Katalog

I ki btn yılmda yeryuzündeki lnsanlann ortalama ^c 6ö'ı kentlerda bınkecek ve ulkemızd» da yaklaşık 80 mılyon Türk'ün *'o 75'ı kentlerde yaşayacaktır. Bugtın halkımızın 20 milyondan çoğu, otekı bır deyışle "o 511 kentlerde, beledıye sınırları lçerisinde yaşamaktadır. Kırdan kente gelen Insanlar, lnsanca yasamm gerektirtirdıği tüm hizmetleri, konut, su, elektrik, yol, kanal, otobüs, okul ve hastane istiyorlar. Ve ls istıyorlar. Turk:ye, Anadolu'dajd bin yıllık yasam övkti•ünun en dramatik donemlerini yaşıyor. Dört müyonluk îs'anbul, Boğaz ve Marmara kıyılanndan tasarak, işleyım (sanayı) ıle birlikte B'irsa'va, lzmi"'e ve Adapazan'na vürumekte. ^nkara ise. cılız ısleyım kollannı Kızılcahamam'a, Esenboga'ya, Polath'ya uzatarak, hızla kent dışma. kendıs.re doğru koşan kırlara dofrj gıtmekte. Anadolu'daki her kentsel yerleşim, yenl bir riinamızm içinde. Sanayıleşemeden, hızlı bır kentleşme suresi içine gırmış Anadolu'nun geleceğim tartışrr.amak ve gormezlığe gelmek olasıhğı artık yoktur. Bu kentleşmenin ttlm sorunlan belediyelenn sorum3uluğund2dır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER MC, KENTLİLERE KARŞI Vedat DALOKAY Ankara Belediye Baskam kından öteklne gavrulrnus oldu. Çilesl kente gelınce de bltmedi. Iftyık gördüler. Gecekor.du bölgelerln» hfçblr kentsel hîzmet gdtürmedıler Buralarda yaşayan lnsanlar, yalnızca geçimden seçime anımsanan bir oy deposu Idl. naKKinı topıum yaranna ayKin >»»lı kentleşmeyi kendi çıkarlan için araçlaştıran lan 25 yıl sonra görebildl. Gözler önünde tüketilen »«rvet, ziyafetler, çölenler, eğlenoe, sek» ve kumar bu yoksu! yıgınlann Bfkesinl kabartıp duruyordu. Kente yabancılaşma Ofke, açhk ve gelecege dönük umutlann sönmesı. gerçek »uçlulan arama, bulma v« ceealandırma yollannı gösterdl. Ve gecekondu halkı »öyledl »öıünü: Kent Içi iktidar el degistirdl. Demokra*ik sol erüçiere seç i kent !tf vönetim erkl. Hizmet ilke'eri deîı«;miştl Kent hizmetleri çevreden merkeze r.decekti Hi7mete çımdlve dek ihmal edılrr'« voırsul semt'.erden secekondulardan ba^lanacaktı Övle de yamldı Geeekondulara vol, su, ısık, otobüs gStürüldü. ö t e vandan, kırdakl nüfııs da unu'ulmadı Kırda vaşavanlara ulusal ?e!'rder dahE büvük pav düsmesi için önlem alındı Taban f'vatlanyla kırdaki insanlanmiî da d°*i$en bir dünyanın varlıgını gllçle sesdiler. Panık ve bozgtın vardı sağ cephelerde. Ttlrklve'nin. ftrsatlann eilerinden kaydıfını Körüyorlardı. 1973 seçlmlerinde vediklen ^okatın allıfı vanaHanndan silinmedpn öç'erinı almak İçin planlar kurmava ba"iladı'.ar Tüm saldırjtanhkları. öfkelerl. kmm lstıhalan ve can haviivle bir kez diha ve fakat son kez bütünlestıler: MC'vl kıırdular Hpzırladıklan planı vtirli'iUS» kovdı.ılar öç alınacak. kır ve kenttekı vıjınlar cezalandırılacakt!. îlk iş ola'ak taım ürünlerinin taban f:vatlan dilsürüldü Bovlece kövlünün daha leşmesi. ağalann gjclenmesl saf.andı lesen yığınlar hızla toprakfan kopacak ve ken^ lere esk:sinden daha hızlı eoç edeceklerdı Ovsa, ken'ler için de gerekü onlemler alınmıştl. MC Hukiimeti kuruldu&u ilk eün. kendi vonetimlerinde olmayan Ankara ve tstanbul gibf kentlerin beledıyelerine her ay verdı*ı borçlan keserek, bu beledlyelerin işçilerine ücret «demelerini bile engellemistl. Emekı^ler aylarca emeklerinin kar1 sıhjtını alamamıs ardı. Ba^kanın evınln önünü .«upüren kol i'çıs! başkentte çnluSu ile, çocugu ıle aç kalmıstı. Cezanm infanna devam edılivor Yıgınlann, kırda vasam kavgasını stirdüremeyip umutla kente ko«an vıÇınların. volsuz, susuz, ışıksız kalması için, aç açık kalması için belediyelerin kolu kanadı kesıliyor Hizmet bızden olanlara götunılur zıhnıvetıyle beledlyelerin baglı oldugu bakanlıklann çıkıj kapılan bile kesıliyor. üyanan Anadolu insanına karşı amansıı bir mücadele yürütülüyor. Ama, bu mücadeleden Anadolu insanı galip çıkacaktır. Haftanıa Antalya Mektubu SADUN TANJU skî Ümanda Mehmet Kap'an rtag gıbi babasımn fo^ografı onunde bızı durdurmuş, eskı günlerı anlatıvor. Duvardaki siyah burma bıvıklı, fesı «Iskele»ye yıkılı, en az ıki metre boylu ve 130 okka çeken, Fılız Nurullah penlıvan yapılı bu genç adam, nerde\se Mehmet Kaotanı degü bizleri de aflatacak Ölduğü Eaman 37 yaçtnda ımis. Anacığı bir sürü çocukla 28 yasında dul kalmış. Daha sonrakı yıllarda bır türlü razı edememışler genç kadını venlden dünya evıne gırmeğe; çir.kü göstenrmiş bu fotoğrafı göz yaşlan ile etralmdakılere de, böyle bir yıgıtle yaşamıs olan başka bir murat arar mı diye sorarmış. MC ve Taban Fiyatlan t E Ankara Örneği Baskent Belediyesinin bfl'çesi b'r hizmet bütçesidir. Blr yılda üre'ılecek hızmetlerın parasal karşılıklannın yazılmasiyle 1 milyar 5 X <) mllyonluk blr bütçe düzenlenmiştlr. Ama, öz gellrlerl toplamı 350 rmlvon TL 'dır. Yatınmlar dışmda, carl giderler, işçl ve gbrevlilenn yıllık ücret ve aylık tutan ise 700 m:lvon TL 'dır. ö z gehrlerinln tümü Isçi ve gorevhlerin yansımn Ucret ve aylıklannı ödemeye yermektedir bu durumda. Yeryüzündeki her başkentin devle"en aldığı Bzel fonlan vardır Cumhurbaşkam, Basbakan, Bakanlar, parlamenterler ve tüm halkımız bu gerçefi biHyorlar. Ülkemizde herkes 45 yıllık jeçmişi olan yasanın günün kosnllarına uvgun olarak yenilenmesinî bekhyor. Ama, yasa çıkmıyor ve baskentteki halkımızın çüesi bitmiyor. 1950lerden bu yana hızla kentleşen Ulkemiz<Je, belediyelenn güçlendirilmest sorununu sftmürüden yana olan hiç bır lktidar ele almadı. övle gereklyordu. 43 yıllık Belediyeler Yasası lle 28 jnlhk Belediye Gelirleri Tasası 1975 yılında beledlyelerin •orunlannı oö*timlemeye yptmiyor. Bu konuda hazırlanan yasa tasanlan 25 yıldır Meclis gundemlerinde bekliyor ve çıkmıyor. Ku rulu düzenin çıkanna dokunacagı ıçm çıkmıyor Siva^al kunımlann gelecegini tehdıt edeceğl için çıkmıyor. Kurulu düzenin »avunucuları, hızlı kentleşmeyı kendı çıkarlan için kullanıp korkunç ve inanılmaz arsa •pekillasyonlan ıle milyonlar, mılyarlar vurdular ve bu olguyu kârlannı alabıldlğine arttıran bir yokaulluk ken*le?mesine çevirdiler. Kırdan goçen yığınlan, kaçak sağlıkSIE ve blr gecede çırpıştınlan bannaklarda oturttular. Anadolu'dan gelen insanlara eecekondulan Belediye Nedir? Belediyeler kentlerde yasayanların ortak ve 6zel gereksinimlerinln tümünli karşılayan dogal kum'uşlardır. Kentteki her carumın yaşammdan sorumlu olan kuruluşlardır. Kenttekl her aksayan işin hesabı belediyeden sorulur. Durmaz h:zmet ürrtir. Insan yaşamiyle butünlesmıs bir kurumâur. Ve beîediyeler demokraslı.in beşiğidir. Ancak, yönetim erkini sürekli olarak ellerinde tatmak ısteven hükümetler ve glyasal kuruluçlar, demokratik ortamda, belediyelerl oy toplamanm en yetkin blr aracı gibi görerek, belediyelerin tüm yönetsel ve parasal güçlerıni kısma yöntemlerini deneyerek, kentlerdekl halkm siyasal eğilimlerlne «ambargo» koymuşlardır. Ülkemİ7deki kentler halkı, hükümet yardımına gereksinir durumda bırakıldıjhnı her an duyarak, iktidann lsteklerine karşı çıkmanın cezalandırmava yol açacağını çok görmüştür. Somut olarak yaşamafctadır. îşte, Ankara ve tstanbul ömeği. Ve kentte sömüril çıkan. Kırda degışen toplumsal ve ekonomik yapır.m saneılan içerisinde, ırgatlık, marabahk. \ancıhk yapan ve emeginl yok pahasına agava, aracıya. tefecıye kaptıran yoksul ve umarsız koylu. yaşam kavgasında canını da yıtirmemek için iş ve ekmek bulmak umuduyle kentlere akmağa başladı. Ama, bu kez, kırdan garip kuşlar gıbı kente düşmüş bu yoksul yığınlar, kenttekl tüccamı, fabrıkatörün, vurguncunun kucağına ucuz blr emek deposu olarak düştü. Yağmurdan kaçarken doluya tutulan yoksul köylU, Ulkedekl somurucü ve ftrsatçı bir bozuk düzenln bir çar 1973'teki Büyük Olay Emeği ve ürününü sömüren çıkarcı düzen 1973 yılma dek böyle süregeldl. 1973 yılında belediye ve yerel fmahalli) seçım'er, büvük kentlerde ve özelhkle hızia kalabahklasan yörelerde umulmadık sonuçlar verdi Ve kent ici iktidar el degıştırdi Ne olmuştu ne defısmıştı büvuk kentlerde?. Gecekondularda vaşayan yoksul halk sımdiye defin oylannı verdikleri par+ıleri nıçın bırakmışlardı"' 1950'den bu yana akıyorîardl kentlere ve birikıyorlardı; çogalıyorlardı ve yeni genç kuşaklar yetisiyordu. Kenttekl yasantllan kendllerlne yeni bir sivasal görüş kazandınm^ı. Bir güç olduklannın bilincine varmıslardı. Bağnaz, tutucu ve baseğen niteliklerl «ilinmiî, haklannı savunan, tartısan ve haksızhklara başkaldıran insanlar olmuşlardı. Sömürüctl dtoenin gerçeginl frörmüslerdl. Yoksulluğun kader olmadıgını anlamışlardı. Anadolu 900 yıllık uykusundan uvanmıs, köylerln A: kentlerln de gerçek aahiplerinln kendileri olduguntı hi=;setmislerdi Kırda ve kentte çogunluk onlardavdi Baskent Ankara'nın her 3 kısisinden 2'si onlardı Toprağa basan ellerini kaldıranık doğruldular »e Ü'.kede vpni bır ddneml kendilerinin baslatacagını Türek>rinde duydular. Gokdelenlerl ve gecekondulan, patlamı? kanailan ve klrll havası, tıkanan, dügunlenen trafıjfi, yeşil yoksunlugu ve binlerce sefalet köseleriyle Jtötü blr kent adlî bir olaydı. Kımse adll bir olay olduğunu yıllar boyu farkedemedi. Gerçekte suçlular bellidir. Ama, Anadolu tn»anı onlan tncak 1971 yılında tanryabildl. Mlil Yaşam ve Mutluluk Sıcak blr Antalya geceslnde eskl blr Antalya evinden bczma sahıl lokantasında, Mehmet Kaptanın kendı ellerıyle mor çiçeklerle susledıgı bevaz örtulü masalarua herkes yeme»ıni yenıış. ıçkısini lçmış. sohbetmi etmiş, yaşar ma mutlulugunun »e den ıslanmıs gömlekler gibi vücuduna yapıstığını duymus; şımdi kapıdan çıkarken bu Ihtiyar denızcinın vasam ve seveı üzerıne sovlediklerini dınlıyor Kolonyalar doküldü ellerımıze. mutluluk dılekleri tekrarlandı ve Sıına Kan'a takıldı Mehmet Kaptan •Karıyı aldığımda senm gıbl 55^n kılo çekerdi. şımdi 110'u geç1 U yengenız. vay başızna gelenler » Çıktık hafıl esıntıli ama sıcak Anralva gecesıne Eskı taş evlerin, çıkmalı cihannümalı, este*ık olçülerıyle insanı buvııley3n yapıların arasındakl dar sokakiann yokuşuna vurduk kendımıri. Yoida Paruk GUvençle durup durup, aydınlık ve sıcak gecede basanlı bir tiyatro dekoru gibi İnsanı büvüleven «eskı«yi seyrettık. Bızım olsavdı surasını kahve, şurasmı birahane, surasını otel. şurasmı hatıra eşvalar dukkânı vapardık diye diye; bızlm turızm anlayışsızlığımızın kadır bılmezlıgıne afıtlar yaka yaka... Artan Duyarlığımız Kaç gündür Antalya'dayıs. Festivalde Jüri üvesi olarak, bır toplantıdan çıkıyor, öbürüne koşuyoruz. Hıl^kye jürisınde Fakir Baykurt, Asım Bezircl, Adnan Bınyazar, Erdal Öz ve ben 170 hikâyeden derece alacaklan seçmenın sorlugu içinde adeta bunaldık. Yurdun her köşesınden 170 aydın ve genç adam, yaşamm üstündekl Ortünün bır ucunu kaldırmıştı. Kırsal kesimın, küçük ve büyük kentın, toplumun ve bireyin yıgmla olayı yansıyordu bu hikâyelerde. Her blrimiı en az bir aydır bu kıpır kıpır, bu damar gibi atan hlkayelerin tOzlertaüs önüne serdiği dünyada yaşıyorduk. Genç aydınlann oluşan kültüründen ve duyarlıgından süzülen Ulke gerçeklerl, 170 klşilik blr koronun sbyledigl çok etkın bir müzık, blr »iir, blr destan gibi içine işliyordu adamm. Duyarlıgunın çok artrnasınm nedaninl buldum. Bir aydır ben blr esintl olsa telleri se» veren bir çalgı gibi kuruluyum. Geçenlerde Ankara'dan. lstanbul'a dönerken, ?imdi artık toprak olraağa başlayan Harun'la karısı HUlva'nın Londra'da bir otel odasında geçırdıkleri bır (tecenın ovkiisune neden o kadar çok agladıgırm ve etrafın ilgı>;tnı çekmekten utandıgımı anhyorum. Bu yurt hakftyeleri, bu genç avdınların bütün Ulke ve ınsanlanmız İçin tekrarladıklan mutluluk özlemlerı benım bu kadar yılın tecrübesinden geçmış aklımı ve ytlreğimı bır kanser gibi sarmış olmalı ki, Harun'un ertesi gün kolunun kesılecegi geceyi yaşıyabillyurum bu kadar derln. taze, lçünde. cHUlya fürekli olarak, uyuma, uyursan uyanır mısın uyanmaı mıgın bilemlyorum, ne olur uyuma diye yalvanyordu. Bana «inlr kesicl, uyutucu bir hap vermişlerdi. Panslyondaki yalmzlıgımıs, garipliğınuı kolay anıaularaa». Çok kotU blr gece yaaadık.» Kıvımlara "Dur,, Denıek... OKTAY AKBAL Evet Hayır GENEL GÖRÜNÜŞ... «Manzara1 umumiye» Oemışti Ataturk. Ayrıntılara sırmeaen KSnel durumu gorıneıajı zoruıılulugundan gelır bu. «Ağaca t>n<maktan ormanı gormemak» anyırru yerleşmiştir bu alanda. E> vet, ağaca bakmadan önce oımanı förellm. Orman nerede k o runmuş, nerede yaıuyor, uurede sarmrlılar tUremis, bunlan gormek gerek. Kavak agacmtn yapr&klanna »ıra sonra gelocek Tanıdıgım iki lcışl ıramızdan •ynldı. Bu ikl kışı blrbırua tanımadan oldu. Bırısl nıilnjno.sti, Harun Karadenlz, öbürü tıp doktoruydu, Sait Erbıl. Bırbırbirlerinl tanınuyorlardı, ama, lklal de toplumdan yana Dlr du cene inaaıyordu, toplum ıçın KIşisel yararlannı dUyar.ınenüşıerdi, toplum için yöntemleri aegısik kavgalara atümışlardı. Ortak yanlan vardı. Harun Karadenız gençtl, Salt Erbil yasın değıl. düşuncenın sonsuz gençlıgınl t&şı yordu. Harun Karaüenız hastaydı. Yurt dısına gitmesı gerekı yordu. Bu zorunluluK np aoKtcr l a n tarafmdan ortaklaşa verılen raporlarla saptanmışu. Ama, yurt dışına çıkraası teıeıunıyordu. Pasaport verilmıyordu. Bunu ögrendlgim zaman isyan etmlstlm. Bu, olamaz bir şeydi. Olmamalıydı. Onur kUçultücü, ın sanı yasadıgma utandıncı bır tutumdu. Ama, Ulkemızde oluyor du bu. Üstelik de bu tut'inmn adı gilvenlik oluyordu. Saglığm guvenlik altında olmaması karsıBuıda acaba neyımlz güvenlıktpdir kl? Toplumun egemen sımflarmın, yetkililerın, para sahıplennin yakınları, baslan defışık bıçımde ağndığı zaman, bır tanıda (teşhiste) kuşku duyulursa, hemen, her türlü işlem tamamlanarak yurt dısma gıttığı halde, bir yüksek mühendls, müteahhit olmadığı İçin. para sahıplerine lüks konutlar yapmadıgı için, ülkesinin bagımsızl'ğv skiden •Go'rülen lusum üzerlne» diye bir JLJ vardı. Adarru alırlar bir kentten başka bir kente gönderirler. Niye, neden diye loramazsm, karsına «Görulen lUıum Uzerine. yt çıkarırlardı. Nedir lüzum, orası yin« d« belli o l maz. Ama hıç degüs» yeüdlllerc» Uı geregi n n n i | dlye düBünürdU lnsan... E «HALK SAĞLIÖI» KAVRAMI, ÖZÜNDE BÎR İNANÇ, BİR AMAÇ TAŞIR. BU İNANÇTAN VE AMAÇTAN YOKSUN ANLAY1ŞLAR, HALK SAĞLIĞININ HİÇ BİR SORUNUNU ÇÖZEMEZ. Şimdl o bile yok. Blr anda yflzlere* Mnlerce devlet gOrevlısinl ordan oraya, burdan suray» atayıveriyorlar. Bunu partızanca bir anlayışla, polltik heaaplarla yapıyorlar. Nedeninl, niclninl açıklamak yokl Herkes biliyor, nedenini nlçınial. Heie ezılenler, sürUlenler, kıyılanlar herkesten daha çok... Cephe iktldannın hoşlanmaâıgı lşlert yapmışlardır. Devrimot Turkiye Cumhurlyetine yatasan başanlar göstermişlerdir. çajcaa bır kafa taeıyorlardır. Irkçısı, turancısı, senatçısı, gardropçusu, renkald, çıkarcısı el tle Termlstlr, ne yapıp yaptp Uç bes oyluk bir çogunluk »aglamanın yolunu bulmuştur, bu durumu yaşatmak, bu ortaklıgı «Urdümıek İçin blr cCephe» kurmuslardır. Ttlrklye'de duyan, dusünen, okuyan. aydınlanan lyıniyetli, yurtsever klsiler bu cephenln kurbanlan olmaktadırlar. Kendlne «Müllyetçl, adını vereo bir cephenin ionjmlulan valistaden emniyet amlrlerlne, efittm müdürlerinden öğretmenlere, genel mUdUrUnden odacısına dek gözünün tutmadığı, gtlvenmediğl, kendi «Ülkü.sune aykın bulduğu devlet görevlılerinl halaç pamugu gltrl atmaktadır. îjln faribi, bu atama kararnarnelerinin Çankaya'dan kolayhkla onaylanmasıdır. Ecevit tktidan günlerinde Sayın KorutUrk*0n bu çeşit karamamelerl inızalamaKtA gösterdigi titlzllk MC lktldannda nedense yiUp gitmiştir... Bir kaQ güne dek orta Ogretimde çalışmalar baslayacak. MC yönetımlnln yeniden yürürlüge koyduğu bütünleme sınavlan. 1 eJdmde de dersler... Ecevit Iktıdan Egitim Bakanı Üstündağ'm yaptığı tüm »tamalar oldugu gibi degistirilmlşttr v« değiştirilmektedir. Eğitim MUdürleri, lise ve ortaokul müdürleri uzak yerlerde öğretmenliklere gönderilmektedlr. O kadarl» da kalınmamış Üstündağ'm Bakanlığından önce atanmıs müdürler ve öğretmenler de »iyasal eğilimleri, cephe lktıdarma karşıt oluşlan nedenlyle hiç bir gerekçe gösterllmeden ordan oraya sürülmektedir. Son gelen haberler hiç de lç açıcı degll. Orta Bğretimde blnbeşyüze yakın ögretmenin görev yerlerinin değıştirildiği söyleniyor. Bunun ne denll doğru oldugu bugünlerde meydana çıkacak. TÖBDER Uyesl olmak, CHP'den yana olmak, gerçek Atatürkçfl olmak y» AP'ye karsı çıkmak, Erbakan"ın «Şaka»lanndan hoşlanmamak, Tilrkeş'ln komandolannın. Feyzioğlu'nun gardropçuluğunun saranna inanmak, gibi büytlk suçlar lsleyen eğretmenlerlmizl çu güa baslangıcında Uzüntülü surpnzler beklemektedir. TÖBDEH Genel Sekreterl ılk olarak Ankara cuşuıa atanmıştır bile. Onu TÖS eskl lklnd başkanı yazar Akçam'ın atanması izlemiştir. Atatürk llkelerine dayanan egıtlm yöntemi cephecilerin elinda yozlaştınlacaktır. Daha dogrusu gelip geçici cephe iklidan günlennde bir an önce yosîastınlmak, tanınmaz hale getlrilmek istenecektir. MC, Mecliste ddrt oyluk bir çoğunluga dayanıyor. Nasıl, hangi yollarla elde edildıglnl kamuoyunun çok iyi blldlgl bu dört oyla kesln ve acımasrz bır ıktidar kurulabilir mi? Herkesln içınde blrbirlertrd en sert biçunlerde eleştiren liderler bir araya gelecekler de Türk ulusunu yönetecekler! Kalk çoğunluğu, bu yamalı bohça iktidara karşı olduğunu ilk seçimlerde gösterecektir. BUtün bu kıyımlar, sürgünler, haksız atamalar, gerçek mllliyetçiliğe, Atatürk devrimciligine yakışmayan bütUn bu yanlış ve cirHn lşler, hevesler, girijlnıler hak ettiklert yanıtı seçmenden alacaklardır. Bu a n d a derrtmd güçlere, aydınlara, partilere, poliMkacılara düşen bir görer var, o da Demirel Erbakan, Türkeş Feyzioğlu dörtlUsünün karşısına olanca güçleriyle dikilmek, bu karşı devrimcl gidişe «Dur» demektir. Ecevit geçenlerde, M C nin yaptıgı bütün bu partizanca atamalann, kıyımların, sürgünlerin yakın bir CHP iktidannca baştan başa düzeltileceğini snyleniişti. Binlerce öğretmen bu kıyım harekâtına karsı CHP Genel Başkanınm bir kez daha sesınl yükseltmesınl bekliyor. Kıyuncılann en kısa zamanda seçmen önünde bozguna uğrayacagını bilerek, halkın yurtsever kıyunınm karşısında olduguna inanarak... Dr. Erdal ATABEK na sahlp çıktıgı için, &tattürk*Un b arkâdajlanmı dlnlerken, a t a m u özlediği genç oldugu için öltlme "* din ayrıian bu dostlaıuı d» osterkedıliyordu. Onur tasıyan herları dmlemelerını ıstedım. Onım kes elinden geleni yapu, Harun için, dogrulan söyleyeniar olKaradenlz gittl. Ama, yapıiacak mezler, büytir ve çogalırlar diçey kalmamıştı. öldti Harun. yorum. Gerçekte ıse, Harun ölmedl, büGenel Görünüş.. yudü, çoğaldı. Bu, bir duygu coşkunlugu degildlr, gerçekür. Oenel görunüs demistlk. KlYalnız dogrulan söyleyenler öl şinin «ağhğma saygı duymayan mezler, onlar bilyUr v« çogaluanlayıs toplumun saglıgına taylar. fi duyamaı kl. O anlayısın egemen oldugu toplumda Inyılar Sait Erbil de ölmeyen, buyüyağmalanır, bunun adı turlstik yen ve çogalanlardan. Yülar bogelişme olur. O toplumda konut yu, Türk Tabiplerl Btrllgı'nm sorunu arsa ve yapı spekülâtörBüyük Kongrelerine Saınsun delerlnin insafından çözüm beklegesi olarak gelirdl. Hep inanler, o toplumda beslenme sorudığını söylerdi. Çok sey bgrennu ağza alınmaz, onun yerine fldim ondan. Hepimlz öğrcodlk. yatlara göre düzenlenen piyasa Yalnız ondan degü, Nurettln Otekonomisl yasar. O toplumda, mar Savcılar'dan, ve onlann arsinek ve sivrısinekler bile çeşitlı kadaşlan olan dostlanmızdan aerosoller arasında tanıtma (rekçok sey öğrendlk. Yurdun çeşit li bölgelerinden gelırlerdı. Bız lâm) kavgasına girlsen blr ticalere gerçekleri söylerlerdl, ögre ret yaratır. Sınekten yag çıkarttırlerdi, anlatırlardı. Fızıksel ya; mak diye buna demişier herhallan Uerlemişti. Ama, ilert düşuıı de. cenln ölmez gençligıne sdhiptiTaşıt uygarlıguıı lnsan llkellller. Bir gün bile umutsuzluklagine uyduramamanın sonucu onnı görmedim. Halkı konuşurlar lan trafik faciasından, tanm 1 dı. Halkm sağlıgını konuşurlar lâçlariyle zehirlenmeye kadar dı. Toplumun sağlıgını kurmayı başıboş bırakılmıs halk sağamaç edinmışlerdı. Onlar da ölUgının hangi sorunuuun çömediler. Çoğaldüar ve büyilaü rijnünden umutlu olabiliriz? ler. Son Büyük Kongrede genç «Halk sağlığı» kavramı Bzünde Wr Irıano tAjır, «ztlnde bir • • mag taşır. Bu inanca sahıp olmayan, bu amaca yönelmeyen bir anlayış halk sağlıgınm hiç bir sorununu ço>cme*. Üstelik halk sağlıgı, hıç klmsenln tayv y» it«neyece(h. hiç bir siyaaal iktidann gereksiz demeyecegl blr kavram. Ama, temel sorun çö> rılmlenmedikçe konuyu kıyıya 1^ memek, gereklidlr dPtnek hiç blr çPrüm getirmlyor. Ülkenin ekonomik ve »08781 bozuklugu dürelm«>dikçe halk sag'.ıgımn göatermelik da olsadüzeleceglnl sanmak olsa olsa yanıltıcı ıaptırmalar olabilir. Bu da, halkm b'lmçlenrnesiyle etkrtird kaybedeeek bo? bir çabadır. Onun 1 çindir ki, temel sorunlara ef.len lerin haklılıgı gün geçtlkçe ortaya daha İyi çıkacak, gün geçtikce daha iyi anlasılacak, gün geq tikçe büvtivecekHr Aydınca Tedirginlik Ülkesi ve halkı İçin daha guzel, d«h« muthl bir yasamın özlemltri İçinde onc* kolunu lonra ~ omrtlnU jnuren bu genç aydın. bu Harun Karadenls «dh yiğit çocnk. nereye gıtsem, ne düşünsem benlmle beraber burada. Hikftye Jürisinin çalısmalannı biürdik, çtmdi film yansmasının «eçid kurulu İçinde, gilnde en aa 23 fllm seyrederek yenl bır ugrasa vurduk kendımizl. Ben bu Antalya'dan verem olmadan dbnersem iyi. Seyrettıgim tilmlerin çogu, yaluı bir gerçekçillkle mutluluk anyor yaşamımıaın içinde. Rejisörler, tenaryo yazarlan, oyuncular «Hayatı hakikiyeden sahneler» sergiliyorlar. Acı. buruk, ezlk düçüncell çıkıyorum Antalya"nm masmavl. pınl pırıl, sıcak bglelerlne ve akşara üstlertne. Bu yıl Türk sınemasının aydınca tedirginlığınin ürünlerl agır basıyor festivalde. Geleceğin Umudu Kötümser bir tablo mu ç l » dik? Hayır. Kötümser degiliı kl. Tersine, çok lyimseriı. Ama, blrim iylmserligimu! pembe hayallerin, gun]ti v i?lerln, kişisel ç»karlann aldatıcı lylmserliği degil. Bizim ivtmserliSimlz. kisinin hastahğından toplumun hastalıfhna varabümekten, hastalığa doftru tanı koymsktan geliyor. Billmimte olan tıp. «önce tanı, sonra tedavi» der. Bunu yapıyomz. Halkm saftlıjh İçin uftra^ımıı, insanı kisi olarak degil, toplumun blr birevi olarak g8rerek sürecektır. Hasta insanı anlamak için onu hasta eden toplum nedenlerine eğilecefcizBeden ve ruh sağlığmın içinde toplumun sosyal ve ekonomik bll tün sorunlan var. Hepstnl temelden ele alacağız. Hepsinin çözüm yollannı bulacagız. Ve gerçeklestireceğiî onlan. Harun Karadeniîlerin de Sait Erblllerin de vasama^ı I«te h'i^ur Tepedeki Yaprak öglelerl ayak alıstırdıgımu temls blr bahçe lokantasında deniı taraiında blr bUyük ayçiçejH var. En tepede kuçuk yaprak. Ayçıçegi olgunlasmıs ve agır başuıı öne yor. Sanki denizden gelen esintl ladece onun Ozerine ve öbürlerine degmiyormuş gibi, çılgın bir hareketlillk İçinde kuçük yaprak. Av çıçegi olgunlasmıs ve agır başını öne dogru bükmus, mahzun bir gbrünum almış. Dığer yapraklar da hantal ve kendinl bırakmıs. Ama tepedeki o küçük, taze, capcanlı yaprak vok mu, günlerdir tsl gücü bıraktık onu seyredıyoruz. Sabahattin Eyuboğlu'nun fırıldaklan gibi sevınçli, güzel, çocukça ama yaşam dolu. Bazan bır yaprak, bir küçücük kımıltı, bır dırılık belirtisi bile yeter insanlara. O yorucu fılm gostenlennden sonra, o fmldak gıb. dönen taze yaprak Antalya sıcağını cennete çevirıyor. Ve kanm, sofrada bulunanlara benim bır gençlık anımı anlatıyor. Yeni dönmüşüm askerlıkten. evlenmlşlz, bır sabah ben gazeteiere goz gezdınrken çığlıgı basıyorum: «Aaa!. Marta Toren ölmüş.» Kim bu Marta Toren diye soruyoı karun, biraz da endise var sesınde; tanımaz mısm bır film yıldızı diyorum. Sen nerden billyorsun onu bu kadar yürekten acıyacak kadar dıye soruyor karım ve o zaman anlatıyoruro kı bu Marta roren, benlm bir dağ basında ıssız bır sınır karakoiunoa geçen askerliğimin tek dostu, tek sevgüısidır Yauğımın baş ucunda duran, dergi kapagından kesılmıs bır renkli totoğraftır. Hayâl degil, capcanlı bir sevdu Çünkü o vardır. dımyanın bır köşesınde yaşıyordur ve bır şey var oldukça ona bağlanmak sağlıkh, guzel, doyurucu eıki yaratabılmektedir. BUtün bu hikâyeciler, filmcıler, hatta sımdi artık yasamıyan Harun, bu var olanı anyorlar. Onun peşindeler. Ve bulacağız. DENiZCiLiK BANKASI T.A.O.'DAN tor Bankamız ALAYBEY TERSANESÎ flZMtR^ Makina moatolyesi ve gemi inşaiye (tekne) atolyesı ıçın SiZİ arıyoruz Holdinge geçTş döneminde bulunan jirketlerimizin Genel merkezinde sorumluexecu tive görev alacak genç ve dinamik erk'ek eleman arıyoruz. • • • Çok iyi îngilizc» (vtttftltMHı fronrecado) bilen Askeriiğini yapmi| 2530 yajlartnda Universite yada yabancı dil ile öğretim yapan bir İiseden mezun • Dinamik,çalı;kan,sorumluluk duyausuna ve yaraheı gUce sahipseniz ö z e l K a l e m rUmuzuyla PK'471 K a r a k ö y adresimize bir fotografınızıda ilâve ederek yazılı ba|vurmarnzı rica ediyoruz. MAKİNA TEZGAH VE ALET ALINACAKTIR Teklifler en geç 30.9.1975 günU mesai saati sonuna kadar Karaköy Genel Mudürlük bınası kat 4'de ALAYBEY TEVSI PROJESt MÜDÜRLÜĞÜNE VERÎLECEKTİR. Teknik şartnameler ve satın alma çartlan Bahçekapı 27 Mayıs Han Kat 3'dekı IKMAL MERKEZI MÜDÜRLÜĞÜNDEN bedeU mukabill temin edilebiUr. ÎLÂN tlancılık: 2948 • 8827 îstanbul Tekel Başmüdürlüğünden 1 Karaağaç transıt deposuna bır yıl müddetle denız yolu Ue gelecek mıktarı ıaare ieyhıne opsıyun olarak ^o25 nisbetme kadar azalır çoğalır 7000 ton fcahve ile bıl'umum idare mamulâtını Îstanbul lımanındaki gemının bordosundan aiınarak Karaağaç ambarlan tle dığer ambarlara nakü ve Istlfı. Mezkür depolardan Karaağaç ıskelesın» vanaşacak denız vasıtalarına °» 25 oranında azalır çoğaıır MA) ton kanveran taşınması ve ıstıfı. Amı depolaraan Karaşolu ıle sevkeaııeceK 4UU0 ton feanvenın depolardan Kamyonlara naklı ve ıstılı ışı mevcut şartnamesıne sore pazarlıkla ıhaleye itonulmuştur. 2 İhale 12 9 1975 tanhınde cuma srünu saat 15'de Îstanbul Tekel Başmıidurlıı*u Sdtınaima Komısvonunda yapılacaktır. 3 Sartnamp Başmiıdıirlüâümüz Satış Müdürlüğünden bedelsiz olarak verılmektedır i Isteklılenn ihaleve ıstırakı için bir dılpkçe ıle 8asmüdurlü&ıimüze müracaat ederek ıhaleye ıstırak vesıkası almalan şarttır. 5 Isteklilerin (75 O f lira çoçır'i teminat O H makbuzlar, belgeleri vesaır lüzumlu vesaıkıerle birlikte belıstılen gün ve saatte Komisyonumuza müracaat etmeleri ılân olunur. (Basın: 2222S) 6833 ÎST. îstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Başkanlığından .E.T.T IŞLETMELERİNDEN 5200 F HIRDA BAKIR 20000 HURDA BOŞ KABLO MAKARV51, 2125 ^ (95 ADET) HVRDA BOŞ VARtL. 30000 » HURDA SAÇ, DZ. TEK. SAT. AL. KOM. BAŞKANLIĞINDAN (Asistan ve Uzman Alınacaktır. ) Akademımız Makina Bolümünün muhtelif kürsüierine ve Temel Bihmler Bolümünün Yüksek Matematik, Fızık, Kımya kürsulerıne yabancı dıl ve bılım sınavı ile ılgılı yonetmehk hukumlerıne gore asistan ve uzmanlar almacaktır. Doktora yapmış olmak tercıh sebebıdır. îlgilılerın (Temel Bılımler ıçın Fen Fakültelerinm ılgilı dallarından mezun olanlar. Makina Bölümü için Yüksek Muhendıs) 30 evlu» 1975 günü saat 17.00'ye kadar yü.csek öğrenım dıploması ve bildiklerl yabancı dıli belırten kısa ozgeçmisleri ile Bölüm Başkanlıklanna başvurmalan gerekmektedir. SATILACAKTIR 1 Yukarıda yazılı hurda malzemeler mektupla fiyat ^e teklıl isteme usulü ile ı^aleye çıkarıinıs olup, teklıi mektuplan kanunl msbPttekı teminat ıle birlikte 8.9.1975 pazartesi günü saat 1^30'a kadar Metrohan 4 cu katta bulu nan Ticaret ve Levazım Müdürlügü Satış Seîlığine verüecektir. 2 Şartnameler bedelsız olarak Tıoarpt ve Iıevaaını Müdürltiğü Satış geflığınden temm edılebilır. 1 Kapalı rart usulü geregince 43 kalem muhtelif kablo satın alınacaktır. Tamamımn muharrımen bedelı 1.227.742.50 lıra olup geçıcı temınaü 5ü 582 30 liradır. Sarrnamesi Korhisyonumuzda, ANKARA ve tZMIR Levazım Amı^lıklennde eörülebılir Ihalesi 17JJ.1975 günü saat 11.00'de Kasımpaşa'daki Komisyonumuzda yapılacajından tsteklılenn 24HÜ sayılı kanunun 31 nei maddesi geregince nazırlavacakları teklıf mektuplannı en geç ıhale gunü saat 10.00'a kadar Komısyonumuza vermelerıni (Basın: 21926) 6838 • • • • • •• • » • » • » • • » • • • • • • • • » • •• •• •• • • •• • • FRANSlZCA Kadıköy yakasmda oruran bjrpnrılpre St r asbonrg Hniversıtesi mezunu bayan Ogretmen laralından Fransızca ders verllir. TEL: 58 68 96 22132) «834