton l'jmun genel isleyişiyle ilgı!' ideolojiyi ve bu islevışe ıtyma 11 runlueunu âa ka'aiara so'*sr. Herkes, toplumsal köser.ıns gore okullara gıder, 'at)rLjtı ı^» ;cre ya itaat «•'Tieyı, ya da itaat etırmeyi öğrenir. Bır toplumda e Murat Belge Ömer Lâciner Kursuna Kadar,, Ç e v 1 r e n î N. DİZDAROGLC Gelir dağılımı bilgi dağılımı da toplumun genel yapısına uygun biçimde işliyor 45 Ancak daha hepslnl içmeden kendlmlzl yere attıfc. dışanda bom balar patlamaya baslamıştı. Ben hemen sıhhiye çantamı kaparalc patlama yermdekı ölülerle yarahların yardımına koştum. Biz:m parlak Noel ıs:klan altındaki bunkerimiz bir anda sargı yen oluvermişti. Beyni parçalanarak ölmek iizere bulunan bır arkadaşa artık yardım edemezdim. Biraz önce şölen yerinden fırlayarak görevd koşmuş olan bır ölü bir aralık şöyle konusmuştu: «Gitmeden önce bu şarkıyı sızinle birlikte söyleyerek bitırmek isterim • Mutlu olan sen'» Bayram bunkerinde acıklı ve agır çalışmalar yine başlamıştı. Esasen her tarafta buna benzer yürekler acısı olaylar sürüp gidiyordu. Stalingrad'ın güneyınde ve Zaritza'dakl bir alanda ışık saçan b'.r ağaç duruyordu. Bır çam kütügü olan bu ağacın üzerine çapraz latalar çakılmıştı. Beyaz latalann ortasında da insana huzün veren dokuz mum yanıyordu. Bu mumların nereden getınldiğinı kımseler bilmedigi gibi, bu agacı dikenle ona ışık ve eanlıhk verenin de kim oldugu bilinmiyordu. Bunun dikkat çekici garıp bır Noel agacı oldıığuna kuşku yoktu. «Kızıl Bartkat» fabrikasında birçok Alman askerlnln ölüsü yatıyordu. Kutsal gecede havaya uçunılmuş bir tankın altmda da, kar bulunmadığı jçin dört arkadaşlannı gömmüslerdi. Yıkık tankın üzerinde birkaç saattenberi kalın bir mum yanıyordu. Her tarafta birçok mezar vardı, fakat bu mezar dünyanm en yalnız Noel mezarıydı. * NovoAlexijevki'de yol doğu yönunde dümdüz gidiyordu. Yolun Gumark ile Zaritza'ya aynldığı yerde, üzerinde renkli bir levha bulunan bjr direk çaMmıştı. Cepheye giden yolu gösteren bu tabelânın altma, içinde gazı ile fitili bulunan küçük bir petrol lâmbası asıîmıştı. Bu lâmba daha öncelen bır çiftçi odasındaki ıkon'un altmda bulunuyordu. Habercilerle geçen araçlann, Noel gecesi ıçin yol göstergesi olarak taktıklan bu lambadan bazılan da sigaralarını yakıyordu. • Kader saati tekrar hımırlu ve düzenli bir şekilde işleyecege ber.zıyordu. Ancak bu görünüşte kalan bir huzurdu. Moskova radyosu vericisi, düzenli ve sürekli olarak tekdüze &esle her tarafa şunları yayıyordu: «Rusya'da her yedı saniyede bir Alman askeri oluyor. Stalingrad kıtlelerm mezan oldu». Demek ki, yirmı ıkı tümenin yaşam saati, Moskova radyosu dlüm saatmın yedı sanıyelik kahredicı her vuruşu ile bırleşiyor, bu andan sonra birlikte atmıya başhyordu. EMtR iERİVE GETÎRÎLDİ: «TABIR, SON ADAMINA KADAR YOKEDtLDt» Bır baştan bır başa insan boyunda kazdıkian siperlerini özellıkle kış ıçın çok iyi hazırlamışlardı. Tümendekiler bu sıpeıler ıçm «Bızım mevzılenn aünması olanaksızdır» dıyordu. Yalnız Rııslann yanp geçerek genlerindekı araziye ulaşabılecekleri birkaç alçak yet dışmda bunlar tanklara karşı da güvenlıydiler. Yıne soylendiğine göre insanın tam düşündüğıl ve ıstediği biçimde bir çıkış mevzii idi bunlar. Aralık ayı başlarında tumenın oniki kilometre guneydoğuya aktanunası gerektiğınden bu üstünluğü de yıtirmişlerdi. Gidecekleri yenı mevzılerde sıperlenerek ycrleşmek isleri gece yapılacak, geride bırakılacak bır birlık de güvenligi sağlayacaktı. Erlerin savaş donatımına ait olmayan eşyalan gerideki «perlerde bırakılacaktı. Komutanlar aralannda «kış ortasında ve yetersiz araç gereçle, hazırlanmamış bır mevziye girerek oniki saat içinde deütarda hazır duruma gelnıenm mahvolmak demek oldugunu» söyluyorlardı. Her ne kadar buna karşıt konuşuyorlarsa da, bunun onlara hıçbır yaran yoktu. Bu nedenle de emredilen yeni mevzilere dogru yola çıkacaklardı. Yeni mevzıleri keşfe gelen komutanların arkasında bir ucu dalgalı bır arazıye dayanan 400 500 metrelik bir düzlük, önlerinde de bir kenar: biraz yüksefcçe bir çukurluk vardı. Başkaca ne bir araç, ne bir tundahk, ne bir konut, ne de bir yagmur çukuru. Karla dondan başka bir de lâpa lâpa yagan karla karşılaştılar. «Baylar, yerimize geldik. Asıl savaş hattı buradan geçiyor.» Alay komutanı, generale bakarak: «Nereden generalim?» Kollannı sağa ve sola açan general, kuzeyi göstererek: <dfle buradan, bu çizgi üzerinden ve bu cephe ile» «Sağ ve sol sınırlar nereden generalim?» «Sağ sımr yaklaşık olarak durduğumuz yerde, sol sının da buna gore adımlamaruz gerekiyor » Kar yağışı daha da yoğunlaşmışü, alay komutanı ile tabur komutanlan birbırîerine bakıyordu. «Ya komşu birliklerle bağlantı yerimiz nereden geçiyor generalim?» fcOnu da sMer saptayacaksınız. » (Tümen savaş yönetim yeri nerededir, ağır silâhlann dağıtımı nasıl olacaktır?» cBunlann hepsi pmredilecektır Şımdı taburlarınızın yerlerıni saptamaya bır saatlık sürenız vardır, bir saat sonra buradan ayrılacaŞız.» Alay komutanı jki rabur komutanını yanma alarak yoğun kar yağısı altında smırlan adımlamaya koyuldu. Markalama noktalan yoktu. Yeni markalananlan da hemen kar örtüyordu. Çevreyi biraz daha dıkkatlı incelemekten başka çareleri kalmamıştı. II. tabur komutanı kendisine düşen beş>niz metre genişliğindekı kesımi safa. sola, ilenye ve geriye koşarak incelemeye çalışıyordu. Bir saatlik süre bıttikten sonra mevzilerin ya alçak arazının gerisindeki tepecikler üzerinden, ya da arkalanndald dalgalı arazıden geçiriîmesı gerektiğı sonucuna vardılar. Alay komutanı da onlann bu görüşüne katılıyordu. Ancak general bu öneriyi redüettı. Güvenlik bakımmdan aralannda görüş aynlığı vardı. aynca bir de yazılı emır istiyorlardı!, Komutanlar, «î$ler yolunda gitse de yann gece kendimızi tekrar burada bulabüsek» diye düşünüyorlardı. Aynlmadan önce tabur komutanlan generaiden mevzilerin ıstedıklerı yerden geçirilmesine ızin vermesinı tekrar rica ettilerse de yine bir sonuç alamadılar. Ertesi günü birlikler değişmez mevzüerinden yürüyiışe geçerek emredilen saatte ve karlar içinde geceleyin yerİerine geldüer. «Çevre j'olu kargalan» da attıklan ışık mermileriyle bu jürüyüşe yardım ettiler. Önceki gün buraya gelen o t o ların kaybolan izlerını elektrik fenerleriyle arayıp buldular. GUn ağanrken taburun bıri gerçek yerini bulmuştu. Çevreye yayüan erler karlar üzerine oturdular. II. taburun sağındakı I. tabur hâlâ kendı mevzilertni anyordu, komşu birlikten hiç eser yoktu. II. taburun dort kahraman teğmeni başlannı sallıyordu. K o mutarlan ileri atılartk küçük çukurluğu geçip tepeye çıktı. Batıdaki sısli araziden karartılar halinde gelenler vardı. Ruslar mı? Hayır, bunlar ak;ama kadar bekledikten sonra yürüyüşe geçecekolan bırliklerdi, bu duruma göre oniki saat bnce geliyorlardı. Ruslann baskısı nedeniyle bulunduklan yerden aynlamıyacaklardı. çunkü ılk keşıl btrlıgı ertesi günü ancak saba'n «aatlerinde gelebılmişti. buna göre emır almıs olmalıydılar. Taburun yönerge gereğince kendisinı düzen« sokmaya vakti yoktu. Toprak saatlerce kazıldıktan sonra altındsn jine donreuş toprak cüayordu. (DEVAAH VAR) ler büyük ölçüde ortadan Jtaldırılabıldıği gıbi, şımdiye kadar onemlı bır oge olan, herkesın değişık bilgi duzeylenn.de olması sorununun çozulme imkânı da ufukta behrmıştır. îşte tam bu ımkânlar sağlanırken, ekononıık teltelleşmeye paralel ve onunla aşağı yukarı cşit sınıfsal temeliere dayalı bır bilgı tekelleşmesı de gitgide egemen olmaktadır. Boylece, toplumun bütunünu ılgilendıren önemli kararlar yukarıda alınırken, asagıdakılere, sıstemm olduğu gibi devamını sağlayacak bilgı ve ideoloıı verılmektedır. + Polıtika kavramının asıl olarak bir toplumsal faalıyetin veya butün toplumsal faaliyetlerm yönlendırilmesı oldugunu gözonüne alırsak bu ışleyışın gerçek anlamını tespıt edebılırız. Çünkü toplumun çok genış yıgınları • yukarda»küenn oluştrurup sunduğu politik altertatiflerdcn bırinı seçnıek «ozgürluğü»ne sahıptır. Yanı politık alternatifleri oîuşturmak demek olan asıl pohtık faalıyetin kesıniıkle dışındadırlar. Yıfınîar, temsili sıstemlerde seçme özgürlugunü kullanırlar. t'aiverslie, politik huziırsuzluk yaratılması İçin ei veri;U blr alan olma özeUifi tasıyor. Kapitalizmde egemen ideoloji bu seçme işinı demokrasının ta kendisi diye lânse etmeyq çalıçır. Oysa «yukarda»kilenn 5istemın korunması temelınden hareket eden çeşitli alternatifleri bızzat oluşturmaları, bu «hak» kın asıl olarak bu yukardakılere ozgü oldugunu ve eğer bir demokrasıden soz edılecekse bunun ancak işte bu yukardakılerin demokrasısı oldugunu gostermektedir. Politik faaliyet hemen bütünüyle bu yukardakılerın işidir. Haik, asü anlamıyla politikanın tamamen dışındadır. Bugün kapitalist anlamda en demokratlk ülkelerden bıri olan ABD'de polıUk seçim yapma ozgürlüğünü tam olarak kullanan genış yığmlarm bu ışi yaparken hıç de politıic sayılmayacak ölçüler kullandığmı görüyoruz. örneğin seçım kampanyalarında adaylann yakışıklılığı, çocuklannın veya ev hayvanlarınm sempatıkliğı gıbi temalar bolca kullanılır. Seçmenler bunlarla kazanılmaya çalışılır. Belirtelım ki bu çabalar hayli de etkilidır. Bunlar neyi göstenr? Açıktır ki belli bır toplumsal faaliyeü yonlendirebilmek veya bu yonlendırmenin değışik alternatıfle n arasmda gerçek bır tercıh, blr seçim yapabilmek ıçın hem bu faaliyet alanı hem de bu faaliyet ile başka toplumsal faa liyetlerin ilışkisi hakkmda sıs temli blr bilgi sahibi olmak ge rekır. Şimdiye kadar kullandığımız deyimle «yukarda»kiler bu bilgileri edinmek ve kullan mak imkânını tekellenne almış lardır. Bunlann ash fonksiyonu sistemi sürdurmek olduğu için, tekellerindeki bilgiyl öylesme biçimendirmelidirler ki, «alıcı» durumundaki yığınlar ister istemez onlara bu temel amacını benimsemiş olsunlar. Yönetici sır.ıflar işte bu nitelık te komprime bilgiler tiretir, yayar. Bütün kitle haberleşme alaçlan, öğretim eğıtun kurum ları bu mekanızmanın parçaları dır. T â RIN : KiTULER. POLİTİKA VE TÜRKİYE'DEK! Öğretim kurumlarının varolan yapısına ilişkin tepkiler, kendiliğinden ortaya çıkan, toplumsal hayatın sorunlarının bütünlüğünden uzak bir özellik taşıyor. Bugün, özellikle ileri ülkelerde «bilgi» eskisine oranla çok daha büyük önem kazandı; bilimsel teknik faaliyet başlıbaşına bir üretici güç haline geldi konomi nasu kendın: yenıdsn U reterek devam ediyorsu. ideoloji de, özellik3 EğıtiT' ve Ö»retım kunımlanncln ^eniden üretilir ve aynı zamanda insanlaruı ekono mık ilişkileri, dolayısıyla sınıf iliskilerinı, dünyanı.ı en doğal (ebedî) işini ^cıyormuş^jsuıa yeniden üretmelenni sağlar. Sınıflı toolum, doğal olarak, yaptsı hiyerarşik olan bir toplumdur. Ekonomideki gelir dağılımı gıbi, entellektüel düzeyde bilgi dağılımı da bu hiyerarşik yapının gereklerine uyarak işler. Bır ışçiye, kalifiye işçi olmasma yetecek bilgiler verılir, bir mühendise. iji bir mühendıs olmasmı bır bürokrata devletm ken dısıne verdiği emirleri en ıyı bıçimde yerine getırmesir.ı sağiaracak bilgiler verilir v b. Bu «bilgİBİer dışında, herkese, bu hiyerarşik yapıyla uyıımlu yaşamasım sağlayacak ideoloji verilir. Bu toplumda, bılgitun çeşitli düzeyleri vardır. Her bilgı düzeyicde uzmanlaşmıs kişiler, yan; bu bılgiyi kullanmakta yetkıli kımseler vardır. Toplum yapısmın doruğuna yerleşmiş olanlar bilgi düzeylermin birbirına kanştırılmpsından hoşlanmazlaj. Örr.eğın işçiler, kendi>rine tanınmıs bilgi alanınm dısa tecavü7 ed'.p, üstlerine ,az^fe olma yan konularda fikir yürütnıemelidirler. Öfrer.ciler, henüz bilgilenme süreci içinde olduklan için, diploma almcaya kadar «yetkili» sıfatını kazanmadıklan için, boylanndan büyiık toplumsal işlere kanşmamahdırlar. Mfislek sahipleri, olgunlaşmış bıreyler de olsalar, mesleklen dışında kalan konulara burunlarını yokmamahdırlar. Onısı nasıl b:r şeyın uzmanı ise, toplumu yönetmenin de uzmanları vardır ve bu işin dogrusunu onlar bılir. Gerçi birçok «Batılı» ülkede, karanılmış, mücadeleyle kazanılmış demokratik haklar oldugu için, sınıf temeline dayalı bu iş ve bilgi bölümü bu derece vurguKnmaz; ama kapitalist sınıflı topltu. .nn hâkim sınıflannın özlemi her yerde bu doğrultudadtr. Bugünün dünyasında, özellikle ileri ülkelerde, «bilgı», eskisme oranla çok daha büyiık bir önem kazandı. Bugün bilimselteknik faalıyetin başlıbaşına bir üretıci güç haline geldigmi söyleyebıliyoruz. Bu faaliyet alanmm giderek daha da artan istıhdam kapasitesi «kafa emeği»nin yani bilginin üretimi ve kullanımı faaliyetinin kazandığı önemin dolaysız bir göstergesidir. Ajnı şeyi bilitnselteknik araştırmalara tahsis edilen toplumsal fonlann miktannda görülen muntaram artışlan gözönüne alarak da söyleyebiliriz. Bu iki olgu bugün genel olarak «ileri» olmanın temel kamtları olarak değerlendiriliyor. tleri olmayan ülkelenn de ortaya çıkan yeni evrenspl egihmlerden etkilenmemesi im kânsız. Çagda? kapitalızmın yeni gelişmelerı, kapitalizmm geleneksel hiyerarşik yapısında değişıklıkler, yenı biçımler yaratıyor. Orneğın, eskıden iktidarın kaynağı ekonomik hakimiyet ve bunun da temeli mulkiyetti. Şımdi ise, iktıdar kajnagı gene ekonomik olmakla birlikte, mülkiyet kummunda değişıklikler var. Ekonomik mülkijete sahip olan ekonomikpolitik kararlarda eskisi gibi söz sahıbi değil. Büyük şirketlerı yönetenler, dolayısıyla bütün dünyanın ekonomisine ve politikasına yön verenler, çoğu kez şırketleruı nsüıkiye tine sahıp değil. Öte yandan, çeşıtli düzeylerde mülk sahibi olanlar da şinıdı eskisme göre çok daha yaygm bır tabaka oluşturuyor Gerek kişisel tüketım mallarının mülkıyetine sahıp olmak, gerekse çeşitli hisse senetleri yoluyla ekonomik kuruluslarda pay sahıbi olmak, daha geruş kitleler ıçin mümkün. Gelgelelım. mülkiyetin bu yaygınlaşması, bu mülke sahip olanların mülklerinın yönetiminde soz sahibi olması anlamına gelmıyor. Mülkiyet bir anlamda tabanda yaygınlaşırken, bir yandan da tavanda tekellesiyor ve erişilmez oluyor. önemli kararlan verenlerin sayısı bugün belki eskisinden daha bile az. Bilgı konusunda da, görünürde bır demokratlaşma var. Eskisme oranla okuma yazma çok daha yaygın, daha üst öğrenim düzeylenne çıkanlann sayısı artıyor. Kitle haberleşme araçlarınm gelişmesi sonucu toplum içinde bilgi alış verişı hızlanıyor ve kolaylaşıyor. Elektronik araçlann gelişmesi sayesınde insan bilgigini arttırma imkânlan olağanüstü derecelerde büyüyor. Olaym bu görünümüne karşıiık, sınıflı toplumlarda halkın politikayı etkileme inıkânı artmıyor. çünkü ekonominin yönetilmesınde oldugu gıbi, politikada da kararlar tepede veriliyor. Mülkiyetin yaygıiıiaşması nasıl ekonominin yönetilmesini gerçekten demokratiklestimııyorsa, bıiginın yaygınlaşması da, temsili SJStemlerde bile, politikanın yönetilmesini demokratlaştırmıyor. Iki süreç yanyana ve birbirini tamamlayarak, daha dofrusu, bıri ötekinin bir işlevi olarak yurüyor ve gelisiyor. Her çeşitten önemli karar verme yetkisi gittikçe daha az insanın elinde toplanırken, artan üretimln ufak çapta, kişisel tatmin sağlayan nimetleri de kitleye dağıtılabiliyor. Bu durumda, ileri ülkelerin bilgi Ureten kurumlannda da, bu bilgi üretimi ideoloji üretimiyle birlikte yürüyor ve faaliyet. genelinde. smıflı toplumun hiyerarşik yapısını sürdürür nitelikte oluyor. Özellikle elektronik araçlar varken. politıkaya kitle katılmasımn maddi temeli artık sağlanmıştır. Çünkü çağdaş teknoloji sayesinde uzaklık, zor erişilırlik gibi coğrafî engel ÜNiVERSITELER BULMACA 789 yan bir memeli deniz hayvanı Tersi bir isim. TtKARIDAN AŞAĞIÎA: 1 Çoğaltılmak istenılen res;m veya yazılarm kahbını çınko t üzerine çıkarmak sanatı 2 | Tersı eli açık cömert Tersi balık tutma işinde yardımcı Tersi bır bitki 3 SuudJ Arabistan parası Tersı bir soru 4 Bır tatlı su balığı 5 Kı vama gelmek anlamında kullnsulan bir deyımde geçer söz Ctanç 6 Kemıklerın topaf.ak sivri ncu Ev, bölük 7 Yemek yeme gereksinimı duymayan kimse 8 Tersi Türk m t ziğinde durak işareti Bir Bal kan ttlkesi halkından 9 Ktıs üretmeye yarar kafesh yer. DÜNTit BULMACAMN SOLDAN SAĞA: 1 Limonit 2 Acut M» te 3 Ramazan 4 Klan Reh* S Tekın S Ne Kot 7 Ezber S Maçunacı 9 Pekin naK. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Laskine 2 iC Ezaıe 3 Murat Bak 4 Olın Keç! 5 Torun 6 tmaret 7 Tezek Çan 8 Tahın Ca 9 Kenan nK. TiFFANY EBTESt GÜN OSLO HAVAALA/ OUŞ ĞORÜyOCSUN TlFFA.Ny f^^^^ i ie59! flPt | I \ ^ | ifi S 1 1 1 1 % «.I •••«•> &J~S H i İLM^H i|¥ ^ I H l T 'I€İBWWÎ jS Ss: ^ « J ^ ^ M VrnrCSp 1 BAK ERJk:, ŞUCAOAÖ KABAK CASV>| U ^OAM OÛKJ LOKANTADu «ÖCDÜ* âÜAAU? APAM DBSIL AXl"P mtSf SOLDAN SAĞA: 1 Balıkçıların ateş bahgı ariarken üzerinde çıra ve funda yaktıkları ızgara 2 İki şıkkı bulunan Eır nota 3 Tersı yürüyerek Bir tempo tutma âleti • Alt. alttaki anlamında bir söz 5 Erkek çocuk Ter si kurvet 6 Tersi gümüş cis minin sımgesı Bir A^•rupa uîkesi halkmdan Tersi ünlü bıı Vıetnam liderinın kısa adı 7 Bır soru takisı Bır şehnn bır ülkenin »imgesi olarak Icabul edılmiş r e ı t a 8 Bas tarafma tessiz bır harf g«tirildiğinde bir dın devletınin adı olur Genislik 9 ~ Kutuplaıd» yaşa DiŞi BOND CLAUDIKJE MAIA94MI2 uyoı... BUSA04 BlE CAJ41. 8İLİ2 DE