Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÎKÎ CUMHURtYET 8 Mayıs 1975 M ilhyetçl Cephe dlye kurulan ve koalisyon blçımınde oluşan hükümetin Meclislere sundugu programda Atatürkçüluğe karşıt çefitli hususlar arasır.da Turkçemıze karşı da ©lumsuz bır nlyet yer almıştır Türkçe dUşmanlığında tutucu ve şenatçı çevrelerın kararlı tutumu bın yıldanben değışmemıştır. Bugun da aynı şıddet ve ınatla surmektedır. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Şu blr gerçektir kl gerıclnin ve şeriatçımn TUrkçeye ve Türk'e karşı düşmanlıgı Türk'ü Turklük Denlığınaen ve güzel dılınden etrruştır. Durum bır bakıma Acem'ler için de boyle olmuştu; ve ne garıptır Acem, kendı zengın dılının bağımsızlıgı bılıncıne Ataturk'un Turkıye ae uyguladığı dıl refonnu orneğıyle kavuşmuştur. BiUndıği gibı Türkçe'nln genlemcsı SBIÇJKlularla başlar. Kur'anın Arapça oluşu ve AraDça okutuluşu nedenıj'le. Fakat şerıatçı ıhanet ctmemış olsaydj Türkçemız savallı ve ıhmâl edılmış kerteye ınmeyebılir ve o gunlerde gelisebilır dı. Eğer Kur'anı vaktıyle Turkçeye çeiırmış olsalardı bu sorun yuzyülar oncesı çozumlenır ve Türkçe yerytızunün en guzel dıllen arasında yer almış olurdu. Türkçenın güzellığı, bılımselhğı ve «Insan zekâsının en mukemmel yapıtlarından bıri olduğu» gorüşlennı savunan bılgınlerın sozlenne şdyle bır gae atacak olsak bunu anlanz. XIX. yuzyüın ortalannda yabaneı bır dın bilgıni, Max Muller, Turkçenln mükemmellıg:m bılımsel olarak kanıtladıgı zamanlarda bıle şenatçı çevreler ve dln adamlan, merak itışıvle olsun, bu konulara eğılmeyl düşünmemıs ve Turkçeye «tenezzul» etmemişlerdır Hatırlatmakta yarar vardır kı 1854 y.lır.da yayımladığı bır yapıtında F. Max Muller. Turkçeye, Türkçenın guzelligınî ve bılımsel yeterl'gıne ve bu dıli yaratan ınsan zekâsına sonsuz ha>ranlığını gizleyemez ve şoyle der «Yabancı deyımlerden (unsurlardan) anndığı takdırde Turkçe kadar kolay, Türkçe kadar rahat anlaşılan ve diyeblllrim kl zevk verıcı pek az dıl vardır. Turkçe gramen oğrenmek, onu kullanma gereği olmasa dahı, gerçekten buyuk bır bahtıyarlıktır. Sınırsız sayıdakı gramatıkal formlann fevkalâde mahareth blr şekilde bellrişi; ful çekımi ve bır leşımı sıstemlne egemen düzen ve bütün yapının temsıl ettığı berraklık ve anlaşırlıl: ve buna ben zer hususlar bu dllın jraratıUsında rol oynajan ın san zekâsının fevkalâde Ustün gucünu sezebileeek olanlan muhakkak kı hajranlığa surukler Ola ğan nıteüktekı muşterek ınsani lsteklenn olasılığına sanla yetersizmıs gıbı gorünen grafık \e Türkçe'ye Sevgi Ulusalcılıktır ilhan ARSEL gostenşçı koklerm boylesıne az sayıda oluşu ve düşünceienn en mce nüanslarını aksettırecek böjlesıne bır aracm meydana getırülşı, belirsız b'r masıar va da sert ernır sıgası sıstemının var lıgı ve butun bunlardan «iltızam» ve «ınşaı» sı galar nrelıgmde ruh hâletlermın doğuşu; tutarsız gorunen sozlerın bellı bır sıstem daıresınae mutecanıs ve muntazam bır tarzda ahenklen dırümesı, evet ışte butun bunlarda biz Insan aklının ve zekâsının verılen olan çalışmaların DIL'deki olu^malannı gormekteyız Fakat pek çok dıllerde ılk oluşumun bu ızleri oelırlı bı turde kalmaz \e çogu zaman bunlara doğanırj yarattıgı yapıt mı voksa sanat yapımı mı demeıc'e güçlük çeierız Bütun bunlar gozlenmı zm onunde bır ka>a parçası gıbj duoır ve ancak F'lolog'ların pertav sızlarıdır ki onlardakı orga nık canlılığın kalıntılarını ortaya vurur » Türkçenın guzelhğı, ıncelıği ve berraklıgı konusunda gızlevemedıgı hayranlığı Muller Turk çenm bılımselhğı konusunda da surdürür ve bunu Turk zekâsının yaratıcı gjcune bağlar. Turk çe gramenn ıç vapısmın ıjıce eleştirılmesi halinde sistemm tıpkı krıstalden yapılmış bır a n k o vanmın hücrelerinin vapımı izleniyormuş kanısraa saplamlacağını soyler ve bunları böylece belırttıkten sonra. bır baska bılım adamının şu sozlerine başvurur « Turk dılını bız ünlu bmgınlerden oluşan bir tcuruluşun muşterek çalışmalannın bır yapıtı gıbi kabul edebılırız» Bu gorüşler nı ıspat amaciyle yazar TurKçedekı, SEVMEK fııUnl ele alarak onun çekimlerinı ve farklı turlerdekı gorunuşlermı anlatır. «Turkçe n^n en hunerlı jonu muhakkak kı fullerıdır» dıverek şoyle devam eder: «Tıpkı Rumca'da ve Sanskrıt dıllerınde oldugu gıbı Turkçede de pek «zaman»lar, «eğılımıtler vardır. oviesına kı bunlar sayesmde «Süphe ler». «Kanı lar» «Umut'lan \a da «Sanı lar» ve benzerı haller en zarıf nuanslarla Lfade edılmış olur Bu şetaller altmda rînliem,) ko<di hıç bozulmadan kalır ve kışılerın ya da ruh haletlerının ve zamanın değ.şmesı nedenıyle belıren çeşıtlı modulasvonlarda sankı terael nota gıbı ses verır » Müller bu bıllmsel eleştirmesıni yaparken Tıirkçe'run bır de şu ozellıgmı belırtır. «Türkçe fnllere ozgu ovle ozelliKİer \ardır kı bunun bır benzerıne «Anan» dıllenrde rastlanmaz. bu ozellık bazı harflerın eklenmesi sonucu olarak yenı kokler oluşur ve bu da her fııl'e olumlu ya da olumsuz, nedensel vansıtıcı karşıhk \e'aırıcı anlamlar getınr.. Muller'ın ozet olarak jukarıya aldıgımız gorüşlenne katılan, ya da aynı dogrultuda duşunce oluşturan yabancı jazarlar çoktur Fakat ne \arkı bızım tutucu \e gelenekçı geçınen ınsanlanmız ıçın bunlar onemlı degıldır. Onemlı olan şey Türkçe'nin Arapça targfından sılınıp gotürül mesıdır; çunku tslâm'ın ozu Arapçadır, ona gore. Arap mılhyetçısı dıi raktorunu kendı ulusal bılmcmın korunmasında en onemlı oge saydıgı halde bizım Seriatçı kafalanmız Turk dılını Turk'a unutturmak \e onun yerine Arapça ıle olusturulmu? Osmanlıca'vı yaşatmak içın fanatıkleşmekte sınır tanımamışUr. Yüzlerc» yıl Turk egemenlıgı altında yaşadıgı sürece Arap • Araplıçım» unutmamıştır, çunku her sevden once kendı oz dılıne sahıp olabılmıştır. Yuzyıllar boyunca kendısıne hukmeden Turk'un ne dılını. ne kulturunu ve geleneslennj almışUr. Keadı dılıne sahıp olarak Araplık bıhnci ve mıllî'lıgi ıçlnde vaşayaüılmjtır Bızım SŞenatçın'uın bunlarcian hıç haben yoktur. O sadece aslınüa Arapça üemels olan Osmanlıca'mn ozlemı ıçındedır. Mumkun olsa Turk egitım sıstemıne Arapça'yı rahatlıkla koydu racaktır. Müspet ve çagdaş bılım ve eğınm sıstemınde Arapça"nm ne denli vetersız ve gereksız ol dugu «kı bazı Arap vazarlar bıle artık bunu anlarnaga başlamıslardır> bır yana ve fakat Arapça'nın on plana alınması'nm ge'ecek kuşaklann yetısmesı bakımınaan ne kadar sakmcalı olduğunu daşunmez, O, sadece Ataturk un dıi reformlannı ^ k etrremn kurnazJıklanru gerçekleştırmeye u^ra şır 1972 yılında bu ul:ede okullarda okurulan kltaplarda Arapça nın musrerek aıl olarak kabul eaunesmı onerenler cıkrnısnr Cumnurıvet Senatosu'nun 4 teramuz 1972 tarüıu toplantısında bır senatörumuz gıftıkçe vogunlaşan Serıatçılık çab«Iarma degıneres ve ehnaeıa omeklen de Parlamento üveıenne »o^tere'ek Turk okullarında okutulan Intaplaraa >Arapçanın muşterek dıl oln^sı geregmı» savunanlar hakkında bılgı vermıştır. Yıne a>nı Senator 19T1 vılmda bır gunluk gazete nın bu konuöa açtıgı kaınpanyadan soz ederek bu gazete'nın su satırlannı aktarmıştır: «Genç nesıllerı layık devlet okutacak ve dınsız bır tahsıl veretektır . îslâmı Turk alîabesı aegıştınlmış ve verıne Latın harflen alınmıstır • Baska uluslar ve ozellıkle Araplar dıl ogesını bır ulusun kultur ve dusunce vasamı bakımından şek'Uendıren en onemlı bır ogc olaraK gorurler ve mülıliK üuvgusunun guçlulugunu dıl'ae bul'irlar 1171 yılında vavımladıgı Arabizm adlı kıtabında bır Arap yazar «Dıl bır uvgarlıktır, bır kulturd ır \e dıl bırlıgı denıek dusunce bırlıgi demeknr ı=te bır ulusu duvsrusal ve dusunsel bakımdan O!JS turan şey de budur. der Arao Birlıği dava>sı nın zamanunızaa en unlu sampıjonlarmdan savılan al Bazzaz «On Arab Nationallsm. adı altmda l%VtP yajırnladıgı kıtabında «Dıl bızım mıllı ımanımızın temelı demektır B r mıllet kı dılını kajbeder o mıllet mutlaka jok olmaga mankumdur Arap m en büyuk rautluluyj o dur kı kendı oz dılı olan Arapça Islâm'ın öılı olarak ış gormüştur ve bu nedenle Arapça vı korumak 'savunmak) sadece mıllî bır gorev ueg\\ ve takat avnı zamanda dını bır gorev olmuştur » Bütün bu yukanva kısaca aldıgımız hususlar gostermektedır kı bu mılle'ın tktıdarlarma d'isen gorev Turkçe Ile uğrasmak Türkçe'nin mut,o ge'ışmesıne engel olmak, ve nıhajet Turkçe'vı vo> etmek deeıl, ancak Türkçe'ye bagımsızlık ve kışısellık vermek lstevenlen rahat bırakmaktır SAYGON 1%1 vilında Iran'a (ritmi«jtim. Nerede bir bürükçe rmpı eursek, bizirn Azerı mihmandar: Bu, diyordu, Şah'ın kârhanesidlr. Ben İçin İçın: Ve bıçını Işler vapıvor bu Şah? dive duşünflrken, acıkladılar: Kârhane fabrika demektniş. Bizim diUnüzde a\nı «uııcıık jpnelpv anlamına eeldicinden sasırmak doğaldı. Güney A ietnam Devrim Yonetıminin Saygon' (yenl adı Ho !>) Mın) dakı genelev leri kapattığuıı fazetelerde okndueum zaman bu anı eeldi eözlerimin finüne Bazı ülkelerın îcnelevleri ün vapmışbr, Hollanda çibl . Bazı kentlerin fuhus yaşamı unlüdür. Istanbul, Tokyo. Londra gibl Bazı küçük verlertn adı salt fcadın mbşverişi yuzundea meshur olnr. tskenderun'dald Sofnkoluk gibi Bazı tarih dönemleıinde Işenl ordulannın, ya d» fçemen kuvretlerin yönetlmı altına dusen buviık kentlerde isodom \e Gomore raşanır. Mutareke Istanhul'unda böyle vaşanmıstı. Birincı Dıinva Sava^ında voksnlluğa düşmüştn llm şehır Harp zenginlerinin ensesi katmerlenip ^ışerken, halk sefalete dolanmıs; ahlâk çökuntuleri toplumun vuzuııu cıcek bozuğuna çevırmi«;ti. IşgaJ Knrvetlerl Istanbul a çırınce daha beter bir dnnem başladı. tnefliz, FranMZ. Italvan. Vunan. 4merikan ordulannm subay, menııır ve askerleri her \anı doldurtıvorlardı. Barlar, loıliipler randevu evlerınden çecilmez olmu<itn. Yabancüann doktukleri paranın tatlı TÜZÛ, namnssuzlıığa çağn eıtaınvordu her dakika Uafranca TerH cevreleriıniz de devTeve trirdiler. Isgalcilerin hoşuııa jfitmek, zevkıne «evk Iratmak. eçemenlere vamanınak; balolara. toplantılara, eğlentelere katılmak. Mutareke tstanbnl'n seçklnlertain ya«antıMnriaki tersine mutluluğu potnpaliTor; fuhui, kummr, ahlak«ızhk ve çüruvüşün Kmesl arliTordu. Benlijinl hlçe savarak Batı somnrreciliginin deçer varçılanna sıfınmaktı «Kostantınopl» havatının fplsefesi Kurtulus Kuvvetleri kenta âlem (irinceye dek cfirdü bu MC K1YIMI! OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KÎTAPLARI • Pratikte Periferik V'ena Hastaüklan • VARİSLtNtN KİTABlFiyatı: 60 TU %f «onra daha volcsııl. daha m pırıltılı, daha löniih, daha durçun. daha golgede: ama daha namuslu bir Istanbul'un 6vkn<:ıi başladı surmtve . Sımdi Saveon «ynl va^fivı TayiTor. Yıllardan beri kentln pınltılı vasamını oluşturan epemenler, helıkopterlerıne binerek baçınca, çerive ne kaldı Savgon'da? On binlerce habasız cocuk. ezık vurek: blr dırl renelev, lüks pece kulöhn. bar, ıruzellik salono, kumarhane, randevu e\i. Yuksck düzeyde Amerikan memnrlan, alçak duzetde nubavlar ve assnbavlar; Tokro, Sldnev, Manfla'dan telerek satılık Günev Vietnam Hükfimetıne mal satmak için işçal kuvvetlerinin kapi5iru aşindıran Işadamlı.n, ve bu devreye katılan Ssrjon kodamanlan tıçup Kittfler . Yoksul Vietnam çornklarını küçük raştan fuhusa, ru»vete. hırsızlığa, satılmışlığa. ahlâksızlığa alıştıra alıştıra yetiştlreo ve büyüten blr duzenin artıklan, ojesl dökülmus klrli bir tırnak glbl ortalık verde kaldı. Ve kurtulus knvretlerlnln döktnğü kanla harmanla^an almterlnln erdeml dolaşıyor Say?on sokaklannda .. Kaçamıyan satılmıylar kuytn verlere tesbih böcefi fcfbl kıvrılırken: ulusal giiçler, empervalirmln bataklifinda bov atan onurlu s u l a r (ibi yfikselivorlar. Uyearlık dunjası, Batl'dan Doğu'ya dek, jerçeğin baaarısını ve halkın zaferlni alkışlıyor. Bir ömür boyu çarpışa çarpısa özgürlütün ve Insanlıjrın bakkını hakketmi? olanlann basansı yoluna Svfüler duzüvor. Ne gökten yağan cehennent ateşi, ne de verden fışkıran zebanl lşkencesi vı|. dırabildi bu çekik jörlü Asjalıvı... Ve yokguUufun örfim•emesinde fönJü vücellfin ğizine nlaşan soluk benizll Inaan. yeryüzü tarihinde göı kama?tırıcı blr dönöjümfi vur Alçabnıs rflreklerle viskJ kadehlerinl tokuşturarak satılmışliğın zaferlni kutlamak Isteyenler yıkıldılar. Emperyaltzmin Güneydoğn Asya'dakl mezar tasına «debeleno de* belene tam kırk yılda reberdi» <Uve yazacak tarih .. Ne diyellm; fiyle btr olmy M bu: Dansı tüm mazlum uluslann ba$ma demektea gayn ne diyebilir Insao ve insanuk? JUfğt ıktıdarı devleti ele geçırmek yolundadır. Görevlerlnden H f | l . a l ı n a n jüksek; gorevlılere bır bakm, onlann verım alanlar kımler, bunlan bır gozden geçırın. ışten alınma gerekçelerını okuyun, anlarsınız bu gerçeği . Musteşarhklar, genel mudürlukler, tüm yüksek gorevler MC Iktıdanmn aşın sağcı kanadından kışüerle dolup taşıyor. Gorevıru en ijı, en ba^arılı yapacak olanlar degıl, o gorev de MC ıktıdarına en çok yarar sağlayacak, en iyi hızmetı yapacak olanlardır bu kışıler MCcı partıler kesin bır tuturâ ıçındedır: Devlet ele geçırılecek . Amaç budur, erek budur . Bakanlıklarda müsteşajlıklar, genel mudürlukler güvenıhr ellere geçıyor bırer bırer. Partızanca davranıştır bu MC ortaklıgınm aşırı kanadından kışıler, en acımasız kıvım yapacak, Kemalıst devrımcı gıdışı en çok engelleyecek, çağdaş uygar lıgın gereklermden en çok kaçınacak eğılımdekı partızanlar aranıp bulunmaktadır. Gıdıs bır çıkmaza doğru' . Turkeş ıyle, Erbakan'iyle onlara kendını kaptırmış Demırel ıyle, her şeye karşın ıktıdar ortagı olmak hevesındekl Feyzıoglu'suyle MC, gun bugun, saat bu saat, bır günlllk beylık beylıktır lelsefesıjla ışe gırışmıştir. Bu ls, yurdu, ulusu daha yuksek bır uygarlık auzeyıne çıkartmak çabası degıldır, eldekılerı de harcama, alınmış ılerl mevzıleri de bırakma, daha daha genye gıtme, b'îgnazlık kafasını yüceltme, toplum çıkarını onemsememe, bır avuç azınlığın varannı herşeyın üstunde tutma uğraşıdır bu.. Köprülüler, Balaban, Kendir, Geray gıbi ilenci daha açıgt gerçek ulusçu musteşarlar MC'nın genye donuk atılımının ıllc kurbanlarıdır. TKT Genel MUdürü Ismaıl Cem de onlara katılmak ıstenmektedır. Egitım Bakanlığının yuksek kademelerınde yapılan değışıkhkler, yeni atanıalar bu Bakanlıkta yakın gunlerde korkunç bır kıyımın başlayacağmm belırtılendır. MC, yurt ve ulus hızmetını en ıyı, en başarüı yapacak gorevlılen bır yana ıtıp, kendıne, kendi «felsefe»sine yüzde yuz bagıı olan kımselen ozenle seçıp, ış başına getirmektedır. Mılli Eğıtım Bakanlıgındaki değışıkhkler Ataturk devrımcısı ofretmenlerırrazın hangı cadl kazanlarında kaynatüacagının habercısıdır. Mılli Eğıtım Bakanlığı Teftış Kurulu Baçkanı Ahmet Buzcugü'i bır omek olarak almak istenm. Gerçek bir eğıtımcı, hıç bır sıyasal goruşün etkısınde kalmadan, yan tutmadan davranan bır kışıdır Buzcugıl .. Oğretmenlık, mufettışlik, Teftış Kurulu Başkan Yardımcılığı, bırkaç aydan b e n de başkanlıgı... Teftis Kurulu Başkanlıgı bu Bakanlıgm can damarlanndan bındır. MC partılerinın dunya gorüşu, gencı felsefesı, egitım dünyamızı, yontemını Atatürkçu çızgıden uzaklaştırmak nıyetlen elle tutulur bir etkenlık kazanabülr burda. tktıdarlann egılımıne gore öğretmenleri yüdırmak, kıyuna uğratmak, koşullandırmak ancak Teftış Kurulu'nun başuıdakı kışırun bu ıktıdann «felsefesı.ne yatkınlığıyle orantılıdır. Değişık siyasal ıktidarlar dönenunde başarüı bır egıümci olarak görev yapan bir durüst kışlnın, Ataturk ilkelenne bagü bir eğitimcınin MC ıktidannın Eğitım Bakanınca gorevden alınıp lıse bgretmenı yapılması bır anlam taşır. Bu, MC iktıdannın eğıtım alanında hıç de yararlı, olumlu, Atatürk Cumhunyetinın temel ilkelenne uygun bir çalışma yapmayacagının, tam ters bır yol tutacağmın kanıtıdır. Kısaca MC, kendı adına uygun bır «cephe»cılik yoluna sapacağını gostermıştır açıkça . (Istanbul M. E Müdürü Halis Kurtça' nın da gorevden aandığını son dakıkada ogrenaım. Bu konudakı dusüncelerimı aynca yazacağım ı Her sıyasal ıktıdar kendı programım en ıyı yürutecek kadrolan ışbaşına getırir elbet Buna kım ne dıyebilir' Ama gorev lerıne baglı, van tutmayan Cumhurıyet ilkelenne uygun davranan, gerçek ve durust yuksek memurların bırtakım sıjasal hesaplarla işbaşından uzaklaştırılması, yanhş, kötü bır partızanca gıdışın habercüerıdır MC bu partızanca tutumuyla • kıyım kıyım» dıye ozlemle tepinenleri sevindırmiştlr. A ş m sagcı, Kemalıst devnm ilkelenne düşman kışıler, çevreler, bu turlu eylemlerden hoşnutlük duyabüırler. Ama buyuk çoğunluğuyla Ataturk'un çizdığı yolda jrUriıyen Turk toplumu bu çeşıt bolücu, kıncı, parçalajicı partızanca ışlen bağışlamayacaktır. Ilk genel seçımde cephecıler bu partızanlıklannın cezasını goreceklerdır . ya yayınları sunar A. Kadir A. Timuçin • Pratikte Periferik Arter Hastaüklan Fıyatı. 40 TL MAURICE CORM()RTII Dr. Hüsnü UMAıN Ortaklar Cad 3 Mecidıjeköy • Tel: 68 16 30 BİLGİ TEORİSİ • • • Vietnam Şiiri Filistin Şiiri Portekiz Sömürgeleri Şiiri Her kıtap 10 llr» P.K. 58 Beyaııt. tstanbul 20 hra [ YDIETIM YERİ: ânkara Cad. Konak Han <3/t. CağaloğlutSUNBUL J HÜKÜMET Ankars Caddesi Güncer Han No 45/12 Caiaioglu Istanbul traven Tutuklama, iskenc«, 61üm v« fiddet elajrUnnın unutulmaz romaru. Latin Aroerika'dao Ç«Jdaj blr <ex MtGUEL OTERO StLVA yucel yaymlan VE GÖZYAŞLARINIZI TUTUN ÖNSÖZ: PABLO NERÜDA Yeni Çıkti. 15 Urm. IiniHIMIZI DJtHANIN M |U»UK «uIüfıUHtLtmHOt I I L [ IUIUNM1MN ORMINU. lEtGUEROEN 06RENELIM Selkan Yayın Dağıtım : YENİ ÇIKTI PAYFX YAYINETV'Î P.K. 889 ISTANBUL sımrdaki olu m mı m m • (HİKÂYELER) F i y a t ı 20 Ura Fakir Baykurt Nadejda romaingary J bilim ve sosyalizm yayınları ATAÇ SOKAK.NO 36/2 YENİŞEHİR ANKARA YAUX ORGAM4RI I Emek 1. YeniHayat 1 2 3. K ATKl'»t muiEsnr Genel dajhtım: Selkan Yayın Dağıtım tzmir: Datıc Ankara: Ankara Dağıtıra KOMÜIftST W >e*a dalu tazU alekletie ^ ü jntoım fapıbr' ISTEME UNtESi: '''.'"' . 1. : M I K I VtVINlim t . k . l Sok N ı i;>12 Çtmtarlitaş IslMtol DARÜŞŞAFAKA 102. TIL PİLAV GÜNÜMÜZ 1 Mayıs 197S 1 Tel: 48 16 47 Cumhunyet 2870 casuslar casusu "Popov, 2.Dünya Savaşı'nın gördüğü en başarılı casus clduğunu kitabı ile belgeliyor.' Graham Greene SAVAŞJNIN ZAfER' DUSKO POPOV • cz MEVLIT MUHTEREM ANNEMÎZ; SEMSİME AKTARI'nın azız ruhuna ıthal edılmek azere ebedıyete üıtıkalının 40 günune rastlıyan 11 majıs 1975 pazar gunu, Üsküdar Doğancılar Camıinde ofle namazını müteakıp mevlıd ı şerıf ve hatım dualan okunacağını akraba, dost ve dın kardeşlerürüze duyurur, huzurlannı dılenz E V L A T L A R l fCumhurtvet 28711 STAÜN PEKİN MOSKOVA CATISMASI KÖHYDİK BUGÜN HALKIZ Macar stan ır 15O0 Ytlltk. Koylt Hsrreketteri Tafıhî KİT4P S4ril>IN HER YERDE J.D.BERNAL VE BİLİM MARX BİR TAK1MI 100 URA (posia gbttderilebV'îrl