Katalog

DÖRT CUMHURİYET 22 Şubat 1975 vE"MİSAFİWtVEfc . KAfciSl j ^ ÇOÜ.ÖASIVEFTİVLE ABDULCANBAZ BÎÜ7İYAFET ( , m L CİMHOVA^ 0A ON& NPAH. / ÎYÎ &&EJift.DilEDîvE. AŞK DA GEZER 67 Radyodan, gazeteden bîriymiş glbi konuşmaya başlanm. «Hanımefendi ikl gündür kanm burada. Yann Istaribul'a dönüyor. Şımdi onunla dışan çıkacaktık. Radyoya yanndan sonra gelsem olur mu?» Haluk, az öncekl kuşkulannın boşa çıkmasının verdiği rahatlıkla sırtım okşadı onun: Sen kolay kolay uslanmazsın. Ne diye uslanayım yani? Kime ne zararım var? Peki, bildiğinden şaşma öyJeyse. Özer ciddileşti: Sen uslanmanın ne hayrmı gördün ağabey. Söylesene bana? Bir daha sırtını okşadı Özer'in: Haklısm. Hıç bır haynnı görmedım. özer yine güldü: Öyleyse? daha ne yani?.. Ne biliyorsun benim uslandığımı? Deme! Haluk da gülüyordu: Kımbüir? belki bende de hâlâ iş vardır. özer, kolunu omuzuna doladı, kucaklayıp sarstı onu: Hah şöyle; göreyim biraz yüzünün güldügünü, ben de sevineyim. Gırışleri yaklaşıyordu. Kulise geçtiler. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM I Belkıs. çıftlık dönuşü, otelin önünde otomobilinden ıneceğı zaman Ergun'a: Bir kahve içer miydin? dedi. Yol boyunca ikısi de kendi düşlerine, kendileriyle hesaplaşmaya dahnışlar pek az konuşmuş lardı. Ikısinden biri bir şey söyleyecek, soracak olsa, öburii boş bulunarak Sylesine uykudan yeni uyanmışçasına karşılıyordu ki bu sözü, aralarındaki kopuş, karşılıkh ilgisizlikleri, sonradan ne kadar gidermek isteseler de açıkça ortaya çıkıveriyordu bu yüzden. Belkıs'ın otelde bir kahve içmeye çagırmasında bu türlü bir zorlama sez di Ergun. Belki de can sıkıcı olmaya yüz tutan beraberliklerine bir an önce ara vermek istediği için bu türlü yorumladı bu öneriyi: Teşekkür ederim. Görülecek ban işlerim var.. Sen bilirsin» Elini kapı kilidine attı: O halde ben iniyorum. Çok teşekkür ede rim bu güzel günler için.. O bakımdan ben sana teşekkür etmeliyim.. Hele şükür sabahtan beri tatlı bir söz çıktl ağzından.. Daha önce de seni kıracak bir söz söyledi$üni hatırlamıyorum.. Belkıs alaya vurdu: Öyle mi şekerim?. Öyle Madem öyle, mesele yok. Allahaısmarladık.. Kapıyı açmış sağ ayağını dışarıya uzaüyordu. Bir dakika. Söyle? Akşama ne yapıyonız? Ayağmı içeriye aldı. Kısa bir süre gözlerinin içine baktı, yüz çızgilerini inceledi Ergun'un: Bu akşam sahiden görraek istiyor musun beni? Ergun. biraz ezik, gülümsedi: Kuşkun mu var? Elini Ergun'un eli üstüne koydu: Ecevit 12 Mart'ı ve Sonrasını Anlatıyor Röportaj: Altan ÖVMEN Yazan: Necati CUMALİ Dinle beni, bu akşam ikimiz de dınlenelim, görmeyclim birbirimizi daha ıyi.. Acaba? Teşekkür ederim bu akşam beni görmek isternene, ama, acaba değil öyle! Hadi şimdi, ayrılalım, ben biraz yalnız kalıp kendime geleyim, Sen de görülecek işlerini gör. sonra da dinlen.. Akşama kalmaz her halde yeniden özlerim seni.. Kimbilir? belki, ben de.. Kararmt değiştiremez misin? En iyisi değıştirmemem! Feriha'yı arayacagım şimdi. Dört gündürgörüşemedik. Bu akşam onlarla birlikte olurum her halde... Haklısın.. . Teşekkür ederim anlayış gösterdiğin için. Feriha'larla birlikte olmak seni sıkmazsa.. Doğrusunu istersen sıkar.. Biliyordum. Bu akşam. ben de sizin çocuklarla birlikte olurum. daha iyi... . Nasıl istersen.. Ergun. Belkıs'ın otele girerken geri ddnüp eliyle verdiği selâmı aldıktan soara arabayı çahş tırdı. Çiftliği ile ılgili bazı işlerini kovuşturmak için Konak'a döndü. KUMANDANLAR CUMHURBAŞKANI ADAYI EMPOZE ETMEDİ CHP içinde şimdiye kadar anlatılan yönetim değişıkhği olur ve gelışırken, hükümette de değişiklik olmuştur. Nihat Erim'ın istifasından sonra hükümeti kurmakla görevlendirilen Suat Hayrı Ürgüplü'nun hazırladıgı kabine listesini Cumhurbaşkanı Sunay, Ecevit'in Genel Başkan seçildiği günün arefesınde reddetmiştır. Ürgüplü, sonradan. bunun nedenlermden birinin, listesine CHP'den Ecevit yanlısı bakanlan da alması olduğunu açıklayac&ktır. ÜrgüplU denemesinden sonra kabıneyi Ferit Melen kurmustur. Melen kabinesınde de CHP1 lı beş bakan vardır. Ama bunlardan beşi de, partide, o zamana kadar Ecevıt'le birlikte davranmış grubun dışındadır: Ismail Arar (Devlet), Kemal Demir (Sağlık), Nuri Kodamanoğlu (Enerji), Mukadder öztektft (Bayındırlık), Ali Riza Uzuner (Çalışma). Yani kabinede güya CHP de vardır. Ama ne tesadüfse, CHP' nin sadece, Genel Başkana karşı düşmüş, ya da onunla ayn düşmüs kanadı vardır. Melen kabinesinin kuruluşu ve ona paralel olan gelişmeler de, Türkiye'de iktidara etkili olan güçlerin, CHP içindeki yönetim değişikliğini hâlâ içlerine sindiremediklerini, hattâ o degişikliği yok sajTnaya, partiyi 7 mayıstan önceki hüviyetiyle görmeye çalıştıklarmı göstermektedir. Böylece CHP yönetimi, hükümetin tamarr.en dl^ında kalacak, ama görünüşte, CHP etiketi tîşıyan bakanlarıyla hükumetin sorum'.ulugunu ta?ır gibi gbrunecektir. Baslangıçta partinin geçlrdıği jarsıntıyı giderme ve saflan bır leştırme çabasmda olan Ecevıb yönetimi bu politikanın karşısına çıkmamıştır. Ama 12 Mart tan sonra hükümete bakan ver me fıkrine zaten ılke olarak da karşı olduğu için, bu anormal durumun uzun zaman sur mesine de izin vermemiş, 1972 biterken hukümetten ba Belkıs odasının anahtarını almak için danışmaya yaklaştı. Otelin saati on biri gösteriyordu. Kutusunda Kaya'dan gelmiş bir mektupla, Feriha'nın bıraktığı kısa bir not buldu. Feriha, notunda gelir gelmez telefonla kendisini aramasmı istiyordu. Kaya'nın mektubu oldukça ağtrdı yine. Zarfı açmadan elinde evirdi çevirdi. Damgadaki günü okumaya çaiıştı. Memura sordu: Ne zaman geldi? önceki gün.. Düşünmeden: Yaa dedi, benimîe ilgili ba$ka bir şey yok değıl mi? Hayır. Fakat arkadaşlannızm çoğu, Oktay Bey, hep salondalar. Öyle mi? Teşekkür ederim. önce odama çıkayım, sonra lner görürüm onlan.. Üçuncü katta asansörden çıkınca temizlik çi kadmla karşılaştı. Kadın güler yüzle yana çe küdi, «Hoş geldiniz» dedi ona, Koridorda köşe yı dbnünce, Ekrem'in oda kapısı önünde temiz likçi kadının kızmı gördü. Ekrem'in kapısı açık tı. Kız, onu görünce. kızardı, heyecanlandı. Üç dört kez karşıla$mışlardı daha önce. Ekrem'in oda kapısı önünde görünce ilk olarak ilgilendl, dıkkatle baktı kıza. On yedisinde, eni konu gü z«l, sıcak kanlı bır şeydı. İçinden gönlünü almak geldi kız:n: Nasılsm? Teşekkür ederim.. Adın neydi senin? Zeynep. Ne de tatlı şeysin. Fikriye Hanımın kızı sın değıl mi? Evet kızıyım.. Ekrem elinde ikl kitapla odasından çıktı. Xe soyleyeceğini şaşırmış gdrünuyordu: Ooo maşallah Belkıs Sultan.. Neymiş o maşallah olan? Gezmek, tatil, iyice yaramış sana. Çok lyisin, (DEA'Alttl VAR) \i\ MELEN KABİNESt ANIT KABÎRT5E Batur'un evin.deki toplantıdan sonra Cumhurbaşkanı adayı üzerinde anlaşmak için görüşme isteğime karşı Demirel benimle buluşmaktan ısrarla kaçındı ORDU İKİ BÜYUK PARTİNİN UZLAŞMASINDAN YANAYDI 'Ti kanlarını çekmeye karar verınıstir. Sonuç, partilerinin hükümetten çekilme kararını öğrenen CHP'lı bakanların, hukümet ye rine partilerinden istifa etmeleridır. Ve Inönü'nün de, partısınden i^tifa etmesi.. O istifayı, daha başka istıfaların da ızlemesı.. Ecerit, bu seçim öncesinl şöy le anlatıyor: « Cumhurbaşkanı seçimiyle llgılı olarak bır baskmın ortaya çıkmasından çok kaygı duyuyorduk. Öyle bir baskı olduğu takdırde ona karşı dtrenmemiz gerekrığinde hepımiz birleşıyorduk. Fakat o baskımn, o baskıya kar şı dırenmenın normal Demokra tık rejıme dönüş yolunda yeni bır sıkıntılı aşamayı dogurabıleeeğinden kaygı duyuyorduk. Ve dünya gözünde de Türk Demokra sısine gölge düşebileceğinden kay gı duyuyorduk. Öyle bir huzursuz bekleyış ıçindeyken ve türlü söylentiler devam ederken sa yın Muhsin Batur'un evine bır çağrı aldım. Yanlış hatırlamıyor sam, çağnyı Muhsin Batur yaptı. Benimle, Istediğım yakın arkadaş larımla bir özel görüşme ihtiya cı duyduklarını belirtti. Ben bu konuda Demirel'in gösterdiği çekingenliği göstermiyordum. Bence önemli olan biçimsel konularda taviz verip vermemek değil. esasta taviz verip vermemektir. Zorunlu olduğu zaman, normal rejime dönüş yolunda, askerleri siyasetten çekme yolunda kumandanlara yardımcı ola bilme olanağı çıktığı zaman, bun dan ancak memnun oluyordum. Birlikte gideceğimiz arkadaşlar îa toplandık. Genel Sekreter ve Gurup Başkan Vekilleri ile birlikte gidecektik. Gitmeden önce bızım evde toplandık ve Gürler'in adayhğının desteklenmesi yolunda bir telkin veya baskı gelecek olursa, buna karşı gönül kırma yıcı bir uslup içinde yardımcı ola mayacağımızı belirtmek kararını aldık. Toplantı çok nazik ve dikkatli bir hava içinde geçti. Büyuk nezaketle karşıladılar bızi kumandanlar. Ve kesinlikle, Gürler'in adaylığı konusunda bir telkinde bulunmadılar. Ancak bir iki kumandanın konuşmalarından, bizde öyle bir eğilim olursa, belk; memnun olunabileceği gibi bir üzerinde bir göriiş birliğine var» masının, bir iş birliği içine girmesinin kendilerini çok rahatlatacağını bize belli ettüer ve açıkça da ifade ettiler. Bu yolda giriîimde bulunursak çok sevineceklerini söylediler. Anlaşılan böyle bir girişim İçin Demirel'i kapalı buluyorlardı. O seziliyordu. Kumandanları boyle bir davranış ve iyi niyet içinde gördüğüm zaman çok sevindim va Sayın Batur'un evinden çıktıktan sonra yolda arabayı durdurarak ar kadaşlanmla isüşare ettim. Hepsl benira gibi iyimser yorumluyorlardı toplantıyı. Ertesi günü benim bu görüsmeyi Demirel'le yap mamı kararlaştırdık. Sabah Hıfzı Oğuz Bekata aradı Demirel'i. Telefon irtıbatını sağla di. Demirel 'e gitti. Ondan sonra Demirel benimle görüşmekten israrla kaçtı. Halbuki buna ben de buyuk önem veriyordum. Çünkü belki hiç hadise çıkmadan hallede bilecektik sorunu. Şu kanaati edin miştim ki, biz demokrasi anlayışı mıza uygun bir biçimde ve rütelikte bir aday saptadıgımız ve üzerinde birleştiğimiz takdirde oıduda mesele olmayacaktı. Bilâ kis bu, rahatlık yaratacaktl. Aksine bunu yapmazsak Gürler'in adayhğının ortaya sürulme s: gibi bir durumla karşılaşılacaktı. Fakat Demirel'in, niçin görüşmek istediğim ortada iken mut laka değerlendinnemiz gereken uy gun, iyi bir durumun olduğunu belirtmeme rağmen, bu görüşmeyi yapmaması bende büyük bir hayal kırıkhğı doğurdu.» DiŞi BOND CHP'nin Melen hükümetinden çekilmesi, bakanlarının kabine yerine partiden istifaları sonucuna ulaştı Ecevıt, «înönü'nün CHP'tîen ayrılma kararı beni çok uzdü» dıyor. cBundan çok sarsıldım. Hemen gidip o sırada Ger.el Sekreter olan Kâmil Kınkoğlu" yla görüştüm. Yapacak bır sey olmadığı sonucuna vardlk. Ken disıne mektup yazdım. Bir de demeç verdim.» CHP bu aynlmalardan sonra Meclis'teki milletvekili sayısı ar tık 100'ün altına düşen bır partı dir. Ama içindeki disiplınmi bü yük ölçüde sağlamıştır. Yeni po lıtikasını oluşturmakta, geliştirmektedır. iktidara etkili olan güçler CHP içindeki değişikliği bir türlü içlerine sindiremiyor, hatta yok saymayı yeğliyordu hava seziliyordu. Fakat bu çok üstü kapah bir ima idi. Bir hava idi. Ve daha çok bizim Demirel'le bir araya gelip bu soruna bir çözüm bulmamızın iki büyük partinin, ordunun duyarhğını ve so runlarıru ve bir an önce normal rejime dönüş arzusunu da göz önünde tutarak, uygun bir aday TiFFANY JONES Y A R IN: EVE GELEN BİR GENERAL Gürler olajı Bu disiplini, beklenmedik bir biçımde bozan olay, Cumhurbaş kanı seçimi olur. GARTH Kıymetlı hocalar ve duıkınltrtoı mitesekkıl ccnazc m«rısım (UMmıı. tır telefonla tmrnııitHf. Ea.'ele ıljnı ve umum ntuıtıeiM ı c " lyrı bır ucret ılınnuz, c e n u t ıslennı ıslelmenıı; detutıîe edtt, JCl ounltrıv;: p j ı l ı ; rı» VEFATLAR İCİN Tel.: 47 20 06 ISLAM CEMAZE IŞLERI ile öteki şiir kitaplarmı bugün 16:0018:00 arası Osmanbey, Sander Kitabevinde okuyucularma imzalayacak ümityaşar "yalan bitti,, son şiir kitabı Cumhuriyet 1386 BÜYUK İMZA GUNÜ H262. (Cenajans: 1071 1367)