25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Ecevit î B i c o n o m i E k o n o m i • «# E k o n o n M E k o n o m i + # # J Kopenhag'da Ortakpazar sorunları anlatıldı hükümetî, MC hükümetine temel mallarda "AET ile olan ticaret önemli açığı kaygı vericidir,. stoklar bıraktı Türkiye AET Karma Parlamento Komisyonu toplantısında Türk dış ticaret açığının yüzde 80 arttığı belirtildi. Türkiye'nin 1973'de AET'ye karşı dış ticaret açığı 531 milyon dolar iken, 1974 yılında 997 milyon dolara çıktı. DEMİREL başkanlığmdaki MC Hükümeti ve sözcülerinin, Ecevit Hükümetinin «kıthk» yarattığına Uişkin iddialarına rağmen Bülent Ecevit başkanhğındaki hükümetin daha sonra gelen hükümetlere, genellikle ithal edilen temel mallardan, önemli stoklar devTettiği saptanmışnr. Devletin ekonomi ile ilgili resmî örpütlerince hazırlanarai: Demirel'e sunulan ve 1 nisan 1975 tarihi itibariyle stokları tespit eden raporda, Ecevit Hükümetince sağlanan ve bir bölümü Irmak Hükümeti tarafından eritilen gübre, bugday, demirc^Hk ve çimento mevcutlannm yüksek düzeylere ulaştığı ortaya konmuştur. Ttme', mallarla ilgili olarak 1 n:?an 1975 tarihi itibariyle yapı lan tesbitler, MC sözcülerinln Ecevit Hükümeti'nin Türkiye'de kıthk yarattığı idcfialarının ger çeklere uymadığını gastermektedir. Mevcut stoklar, Demirel Hükümeti'nin temel mallar için yeni döviz harcamalan yapmadan sonbahara kadar kıtlıklarla karşüaçmaması olarvağını yaratmaktadır. HALEN Kopenhag'ta toplanan Türkiye AET Karma Parlamen to Komisyonu'nda Türk parlamen terleri adına «ekonomik sunuşu> CHP Kars Senatörü Sırrı Atalay yapmıştır. Türkiye Ortakpazar Parlamento Gurubunda buîunaıı diğer partüere ait parlamenterlerin de görüşlerine dayanılarak hazırlsnan ekonomik sunuçta ge çen yıl AET karşısında Türkiye' nin dış ticaret açıgının yüzde isî oranında arttığı ve bu artışın bugüne kadar kaydedilen en yüksek artıs olduğu belirtilmiştir. Senatör Sırrı Atalay, ekonomik sorunlarla ilgili sunuş konuşrna sında «AET ile ilişkilerimizde dı? ticaret açığının 1974 yılında ulaştığı boyut hakkında duyduğumuz endişeleri Avrupalı meslektaşları mın da paylaşacaklarma inanıyo rum» demiştir. CKP Kars Senatörü Sırrı Atalay, Kopenhag"ta yaptığı konujmaya şöyle başlamıştır: «Sayın meslekdaşım Ölçmen'in, Türkiye'nin dış ticaretinde kaydedilen eğilimler hakkında duyduğu ve sizlere son toplantımızda aksettirmi? olduğu endişelerin hâ lâ geçerliliğıni koruduğunu belirtmek istiyorurn. Nitekim, 1974 yılı sonu itibariyle dış ticaret açığımız 2.1 tnilyar dolar diizeyinde gerçekleşrniş ve bu açık, 1975 rıltnda ocak ve şubat ayla rmda şimdiden yarım milysrı bulmuştur. Bunun doğal sonııcu olarak döviz rezervleıimiz giderek erimekte ve bu durum, Tüık ekonomisinın ilerde ciddî güçlük lerle karşılaşacağı endişesini uyandırrnaktadır.» Kars Senatörü Atalay daha sonra dış ticaret açığının »yrınularına girerek Ortakpazar'la yapılan ticaret dolayısiyle doğan açıkla il gili olarak şunları söylemiştir: «Konunun özüne girmeden önce. Komisyonumuzun bugüne kadar. Türkiye'nın topluluğa dö nük dış ticaret açığının gıderek artma eğilimı üzennde daima hassasiyetle durmuş olduğunu haürlatmak isrerim. Bu duyarhlık çeşıtli tavsıye kararlannoa biçimlenmiştir. Bu nedenle. AET ile ilişkilfcrimizde dîş ticaret açığmm 1974 yılında ulaşhğı bojnat hakkında duyduğumuz endişeleri Avrupalı meslektaslarımın da payîaşacaklarına inanıyorum. Gerçekten, 1973 yılında Türkiye'nin Doku?lara karşı olan dış ticaret açığı 531 milyon dolar iken. bu açık 1974 yılmda yüzde 87 oranında anarak 997 milyon dolara ulaşmıştır. Şu ka darını söyleyeyim ki bu yüzde 87 oranı, ticarı ilişkilerımi^de bugüne kadar kaydedilen en yüksek arnş oramndır » Sermayenın Gelişıminde Meuıufların Ayrışımı YALÇIN KÜÇÜK BtR Tanzimat dönemi var. Bir de en büyük memurlan olan sivil asker paşaian. Ah. Fuat. Reşit Pasalar ve diğerleri. Bunlann yaptıklan ve ozelliKlerı çok açılî. Gizlenmesı mümkün d»gil. Bu yüzden tarıh Kitaplarında oile vazılı. Tarih kitaplarında kimi İngilizci, kimi Fransızcı olaraiî »eçiyor, YÎRMİNCİ vüzyıhn başında O72ürUikcü girişimier tçınd« «Beyler» görülüyor. Bunlann da. özsürlük çaba'.an dışındaki, ozellikleri bıliniyor. Kimi vine îngilizci. Kimi Almancı olarak seçıvor. Kal'.nttian. vırmilerın basına fcadar süriivor. Sımdıys kadar IngıJiz sermavesının sörülnıüs en acık savunucusu Cavıt Bev gibi. En ço* amldıgı ismivle Malive Na?ın Cavıt Bey. CUMHlTîİYET'in daha sonrakı memurlar! hakkındaRi Dilgiler karanlık. Baslannları. b: •rlanMlannın vön'.eri Konusunda bilinçlı bır b'.lgısızlik var. Btı bilgisi7l:k icınde bunlann «bağımsu» olduklan tezi var. Kusku ile karsılanmasi »erekli bır tez. Çiinkü ortaciakı l:arıne!er kusku duvmavı serev'ir'vnr. Kusku duvmayı, tstanb'il'un lük<= savfıye verlerindekı Köskler zorımlu kılıvor. 1950'lere kadar KI donemde. henüz Adana Kavseri Antep ve benreri ıllenn zensınlerınin İsfsnburu ke=fetmediklerı ramanlarda, buraların sakın'.eri hep devlet mprr.urları ıdı. Özelükle Maliye ve Ticaret Bakanhklannın vüksek memurlan KUSKU duvulmasını serekli kılan fiir de bftlük pörçük tarın araîtırmalan var. Türkive'deki memuriann seleneksel olarak, hep gösterilmek istendığının tersıne. ticarete düskün olduğunu ortaya koyan çalışmalar. Tarihci Halil tnalcık.ondokuzuncu yuı vıldaki büvük Osmanlı tüccarlarının bir bölümünün büyük memur olduğunu su vlizüne çıkardı. Mehmet Zeki Pakalm'ın basılmamıs. cok ağır bir dille vazılmıs fakat çok de«erlı vapıtı. bu eâılimin çok daha çerilere gmiginı sis»envor. Pakatvn. daktılo ile vazılmış vapıtında. tarihi belaelere davanarak Osmanlı defterdarlarının kökeninı incelivor. ^»NFMLİ bir oınek Fatih'in defterdarı Muhittın Çelebi «Hoca Şemsi bin Suayıbin o£lu» o!an Çelebi. «PevEamberın biie taKdırme mazhar olmuş. zivadesıvle muteber bir meslek iken her nasılsa sonradan reavava lâvık addonıılarak Türkler ve Müslümanlarca ıtibar olunmavan bır ise. tirare'e sülük etti! Muluttın Celebı hakkınds verilen bil»'.nin devamı sovle: «Muhıttin Çelebi uzak dıvarlardan aetirdigi nadir ve avnı zamanda fcıvmetlı esvadan bir kısmını saray tçin satın alınması Fatirı tarafından ranınmasına sebep oldu. Pevda ettigi münasebet sayesinde Mehme\ Saninin malcablı ve nihavet bu surerle gös'erdigı arzu üzerme deviet hizmetine inıisapla Anadolu ve müteakıben 891 (14S61 da o zaman bas defteıdarlık makamı demek olan Rumeli defterdarı oldu. MUHİTTİN ÇELEBtnin tamanında özel kesimden devlet hızmetine geçilirken. sermayenin bugünkü gelişroe aşamasında devlet hiznıetinden özel kesime transfer daha yavgın. Daha doğru bir deyi^Ie bugünkü transfer tek yönlü. Sadece deviet hizmetinden özel keaim hizınetine oluyor. Özel kesimin baîı sözcüleri de bu durunıu ".şükrania karşıladıklaıını» söylemcktea geri kalmıyor. Gerçekten çükıana değer bir durum. Bugün özel kesimin büyük işletmelerinin büyük yoneticilennin çok büyük bir bölümü devletin büyük memuıiarından oluşuyor. İîtatistik kullanmayı gerektirmeyecek kadar açık bir durum. Dikkatli gazete okumak yeter. BU DURUMU bir yönetici alıs vcrişi olarak görmek yüzeydeki göıüntüleıe aldanmak ohır. Bir büyük devlet memuru ayrılı^ının haftasında bir büyük holdin?in yöneticisi oluyor. Türkiye'da is aramak. iş buimak bu kadar kolay ve çabuk mu? Hoîdingler, bu kadar çok ve âcil yönetici açığıyla mı karşı karşıya? Kesinlikle hayır. Kesinlikle doğru olan da şu: İlişkiler çok daha önceden başlıyor. Bağlantılar çok daha önceden yapılıyor. Daha çok Ticaret. Sanayi Bakanlıkları, kamu girişimleri. yeni yeni Turizro Bakanlığı ile daha az ölçvide Maliye Bakanlığmdan özel kesime yönetici transferi oluyor. Özel kesimin de ilgisi dah» çok bu bakanlıklarla. Sav&ş san?yiin kurulma hazırlıklarıyla birlikte yeni trans fer kollan da cıkacak. TÜRKİYE'de sermayenin büyümesi. tekelleşme ve holding kutma akımı, bu açıkhğı getirdi. lSSO'lerin anlamsız CHPIi veya DFli yüksek memur ayrımını geri plana itti. Bugünkü CHP'li. AP'li yüksek memur aynmının anlamsızlığını ön plana çıkarmdya yaıarnadı. Türkiye'de AJJ^i yüksek memur yok. Türkiye'de sermayenin kadroları var. Bağlantısını kurmuş ve yerini seçmiş olanlsr. Bunlann sermaye partisi AP ile bağlara, dolayb bir bağ. TÜRKÎYE'de sermaye güçlü. Daha da güçlenecek. Ama her gücün belli bir sınırı var. Her güç herkesi etkisine »lamıyor. Garip ama bazı memurlann gözü zenginlikte değil. Bunlar çok bilinçli olmasa bile. kökenlerinin dengeciliğini kişilitderinde banndırsalar bile, bir ülke yararı, bir toplum yaran tuttunnuslar. Mad dî dünyada maddî olmayan bir rutku. Halk Partisi, kıss hükümet zamamnda, her taraftan gelen binbir engellemeye rağmen, çok sayıda olmasa bile, bunlann bir bölümünü buldu. Buıüartn bir bölümüne görev verdi. Şimdi bunlar temizleniyor. Demokrasi «dına yapılan ve biçimsel demokrasi adına kolaylık gösterUeo simdiki temizlik. bu. SERMAYE güçlü, daha da güçlenecek. Ancak bir yand» simdiki beslenme diueyini yeterli bulan yüksek memurlar var. Bir yanda da sermayenin eşiteizliği var. Sermaye yapısı olarak herkesi e?it olarak beslemez. Eşitsiz olarak besler. Bir bölümünü de hiç besltmez. Kamu kesirninde böyleleri var. özel kesimrîe eçitsiz olarak beslenenler var. Özel kesimde tekelleşmenin jraratüğ^ı çelişkiler ortaya çıkıyor. Teknokrat bürokrat kadro isverenle kişisel ilişki aşamasını geride bırakarak belirü bir bürokrat teknokrat yaşam içinde ilerici akımların etkisi altına giriyor. Tekelleşmenin sonucu olarak özel kesrmin sıradan memurlan radikalleşiyor. Ser mayenin gelişme süreci içinde işveren kesimi devlet bürokrasinin üst noktalarıyla baflannı jrüçlendirirken kendi tabanının erimetiyle karjı karşıya kalıyor. Çimdi durum bu. MC HÜKÜMETÎ SÖZCÜLERİ SIK SIK ECEVİT HÜKÜMETtNİN cKITLIK> YARATTIĞINI ÖNE SÜRMELERİNE RAĞMEN GÜBRE. DEMİR, ÇELİK GtBÎ TEMEL MALLARDA ÖNEMLİ STOKLAR DEVRALDI Bakanlıklararası Ekonomik Kıırııla Millî Savımma Bakanı da üye oldu SÜLEYMAN DEMİREL başkanlı*ındaki MC Hükumeti, kuruluş özellıklennden bırisıni ae Bakanhklararası Ekonomik Kurul'ds göstermiştir. CGP'li Milli Savunma Bakanı Ferit Melen, ekonomiyle ils;ili bakanlardan oluşan Bakanlıklararası Ekonomik Kurula üye seçilmiştir. Millî Savunma Bakarüarının Bakanhklararası Ekonomik Kuruluna üye olmalarıyla ilk kez kar şılaşılmaktadır. Dernirel başkanhğındaki yeni HUkümet. Bakanhkiararası Eko iuşan BakarJıkJararası Ekonomık Kurul'a üye veren bakanlus nomik Kurul üyelıklerinin koaiar şunlardır: Milli Savunma liyon ortakları arasındaki dagı Maliye, Ticaret, Tarım, Sanayı, lımmı saptamıştır. Bu konudaki Enerji ve Tabii Kaynaklar. kararneme yayınlanmamakla bir likte Demirel Hükümeti'nin kuÖte yandan MC koalisyonunun rul üyesi bakaniarın sayısını aor.aklarının Yüksek Planlama zaîtarak yediye indirdigi ögrenıl Kurulu'na üye olacak bakanlamiştir. Yedi üyelikten üçü AP'ne rın dagılımmda henüz anlaşamaüçü MSP'ne ve biri de CGP'ye dıkları haber verilmektedir. verilmiştir. Mevcut yasalara göre Yüksek 3aşbakan Yardımcısı Necmet P'ianlama Kurulu'na Başbakan ve ya görevlendirecegi yardımcısı tın Erbakan'ın başkanhğında obaşkanlık etmekte ve bunun djşında Bakanlar Kurulu'ndan üç bakan seçilmektedır. Ayrıca 12 mart dbneminde kabul edilen toprak ve tanm reformu yasası na göre toprak ve tarım reformu ile sorumlu Devlet Bakaru Yüksek Planlama Kurulu'nun üyesi olmaktadır. Bu durumda Yüksek Planlama Kurulu nun şimdiye kadar belli olan tek bakan üyesi Milliyetçi Hareket Partisi'nden Devlet Bakanı Mustafa Kemal Erkovandır. Dengesizlik SENATÖR Atalay. daha sonra «Topluluk ile ticari ilişkilenmızde giderek belirginleşen bu dengesizliğin, Türkiye'nin öunya konjonktürünün değişimi sonucu. bir bakıma kaçımlmaz bir ticaret açıgı ile karşı karşıya kaldığı bir döneme rastlamış ol ması gerçek bir taühsizliktir» demiştır. Devamla bu eğilimin ortakhk ilişkilerinin sağhkh bir biçimde gelişmesi «son derece sakıncah» olduğunu belirten Atalaya, Avnupa Parlamentosu'nun dış ticaret açığını smırlamak amacıyle Türkiye'nin ihracatını geliştirme konusunda 18 şubat 1975 tarihinde aldığı karardan duyulan hoşnutluğu sçıkîamıştır. MART AYINDA FİYATLAR YÜZDE 1 ARTTI k YUZtE T FİYAT ENDEKSLERÎ DEMlREL'tN, YA AYLARA GÖRE YILLIK FİYAT KENDÎNDEN ÖNCEKİ İKÎ HÜKÜMETÎN FÎYAT ARTIŞ HIZINI VAŞLATTIKLARI BÎR İKTİDAR YOR. DÖNEMDE ARTIŞLARI (ARALIK 1973 MART 1975) Başbakan Demirel gübre fiyatlarırun indirildiğint açıklayan konuşmasında, Türkiye'de bütün gübre tüketicilerine yetecek kadar kimyasal gübre stoğtınun buiunduğunu açıklamıştır. De mirel'in açıkladığı stotlarm, AP lıderinın sık sık ülheyi darlığa »okmakla itham ertifi Ecevit Hükümetinca sağlanırus olduğu saptanrmştır. Ecevit Hükümetinin kimyasal gübre alanında sagladığı giibre stoğu 2 milyon tona ulaşmakta dır. Demirel'in açıkladıgı gibi bu stoklar, Ziral Donatım Kurumu'mın ülkenin çe?itli bölge lerine dağılan depolarında durmaktadır. Ecevit Hükümetinin döviz har cayarak sağlamış olduğu bu stoklar dolayısıyla 1975 yılının sonuna dek gübre ithal etme zorunluluğunun doğmayacagı bil dirilmektedir. Demirel'e verilen raporda demir • çelik stokları hakkında da bilgi bulunmaktadır. Bu bilgı lere göre Ecevit hükümetinin devrettiği ve 1974 yı!ı arallk ayı »onunda 900 bın ton olan demir çelik stoklarınjn bir bölümü Irmak Hükümeti zamanınd» kul lanılarak eritilmiştir. Ancak aynı raporda 1 nisan 1975 tarihi itibariyle demir çe lik stoklarının 600 bin ton olduğu belirtilmektecfir. Böylece Demırel Hükümeti'nin bir süre ithalât yapmadan Ecevit Hükümeti'nin bıraktığı stokları kullanma olanağı olmaktadır. GÜBRE ve demir çelikten sonra buğdayda da önemli stok ların mevcut olduğu saptanmıştır. Bu konudaki bilgüer, 1 nisan 1975 tarihinde Toprak Mah sulleri Ofisi'nin elinde 413 bın ton bueday bulundugunu sostermektedir. Ancak Ecevit Hükümeti'nin devrettiği buğday stokunun daha da yüksek oldu|u kaytfedümektedir Geçen yılın aralık ayı sonunda buğday stoklarının 650 bin ton olduğu öğrenümİFİİr OLDUĞUNU GÖSTERÎ Lafla FAKAT Senatör Atalay, Ortakpazar'm Türkiye ile ilgili olarak almış olduğu karaılann uygulamaya konmadığını, sözle yapılan iş arasmda büyük bir ayrılık olduğunu dile geürroekten geri kalmamıştır: • Ancak üzüntü ile kayd'etmek isterim ki, fiüiyatta durum oldukça farklıdır. Nitekim A». rupa Parlamentosunun az önce sözünü ettiğim kararını aldığı sıralarda da, Topluluk, Kat ma Protokolün 60. maddesi hük münü öne sürerek, Türkiye'nin Ingiltere'ye yönelik pamuk ipliği ihracatma miktar kısıtlaması koyma kararını almaktay dı. Katrca Protokolde öngörülen korunma hükmünün bu ko nuda uygulanamayacağı görüşünde olmakla birlibte, bununla ilgili bir tartsşm» açmak d» istemiyorum. Yalnız bu karar sonucunda ortaya çıkan çeli». kili bir duruma isaret etmeden de geçmeyeceğim. Gerçekten Türkiye, kalkınma yolunda bir ülke olmasma ve ciddi güçlük lerle karşılaşmasına rağmen, or takhk Üişkilerimizin ruhurva ve gereklerine uymakta. azarai çaba sarfederken, Topluluk, çok daha gelişmiş bir iilke oîan İn giltere, lehine bu tür bir karar almaktan çekinmemektedir. YILIN ÎLK ÜÇ AYTNDAKİ TI; FÎYAT 15 ARTIŞ ORANI YÜZDE 7.2'YE ÜLAŞ1974 HARÎÇ, BU ORAN, DAHA O Ş M N M M T A F P K A O Ş M ^ •197". 1975 ' ÖNCEKÎ YILLAR ORTALAMASININ ÜZERÎNDEDÎR. DEMtREL, FİYATLAR1N YAVAŞLADIĞI BİR DÖNEMDE HÜKÜMETİNİ KURDU TİCARET BAKAN'LIĞI'nca der lenen en son îiyat endeksleri uelli olmustur. En son endeksler. Demirel başkanlıgındaki MC Hükümetinin kuruluş tarihi olan 31 mart 1975 itibariyle fiyatlardaki gelişmeleri göstermektedir. Ticaret Bakanlığınca derlenen endeksler. Demirel'in, kendinden önceki Ecevit ve daha sonra da, kısa bir süre için, Irmak Hükümetlerınin fiyat artış hızlarmı yavaşlattıkları bir zamanda hükü meti kurduğunu ortaya koymaktadır. Yüzde 1 MART ayına ait toptan eşya fiyatları endeksi bir ay içinde tıyarlann yüzde 1 oranında arttığını göstermektedir. Yılın ilk üç aymdaki îiyat artış oranı yiizde 7,2yi bulmuştur. Gerek mart ayına ve gerekse yılın ilk üç ayına ait artış oranîa n. 1974 yıh hariç, daha önceki yıllar ortalamasın:n üstünde bir gelişme izlemiştir. Geçen yıhn daha >liksek fiyat artın göstermesi. Ecevit Hükümeti'nin kendinden önceki hükü metlerin yarattığı fakat gerçefcleştirmekten k.açındığı zamlan yapmak zorunda kalmasuıdan ıleri gelmiştir. larının yavaşlamaya başladığı görülmektedir. GRAFİK, Ecevit Hükümeti'nin kendinden önceki hükümetten devraldığı fiyat artış hızını düşü rerek Irmak Hükümetine devrettiğini göstermektedir. Irmak Hükümeti zamanmda oca's ve şubat aylarmda. fiyat ar tış oranları tekrar yükselmişse de mart aymda yılhk fiyat artış hızı yüzde 15,5'e inmiştir. Bu durum, Demirel Hükümeti' nin azalan fiyat artış eğrisîyle işe başladiğvnı ortaya koymakta chr. Devr edilen Başan mı? MART ayı fiyat endekslerini de hesaba katarak aylara göre yıllık £iyat artış jlizdelerini gösteren grafık, zorunlu zamların etkısi gıderildikten sonra. Ecevit Hükümeti'nin fiyat artış hızmı ya vaşlarnada başanlı olduğunu ortaya koymaktır. Her ayın fiyat endeksini, bu önceki yılın a>Tiı ayına bölereK hazırlanan bu grafıkte. 1974 mayıs ayından itibaren fiyat »rtış Batılı sanayileşmiş ülkelerin iktisadi çöküntü içinde oidukları öne sürüldü ANKARA, (ASKA) Maliye Bakanhgı'nın «1975 yılı başında ekonomik durum» adîı raporunun dış ekonomik gelişmeler ile ılgiii bolüm'onde, «1975 yılının ilk üç aymda, Avrjpanın sanayileşmiş ülkelerinde ve Amerikan Biıleşik Devletlermde genel iktisadi durum incelenirse, bu ülkelerde çok uzun süren bir resesyon sonucunda, tüketim ve yatırırrjarm durmuş. büyük stos yığınlarının teşekkül etmiş olmasının, bu ülkelerde kolayca gideniemıyecek bir iktisadi çöküntü yaratmış olduğu man/arasıyle karşılaşüu» denilnv.ştır. Bankalar, Merkez Bankasından aldıkları fonları küçük üreticiye vermiyor Bankalaıın, Merkez Bankası kaynaklarıyla açtıklan selektif krediler, başlamış olan yatırımlann elden çıkanlmasma gıdiyor... KÜÇÜK tasarruf sahipleri, üre ticiler ve işçilerin taîarruflarjııı bitieştirerek kurdukları teşebbıii lerin, daha üretim aşamasına ge^ meden. büyük tekellerln koni'o lüne girmesine yol açan yeni bir kıedi uygulaması ortaya çıkım=tır. Bankaların. Merkez Bank?.«ı kaynaklarını kullanarak açtıkları selektif kredüerin tamaiTiınjn küçük tBsarrufları birleşüren gi rişimlere vermeyerek, başİFiırs yatırımlann elden çıkanlmasma aıacılık ettikleri üğrenilmiştir. 7/4079 sayı ve 15.3 1972 tsrihli karar ile Merkez Bankası kaynak larına dayanılarak kuruian selek tif kredi fonundan, banka sisıemi aracıhğıyle. yatırımcılann va rarlandırıbnası ilkesi kabul edilmiştir. Bu kararda, kurulan selek tif kredi fonundan, ozellikle küçük tasarruf sahipleri. üretici ve işçilerin oluşturacağı yatırım pro ieierinin yararlandırılması öngöı ülmütür. Türkiye'nin dış borçları yüzde 41'lik bir artışla 3,5 milyar dolann üzerine cıktı ANKARA, (ANKA) 1974 vılı sonu itibariyle çıkanlan «devlet borçlara hesaplanna göre 42 milyar, 995 milyon lira olan kamunun iç borçlan, bir vıl öncesinden yiizde 11,2 fazla olmuşrur. Kamunun 1973 yıh borclan ise yüzde 16.3 artışla ?.8 milyar 516 milyon lira olmuştur. 1974 yılında kamunun iç borçlanmn ctaha az artmasma neden, gereli genel bütçeli ve gerekse bütce dışı kamu kesiminin vıl içinde ihraç ettiği tanvillerin geçen yıla oranla daha az artması olmustur. Kamunun İç borçlanmysırjn en büyük kısmvnı genel bütçe için çıkanlan iç istikraz tah\nlleri tle kamu iktisadi tesebbüslerini finanse etmek için devlet yatv nm bankasi tarafmdan çıksnlan tahviller teşkil ftmfkredir. 1974 yllı aralıfc sonu itibariyle eenel bütçevi finanse etmek a macıyla 1 milvar fiRl mılvonluK Hazine tarafından ıç istikrsz tahvillerl çıkartılmıştır. 1973 vılmıia avnı save ile 3 mıl var 627 milvon liralık tahvil ihrac edilmiştt I>*ler vatınm ba.Tkası tarafın dan 1913 vılında '2 trılyar 584 milvon liralık tahvil * r a ç erl.l mij iken 1974 vıhr.rta 3 milvar 300 milyon liralık caPvi! satılmısür. Kamunun 1c borjUrınin diğer kısımlan olan tasarruf bonosundan doğan borçlar. çen ödemeler başladığından p.zalmaya başlamıştır. 1974 yılında ödenen tasarruf bonosu borcu 375 milyon lira olmustur. Çimento ECEVİT HÜKÜMETtnden De mirel Hükümeti'ne devredileo en büyük stok çimentoda görül mektedir. 1 nisan 1975 tarihi itibarivle Türkiye'de 1975 yılının ihtiyaçlarınln üstünde 2 milyon ton çimento bulunduŞu sap tanmısîır. Çimento fazlalısının yarısı olan 1 milyon ton çimentoyu bu yıl ihrac etmek ve geriye kalan 1 milyon ton çrmentoyu da gelecek yıla stok olarak devretmek oianağı mevcuttur. Selektil kredi îonundan ozellikle fcüçük, üretici ve işçüerin oluşturacağı yatırım projelerinin yararlandınlması öngörülmüştü. narak. bu tür kredi bağlantılarınm bir bölümünü yerine getirnıış tir. lerinl satışa çıkarmak zorunda kalmaktadırlar. Dış borçlar 1974 yıü sonuna fiöre. S milyar 753 rnllyon dolar tutan dörizle ödenecek dış oorçlanmızın. 3 milvar 4*3 mıivon doları kamuya. 295 milvon dnlan tsî özel seRtÖre ait bulunmaktadır. 3^71 vılında vüztie lı.6 ]?>72 vılınds yüzde 4, 1973 yılınrta vüzde 15.4 oramntia artıs eösteren dnvizle fidenerek iıs borçför, 1S74 vılınrls vijzde 11.4 oranında artmıştır Kamu Kuruluşlan '^74 vMn.aa 993 milvon dolarlıS 079i kuruluşlar ıse 106 milvon dolarlık borc almışlardıı Türkiye'nin 1974 vııı sonuna göre biriken 3 7SS mıl/on dolarlık dış borcıın 1 milyar 055 milvon doıarlık kısmı ını'letlera'^ısı kurtımlara ve 2 milyar 5fi8 milvon dolarlık Kismi ds vabanc hükümetlere ait oulunmaktadır. Aynoa. Türk Darası ile ÖTÎPnecek olan dıs borçlanmız da 1973 vılın<1a 3 milvaT P38 milvon lira iken, 1974 vıhnda 190 mılyon hra azalarak 3 milyar 427 milyon TL. olmuştur. İşblrlifi ARACI baokalarla büyük İş1 letmeler arasındaki işbirliginin I ürünleri bu aşamada çıkmakta dır. Yatırımlarını tamamlayama van ve sermaye kıtlığıyla karşı \ karşıya olan ortaklıklar ellerin deki tamamlanmamıî tesislen i iüşük bedellerle satmai torunda kalmaktadır. Bu satıştao da | aynı üretim kolunda çalışan bü j vük tşletmeler yararlanmtktadır. Ozellikle gıda ve dokum» »anaviirıde ortaya çıkan bu yeni süreç: Türkiye'de üretimin gittıkçe rfaha tz elde toplanmasını hızlandırmaktadır. Fu süreçte is en büyük rolü. Merkez Ban kası'ntn kontrolünde olması gereken aracı bankalar oynamaktadır. El değiştirme ANCAK kredılerle desteklenen küçük tasarrufların tamamı ile bitırilebilecek 0u tür yerel vatırım girişlrclerinin çoğu üretim aşamasına geçmeden önce ei değiştirmek tehlikesiyle karjı karşıya kalmakradır. Merkez Bankası kavnaklarını kuîlanan aracı bankalar. ıpotek karsilığı bağlantı yaptıkları kredierın tamamım girişimcilere vermektedirler Bu durum karşısında, yatırımlan baslatmış olan küçük tasarruf sabıplerinden oluşan ortaklıklar, v& yatırınılarını cfurdurmak va da yap mış oldukları borçlanrnanın an» parası veya faizinl ödemrk İçin yarıra kalmıj yatırım tesis Malatya pancar iireticisine 5.5 milyon lira kredi * "î'ivor Smai üretim göstergeleri ile ilgili olarak raporda şu bilgüer verilnTjştir: «Fransa'da 1975in iU ikı ayın ! da smai üretimdekı düşüş yıllık: yüzde 20 oranma ulaşmaktaMAI.ATYA Panear Ekicilerı dır. İngıltere ve I'alva'da da Kooper ıntınin yıllık malî kcmg durum bundan £arksızdır. Saresinde alınan bır Kararla. Madece Almanya'da sınai üretim latya bölsesindeki oanrrar üretı cilerine verilen kredileT arttınl j 1474 araltk ve 1975 ocak aylarında aym seviyede muhala^a edıl mıştır. miştir. Amerıka Birleşik Dev25 mıiyo" sermaveii ve 2ü oin letlerinde ıse sınai üretim ocak tivftU kooperatıtın. üvelerıne 5.b 1975"te vüzde 3.6 düşmüştür Bu, milyon Hra kredi ii? vine kredilı 1937 aralık aymdan berı en büolarak 105 traktör vermesi ka yük aylık düşüştür.» rrjlasurümısür. l» a) Yatırım şirketleri BU sisteıne dayanarak Türkiye nin çeşitli bölgelerinde ve çe şitli sanayi kollarında küçük tasarruf sahipleri bir araya geleıek orta büyüklükte yatırım şirketleri kurmuştur. Sirketlerin çoğu, Merkez Bankası ve aracı bankalarla yaptıkları anlaşma ve gösterdikle ri ipotek ve benzeri guvencelerle belli miktarda kredi almaya hok kazanmıştır. Banka sistemi, Merkez Bankası kaynaklan ile oluştu rulan selektif kredi fonuna day»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle