Katalog

ÎKÎ CUMHURÎYET 9 Temmuz 1975 ANAYÎ ve Teknoloji Bakanhğının yabnm ve ihracatı teşvik amacıyle yeni bir kanun tasarısı hazırlandıgını gazetelerden öğreniyoruz (Cumhuriyet, 3.7J.975). Tasanda öngörülen özendirme tedbirlerl bugünkünden çok daha genis kapsamlı vergi muaflıklarından ve yardımlı (sübvansiyonlu) krediden oluşacak. Özendirme tedblrleriRin tek uygulayıcısı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olacak ve teşvikten yararlanmak için girişimcinin yatırıma başlamadan önce bu Bakanlığa başvurması gerekecek. Biz bu yazımızda, ister yatınma başlamadan önce ister sonra, bir yürütme organınm kararı ile (yani bakanlık karan ile) müracaatçıya vergi muafhğı sağlanmasının Anayasa'ya aykın olduğunu savunacağız. Bu iddiamız sadece hazırlanan yasa için değil, fakat daha önemlisi, bugiine kadar sürdürıilen teşvik uygulamaa için de geçerlidir. S OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Anayasa'ya Aykın Uygulama Prof. Dr. Kenan BULUTOĞLU Boğaziçi Üniversitesi öğretina Üyesl ifade edilmemistir; bu önemli bir eksildiktlr. Ancak, özel teşebbüs kurmanm serbest olduğu, bu nun sadece kamu yaran için sınırlanabilece*ı yolunda bir hUküm var. (madde 40). Teşvik belgesi, alan firmaya imtiyaı sağladığı, sonra gelene de o faaliyet kesimini tıkadlğı ölçüde, Anayasa'nın özel teşebbüse açık alanlara giriş serbestliği tamyan bu hükmüne aykmdır. Bir eko nomik kesime özel teşebbüs girişini engelîeme yetkisi ancak kamu yaran için, kamu tesebbüsü için tanınmıştır; yoksa başka bir özel teşebbüsü tekelci bir duruma kavuşturmak için değil. Teşvik belgesi uygulamasının kamu idaresinin güvenliği açısmdan yarattıği sakmcalar da açıktır. Teşvik belgesi verilmeyen firma daima bunun rakibi tarafrndan yaptınldığını, siyasal nedenlere, hatta mamlmaz gözüken başka nedenlere (dini, etnik, vb.) iddia edrbilecektir. Aynca, devlet daireierinden belge almayı gerektiren, ve belgeye dayanan çıkarlann büyük olduğu bütün işlemlerde görü'.en sakmcalar ortaya çıkabilecektir: Önceden o işte çalışanların müracaatçılara kolayhk gösteren bürolat açması, rüşvet iddialan. vb Alınan tesvik belpeleri de. nn kı bedelsis ithal permüeri gibi, piyasada alım satım konusu olabilecektir Sonuç olarak diyebiliriz lci, hem Anayasa'ya uygunluk açısından, hem de kamu yönetiminin güvenliği açısından teşvk uy?u!aması devlet dairelerinin kararlanna değil açık kurallara ve yargı organlannın denetimine dayanmahdır. Hükümet hangi özendirme tedbirlerinin meziyetlerine inamyorsa bunlan yasalarla. ya da yasaların verdiği yetki ile hükümet düzenlemesi 11e açıklamalıdır. Bundan sonra ijletmeler kendilerine tanınmış olan muaflık ve indirimlerden kendfliklerinden yararlanmaüdlr. (Hızlandınlmış amortismanda olduğı gibi). Eğer hükümet bu tedbirlerin fazla vergi ziyama sebep oîduğıına inamyorsa, yasalan değistirip istisna ve muaflık tanmmış kesimleri, veva istisna muaflık hadlerini daraltma yoluna gitmelidir. (•) Esas 1967,41, Karar 196»,57, 25.10J969, Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisl, cllt 8, sayfa 18. Bayar'ın Cîddiyeti! elâl Bayar. blr gaîetede 27 Mayıs devrimiyle Ilgili göriişlerini yayımüyor. EsM Cumhurbaşkanı 71 Mayıs eylemine övffü dfizecek durumda değildir kuskusuz... Böyle durumlarda Insanoğlunun duyfulanndan annmasını beküyemezsiniz. Bayar'ın elinden geldiplnce 27 Mayis devrimlnl elestirmesini, kötölemesini doçal üavmak (ferekir. Ne var Id Cumharbaşkanlıgina dek vükselmiş bir öşiniu crgüsü de yergisl de bir düzeyi tuttunnalıdır. C Bugüne kadarki teşvik uygulamasının Anayasal geçerliği Anayasa Mahkemesinin önüne yalnız bir kere geldi ve bunda Anayasa Mahkemesi, Kalkınma Planının Uygulanması Esaslarına İlişkin Kanun'u (933 sayılı kanun) Anayasa'nın vergiierin ancak kanunla alınabileceği hükmüne aykın buldu. Vergi nasıl ancak kanunla alınıyorsa, bunun zıddı yani vergiden kurtulma da kanun ile olur. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi adı geçen kanunun teşvik için verilen yatırım indirimi oranlarını saptamak yolunda hükümete yetki veren hükmünü iptâl etmiştir. (*) Anayasa'da 1971'de yaptlan bir değisiklikle, Bakanlar Kunılu'nun bir kanun ile vergi oranlannı alt ve üst smırlar f'asında değiştirme, ve muaflık ve istisnalarda değişiklik yapma konusunda yetkilendirilebileceği kabul edilmiştir. Demek oluyor ki, bugün yürürlükte olan Anayasa karşısında, yatınm indirimi oranlanm hükümet kanunun koyduğu sınırlar arasında değiştirebilir; gene kanunda belirtilmiş smırlar arasında muaflık ve istisna hadlerini değistirebilir. Anayasa'da yapılan bu değişikliğe rağrnen, bugünkü teşvik belgesi uygulaması gene Anayasa'ya aykındır. İşte gerekçesi: Bugünkü uygulamaya göre, bir işletrne sahibi yatırım indiriminden ve gümrük muaflıgmdan yararlanmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanh ğından tesvtk belgesf almak zorundadır. Demek oluyor ki, bugün yürütme organı tefc tek müracaatçılar için muaflık ve indirimlerden yararlanacaksın ya da yararlanmayacaksın djye karar vermektedir. 1971 yılmda yapılan degişiklik ile hükümete muaflıklar, indirimler ve vergi oranlan konusunda kanunda beUrtilmiş sımrlar arasında degişiklik yapmak konusunda sadece genel yetki verilmiştir. Yoksa tek tek müracaat üzerine kimin ne kadar muaflık ya da istisnadan yararlanacağı konusunda yürütme organma yetki tamyan kanunlar ve kararnameler gene Anayasanın kanunsuz vergi (ya da vergiden kurtulma) olmaz ilkesine bugün de aykrndır. Teşvik ve uygulama konusunda konmuş olan muaflık ve Istisnaları hükümet ancafc tüm halinde, kanunun tanıdığı yetki ve sınırlar içinde de değiştirebilir; ondan sonra artık uygulama aşaması gelir, ve kanunda belirtilen şartlara sahip olan herkes, aynca bir idarî inceleme ve takdire gerek olmaksızm öeendirmeden yararlanır. Bu yararlanmanın yasalara uyup uymadığı tüm vergilerde geçerli olan yöntemlerle sonradan denetlenir. Muaflık ve lstisnalardan yararlanma hakkını teşvik belgesi veren bir yürütme organının takdirine bırakmak Anayasa'mn «herkesin malS gü cüne göre vergi ödemesini» emreden hükmüne de aykırıdır. Bu hüküm vergide adalet ve eşitlik ilkesini koymaktadır. Vergi eşitliği aynı malî güce sahip kimselerin aynı miktarda vergi ödemesi, vergi adaleü ilkesl ise malf gücü fazla olan lann daha tazla vergi ödemesidir. Eşitlik ilkesini uygulamak için yani berzer durumda bulunanlarm benzer vergi ödemesi için, bu durumlann nesnel şartlar olarak çenel kurallar halinde konup uygulanmalıdır. Oysa müracaat ve teşvik belgesi alınmasma bağlı muaflıkta genel kural uygulanmamakta, tek tek yurttaşların müracaatı inceleme konusu olmaktadır. Teşvik belgesi verilmesinde en çok uygulanan ölçü ülkenin ihtiyacı ve mevcut kapasitenin yeterli olup olmadığıdır. Bu ölçü hiç bir zaman kisisel yargı ve değerlendirmeden kurtulamaz. ömeğin aynı yatınm konusunda flç müracaat varsa ve bunlardan birinin kabulünde yurt kapasitesi doluyorsa, hatta kapasite fazlası meydan». geliyorsa, eşitlik kuralım çığnemeden bu ölçüyü uygulama olanağı yoktur. Teyvik belgesi almmaM ön çartına bağlı özendirme uygulaması; aynca devlet eliyle tekel yarattagı için rekabet eşitliği ilkesine de aykındır. Tekelleşme yasağı Anayasa'da açık bir biçimde MCRT, TRT OLMALI. OKTAY AKBAL Evet Havır Batı'mn Bilimsel ve Teknik Üstünlüğü atı uygarlıgının gelişmesinde, Batının bilimsel ve teknik üstünlügünün büyük bir payı olduğu kuşkusuzdur. Bu uygarhfın, bütün yonleriyle, n» derecede tam ve ideal bir uygarlık olarak sayılabilecefi kesinlikle belirlenemezse de, Batı uygarugmı ve btmun dayandığı Batı bilimsel ve teknik Üstünlügünü kabul etmemek olanak dışıdır. Baö, bu üstünlüğü, yüzyülar boyunca süregelen âevamh ve azimli bir çalışma sayesinde elde etmiştir. Batıya bu üstünlüğü kasandıran bilim ve teknik adamlan azimli çalışmalannı bu gün de sürdürmektedirler. Hemen nemen dunyanm her yöresinde olduğu gibi, Batıda da bilim din desteği altında gelişmiştir. Batının birçok bilim adamlan aynı zamanda din adamlanydı. Ne var ki, Batının bu tip bilim adamlan, gercek bilgin kişiler olarak, bilim ve tekniğe büyük katkıda bulunmuşlar, hatta, matematik, fizik, kimya ve biyoloji gibi, en pozitif büim dallannda bfie başânlı olmuşlardır. Bizde ise, başma sanğı saran, bilim adamı geçinmiş, özellikle, pozitif ve deneysel büimlerin önemi bir türlü tam olarak kavranamamış ve bu hal böylece Cumhuriyet dönemi mize kadar devam etmiştir. Rör.esansla tam bir canhhk kazanan Batı bilimsel ve teknik gelismesi önceleri biraz yavaş olraussa da, 18., özellikle 19. yüz yılda bilimsel ve teknik buluşlar birbirini kovalamış, 19. yüzyılın ikinci yansından sonra da, büyük teknik buluşlara paralel olarak, endüstriyel gelişme da hızlanmıştır. Yaşadığımız yüzyılda ise, bu bilimsel, teknik ve endüstriyel gelişme daha da hız lanarak, bugünkü güçlü düzeyine ulasmıştır. Batı, nihayet bugün nükleer veya atomik çağa girmiş bulunmaktadır. Batı, bu bUimsel, teknik ve endüstriyel gelişimini yaparken, B MCRT'tie bir iki dakika CHP liderinln sözlerl verüir, ardından başta AP lideri olmak üzere öteki üç cephe partisl sdzcüLerinin dedikleri duyurulur. Eu arada DPlilere de azıcık zaman aynlır, kırk 5nlda bir de TBP lıderinden söz edilır. Ama geri kalan partüer ne deseler, ne yapsalar MCRT'ye yansımaz. Seçimlerde oy kazanmaksa önemli olan, bir partinin değerini gösteren, TİP de gerek 65, gerek 69 seçimlerinde yarım müyona yakın oy alnııştı. Girebilseydi, 73'de de en az bu kadar oy alır, yine iki üç milletvekilliği elde ederdi. Yani en azından MHP kadar oy kazanacaK, etkenliği olacak bir partı... Ojsa MCET radyolarında, T\"sinde, sosjalist parü genel liderlerınin sözleri, yayınladıklan büdiriler, gönderdikleri mesajlar ycr almıyor. Üç milletvekiliyle iki bakanlık koltuğu elde etmiş bir MHP kadar seçmen gücüne sahip bir TÎP'e niye bu denli aldınssız kalmdıgını anlamak zordur. Ya da kolaydır: Çünkü MCRT, Milli Cephe Radyo ve Televizyonudur. MCRT demek, halka, yasalara, demokrasiye, Atatürkçü devrim anlayışına, çağdaşlıga, ilericiliğe karşı çıkmak ya da karşı çıkrnaya heveslenmek demektir. Böyle olunca, Vatan Cephesi radyo bakanlanmn «tek ses»U yayıncılık anlayışı, gerçekieri yaalıs göstermek, saptırmak, sasırtmak, yurttasın kafasuıı yozlaştırmak isteği ağır basacaktır. MHFye, MHP'nin başkan, ikinci baskan, sözcü, geoel sekreter daba bUrnena. nesine dek hepsine yer veren bir MCRT, niye Sosyalist Parti lideri Aybar'a, TİP lideri Boran'a, TSİP lideri Kaçmaz'a, TEP lideri Belli'ye yer vermez yayınlannda? Bunlar da parti, bu kişiler de birer parti lideri... Yan tutmamaksa, her partiye yer vennekse amaç, sosyalist eğilimdeki partilere de kamuoyu önünde hak tanımak gerekir. Üç milletvekili çıkarmış bir MHP'ye, bugün Meclis'te onun bunun desteğiyle grup kurabilmiş bir CGP'ye dakikalarca zaman ayır, öte yandan Uk genel seçimlerde en az onlar kadar oy alabilecek partilere hij bir hak tanıma! Bu, Anayasal çizgide yürümemektir. Bugün TRT diye, bir kurum yoktur, bir TRT Genel Müdürü de yoktur! Damstay iki ayn kararla MC iktidannın TRT'yi MCBT yapma heveslerini yasal yoldan bozmuştur, yani TRT'nin yasa dışına düştüğünü, açıkçası MCRT halme geldiğini kanıtlamıştır. Geçenlerde Prof. Aksoy'un da bu sütunlarda yazdığı gibi, bir üniversite profesörü olan Bay Yalçıntaş'ın bu koltukta hâlâ oturması şaşırtıcıdır. Bir profesör, bilim adamı sayılır, sayılmahdır. Bilim adamı ise yasalara herkesten çok saygıü davranır. Bir üniversite öğretün üyesinin kendisine ait olmayan bir görevde kalmak için böylesine direnç gostermesi o kişijT. öğrencileri karşısında güç duruma Eokacaktır. Bir öğretmen örnek bir kişi olmalıdır ner şeyden önce Bay Yalçıntaş'ın daha ne kadar zaman bu garip, yanlış duruma katlanacagmı ben merakla bekliyorum. Bay Yalçıntaş, bay bilmem ne taş, ya da daha bir baskası önemli degüdir, Bay İsmail Cemln TRT'nin başına geri dönmesi ya da dönmemesi de o kadar önemli degildlr. Kişı sorunu olmaktan uzaktar bu... Çaga yakışmak, ulus yaranna çalışmak, yan tutmamak, bilimin, sanatm kendine vergi kurallarma uymak... Budur, koskoca Türk ulusunun radyosundan ve televizyonundan beklenen... Söztin kısası TRT olmak... Yeniden kişiliğine Kavuşmak. Millî Cephe Radyo vo Televizyonu olmaktan kurtulmak. Aksoy'un sözlerini ben de yineliyorum: TRT'nin Yalçıntaş'tan, Yalçıntaş'ın da TRT'den kurtulması dileğiyle'..... ÖZELLİKLE BİLİM VE TEKNİKTE, BAŞKA ÜLKELERLE BAĞIMLI OLARAK GELİŞMEK ZORUNLULUKTUR. ANCAK, BU BAĞIMLILIĞI EN AZ'A İNDİRMEK Z O RUNDAYIZ. Hüseyin KULAKSIZ Yüksek Maden Mühendisi öteki ülkeler, ister istemez, bu geüşimin etkisi altında kalmışlar ve güçleri oramnda bu gelişime ayak uydurmaya çalısmışlardır. Bugün, kabul etmek yerinde olur ki, Batılı ülkeler dışında, Birlesik Amerika, Rusya ve Japonya bu gelişimden tam olarak yararlanmışlar ve bilim ve teknife büyük ölçüde katkıda bulunarak, kendıtertn» bzgü bir bilimsel, teknik ve endüstriyel kimlik kazanmasını başarabilmişlerdir. Hattâ bir çok yeni büimsel ve teknik projelerin gerçekleştirilmesinde, Birlesik Amerika ve Rusya Batı asamasının da ötesine geçmiş bulunmaktadırlar. Örneğin, aya ulasma, atom ve güneş enerjisinden yararlanma, tünel kazan makineler gibi yeni tip güçlü makinelerin yapımı, vs. Birlesik Amerika, Batı bilimsel ve teknik hazinesinin daha ziyade tngiliz ömeklerinden yararlanmış, ve bunlara büyük ölçüde katkıda bulunarak, bugünkü güçlü düzeyine ulasmıştır. Rusya, daha Çarlık zamanında, özellikle Fransız ömeklerinden yararlanmış, ve kendi kafa gücünü de ortaya koyarak, bugünkü düzeyine ulasmıştır. Japonya ise, Batı'dan ve Birlesik Amerika' dan ne bulmuşsa ülkesine aktar mış, ama o da, kendi kara gücün den de tam olarak yararlanmasım bilerek, bugünkü düzeyine ulasmıştır. nik alanlannda değil, hemen hemen bütün alanlarda böylece devam etmiş gitmiş. Üstelik, zaman zaman ister istemez Baödan ak tanlması gerekli olan birçok sey leri de, yobaz büim adamlanmız ve onlann takipçileri istemezük' lerle önlemeye, veya aktanlmıs olanlan yozlaştırmaya çalışmışlardır. Özellikle, daha önce de belirttiğimlz gibi, pOfeitü fe €eneysel bilimlerde Batı aşamasımn çok gerisinde kalmışız. Ne yazık ki, öteki ülkelerce de az çok tanmmış ünlU edebiyatçılanmız, yazarlarımız, politikacılanmız, sa natçüarımız vardır da, ünlü matematikçilerimiz, fizikçilerimiz, kimyacüanmız, biyolojistlerimiz ve mühendislerimiz yoktur. Saym bir milletvekilimiz 500 yıida bir matematikçi yetiştiremedik diyor. Az da olsa, bu tür bilim ve teknik adamlanmız da vardır, ama bunlar, çalışma orta mı bulamadıklan için, öteki ülkelere göç etmişlerdir deniliyor. Bu, daha ziyade bir avuntudur. Bu Ulke, gerçek hattâ sozde bilgine her zaman saygı göstermiş, çalışma olanaklarını da elinden geldiği kadar geniş tutmaya çalış mışUr. Bu büim ve teknik adamlanmızın bilim ve tekniğe ne derecede gerçek bir katkıda bulunduklarının henüz tam bir envanteri yapılmamışsa da, her halde, bu ülkenin gerçek bilim ve teknik adamlan, bu ülkenin fcosullan içinde, bilim ve tekniğe o koşullara uygun olarak bir kat^ kıda bulunmuş olanlardır. Özgür ve gururlu yaşamın temeli btiyük blçüde bilimsel ve teknik güce dayanır. Kuşkusuz, bireyler gibi, ülkeler de, tam olarak birbirinden bağımsız değildirler. özellikle büim ve teknikte, birbirimize bagımlı olarak geüşmek zorundayız. Ama bu bagımhhğı bilimsel ve teknik gucümüz oranmda azaltabiliriz. Bağımsızlığımızın kendi kafa gücümüzle orantılı olacağını, tarih boyunca ve yaşadığımız dönemdekl acı ömekler kesinlikle ispatlamıştır. Bir büyük keDjtinüzin. ünlü bir tüneljni^bir Fransız mühendis planlamış ve gerçeklestirmişse, biricik asma köprümüzü bir Ingüiz mühendis çizmis ve hesaplamışsa, bir çelüc fabrikamızı bir Rus mühendis projelemis ve kurmuşsa, ki bu ömekler istenildiği Kadar ç o ğalblabilir, bu teknik ve endüstriyel yapıtlardan tam ve haklı bir gurur duymamız yerinde olabilir mi? Hiç degilse büim ve teknikte olduğu gibi aktarmacılığı bir tarafa bırakarak, kendi koşullanmıza uygun bir bilimsel ve teknik kimlik kazanmayı artık kesinlikle başarabilmeliyiz. Aksi halde, onlar dev adımlarla ilerlerken, bizim onlann dümen suyunda gitmemizden başka bir çaremiz bulunmadıgım kabullenmemiz gerekir. Bayar diyor fci: 1961 Anayasası komünist veya komünizan şahıslantı telkinler) altında çıkanlmıştır. Hürriyeti yıkmaK için fazla serbest ve ileri harekât esası kabul olunmuştur.. Şimdi bunu sSyliyen kisinin eeçmîsine şövle bir çöı aUIUD. Mondros Mülarekesinden sonra Kovarl Millive've katılan Celâl Bavar. Bolşevlkli6e Svrü düzpn blr kimseydi Blr tür Islâm komiinizmini oluştnrmaya vönelen Yeşil Ordu'^a da rlrmistir. Bursa dolaylannda Bolşeviklik konosunda Hkirlerini soran köylfller» Celâl Bey. bu Ideolo.jinin toprak daçıhmındaki psit«lzHci kaldırrtifim sövlemis. propaganda yapmıştır. 8 nisan 192O'de direnme gnstermeden YunanlıUra teslim olan Bursa kentlnin emekçilerinl Mecll» kürsüsünden şövle savnnmustur: « tngiltzleri BursalUar çağırmıştır, deniyor. Kesinlikle yanlıştır. Bunu düşünen bir kuruldur. Bunu da açıklamak isterim ki o kuml, Fransızların buriuvazi dediklerl kesimdendir. Onîann gözlerinde maUannm, canlarının bizim gibi yoksul olanlardan pek büyük degeri vardır. Efer bir kabahat varsa bur.dan o kurul sorumludur. Buriuvazi kesiminden Bursalılar kabahathdırlar.» Bövlece Celâl Bev, Bursalı proleterleri savtınarak, Bursa bıırjuvalarını suçluyordu 1920 Meclislnde. Ama bu noktada kalmadı: tktisat Bakanıvken Atatflrk'ün gazetesl HaklmiyetI MiUive'ye junlan sövledi: « Devlet sosyalizmine karşı olanlar, blreyctligi güçiü, sermayesi bol olan memleketler halklandır. Tanzimattan beri elverişsiz koşullar altında Avrupa sermayesinin memlelçetimize imtiyazlı biçimde girmesinin ve ekonomik kaynaklanmıza egemen bulunmasımn Uzücü sonuçlan gözümüzün önündedir. Devlet sosyalizminin faydalannı pek çok örneklerle doğrulamak mümkündür.» Bolşeviklire ve sosyallzme dönfik Bayartn slmdl 27 Mayıs Anavasasııu «komünizan» bulmasına ne derslnİT? Celâl Bey, ya şaskmdır. veya yasmdan StörO yeterslzlifte düs.müştür. Bu balini blr başica Srnekle simseleyeUm. 1954 yılmda. DP fktidan. basın vasasında kısıtlamalara uidlyor; özfürlükleri daha da daraltmak «sttyordn. Bayar. DP'nin tslcmlerinl demokrasl ve öznürlüklere aykın saymıyor. Bu (törüşunü kanıtlamık tçln de Nadlr Nadi'yf Unık (föstermek lstiyor Celâl Bey Ve r&zeteslnde çunlan söylüyor: « Basın Kanununun Mecliste müzakeresi sırasında söz alan Cumhuriyet Başyazan Nadir Nadi'nin şu sözlerini bu husustaki fUaimin ciddi delili olarak sunuyorum: cBu ftanunun en mühim maddesi olan. Kanunun nıhu direbileceğimiz birinci maddesi, basın hayatımıza herhangi bir kayıtlama veya tabdit getirmemiştir.» Celâl Bey bn fconud» da yanılm Içindedlr. Bn Uglnç olay, Nadir Nadi'nin 13 Mart 1934 eünlü basyazısında açıklanmıştır. Diyor Id o razısında Cnmhnrivettn Basyazan: « Basm Kanunu Mecliste görüşülürtcen bu kanunun ağırhk noktasmı teskil eden 1. maddeye dair düşündüklerimi söylemis, ispat hakkının lüzumu üstünde durmuştum. Ertesi günü, Meclis konusmalannm tafsflatmı veren bir gazete, büyük başlıklarla adımı vazarak. euya ben maddeyi müdafaa etmişim Ribi bir havadis yayınladı. Gazetecilikte lleri geri tartışmalar olağandır. Kavganm hararetl İçinde baa mübalağalar da hoş görülebilir. Fakat rakibine veya hasmına söylemediği sözleri maletmek. yapmadığı hareketleri kondurmak, meslek ahlâkmın cevaz verecegi seyler değildir.» Başyazar Nadl Nadl. o tünlerde basın fcgürlfitfinü hem Meclis kürsüsünde konusmasıyla, hem yazılaruıda kalemlyle savnnmus, kısıtlamalara karşı çıkmıştır; ama Celâl Bey bun.Um anbyacak durtunda değildir. KendUlni temlze çıkarmak İçin ciddi delil. diye DP (tazetesinln tohrif et«« bta babere dayanmak lstiyor; ve kuşkusuz boşhığa düşiiyor. tnsan İster Istemes acıyor Bayar'a Defterini k&tü dürdü Baymn bnndan mnr» uiç konusm»»a: susup köşesinde otnrsa, daha lyi olur. BİLİM VE TEKNİK'in 92. Temmuz Sayısı Çıktı Bütün bayilerde bulunur Bizde durum Bize gelince, Batı'nm bu bilimsel ve teknik hazinesinden, Osmanklar'dan bu yana yararlanmaya çalışmışız. îkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da, buna, her alanda işbirligine girişüğimiz Birlesik Amerika'nm bilim ve teknik hazinesinden yararlanmayı katnuşız. Ne var ki, bizim bilim ve teknik adamlanmız bu büimsel ve teknik birikinıleri olduğu gibi aktarmışlar, bunlara kendi koşullarıınıza uygun önem li bir katkıda bulunmamışlardır. Bu aktarma, sadeco bilim ve tek Hava Astsubay Sınıl Okullarına Oğrenci Alınacaktır 1. 1975 197» egittm dooeminde rettstlrUmek Uzere, Use, Kole] Teknısyen Okulu, Ticaret Usesl. Sanal Bnstitüsü ve Sağlık Kolejı mezunlanndan Hava Astsuoav Sınıt Okullanndan ögrencd alınacakttr i Giris şartlannı navl urosüı ve müracaat Delgelert; Hava Bırlik ve Müesseseierinden. Askerük Oaire »e 5ubelennden. Llse. KoleJ, Ticaret Usesi. Sanat Enstitülen ve Sağlık Kolejlerinden temln edileblllr 3. tstekli öğrencller temın edecekler) müracaat belgelerlnl doldurarak 1 nazlran 20 temmuz tanhleri arasmaa aşağıda belirtilen adrese eönderecekler veya elden vereceklerdiı HAVA TEKMK ÜKULLAR KOMtJTANLlG] KATDIKABUL KOMtSYONU BAŞKANLIGINA: GAZtEMtR tZMlR 4. Okuia girişe esas olmak üzere mOlâtrat fe BMen egltimi seçmeleri 567 ağusıos 1975 eünlen tZMtR ttAYSERl ve DtYARBAKIR'da yapüacaktıı Kendilertne mülSkat» »atümaian DUdirtlen ADAYİAR bu üç Uden herhangi birindekl Kornisyona müracaat edebtlirler. (Basın: t: 15956) 5443 tekinyayınevi ankara caddesi 51, istanbul çiKn HESAP UZMAN MUAViNLiGi GİRİŞ SINAVI Maliye Pakanlıgı Hesap Dzmaılan Kuruluuca 1S.1975 pazartesı gücü saat 9.30'da Anka; a ve tstanbul'da Hesap Dzman MuavtnHg] gtrtş smvr* «çı acaktır. Sınava katılabiimek IÇID : a) Devlet Memurlan Kanur»ınuı< 48. maddesinde razılı mteliklere sahip olmak. b) 1.1.1975 tarihınde 3 vasmı 4oic urmamıs Duiunmak. & c) Siyasal Bîlgıler tktısat, HukuK. tşietme ve ldari tlim1er Hakülteleri ile tkusadl ve Ttearl tlimler raltülte. Akademı ve yiiksek Otrullan veya mesiefc içtn geret 1 Kültürü veren ve yukanda Delirtllen öftrenim kurunv 1 lanna eşitliği Mllll Eğitlm Batcanlığınca Kabul otunan yerb ve yabancı Fakülte, Akademl ve Yüksek Okullardan birini bitirmlş olmak. gerektr. Sınavlara gtriş şartlarını ve sınav eonularun gösteren broşür vukanda ıslmlen geçen ögretim Kurumlaruv dan ve Hesap Uzmanlan Kurulu Baskanlıgı Ue Ankara. İstanbuJ ve İzmir Grup Başkanlıklanndan saeanablllr. »• teyenlertn adreslerine gönderilır istekUlenn en geç 11.8.1975 günfl akşamu» sadaı Ualiye Bakanlıgı Hesap Uzmanlan Kurulu Baskanueı Ankara, adresine belgeleri Ue birükte vazılı olsrak basvurmalan gerekir. (Basın:18286) 5445 TBTAK (Basm 18941) 5452 Orta Doğu Teknik Uni versitesi Gaziantep Mühendislik Fakültesi Dekanlığından 1 LİSA.N BÖLÜMÜNE ÖGRETİM ÜYELERİ ALINACAKTIR; Fakültemizu) Llsan Bölümüne Öğretim Üyelen aünacaKtır. Adaylarm «O.D.T.Ü. Gaziantep Kampusu Personel Şefliği, Pü 30ü Gaziantep», veya «OD.T.Ö Persouel Şefliği. Ankara» adrestnden blzzat veya vazı Ue ıstevecekleri müracaat formunu doldurarak en eeç 24 7.1975 tarihine kadar OJJ.T.O. Gaziantep Kampusu PersoneJ Şefligtnin eüne geçmesinl sağlamalan gerekmefctedir. Adaylara Personel Şefliği tarafından mülakat ve smav yeri ile günü sonra büdirilecektir. Adaylarm eo az asağıdakı dallarda belirtilen dereceye sahip olması ve iyi tngüizce bilmesi gerekmektedır. Aynca bu dallar dısındala bir daldan B.A. derecesine ve tngüizce öğretrne yeteneğine sahip adaylana durumu da incelenecektır a) Dilbılim (Unguistlcs, B~A.) b) tngiîizce dül (BS.) c) Eğitim (B.A.). 2 MAKtNA MÜHENDİSLtGt BÖLÜMÜ 'çin Tennodinamik, Isı Transferl Isı Güç ve Motorlar üzerinde ders vermeB üzere tam eörevü 2 adet öğretim Oyesi alınacaktır. ARANILAN ÖZELLlKLER: a) Tercihan Doktora yapmış olmak ve bu derslerin kapsamına giren alanda eğitim tecrübesl olmak. b) Tercihan askerliğinl yapmıs olmak veya en az 2 yıl teeüli olmak veya kısa süreli tuzraetten vararlanabilmek c) Yukandald derslert verebUeceit düzeyde bilmek. 3 MAKtNA MÜHENDtSLÎGl BÖLÜMt) tÇÎN ALFNACAKTIR! ARANILAN ÖZKLLtKLER: a) M.S. veya V MUhendıs Unvanma sahip olmak. b) Açılacak vaclı ve sazlü sınavda oasanlı olmak c) tyi düzeyde îngillzce dill bilmek 4 Kabul edllenıere sosyai durutnuna uygun Dlı lojmao verilecek ve ek ödeme yapılacaktır. ngitı karadenîz Denız Kuvvetlerı Komutanlığı TOPUZ sohne yozflcrı îstanbul Daâıtım: GEDA Seyir Hidrografi ve Oşinogrsıl Dairesl Baştcanlığından bildirilmiştir: DENiZCiLERE VE HAVACILARA 79 SAYILI BiLDiRi 10 ile 13 temmua 1975 tarüıierl arasında 07.00*den 18.00'e kadar aşağıdaki noktalann birleştiği saha içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 1800 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyetı balormndan tehlikelidir. KARADENtZ YENtKÖT KARABÜRÜN 1 incl nokta: Enlemi 41 derece 30 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 40 dakika Dogu 2 ncl nokta : Enlemi 41 derece 30 dakika Kuzey Boylamı 28 derece 55 dakika Doğu 3 üncü nokta : Enlemi 41 derece 20 dakika fCuzey Boylamı 28 derece 40 dakika Doğu 4 üncü nokta: EnlemJ 41 derece 15 dakika Kurey Boylamı 28 derece 50 dakika Dogu DENtZCİLERE VE HAVACILARA ÖNEMLB DUYURULUR. İLAN Elâzıg Valiliğinden Yıllığı 50.000. Uç yülıgı 150.000 lira, muhammen bedeüi 3750 lira geçici teminatü özbel TuristiJt Gazino ve Parkı 2490 sayüı Kununun 31. maddcsi geregince kapalı zart usulü Ue 23.7.1S»7b çarsarnba günü saat 15'de tl Daiml Encümen Salonu'nda lcara verilmek üzere ihale oiunacaktır. tsteklilerin belli gün ve saatte Tıcaret Odası tcayıt vesikası 40.0UO Urauk Banka Referansi ve teminat makbuzlan Ue birlikte mektubunu îhale Komisyonuna vermelen, şartnamesinl i n r i ftei tdareve basvurmalan tlân olunur.