09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Kissinger'in 3. dünyaya çatan konuşmasının yankıları sürüyor ABD Dışişleri Bakanı Dr. Henry Kıssingerin geçen hafta Üçüneü Dünya ülkelerinin BM'deki tutumunu kınayan sert konuşması geniş yankılara yol açmıştı. Kissinger'in bu konuşmasından iki gün sonra da, tslâm ülkelerinin Dışişleri Bakanlannın katıldığı Cidde'deki altıncı İslâm konferansında Kissinger'e cevap niteliğinde bir karar alınmıştı. Bu kararda İsrail'in BM orgütiinden çıkanlması öngörülmektedir. Kissinger geçen hafta Milwaukee kentınde yaptığı konusmada, Arap ülkelerinin İsrail'i BM' den atma istegıne değır.erek şoyle demişti: «Genel Kurulu bu koşullarda taraflı bir organ olarak gorev yapabileceğini sanmıyoruz.» ABD Dışişleri Bakanı Genel Kurulda 3. dünya ülkelerini blok haline ve kendi «Bencil çıkarları» için oy verdiklerınden yakmmtş, ve bu durum devam ederse ABD'nın BM'i terkedebilleceğini ima etmiştir. İngiltere'de yayımlanan cThe Observer» gaaetesinde bu konuda çıkan bir yoruma göre, bu gergın atmosferde önumüzdeki altı hafta içınde BM'ın yargısı belli olacaktır. BM ya varlığını sürdiirecek, ya da 1. Dünya Savaşından sonra kurulan eski Mılletler Cemiyeti gıbı dağılıp, yavaş yavaş tarıh sahnesinden sümecektir. «The Observer» gazetesine göre, İsrail olayma benzer bir olay geçen yıl BM Genel Kuruhında meydana gelmiştir. Hatırlanacagı gibi geçen yıl Genel Kurjl büyük bir çoğunlukla (91'e karşı 21 oyla; 19 çekimser) Güney Afnka delegasyonununun Ankara Ankara Ajıkara Ankara Ankara Anka J ÖNUMÜZDEKİ ALTI HAFTA İÇİNDE BİRLEŞMİŞ MiLLETLERiN YAZGISININ BELLİ OLACAĞI ÖNE SÜRÜLÜYOR; GÖZLEMCiLERE GÖRE ARAPLAR, İSRAİL'İN BM'DEN İHRACI KARARINDA DİRENECEK OLURSA, AMERİKA BM GENEL KURULUNDAN ÇEKİLECEK un da İsrail'in ihraeına kar§j çıkacağı belirtıimektedır. Ancak bu etkenler ABD için yeterli garanti değildir ve Kissinger Genel Kuruldan çıkacak karar konusunda çok kuşkuludur. ABD Dışişleri Bakanı, yakmlarının belirttıklerine göre, 3.' dün BİRLEŞMİŞ MiLLETLER GENEL KURULUNDA ÇOĞUNLUĞUN", İSRAİL'İN İHRACI İÇİN OY KULLANMASI BEKLENİYOR KİSSİNGER: • BM GENEL KURULU BU KOŞULLAR ALTINDA TARAFSIZ ÇALIŞAMAZ» HEN'RY KİSSİNGER Içiincü Diinyayı hafife alınak nıı?. Genel Kurul toplantısına katılma sını yasaklamıştı. Genel Kurul önumüzdeki eylül ayında toplandığı zaman, İsrail'in BM'den ihracı sorununu görüşecektır. Genel Kurul üyelerinin çoğunluğunun Israil aleyhinde oy kullanması beklenmektedir. Ancak siyasal gozlemcılere göre. İsrail Genel Kurulda, Güney Afrıka'dan daha çok destek sağlayabilecek durumdadır. Aynca Genel Kurulun yeni başkanı Ltiksemburg'lu Gaston Thorn' yanın Genel Kuruldakı eylemlerine karşı sonuna dek mücadele etmeye kararlıdır. Nıtekim Mıl\vaukee konuşmasında da bu noktayı açıkça ortaya tcoymuştur. Kissinger'e göre, Genel Kurulun tsrail'in BM'den ihracı yolunda alacağı bir karar BM yasasınm çignenmesi niteliğıni taşıyacaktır. Zira BM yasasının 5 ve 6'ncı maddelerine göre, bir üyeyi örgütten ihraç etme yetkisi Genel Kurulda değil Güvenlik Konseyindedir. Güvenlık Konseymde ise ABD ile İngiltere'nin böyle bir karar tasansıru veto edecekleri kesindir. Ashnda BM kurulurken. üyeleri ihraç etme ya da yeni üye kabulu gıbi önemli konularda karar alma yetkisinin GUvenlik Konseyinde olmasını Joseph Stalin istemişti. Zira Stalin Genel Kurulda zamanla batı taraftan anti komünist ülkelerin çoğunluğu meydana getireceklerinden çekiniyordu. Bu bakımdan So^etler Birligi'nin her zaman vetosunu kullanabileceği Güvenlık Konseyi Stalin'e daha sağlam bir organ olarak göriinüyordu. İlginç bir rastlantı olarak bugün Henry Kissinger de yıllar önce Stalin gibi Genel Kuruldan kuşkulanmakta ve ABD'nin BM' de en sağlam kalesi olarak Güvenlık Konseyini görmektedir. Şeret Durugönül, Ankara'da Küçükesat sem. tinde maliyeciler sıtesinde oturuyordu. Ev, iki katlıydı. İlk kat, mısafir odası olarak döşenmişti ve küçük bir kapıyla sokağa açılıyordu. Ticaret Bakanlığı eski Müsteşan Durugönül, Yahya Demirel'in yurt dışına sattığı mobilya işResmJ Gazetede iki kar>.rleriyle ilgilenmiş ve bazı \olsuzluklar saptamıştı. name.. birinde: Bu jüzden bazı çevrelerın de hışmmı çekmışU. « Turkıye Süt Endustr:sı Pazar gecesi blrden bıre büyiık bir gıirültüvle Kurulu, Genel Müdürü ve Yo uyandı. Evının alt kat camlan tuzla buz olmuşnetim Kurulu Başkanı Saadet ön Ünal'ın başka göreve ıtan tu. Evinın önünden hızla geçen bir araba dinamit attıktan sonra geldiğı gibi sürat:e olay yerinden mak üzere bu görevinden alın uzaklaşmıştı. Durugönül hemen asağıya indi. Büması, Gıda Tanm ve Hayvantun komşular uyanmış, herkes camlara fırlamıştı. cüık Bakanlığmın bilâ sayıu Durugönül, olayı emniyet yetkililenne bildiryazısı üzerine kararlaştı dı. Yetkililer. ev çevresinde de bır araştırma yapnlmıstır» deniyor.. tıktan sonra. bir polisi nöbetçi bırakarak evden Diğerinde de, gene aynı Baayrıldılar. kanlığm, gene «bilâ sayıü» yaOlay, Durugönül'ün arkadaşlannca hemen duzısı ile, aynı makama Manyulmuştu. Sabah, eve gazeteciler geldi, resımler mut Bilge diye bir müheniıçekıldı. sin atandığı bildiriliyorPazartesı gecesi. Durugönül, saat 22 sulannda «Bilâ sayılı..» Yani.. «sayısız... Su giinlerde böyle «bîlâ «ayılı» yazılarla oraya buraa atanan, yerinden edilen d«?vlet memurunun sayısı sırası bellisiz hale geldi.. Ama deneylerle sabittir ki. böyle «sırasız sayısız» işler yapanlann günleri pek «biiâ sayılı» olmaz.. «sayıh» olur.. Sonra bir şey daha: Yarın Danıstay bu atamalan bozarsa, «sayım suyum yok. diyecekler.. SIRASIZ SAYISIZ BİR TAKIM İŞLER DİNAMİT SESLERÎYLE KÎM SUSTURULMAK ÎSTENÎYOR? bir gazeteciyle telefon görüşmesi yapmaktaydı, evın kapıa önünde bır polis memuru da nöbet beklemekteydı. Bır araba evin önünden hızla geçerken, üst kata doğru, ateş etti. Polis memuru da sılâhıni çekerek, arabanın arkasından ateş etti. Durugönül de fırladı ama arabanın arkasından yeller esiyordu. Bugünlerde. mobilya ihracatı için bir soruşturma açılacaktı ve bazı kimselenn susması gerekıyordu bhnamıt sesleri namuslu seslen suturabılir mı Hazırlayanlar U£ur MUMCÜ . Erdal ÇETİN Ali POLAT Kanaatkârlık üzerine Köyün bağnndan kopup gelmiş nülletvekillerimizcierı biri, geçenlerde bir sohbettp milletvekili maaşlanndan soz açılmca dostlarına şoyle dadı: « Valla bu zam meseiesı benim için zerre kadar önemli degil.. Biliyorsunuz, öncele ri bizim elimıze 3000 lira kadar bir para geçiyordu.. Ben şahsen, bu para ile gül gibi geçinıp gidyordum...» Burada herkes milletvekiUnin, «şimdi şu kadar geçıyor, »ma geçinemiyoruz birader..» diye yakınacağını sanırken, o Söyle devam etti: «... Şimdi ise. elimize gsCen para 15.000 lira.» « eee?..» « Valla gene gül gibi *eçinip gidiyorum.. Yarın elime 30.000 Iira geçsin, gene ağzırr.ı açıp şikâyet etmem.. O parav la da tıkir tıkır geçinir gıderim..» Sohbettelriler, .meğer ne ka naatkâr milletvekillerimız varmış..» deyip parmak ısırmaktan kendilerini alamamış lardı.. İşçilerin yönetime katılma eğilimi Batı Avrupa'da gittikçe güçleniyor Uluslararası Çalışma Örgütü nün Cenevre'deki yıllık kong resinde Cezayir, Kanada, Mek sika, Hindistan temsilcileri, dünyanm lıor yerinde işçile rin yönetime katılmalarının. sağlanmasını istediler Yürüsünler... Yürümekle yollar eskimez!.. ERBAKAN'IN ALAMADIĞI YARDIMI AKSAY ALIVERDİ Başbakan Yardımeısı Necmettm Erbakan, yardım almak için bütün o yakıcı sıcaklan goze alarak Suudi Arabistan'a gıtmiştı. Gıtmesine gıtti ama, umduğunu bulamayarak elleri boş döndıi. Anlaşüan Erbakan'ın, «Müsluman Kardeşlerirniz», «Dın Kardeşlerimizn sözlerini Svıu«1i Arabıstan yetkilileri tarafından cıddıye alınmamıştl. Neyse, Erbakan'ın Suudl Arabistan'dan alamadığı yardımı Hasan Aksay aldı. Hem de makam odasında orurarak... . Suudî Arabistan Büyükelçtsi Muhammed Sait Basravı Kocatepe Camil için üribuçuk milyon lirayı Hasan Aksay'a verirken, herhalde bu durum karşısmda tek üztllen Erbakan olmuştur. Ne vardı yani? SuudJ Arabistan Büyükelçisi bu parayı Erbakan'a verseydi. Hoca efer.di kollarını sıvayarak televizyonu çagınp o tatlı gtilumsemesıyle, «Müsluman Kardeşlenne», «Din Kardeşlerine» diye kamera karşısında iltifatta bulunsaydı yani. ABD'de şirket ve sendikalar yönetime katılmaya karşı çıkıyorlar Amerika'da sermaye çevrelerinin sözcüsü durumundakl BUSİNESS WEEK dergisi son sayısında işçilerin yönetime katüması konusuna yer verauş ve Amerika'da gerek şirketler, gerekse sendikalar tarafından kesinlikle karşı çıkılan bu görüşün, Avrupa' da hızla yaygınlaştığına dikkati çekmiştir. Yazı şoyle devam etmektedir: «İşçilerin yönetime katılması eğilimi Batı Avrupa'da her geçen gun büyiık bir hızla yaygınlaşıyor. Avrupalı isçiler, çahştıkları işyer lerinde yönetime katılabilmek içın çaba harcıyorlar. Bu çabalan sendikalar tarafından da destekleniyor. Geçmiş yıllarda belli başlı sosyal demokrat partiler ve onlarla görüş birliği içinde olan isçi kuruluşları, işçilerin yönetime katıl ması konusundaki girişimlerde ön planda rol oynamışlardı. Bugün altı Batı Avrupa ülkesinde Batı Almanya, Isveç, Norveç, Danimarka, Avusturya ve Lüksemburg belli başlı şirketlerin ida '• re meclislerinde işçilerin de tem, sil edilmesini öngören yasalan ' yiırürlüktedır. Hollanda'da ise işçiler, idare meclislerinin aldığı kararları veto etmek hakkına sa ; hiptir. Ne olur? Kissinger BM'deki savaşı ve İsrail Dünya Teşkilâtından kovulursa ne olur? Batılı siyasal gözlemcilere göre bu oluşum aşağıdaki sonuçlara yol açabilir: • Tecrit edılmiş olmanın verdiği hırsla, İsrail Ortadogu'dakı I barıs çabalarmı yokuşa sürebiUr. ' • ABD, israil'in ihraeına misil' leme olarak Genel Kurul top' lantılarını boykot edebilir ya da j bu organdan çekilebılir. • ABD Kongresi BM'e yapı ] lan Amerikan mali katkısını durdurabiiir. Halen ABD, BM giderlerinin ^ 25'ini karşılamaktadır. • Diğer batılı ülkeler de ABD'ye katılarak Genel Kunıl toplantılannı boykot edebilirler. Bu taktirde Genel Kurul politika sahnesindeki agırlık ve önemi ni yitirir ve kimse tarafından ciddiye almmaz. öte yandan kimi siyasal gözlemcilere göre, Arap ülkeleri tsrail'in ihracı konusundaki sert tutumlarını görüşmelerde bir 1 lerleme kaydedilmesi için sürdürmektedirler. Eğer bu doğruysa ve Ortadoğu görüşmelerinde bir gelişme kaydedildiği taktirde Araplar İsrail'in ihracı isteğinden vazgeçerlerse. BM'de Batılı sanayileşmiş ülkelerle, 3. dünya ülkeleri arasında büyük bir çatışma önlenebilir. Her durumda Önumüzdeki iki ay içinde Birleşmiş Milletler tarihinin ilginç dönemlerinden birini yaşayacağı söylenebiür. (Dış Haberler Senisi) DOFAR'DA GERILLALARHUKUMET KUVVETLERİ ÖNÜNDE GERİLİYOR MASKAT Umman Halk Kurtuluş Cephesi'ne bağlı Dofar gerillalannın, Iran ve Ürdün'den gelen askeri yardunlarla güçlenen hükümet kuvvetleri karşısınd» geri çekilmek zorunda kaldıklan bildırilmektedir. Hükümet kuvvetleri Dofarın ABD'li srndikacı VUNPISINGER: «Bizde ışçilerin böyle bir istemi jok.» ingiltere ve italya Ingiltere ve İtalya'da ise bilindıği gıbi işçi ile işyeri yönetimi arasmdaki çekişme yıllardan beri kronikleşmiştir. Bu iki ülkede ekonomıyi canlandırma konusundaki son çabalarda, belli başlı şirketler karar alırken inisiyatıfi sendikalarla paylaşmak üzere sen dikalara baskı yapmaktadırlar. Bu girişim, bir bakırna sendikalan şirketlerin şemsıyesi alfmda toplamak anlamına gelmektedir. Bazı sendikalann şırketlerle işbirlığine yanasır gorünmelenne karşın, Avrupa'daki genel gelışme, ilerici sendıkaların ışyeri yö netiminde giderek soz sahibı oimalan doğrultusundadır. Bu eğilim, .Endüstriyel demok rasi yolunda devrim« görüşlerınin tüm toplumda benimsendiğı îsveç'te, diğer Avrupa ülkelerine oranla daha hızlı bir gelişim göstermektedir. İsveç'te ve diğer Avrupa ülkelerinde işçiler, işçilerin yönetime katılması yasası uyannca sendika temsilcilerinin şirket idare meclislerinde soz sahibi olmalarıyla da yetinmemekte, yönetıciler tarafından almacak kararlan veto etmek hakkına da sahip olmak istemektedirler. Vietnam savaşından arta kalan silahlar gizlıce Fılipinler ve Tayland'a sokuluyor • Silâhların komünist unsurlardan başka kâr gayesiyle hareket eden silâh tüccarlann ca da kaçırıldığı bil diriliyor Fi Dofar militanlannın ülkenin kuzeyindeki kentsel alanlarda yeni bir cephe açmak istedikleri bildiriliyor batı kesimini ele geçirmiş duromdadırlar. Hükümet askerlerinin bir bölgede Güney Yemen sınınna kadar dayanraış olmalan, Dofar'ın kuzey ve güney kesiminde bulunan Umman Halk Kurtuluş Cephesi militanlan arasmdaki bağlantıyı ortadan kaldırmıştır. Franfurter Allgemeine gazetesindeki haberde, Umman Sultanl Kabus'un îran ve Ürdün tarafından desteklenmesınin yani sıra, komünist partizanların mücadele gücünün de azalmış olmasının, gerillalann gerilemesinde etken olabileceği bildirilmektedir. Nitekim Dofar gerillaları tarafından hazırlanan ve Frankfurter Allgemeine'nin görüşlerinı destekleyen uzun bir bildiri, önceki gün ümman hükümetinin eline geçmiştir. Umman Halk Kurtuluş Cephesi üyelerine dağıtılmak üzere hazırlanan bildiride, gerillaların, askeri taktik, silâh ve diğer savas malzemele rınin yetersizliği nedeniyle, son zamanlarda dağlara doğru gerı çekilmek zorunda kaldıkları belirtilmektedir. Dofar gerillalanmn Güney Yemen'den sağladıklan silâhlarda da son zamanlarda önemli oranda azalma oldu ğu bildirilmektedir. VmmM Sultanhği: Önenti, Basra Körfezine olan komşuluğudut. Cmman Sultam KABUS UMMAN SULTANI KABUS'UN İRAN VE ÜRDÜN'DEN SAĞLADIĞI ASKERÎ DESTEKLE GERİLLALARI GERiLETTiĞi BA TILI KAYNAKLARCA BİLDtRİLİYOR; AY RICA GÜNEY YEMEN'İN GERİLLALARI ESKİSİ GİBİ DESTEKLEMEDÎĞÎ ÖNE SÜRÜLÜYOR de yeni eylemlere girisecekleri ve kentsel alanda yeni yerleşme yerleri arayacaklan bildirilmetctedir. Umraan Halk Kurtuluş Cephesi'nin bıldirisinde bu konuya da yer verilmiş ve Dofar militanlarını kentlerde de önemli görevlerin beklediğine işaret edilerek, bu konudaki eylemlerin zaman yitirittr.eden başlatılması ısfenmiştir. maniı aydın, aynı deneye girişmişlerdi. Bu iHnd deney üzerine tehljke çanlannın çalmaya oasladıgı nı gören tngilizler. Umman'm o zamanki Sultanı Said Bin Tl mur'u görevinden uzaklaştınnışlar ve yerine oğlu Kabus*u getirmişlerdi. 1 eylül 1971'de başkentte mey dana gelen işçi olaylan İse, bir anlamda şehir gerillası eylemlerinin başlaması için genel hazırlık niteliğini taşıyordu. O olaylarda göstericiler, yabancı ülkfâlerden, özellikle Pakistan'dan ithal edilen yabancı işgücüne karşı çıkmışlardı. 1972 aralığmda İse Maskat güvenlik kuvvetleri, Matrah yakınlarında bir yeraltı örgütünün varlığını ortaya çıkarttüar. Polisin giriştiği büyüls bir operasyon sonucu 30'u kadın olmak Ozere 90 kişi tutuklandı. Asker* Mahkeme önüne çıkanlan tutuklulardan büyüfc bir bölümü ise idam edildi. Bu olaydan sonra Dofar gerillalarının ülkenin kuzeyinde cephe kurmak İçin yeni girişimlerde bulunduklanna Uişkin haberler sık sık batı basıntnd!» yer aldı , Ancak ümman hüküroet tuvvev tert, başta tngilizler olmak Uzere Ortadofu'daki tutucu gUçlerin de vardımıyla bu sirişlmlertn üst«sinden ge'r»>p^ rtaysrriılar (Uif Haberler Servıst) iLO kongresi Avnrpa'da yaygınlaşan bu egılim Amerika Birleşık Devletlert dışındaki diğer ülkelerdeki tşçiler tarafından da ilgiyle karşılanmaya başlamıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun geçen hafta CenevTe'de yapılan toplantısında, Cezayir, Kanada, Meksıka, Hindistan ve diğer bazı ülkelerin işçi temsıîcıleri, dünyanm her tarafında işçilerin yönetime katılmasının sağlanmasını istemış ler ve bu durumun işçilerin en de*al haklan olduğunu savunmuşlardır. Birleşmiş Milletler'e baglı bu örgüt olan ILO toplantısında işçilerin yönetime katılmasına iliskın öneri, içveren delegelerin oylanyIa reddedilmiştır. Öte yandan ışçilertn yönetlm» katüması Amerikan Birleşık Dev letlerinde bugüne değin hiç bıı zaman bir sorun haline gelmemiştir. Amerikan Sendikalar Bır) ligi AFL CİO'ya bağlı Makinist ler Sendikası Genel Başkan Yar! dımcısı Wilham Winpisinger, geçen yıl yapüan bir ILO sempozyumunda, Amerikan isçilerinin işyennde yönetime katılmak konusunda bir istemlerinir bulunmadıfını belirtmiştir. Winpisinger. Amerikan sendikalannın sr=ıe cekte de aynı yolu izlemekte kararl: olduğunu röslerine eklemiştir. Öte yandan Fransa, Belçıka ve' İtalya'da sendikalar, işyeri yönetirileriyle işbirliği yerıne çeşıtlı tartışmalara Birmegi yeglemektedir. lUıj Haberleı ServUiJ I liprnler hükümet sozcusüne «öre, Fılipinler Cumhurbaşkanı Ferainand Marcos ıle Tayland Başbaka nı Kukrit Pramoj, iki ülkeye • muhtemelen Vietnam savaşında kullanılmış silâhların gızlice sokulması.ndan büyük bir <aygı duymaktadır. MANİLA (FİLİPLVLER; Avusturya'da ana muhalefet liderinin ölümü, seçim öncesi panoramayı etkiledi Muhalefet milletvekilleri Gandi'yi protesto için Meclis salonunu terkettiler YENt DELHİ Hındistan'da Parlamentonun artık demokratık bir kurum olmadığını öne süren muhalefet partilerinden çok sayıda milletvekili, Başbakan îndira Gandi'yi protesto etmek amacıyla Parlamento'daki göriismeleri yanda bırakarak salonu terketmişlerdir. Hindistan Başbakanı lndira Gandi"nin olağanüstü durum ilânının Parlamento tarafından onaylanmasının ardından Parlamento binasmın Bnünde toplanan muhalefet partılerine bağlı milletvekilleri, «Ayıp, utanın, utanın» şeklinde bagırmışlardır. Muhalefet parti milletvekinerinin Parlamentodaki oturumları terketmelennden sonra. gerek Alt Meclis'te, gerekse SenatodaId toplantılar. lndira Gan'li'nın Kongre Partısı ıle onu destekleyen Komünist Partı ve dlğer ktlçük partıİPT arasında sıırmüştür. | Maskat ve Matrah Dofar bölgesinin dışında devrimci miütanlann eğemen olduğu bölgelerin kurulması daha önceki yıllarda da denenmiş. aneak her seierinde başansızlıkla sonuçlanmıştır. Umman hükıitnet kuvvetlerinden yüksek rütbeli bir subay ise, Dofar gerillalannın ülkenin kuzeyinde yeni hir cer)he açmalanmn her zaman mümkür olduğunu, hükümet çevrelerinin ve Sultan Kabus'un bu durumdan kayeı duyduklannı belirtmiştir. Dofar gerillalarının ülkenin kuzeyindeki tnuhtemel yerleşme bölgelert, Umman ekonomisinin en canlı olduğu beşkent Maskat ve .man kenti Matrah'tır. 1950' lerde Ümmanlı bir lmam, bu böl gelerde Sultan'a karşı ayaklanmış, ancak bu ayaUanma tngiliz komando bfrliklerinin yardı mıyla bas'ınlmıştı. 1970 yılı ha7iranınrt8 1«e dıs Ulkelerde öfre nlm görmüj dır grup gene Um Avusturya'da ana mııhalelfet • partisi lideri Dr. Karl Schneızer^ \ in bir trafik kazası sonucu ölmesı, ulkenin seçim öncesi panor»' masını bujuk ölçüde etkiledi. İki liderın yaptıklan ilk resıni Avusturya'da 5 ekim günü yı < görüşmelerden sonra yapılan içık pılacak olan Parlamento seçtm1 lamaya göre, Marcos. Vietnam da lerinde ana muhalefet partisi okullanılan silâhların bölgedeki lan Halk Partı ve onun Genel özerklik taraftan kuvvetlere u",a Başkan Karl Scnnetzer, ıksacak olursa, güneydoğu Asyada tidardaki Sosyalist Partı ve Başbanş ve ıstıkrann tehlikeye düşe bakan Bruno Kreısky'nin en korceğini ıhtar etmiştir. kulu rakıbi durumundaydı. Karl Schneizer'in ölümü, iktiîki lider Vietnam Savaşımn sona ermesi üzenne Güneydogu As dardaki Sosyalist Parti'nm seyada bir barış iiclimınin gerçekleş çim kampanyasını da büyük ölmesinden duydukları memnunlu çüde etkiledi. Sosyalist Partiler Başbakan Bruno Kreisky'nin kar ğa karsılık savaşta kullanılan silâhlann kaçak olarak ülkelenne [ şısında bir rakip kalmamasından girmesinden büyük bir kaygıva dolajn memnun olurken. Avuskapıldıklarını da belirtmişlerdir. turya'nın siyasal yaşamında ?uçSilâhların komünist unsurlardan lü ve renkli bir politikacı olan Schneizer'in de ürüntüsü içindeybaşka kâr payesıvle hareket e diler. silâh rıcrarlcnnca da bildırilmektedir. (a.a.) (Dts Haberleı Serrisl) Yeni yerleşme alanları Her şeye rağmen Umman Halk Kurtuluş Cephesi, Arap dünyasında belirli bir bölgeyi uzun bir süre kontrolü altmda tuta bilen tek devTimci örgüt durumundadır. öte vandan güvenilir kaynaklardan eelen haberlerde. va;ıma alanlan daralan Dofar gerülalannın Dımnuı'ın lcuzeyin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle