09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İKÎ a. «îttifakn sfizlükler şöyle tarumlar: «nyuşma/Fıkır bırligine varma/Bırlık/Bırukte hareket etmek üzere sözleşme/lkı devlet arasmda ımzalanan bır anlaşma olup bununla lmzacılar dan her bıri, gerek saldınya uğrayan ve gerek saldırmış olan dığer tarafa yardım etmeyi kar şılıklı olarak taahhüd eder » Yukanda sozunü ettıgımız «Anti komıntern Pakt», kendı doneminde bır «îttifak» ıdı. «Varşova Pakta» ve «Guney dogu Asya Antlaşması Teşkılâtı (SE.ATO)»da halen bırer «Ittıfak>tır Ama, uygulamada «güçlü ve «büyuk» muttefıkler, her nedense «Ittıfak* ın tanfine ters dusen gınşımlere başvurmakta tereddut gostermemışlerdır b Turkıve, NATO ve CENTO «Ittıfak>lan lçinde, «buyuk» ve «guçlu» muttefık Bırleşık A menkanın, manevi bakımdan asla, fakat oıaddı potanslyel yönünden, kabul ve tesllm etmek gerekır kı «Kuçuk» ve •zavıf» bır ortağıdır. Ustelık de, içengı, ayrıntılı gızlı hukümleri rraalesef bızden çok Pentagon tarafından bilınen, vorumlanan ve gerektığınde ujgulanan ömegın, 19o8 temmuzundakı Lubnan bunalımı ve Amenkan paraşutçu bırlıklennm çağnsız ve izınsız Adana lncırlik meydanma gelışlen elUyl a»kın lkılı anlasmalar dızısı üe Washıngtonla baglantı yapmış bulunmaktadır c Birleşık Amerika, her türlü eylem ve tasarrufunda, bir zamanlann Unlü Savunma Bakanı Mc Namara'nm inançh avukatlığını vap tıgı «Malıyet'Muessıriyet (Cost/Effıcıency)» ol çutünü (kntenni) uygulamayı ılke edınmış kapıtaUst bır superdevlettır Bınaenaleyh, Bırleşık Amenka ıle olan «Ittıfak» ilişkllenmızı, «Büyük dostumuz», «çuçlü muttefılomız», «ortak davâ», «ozdeş ülkelerden esınlenmış olma», «demokratık dunya nızamının başkoruyucusıı» gıbi şarklı alıskanlıklanmıza maalesef pek yaraşan ve bu yonü ıle de bıze tehlikell bır rehavet duygusu veren peşin ve comert değer yargılann perspektifınden değıl, gerçekçi, obiektıf ve ulusal çıkarlarımız açısmdan degerlend'r memız ve davranışlanmızı boyle bır degerlendırmeye uydurmamız gerekır Büyuk ATATÜRKtin dış poUOkada ve devletlerarası fllşkilerde «eşıthk» uzerınde bu denli tıtızlıkle durması elbette nedensız değıldı Bınaenaleyh, kım ne derse desın, üyeleri arasmda dengelı ve eşıt bır ilışkıler duzeninın varlığı pek kolav ıddıa edılemıyecek olan ıttıfaklanmız ister NATO, ister CENTO içınde, ortaklan üe karşılıklı ilıskılennı daima «Malıyet/Müessirivet» olçüsüne gore ayarlanan güçlü partönere karşı bızım duygusallık'teslımıvetçılık olçusü ile çıkan bır «muttefık» olmaktan kesmlıkle sakın • mamız zorunludur Unutmıvalım kı eşit agır lığını «ittıfak» kefesınde rıissettırmeven «zaytf» ve «küçük» müttefıklerıne «guçlü • ortaklann, gırıştıkleri her türlü egemenlık lhlallennden, vaptıklan «oldu bitti»lerden ve uvguladıklan maddı ve manevî baskı metodlanndan sonra sadece «ozur dılerim'» devıp tşı geçlştirmekten fazlasıjle hoşlandıkları tanhsel bır gerçektir ve en taze örneği de gozlenmızin önun • dedır CUMHURÎYET 2 Temmuz 1975 1944 yılı eklra avn Avrupa'ya, hele yohınu bulursa dunyaya egemen olmak ısteyen güçlü Nazı Almanyası ıle küçuk Macanstan, «Antlkomıntern Pakt» dıye anılan blr «Ittıfak» or grutu ıçınde iki «Muttefık» olarak, Sovyetler Bırlığıne karşı ortak bır savaş surdürüyorlar. Kader Almanja ve ortaklan aleyhıne donmüş, Dogu cephesmde Kızılordu Transılvanva'ya gırmıştır Hedef artık Macanstan'dır Savaşm yıtırıldığını anlayan Macanstan Devlet Başkanı Naıp Araıral Horthy ve hukumeti, gereksız yere ulkeyi daha fazla ezdırmeden savaşa son ıermek ıçın Sovveier Bırlıgı ve Batılı Muttefıklerle örtulu şekılde temas volları aramaktadır Oysa kı, «guçlü ortak» Almanva nm Fuhrerı Hıtler, «kuçuk ortak»'n boyle başma buyruk bır davTanıcına nza gosteıemez Nıteklm, «Ittıfak» hukumlen ujarınca Macarıstan'da us lenmıs bulunan bır kısım Alman «özel Savaş Bırlıklerı»nı bır \ıl once Mussolmıyı, çok ılgınç bır operasvonla kaçırmavı başaran Yar bav Otto Skorzeny komutasına vererek Naıp Amıral Horthv ve hükümetıne karşı bır darbe vapılmasını emreder Sonuç herkesın bıldıgı gıbı Naıbın oğlu ve gelecekteki halefı gupe gunduz Budapeşte sokaklannda kaçırılır, baş kentte Naıp Sarayının ve önemli Bakanlıkların bulunduğu Burgberg şatosu ve çevresf sılah gucu ıle zaptedılir, Amıral Hor*hy Almanya'da bır şatoda goz altma alınır ve Hıtler'ın yanın da mücadeleyı surdurecek Alman yanlısı bır koalısyon hukumeti kurulur Daha sonra, «\n tı Komıntern Paktmn «guçlu» ortagı Almanya' nın lıden Hıtler, «küçuk müttefık»ine karşı gı nştığı bu zorbalığı» Avrupayı ve bızzat Maca nstan'ı «Komunızme karşı korumak ıçin yaptı ğını» soyleyecektır Aradan 24 yıl geçmıştır Tarih 1968 ağusto BU Bu sefer dun>aya komünızmı egemen kıl mak kararmda olan super devlet Sovyetler Bır lığı ıle kuçuk Çekoslovakya, «Varsova Pastı» ıçınde «Muttefık» olarak bulunmakta ve «Kapı talıst Batı»ya karşı ortak bır bır ıdeolojık sa vaş vermektedırler «Insan Hakları» ve «Demokratık ozgürlük» kavramlan, onune geçümez bır çığ gibı yayıl maktadır dunyada Bu arada, Sosyalıst Çekos lovakvada Aleksandr Dubçek ın kışılığınde gell şen ve ıfadesını bulan bır akım, «Toplum dü zenmı lıberalleştırme» ve «Sosyalıst rejımı da ha ınsanı ve daha demokratık hale getırme» çabası gelışmektedir Ne var kl, Çekoslovakya1 nın «güçlu müttefık»inin Kremlm'deki liderleri «Küçuk ortak»ın bu ozgurlükçü davranışını hoş karşılamıya hıç de hazırlıklı değülerdır Nıtekım «Sağcı ve sosyalizm aleyhtan güçle nn gırıştıklerı bu vıkıcı faalivetleri ve karşı devrımı» onlemek uzere «Itıfakıun verdıgı «hak»ka dayanarak kuvvet ve zor kullanılması kararlaştınlır Sonucu gene hepımlz bıhyoruz Ozur ve merhamet tanımayan ve cıdden ıyı or fanıze edılmış bır askerî mudahale tam başa nya ulaşır ve 21 ağustos 1968 gıinü Kızılordu \e Çekoslovakya'nm öteki dort sosyalıst «mut rfıkmnın askerleri Çekosfovakya'yı işgal eder r Dubçek ve arkadaşlan tutuklanmış, Çe OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Adana'da Tabanca Sesleri ıcak bır yaz gecesinin sonunda temmuznn ilk sabain gazetesıne föz atan okur, şu baberi gördü: «Adana Beledıye Başkanı üe yardımcısı, bır sabıkahnın kurşunlanyla yaralandılar Baskan Ege Bagatur, hastaneye kaldınlarak amelıyat edıldı Başkanın bağırsaklannda sekız mermı delıgı bulunduğu, vardımcısının ıse karaciğer ve dalasnnın parçalandığı belırtıldı Sab'kah kaçtı» Olay, Inönn Parla Içındeld çay bahcesı ve lokanta yurunden çıkmıştı. Beledije Meclısi'nin son toplantismda 4P ile MSP'Iı Bvelerta karşı çıkmalanna rağmen C HP U üvelerln ovlarıvla çav bahcesı ve lokantanın vıktırümast karan ahnmıştı. Kabadavı Prodan sessiz izledi tartısmalaru. Oturum kapandık tao sonra Ege Bagatur'un karşısına çıkö. İkl elinde iki tabanca vardı. Atese başladı. CHP Adana II Başkanı Adnan Se^han olavdan sonra dedi kr « Iş netıce ıtıbarıjle araya btekı partılenn sokuldugu bir menfaat kavgasıdır tlk bakışta polıtık bır vam yoktur. Çıkarcılar çıkarlarına karşı çıkanlara kaba kuvvet denemıslerdir » Ittifak ve Özür Dileme Celil GÜRKAN EMEKLt TÜMGENERAL koslovakya, Çek ve Slovak Sosyalıst Cumhun yetlennden oluşan Federal bır devlet halıne getınlmıştır «Guçlü müttefıknın bu mudahalesını açıklama sırası bu sefer BrejnevMedır: «Çekoslovakya'da sosyalızmi kurtarmak ıçın bu mu 1 dahalevı yaptık » kuçuk muttefıki Tayland'ın ulusal egemenliğıne karşı gınştıgı bu açık ıhlAl hareketıni, öbür orneklerde oldugu gıbl «Tayland'ın guvenhği içın \aptığı» lddlasında bulunmamış ve hele operasyonun sona ermesınden sonra Tayland 1 Hukumetıne ve halkına «Özür dılerlm ,» demevı ıhmal etmemıştlr! . Sanıyoruz H, her bıri gerçek Inrer olgu (vakıa) olan bu üç ömekte, bır «ittıfak» Içınde «Buvük Kuçuk, ya da Güçlü Zayıf» muttefık ler arasındakı ilışkıler bakımından ortak bır (kader) yazgının varlığı açıkça kendıni göstermektedır Buyuk ve güçlü olan muttefık, kuçuk ve zayıf olan ortağına karşı, koşullar, ve çıkarlar gerektırdığınde, dıledığı ve uygun gordügu oldu bıttılerl, zor kulanımlarını ve müdahalelen yapmayı mevcut lttıfakın, sozunde olmasa bıle ozunde varolan tek yonlu bır hak sayma egılımındedır Hele arada, bır de kuvvetlı tarafın, her nıyete çetap yorumlayabıleceğl ve çağımızın ılgınç bır Amenkan buluşu olan «îkili Anlaşmalar» dedığımiz bır takun «on teslımiyet» senetlerl varsa Bırleşık Amenka, kendısı ıle Tayland arasında mevcut olduğumı iddia ettığı Ikılı Anlaşmala ra dayanarak Tayland'daki üsleri oldu • bıttı şeklınde kullanmış ve bılınen askerı harekâtı yapmıştır Guvenılır Tayland kaynaklannın haber verdıklerine göre, «Tayland dakl askeri üs ve tesıslenn kullanılmasına ilışkon anlasmalar nıza mı şekılde ımzalanmış anlasmalar olmayıp sade ce Amerikan makamlan ile, blr yıl önce devnlen «çurumüş» Tayland askeri rejıml mensurJİan arasmda nota ve muhtıra teatısı şeklınde olusturulmuş», hukukı ve yasal y&nleri natamam anlaşmalardır» ve bu anlaşmaların, «Tayland"daki askerı tesıslerın ve hava uslenmn Amenkan askerı teştallennce kullanılmalanna izın veren hu kumleri de açıklanmış değıldır • Üstelık iki ül ke arasmda «Kuvvetlenn statıisü anlaşraası» da mevcut bulunmaktadır S Güçlü Şımarıklığı Takvimden 7 yılm yaprağını daha kopara lım Mavıs 1975 Demokratik özgürluklerin ve bızzat demokrasınm dünva çapmda savunucu ve koruyucu oldugu soylenen super devlet Bırleleşık Amenka ıle kuçuk Tayland, S EJ1T O (Guney Doğu Asya Antlaşması Teşkılâtı) adı verılen bır «ıttifak» orgütu ıçınde bırblnnm «muttefıki» dırler ve nulletlerarası komünizme karşı bır cephe bırlıgl oluşturmaktadırlar O kadar kı, «kuçuk» Tayland, Vıetnam Savaşı boyunca asker gondererek ve hava uslerımn Amerıkan uçakları tarafından kullanılrnasına izın vererek «güçlu muttefık»ı ABD nın Vıetnam'dakı savaş çabalanm en gozupek bıçımde desteklemekten bıle geri durmamıştır Ama blr 12 ma jıs günü «Mayaguez» adlı bır Amenkan gemı sı ıçındekı 40 mılrettebatı ile bırukte, casusluk faalijetlennde bulunuyor dıye Kamboç\a ganbotlan tarafmdan Tayland korfezınde tutuk lanıp Washıngten ybneticilen de askerı kuvvet kullanarak gemıyı ve mürettebatını kurtarmaya karar verınce, ne Devletlerarası Hukukun «mut tefıklemın karşüıkh hak ve vecıbelerıne ilişkın hukümleri ve ne de Tayland'ın tlyi dılekll (ha yırhah)» mUtteflklığı, Tayland Hükümetımn %e halkınm açık ıtırazlanna rağmen bır çar «amba sabahı erken saatlerde, «Guçlu muttefık» Bırleşık Amerıka'nın denız pıvadelerımn, Tay land'ın Uta Pao hava ussune davetsız ve izınsız konuklar olarak inmelerıne ve buradan da komşu bır ülke olan Kamboçjaya karşı askerı harekata başlamalarına engel olamamıştır Yu kandakı ikl örnekle garıp bır benzerıik goste ren bır tablo karşısındadır dunva Ne var kı, bu oldubfttmın (emrl vâki) dığerlerlnden fark lı ve Bırleşık Amenka'nın lehıne kaydedılecek bır yonünu belırtmek de haktanırlığın bır geregi olacaktır. Gerçekten de Bırleşık \merıka Kesinlikle Sakınmalı Sergılemeye çalıştığımız bu gercekler her • halde bazı yargılara varmamızı zorunlu kılacak tır ^emokrasi, Faşizmi Yener OKTAY AKBAL Evet Hayır Hukuk Devletive Cephe Hükümeti T ürk Anayasa Mahkemesının 19 41966 tanhlı karannda aynen şu cümle vardır «Hu kuk devleti hukukun üstunlugu temeli uzerine oturur » 2o 2 196o tanhli bır kararda da, «Hukuk devleti demek, ıdarenin işlem ve eilemlen yargı denetımıne bağlı bulunan devlet demektır» denılmıştır. Zaten Anavasamızın 2. maddesi, «Türkiye Cumhunyetının msan haklarına dajanan, mıllı, demokratık, lajık ve sosyal bır hukuk devletı» olduğunu açıkça belırtmış bulunmaktadır. G«rçekten hukuk devletı, hukukun üstünlüğune dayanır ve Idarenin bütun ışlemlennın yar gı denetımine bağlı olmasmı gerekli kılar. Bır ülkede hukukun Ustünluğü tamnmıyorsa, orada hukuka bağlüıktan ve hukuk devletlnden soz edüemez. Çağumzda hukuk, her şevın üstünde tutulmaktadır. Bır devletın değeri de, hukuka verdıgi değerle olçülmektedır Demokra tık bır devletın temelınde hukuka bağhlık düşüncesı vardır Başta parlamentolar olmak uze re tüm kurum ve kuruluslar, davranışlannda yasalan gozonunde tutmak eylemlennı ve ışlemlerım yasalara uydurmak zorundadırlar. Herhangi bır top luma uygar toplum dıyebılmemız içm, orada, «Yasalann hu kumet adamlanndan daha çok saygı gormesı», yasalann ustun de hıçbır kuvvetın var olmama sı gerekır Bu nedenle, hangı devletı seçersın sorusuna, Vol taıre şu karşılığı vermıştır <^a salardan başka hıçbır şeje bo yun egmeyen devleti seçerım » Yasalann üstünde, hukukun Ustunde bir kuvvet düşunmek, hukukun UstUnluğü ükesını tanımamak demektır. Unutmavalım kl, «Insan, yasalardan ayrıldıgı zaman yaratıklann en kotusu olur» Bu nedenle eskı çağlardan berı doğru duşunebılen ınsanlar, yasalara dayanmavan bır toplumun sıyasal japı bakımından sağlam olabıleceğıne ınanmamışlar, vasadan baçka efendi, yasadan baska otonte ta nımamışlardır Hemen şunu soylejelım kı za manımızda hukuk, yalnız parlamentolann yaptığı yasalardan oluşmaz Hukuk, «Bır ulusun r va şavan hak anlayışıdır » Pa la «Demokrasıyı sokakta bulmadık, sokağa bırakamayız » înönu, «Bız bu memleketi sokakta bulmadık» derdl, Ecevnt de, «Bız bu demokrasiyi sokakta bulmadık» dıyor Bır koşutluk var bu ıkı sozde Sorumluluk nedır bılen bır devlet adamı olmak . înonü de, Ecevıt de herşeym başında bu ulusun, bu yurdun ancak demokrasıyle ayakta kalabılecegınl, çagdas uygarlıga yakışacagını bılen kışılerdır. Partı başkanı olmak baskadır, ulusun lıden olmak büsbutıln başkadır Pek az pohtikacı bu iki gorevı, ıkı durumu, bırleştırebılır. Nice partı lıden gorduk, tanıdık, hıç bır zaman ulus lıden olamadüar Seçımler kazandılar, ıktıdan elde ettıler, ama her zaman kuçuk bır polıtıkacı olmaktan ıleri gıdemedıler Devlet adamı olarak son yanm yüzyıl ıçmde ancak uç kışı tanıdık, Atatürk, inönü, bır de Ecevıt . CHP Genel Başkanını uç yüz bınden çok Istanbullu «Başbakan» dije selamladıysa bu onu ulus lıden saydıklanndandır. Bır devlet adamı boyle konuşur «CHP adına, ük seçımlerde tek başma iktidar olacağı artık herkesçe gorülen partım adına soz venyorum Devlete sahıp çıkan devlet memurlarmın uğradıklan ve ugrayabıleceklen haksızlıklan gıdermek, iktidar olduğumuzda ılk insanlık cdevimiz olacaktır». Ecevit «memurların devlete sahip çıkmalan gerektığını» soyleyerek, bu işin nasıl olacağını açıklamıstır «Memurların devlete sahıp çıkması vasadışı buyruklara uymayı reddetmekle olur, hukümetteküerin partızanca baskılarına rağmen jurttaşlar arasında aynm gozetmekten kaçınmakla olur, devlete yapüan ihanetleri, hukuk devıeti kurallanna ajkm davranışlan, kımlerden gelırse gelsm önlemekle, onleyemedığı yerde açığa vurmakla olur Kısacas:, oır devlet memurundan beıuedığımtz devlet memurlugunun geregidır, başka sey değıldır » özel sektor temsücısının işaTetıyle valıler hemen görevden alınırsa, ışını yapmaktan başka kusuru olmayan emniyet mü durlen, pousler, çeşıtlı bakanlıklann vuksek görevlilen, «kulaklanndan tutulup» oraya buraya atılmak ıstenırse, ısbaşındakı hu kümet bütun bunları yapar, yıne de «demokrası», «hukuk aevletı» gıbi sozler kullanırsa Kım ınanır onun içtenhğine, yurtseverlıgıne, (tmıllıyetçıhğıne»'' Bır takıra «cephe» hderlennın devlet adamhğıyle uzaktan olsun ilgılen bulunmadıgı her gün bın kez ortaya çıkmaktadır Zaten bu kışıler devletı yonetmekle ügılı değıller devletı ele geçırmek ıçın bır «cephe» kurmuslar, bunu da açık açık so\lu\orlar Ataturkun kurduğu layık, halkçı, devrımcı Cumhunyetı temellennden uzaklaştırmak, kendı kafalarına gore bıçımlendırmek ıstıyorlar Ama her birinin kafasındakı devlet «bıçım»ı de başka başkadır' Bay Erbakan Suudl Arabıstana benzer bır şerıat devletının özlemı ıçındedır. Bay Turkeş bır faşıst tonl unun basbugu geçmmek heveslndedır Bay Demırel ıse «bır gun daha başbakan Kalmak, bir gün daha başbakan Kalmaktır» ınancıjla basbasadır Partısı çokraüş, ilk genel seçımde tam bozguna uğrayacak bır Feyzıoğlu ise kaçınılmaz yenılgının sınırlıüğıne kaptınnıştır kendıni . Işte bu kışıler ujdurma bir «oephe»nm liderleri'.. Hıç bır raman ulasamadıkları, lüaşamavacaslan bır duzeye enşmış, ulus hden olmuş, devlet adamlığmı dunyaya bemmsetmlş, hal kını kendme, sozlenne ınandırmıs bır Ecevıt'e gunde üç'er dort' er kez duşmanca duygulanm belırönekten başka bır ış yapmıyorlar! Ecevıt bır konuşma yaoar, bunlar yazılı sdzlü demeçlerle her akşam dakıkalarca radyoyu, TV'yl «ışgal» ederler Cumartesı gunku Taksım mıtmgınde Ecent'm cephecılen nıhsal bır bozguna uğratan sozlen, o sozlenn üç yüz bın Istanbulludan gor duğü sıcak ılgı benımseme, yürekten kabullenme karsısında çabucak demeçler yazdınverdüer, kuçuk partı hesaplanna dayanan sozler soyledıler. CHP'nin komüntzmi kotuledığıni kimse duymamışmış, 1komumzmi tehlıke sayıp saymadıklanru nıye söylemıyonnuş Bıkmadılar, usanmadılar bu Mac Carthy edebıyatından. Ecevıt de CHP de herkes bılır kı, gerçek anlamıyle «komuruzme karşı»dırlar. Karsı olduklan ıçm de sosyal demokrasının gerektırdığı, sosyal adalete dayanan halktan yana. yığmdan yana, insanlıktan yana tedbirlen almaktadırlar CHP halkçı bır politıka ızlıyor, hersey önce halk ıçmdır, ulusun, devletın yaranna olmalıdır dıyor Ama cephecı polıtıkacüar içm onemlı olan bütun çıkarlann once kendıleri, partılen, onlan destekleyen paraoabalan ıçın olmasıdır. Halk mı» Halk onlann gözunde seçımden seçıme ranodası geçmış» antıkomünıst propagandalarla uyutulacak, dın, ıman afyonlanyle kandınlacak bır «surü»dür. Ecevıt'ın Taksım konuşması, bu konuşmayı dınleyen üç yüz bıni askın olgun halk yığınlan Turkıye'de demokrasmin varüğını gostermıştır dosta duşmana Uç beş faşızm özertıcısi ve onlann yamağı bu ulusu, bu yurdu, \tatürk flevnmıne dayanan Türkiye devletıni çıkmazlara sokamaz Evet, bu demokrssı sokağa bırakılmayacaktır. ZAMANIMIZDA PARLAMENTOLARIN SALT EGEMENLİĞÎ, SALT ÜSTÜNLÜĞÜ TARÎHE KARIŞMIŞTIR. ÎSTEDİKLERI YASAYI ÇIKARMA YETKISÎNE SAHİP DEĞILDİRLER ARTIK M. iskender ÖZTURANLI yen sayın Başbakammız, «Ne Danıştay, ne de Hukumet TBM Meclısını aşamazlar» bıçırnınde demeçler vermekte ve Danıştay karannın ujgulanmıyacağını a çık açık soylemekten çekuımemektedır Hemen hatırlatalım kı 1924 Anayasası bıle egemenlıgın parla mentoya aıt olduğunu değil, «Ka vıtsız şartsız ulusa aıt oldugu nu» beürtmıştır Çunkü daha 1930lerde parlamentolann ve parlamentolardakı çogunluk par tılermın salt egemen] ıklen tarı he kanşmış bulunuyordu Bazı polıtıkacılarca anlaşılmadıgı ıcın bu gerçek 1961 Anayasası ıle behrgın bır duruma getınıdı Ana vasamızm 4 maddesınde yer a lan «Egemenlık kayıtsız şartsız Turk mılletınindır» cumlesı ıle vetımlmedı Maddenm ıkıncı fık rasına, «Mıllet, egemenlığini A nayasanın kovduğu esaslara go re, yetkılı organlar elı>le kulla nır» hukmü de eklendi. Hıç kuskusuz bu yetkıli or »anlar arasında, Anavasa Mah kemesı, Danıştay ve Yargıtay gı bı yuksek mahkemeler yer al maktadır. Meclis ve parti dık tatoryası ile mıllet egemenlığı nı bırbmne kanştıran politıka cılartn anlamsız davramşlan so nucunda getınlmıştı bu açık ve seçık hükum Bu gerçegi bır tur lu anlamak ıstemeven devlet a damlannın 1975 Turkıye'sınde var olması, ınsaru tanfsız üzün tulere duşurmektedır Anavasamızın bugünkü sıste mıne gore, parlamentodan çı mentoların gorevı ise, bu hak anlaj ışını vazılı metın halıne getırmektır Onun içındır kı zamanımızda parlamentolann salt egemenlığı, salt ustünlüğu tanhe kanşmıştır. Parlarnentolar, eskıden oldugu gıbi her şeyı vapabılme gucune, ıstedıklen ya savı çıkarma yetkısıne sahıp de gıldırler artık Bılındıgı gıbı ulkemizdekı sağ kanat partılen dunyanın en guzel anavasalarından bın olan 1961 ^navasasmdata bazı hükum lerın oteden ben degıştırilmesını ve 1^24 Anajasasına donul mesını ıstemektedırler Onun içındır kı «Kuvvetler aynlığı» sıstemını durmadan eleştırmış lerdır Her fırsatta parlamento nun üstunlüğunden soz etmele rı de bu nedenledır Orneğın bu panılerden bıri olan AP nın en büyuk amacı, «Kuvvetler bırlı ğı» esasını benımseven 1924 A navasasının bu voldakı hukmu nu yemden canlandırmaktadır Bu partının sayın hden gozlerı nı politıka dunvasına açtıgı gun den berı parlamentodan baska bır guç tanımadığını soyleyıp durmaktadır. Her yerde ve her zaman «Son sozün parlamento tarafından sovlenmesı» geregını savunan ve «1961 Anayasası ıle devlet ıdaresının mumkun ol madığını» ilen suren sayın De mırel vüce Danıştayın TRT Ge nel Muduru hakkmda verdığı yurütmenın durduruİTiası kara n uzenne bu goruşunu yinele mıştır Sanki Yüksek Mahkeme kararını venrken 11 sayılı ka rarnamevı gözonünde tutmamıs gıbi, «Turkıye Buyük MUlet Mec lısmm karan son karardın» dı kan yasalar Anayasa Mahkemesmce denetlenmekte, «Anayasa \e hukuka» avkm olanlar iptal edılmektedır Böylesıne bır vargısal denetım karşısmda, parlamentonun salt üstunlüğunden soz etmek artık olanak dışıdır Aynca, devletimızin bir «Hukuk devletı» oldugu ve «tdarenın her turlü eylem ve ıslemııun yargı denenmîne tabı tutulduğu» hususu da anayasal bır gerçektır. Boyle bır gerçek karşısmda yargı kararlannın uygulanıp uygulanmıyacağı tartışma konusu bıle yapılamaz Hukuk devletı duşuncesı bu yoldakı tartışmalara engel olur Devleti meydana getiren üç unsurdan bırıncısı yasama, ikıncısı yurütme, üçüncüsü de bağımsız yargıdır Bu uç kuvvet bırbırımn ustunde degıl, bırbırının yanındadır, yanmda olmalıdır Hükümetlenn baş gorevı yargı kararlarını uygulamak ve uygulatmaktır «Hukukun ustun luğu» ancak bu suretle sağlanabılır. «Hukuk devletı» duşuncesi ancak böylesıne bir tutum ve davramşla gerçekleşebılır. Yargı kararlarını beğenmeyen bır kışi, nasıl bu kararlarm değıştınlmesıni yine yargı mercilerınden ısteyebüırse, bu iktidar da aynı yola başvurmak zorundadır îktıdarlar içın daha kolay bır >ol yoktur Bir hukuk devletınde bu konuda ayncalık duşunulemez Bugun nasü her hangı bır vatandaş, Danıştay karannı beğenmeyıp TBM Mechsı dılekçe komısyonuna başvurdu gu takdırde, «Son sözun yargı mercılerince soylenmıs oldugu» cevabıru aiıyorsa, bır hükümet de aynı cevabı almalıdır Kışıler ıçın ayn, iktıdarlar içın ajn gerçek yoktur. Vatandaşlar ıçın ayn, hukümetler için ayn yasa, ayn uygulama yoktur. Hukuka ve yasalara aykın dav ranan kışılen, yasalar doğrultu suna getırmekle yukümlü olan bir iktıdann yasalar dışına çık ması, hoş görülecek hatalardan değildır Bu davranışlanyla ulu ^un mutluluk ve gonencıni tehIıkeye düşüren pohtikacılann ulkeyi yönetmeğe haklan var mı dır, dıye sormak en doğal hak kımız değıl mıdır' (•ercekte olay tepeden tırnağa slvasaldır ve kuşknsuz kSkrninde çıkar ka\sası, rani ekonomik neden vatar. Bır kez ABDde çangsterllk adıvla başlayan oluşumun, kapıtaiızmın bır yan finınu olduçunu bilmek gerek Kömür veya petrol uretırken nasıl bazı \an urunler de olusuyorsa sermaje sınıfı uretırken van urunler oluşur Bunlann önde geleni ganesterlıktir Kapıtalızmin çellsmesınde bir azınlık olaganustu zengınlıkler ve çıkarlar saglar bır çogunluk yokluk ve sefalete doeru itılir Serma>e bırikiml sömöru yontemlerinın sonucunda bazı ozel ellerde toplanır. İşte bu süreç ıçinde ve servet sefalet uçnrumlannın yarattığı boslukt» ganfster cetelen urerler ABD de Mafıa bovle turemiştir. Kapitalıst gelişmenm yasalan insafsızdır Bılegi kuvvetHnın gu«suzu ezmesi. akıllının zavıfı \ere vurnidisı ve vasal boşluklardan yararlanma; toplumun çpçerlı decer varçıları sayüiT. Zengınlik ve parasal kudret, toplumsa] sayjt'nın odak noktasıdır: Hcnf Isiııı bılıvor, mıljonlar vuruyor, sen de vur Para her kapıvı acar Roılesıne bir toplum felsefesınde boy utan yasa dışı örgutlcr, buvük kentlenn karanlık kesımlerınde srelışırler Sermavecinin emekçıden somurdujü artıdpğere yasa dışı vollardan el kovmak ısteren veraltı nrçutlerıvle, fuhuş, kumar kaçakcılık, hartç psrar tıcarclı ustune olurmu'? ılişkıler duzenı kurulur Bu du/en «ıvasal ıktıdarda bulunan buvük seflerııı semshesı altında kenriıni çuvenceve baçlar Çoçu zaman «ılahlı çatısmalarda canlannı tehlıkeve atan unlu 'tabadavilar, bunık bır örfrütun ıçorunen kişılendır Produktora *e reji";oru bılınmeven kanlı fllimler çevrilır kentlerde ve eazetelerde vuzevsel senarvolanm okuruz Bazan bir kabadavının, vukunü tuttuktan vasallaştığım, çırkftleri ve ortaklıklarıvla toplum vaşamına katıldıçrni zoruruz. Bazan vasal sandifimız sırketlerm vonetim kunıllannda tabancalı catı^maların haberlerıni ızlerız Kipıtalızrnın vasa içi ve dı^ı, ovlcıine içıçe Recmiştır Id, a>irmak çok zordur Adana'dakı ola* da bu eerçeklert slmpellvor. Cogu zaman tnonu Parkı'nın içindekj çav bahçesinr şrldip bir gazoz ıçen vurttaş o bahçenın yerisınde nelerin drndu^ınu aklına çrtırmez. Buyuk kentlerde çok raslanır bovle verlere Beledıve'nın ve Devlettn oice malr »çık ve etıU ılışkıİTİe bazı ellere devredılır veraltı ve »erustu çıkar sebekelerı bovlece bııtunlesirler. Siyasal partılenn VP polisın bazı kesunleriniıı ıçınde bulunduğu orçütlerle çstışmak, kapısmak, insanın basına turlü belâ SPtırebilır; Adana'da eetırdlği jfihi Adana zeneinlıkle sefaleUo kacaklaştıfı bır verdir Sanavi gelısmış, tarun yofunlaşmıştır Guneydoçu sınınna vakın bulunması, a\rıca ılçınçlık katar yaşama Barlan çazlnolan, ışçilen açaları ve sanavı kapıtalıstlenvle Turkıve de vaşamında çarpıcı rengini go<nenneve başlamıstır Adana «ermave sınıfının palızlanrtıçı yerde pelisen çançsterlipın Adana'da bov atması dofaldır Beledıve Meclısı ndeki olavda AP Ile MSP'nın bir vanda CHP'nin öteki vanda bulunması da raslantı değıl elbet MORAN LİSE5İ KADROLU ÖĞRETMENLER ARIYOR Okulumuzun asafjıda belirtilen bölumlerı icin kadrolu öğretmenler alınacaktır • Lise. İngilizce.Matematik.Kımya oğretmenleri Daktilo bilen bayan kitaplık gorevlısı • Ortaokul: Modern matematik • llkokuh İlk öğretmen okulu cıkıslı resim öflretmeni Kısıklıcad.Na90Mıtlet Bahcesı kvva.Altunızadı Tetefon 3359 45/335946 Reklâmcılık 781 5254 Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğünden Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Mühendis Alınacaktır Kurumumuz Km^kale Muhımmat Fabrikasında lstıhdam edılmek uzere 1897 sayılı Kanuna gore Elektronık Mu hendısı alınacaktır. Talıpler arasında askerllk gorevlni ifa etmış olanlar tercih edilecektır Muracaatlann şahsen veva mektupla Genel Mudurlük 1dan Işler Daıre Başkanhğma yapılması llan olunur (Basın 18423/5232) DEVÎRDEN DEVÎRE İKİNCI CtLT ÇIKTl: Sosyal, buKuksal, ekonomık türlü gozlem ve lncelemeler, absolütizm, liberalizm sosyalizm, faşızm gibl ögretiler. 456 sh 25 TL. CİLT: Yenl rUrklye'nln Atatürk zamarundaki ve Atatürk ten sonrakı çok tlginç olay ve sorunlannı bir özyaşam havası lçinde beigeleriyle anlatan büyük eser 25 PL. (Tükenmek Uzeredir) OEVtRDEN DEVÎRE: öilimsel bir disıplın ve slstem lçinde, nerkesın anlayacagı bır dille meydana getınlen v« bugüne degın vazann hiç biı kltabında ver almamıs olan bir bılgi hazlnesidİT Yenı bir tuketım malının tanıtma reklamlannı yapmak uzereyız. Mamulu televızyon ve basmda takdım efmek ıçm 3040 yaşlarında iyı fotoğraf veren ve dunya guzelı olmayan ev hanımlanna ıhtıyacımız var. Lutfen C 34 Temmuz gunleıı) benımle temasa geçermısınız'' ALEV OÇHON ankara rektarnc * ve ıc»ret »oon m modeller aranıyor 45 80 30 31 32 33 Cumhurtyet S250 İLÂN BURSA iKiNCi SULH HUKUK HAKiMLiĞiNDEN 974/1773 Davacı Turhan tyigönül va arkadaşlan tarafından davalılar Huseyın Abıkebahşl ve Meryem Şevket vs. aleyhine açümış olan veraset lptali davasının yapüan açık duruşması sırasında, davalılardan Meryem Şevket'ın tebligata salıh açık adresi tesbıt edılmedığı ve namma teblig olunan davetive mlateblığ ıade edıldıgi anlaşılmış oldugundan ga zete ile ılânen davetıye teblıgıne karar verılmıştır. Adı geçen davalının duruşman'n muallsk bulunduğu 14/7/971) gunU saat 10 da mahkemede hazır bulunması, aksı halde duruşmanın gıvabmda devam olunanagı davetive teblığ makamına kaını olmak üzere keyfıyet ilar» olunur (Basın: 4938/5233) İLA îstanbul Ünıversitesi Yabana Dil Yuksek Okuluna 1 edet Almanca, 1 adet tngıUzce, 2 adet Fransızca. Hacetepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanhğından Fakültemizın aşağıda yanU bilim dalına karşısmda gosterılen tarıhte yapılacai sınavla asıstan aluıacaktır. Isteklılenn Fakulte Sekreterlığinden alacaklan gıris tormunu sınav günunden bır gun oncesıne kadar doldurup teslım etmelerı gerekmektedır Anestezı ve Reanımasyon lb ıTemmuı 1975 Çarsamba (Basın: 18478) 5228 Okutman Alınacaktır Isteklıleruı bır fotoğraf ve nüfus sureti örnekleri ile müracaat formu doldurmak uzeıe 18 7 1975 saat 17^0 a kadar Rektorluk Zatışlen Mudurlugune (Fatıh Horhor Cad ) mura caatları (Basın 13442) 5229 BiLGi YAYINLARI BÜTÜN KÎTAPÇILARDA.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle