16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
tet* ephe Kukümetlnln programına göre, Turklye, dış ılışkılerı bakunından, imrenüecek dururada. Neden mı? Düşmanı yok da ondan! Herkesle ya dost, ya müttefık 3 a da kardeş. Peki, bugünlenn tek konusu, dıs pohtıka sorunlanmız nereden gelıyor' BeDd şundan Uğraşacak düşman bulamayınca, yakın «dostlar»la uğraşmaktan ya da o dostların bızimle ugrasmalanndan doğuyor sorunlanmız! CUMHURÎYET 2 Ağustos 197Ö C OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bir «Dost» Ki «Buyuk dostumuz ve muttefıkımlz» <ne demekse bu sozler) ABD ıle «kenetlenmemız» Iıun cı Dunya Savaşından sonra başlar. Bız, Stalın ın. yayılma özlemlenni kaygıyle ızlerken, ABD'nın derdl başkaydı. Kendı avlanma alanlanna baş ka avcüar sızmasın istemekteydl. Lâtın Amerıkaya, XIX yuzyıl boyunca borle blr «ügı» gostermışti ABD «Monroe doktnnı», «uzun sopa», «açık kapı» ılkesı, aslında, gelışen Amenkan ka pıtalızmının dış polıtıka araçlan degıl mıydı' Ikıncı Dünya Savaşından sonra, Amenkan Hukumetlen, ulkucu ın ın lâflar edıp, «klâsık» so murgecılerden beter davranmaktan çekinmeyeceklennı gostermedüer mı dunyanm aort bucagında? Stalin'e, Papa'nın etkl gtıcünden soz ettık len vakıt, «Kaç ordusu var Papa mn'. dıye sorar mış alay edercesine. ABD için de, «özgürluk», bır başka devlet ıçın, ona uydu olma özgurlüğu, «ba ğımsızlık>, ondan başkasına baglanmama, «devlet lenn eşıtlığı» de, kıtalararası fuzelerin, casus uydulann, Polarls tıpı denızalnlann atom hıdrojen bombalannın sayıca, guççe eşitlığı anlamına gelıyor yalnız. Dış polıtıka bır devletm iç duzenını de az çok yansıtırsa, ABD'nın ıç duzenıne bakmalı bir kez Buyük büını kurumlan, degerlı bılim adam lan, sanatçılan, Amenkan hükilmetlerinin dış polıtıkada kıml davrarnşlanna karşı çıkan vicdanlı aydınlan varsa da, aslmda büyuk tlcaret or taklüdannın sınır tanımaz yayılma hırsı, daha çok, daha çok, daha çok kazanma tutkusu sarmış toplumu, bunun ıçın de, yasa ya da ahlâk olçulenne sığsın sığmasın, yapmayacaklan yok. Buvük tıcaret ortaklıklannm çıkarlanna uygun duşenın, tum insanlığın yaranna olduğu kanısındalar Bakın son yıllarda Amenkan hükumetlennin destekledıklerıne Çan Kay Şek, Syngman Rhee, Trujo, Dıem, Tiyö, Lon Nol, Salazar unutulsa bi le, Franco, Yıman Cuntası, Sampson hajdudu Şılı'nın Pınochet'sı goıler onünde. îrılı ufaklı baş ka dıktatorluklen de katın «ozgür dunya»nın bu Buyuk Agabeysı'nın yanına Ne kadar kana bulaş mış olursa olsun, sıkmayacagı el yok ABD ıçın Yeter kı kendınden yana olsun bu ellerin sahıp lerl. Vietnam KaTi»,.,a > .u ^uuoıur nasıl an makta eski «kurtancılannı"'» YBkılıp yıkılmış kentler, koyler, kavrulmus onnanlar My Laı cı nayeti, babasız bınlerce yavru, USA damgası ta şır Bir Varmış, Bir Yokmuş ! Seha L. MERAY Geçen yıl Kıbns çıkartmamra onlemek içın, gunumuzun Mettemıch'ı olma sevdalannda Kıssmger ıle adamlarının, Ecevıt Hukümetıyle nasıl uğraştıklanni bılmeyen kalmadı Pekı, ne oldu sonra' Amer • n çıkarlanna defü de, ulkesinin çıkarlanna oncelık ve ustunlük tanıyan bır Başbakan'ın sarsılmaz dırenme gücu karşısında kendılen ıçın daha elvenşll günlen bekleyerek «bükemediğin elı op» sozüne gelmışlerdı Bır ovku anlatır sanınm Kıssınger'ın o zamanki çıkmazını Yaşlı bır Musevı, Musluman olmağa karar vennlş Bir arkadaşıyle muftüye gıtmışler Muftünün onunde Islâm koşullannı yertne getınrken, bırden oluvennış yaşlı musevı Arkada şı «Oldu mu ya» demış, «hem Musa"yı gücendır dın, hem de Muhammed'e yaranamadın'> Belkı asıl Hammarskjold"un sozleri uygun düşer Ece vıt HUkumeönın davranısına •Cesaret mı' Bır lnsanm yalnız kendınl aldatmamasının geçerli ol dugu bir düzeyde anlamsız bir sözcük bu «Kah ramanca mı davrandı*» «Hayır, mantıklı » boşluk, buvük endustrıyle ordu llışkıleri, vabancı hükümetını devırme gırışımien, ruşvet olayları açlıktan kıvranan bır dünyada Sodom ve Gomore çılgınlıklan gunluk haberler arasında. Boyle bır ABD, bır de kalkar, «dostu, muttefıkı» Türkıye'ye, kaç aydır sılah ambargosu 1 uvgular özü şu değü mı bu ambargonun Paranızı alıyor, malınızı vermıyorl Sankı dı? politıka ılışkısı değıl de, ftdi «zabıta olayı» Her uygar toplumda, bıri başkasına bbyle davransa, Borçlar Yasası, Tıcaret Yasası, Ceza Yasası va1 kasına yapışır bu kapkaççının Bızim Cephe Hükümeti ne yaptı «dost, mut tefık» ABD'nın bu tutumu karşısında' üzun sure, «belkı ambargo aralıklanır» umuduyla, «konusmak zor, gusmak olanaksız» açmazında kıvranıp durdu. Başbakanın, Dışışlen Bakanınm, «bır sey soylememek içın» verdikleri demeçlerde, ne düşunduklenni pek anlayan olmadı Dışişlen Bakanı, «Beklemezdık ABD'nın bcSyle dav ranmasını» bıle dıyebıldı bir konuçznasında' O her devletten, her şeyi, her an beklemest. beklenmeze her an hanrlıklı uyanık olması gereken Dışişleri Bakanı boyle konusabildi ışt«' Başbakan Demirel de, Amerikalı gazetecılere, ABD Hükumetınin tutumunu «anlayamadığını» Türk vatandaşlanna soylemedığı bır açıklıkla anlattı «Ambargonun ne anlama geldıgıni bılıyorsunuz Amerıka bıze bazı sılâhlar venyor Yedek parçalar venyor. Bunlann bazılan içfn para ödenıyor, bazılan İçın odenmiyor Son olarak, ABDden kendi paramızla TMP Fantom uçakları aldık ve bunlardan onaltısı teslim edıldı Yırmıdordu ıse 1975 agustosunda teslim edılecek. Bunlar için para ödedık; aynca taksitlerl, falzleri ödemekteyus. Fakat Amerika teslimatı tamamlamayacagım soyluyor. Bunu vatandaşlanmı za nasıl izah edeceğız0 Amerika'nın dostumuz oldu ğunu söyliiyoruz Tlirk vatandaşı «Bu nasıl dost'» dıye soracaktır. Kendı paramızla aldığımız ve karşılığında nakit dolar odedeğımız uçaklar ve kendı paramızla aldığımız yedek parçalan teslım edılmiyor. Bunlar New York depolannda tutuluyor ve biz depo kirası ödemek zorunda kalıyoruz. Avnca ABD'ne gıderek tamır edılmesı gereken uçaklarımız var Eğer bu uçak'ar gıder de geri 9 gelmezse, vatandaslanmıza ne soylenz » (Son Ha vadıs, 26 Hazoran 1975). MC hükümeUnın bu konuda Turk vatandaşlanna soylıyecek sozü yok artık «Nasıl dost» olduğunu Amenkan hukumetırun, Turk vatandaşı çoktan anladı. Onun anlayamadığı. kendı hukumetının tutumu, vurdum duymazlığı Yîtîk Zamanlar Y Çağı Anlamak ötekl «dostlarımız»dan Ingıltere'nın hem Kıbns olayının Daşında, hem de «goçmenler» sonınunda nSsıl davrandığı unutulur mu' Ya, kokeni Galya'ya değıl de eskı Yunan'a gıdermış gıbı davranmakta dırenen Fransa' Bırleşmiş Mılletler'dekı değerli temsılcımiz sayın Osman Olcay, bır Türk hukümetinin, şımdıye dek dostdüşman herhangi bır devlete soylemedıklenni dıle getırmek zorunda kalmıştı Fransa ıçın. Yunanistan «dostumuz», Kıbns seruvenını yuzune gozüne bulaştırdıktan sonra, Ege'yı «Yunan goliı» vapma tutkusunda, Bizans duşleri görmekte'. Ara sıra, «valnız kalıyoruz dunyada» dıye yakmıyoruz. Yalnız kalıyorsak, nedenlenni aramak yalnızlıktan kurtulma yollannı bulmak MC hukümetıne duşmez mı' Oysa, nasıl bir çajda yasadığımızı, 19501er kafasıvla, Cıhad ve Fetıh ruhuvla değerlendırmeğe kalkışırsa, kurtulabılır mıyıa yalnızlıktan'. Ataturk, Kurtuluş Savaşı sırasmda 1922 de, şoyle demıştı, yalnız kendımız içın savaşmadığımızı anlatırken «Turkıve azım ve mühım bır gay ret sarfedıyor Çunkü müdafaa etüfi, mazlum mılletlenn, butun Şark'ın davasıdır» Atatürk'un 1933 tekı sozlen şunlar «Bugun günun ağardıfını nasıl gorüyorsam, uzaktan, butun Şark milletlerınin de uyanışını oyle poruvorum IstıkUl ve hurriyetine kavusacak olan çok kardeş mıllet var Müstemlekecıhk ve empervalısm yeryolzunden yok olacak ve yerlerme mılletler arasmda hıç bır renk dın ve ırk farkı gozetmeyen yenı bır ahenk ve ışbırlıği çağı hâkım olacak » Gelecek çagı yıllar önce goren Atatürk'un bu sozJerınden yıllar sonra, yaşadıgı çagı kavravamamış, kavra>amavan hükumetler gormek daha bır süre içın de olsa nasıbiymış Tıjrkıvemizm Oysa, eski kapıcımız Ahmet Eîendı (bknz • Cumhuriyet, 20 temmuz 1974), okumua çeçınen bır çok polıtikacıdan daha iyı görmekte olup bıteni«Dünya kurulalı ben hep Amenkan yardımıyla mı geçındih, Agabey'» denuşti, ılk ambargo haberleri Uzerine. îç politikadaki uvgulamalarıyle çağı aniamadıklarını gösteren hukumetlertn, dış polıtıkada çağı anlayabUeceKİennı ummak boşıına <1e*ıl mı? azımızın başlığı ozaıtca çagnşımlara yol »çabllir; belkl blr şur kitabının adına yakışabilir; ama gerçekte son iki yüzyıJlık Urihimiıi slmgeiemektetlir. Tanhte zaman yitlrmek, bır ulus İçin çafrta; uvearlıktan nzak dnşmek demektir. Biz Ue, değerli vakıtlerı harcamakta eşi görulmemiş bır hovardavız. Uygarlıkta bılım çağı vasanırken, biz her venılıği «gâvnrluktur» dıve goğusleoık. Matbaanın ulkcmıze girmesi, en aşağı Oa vürvüı aşlnn «fecikmevle gerçekleşmiştir. ölnler uzerinde anatomı ve teşnh cabşmalan da, asağıyukan aynı sureye yakın bir ertelemevle tıp dtmyamıza aktanlabildi. Ve her yenilıgın karşısına dlkllcn yobazlaruı ağnnda bır sfzcuk vardı: Gâvnrluktur. Kıfurdür, Uıne avkırıdır, tslânıa ters duşer, «Uyedlve gprı kaldık, yikıldık, cnriıldük. Ulusal Kurtnluş Savasımızl» yaptığınuz atılımda umutlarunız fUızlenmışü. Ne var ki, 19'uncu yuzvüın Rencılerı. bn ke« 20'ınci »uzvılın tutucuları kımliğinde yenılıklenn karşısına dikıldıler; ber atüıma ve her ozgurluk çabasına karsı çıkarken, ağızlannda yine bir sozcuk vardı: Komunistliktir. Ve zamanlarımızı yitıre yitire Yirminci Yüzyılın son çeyreğine girdık. Geniş açıra nlurttuğumuz bu genellemeyi, daha dsr açıda te bir somut ola>da irdeleyelim. Bafnnlık vfcönden Titırılen zamanlan kavTama volunda söiRelişi Kıbns olajıru ele alahm Bu alanda Tnrkıve dort aşama >aşadı: 1) Kıbns sorunu yoktur. 2) Kıbns Türktür 3) \a btksim, va ölum. 4) Federatif Bagımsız Kıbns 1950lerin Uk vılianna dek TurkiveM vönetenler Için «Kıbns sorunu» diye blr konu yoktu. CHP'nin Dıslşlerl Ba. kanı Sadak Ile DP'nln Dışisleri Bakanı Köprnlfi. boyle blr sornnun varlığını yadsıvorlardı. 1950'lerln ortalanna dofnı, ne olduvsa oldu ve «Kıbns Turktun) «loçanı atıldı ortava O vıllarda, bn rıkre karşı en kuçuk bir eleştlrl yöneltene, •uçlama hazırdı: Komünist, vatan halıü Çağdaş dünianın «erceklerinden habersizlıkle feçen TIIlardan ve vitırllen senelerden sonra, kosullar blzi «va taksım ja olum» tezme surükledi O nllarda bağnazllk vtne ortalıkU kol gezmistir. Ve bir aydın kişi «bağıımıı federatif Kıbns» dedigl zaman, Slfimlerden ölüm beienmıştir. Dorduncu aşama va eeçnıek İçin olavlann Turlri\e' nın ustunden aşması, 1%0'lara uiaşmamız crrekivordu. lOfiOiarda sözü edilebilen «Bağım«:ız Federatif Kıbrıs» 1950 lerde knmunistlikti. Ve şimdi 1975 nlında yltik zamanlann kilomeire taşUrını savmakta Inat ediyoruz Cafuı koşullan bizi «Bagımsız. tarafsıı, tüm üslerden annmış Kıbns» terine doğru süruklevecek Dlrenmekte vr çırpınmaktayn larihsel pldıse kafa tutmık için BıiRiın TörHve Iç *e dış polltıkasında gerçek bir depişiklık kaçınılmaz olmustur. Gecmiş vıllann bntün değer yarmlan, yıkılıyor, dökuluyor. Çürumüsluk sıntıvor ver yer Savunmaımzda beııımsedı?imiz askrrcîl sıstem çökmüslâr. Blr «"super devlet»in uzantısı nlteliğlndekl askercl) si«rt»7min ulnsalhkla ter« dâştuğü anlaşilmıştır. Bu kesimde dotan boşluk. ancak saglam bir yenl siyaset dengesiyle doldurnUbillr. Lslerdm annmış bajhmsız Anadolu'vıı bfitünleyen flslerden ırınmış bağunsız Kıbnstır sozkonusn Ama çatın ve koşallarm bizi Rtirdifl ba noktada gerçekleri söyleraekten korkulur. Çünkü «komüntstllk» •uçlamstsının cadı kazanlan kavnamakta. bn Kazanlardan tüten dumanlann yarattıği siste ulıısal çıkarlan savunantan tehlıkeler beklemektedlr Bugün vetkiIOerln içinden gelen, ama dudaklarında donsn ırerçeklcr nelerdlı" Sovyetlerle saldırmazlık paktı, Cçüncfi Dunva Ue sıkı tşbhlı&i sıkıştı^ımız darboçazdan bizi kurtaracak vönelişleri simgele» mektedir. Bn yönelişleri gosterenlere yine bir sözcukle mi karsüık verilecek: KomünisJi Eğer bn suçlama, önümüzdekl gunlerde geçerll olacaksa vıtik zamanlann boşluğunda süruklenip gideooğlı^ ve bir türüa »«pmıyamgn Kıkni aornnuna . . • . ' ( < / • • Kapkaççılık Kıbns tutumumuzu eleştıren, kendi hcsapl«n ardında, yetkilı • yetkısız Arıerikalılar, «esneklık» beMemekteymişler blzden1 Haşhaş ekımı vasagını (denetıme bağlayarakl kaldırdı ğımız zaman da kıjametler kopannışlardı Ma rıjuana, LSD ülkesı olduklannı unutarak; Lâtın Amerıka, üzakdoğu va da Guneydoğu ul}elerınden kaçırdıklan eroını gormezhkten gelerekl Başkalannı eleştıreceklenne, kendi evlerınde olup bıtenlere bır baksalar ya1 Gazetelerıne, dergılerıne bır goz atmalan, yeter de artar bıle1 «Watergate» sozcuğü, artık her dılde, «yuksek duzeyde sıyasal rezalet» anlamına gelir olmadı mı0 Başkan, Senato, Temsılcıler Meclisi. FBI, CÎA (sankı duşman ülkelerının orgütlenymış gıbı) bırbırlerıyle gızlıaçık savaş ıçınde Mafıa nın Amenkan Anayasasında yeri olacak neredeyse! Irk ayrımı, gangsterlık, cınsel başı Saldınlar, Düşmanhklar Hüseyin ÖZTÜRK SIVAS SENATÖRÜ Özerklik Özlemi ve Bir Karar «ylkemızde ünlversiteler, Anallyasamızın 120. maddesine go** re «ozerklığe sahıp kamu tuzel kısilerıdir; Devletın göıetımi ve denetimı altında kendılen tara fından seçılen organlar elıyle yonetılır.» Ancak ozel kanunlarla kurulmuş Ataturk Üniversıtesl. Karadeniz Teknık Üniversitesı ve Orta Dogu Teknık Üniversitesı bu özerklikten yoksundur. Bunlaıdan AtatUrk Üniversitesı ozel kuruluş kanununa dayanılaraJt ; tım Bakanlığı tirafından lır. Rektür, MüUfîâtırg^ nin gostereceğı adaylar arastndan, Bakanlar Kurulu kararijle atanır. Dekanlar Rektonin göstereceğl adaylar arasından Millî Eğitım Ba kanrnın onayıyle atanır. Dekan yardımcılan ve Bolüm Başkanlan ılgili dekanın teklıfi üzerine rektor tarafmdan atanır • Sonuç ola rak Ataturk Unıversitesi, ozerkli Se sahip değüdlr ve yonetimi ken di içinden seçilen organlan elıy le yapıUnaı Bu durum ıse Anaya samızın tanımladığı Universite özerkliği kavramıyle çelişkılidir. Aynı oz nedenle olsa gerek, Anayasamızın özerklik tanımına uy mayan ozcllıkler, Anayasa Mahke mesı karanyle yururlukten kaldı rılmıştır Karar, ozerklık ozlemini çeken üniversite öğretım kadrosu nu sevindırmiştir Devlet radvosunda ve gazetelerde yayımlanan karar haberinın, Resmî Gazetede de yayımlanması sabırsızlıkla bek lenmektedir. Avnı karar, gerekçe siyle bırlikte yayımlanmadığı sürece; Ataturk Unıversitesi, ozerk olmayışın olumsuz etküerl altında, ezıklıkten kurtulamıyacaktır Ataturk Üniversıtesınde, özel kanununa gore Müli Eğıtım Ba. kanlığının katkısı en onde gelmekte ise de; yıllardır süre gelen uygulamalar, yonetimin Rektorde toplandıgını gostermiştır. Çunkü sonuçta unıversıtenın ita amiri Rektordur; Üniversite Senatosunda ve Yönetım Kurulunda Rek törün tekliflyle atanmıs Dekanlar ve Yüksek Okul Müdürleri mevcuttur Kısa deytmıyle «kendileri tara, fından seçilen organlar elıyle yönetılme» şeklinde tanımlanabılecek bir ozerklikten yoksun bir üniversitede; tam anlamryle bilım sel bir özerklik uygulamasmm bi le gerçekleşönlemıyecefıni denemeler gostermiştır Çunkü örertt olmayan bir ünıversitede o üniversiteyi oluşturan lertler; yöneti cılerin klşisel etkisi ve baskısı al tında tutulabilir. M illî Cephe'nın olusturulmava başlandığı gunden beri harekete geçmış bulunan ve Saym Demirel hükumetınin kurulmasıyla daha çok eğıtım kurumlarmda ve ülke çapında türn çirkınliğiyle sürüp giden, toplum huzurunu ve demokratık rejımi tehdıt eden olay re saldmlann üzennde durulmaa, açıklanması gerekir. Bu tertıplı ve amaçlı hareketlerl hem yaratıp, hem bahana ederek devlet yonetımınde yasa ve çagdışı baskılan arttırarak asıl tehlıkenın buyutülmesınden end^e duytılaDÎÜr ffîtekım bu hatalı uygulamaya 12 Mart Muhtırasmdan dnce başvurulmu», blr süre de Muhtıraaan sonra bel bağlanmıştır Bu donemde, Ulkemız kanlı olavlara sahne olmus, gençlenmız de yasa dışı lşkence uygulayıcıa kontrgerılla kuruluşlan ıle çag ve insanlık dışı durumlarla karst karsıva getuılmıştir. Bu çağ Te yasa dısı uygulamalar süresınce de demokrası rejımımız en büyük ve en tehlıkeli sarsıntılan geçırmıştır. Korkumuz sıyasl ıktıdarm esklden uyguladıgı bu hatalı ve zararlı yolda devam etmesi ve bu huyundan vazgeçmemiş gîbi gozukmesıdır. Halâ sermaye şirketlerini savunan egemen sınıflar yararma bir uygulamanın sUrdürüldügÜ raman kamu duzenının bozulmayacağına inanmak, ama, bozuk duzenin temelındeki sosyal adaletsızlıkten kaynağını alan emekçi sınıfın haklannın konu olması halınde kamu düzemnin bozulduğu safsatasının sürdürülmesinın ragbette olduğunun gorülmesı düşundurucüdür. Hele, sosyal adalet anlayışırıa gore, oluşan duşunce sıstemiyle ortaya çıkan tanı bagımsızlık ve dzgürluk fıkırlen ilerı sürülmeye başlanınca, rejimin tehlikeye düstüğü, komünistlere ölüm feryatlan alıp yurumektedır. Turkıye, Mıül Cephe hükumeti kurulalı bu ortaraı tüm cenlılığı ılo tekrar tekrar yaşamaya devam etrnektedir 20. yuzyılm son çejreğınde demokratik sol görtişün banşçı ve toplumcu felsefesı tüm şıddet yontcmlennı kenara ıtmış, bıreysel şıddetm ise, bır sıvasal muhalefet yontemi olmayacağını da çoktan faşıst reıım ozlemcılenne bırakmıştır Her çeşit anarsinni, bıreysel siddet ybntemlerinin nazırlayıcısı ve uygulayıcılan çoktan ben halktan kopmuş sagcı, tutucu sermaye çevrelermin umudu siyasal partilerln olduğu bıhnen bır gerçektır. Her donemde ya anarşist bir ortamı hazırlamışlar, veya kendılen bu anarşızmm arkasında şıddet yontemlenni oluşturan aküsızlıklannm cesalarını çekmışlerdır. 1968 1973 Turkıyesı bu acı ve çırkın orneklerle doludur. Bugün de, ayni hatalan işlemekte ve ulusumuzun, sıyasal hayatımınn ozgurlükçü düşünce sıstemine ters dusen eorbalıkların hamısi durumunda gözUken M.C. hukumeti bılerek veya bılmeyerek bır dıkta rejımi için zemın hazırlamakta elmden geleni gerı bırakmamaktadır. Demokratik rejjnımızm temelı olan Ataturk ılkelerını, ozgurlukçü dusuncemn kaynagı sayılan anayasal hakları golgeleyıci davranışlanyla Cumhuriyet yonetunıni tehlıkeli ortamlara dogru bılerek ıtmektedırler Özgiırlukçu duşunce sıstemi ve anayasal haklar uzerınde yaratılan baskı ve kuşkulann, Atatürkçü goruşle bağdaşamayacağını bıle bıle zorba takunlannı devlet kuvveüerıne yardımcıymış gıbı destekleyerek okul ve yurtlardakı baskınlarla yaratılan anarşık ortamlar, demokrası rejımıne de, Atatürkçüluk anlavışraııza da ters duşmekte ve buna rağmen devam ettırılmektedır. Tanhsel bır hata olarak devam ettırılen bu durum Kemalıst goruşe karsı olanlann fırsat buldukça uyguladıgı yontemler olarak bıhnraektedır Bu sebeple ımgecı bır zıhnıyetle oluşturulan şenatçılık, ırkçılık, turancılık ve maddıyatçüığın butunleştmlerek Cephecı partılerın mıllıyetçılıği olarak ortaya çıkması ve sermaje çevrelennın çıkarlannı sa•voınan bır goruşün akıntısına kendisıni iy'ce kaptırmış olmalan Ataturk müliyetçıli|ıyle ters düşmenın acı ornesıen olmuştur. Bugunku sıyasî ıktıdann bır kanadı, çağ dışı bu teokratık devlet ozlemmı gızli gıziı gerçekleştırmeje çalışırken, bır kanadı da Ataturk mıllıyetçılıgı yenne ırkçılık ve turancılık ımgecılıyle nasyonel sosyalızm esasına dayalı bır devlet ozlemcılığı ıçın elınden geleni gen koymazken, bır kanadı da yabancı sermaje yanlısı somurü düzenmi amaçlamış gozukmektedır. Bu japıdakı bır sıyasî ıktıdarm Ataturkçu gençlık ve Ataturk un devletçıhk goruşujle bağdaşması mılmkun mudur' ÖZERK OLMAYAN BİR ÜNİVERSİTEDE YONETİMSEL BİR TERÖR KURULABİLİR, YASA UYGULAMALARI K1Ş1SEL ETKıYLE AMACINDAN SAPTIRILABıIiR. Prof. Dr. Ziya ALKAN ATATURK ÜNlVERStTESÎ OĞR. ÜYESt gili resmî vazılar sonuçsuz kalmışür. Sonralan Müli Eğıtım Bakanhğma yapılan sayfalar dolusu şıkâyet dılekçelen cevapsız bırakılmıştır Yolsuzluklann adlî kuruluşlara goturülmesi hallennde şıkâyetçi ler haklannı almıştır Fakat, boş yere rencıde edilen şıkâyetçılerm, gende kalan sıtantılı zamanlan esenlıkle geri getırılemıyeceğıne, boş yere harcanan zamanlan ode nemıyecefcıne gore; gene de şıkftj : et edilen kendı goruşune gore ka. • sançft çıkmnjtır MuceUâ B^YRI (Bahriveli) Ile Setnsettin BAYRJ Evlendiler ,alamalar, değü bılimsel bzerkliğı, duşunce ve inanç hak ve ozgurlükleıini zedela yıci bır yönetım şeklinde yürütü lebıhr Rektor, Mılll Eğıtım Bakanınm tekltfi Ue Bakanlar Kurulu tarafından atandıgına gore, yonetim kapasitesı ve kisiUk ölçüleri içinde, kendisıni atayan Bakanın, Bakanlar Kurulunun, Bakan veya Bakanlar Kurulunun mensubu bu lundugu partinın veya idarenin ımi edeceği uslup ve metotlar, ıstekler ve emırler etkısinde kalabilır. Hatte, Rektörlük makamını vazgeçılmez bir nesne olarak goren bir rektor, kendisıni atayan Bakan veya Bakanlar Kurulu degıştıkçe; yeni koşullara uyarak; eyyamcılık, yelkencılık japabillr. Rektörlüğü, aynlığına dayanümaz bır makam olarak go ren bir ıta âmırı, bılimsel gorevlendirmelerde ve ıdart uygulamalarda, fırsat düştükçe, iktıdarda hâkım fıkir paralelınde olmayanlan ezmek, bıktırmak, çağ dışı ıhbar ve kovuşturmalarla smdirmek isteyebilır veya aym fıkir paralelinde gorduklerıni kanun dışı yollarla kayırma bastalığına tutulabilir Ozerk olmayan bir üniversitede Müli Eğiüm Bakanı tarafmdan atanmış bır Rektör ve Rektorün tekhfl ile atanmış okul mü durleri ve dekanlar, kendi kuruluşlan içinde krallık ve beylikler kurmuşçasma keyfl harekette bulunabılir. Anayasa'nın 19. ve 20 maddelerinde belırtılen düşunce ve inanç özgürlüklerine ters duşen, çağ dışı uygulamalarla, Ulkemızde yayınlanmış, fakat ıdarecılerce beğenılmeyen kıtapJan okuj'an oğretım uyeleri içın kovuşturma komısvonlan kurulabılır Öğrencıler, Anayasa'nın verdığı inanç ve duşunce ozgurluğune aykın şekilde sorguya çekılebılır Kışısel ve fıkırsel aykırılık nedenlenj'le, oğretim yardımcılannın üniversite ile ilışkısı kesılebılır gorevlerine son venlebüır Unıversıtelere çınş sınavlannda, kanunlara ay an olarak, duvarlara kurtlu pankart lar asılmasına goz \umulabilir Özerkliğe kavuşturma gerekli Bu nedenlerle, butun unıversi telerın, hemen, hıç olmazsa son (1750 sayılı) Ümversıteler Kanu nu çerçevesındekı ozerklığe ka vuşturulmalan gereklıdır. Aslın Bayan Memur Alınacaktır Başmudurluğumuz ^ehirlerarasa tşletme Mudurlugü emnnde çalıştınlmak üzere bayan memur alınacaktıı. Aşagıdaki şartlan tasıyanlann 12 8.1975 gunu saat 14 00'de yapüacak sınava katılmak üzere dıploma, nufus cuzdanı ve bır adet fotoğrat ile btrlıkte en geç 11 8 197a gunu mesai bıtımıne kadar Gayrettepe Yıldız Posta Cad desındekı Personel Servısımıze şahsen müracaatlan üan olunur. tSTlNBUL TELtFON B*%»MU)CRLtGt ŞARTLAR: 1 18 yaşından kuçük, 35 yaşından buyu<t olraamak, 2 En az ortaokul mezunu olmak 3 Herhangı bir öğretim kurumu ile ilgisi bulunmamak (Cumhunyet: 6101) da, Anavasa Profesorl»" tarafm dan da belirtildiğı gibi «1961 Ana yasasımn unıversıtelere geürdigi ıdart özerklik açıkça, bıhmsel ozerklık ıse dolavlı olarak, 1971 Anayasasıjla zedelenmıştır» Fakat, özel kurulus kanunlan neden gösterilerek bzerklıği engellenen üniversıteler, bir ayırım yapümadan; hıç olmazsa son üniversıteler kanunu çerçevesında özerklığe kavuşturulursa, bu ümversıteler üzennde despotluğa kaçabılen kışısel tahakkümler jok edılebılir özerk olmayan bır ünıversitede yonetımsel bır teror kurulabilir. Kanun uygulamalan, kışısel gorüş etkısıyle amacından saptınlabüir. Anayasamızuı 120 maddesınde tanımlanan özerklikten yoksun bırakılan bir ünıversıtede; o ünıversıte yonetıcılennin gorevı kotüye kullanma ve kanun dısı işlemler yapma konusunda uygulayabılecekleri yolsuzluklar; Ataturk Ünıversitesındekı orneklenyle açık bır şekilde belırtılebıhr. Ataturk Ünıversıtesmin özerk olmayışı, yoneticilenne, bılimsel gorevlendirmelerde, akademık atamalarda, profesorluğe yukseltılme işlemlennın yunitülmesinde, duşunce, inanç, hak ve ozgürlüklerinin kullanılmasında, engelleme ve kısıtlama şeklinde gbrülen, görevi kötüye kullanma fırsatlan vermektedir. Görevi kotüye kullanma bir suç olduğuna gore; bu tür ışlemlenn üst makamlara neden iletılmedığı, adli kuruluşlara niçin gotürül medıği sorulabılır. Fakat bu çabaların bıle, aynı tür yolsuzlukların devamını engellemeyecegı de bir gerçektir. Nıtekım Ataturk Unıversitesi ögretım elernanları tarafından üst makamlara ıletilen şıkâyetler genellıkle gereğmce izlenmemıştır; hatta bu tür şıkâyetlerden bır kısmı. incelenerek sonuç landırüması ısteğıvle, şıkâyet edı len kışınin makamına postalanmıştu Bazılan hıç cevaplandınlmamıştır Ömefın, 1867 yılında Zıraat Fakultesının Dekanı tara fmdan (3 5.1967 gun ve 266 4/857 sayüı yazısıyla) Rektorlüğe ve da ha sonrakı tarıhlerde o zamanın Rektor Vekılı tarafından Mılli Egıtım Bakanlığına yapılan, Zıraat Fakültestnden blr profesörün «as lı gorevını aksattıgı okutmakla vukumlu bulunduğu der«=lerın >uzde 90 mın boş geçtığı» ıle ü Anlayışta gerilik Aslında bu tip görevi kotüye kullanma uygulamalan; üniversiteyi yönetım yetkısıni tümujle elınde bulunduran kısinlr, Akademık çalışma ve bılimsel özerklik kavramlannı anlayış ve kavrayış olçusü ıle, inanç ve duşunce öz gürluklerı hakkmdakl görüş kapa sitesıne bağlıdır. Ataturk Universitesi Rektörtüğunu yapmakta bulunan sahsın bılimsel ozerklık anlayıat pek 1 1 guıçtır. Bıyıkoğlu kendisiyle yapı lan ve 4 mayıs 1970 tarıhli Haklkat Gazetesınde yayımlanan bir roportajda sorulan «sızce ozerklık nedırT> sorusuna verdigi cevapta; ozerklık anlayışını, «İUm adamının herhangı bır ümî çalıs masında, ıstediği metodu lerbeıt çe seçmesı ve tercıh etmesıdır» şeklinde açıklıyor. Çok gen bir goru*. Bılimsel bir kurulusta araş *:ıma yapan bir kişınin çalısma metodunu seçımlnde, bir kısıtla ma veya baskıda bulunma yontemi, çağlar oncesınden beri mUm 7 kün mudür acaba . Olup bıtenlere sebep özerk olmayan bır ünıversitede, BakanRektorDekan esasına iayaiı tara bır hıyerarşik sistemin kurulmuy olmasıdır. Boyle bu: ünıversıtede en •> mut atama, gorevlendirtno ışlem lennde bıle her çeşıt htleli ışleın ler yürütulebüır. Ömegın, Tıp Fakultesının 27.61973 tarüoli asıs tanlık yabancı dü sınavı sonuçlan tutanagındaki lıstesınde jrux sek puan aldıgı gorulen adayUr dan bin yenne; 100 üzenndeo 40 puan alan bır adayın atanroa sı yapılabılır. Bılım dallanna asıstan adaylan seçraek için görevlendırilen jürıler, aynı üalda uzmanlığı bıle olmayan oğıetun mensuplanyla teşkıl ediiebüır. Onceden ünıversıtemiz elemanı olan asıstanlartian bazıiaruıın, aa keruk gorevlen bıturunde, anc&k Danıştay karanyla goreclenne donmelerine nza göstenlsoıür. Yabancı dü sınavını başarmış, bılım jurısınce profes<3rluğe yuk seltılmesı önerümış, ılgılı (akülte kurulunca profesorluğe uygun gorulmüş ve profesor adayının profesorluğe atanması engellenebılır ve bu adayın atanması ancak Danıştaydan aldıgı haktan sonra yürUtulebılır. Özerk unıversitelerde benzerlenne rastlanma>an bu uygulamalar ozerk olmavan bır unıversıtede keyfı davranıslarla rek tdrlük saltanatı surdurulebüeceğici kanıtlamıyor mu' Bagımsızlık Gecesine Katıl 3 Ağustos Pazar Saat: 19 00'da SPOR re SERGt SARAYInda Ne Amerika, Ne Rusya Bağunsız Türkiye! Ne NATO, Ne Varşova Bloksuz Türkiye! I ST A N B CL DEVHtMCt GENÇI.tK BİRLİGİ DGB (GtRİŞ SERBESTTİR) (Cumhuriyet: 6097) 55 veya 58'li Telefon Aranıyor Dolgun Ucretle Kayışdağı Caddesi Beşevler civannds sahıbinden 55 veya 581ı telefon aranıyor. Müracaaf Mesai saaUennde 28 50 12 Taylan, harlcinde 37 70 33 Cemil Cumhuriyet 6093 ILÂN Devlet Hava Meydanları işletmesi Genel Müdürlüğünden 1 Yeşılköy Hava timanı dış hatlar termınal bınasındaki baraj ve hamal servısinın işletılmesı hakkı 3 sene müddetle kapalı zarfla teklü" alınma ve art*ırma suretıyle kıraya veıılecektır 2 Aylık ışletme rukkının tahmıni bedeli 15000 (Onbeşbm) liradır 3 Talipler ıhaleye iştirak edebilmek Için a » 000 (Uçvuzbin) lira tutarında kafı teminat verecektir. Işbu temınat nakıt yaunlmak ıstendığı taKdırde, DHMt Genel MUdurlüğünün TC Merkez Bankası Aııkara Şube MUdürlüğü nezdindekı 57 sayılı hesabına veva Geneı Müdurlük Muhasebe Müdürlüğü veznesıne yatınlarak makbuz alınacaktır. 4 Teklif mektubu içerısinde katt teminat makbuzu çıkmadiğı takdırde, teklif nazan tUbare alınmayacaktır. 5 Bu hizmete aıt şartname Ankara'da DHMÎ Genel MüdürlüğU Işletme Daıresı Başkanlığmdan, Istanbul'da Yeşılkoy Hava Lımanı Başmudurlüğünden ve Izmır'de DHMÎ Meydan Müdurlügunden temm edilebiür 6 Ihaleye ıştırak edecekler şartname hükümlerinın tamammı pesınen kabul etmış sayılırlar Bu hususta ılerde dermevan edıiecek ltırazlar hıç bir merca tarafından nazara alınarak ışlem vapümayacaktır 7 Teklıfler, 11 8 1975 tanhıne tesadüf eden pasartesi günu saat 17 00'ye kadar DHMI Genel Mudurluğu tşletme Daıresı BaşkanJiğına venlerek karşılığında makbuz alınacaktır. Bu tarıh ve saatten sonra verilecek teklıfler ıle postada vakı olacak pecikmeler telgraflarla yapılacak müracaatlar kabul edıimez 8 îşbu ışletme nakkının venlmesi 2490 fayılı Kanuna tabi olmao Şuıdan Genel Mudürluk ıhaleyı vapıp yapmamakta veya ısiptmevi daha iyı yapacağına ınand.gı klmsaje vermekte serbesftır D. B. Deniz Nakliyatına f Teşekkür 42 gün süren Amerika seyahatimde vakm ılgilertyle bızlerin yorgunluğunu hissettirmeyen G. K ORBAY, Süvarisi KEMAL KANSIZ'a ve ml hassa Ikinci Kaptan ÇAKMAK TURGAS'a ve diğer personeline teşekkürlerlmı CUMAOVASI BELEDiYE Baskanlığından ilan olunur 1 Be'eâıyeye luzumlu 2 adet sehir lçl tipj otobüs satın aJınacaktır 2 Her ıkl otobüsün muhammen bedeli 1750 000 TL. dır 3 Geçıcı temınaü 66 25U I"L dır. 4 Bu ışe aıt teknık ve ozel şartnameler mesai saat len ıcınde Beledıye Encümen kaleminde gorülebillr. o l'ostada vâkı gecıkmeler nazarı ıtıbare alınmaz. 6 f^aJe 2490 Sa Kanunun 31 mad gereğince yapuacal:tır ( Inalf 20.81975 çarsamb» çünü saat 10 00'da Beledlve Encümenl huzurunda yspılacaKtır Encümen thaleyl vapıp yapmamakta serbesttir. Ilân olunar Rahime Mine Karaören Ue Mlmar Hasan Uiker Nisanl8ndılar Nijantaşı îl 7 1975 sunanm. AV TÜLAY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle