20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
RT CUMHURÎYET 20 Eylül 1975 OLftl. EtfESİ fruN MTÎLYAT İSİMDW SlNI ıtfEMEM 8ÂyAN ABDULCANBAZ TURHAN SELCUK JL.it >evlet Yokuşu Ali Nejat ÖLÇEN 49 avs alsın dıye anlâjılan Sonra topnftın surulmesı altınm e getınlmesı, ekılmesı, sulanması, biçılmesı Butun ışiemravla ujgulanıvordu Varıık Bankasmdan gen donen uzmalusteşar olmasıyla bır altı ay toprak surulmus, alü ustüne Lmıs gvlbrelenmıstı de Şımdı bır başka Musteşar, ekıme bır tarla bulacaktı oyleyse O ekecek bıçecektı Belkı de bır agası bu ısı en iyi bıçımde yapabılırdı Saygı duyulan, Daşlı ve de oturaklı bir çıftlık ağası fkızıncı MUstesann atanması hepımızl umutlandırdı bırre Orgutumuzde dorduncü Müsteşarlık gorevınde bulunmuş mzde denn ızler bırakmıştı Onu ılk kutlayan ben oldum lannı tutup sarstım Ikı yanağından optum «Orgüte hoş ıız» dedım ıllar once brgütten ayrıldığı zaman eskıden Genel Mudürluvaptığı bır kamu kuruluşuna danışman olarak atanmış ya"beşıncı katında daracık bır odava bavul gıbı bırakılıverO günlerde kendısım gorme>e gıttığımde beni seunç ıçınırşıladı Karşılıklı oturup çay ıçtık Sevıncınde aranmış olı burukluğu vardı Orgutte kalanlan sordu teker teker ısını benden gayrı kımsenın gormeje gelmedığinı, sozlenne ıevı de unutmadı Kıtap va da makale vazmasmı salık verYalnızlıgını unutturdu boylece Hem kıtap, urunlerm en detı değıl mıydr Bunu yapması gerekırdı Daha sonrakı gıdışde onu kâğıtlaı arasında buldum Yazmava başlamıştı Kun dıbınden yavaş yava» yukan dogra çıkrjordu şte şımdı ıkıncı kez Musteşardı Kısaca ne yapacsklannı ano gun Orgutü batık bır getnı gıbı yuzeje çıkarması gerekDalgıç elbıselenni gıyıp dıbe dalacaktı oyleyse Gerçekle dıbe daldı fakat oksıjen tupünü sırtına takmayı unuttuğu su yiizüne çıktıgını goren olmadı Boğuldu kıncı kez musteşar olarak atanınca, hırsla işe başladı Topodasındakı eşvalara masa re koltuklara tıksintıyle baktı. lannın altındakı halıyı ezer gibı çıgnedı Bunlar kendınden muste$arhlc yapan luşıl«rce ktrletılmıştı Ülkenın cıddı \e ılı somnlannı kırlı masalar üzerınde gorüsme olanaksızdu nla başhademeyl çağudı rtesı gun bütun esyalann dışan çıkarılıp, kondorlara, kaın^arına, duvariann bnüne yığıldıgım gordük Çelık masalar, ı kttaplıklar, duvardafcı Atatdrk'ün fotografı ne varsa 'stalar gelıp tavanı da soktüler Duvarlar kanndı Lımon gu rengınde dış budak agaçlanyla tekrar kaplandı, gomlolaplar vapıldı Gıma dan bırkaç renk halı getırtildı ve seıcı Müsteşar yenı bıçıme gıren toplantı odasma en çok sarı lı hahnın ^araşacagını onayladı Halı o denlı yumuşaktı kı, a\aklı, dısbudak Uhta kaph yenl masalar yan >ana dızılınlanlan btekılerden bırkaç mılım ja alçak ya da yuksek kalıuç masalan yapanındı Hepsı soküldu Yenı olçülerle ayak «klıklerı düzeltildı ama yıne de ust yüzlenn aynı duzeye genesı saglanamadı Sekısıncı Musteşar yapım işçıhğlmizın yeiüzeye erışmedığl kararıyla masalan kendı halıne bırakmayı ın buldu. îoplantı salonu biçıme gırınce daha onemlı konulan ele alekızıncı Mıistesar «Yarışma duzenı bozuk» dedı Kamu yomı duzenlı bır yazışma duzenınde verımlı ışleyebüır > Orgüt •azısmalann uç renk kâğıt uzerınden >apılmasına karar veMüs'eşara sunulan yazılar karmuı k&gıda yazüacaktı Ma\ı kâğıtlar aynı duzeyde olan bınmler, uzmanlar ıçm kullacaktı Bevaz renk Mustesardan göreviılere ıletılen notlar, ruklar ıçındı Daha derlı toplu olmalıydı yenı jazışma duzenı. ıtlar renklenne göre bloknot olarak basıldj ve butun gorevlidagıtıldı Artık herkesm bır bloknotu vardı Kıme ne vaznızı unutmamanız »çın sekızıncı Musteşar heı şejı duşunmusBloknotun sayfaları arasına karbon kâğıdı koymanız olanagı iı Ya yazdıgınız bır jaa çok onemlı, bunun arşude saklanmı dılıjorsânız heraen avuç ıçı buyüklıigünde kan kırmızı karton paças!nı uzenne ıhşurmenız yetecektı Irı sıyah harf» .joneıge. jazısı \ardı kartonda, altında daha kuçuk. harflerırşnde saklanacak dıye yazılıydı Bır vazı hakkında Müstesızden ıvedıjle bılgı beklı>or va da soru sormak ıstıyorsa, iraan vazının üzerıne filız vejilı bır kâgıt parçası eklenecektı uk kareler vardı bu kigıt parçasında Hangı kareje bır çaıı gostergesı konmussa onun vanında jazılı olan buyrugu >e• getırmeniz gereklıvdı Yazışma duzenı yenıden düzenlenınMusteç«rın ıçı rahat ettı Ne olduysa uznıanlara oldu Masalarının ustunü kaplavan klı kâğıtlar blotaotlar, pusulalardan hesap yaptıklan kagıt4akoyarak ver bulamaz oldular Ne zaman kıme ne jazırca 3. renk sağıdı kullanacakİBrmı hatırlamaları da guç oluvordu. ran sekızıncı Musteşnrdan bir vazının dbnduğu bıle olurdu ık fılırı renktekı pusula uzerıne eklenmed ğı ıçın Sekızıncı Müste$ar, bamba?kâ bır adamaı artık Kuşkulu ve soz dınlemıven Ilk kez orguttekı mufettışlerın gerı gönderıl3inm uveun olacağmı sovlemıve \eltendım Yunıuk gozlerını a^ıma dıktı «Gıdıp Unısmam ısterım. dedı .Sana ıhtıyaçlan bılır » A a bır bakıma ılgınç olur dıve duşundum Omrumde fettış »ormemıstım Nasıl klşılerdj ne duşunuvorlardı acaba. raklanchm Uzun bojlu, ın burunlu bımle karşılaşacagımı hıç ımıyordum Müfettıstı demek. Bumu kemerlıvdı Gbzluklerı ndan oturu dengede değıldı. bıraz kımıldasa uçurumdan ığıja dü«ecektı sanıcı Suratıma soğuk soguk baktı Kendımı uttırr .Bu orgutte danışmanım • Ya ovle ml «Gerekınce sıti Jınnm dedı» Benı mı çafftracaksınız • Bakışlannda kuçultucu z etbı bır anlam vardı Avaîa kalkması ria Bugımluk bu kar gıdebılırsınız» anlamma gelıyordu Bojle durumlarda umur•nazhk en ıyi şeydır «Çay ıçerrnisım*. dıye sordum bırden bıBu onprlrm çok korkunç buldu Suratıma dehset ıçınde baktı en ıçecegım • Kapıvı aralavıp odacıvı çağırdım «Bak Mufettış kadas rmz ne ıcıvor • Koltuklardan bınne kuruldum Orgune, gıne dek bovle rahat guzel koltuk gormemıstım .Musteşar sııle tanışmamı ı^tedığı ıçın geldım dedım Musteşann adını dunca saygriıa elımı sıktı «E\et sırden bahsetmıştı» dedı Benn m,"." <Yonetımınız altındakı dosjalan denetlemek ıstıyoruz • ı eıbet .Yarn sa^t ondorde kadar alabılu mı>ız> Neden alaıjasınız Tumünu »Iın yann. (UEVAM1 VAR) ÇOCUKLAR Cennet Mahallesinin Menek»enın Kuçukçekmecenın bınm mahallenm tekmıl çocukları her akşam Ertuğrulu kolluyorlar. bel li etmeden, gızlı gızlı onun kuş ları havaja sahvensını sevredı yorlardı Fır gun buyuk bır hır çıkacaktı ama ne zaman'' Bunu Ertugrula bırkaç kere soyledırr, tuttugun kuşlan burada değıl de başka yerlerde havaya sahver, dedım Duymamışçılığa geldı Er tuğrul. Yerde sapU sustalısına baktı «Onlar çokluklar » dedlm Yüsru matlastı, dikleştı, gene karşıhk vermedı Sonr» duzluk Ertugrulu unutru gıttl Onun ustalığını, kuşlannı havaya savuruşunu. parlak kafeslerim guzel aglannı şıma nklıklarmı, her şevını her şeyı nı unuttuk gıttık Kımsenin on dan, ne ıjısıne ne de kotusüne bır kere soz ettıgmi duymadım Sankı duzluğe boyle bır kışı hıç gelmemiştl Sankı yuzlerce kuşu çocuklann gozlerl onünde onla rın agızlannm suyunu akıta akıta gokytızune savurmaraış, sankı kımsevı tepeden tırnağa delırten bır ofkeve garketmemıştı Bır varmış bır yokmuş oldu Ertugrul Bır gun Orhan ulu kavaftın orada ben oturmuş duşunürken vanıma geldı Sevinç içındeydı, çok kuş yakalamıştı Yekten •Hıç Ertugrulu soaanmrsun,. dedı ^ ^ «Gerçekten, ne o «Saıt* dedı «Sen Saıdı blliyor musun9» «Duydum, bilıyorum ama tanışmadım Tanıştırsana benl onunla Arkadaşın mı' Çok merak edıyorum Saıdı Kım bu çoçuk nenın nesi'» «Benım en ıvı arkadaşım » dıve ofcundu Orhan «Kım ne derse desm Saıt ustune kus yakalayan bır kışı gelmemiştır Florva'ya Ne eskıden, ne de şımdı O kuşlan buyüJüvor havadan geçerken gokten alıp dikenlerıne konduruvor Kuslar neıedevse gelıp kafeslenne doluşacaklar Saıdın Senı tanıştıravım onunla • Senı onunla tamştırayım derken. bana dunyalar bagıslar havasmdaydı «Tanıstır > dedım sennçl». «Babası kım''> «Babası • dedı Orhan «çok fakır Bak abı, sana devım mı, Saıt bır gunde altı yuz tane kus yakaladı kı, her bırısı nah' Kuş denm sana Kuşlan buyulüyor o Mahallelı dıyor kı Allah ona acıyor da goktekı blıtun kuşlarını onun ağına gönderıj or » «Doğru mu mahalleli sence7» «Yok be abı, ne dogru olacak mahallelı Saıt usta, usta K ış tutmakta dunva kadar hunerlı o Bır kere usta olmuş Bır kus çagınyor ki. gogun neresmrle olursa olsun kuslar onun üstüne doktılup gelıvorlar » «Babası'» «Çok fakır onlar abl Yıyecek ekmeklen bıle yok Arra kuş mevsımı zen?m eder onlan Saıt bu kadar kus vakalamasa onlar hepten aç kalırlar Hıç gelirlen >ok kı Gorrne be abı evlerıni, yureğın paralanır Sa'dın babası var va ıste babası Saıdın kun dura tamırcısıvdı Sımdı Heybelıde vatıvor cıSen bonıimu«i. "ianı agır hasta olmuş vanı «ım dı çahşamıvor Altı tane de kardeşı var Saıdın Saıt de terzıde çaltsır • bılmivordum i'ste • INSANDIR YAŞARKEMAL Sait üzerine kuş yakalayan bir kişi gelmemiştir. Ne eskiden, ne de şimdi. O, kuşlan büyülüyor havadan geçerken, gökten alıp dikenlere Çizgıler: Turhan SELÇUK Fotoğraflar: Ara GüLER bovluvdu. Geçen vıl babasının sandalını çalmış denıze açılmıjtı Çanakkaleve gıdıvormuş. motorlarla ardına duşvlp Yassıads açıklannda yakaladılar Ikmcısl Atılavdı, bır işçınm oglu on üç vasmda. Babası Topkapıda cam fabnkasında ustabaşı Üçüncüsu Muharremdi, babası bahçıvandı Yeşılkoyde Muharrem on bınnde var voktu. Ivı çocuklardı dost canlı, cfımert arkadaş çocuklardı Dordüncüsü Haluk, bır şoforün oğlu, çok güvercınl var. Kuş yağmuru vardı o gvm Bugünlerde çok kuş gelıyordu batıdan, kurey batıdan gölün üstünden, Ambarlı vdnünden, denizm Üstünden . Kuslar Florya gogünde savruluvorlardı. kelebekler gibi Ve kuslar, kuslar yakalıvordu Sait Sımdive kadar hıç gdrmedıjti cıns kuslar, hıç tutmadıfı kadar bUvük kuşlar Ta sabahın saat üçunde uya nıp kuruvorlardı ağlannı Kurujorlar, tetikte gerilmiş, blr noktava, göge gözlerini dikmış Kuslar gelirken sonsuz bır telâşta Kuslar gibl bterek, kuşlan çagırarak ağlannı dıkenlerın üstune drterek her ağda on beş yırmi kuşu bırden yakalavarak Çeşmenın oradan geçiyordum kı Sait beni çağırdı. «Kuş vağıvor abl • dedi «Görulmüş deftıl. bujrün kuş vağıyor Baksana kafeslere o kadar doldurdum ki kuşlar neredevse boftulacak » Bırden beni vere doğru çekti «Otur,» dedi «kuşlar gelıvor » Kuş gıbı otmeğe, petalvalan kaldırmaia başladılar Fır küme ustumuzden geldi geçtı «A aaah • dedi Sait. «bizi görduler. daha erken vere vatabılsevdık ınerlerdi Üztllme abi. şımdı gert gelırler, va da başka kümeler şımdi sokün ederler» Demeve fcalmadı btr büyulc küme kus daha eol vanından üstümüze eelmege başladı Islıklar, petalvalar. erketelenn otüşü . Kocaman kıime kuş geldl çahlann üstüne inıverdi. Saıt: «Durun,» dıye kesin emir verdı tpi bana ıızattı «Bu kuşlar abınin kısmetıne,» dedı «Abi çekecek ipi > Iste çncukların kns eenneU Flory» duzlugu.. konduruyor,. v • Kuşlan satmasını da bıliyordu Sait, o işte de usta. Ne yapsın Saıt, geçim sorunu. Keyıf değil ki, iyi kı kuşlar vardı, yoksa aç r, beş aitı*baş can . ea çok yuz ter mı? Mahalknin inancı Mahalleli Allahın Sait'e acıdığına ve gökteki kuşlan ona gönderdiğine inanıyordu Ookteki bntun kuşltn sonra da terzi dükkamna doner. Ha. bılıyor musun abı Saıt, Ertugrul vardı ya, onu dovdli» «Nasıl neden dovdu Onun içın gelmıyor Ertugrul artık buralara ovle mı' Hem bıçağı vardı ErtugruFun, nasıl dovdu Saıt onu"» «Önee bıçağım aldı ellnden, sonra bastı vumrutu Yer mısın vemez mısln yer mısın jtmez rrısın, ağzını barnunu bınbıruıe kattı Çok ofkelenmış Saıt ona » «Neden, nıçın, Ertugrul ona ne japtı kr> «Hıııç Of kelemj ormuş işte. Neden ofkelendığını kımsecıklere soylemedı Ben sordum sordum bana da soylemedı » Hırtça, hergelece bır goz kırptı ba na «Insandır ofkelenır.» dedı anlamlı «Insandır sebepsız ofkelenır Erti'|rula bır ıvıce of kelenmıs Saıt Saıt gıbı usta kuşçu ne burada ne de butun dunvada Saıt ısterse gokyuzundekı tekmıl kuşlan toplar Sı zın Basınkojun çocuklan var >a onlara da deh oluvor Saıt. Bır teker teke jreçırsem ele dijor onlan da Ertugrul gıbı ederım Saıt sana da çok kızıyor » «Nedenmıs o'» «Bılmem. Kızıyor işte » «Kızsın bakalım.» dedım «Kızsın bakalım kızdıgı kadar Nasıl tanıştıracaksın benı bana bu kadar kızan adamla9» «O tanışır,» dedi, «senlnle Se nı tanıyor Babası da tanıvormuş senı Hanı hastanede ya babası > Bu konuşmadan ıki gun sonra Orhana bizım evlerin altındakı açıklıkta rastladım, hani derrurvolunun ustıindekı kayan yamaçta. Oraya afcını kurmuştu «Bak » dedı sevınçle, «Saıt orada » «Ben gıtmem » dedım, «Ona. O benı sevmr> ormuş kı » «Yok canım • dedı Orhan «Saıt harkesı sever Sana bır zamanlar kırıvordu Belki Ertuğrulu getırdın diye Yoksa Saıt • «Ha\dı gıdelim » teriyordu. Dort çocukla çalışıyordu. Agı çok büyuktu Altı tane erkete kafesı vardı Dort tane petalya çatalı, ıkışerden sekız kuş Gokyüzunden kuşlar geçtıkçe hemen otuş taklıtleri başlıyor, sekız petalya bırden ha\ alanıyordu Saitle çok arkadaş olduk aramızdan su sızmadı. Daha da ıyi arkadaşız Bınbınmıze sovleyemedığımız hıç bır sorunumuz, derdımız, işımız \ok Gerçekten Saıdın hünenne, kuşçuluğuna havran kaldım Poyle vaman bır kusçuyu Florja duzluğu uzun bır sureden ben gormemiştır Ben de boyle bır adamı geç tanıdığıma çok üzgunüm Her akşam kafesler tıkabasa kuşla doluyor Sait kuşlan satmasını da ıvı bılıjor o işte de usta. N'e japsın Saıt, geçım sorunu. Kevıf değıl kı îyı kı bu kuslar var Yoksa, alımallah aç kalırlardı Saıtler Bır Saıt, bir anası olsa neysem ne, evde değırmen gıbı ögüten beş altı baş can Bır terzilik yetmıyor kı, haftalık en çok vuz lıra Yeter mı' Yalnız ekmek alıp vesen yetmıvor. Zor oldu yaşam zor bu sıralar Çooook zor, Saidın kara gozlen keder dolu, ozlem dolu Saıt her şeyi, dünyada her şeyı ozlUyor Hern de ta vuresten olürcene ozluyor her ?e>ı. Özlemlennı de bana en ince avnnülanna kadar anlatıyor Her gun, her buluşmamızda bana bır ozlem anlatıyor Bır türkü gıoı. Aaah. olsa, dıye Saıt. Aaaaah, olmalıjdı, dıvor Saıt. Aaaaah, bır olmalıydı kı Biri de benim kısmetira tpı çektım, ajj kalktı birden dıkenlerin üstüne kapandı. Içinde kalan kuşlar çırpınmafca basladılar Beşimız bes verden kostuk Ağın altında kalrm; kuşlan toplamaga başladık Kuşu tutan getınp büvük kafese koyuvordu. Ben bır tane vakalamış eelmis kafesin yanına bır tUrlU icrive atamıvordum Kuş avucumda du nıvordu seasiz. vumuşak çırpınmadan, bır şev vapamadan Yalnız bir saçma kadar kara gbzlen korku ıçinde tır dönerek tçimden bu kuşu sattn alsam, dıye treçinrken Bu kadar ivı arkads?ıma Saide na«ıl Dara teklif ederdim, ayıp olmaz mıydı' Sait aftlan topladı vanıma geldi. Ötekiler de geldıler Kuş elım deydı Bır türlJ kafese kovamıjordum Bır ara çocuklar bir yerde torjlasıverdıler sonra hemen bana gelıp «Ellndeki kuş senın olsun.» dediier Qok sevm dım, kuşum elimde bir ikı adım attım, sonra nedense btrden dur dum. havava baktım çocuklar beni izlıvorlardı «Safiolıın çocuklar » dedım, «çok sevmdim s Sonra elımı havava uzattım kus avucumdavdı içımden ne eeçti ne geçmedi. blr ara durdum çocuklar beklivorlardı havadaki elımı açıverdım kuş havalandı, bırden çocuklann çıS'ıSını duvdum kuş zik7ak vaparak ucuvor, çocuklar ellennl çınsarak bır hos bır sevinç kasırea«ında dönuvorlar el çırpıvorlardı Kus havada sagn «oln bır \'<i kere (Devamı 9. savfada) «Para alır terzıden Kuşlardan ka7?ndıgı paravı da eklevınce e\ını gul gıbı geçındınr Saıt. Saıt kuş zamanlan ustasmdan ızm al'p ge ır kuslar ortadan çekıhnceve kadar kuş vakalar, Kuş vakti kuş, sonra terzilik Sait'le tanışma Saıt beni ivı karşıladı Üç tane guzel, btıjuk kafesı vardı vanında Üçunun de ıçı kuşlarla doluvdu Kanatlar uğunuyorlardı kafeslerde Sait on bır on Jusmde gös Sait don kıiçufc çocukla çahşıyordu. Arada Orhanla da çalışıyordu. Saıt erkek adamdır, mert adamdır, hiç kımsenln hak kını yemez. Çocuklara kesımledığı payı kılı kılına verir. Orhana da oyle. Yanında kim çalışmışsa, bır tamam ondan hakkını almıştır Ne bır kuş fazla, ne bır kuş az Ne beş kuruş fazla, ne beş kuruş az. «Ertuğrulu neden dovdün?» diye sordum bır gun «Boşver aldırma» dedı «Demek ki o pıçi doğmek gerekij ormuş kı do.Tnuşum » Üstelemedım. Yanında Alı çalışıyordu epeydır Ah on dort yaşındaydı Menekşede oturuyordu Balıkçı Atom Fevanın ogluydu Kısa Kimsenin hakkuıı yemezdi )İŞİ BOND TiFFANY JONES LfZUUMSVİN «lOOOOUM VS9(ZI MALtMIZLA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle