23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• Sahibl: Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecüik T.A.Ş. adına NADİR NADİ • Genel Yaym Müdürü: OKTAÎ KURTBÖKE • Sorumlu Yaz İşleri Müd.: ... ÇfcltH ÖZBAVRAR • Basan ve Yayan : CUMHCBİYET Matbaaeüık ve Gazetecüik T.A.Ş. Cağaloğlu. Halkevi Sok. No. 3941 TELURAF T» MEKTUP adreti: CUMHURtTET ISTANBUL Pott» Kutufro: Istanbvl N*>: « « TeleronUrt 23 43 90 22 <3 W 2 3 4 3 9 7 2342 9 8 2 3 4 2 99 * * * CUMHURİYET BASIN AHlAK TASASINA UYS1AYI TAAHHÜT EDER • BüROLAR: Ankara, Atatfirk Bulvan Yenel Apt Yenisehir, Tel: 1T7477 255701 • İZMİH Haüt Zly» Bulvan No. 65, Kat 3, Tsl.: 31230 24709 « GÜNSTÎ Ulerl: Atatürfc Cad. Dgurlu Paıaj. TeL: 14650 19731 ABONE ve tLAN Aylar 12 « t 1 Yurtlçl MO 270 138 48 Yurtdlfl» 810 405 2U2 67.50 Ülke gruplanna ve ağırlıgına göre, uçak farta okuyucn taratından ayrıca ödenlr. Başhk (Maktu) . . . . . » . 650 i i ve ı öayfa (SantUnl) 1«J 4., 6.. 0. Sayn» «Santlml) ... . . . . . UC Ölüm. UevUd. reşeuciu <5 Sanüm) a * Niaan. Nttcab. Eviemne DOJUBJ « . Xö Yayıa Havatı (KeUznesO > ; . «. Kayıp (Kellnıesl) „ . . . «t SAY1S1 150 &URUŞ GÜVEN OYLAMASINA (Bastarah l. savfada) DP Genel Başkanı Ferruh Bozbeyli başkanhğında dün yapüan DP Genel * 'are Kurulu toplantısından sonra Genel Sekreter Faruk Sükan şu açıklamayı yapmıştır: «İçel Milletvekili Nazım Baş, Urfa Milletvekili Mustafa Kılıç ve Yozgat Milletvekili İhsan Arslan. parti dışı çevrelerln tesir ve telkinlerini tercih ederek, güven oylaması sırasında, oylamaya katılmamab »uretiyle yetkili organlanmızın ve parti Meciis grubumuzun kararma aykırı hareket etmişlerdir. Bu sebeple partl tiizüğümüzün 90 ve 92. maddeleri gereğince daimi ihraç talebiyle ve tedbirli olarak Müşterek Disiplin Kuruluna sevkedilmelerir.e ittifakla karar verilmiştir.» letvekıline. «Si;rasî işlerle meşgul oiamflyar'ağım artık. Ancak meşhur olacagım. Bana para lek lif ediyorlar. Onii alıp öir basın toplantısı yapacağım ve paralan gazetacilere göstereceğinı» demiş tir. Kılıç, maddi durıımu borak olduğu için kendi köyünün arazisini ipotek ettirmiş ve üriinün ancak dörtte birini almıştır. İhsan Arslan DP Yozgat Milletvekili îhsan Arslan 1922 yılında Yerköy'de cioğ muştur. Ortaokul ikinci sımftan ayrılmıştır. Evli ve beş çocuk babası olan Arslan AP il ikinci başkanlığı yapmış, DP il k u r y u üyesi olarak seçimlere girmiştir. Müteahhitlik ve çiftçilik yapan Arslan. Bozbeyli'ye yakınhgı ile tanınmaktadır. Arslan son güne kadar Vîzbeyli'nin kendi oda sındaki sohbetlerine bile katılmıştır. Arslan'm bir aıa DPVe başka partiierden transfer vapmaya çalıştîgı da söylenmektedir. Erbakan: «Hâdiseler Ecevit'i yalanlıyor» dedi; Feyzioğlu Sakarya kongresinde «Bozkurtlar» tezahüratı arasında konuştu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı ve MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan. Ankara'da toplanan MSP li Başkanlan toplantısında yaptığı konuşmasında. tek dereceli başkanlık sistemine geçilmesinde ve halka referandum hak ki verilmesinde büyük yararlar gördüklerini belirtmiş, «Siyasi istikrarı daha da kuvvetlendirmek amacıyla seçim ittlfakı ka nununu bir an önce çıkarmak için uğraşacaklarını» söylemiştir. • MSP neredeyse ağırlığın orada olduğunu. anahtar rolünü oynamanın kolay sayılamayacağmı, DP'nin anahtar rolünü oynamak isterken ne hale geldiğinin görüldüğünü» kaydeden Erbakan, Kıbns zaferinden sonra CHP'nin koalisyonu tek taraflı olarak bozduğunu ve memleketi buhrana ittiğini öne sürmüş. CHP"nm buhran riönemindeki tutumunu eleştirmiş tir. «CHP'nin parlamentoyu işlemez hale getirmek için her gay reti gösterdiğini» öne süren Erbakan, «CHP parlamentoyu çalış tırmayıp devleti işlemez hale getirme gayretleri yanmda bütün yurt sathında huzursuzluk çıkarmak için elinden geleni yapmaktan geri durmamıştır» demiş, erken seçim isteğini de eleştirerek «Ecevit bu parlamento hükümet çıkartamaz, diyedursun; işte Cenabı Hakkm lütfuyla en tabii demokratik yoldan rejimin hükümeti kurulmuş ve yüce parlamentonun giivenoyıına mazhar olmuştur. Böylece hâdiseler Ecevit'i tekzip etmektedir» seklinde konu^Tiuşt'ir KARAMANLÎS (Baştarafı 1. Sayfada) Birleşmiş MUletler kanalıyla dünya kamuoyunu etkiliyerek Rusya ile Amerika'yı daha etkin rol oy namağa itmenin mümkün olabile ceeini iddia etmiştir. Türkiye'yi «Kıbns faciasını hep kanayan bir yara haline getirmekle» suçlayan Karamanlis, Batı Avrupa ile Fransa'nın oynayabileceği rol konusunda şunları söylemiştir: «Elbette hiç kimse askeri bir müdahale veva daha başka nitelikte bir şiddet hareketi beklemiyor. Büyük devletlerden bile bu yönde bir katkıda bulunmalannı istemek düşünülemez. Ancak Türkiye'yi daha fazla yalnız bırakmak rnüm kündür. Ankara'nın, Avrupa'dan •ktisadî, kültürel ve toplumsal alanlarda tecrit edilme pahasına, şiddet ve keyfi davranışınm kendisine sağiaaığı geçici avantajları tercih edecegi düşünülebilir mi?» Karamanlis'in demeci şöyle devam etmektedir: «Avrupa'nın Yunanistan'daki dikta yönetimine karşı aldığı tedbirler etk:li olmuştur. Aynı Avrupa, ulusiararası kuruluşlaruı kabul ettigi karar tasanlarını ve ilkeleri sistemli bir şekilde ihlâl eden bir hükümete neden karantina uygulamasın?» istemiyoruz diye de küçük düşürülemeyiz» demiştir. Karamanlis, «Türkiye ile Yunanistan arasında Ege denizinde hemen hergün hava olayları oluyor. Bu olaylann tehlikeli Kınuç doğurması mümkün müdür?» sorusuna şıı karşılığı vermiştir: «Türk ısrovakasyorJan ve daha bazılan Ankara ile Atina arasındaki Kıbns sorunu yüzünden gergin bulunan tansiyonu arttırıyor. Ne yazık ki Türkiye'nin iki ülke arasındaki gerginliği yumuşatacak yerde. bunalımı alevlendirmek istediği izlenimindeyiz. Belki de pazarlık gücünü kuv vetlendirmek için böyle hareket ediyorlar. Bu arada Türkiye'de siyasi partil°rin birbirleriyle demagojik vaadlerde bulunma yarışına girmeleri ve Türk yöneticilerinin belli bir şövenist grubun etkisinde kalmalan, yarım asır önce Atatürk tarafından uza tılan dostluk eli politikasmı iptal etme eğüimlerini doğurmuştur. Böylece Ankara yöneticileri kısa vadede kârlı görünen bir politika izleyerek Atina ile iyi ilişkiler kurmalar.. a oağlı olan uzun ç> Karlannı feda ediyorlar, bu da çok yazıktır » OLAYLARIN ARDINDAKİ ÎSMAIL CEM (Baştarafı 10. Sayfada) is kazasına hedef işçiler olduğunu, basında en genlj lşleyen bitiz. Aynı »ekilde, vatandaşın günlük sorunlannı, sosyal lorunlarını, tanm işçllerinln, hayvan üreticilerinln, geni$ kltlelerin »> runlannı, öğretmenin, teknik yaratıcılann biUm ve tıp adamlarının sorunlannı radyo ve TV programlannda hem işledik heta de arkadaşlanmızı bu yöntîe teşvik ettik. Halkımızın dertleriyle özlemlerine gösterdigimiz yakmllk ve bunlara çözüm aranrnası için yaptıgımız uyancılık Eörevi, halka kendi sesiyle ve görüntüsüyle kendi «orunlannl getinnek imkânını açmamız, TRTye halk kitlelerinin paha biçilmeı deJerdek) destegini sagladı Geçen bir vılın en büWik O7PİİİS TBT vavTnlarnın halkla özdeşleşmesidir; TRT'nin kitlelerin radyo ve televizyonu olmasıdır. GERÇEK (Baştarafı L sarfada) dafıtacajc tuüım ve davranışlar gösterilmedikçe, toplumdaki hulursnzluk ve bunalım dağılnuyacak, istikrarb bir siyasal ortama kavuşmak güçleşecektir. 3) Hükümet programı üstünde yapüan nnalizlec, Gepheci liderlerin seçim ekonomisine yöneldiklerini ^östermektedir. Ecerit koalisyonu döneminde abnan tedbirlerle ve Innak Hükümeti lamanında yürürlüğe giren zamlarla kurulan dengeyi kısa sürede bozacak ve birikerüeri harcıyacak bir tutum» kayan Demirel Hükümeti, bir süre sonra büyük ekonomik lOrlnklann içine dnşebilir. Ne var ki Cephe'yi oluşturan dört partinin erken seçime gitmek yolunda anlaşmalan ve bir karar a yönelmeleri de kolay değildir. 4) Kamuoyu, Ecevit'i «siyasal iktidann dnğal sahibiyken engellenmiş kişi» olarak görecektir. Demirel Hükümetinin ber hatası, ot'mndumuz Ecevit» sloganma yatırım yapacaktır. Eğer politika ortamı beklenmedik gelişmelerle kargaşaya ve olağanüstü oluşumlara kaymazsa, Demirel Başkanlığındaki Cepbe Hükümetinin alternatifi olarak CHP kapı eşiğinde beklemektedir. Bu bekleyiş, Hükümetin yakın sürede «gidici» oldu|v propagandalannı güçlendirecek, ftiyasal istikrarsızlığın yoğnnlaçtnasına katkıda bıılunacaktır. Demirel Hükümetinl bugünkü niteliğiyle nznn Bmürlü saymak kolay değildir. Ama bir askeri müdahale ile 12 Mart'ta devrilmiş olan AP Genel Baçkanı yine Başbakan olmakla başan kazanmış görünmektedir. Ba b**annın ardında, kendi gncü değil, başka ıröçler bulunmaktadır. Bunun içindir ki Süleyman Demirel'in o güçlerin dengosini hulmaya çabalayarak siyasal iktidannı uzatmak yollannı aramaktan başka çaresi yoktur. «...EN BÜYÜK ÖDÜL..* Nitekim, halkın sonınlanyla, gerçetiyle ve umutlanyla özdeşlesmeyi amaçlamıs yayıncüık çabası, en büyük ödülünü hem de somut biçimde halktan almıştır TP.T'ye yöneltilmiş bazı ithamlar nedeniyle, Türkiye'nin nerdeyse tüm lsçi kuruluşlan, teknik meslek kuruluşlan, öğretmen kuruluşlan, bUirfl merkezleri TKT'yi destekleyen vazılar gönderdi; bildiriler yayımlandı. Köylerden. fabfikalardan seyirci ve dinleviciden sayısus mektupla telfjraf aldık. Bu destek, biitün arkadaşlanmm ve benim kendimize olan, birbirimize olan, yaptıklanmıza olan eüverümlzî arttırdı. însana bütün zorluklan unutturan. ömürboyu emek verse karçılıftını ödevemeyecegi bir ödüldür, kitlentn destegine ve eüvenine o birkaç satırlık mektuplarla telgraflarda kavuşmak. Bir bnska yönelisimiz. kendi sanatımıza, edebiyatımıza. tarihimlze. sanatçımıza en geniş yeri vermektl. Onları kitlelere. milyonlara götürmekti. Bu çabamız 1974'de radyolarda sontıçlandı. Televizyonda ise, giderelc sonuçîamyor Zira. TVdeki olumlu biT adım ya da karar, ancak aylar sonra ürün veriyor. Burda bir nokUya işaret edeyim: Bazen. neden daha çok yerli yaprm yok. nedeu yabancı kaynaklüar fazla diye eleştirilijrorua. Oysa, vapmadıgımız. yapamadığımi2dır. Teknik ve insan kapasitemiz büyüdükçe yerli yapımlar artıyon daha da artacak. SORU Gerçeklertirmek Isteyip de simdiye dek eerçeklesttre. med<niı seyler var mı? İSMAİL CEM Taöii çok «*eyler var. Yayınlanmızda 6nem!i eksikliklerimiz bulunduftunun bilincindeyiz. Ancak bu eksikler amaç ve Ukelertmizde, yönelişlerimizde dejjil genellikle. Yapımların yeterliligi. estetik ftörünürnü. kalitesi gibi konularda Zamanla bun İan düzeltecegiz. Biz, nihavet genç bir kurulusuz. özellikle tele vizyonda yeni tecrübe kazanıyoruz. Bir bakıma sinema sanatına da yanan televizyon yapuncılıgını, sinema gelene*ini henüz saglamlaş tırmamış bir ülkede Rerçekleştirme zorlugumuz da var. Bazı ham leler yapmış olmamıza ragmen televizyon vayımcılıgının henüz baş langıcında oldugumuz unutulmamalı. Yakın bir eelecekte çok daha iyisini, çok daha tutsrlısını gerçekleştirecegiz. Mutlaka var olan eksiklerimiz hakkında bir noktaya dikkati çekmek isterim. Bizi deRerlendirirken, elestiriciler kendi gönüferinde ve ideallerinda bir rnodel varatrp tayaslamaya Rirmesinler. Biz, bölünmea bir parçası olduğumuz toplumsal bütüne bagliina. Ancak belli ölçülerde onu aşabiliriz. TRT'yi. Türkive'nin sosyoekonomik özelliklerinden, siyasal ve sınrfsal dengelerinden toplumsal kurum lann genel düzeyinden tamamen ayn, kopuk zannedemeyiz. Biz TRT olarak, bir parçası olduğumuz bu torjlumsal bütünün çogu özeı liğinden hem de halkın yararlan dojfrultusunda ilerdeyiz. Ancak. bu ileriligimiz. parçası oldueumuz toplumsal bütünden bağımsız de fildir, olamaz. SORD Gelecefe yönelik çalısmalanmc ntsıl llerllyor? örnefcin 19751976 propram plânlamaai ne darumda; venl yayın dönemi ne jibl özelh'Mer fösteriyor? Oörtlerin kimlikleri CHP ürfa MUIetveküı Necati Aksoy 1926 yıUnda Urfa'da doğmuştur. Öf renımme lıseden sonra devam etmemiş, çiftçUikle uğraşmıştır. 1969 yılında CHP" cien parlamentoya gıren Aksoy, evlıdır ve üç çocuğu vardır. Ancak geçen yılın sonlarından beri ailesi j\e ayn yaşarnaktad.r. Aksoy, ailesinden ayn bir ev tutmuştur. Son zamanlarda Anadolu Kulübü'nün ikinci katındaki oyun salonlannda çok uzun süre kaldığı ve maddl durumunun çok bozulduğu, büyük ölçüde borçlandığı arkadaşları tarafmdan belirtilmektedır. Arkadaçlarmdan birinin iddiasına göre Aksoy, Demirel'in hükümeti kurmakla görevlendirüdiği günün akşamı bazı arkadaşlarına, •AP'ye geçelim» demiş, ancak gör diiğii sert tepki nedeniyle «Ben siii denedim, şaka yaptım» şeklinde konuşmuştur. Aksoy, güven oylaması günü, «abah grup toplantısına katılmayınca arkadaşları tarafından evİTiden aranıruş, telefona cevap veımemi<tir. Daha sonra Urfa miilet vekili Celâl Paydas, Elâzığ millet vekili Muammer Halıcı, birlikte Aksoy'un evine gitmişlerdir. Kapı kilitli olduğu için komşularma sorulmuş ve yalnız yattığı için ha yatından endişe edilmiştir. Paydaş ve yanındakiler kapıyı kırarak içe riye girmisler ve sorayalarm ?!t larına vanncaya kadar kendisini aramışlardır. Ancak. öğleden .wnra Aksoy'un isüfası gelince, ken disinin sağ ve salim olduğu anlarçtlmıştır. Bundan sonra Paydaş oy lama sırssında Aksoy'un adı cku nunca da yüksek sesle, «Öldü..» diye bağırmıstır. Nâzım Baş DP İçel Milletvekili Nâzım Baş 1943 yılında Silifke'de doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirmiştir. Ingllizce bilmektedir ve serbest doktor olarak çahşmıştır. Baş. öğrencilik yülannda. öğrenci örgütlerinde çalışmış ve komandolara yakınlığı ile tanınmıştır. Bilgiç ile birlikte partisinden istifa edecegi söjlenen Baş'ın istifası. Içel'den gelen DP llçe Başkanlan tarafm dan son anda önlenmistir. Baş, son transferler sırasında AP, MHP. CHP ve MSP yör.eticileri ile ayn ayn görüşmüştür. Nâzım Baş önceki gün, oylamadan birkaç saat önce NUmune Hastanesinde görülmüş: ancak daba sonra izi yitirilmiştir. Endişe Öte yandan Amsterdam'da toplanan Hollanda Sosyalist Par tisı Kongresinde, Kıbns'taki durumdan endişe duyulduğunu be lirten ve Hollanda Hükümetlnden adanın bağımsızlığını desteklemesinl isteyen blr Bnerpe kabul edilmiştir. Cmergenin metni söyledir: «Sosyalist Partisl, Kıbns dev letirin bajımsızlıgının özellikle NATO yönünden slyasi ve iktlsadi çıkarlara bağlı kalma tehükesl ile karşı karşıya bulunrfugunu ve Ada'dakl durum dan duyduğu enriişeyi bellrterek Hoüanda Hükümetlnln Kıbns devletinin bağımsızhğını destek leme«i gerektiği görüşünü belirtir.» (Dıs Haberler Serrisi) Adalarda tedbir Karamanlis demecinin fonunda Yunanistan'ln, adalarda ve bazı smırlannda aldığı savunma tedbirlerine rağmen savaş istemediğini tekrarlamış ve «Çeşitli biçimlerde de somut olarak bunu gösterdik. Ancak, savaşmak TÖ8DER (Baştarafı 1. sayfada) nı büdirmiştir. TÖBDEB yetkililerin bildirdiğine göre, 9 nisan 1975 Çarşamba günü saat 19.00 sıralannda evine gitmekte olan TÖBDER Osmaniye Şube Başkanı Mehmet Özkan bir grup salcUrgan taraündan sopa ve zincirle dövülmüş ve çeşitli yerlerinden yaralanmış, aynca 10.4.1975 günü ise Antalya Endüstri Meslek Lisesi öğretmenle rinden Mehmet Görmez de dövülmüş. ancak bagırması üzerine çevreden gelenlerce kurtanlmıştır. Mehmet Görmez'ln 20, Mehmet özkan 'ın ise 15 gün «işe gidemea raporu» aldığı bilrürilmektedir. Ayrıca saldırganlann polisçe bilindiği halde. yakalanmadıklan da ileri sürülen iddialar arasında dır. Ne dediler? CHP Genel Sekreter Yaröımcısı Deniz Baykal, Aksoy'un aynlması ile iîgili olarak, «Bu konuda hiç bir sey söylemiyeceğim. Milletvekilliğinden isttfa etmiştir» demekle yetinmiştir. DP milletvekilleri hakkında ANKA'ya görüşlerini açıklayan DP İdare Kurulu üyesi ve Ankara Milletvekili Necdet Evliyagil ise şöyle demiştin «Demirel, başta Bayar'ın kızı olmak üzere, son dakikada oylamaya girmeleri önlenen üç DP'linin de desteğiyle, kendini, hem de kaya gibi güvenoyu almıs san maktadır. Bayar'ın kızı ile üç eski arkadaşımızın daha dün denecek kadar yakjn geçmişte Demirel hakkında sarfettikleri utanç verici sözlerden ve ithamlardan sonra ona destek olmalan, onun da bunu iftiralarla kabullenmesi. rejimimizin geleceği batamından cidden hazindir.» Feyzioğlu Öte yandan, CGP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcsı Prof. Turhan Feyzicğlu da par tisinin Sakarya il kongresinde yaptığı konuşmada, Milliyetçi Cephenin Meclisten güvenoyu alarak kesin bir zafer kazandığını söylemiştir. «Halkçı Turhan.». «Müslüman Türkiye», «Bozkurtlar, Bozkurt lar» şeklindtki tezahürat ara. sında konuşan Feyzioğlu, tarım sigortasının geliştirileceğini, doğal âfetlerden zarpr eden çift çÜerej ki>ylülere «tMll tedbi lerle yardım editeceftni. durak>j; layan sanayi ve yatırım hamlesinin hızlandınlacağını, yurt dışındaki işçilerin tasarruflannm mlllî kalkmmada en verimli şekilde değerlendirilmek ama cıyla Devlet Sanayi ve lşçi Yat:nm Bankasımn kunılacağını Söylemiştir. Prof. Feyzioğlu, «Buradan ses lenlyorum: TRT mutlaka milll olacaktır» demiştir. Adli raerciler (Baştarafı 1 sayfada) «izlik karanna en yakın olan Ankara Bölgesi Devlet Güvenlik Mahkemesinde itiraz etmiştir. Iştanbu! Bölgesi Devlet Guvenlik Mahkemesi Cumhuriyet SavcılıSının itirazını inceleyen Ankara Bölgesi Devlet Güvenlik Mahkemeslnde itiraz etmistir. I=tanbul Bölgesi Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığınm ltirazım inceleyen Ankara Fölgesl Devlet Güvenlik Mahkemeı=i, bu itirazı yerinde bulmuş, bu davaya Ist»nb.ul Devlet Güvenlik Mahkemeslnin ba"krriakîfc görevH oTduğun» k«rar vermiştir. • •• Memur (Baştarafı 1. sayfada) kalara müracaat ettiklerini b«lirtmiş, söyle demiştir: «Bugün Türkiye'de bulunan 860 bln memurun 86 bini 15 14, diğer çoğunluğu İse 13. derecelerden maaş alıyorlar. 250 bini aşan btt kesim için 4 bankadan, 3'er ay vadeli ve aracısız, kartvizjtsiz aUnabilmek jartiyla 500" er llra memur kredisi istedik. Bu dileğimizi hükümete de Uet mij, ancak bir cevap alamamıstık. Ziraat BankaSı, İş Bankası, Akbank ve Halk Bankasımn bu talebimize olumlu cevap vereceğini sanıyoruz. Bu talebin sebebi, çok az ücret alan bu kesimin, katsayısının 9 olmasır.cTan ve 12 sayılı kararnameden gerektiği Ölçüde yararlatulmamasındandır. Üstelik katsayı 9 olunca 15. derece memurlann maaşlannda zam yerine düşme olmuştur. Vergi ve Emekli Sandığl keseneği arttığı için her net maaşta bir düşme olmuştur. Ve bu sorun düzeltilmemistir.» RENKLi YAYIN VE iKiNCi KANAL Mustafa Kılıç Oylamaya gelmeyen DP millet vekillerinden Mustafa Küıç, 1926 yılında Urfa'da doğmuştur. Özel öğrenim görmüştür. Çiftçilik yap mış,. DP'ye kurucu üye olarak gir nıiş v e Belediye Başkanı olmuştur. Kılıç, güven oylamasmdan üç gün önce AP Çanakkale milletve kili Rafet Sezgin ile buluştuktan sonra gazetecüere «Siyad hayatım sona er«e bile AP'ye girmem ve Demirel Hükümetine güvenoyu vermem» demiştir. Kılıç aynı gün, Demirel'in bulundugu partiye asla giremiyeceğini, Rafet Sezgin ile göriişmesini genel başkan Bozbeyli'ye cnceden ilettiğini de söylemiştir. Kılıç'm Urfa'daki teşkilâtı kalmadığı için, seçım şansmın bıttigisövlenmekteJ:r. Kılıç'ın beş gün önce CHP'ye bile geçmesi EÖZ konusu oiınuş; ancak kendlsi bir grup GHP mil Karadeniz IBaştarafı l,^... «1wJe tedavi «tttfeli1 alınmışlardlir. Yaralanan öğrenciler sunlardır: Metin Hüseyin Türk, Veysel Akçivi, Menmet Kıyar, Fikret Bayrak, Ahmet Saraçoğlu, Burhan Karatas, Hasan Bilâl, Muhittin Vadim. Jandarma karakolu ilgüileri, yurtlarda yaptıklan aramalaîvda çok sayıda sopa ve demir çubuk ele geçirmişlerdir. Olayla ilgili soruşturmaya devam edilmektedir. Kalemde bekliyor 13 aralık 1974 günü aksamı Yıldız'da öldürülen îstanbul Devlet Mimarlık ve MUhendislilc Akademisi öğrencisl Şahin Aydm'ın ölUmüyle sonuçlanan ıKan lı bastan dosyası» bu nedenle İstanbul Bölgesi Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı kaleminde beklemektedtr. Savcı Cemil Sonbay. davanın gününün henüz saptanmadığını, fakat önümüzdeki günlerde İstanbul Bölgesi Devlet Güvenlik Mahkemesinde başlanacağını bildirmiştir. İstanbul Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Ugur Tönük 3. Ağır Ceza Mahkemesinde açtığı kamu davasında sanıklar için «Faili gayrimuayyen sekilde adam öldürmek, bıçakh şartlı tehdit. ölümle biten kavgamn hudusune sebebl asli olmak ve fcavgaya dahil olmak»tan 6 ay ile 6 yıl ve on yıldan az olmamak üzere 24 ile 30 yıl arasmda değisen ağır hapis ce^alan ist^me'îtedir. Güven'in sağlık durumu düzeliyor ANKAKA. (ANKA) önceki gün güven oylamasmdan sonra kalp krizi geçiren Millet Meclisi Başkanı Kemal Güven'in sihhatinin iyi olduğu, hastalığınm ba;langıcındaki bütün ağrılarının tamamen geçtiği. Yüksek îhtisas Hastanesi yetkililerince açıklanmıştır. Kemal Güven'in hasteneden ne zaman taburcu edileceği hakkında kesin bir tarih bildirilmemisür. Türkeş Partisinin Kayseri 1 kongresin1 de konuşan MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yarduncısı Alpaslan Türkeş ise, milleti bir bütün olarak kabul ettiklerini belirrmiş «Hükümetimiz, kısır parti mücadeleleri yerine memleketin içinde bulunduğu bu kritik dönemde memleket meselelerine eğilmeyi halkın dertlerine çare bulmayı ve Türkiye'yi dünya ülkeleri içinde lâyık olduğu mevkie ge« tirmeyi esas almaktadır» demistır. Türkeş, sözlerini «Türk miiletini bölünme kabul etrnef ktıtsal bir bütün olarak gören hükümet, iç bans, birlik ve huzurun sağlanmasını en önemli z'6rev saymaktadın) diyerek sürdür müştür. Konya'da olaylar sürüyor öte yandan, Konya'da ögrenci grupları arasmda çıkan sağsol kav^aları sürmektedir. Bir günde şehnn iki semtinde saS ve sol eğihmli öğrenciler arasında kavga çiKmış. öğrencilnr Zafer meydanıyla. İstasyon civarında birbirine girmişlerdir. Demir çubuklarla dövülen öSrencilerden Şeref Dura ile Arif Güldere iıastaneye kaldınlmışlardır. Konya Selçuk Eğitim Enstitüsü'nde gergin nava sürdügunden, aynca gJvenlik tedbirleri de artırümıştır. (THA) o Silâh ve (HastarrtTı | . sayfada) İki ay süre ile Hatay, Gaziantep ve Kills'te incelemeler yapan gelirler kontrolörü tbrahim tnce, «Kaçakçılık Dosyası» adı altında bir rapor hazırlamış ve raporda kaçakçılık olayı bü tün yönleri ile ortaya konmuştur. Sözü geçen rapordan edinilen bilgiye göre, her yıl Türkiye'ye 5 milyar lira değerinde kaçak mal girmektedir. Ancak, silâh ve uyuşturucu maddelerin bu malların dışında bu'.unc?u»u bildirilmektedir Mecliste (Baştarafı 1. •tavfada) hali vardı. Döndüm geliyordum, Mehmet Ali Arsan ile karşılaştık. Elinde tabanca, galiba içeride döğmüşler rai, ne yapmıslar; bir arkadaşı da yanmda kolunu tutmuş onu götürüyor. Küfrediyor, affedersiniz ana BVTat küfür ediyordu. Bizi kasdediyor «hazmedemiyorlar» diyor. Bir sürü ağıza alınmayacak ağır laflar ediyor, tne yapıyorsun?» dedim» • Sana ne oluyorı dedi. «Köpek gibi saldırıyorsun kendine gel» dedim. Tabancayı kullanmak ister gibi yapınca ben hemen tabancaya el attım; tabancayı ya. kaladım. Tabancayı bacakîarının arasına soktu ve oturdu. Bu sırada galiba kendisine bir iki tokat, yumruk vurdum. Fakat evvelâ tabancayı almak istedim, evvela ben koluna vurdum, tabancayı almak için. Bacaklarmın arasma sokunca bir tane tepesine vurdum. Fakat oradaki arkadaşlar kalabalıkü; hemen aldılar, kaçırdılar. Arkadaşlar peşime düştüler; ben de bir süre kovaladım, sonra bu^ktım.» Demirel Hükümeti ilk toplantısını bugün yapıyor ANKARA Demirel Hükümeti, ilk toplantısını bugün saat 15'de yapacaktır. Demirel'in açıklamasına göre, Bakanlar Kurulunun bugünkü toplantısında âcil çözüm bekleyen memleket sorunlan üzerinde durulacak, hangilerinin sür'atle ele alınması gerektiği saptanacaktır. Demirel dün Başbakanlıkta kendisini kutlamaya gelen bazı heyet leri kabul etmiştir. Hükümetin, 11 ve 12 sayılı kanun hükmündeki kararnamelerin parlamentoda görüşülmesinden sonra Meclisleri tatile sokmak istediğî ileri sürülmektedir. Tatilin, Mayıs aymda başlaması Snerilmektedir. Tatile girilmeden önce hükümetin TRT Genel Müdürlüğü sorununu öncelikle ele alacağı belirtilmektedir. Yaman darası öte yandan, İstanbul Bölgesi Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Binbaşı Taylan Erimer tarafından soruşturması sürdürülen ve iki tutuklusu bulunan Kerim Yaman'ın ölüınüyle son bulan 23 ocak 1975 günkü «Kanlı Baskm« davası da soruşturma bitmediği için henüz açılamamıştır. Çad'da oıdu (Baştarafı 1. Sayfada) General Odingar, Fransa'dan, Çad'da meydana gelen olaylara müdahale etmemesini istemiş ve ülkedeki bütün yabancılann can güvenliği için teminat vermiştir. Çad'da 3000 kadar Fransız yaşamakta ve başkent dışında bir Fransız askeri üssü bulunmaktadır. Tombalbaye, 11 Ağustos 1960 da Çad'ın bağımsızlığının ilânı üzerine ÇacT Devlet Başkanlığına getirilmiştir. Yönetime elkoyan Silâhh Kuv vetler Komutan Vekili General Noel Odingar, 43 yaşındadır. Çad Silâhlı Kuvvetler Komutanı olan Genera] Felix Malloum, devlete karşı komplo düzenlemekten. 1973 haziranındanberi tutuklu bulunduğu için, General Odingar, onun görevine vekâlet etrr.ekteydi. Malloum dün iki generalle birlikte serbest bırakılmışhr. 1964 yılında 500 kişilik bir taburdan oluşan Çad ordusunun mevcudu bugün 4000'e ulaşmışt;r. Çemberlitaş Kız Yurdunda yemek boykotu sürüyor Çemberlitaş Kız Öğrenci Yurdunda önceki gün başlayan yemek boykotu dün de sürmüştür. Lokanta işletmecisi olan Hıdayet Kaya'nln işçilerine karçı takındığı tavırdan şikâyet çi olan kız öğrenciler, yurt idaresinin de kayıtsız tutumundan yakınmışlardır. Öğrenciler, uzun süreden beri işçilerine karşı fena muamele ettiğini ve onlan sık sık dövdüğünü öne sürdükleri işletme ci Hidayet Kaya'nm olay günü de yaşı hayli üerlemlş bir isçısini gözleri önünde dövdüğünü ve durunıu protesto için yemeğe girmediklerinî aniatmıçlardır. tşletmecinin bu tutumu kar şısmda yurt yöneticllerinin de kayıtsîz kaldlklarını bildiren öârenciler, ışletmeciye gereken direktif verilmedigi takdırde ye mek boykotunu sürdüreccklerini söy!emi?lerdir Çemberlitaş Kız Yurdunun yö neticileri ise, işletmeci i!e işcis: arasırda geçen bir olayın öârencileri ilgılendirmeyeceğin:. varıılan boykotun anlamsız olduğunu söylemişlerdir. ÎSMAÎL CEM Radyolanmada yerlesmlş bir planlama geleneği var. 3'er ayhk dönemler olarak. Önümüzdeki yıl, mevcut yayınlannuzın niteliğini gelistirmeyi ve TRTIII'ü daha genis bir alana yaytnayı amaçlıyoruz. Televizyonda ise, İlk olarak geni? ve ajrnntüı, uzun vadeli bir planlama çahşmasına girdik. tlk olarak bu «lükse» kavuftuk S'J anda TV'nin bütün ySnetioUert üs birlikte. 1975 tonbahan 1976 planlaması üzerinde calışmaktayız. Bu dönem. TV açısından daha kaliteli, daha yerli ve halkın desteğine daha lâyık olacağımız bir yayın dönemi olacak. Bu arada uzun vadeli Ud araaç daha gündemimize girdl: Renkli televizyon yayım ve ikinci kanal vayını. Bu amaçlara bakıp da, daha Türkiye'nin genlf bölgeleri televizyonsuzken renkliden ve ikinci kanaldan söz etmek gereksiz. denmesin. Bunlar, uzun vadeli araaçlardır. Bugün Uk adımlarmı atarsak, 35 yıl içinde ancak gerçeklejirler. 35 yıl sonra ise hem birinci kanal bütün ülkeyi kapsamıs olur hem de renkli televizyon yava? yavas bir ihtiyaca dönüşmüş olur. Nitekim. slyahbeyaz yayınm uzun süre lüks kabul edilmesi sonucunda günümüz Türkiye'sinde TV'yi yaymak sorunu yajanıyor. Aynı yanlışın renkli TV ve ikinci kanal konusunda kendini tekrar etmeslni istemiyorura. Eğer düşüncelerim gerçekleşirse, beklenmedik engelleT çıkmaısa. 1976 yılı içinde, ilk renkli yayın deneylerini zaman zaman yapacağız. Aynca, sadece Ankara'nın çevresinde izlenebilecek olan haftada üç günlük siyahbeyaz ikinci kanal deneyini başlatacağız. Hazırhkları bu hedeflere göre yapıyoruz. SORU Yapun kapasitesi bakımından ne ?ibl jrellşmeler var? ÎSMAIL CEM İstanbul Teknik Üniversitesi Stüdyosunun dışında, bir yıldır Uk olarak dddi bazı gelişmelerin eşiğindeyiz. tzmir stüdyosunun açılmasıyla, büyük bir ünkâna kavu^uyoruz. Bunu. Ankara'daki yeni stüdyolanmız izleyecek. Ayrıca. son yıllarda ısmarlanan yeni araçlar. kameralar. ses aygıtlan, montaj masalan gelmeye başhyor. Bütün bunlar yapıtn kapasltemld arttıracalı. Aynca, gene bu yıl içinde TRTye katılan yayıncı ve teknisyen arkadaşlanmız, şimdi daha tecrübeli ve verimli olmakta Ancak şunu da ekleyelim, program amaçlarımlz teknik imkânlanmızın büyümeslnden çok c?aha hızla gelişiyor. Dolayısiyle maddî koşullan sürekli biçimde zorlamaktan kendimizi kurtaramıyoruz Hlzlı gelişmenm bir gereği de bu galiba. Ayltr 6nee sövlemistlm. bir benzetme yapmıştım. Televizyon, kendl hızlı sdımlanna vetişemeyen bit insan durumjnda. diye Pu benzetme hâlâ geçerlı .. Kaçakçılık dosyası Gelirler kontrolörü Ibrahim tnce tarafından hazırlanıp Maliye Bakanlığına verilen «Kaçakçılık Dosyası» raporunda; gelirler kontrolörü kaçakçılığa karşı mücadele etmek amacıyla bakanhktan «özel vetki» istemektedir «özel yetki» tstemi Uerçekleştiği takdirde Maliye Bakanlıgı kaçakçılığa karşı bir ekip çalışması vapacak ve bu arada güvenlik kuvvetlerin'n de?teği aranacaktır. • GÖREViMiZi YAPIYORUZ. YAPACAĞIZ DA... SORD Hükümet profrramınd» «TRTnin tarafsızlıgı (.. ) saflanaeaktır. Devletin ülkesl ve milletiyle bütunlueünn sarsuı Cnrnburiyeti tahrik edid, mlUI «rüvenllge ve genel ahlâka «arar vericl yayınlar vapmam nnlenecektim deniyor Bo knnnda dusünceleriniı? ÎSMAİL CEM Hükümet programı üzerinde söz sSylemelî, görevimin nıtelığıyle bağdaşmaz Ancslt TR'rye baiiı Oasin çevrelerince yör.elrilen Iddialara lltşktn olarsk ;unu »öyieyebilinm: TRT, önce yasal kuruluşlara ve kendı yasasının öngördüeü yargı tnercüne karşı sorumlurfur. Ve bize ühamlar yöneltenler. vasalarda öngörülen karar mercilerine basvurmak cesaretini göstennemiştir. Zira kendi lthamlannm boşluŞunu kendtleri de bilmektedirler. Sonra, ben. halkımıza karşı da sorumluyum Ve bu sorumluluğumu, elimden geldijince, gücüm yettiSince yerine ?etirdim. Ve bunu. olayların gelişimi içinde kiflelerden gelen destek teseil etti Bunun ötesinde. isteyen. istediği lthamda bulunur; oe beni ne de kurumumu etkiler bu ithamlar Biz görevfmtzi yapıyoruz, yapmaya da devam e Türkiye'de (Baştarafı 1. sayfada) sahipleridir» şeklinde konuşmuştur. Biri anlaraayanlarla mücadele edece^iz Türk esnaf ve sanatkârlannın. hayat pahahlığı !le mücadele edenîerin yarunda olacağını ksvdeden Aksu, konuşmasına özette sövie devam etnıiştin «Kendi gelir kaynaklarını heba eden, lüzumsuz binlerce personel calıstırarak kendisini bir sürü rr.asraf ve bürokrasiye boğduran beledive tıer çeşit ver^i ve cezaian da 25^allı halkımız i!e psnaf ve sanafkarlar'.nıiza ^klemektedir. Bız bu^üne kariar her tiirlü halımi^e ve hakKimıza razı o!arak ânıme hi?.metlerimizi davam ettırdik, sokaga dökülmedik, bovkot ve işaal yapmadlk. banka soyarak va'anımızı koruvan aziz nöbetçilerimizi öldürmedik. Daima bu gibi davranış !arı yapanların karşısında olduk. Keza iş yerierimizi c e kaT patmadık. Her sabah dünya yen! kurulduğunda insanlann hayat damarlanna ffıda veren bizler hal kımmn cerçek parcasıyız. Bu nedenle bizi anlamayanlar la her türlü vasal haklanmırı kuüanarak ve sanat »ücümüz'e de berabpr mesru haklanrrs'zı birleştirerek mücadele edece?imizin kesin olarak bilinmesini isteri?.» Gene! Kurııla sunıılan çalışma raporunda da, götürü usuldeki verçi sistemine henüz gecilmediği hatırlaiılmi"!, Işîetme Verglsinin Imalatta bir defaya mahsus olmak üzere alınması istenmiştir. Arsan'ın anlattıkları Çankırı Bağımsız Milletvekili Mehraet Ali Arsan da olayı şöyle anlatmıştır: «Hadiseyle bizim hiç bir alakamız yoktur. Biz Meclis'ten çıkmış; gıubumuza doğru giderken, arkadan biri kafama bir şej' indirdi. Ben yere düştüm ve elli kişi üzerime yüklendi. Ben yerde iken Davut karşırna çıktı. Ben yere düştükten sonra gördüm ken disini. Zaten benim ne konuşmam var, ne sataşmam var kenöisine. Ben hadise ile uzaktan yakmdan ilgili değilim. Bütün hepsi üzerime yüklendiler. Tabanca çekme hadisesine gelince; bir insan meşru müdafaada ne yaparsa, ben onu yaptım. Bir hayat meselesi ortada olan. Elli kişi bir insanın üzerine yüklenirse ne olur; değil tabanca kullanmak, bomba olsa idi bile bomba kullamrdım, burada hayatırnı kurtarmak için. Tabancayı çekince geri çekildilsr. Benım amacım hadise yaratmak değil, durunra sükunete kavuşturmaktı. Onun için arkadaşlarla grup oda5ina gittim. Yoksa gazetelerin yazdığı gibi kaçmak söz konusu değil.» Öt» yandan, Millet Meclisi iç tüzüğü, Millet Meclisi'ne silâhlı girmeyi yasaklamaktadır. Ancak aksi durum için bina dışına çıkarmaktan başka bir müeyyide getirilmemektedir. Fererbahçe (Baştarafı Spor Sayfasında) ve gol çiıgısinden içeri düştü. Ankaragücü bu beraberliği 84. dakikada bozabilirdi. Kaleye gelen Ali Osman'ı Yavuz ceza alanı içinde tabanla çıkıp devirdikten sonra, bir de lehine ceza at;şi kazanma flnkara otelinin (BaştaraTı 1. sayfada) Ekenler'in 78 müşteriyle birlikte rakı içerek şakalaştığıru saptamışlardır. Silâhın Demirel Hükümetinin güven oylamasında kazanmasından duyduğu sevinci belirtmek için odada bulunanlardan biri tarafından ateşlendiği ve tavana altı el kurşun sıkıldığı anlaşılmıştır. Tavanm kalmlığı dolayısiyle kurşunlar vurduklan yere saplanıp kalmış; fazla bir zarar yaratmarrustır. Kurşun kovanlan ise otel personeli tarafından daha sonra yerlerden toplanmıştır Güven oylaması öncesi pazarlıklar sırasmda da hep Ankar.ida bulunan Tarsus Ekenler Bez Fabrikası sahiplerinden Kasım Ekenler, Ankara muhabirirdn sorusunu «Ben silâh atmadım» diye cevaplamıştır. Silâhın Ekenlerin misafirierinin biri tarafından atıldıgı belli olmuş, lakat hangisl olduğunu Ekenler de belirtmemiştir. Odada btılunan kurşun kovanlannın, ANKA muhabiri, küçük çap lı bir tabanca kurşunu olduğunu tesbit etmiştir. Fransa'dan büyük Afrika'da Libya'nın güneyinde yer alan Çacî, Orta Afrika Cumhuriyeti, Kamerun, Nijerya ve Nijer'le çevrilidir. 1.284.000 kilometrekare yüzölçümünde olan, yani Fransa'nın iki buçuk katı geniş olan Çad'ın nüfusu 3,5 milyondur. Çad'm Kuzey. Orta ve Doğu kesimlerinde yasayan ahali müslüman, Güney kesimlericde yaşavanlarsa Hirıs tivan ve animisttir. Adale ve Mafsal Ağrılarında \ycljl \ m 50g.tüp A BMde (Baştarafı 1. sa^ada) bir gün bile geçmemişttr. Aynı rapora göre içinde Türkıye'nin de bulunduğu birçok ül kenin diplomatınm can güvenlıği, ciddi olarak trhlıkededir. Bu ülkeler şunlardır: Fransa, tsrail, Amerika, Güney Afrika. SSCB, İngütere.. Bunun dışında Küba, İrlanda, Etyopya, Kıbns, Yunanistan, Yugoslavya. Pakistan, Bangladeş, Güney Vietnam. Kuzey Kore ve Güney Kore diplomatları da özel koruma tedbirleri gerektirmektecUr. B e n Gay NERGİS METİN ile ISMAtL METtN Nişanlandılar. 13 4 • 1975 Kurtuluş. •Deriden süratle geçer aanolinü) •Adaleleri ısıtıryumuşatır •Yağsızdırleke yapmaz 141) 2862
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle