Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHtTRÎYET «Satılmaz Adam» deyimi. dünyi tarihinde bir tek kişi için kullanılmış bugüne degın. Bu adam, Fransız Devriminin. o bütün insanlann malı olmuş, haksızlıklara başkaldırma yoiunda cesaret ömeği sunnıuş bır devrimin, şarvna şerefine, ytııt severliğine kimserun toz konduramadığı. konduramıyacagı en yılgısız ve en temuı önderlerinden biri olan Robespierre'dir. Saray'a, o halkın sırtından geçinen, çörkemli yaşamınm her görünamünde, her kımıltısında yoksu] halkın kanındsn eanından malından nalıncı keseriyle yontulmus. çalınmış çırpılmış. nlce nıce göz nuru. alın terı karşılığı değerlerir. ürünleri yatan saraya kavsı. halkı tutmuş, halk için canıru ortaya koymuş. • >> : nımda, ber namuslu yurtsever gibi. iîıanetlere ujrayıp, göz göre göre, kafası v^unıhrms. küçü.< adıyle Maximilien, büyük adıyle KOBE3PİERREdir. Devrimin piç olmak üzere olduğu günlerde, flevrimi kurtarma yoiunda, yalansız dolansız. hilesiz apaçık tutumu. savaşkanhğı. atılganlığ: ile, bütün bir Paris halkının yüregini. güvftnmi kazanan Robespierre, ödüllerin en büyügünü, naraya pula, hana h&rnama âeğişilmeyen. değisilemiyecek olan şu iki sözeüğün sîcakhğmda buluyor: Satılmaz Adam. Paris halkı, Robespierre e incorruptible sıfatım yai'aştırmıs. Bu sıfst. Fransızca corruption kelimesinrien türetilmiştir. Şetnsettin Sami'nin Kamusu Fransevi'sinöe bu sozcük şöyle tanımlaruyor: Bozulma, kokusma, b;.ştan çıkma Littre sözlüğündevse, corn'ption: Pır insanı, görevine ve hakka adaletc karşı davronmaya iteleme. diye tanımlamyor. Bu ıteleme :ie yoldan olabilir sizce, maddesel çıkar sağlanıa, para pul vaadlerinde bulunma, keraik koklatmadan baska? Türk Dil Kurumunun FRANSIZCA SÖZLÜGÜ. corruption sözcüfünü satılımşlık sözcüğü ile karsılıyor ve corrompre fiilini karsılayan satılrtıak fiilinın mecazi an'amını şöyle tanımhyor: Para veya çıkar karşılıgı, gizlice khr$ı tarafa hizmet etmek. ttemek, sahlmıshk, başka deyinue kokuşmuşluk, ahlâkça bozulmaya elverişlilikle eş anlamlıdır. Bir adam ki, kendi görevine. hakka adalete aykırı davranır, o adam. satılmıs adam sıfannı, bütün kapsamryl'î içermiş, haketmiş demek'ir. Robespierre neden satılmaz adamdı? Neden Paris halkı ona bu sıfatı yakıstırmıştı? Şundan: Robespierre. otuz. aitı yıhnın bahannda kafası giyotin sepetine düşen Robespierre. basitin basiJ, sadenin sadesi, kendi halinde, yoksul yurttaşiardan farksız, çuhalar içindeki giyimi, bir kaplık yemegi, iki gözlük evi, çatısı. damıyle, alçak göniillU yaşamıyla gözler önündeydi, apaçık, gizlisiz sakhsız!... hatırlatan, ya da ilerisi için bir dilek anlamı taşıyan bir ad verüirdi ki, buna erad derlerdi. Türkler islâm dinine girdikten sonra bu gelenek gitgide gücünü yitirmişür.» Bir insan, doğduğu gün kendine verilen adı, sonradan yadırgayabilir. sevmiyebilir. Onu değiştir mek kendi elinde olmaİL Elindedir de. Bir insan, ana baba ocağında kendine aşılanan düşüncele re. görüşlere. olguniuk çağına gelince karşı çıka bilmeli. çıkmalıdır da. Din konusunda. Robespierre, insan onuruna. ya raşır bir öneri sunuyor Konvansiyon Meclisine: • Çocuğun saşlıklı alışkanlıklar edinmesi gereken bir varlık olduğıı ilkesine dayanarak şunıj istiyor ve diyorum ki, o yaşta 'yani on iki yaşından önce'. çocuğa dinden söz edilmesin. Çünkü, bugüne kadar olduğu gibi, insanda aiışksnlıktan gelen bir din duygusu olsun istemiyorum... Bu önemli seçenek, bence, aklın en akıllı bir eylemi olmalıdır.. Halk eğitimi boyunca iki. Robespierre bunun 12 yaşına kadar Devlet eliyle yürütülmesini istiyordu'. çocuğun, sadece evrensel ahlâk bilgileri edinmesini islerdim. Yoksa, şu bu özel inancın bilgilerini deği!.... İsterdim ki. çocuk. on iki yaşında toplura hayatına yeniden katıldısı zaman. düşüne taşına bir dini benimsesin. Bana göre. çocuğun ancak düşünebildiği zaman bir seçim yapması gerekir . » İnsan dediğin, belli bir olguniuk çağmda. yap tığı. yapmak zorunda olduğu bir seçenekîe gösterir, ispatlar kişiliğıni. Sağda. yani para babaiarından. ezenlerden, çalıp çııpanlardan yana mısın, yok sa, ezilenlerden, emeği, göz nuru kol emeği. alın teri çalınarüardan. somürülenlerden yana mısın karar vereceksin arksdaş. yoktur başka türlüsü. Ama. gel gör ki. bizim kafa düzeyleri, kafa ye tileri on iki yaşın çok ama pek çok altında olan poHtikacılarımız böylesi bir seçeneği. klrk e!U, eili beş altmış yaşlannda bile, yaşlarınm onurunu, gere ğini hiçe sayarak yapamıyorlar. Yapsalar bile. gu lünç olmaktan. küçük hesaplar içinde rezil olmak tan kurtulamıyorlar. Ne demek yani. «Sen hırsızsın. eşine dostuna, kardeşine ağabeyine haksız kre dilerle çıkarlar, hem de ne çıkarlar, sağlamışsın, ben seninle hükümet değil, turşu bile kurmam» dedikten ve bunu dünja âleme ilân ettikten sonra, kalkıp komünizmle savaşmak bahanesiyle, ortaklık kurmaya çahşmak. . Ama. kasap süngeri diye de bir şey vardır. Kimi insanların yüz leri kasap süngeriyle silinmiştir. Ayrp, haya, onur monur hak getire. Demokratik hayat denemcsi. Türkiyemize. Mecl;s aritmetiği adı verilen yepyeni bir hesap getir di ya, küçük partilere bağlı kimileriyle. büjnik ahcılar, bezirgânlar yararlanacaklar bundan, açık bu!.. 5 Nisan 1975 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER «Satılmaz Adam»lık ve Ötesi Vedat GÜNYOL Tarihte. Robespıerre'e satılmaz adam sıfatı verilmış ama, bu sıfatı almadıklan halde satıim;=nv5 O'RÎ baskalar; da var. Omeğin. Ingüiz sömürgenlerini bozguna uğratıp, yurduna özgürlük getiren Washington da satılmaz bir adamdı. Aklı, fikri. köyündeki çifünde çu'cuğunda olan Washington. Atatürk de satılmaz. satın alınama?. bir adamjı. Türk insanının yeniimezliğini sömürgçn dünyaya ıspatlayan. ulusur.un cıkarından başka çıkarı olmayan Atatürk!... Sonra. Lenin ömeğı var ortada: Çarlık yönetimini yıkrmş. yeni bir devletin başına geçmiştı. Kremhn Sarayımn başköşesinde oturacak verde. otunbilecekken. uşaklar bölümünün bir odasma yerleşen!... Gerçek devlet adamı. halkınm ya=amından kıl payı aynlmayan. ayrılmaya yanaçmayan adamdır bence. benim gibi düşünen. düşünmeden edemiyen, edemivecek olanlarca. Satılmaz adamlık budur işte. Hiç bır maddesel çıkara kapılmaypn, halk gibi yaşayan. halk için çahşrığını bu türlü yaşayışıyla ispatlayan, kafasım kesseler ba$ka türlü yapamaj'an adarnivk. însan ne zaman satar kendini? Ne uğrunda? Para ya da çıkar karşılığında; değil mi? Robespierre neden satılmıs adam degildi, olamazdı? Çünkü. ybnetimi eline geçirip, kendine. yakınlanna, çıkartar sağlamayı aklının köşesinden geçirmemişti de ondan Geçiremezdi de ondan. Çünkü, böylesı bır hınzırtık yoktu içinde. olamazdı da. Temizdi, namusluydu, tok gözlüydü çünkü. Tarih kamthyor bunu. Ksnıtlamakta da Belirli bir düşünce ortamından çıkıp. bir başka düşünce ortamına geçmek, her zaman. sa'ılmışlıkla açıkianamaz.: burası doğru. İnsan var. sağdayken sola, boldayken sağa geçebüir. En devrinicı çiirlerle ortahğı velveleye verip. yanını yöresinı coşkulara boğduktan sonra, günün birınde. seccadelere kapanıp, gelmışıni geçmişir.ı ve gelecefini hiçe indirip, kendini öbür dün;,a kuruntiilanna kaptırabilir. Bir ruh bozuklugvı. bir ruhsal bunaUm alçaltısı saj'abiliriz bunu. Ama. bir de. bilinçli. çıkarlı. hesaplı kitaplı. hınzırca sapmalar var ki. onlara ne ad vermek gerek, onu kestiremeyız kolay kolay. Yurt koşulları öylesine gelişir ki. o insan tutıımunu değiştirrnek zoruniuğunu duyabilir. Diyelim. bir insan, dünya görüşüne değil de, kişiliğine karşı olduğu. boyu posu. ensesi göbeğiyle sevimsiz bulduğu. liderliğine katlanamadığı bir kalın enseliye cephe almışür, bağlı olduğu parünin politikasma uyarak. Ama. partisinin politikası. kendi çıkarına aykırı düştü mü. iş değişiverir birden. O zaman. uydurma bahar.eler. yüksek yurt çıkaıları teraneleri ön plâna geçiverir birden. Bir de bakarsmız. o bir iki yılda partiden partiye. ayakkabı değistirircesine bu sıktı bu sıkmadı. bu vurdıı bu \Tarmadi gerekçesiyle atlayıverenler. yurt yönetiminde. o hafif ağırlıklariyle. o küçük hesapları kitaplarıyle. o ünlü aritmetikte yer alma ya kalkışıvermişlerdir. Bir ortamda. düşüncesine yön veımek. bir önceki tutumunu bcğenmeyip daha bir ileri tutuma gönül vermek giizel bir seydir aslında. Ama, bir iki yıl içinde parti ve marti değiftiren insanların karakttrleri üstünde konuşmaya çağırma beni. Çağırırsan. ana avrat küfiirden, sövgü ve lânetten başka bir şey bekleme benden. Pertev Naili Boratav'a bakılırsa. Eski Türklerde oğlan çocuğa. ya da uzun zaman hiç ad verilmez. ya da ilk verilen ad ömrunün sonuna kadar kalmazdı. geçici bir ad idi. Önernli bir iş başardığı zaman, yani delikanlılık çağına geldiğinde, ya önemli işi Pahalıljk ve Hükümetler nflasyon, fiyatlann rnzla artnası, hayat pahalılığının süratle yogunla'jinas: demeKtir. Türkiye dayanılınaz bir •snflasyon içinde yaşsrrıaktadır. Hayat pahahhğı yurtasm belini bükmektedır. Fıyatlar şaşılacak biçimde yükselmektedır. Çtrşı>'a pazara cıkanlar şaşkmdırlar. Fiyat etiketlerı her gün deSiFirıektedır E Ama bu pidişi âurduracak ve yurttaşın sıkıntısım giuerecek bir hükümet kurulamamaktadır Niçin? Soruya cevap verebılmek ıçın ülkemizde enflasyonun kimlere yaradığını bilmek gerekir. Bu bilginin anahtannı da Devlet Planlama Teskılâtır.m son «Ekononrik HaporM.mdaki şu saurlar arasında bulabılmek kolaydır. «Özeltikle hızlı fiv.ıt srtıs ciönemleriııde. fiyatlann maliypdrrdrn flaha önce ve dah» hızlı artması somıcıı. kâr paylarının biivüdüjü. sermayedar kesim elinde olağanüstü özli.ıyııak biriktiği biünmekledir. (.elir artışUıımı. öıellikle böyle dönemlerde iyi izleveme\o'i oir verç: sistemi, sosjiil arialetsİ7İiğin tenıel faktörü haline eelmektetlir.» Deviet Planlama Tesküâtrnın gözlemi yerindedir. Fiyaların hızla yükseldiği bir top'.:un(ia. sömürü ege:nen sınıflar yararına hızlanmakra. sermaye bırıkımi yoğunlasmaktadır Halk geoim sıkıntısı çekmelı'e. denge bo7iıia;f.'.;tadır; ama bü>iik sermayedar secırn sıkıntısı çexmediâi gi'oi, fıyatları ıstedıği »ibı aysrlayarak paraları toplamaktadır. Şırodi DU ?ıdi=in daha snmııt orrıe«ini jene DPT (Devlet Planlama Teşkilâtı )nın «Ekonomik Rapor»undan çıkaralım. Fnpon\n 12'ncı saytasında sunJar vazmaktaüır: «Kamu iklısadi trşebbüslerintn fiyatlan 1971 temmnz 1971 şubat dönenıindc sabit tutulduktan sonra. 1374 şuhatında Tekel hariç artimlmış ve bu arttırım. !<amu kurulu^laruun üretiıne göre ağırlıklı loplamı olaraR vüzde 4U.2 oranında olmuştur. 1972 74 dc nenıimlr iizel imalnt sanavii fabrika satış fiyatlnrındi». mevdana «elen artıs i«> ağırlıklı « «oplam olarak >iızde 75 4 oraaındadır ve bu artışın vüzde 34.6'st 1974 vılında mevdana eelmistir.» Görülüyor kı sermave sınıfı fiyatları istediği gibi yükseltebiliyor. Ayrıca özel sektör, e°pmen sınıf olarak sıyasal iktidann dejteğini de arkasına almıştır. DPT «Ekonomik Rapor»unda bu destek şövlece beîirtılıyoı : «1973 ve 1 7 yıllarının dış ticaret H4 rejimleri. planli dönemin en liberal dıs ticarrt rejimlfrini olusturmnştur.» «(Oıel sektör) 1973 yılında 44 milvara karşı 1974 vılında 50 milvar tutarındaki yatırım projesi teşvik belgesi almıştır.» «Kamn iktisadi trşrbbüsleri, özel sektöre öncülük rtme. özel sektorü snbvansiyone etme, özel sektöre vasıllı yönetici, teknik eleman ve ıstücii aktarma gibi bazı uygulamaUn yeterince sürdürmüskrdir.» Yukandakl açıklatnaların Türkçesl şudurr Sermaye sınıfı dı» ticarette serbest bırakılmıstır; büyük sermaye çevrelerine devlet eliyle iki yılda 100 milyara yakm tesvik desteği sağlanmıştır: devlet fabrikalan, bankaları, şırketlerı, sermaye çevrelerı hesabına çalışmışlardır. Peki, bunlara karşılık sermayeemek ılişkıleri nasıl gelişmiştir ve emekçilere ne verilmiçtir? Bu sorunun cevabını yine «Ekonomik Rapor»da buluyoruz : «Kamn keşiminde çalışan suortalı işçilerin (toplam sıçortslı işçilerin yiizde 30'u) nrtalama eünlük ücretleri 197l'te yaklaşık olarak yüzde 40. özel kesimde çalışan sisortalı işçilrrln (toplamın yözde 7U'i) yünlük ücretleri vaklaşık alarak yiizde 15 dolayında artış ecistermistir. Kamo ve özel kesimde çalısan sıgortalı işçilerin agırlıklı ortalama ücrptlerinde mevdana gelen artıs geçen yıl 1973' de yiizde 21. 1974te vüzde 23 olmnstur.» İŞTE BAKANLAR! OKTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KlTAPLARI Jkonukyayınları YAKIN ÇAGLARTARİHİ N.V.Yeliseyeva ;â/' 1648İNGILIZBURJUVA DEVRIMINDEN 1918 SOVYET DEVRİMINE KADAR GEÇEN 270 YILLIK SINIF MUCADELESİ VE BİLİMSELSOSYALİZMİN DOĞUŞU P K.749 ISTANBUL Uzun süredir beklenen kilap Ç1KT1.» ERNESTO CHE GUEVARA akanlara bakarken . Her yeni Bakanlar Kurulundan sonra, ttker teker elr alıp incelemekt» yarar var Türkiye'nin yönetiminde sorumluluk yüklenen politikacılan... Radyolarda, TV'de, gazet«lerde yaşam öykülerıni oğrendiniz. Hepsi yüksek öğrenimli kişiler. Otuz kişilik kabinenin yansı daha önce bakanlık etmiş. Başbakan Demirel'in bu dördüncü Başbakarüıği. Türkiye tarihinin en uzun süre Başbakanlık yapmıs politikacılanndan biri. 1965'ten 1971 martma dek altı yıldan çok sürmüş iktidan. Hem de öyle ortaklıklarıa değil, Mecliste szlt çcğunluğu elinde tutarak. Yani onun bunun isteklerine, dileklerine aldırmadan. kendi bildiği gibi yönetmiş ülkeyi. Sonunda da bir uçurumun önünde bırakıp gitmiş. Dört generalin aÇır suçlandırma mektubuyle!... Öylesine ürdü bir kişi ki yeni Basbakan, hepiniz onu tanıyorsunuz. Erbakan, Feyzioglu, Türkeş de yeterince tanınmıs polıtikacıiardır... Kamuoyu onlar konusunda kesin değer yargılarına varmıştır. Ne yapacaklannı, ne diyeceklerini önceden bıliyoruz. Hele bu cicim aylarmda... feyzioglu «Atatürkçü» olduğunu soyler durur, ünlü deyimiylc «Gardrop Atatürkçlilüğünün» en belirgin temsücisidir. Erbakan ise Atatürkçülügün her türüne yiizde yüz karşıdır ağzına Atatürk sözcügünü biie almamaya özen gösteren biri!.. Türkeş de ırkçı, Turanc, Bozkvırtçu bir «Ata,türkçiüük» ardmdadır. Ne çare ki, Atatürk tümüyle karşıdır bütün bu saplantılara, yanı'.gılara. düşîere . Gelelirn kabinede yer alan partili bakanlara... Önce APliler... Devlet Bakanı Seyfi Öztürk, Bölükbaşı'nın Millet Partisi'nde yetişmış, AP'ye başanlı bir transfer yapmış, Demirel'in eski kabinelerinde yer alnıış, her yanıyle kamuoyunc» bilinen biri... Dışişleri Bakanı Çağlayangil, eski Vali, eski Bakan, o da ünlülerden... YılmaB Ergenekon, Maliye BakanlıÇına Odalar Birliğinden geliyor, özel sektörün olanca güvenini arkasuıa takarak!... Milli Eğitim Bakanı da AP'nin reııkli kişilerinden, Ali Naili Erdem. Birkaç kez Çalışma Bakanlığl yapmış. Talu kabinesi günlerinde Almanya gezisinden «beni solcular ölcürmRye kalktüar» diyerek çabucak dönmüş, oys» Alman Polisi böyle bir şey olmadığını açıklamak gereğini duymuş hemen!... İşçüerle yapacağı toplantıda bakmış ki duvarlar kırmızıya boyalı, anlamış solcuların içine dtiştüğünü, toplantıyı bırakıp gitmiş. Bir başka ünlü yani da MHP kongresire gitmesi, kürsüye çıkarak; «Ben de bir Bozkurtum» diyerek komandolar tarafından alkışlanmasıdır. Şairdir, yumuşak bir kişilik sahlbl gibi görünür. Bu bakarihkta şair ve yumuşak politikacı yani mı ağır basacak, yoksa «BozKurt» luk hevesi, egilimi mi? yaktnda hepsini göreceğiz... Ulaştırma Bakanı Menteşe de, AP'nin ıhmlılanndan. EnerJl Bakanı Kılıç, CHP listesinden girmiş Meclise, sıruf arkadaşı Demirel'e karşı çıkmış önceleri, sonra gölgesine sığınmış, eski parttsine durmaksızın ver yansm e\.miş ve etnıelcte... Turizm ve Tanıtma Bakanı Lütfi Tokoğlu'nu hiç tanımıyorum... Tanınmışlardar. biri de. eski Istanbul Valisi, emekli albay, eski 27 Mayıs yanlısı Vefa Poyraz... «Milit aydm istiyoruz» diye başlayan bir söylevini dinlemiştim geçmiş yıllarda, hiç bir anlara çıkaramanuştım söderinden!... Afzı lâf yapan, gösterişli bir eski asker. Nasü bakan olur, o da gelecegin gösterecefi bir durum... Kültür Bakanı Rıfkı Danışman"m «kültür» le ilgisi nedir, onu da bılemem. Orman Bakanı Turan Kapanlı ıse Menderes çağının ünlü valilerinden, İnönü'nün ortaklık kabinesinin bakanlannda biridir. Gençlik Bakanı Ali Erek de adını ilk kez duydugum bir kişi... B SAVAŞ ANILARI GORKİ DU/WA SOSYALIZM SORUNIARI PaBaaa*aBWaBBBBBBBBBBBaa«BBBBlBBaBBBBlBBBBaiiaBBBBBBBBai^BSİlBBBBBH YENİ Türkçesi: Seçkin ClLlZOGLU Csğımızs daıngasınj vuran bir devrlmcinin anılan Yeni Çıktı. 20 Lıra PAYEL YAYINEV1 P. K; 889 1STANBUL nisan sayısı çıktı BU SAYIDA : • Ekonomik Rapor'cfan çıkarılan rcsmi ranamîara göre. enflasyon sermaye sınıflnın ekmeğıne yağ sürüyur; devletı ve hükümeti arkalarına alan egemenler, (i• ulJMılaf »n ^şaiU^üknıh/ie, o kadar sermaye bır;kiıcıne gîdiv'orîâf. < * ^ ' ; i. 7* . ."*••• ^•• Böyle olduktan sonra sermaye sınıfı hükümetlerj enflasyonu nasıl ve niçin durdurmaya çalışsınlar? Temsi! * ettikleri sınıfların zararına politika mı tutacaklar? . yılında lenin Fakir Baykurt Roman KEKLİK Fiyatt 25. TL. REMZİ KİTABEVİ Stere* doldnrnlat KtTAK'U % ÎS tndirira Büfün «ayinlaı me»cuttur 3 U UtapUk OcreUU U 0 bor?ürümü/ü Utc«lnlx Posta tnasrafsıı ödemeU indlrtmU ttıtap gönd» rtilr. ISt'ANBCL KİTAP Ciül Sttıeınasi Y«O1 StHZAUKBAŞI Arkadaş Çeviren: Gülen Fındıklı 15. Lira ODA YAYINLARI P.K. 57 İSTANBUL "sol oportünizm,, maocu politikada olumsuzluk maoculuğur, eleştirisî marksist olmayan özü çağdaş faşizm dr. şefik hüsnü üstüne iki mektup kültürel eylem ve sanat lenin ye TEŞEKKÜR Babam Burhan Yaman'ın burun ameliyatını başarı ile sonuçlandıran Bursa Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Kürsüsü Başkanı, maoculuğun Dr. METIN ARAT'a ve Kürsünün asistanlanndan Dr. llker Teîel'e. Dr. Serkis Migdisoğlu'na, Dr. tbrahirc Hızalan'a, Dr. Selçuk Onat'a ve diğer tüm görevlilere teşekkürü bir borç bilirim. Erhan TAMAN (Cumhuriyet: 2585) 60'iık. 8üra REMZt ŞAHİN YAZD1 DEMOKRATİK SOL ve CAÛDAS SAÛCI ECEVİT GeneJ Dağıiım: Ulusai Dsğıtım AUç Sokak 48/1 ANKARA Tek sıparijlerde pu) gönderümesı rıc» olunur i «yJıfc 50, y,1lık 100 tira p.k. 1222 • ittanbul Gelelim MSP'lilere... Ecevit kabinesinin sakallı bakanlannı yine karşunızda görüyoruz. Bayındırlık'ta Fehim Adak, Sanayi'de Abdüllcerim Doğru... Gıda ve Hayvancüık'ta Korlcut Özal yeniden eski koltuguna cturmuş... Bu kişileri az çok ta^ nıyoruz, ne yapacaklarını az çok biliyoruz. Devlet Bakanı Hasan Aksay ise MSP orgam bir gazetenin sahibi ve başyaıandır. Bu gazetedeki yazılan okursanız kendınizi en azından bir iki yüzyıl eerilerde sanırsınız, o da bu «düşünce» çızgisinde yüriiyecek eıbet, ileriye değil geriye doğru!... Adalet Bakanı Müftüoğlu'nun adını hiç duymedun, bekleyelim, görelim yapacağı «icraat»ı... Oğuzhan Asiltürk, Ecevit Kabinesinin tçisleri Bakamydı, Demirel kabinesinde de bu görevde aynı çizgiyi korumasını dileyelim. CGPIi Savunma Bakanı, 12 Mart'm eski BasbaKanı Melen, başlı başına bir konudur. Bu çok tanmmış kişiyi tanıtmaya gerek yok... Kemal Demir ise «Bakan» olmak için dünyaya gelmiş bir yurttaş!... Hemen her kabinede onu bir bakan koltuğunda görüyoruz. Orhan öztrak da yeniden Gümruk ve Tekel Bakanlığmda. Bilmem Tekirdağ Millet\ekilliğini ona sağlayabilir mi bu Dakanlık koltugu. yoksa büsbütün ters sonuç mu verir?... Kaldı geriye MHPlüer!... Sanırım dünyanın hiç bir yerinde Meclis'te üç sandalyesi bulunan bir parti hükümette İM koltuk elde edememiştir!... Bu, kınlması olanaksız bir rekordur. Sayın Türkeşin partisi son seçimlerde üç yüz bin oy alarak üç milletvekili çıkarmıştı. «MC»nin en ateçli öncüsü, savunucusu olan bu parti Demirel kabinesinde bir Basbakan Yardımcılığı, bir Devlet Bakanlığı elde etmiştir. Işte yeni bakanlanmız... İster beğenin ister beğenmeyin, Türkiye yi böyle yamalı oir bohçaya benzeyen, tutarsız, karmakanşık bir MC kadrosu yönetecek!.. Gelecegin büyük halk çoğunluğu yaran açısmdan hiç de umutlu, güvenli görünmeğini hemen eklemek isterira. «Haydi hayırlısı» bile demek zor... Karl MARX ASLİN ve ESKtHİSAR MÎİTTEHİT ÇİMENTO ve SU KÎRECIFABRİKALARI AN0NİM ŞİRKETİ nden Danca Fabrikamıı istih«al kapasitesinin 1000.000 tona çıkanlması maksadıyle arttınlmış olan Şirket. sermayeslnin 3'üncü apel tutannia Genel Kurul Karan ve program gereğince talep ve tahstlini teminen: Sayın ortaklarımız, taahhüt etmiş bulundukları sermaye payının dörtte birinl (beher yeni hisse başına 200, TL.) 7 nisan 1975 tsrihin.den itibaren bir ay zarfında ödemeye davet olunurlar. Ödemeler doğrucfan Şirket veznesine veya «Üçüncü apel payı» beyaniyle diledikleri Banka vasıtasiyle Şirket adına havale surstiyle yapılabilir A D R E S : Aslan Çimento Şırketi Köksalan Han Perşembe Pazarı KABAKÖY İSTANBUL İDAKE MtCLİSİ odak yayınları KAPITAL ODAK YAYINE\1: Atatürk Bulvarı 105/13 K 12 ılay Ankara. Geael dağıtım : ODAK YAYINEVİ. İstanbul dağıtım : GE DA Tzmir dağıtım : GE DA Türkçesi Doç. Dr. Mehmel SELIK #BIRINCI CiLl 2 kitap olarak çıktı. (Birınci kitap 543 sayfa, o5 TL, Ikıncı kitap 603 sayfa 33 TL. Bütün Kitapçılarda. J #Tartiş:lan gur.cel sorunlara içeriğiyîe yakından ışık tutması nedeniyle baskısı Ikinci Ciltten önceye alınan ÜÇÜNCÜ CİLT iki kitap olarak çıkıyor . . . Birkaç güne kadar bütün kitapçılarda • , | #IKINCI CİLT tek kitap olarak Üçüncü Cildi hemen izleyecek. C »*•»mmm ( R e k t a ş : 1159) 2570 DUYURÜ ATATÜRK EĞiTiM ENSTiTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNDEN Genel idare kadrosunda çalıştırılmak üzere 16 nisan 197i günü yapüacak suıavla 13 dereceden 2 memur bir daktilo <sekreter) aluıacaktır. ARANAN NÎTELtKLER: 1 Devlet memuru olabüme vasıflarına sahip olmak, 2 Lise veya dengi okul mezunu olmak. 3 Yüksek ögrenim öğrencisi olmamak. 4 Askerlikle ilişiği olmamak. 5 Bayanlaruı on parmak daktilo yazmalan. Yukandaki özelliklere sahip bulunan bay ve bayanların 15 nisan 1975 günü saat 17.00'ye kadar Kadıköy'deki Enstitü Müdürlüğüne sınava girmek için başvurmaları ilân (Basın: 13355) üii ğfî BasTur Turizm TELEFON DEĞİŞİKLİĞİ••• 224537267291 BabıdliCad. 52/54Cağaloğlu • ist. Cumhuriyet 2584