Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 27 Mart 19T5 fid P alitikacılar, siyasetçiler ne anlamda kullaruyorlar bilmıyoruz sma memleketteki kurulu düzenin bozuk olduğu ve bu yüzden milletin çok mnaı gördüğü kuskusuz bir gerçektir. Türk Dil Kurumunun sözlüğünde düzen ıSı•öğü «bir iakım jeylere maksada göre verilen kurallı durum» diye tansnlaıuyor. Daha genij anlamıyle duzen bir topluımın toplumsal yapısından doğan ve o toplumun yaşaması için uyulması gereken kuralların devlet tarafından konıılan hükiımlerle müeyyidelendirilmesi suretiyle meydana gelen ortamdır. O halde düzenin kurulmasında v« ışlemesinde devlet tarafından konulan hükümlerle bu hükıimlerin maksada uygun uygulanması bnemiidir. Biz bu yazımızla bu kor.uyu guncel bazı ömekler üzerinde isiemek istıyoruz. 3.10.1974 gunlü gazetelerde jandarma polıs çatıştı, jandarma komutanı öldü, bir jandarma, bir uzman çavuş ile bir polis de ağır yaralandı başhğı üe bir haber yer alıyordu. Bir ilçede bir kahvehaneyi boşaltmak yüzünden aralarında uyuşmazhk çıkan ve o ilçede güvenliği kommakla görevli bulunan polisle jandarma devletin kendilerine güvenliğî korumak için vermiş oldugu silâhlarla bırbırlerıni vuruyorlardı. Bu haber üzermde önemla iumlması gereken düzen bozukluğunun mühım bir jeürtisidir. Bilmem yetkilıler Ü5tunde durdular mı, ama ben hâlâ bu haberın etkisi altındayım ve mem leket hesabma üzüntüm sonsuzdur. Başka bir haber ve günümüzün konusu devlete a:t pahalı bir yolcu uçağı 37 yolcusu ve dort Tiurettebatı ile hava ıneydanmda elektriklerin ke»ılmesi ve jeneratörün zamanmda devreye girraeme .i yüzünden düşüyor, uçak parçalanıyor, içinde cıler öiüyorlar. İlgili kuruluşun başında bulunsn <ışi olaydan sonra derdm çaresini açıkhyor. Ha^acıbk hizmetierinin ayn ayrı kuruluşlarla yürü.ülmesinden dolayı olaym meydana geldiğini söy[üyor ve çare olarak da havacılık işlerinin bir elde :oplanması gereklıdir diyor. (4.2.1975 günlü Cumnuriyet Gazetesi) Büyük tnerkezlerde çok fazlası bulunduğu halie yurdun bazı yerlerinde hekimsizUkten hastala•ın öldüğü yenl açılan yüksek öğretim kuruluşla•ında ders okutacak öğretim üyelerinin bulunmahğı derslerin boş geçtiği gazetelerin günlük havaiisleri cümlesinden bulunmaktadır. Bu ömekleri ;oğaltabiliriz. Adalet işlerinde, kamu iktisadî tefebbüslerinde hatta üzerinde çok durulan özel bir canunu olan eğitim işlerindo bile bir dağınıklık • bir başıboşluk mevcuttur. e OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yetkNfler de derdln ne(Jei)!ni v« çarerin! s«vlr yorl«r fak»t uygulamıy» bir türlii geçemıv J Ur. Yine bir yttkfllden dlnlemlstlm. Devlel kuruluşlan »rasınd» koordlnasyonu lağlaroak için bir ecnebl uzman fetlrtilınl?, uzman gerekll inceleme>l yaptıktan loara yetküiye ?öyle bir fıkra anlatmıs: Bir »dam oğluna pantoîon yaptırmış, fakat blraz uzunc» olmuş, çocuk annesine biraz kısaltmasını nca etmış, annesi, sımd; çarşıva çıkıvorum, gelir kı^altınm tfemış. Aceie eden çocuk büyükannesine söylemiş, o d» şımdi kotnşuya kahve içmeve gıdıyorum. gelir k.saltırım demiş, bunun üzerine çocuk ablasır.a başvurmus, o da bir ar'orta^ırrla «inennava gitmek zorundayım gelir kısaltırım demiş. Biraz sonra çarşıdan donen anne pantolonun fazlasını kesmij, ardmdan dönen büj'ükarne torununun ricasını hatırlayarak bir miktar da o ke^mıs. Daha sonra sinemadan dönen abla da bir miktar kesmiş. Çocuk Eelcfığinde pantolonunu glyilmez sekilde klsalmış bulmus Ernfbl uzman, sizm devlet ıdaresi bu sekilde bırbırinien haber^iz çalısıvor, demis. Northern E. Direnişi ? Iyi Bir Düzen Gerek Ahmet ZEYNELOĞLU YARGITAY ÜYESI bolünmüşler, baçıboşluğa ve uyumsuzluğa ıığramışlardır. Bir kent içinde güvenlık işlerine polis bakar. Kırsal böigede jandarma bakar. Hatta kent ıçindeki belediye yasaklannı belediye zabıta memurlan, orman yasaklarına orman muhafeza memurlan, gümrük yasaklarına gümrıik muhafaza memurlan bakar ve taDİî bunların âmırlen de başka baskadır. Oysa bütün kanunsuz işlere bakacak ve bir ba=a bajh bir guvenlik örgu'ıi olsaydı. polıs, jandarma komutanını oldürmeyecek ve birbirlerini vurmavacaklardı. Is bununla da kalm:yor, toplum poliM. karakol polisı diye polis cie bölunüyor ve Ankara rr.erkezmde bir hırsızlık suçunu ıhbara giden vatanda=a komiser biz sadece elçilikleri bekleriz, toplum polisi var, o bızden çok avlık alıyor, ona basvurun. diye vatandası dinlemiyor. Hava meydanlarını işleten ayrı. uçakları "hleten kuruluş ayn olduklan içm âhenkll çalısrr.a mümkün olamıyor. Kuruluslar birbirlerinî suçluyorlar, ama devletin mılvonlarca doviz vererek dışardan aldığı uçak parçalanıyor, insanlar öluyor, iş işten geçtiktfr. sonra yetkiüler caresıni söyîuyorlar. Ardre Maurois'nın bır Mtabını okumuştum: îkinci Dunya Sava^ında Fransır orduları Başkomutanı General Gamlin, Almanların Maııno hattına çarpmayacaklarını, Be'çika hucîudundaki boşluktan Fran'a'ya hücum edecekierini ?övlemiş, gerçekten olaylar da bu yolda eelismi*, ya rar, <meger biz ordunun başında kumandan degil filozof buljnduruyormuşuz» divor. Bizım Devlet sağlık i;leri ile ugraşmak üzere bir Bakanlık kurmuş bu ışı o kuruluşun sorumluluğuna bırakımş olmasına rağmen askerliğe, Sosyal Sıgor ıa!ar Kurumuna, Devlet Demiryollarına ait bırçok saalık kuruluşları vardır. Bu dağınıklık ınsan ve pgra israfını gerektirdiği gibi bu yüzden kuruluşlar da birçok noksaniıklarla malul bulunmaktadır. Bir kentte dört kuruluşa ait hastane bulunması vatandaş için birçok zorlukları doğurmaktadır. Oy sa, hasta hastadır. askeri. sivili, işçisı. memuru olmaz. Bu ayrıın nedeni ile hastalar hastane hastane riolaştırdmakta ve hastane kapısı önlerinde ölenler de bulunmaktadır. Hepsinin parası devlet kesesinoen çıktığına göre bırleştirüip milletin bütün hastalarına bakan birer kuruluş halıne getirılmelerıntie çok yarar vardır. O fkeli yurttaş: Allah kahretsin, diyordu, geçenlerd» bir telefon» ihtıyacımız oldu, yirmı bin liradan soı açtılar. Bu o* reralettir yahu, bu ne başıboş £idiştir!. Bezgm yurtt»»: Çalışma taaüerimin yarısı teiefon bajmda num«r. düşurmeve çabalamakl. geçıyor îlumarajn düşurdugutı taman da komıgabüirsen konu?. Omür torpüsfl... Kızgın yurtta?: Btrader sözde Avrupa Konsevl Uyeslyu. şuyuı bttvuz. AvruDi'd. telefonu açt.n mı, otomatik olarak Tunanistan bağlanıyor. Türkiye'>i ar. d a b u l ! Saatler geç« baglanmaz. Türkiye dedin mi. telefon memur.arı jaka IUkivorl»r; ne blçim ülkeyiz? Tepkill yurtt«r. Ul»n blı adara olm»yıt b«l* Telefon havatımızın bir parçasıdır. Am» gurıd. beş vakıt te:efona küfrecien yurttalarımız. bir gun oUun t«K lefonlarm nrien İ,lemedi5:ni. numara'ann " ! ? ' . " ^ d Sini. telefon kaıaborsasının neden yukseldıgmı d'en ele a:mak « h m r t . n . Mtlannusl.r m.d.r? Bu B un Turkıvede telefon l«ı PTT ile ortak Northern Electrıc adll bu Kanada Mrket.ne veriimı.tir Telekomünlkasyon denea haberleşme sorununu çöüumletnek İçin 27 May.s 1961den once bastavan giri.imler hüyük dedikodu ve çat,smalarl» vıüarcasürmüş: PTT .çlnde ve d,5lncîa " ^ e k me«ujiar poütika ve devleî adamlsn bırbmne dustnu,. l«>• rfıs cıkar cevre'en ellennden slen, vapmıs. sonunda Turk e ' u ; en büvük ihalelerinden biri olan milvarhk trief» \* Northern Electric finnas.n.n ü=tünde kalmışm Bwm F T I n . r kurulan febrikada yüzde 49 f ' ' " 1 Türldvf teUman Demirel ve AP iktidarı zamanında boylece Turk.ye tele fon pazarı yüzde 51 Me vabancı sermayeye kapahlmıştır. Aradan zaman geçmi; ve 1975 yılma eelinmiştir. Eski hamam. eski tas süregelmistir isler... Ülkemizde yabsncı sermayeve bel bağlıvarak kalkmmanın geçerlılıgınden Z U7Z bu olay. ele'alıp. savlarnu b.r dah gozden geç,rmehdller. Biz bugün kösemizde Northern Electnc te yururlüie Riren işçi direnişlerinden söz açmak ısUvoruz. Bu konu da emekçi okıırl.rımdan mektupiar alıyorum. Northern Electricm Ümraniye'deki fabrikas.ndan sonra Gavrettepe defcl montaj erununda da ışçiler eyleme geçmışlerdır. Ve de.let kuvvetlerinden anlayış degU. bask, ve ^lurn gormektodr.ı1er. Ümraniye Fabrikasında çalışan ve sdını açiklamak .stemedığim bir ijçi, föyle yazıyor: . K\z emekçüer, febrikada iş^eren tarafından kurulwı TEK T T U Sendikasından itifa edip. Madenlş SendıkaVE gectik. Bunun üzerine b.<k,lBr h.<M,. El »^ d »» ; « ^ s ,na »et bile bnerildi tek tek hepimı/c... Ru olmayınca .4 arkada M^UI işten att^ar. Bi* ya^lara uyulmasım. sendıkal ozşıırlükJerbnUin tanınmasını. yasa dışı İSİemle kapı d.sarı edUen arkadaşlarmmn ije alınmalarım istıyoruı.» Evet, lşçimiz böyle diyor. Bızler de külâhımızı önümüze koyup düsünürsek. garip sonuçlara ulaşabiliriz. Dünyanm en büyük firmalanndan bın. vüzde 51'le Türkiye pazarını ele geçırmış. ama telefon Kara'borsasmdan geçilmiyor. Ben divevim yirmi bın. siz deyın yırmibeş bin. ve yarm otuz bin. k.rk bine telefon satışı... Telefon h^tları zırıltı. dınltı. düdük. zurtıa. sesleriyle dolu ve tara Arsp saçı... Türkiye telekomiinikasvon bskımından d u n > ^ d a n N %TO'nun özel hatları dışında soyutlanmış .. PTT, devlet tekelidir, yabancı şirkete >üzde 51 pay vererek fabnka kurmu?... Bir de araya san fendikacılık ffrıyor. ışçılerımıze baskı ve zulüm yapılıyor. Ne başı boş bir ülkeyiz? Bilinçsizlik kopkoyu sarmı? kafalan . Yabancı sermaye, Hbirlikçi egemenlerin zulmünü Türk emekçisine uyguluyor. Biz toplum polisini Türk işçisini ezmek için seferber edıyoruz. L'taıımıyor muyuz hiç? Hiç mi, yüreğimiz, yetkimiz, vicdanımız, benliğimiz yok?. " Atatürk'ün Görüşü Onun tçtn tlk önce yapılacak bir düzenleme :1e aynı çeşit görevlerin bir elde topîanması, ondaıi sonra her kuru.uşun göreceği hizmet •ıakkında devletin genel politika=ı «aptanarak ıcranm bu yolda sağlanması gereklıdır. Ayrıca tutun devlet kuruluşları ara=ındski âhcnk de ,afflanarak ıslerin daha süratü, daha az masraîlı yuriımesîne çalışılmahdır. Bovlelik'e rfe bi?de çok görülen kusuru başkasmm üftune atmak olanası ortadan ka'.dınlmalıdır^ Büyuk Ataturk bu gerçeği çok önceden eörmüs ve 1928 yılında Basbakana vazdıÇı bir yazı ile devletin" yüksek kademedeki görevlılprivle vük<=eİ£ hâkimlenn. mille'vekillprinin birbirlerini tarımadıklanr.ı ve devletin genel politikası hakkında birbirlerivle anla^m'.s durumda olmadıklarını gdrdüfünden. bu kımspleri bırbırlenvle tanı<tıracak ve rfevletln politikaM t.akkınria eöruş birI:Sine vardırmak üzere bır kulüo kurulmasını muna=ıp gördüŞunü bildlrmı=tır. Iste Anadolu Kulübünun bu maksatla kurulmuş olduğunu, kuliıbün yeni binasının açılısı dolayı?;yle birkaç yıl önce yapılmıs olan törende okura'n tezkereden öğrenmis ve Atatürk'ün büyiikh:ğü örunde bir daha «avgvla cgilmi=tik. Yurttasa Güçlük Adalet işleri de böyledir. Adaletin tanımı bir olduğu halde bunu sunl olarak bölmek halkuı ıa rarınadır. Bu alanda o kadar dağınıklık bulunmak tadır ki haksızlığa uğrayan vatandaş hangisine gi deceğini şaşırmaktadır. Işe adli yargı nu, idarî yar şn mı askerî yargı mı bakacak, adll yargı bakacaksa hangi mahkeme davayı görecektir. Seneleree vatandaş sırf bu sebeple oradan oraya gönderilip durur. Halbuki haksızlığa uğrayan bir kimsenin gideceği yerin bir ve derhal belli olmasında ne kadar kolayhk ve yarar vardır. Örneklerimiz üzerinde bıraz daha durmayı faydalı görüyorum, Küçük bir ilçede güvenliği sağ layacak kurulujlar birbirlerini vuracak derecede HÎÇ BELLT OLMAZ! 5KTAY AKBAL Evet Hayır GÜNÜN KİTAPLAHI YILN EN YARARLI KİTABI..! anışmaya sordum: «Tren sckız buçukta gelecek. Daha doğrusu gelmesı gerek. Ama hıç belü olm??, iki üç saat gecikebılir de...» Sabah sekiz buçukta Sirkeci garındayım. )anışmadaki gorevll «Telefonlar kesık, haber yok» dedi. Yaım saat dolaştım, yeniden sordum, «Telefonla haber alamaık, başka yerden öğrendik. «aat onbirde tren burrfa» dedi. iazeteye geldım, on buçukta telefonla soıdum yeniden. Yaıt, «Onblr buçuk». Sonra şu kaçınılma? soz: 'Hiç belli olmaz, aha da gecikebılir.» Onikide gardaydım, bir süre dolaştım, enıden sord'jm, «Bir habfr geldi mi, ten saati belli oldu mu rtık?» Aldıçım yanıt ylne şu: «Bir buçuk dediler. hiç belîl imaz.» Sonurida ikide geldl tren. Ergeç gelrcektl na^ıl olsa, ellı olan bir şey varsa o da buydu, trerıin Avrjpa'dan enme sonunda geleceği... Hoşgörü diyoruz buna, oy=a yanl:ş b:r foz, reresi ho=go"ı? Bal gıbi vurdumduymaz.ık, aldırıçsızlık, umursamazlıkl ioyle gelmıs bovle gider anJayışının öylesine etkisinde kalu%ız, hiç şaşmıyoruz, kızmıyoruz. Kuzu kuzu bekliyoruz satlerin ıceçmesini! Her yerde bu boyle. Uçak gecikmelerınen bezgınlık getirdiğim için uçak yolcuhıklannd'an da vazeçtim. Gıdiyorsun «lana, bir de bakıyorsun bır saat, İki saat ecıkme. Ne îaman gelir, ne zaman kalkar uçak? diye sorun mu. alacağın yanıt: «Hiç belli olmaz» oluyor! öyle bir iz kl bu. boyun kırıp vazgıra katlanmak gerek, demek oy;ymış, hiç belli olmaznııs, diyerek... Çimdi bir hükümet kurma çabası içinde çalkalanıyoruı. ç ordan beş burdan, o partiden, bu partıden. otur protokol ?p, ondan biraz ırkçılık, bteklnden biraz masonluk. berikinen biraz şeriatçıhk. daba öburünden şerbetçılik, karıştT kastır, «bu h hiç belli olmaz» diye çalkala. <onra da ıçir jifa iyetine!... Nasıl «hıç belli o!maz?» Övle bir belli ki isin sou! Bası na'ilsa sonu da öyle «elir. Demirel'li Erbakan'lı, PeyIOEIUIU Turkeş'll eğer birtakım DP'lilerin de oyu karışırı bu çnrbaya daha baska renklerde bir karmakarışıkhk .. fîiç belli olmaz» değıl sonuç! Açıkça belli, sonuçsuz bir girimdir bu, umutsuz bır çabsdır, bir süruklenistir. Her şey elli. her sey açık. her sey apaydınlık. Tek başına Iktidar lamayacagına iyice inannıış, daha düne dek en ağır suçlaıalari yonelUiği Erbakan'a. Turkeş'e Feyzioglu'na dört elle ınlmış bir Demirel'ın durumu, geleceği, seçmenden alacagı ar^lık, kaçınıimaz boz^unu. o kadar belli ki! Daha simdien geieceği «crmpfc hiç de zor cTeğil. «Hıç belli olmaz» söziiu bu konuda kullanabıîir nıİ5İn.lz? Uygarlık galiba «hiç belli olmaz» sözünü ortadan kaldırıaklâ°ba=;lar. Ö' le bır tcplum olacağız, toplum isleri boyle istlantıiardan. yazgı oyunlarından kurtulup, bilimsel bir kenliğe bağlanacak .. Birt*kım sorunlarm çozümü nedir, bim bulmuş bunları. Hiç bilinmeyeni, hiç belli olmayanı yok tmiş, iki kez ikinin dort etmesi gibi kesin kılmış. Belki de geçen günkü o bekleyişln etkisi, öfkesl... «Hiç e'll olmaz.ı duydum mu bır tek şey açık seçık belli oluyor: u kafada gittığimız sürece hiçbır isımizin duzelmeyeceği... loğu kafası ile Batı kafasının galiba en sağlam aynmı, birjkım toplum sorunlannı, gerçeklerini, bunların çözüm yolırımn, yöntemlerinin belli olup olmaması... Daha ne kadar u Doğu kafasını taşıyacağız. umursamaziıkla, kayıtsızlıkla, azgıya boyun egır.e ile katlanacağız her şeye, her duruma? aha ne kadar... O yamtı hep beraber duymuyor muyuz: :iç belli olmaz'.. ^2J Fakir Baykurt Roman KIRECLENMEDcS.Adlef' ıNr* DrB.Herminger KEKLİK Fiyatı 25. TL. REMZI KITABEVI d KURTULUN....I zda..Pk.83&İst L/CI GUL ve ÎYIMRÜK 3 İDaaBates...Pk.836 Ist.... Kitaplar'da Yılın Kitabını Sunar: a MHTEREAHD •••• TÜTÜN GÖZLÜM Roman 224 sayfa 15 TL Nazmi GÖREN'in Bu yapıtında, Türk köylüsünün yaşammı ilginç yönleriyle sergüeyen Tütün Gözlüm romanuıı (Faik AKÇAY, P. K. 11 Zejtinburnu) adresinden isteyiniz. 10'dan çok isteklere % 40 indırim yapılır. OL U M Merhum Ragıp Bey ile merhume Nesıme hanımın kızı, Cenk Duatepe'nm annesi, Tezel Duatepe'nin kaymvalidesı, Aslan Duatepe'nin babaannesı; • • •• FATNA EAYAHAN EARACAOGLU yakalandıgı hastalıktan kurtulamıyarak 2b mart 1973 tarihinde vefat etti. Cenazesı, 28 mart 1975 cuma gtlnü Ankara'da Hacı Bayram Camiinde talmacak ögle namazından sonra Karşıyaka mezarlığında topraga verilecektır. YaSınlan Öe dostlanna duyurulur. (Cumhunyet: 2318) elisim yayınları geiisim dizisi ,,QU elcjtirrr^teıin ^BİÜMSaHALKCI YARAR DİZİS^ *yc okurfanna safck «fdftteri ki cagının bilincine varabilmek için çağdas insanın temel kitapları <%• TÜRK TtCARET BANKASI A.Ş. UIVIUIVI MÜDÜRLÜĞÜNDEN: uktsiararast PETROL SORUNLAR1 Müfettiş Muavini Alınacak Bankamız Teftiş Heyetıne imtihanla luzumu kadar Muietti« muavini alınacsktır. 1 Imtihana katüabilmek için: A Hukıık İktisat Siyasal Bilgiler • l;l<?tme Fakültelen îktisadî ve Ticari llimler Akaderaıleri Orta Doğu Eee Boğaziçi Atatürk Üniversitelerinin Idari llimler, 1} Idaresi. İktisat bölümlerinden veya bunların yabancı meraleketlerdeki muadillerinden mezun olmak, B Askerlik hizmetini yapmış olmak, C 30 yaşmdan yukan olmamak. D Herhangi bir hizmet taahhüdü altında olmamak farttır. > Imtihanlar yazıh ve sözlü olmak üzere iki kısımdır. Yazıl) imtihan 12.5.1975 tarihinden itıbaren s?at 10.00 da Istanbul'da yapılacaktu, Yazılı imtiharu kszananlar sozlü imtihana tâbi tutulacaktır. 3 tmtihsna katılmak isteyenlerin en geç 7.5.1975 aKşamıas kadar Istanbul'da Umum Müdürlüğümüz Teftiş Heyeti Reishğme Ankara Izmir Adana Eskişehir Sube Müdürlüklerimize dılekçe ile başvurarak istenecek vesikalan tevdi etmeleri gereklidir. 4 İmtihan konuları, maaş, jevmiye. sosyal yardım esasları ve emeklilik haklarını muhtevi bilgiler yukarıda belirtilen yerlerden temin edilebilir. (Reklâmcıhk (311 > 2304 Ax*r,'Aa*t O t 1 «MSw MİMARUK mRİHİ DİYALEKrtC tÜKENEN KÎTAP: Ûlümsüz Ovun 4" r ilgiyle okunan 74 tJtnemesi 1. * bir araüa. OKTAY AKBAlın„ i ENSUI TAftN SOSYÖLOJÎ TARNİ SOSYAÜZM DiYARBAKIR ÜNiVERSiTESi TIP FAKÜLTESi DEKANLIĞJNDAN ÎFAKÜLTE SEKRfcltRI; HER HAFTA IKİTAP, HER KÎTAPİOLİRA ÇIKACAK KlT^PLAR. & MUZİKTARİHİ/B.Champsn«lt 20. NUKIİER ENERJİ ,' Jules Guenm 21. SJYASTT SOSYOLOJİSİ Getan Bouthoul 22. R£SIM TARİKJ ,' Luc Bmat \ ^ 23. VtTAMİNLEB 24. OEgm KURAMLAffl / J C Caılonı JeanC Fıbın 25. 0ÖN>M«N SOSYM COĞRAFYAS1 PWr« G«ıqjı 26. SPOR TARIH . Bmvri G*rt 27. 6ENEI KJMYA /6eofg«u Chmpetm 28. CİNSaiJK /louö (MMr •ABOVE OLMAK İSTİVENLEK GELıŞIM YAYıNLARıN\ B^SVUUBIURLE» CeLİŞlM YAYINLARI: SAFAK SOK.n»2NIŞ.\XTAŞl İSTANBUL Trl*6O2» 2.BASKI ÇIKTI İstenS Adna: ^AÖDAŞ YAYlNlAnlr îu:S»İÖok,Hoı; 39. M İSTAITBIIL ALINACAKTIR Fakultenıizde açık bulunan 1. dcrtceje •"'aküllp Sekıeteri hnacakür. Isteklıleruı tktisadi ve Ticari İlımler Akademisi, Ortadoğu Âmme fdaresi, Siyasal Bılgüer Fakültesi ve Hukuk Fskültesjıden mezun olup, en az 5 sene idarî tecrübeye sahıp bulunduklonnı tevsik eden belgelerle 30 nisan 1975 tarihine kadar Dekanlığımıza müracaatları duyurulur. (Basm: 11926) 2312 c da