Katalog

D0BT CUMHURİYET 18 Şubat 1975 T0?Lü SEv/ıiME, f J HA5TAL&NA ADDETrifcLtRı' KÖLAU ÛLfoiKLAfclNir. tfEJASlNl T üZ <^ÎNÎ>t,BuZUKPc/ZEM YA ASDSLCA TURHAIV» SELÇUK ILREL TOPlüM SS£5ESîP DA, EVLÎI «VfrMl İLKtL OLUÎ* AŞK DA GEZER Yazan: Necati CUMALI övgfilerinin nyaad'trdtgı flgüerl karsı lar» fa duyurması gelırdi bunun ardmdan. Ikl tara& «A tanıştırayım stzi. Herhalde biribirinizden çok hoşlanırsınız» deyiverirdl bir ara. En kısa bir süre lçinde yeıdigi bu «özU jrerlne ga tirirdl. Yüksel'e yerdlğl bu türlü bir »özti yerins Betinnek içın uğramıştı Sevgi'ye. Levent'i, kansmı. Yüksel'i oyuna çağırmıştı o akşam. Oyundan sonra birlikte Gol Gazinosunda yemeğe gıdıiecekti. Sevgi'nin kayıtsızlığıru görünce Üstelem9di. Yüksel'in, Sovgi olmuş, Nursen ol rnus ayırdığı yoktu zaten. Hattâ ikisinden söz edilirken Levent'in kansı «Nursen daha ince bir kız gibi görünUyor bana. Daha da güzel giytaryor» demişti. Kendisi erkekleri biraz dog; ru tanryorsa, şimdi Sevgi He konuşurken sezınlediğıne göre, Yüksel g:bi kendine güveni krt, eksiklerirri parasıyle 1amamlamaya kalkan bir erkege, Sevgi'ye göre daha silik kalan Nur sen gibi bir «anatçı daha denk düserdi. Nursen, Sergi"rün duyuracağı ezikligi duyurmazdı Yüksel'e. Kimbilir Levent'in kansınuı söylediklennde de bu türlü bir sesginin payı vardı belki de LeventMn karısmın o sözlerinin ayrıca Yüksel'i etkUememiş olması da olanaknzdı. EUnden geldifl kadar ksyıtsıı cörUnd'J kendisi de: Nursen, Tunç'un evll oldugumı blllyor mu? tlk oyun zfll çalmıştı. Sevgi, makyajını giyinmesint tamamlaınış, odadan çıkır.alannı, bl raz da dışarda açık havada komışmalarım öna recekti neredeyso. Durakladı: Erli mi? Evet. Kansı önceM geee Nursenie birMkte oldugunu ögrenmiş, dün büyllk bir kavga kopamuş aralannda. Sevgi ytne sustu. Bir şey sormadan tSonrsT» diyen gözlerle baktı Sacide'ye. Para kansmm. Kapı dışan eders» Tunç'un ortada kalacagını herkes billyor. Tunç yemin billâh yatıştırmaya çalışmış karısmı. Uslu ouıraeagına sö» Tennlş. îyi ama.. Başladıgı sözün gerisinl hemen letlremedljl lçin yine sustu Sevgi. Şekerim, dinle beni. Bugün» kadar gen benden bir kötülük görmeırnşsindır herhalde. Hem benim sana bir çey dedığim yok. Sen kimınle ne y^ni'aŞır.ı. nerede başlsyıp nereda keseceginl benden iyi bilirsin. Ben sadece Nursen'e göz kulafe ol dlyecektîm sana. Sen artistsüı. Biiyük yeteneklisin. Ama onun nasıl olsa tiyatroda fazla btr şey oîacağı, ılerleyeceği yok. Hep iklnd tiçüncü derece rollere çıkmakla kalacak. Sadece hoş, gösterişli bir kız o. Biraz daha korpe, daha gosterişli bir kız gellnce, daha da geriye itilecek roUerınde. Bana kalırsa, şimdi, kendine göre tiyatrcxia en parlak yerlndeyken, evlenebileeefl gibi biriyl» tamşması gerekir.. 1yi ama, ben ne yapayım bu komıda? Sen bir şey yapma. Yalnız, Tunç bir daha deneyecek olursa, uzdc tut, gözünü aç.. Sevgi, öğrenecegini öğrenrrüşti. Daha fazla açık vermemek için konuşmayı kesti: Ben Tunçla fazla bir fey oldugunu sanmıyorum aralannda.. Oda kapısına dognı yUrüıJu. î ü n d EQ Ç«" hyordu: Blraz farla sıcak değil ml buraaı? Oıtümdeltiler de oldukça ağır.. Benim de öyie ama, bana sıcak gelmiyor.. Odadan çıkarlarken Nursen'in geldlğinl fördüler. Sevgi'yi görmek lçin uğramıştı tlyatix>ya. Sacide, Sevgi'den önce sahip çıktl Kursen'e. Earılıp öptü: Çok guzelsin şekerim.. özlemişlm »enl. Teşekldlr ederım. Her zaman güzelsindlr ama bu akf&m da h» bir güzelsın. Çok da jık giyinmişin. Nursen gülmekle yetindi bu sözlere. Seninle konuşacaklarım var. Benl g8nn«den tiyatrodan çıkma olur mu? O!ur Sacide Abla.. Ne yapıyorsun bu akjam ojijndan sonra? Nur?en «Ne yapıyoruz?» gibilerden Sevgi'y» baktı. Sevgi omuz silkince gidilecek bir yerleri olmadığını anlsdı. Daha bilmiyorum.. Benimle yeraeğe gellr misin. Göl Gazinomı na? O kolay karar veremezdl. Sevgi kadar kolaylıkla hayır diyemediği gibi evet demek de güç gelirdi ona. Yine Sevgi'ye baktı. Sacide dol durdu aradaki sefsızliği: İstersen sen de gel. dedi Sevgi'y». Yemekte kimler var? Yabancı değil. İkbal hanımın yegeni Leventle kansı, bir de baîka bir akrabasL Çok görgülü. tiyatro seven insanlar. Daha konuçunız, dedi.. Kendisi Rıfafla buluşacaktı. Tunçt«n wf çıkmami}tı. Sacide yanlarmdan aynlınaı: «Sen r gıt, dedi Nursen e, Göl Gazinosunda nasıl olsa bizim çocuklardan. ya da öbür tiyatrolardan Unıdıklar vardır. Sıküacak olursan bir kolayıJU bakarsın.» U Levent kansı, Yüksel, oyundan »onra S»d de'nin odasma giderlerken biraz büyülenmiı gibiydiler. llk kez görüyorlardı blr tiyatronun «ahne gerisini. A» önce oyunda leyrettikleri natçılsr, kapılan'r«HBık aoyunma lerinden geldiği kadar çabuklukla giyiniyor, paî larını siliyorlardı. Günlük ya«ayışlanna dönımij, sağa sola koşuşuyorlardı kulis arasında. Bu dünyaya karısmak. Sacide ile yakınlıklarının sağladığı bir ayrıcalıktı onlar. Tiyatroyu doldu ran iki bin seyirci, şimdi, yan yan kulis girişine bakarak tiyatro kapısmdan çıkıp giderken, onlar az önce alkışladıkları insanlar arasmdaydılar. llk karşılaştıkları sanatçı Özer oldu kulis'te. Sa cide'nın odasını ona sordular. «Karsıda ikinci kapı> diye gösterdi Özer, sonra soyunma odala rına döndü: «Hadi gidiyor muyuz?» diye seslen di arkadaşlanna. «Patlama!» diye bir ses geldi içerden. Bir başkası «Senin kadar biz de susadık» diye ekledi. O ünlü sahne sanatçılarının bu günlük konuşmalannı, herkesin bilmediği özel konusmalaruu duymak kendilerinden hoçnut bıraktı onlan. Sacide, her ramankl kıraliçeye eıkan oyuncu devinimleriyle karjıladı konuklarım. Üstünü değismemisti, Nursen'i tanıttı: Bu benim en sevgili cicl kızım, Nuraen'im. Elimden gels» hlç ayırmam onu yanımdan(DEVAM1 VAR) Ecevit 12 Mart'ı ve Sonrasını Anlatıyor Röportaj: Altan ÖYMEN S atır grubu Erim Hükümetiyle işbirliği içindey di «TÜRKiYE'DE REJiM MÜCADELESiNiN O ÇETiN AŞAMALARI BiR DERGi DÜŞÜNDÜK» SIRASINDA ÇIKARMAYI Satncılann Kurultay'da Ecevitçileri 1972 btşlarında CHP denillnee akla artık kendi içinde bütünlüğü olan bir siyasi partl de£İ1, bırbirıyle yemden birleşma olacağı hıç kalmamış olan iki karşıt grup geüyordu. Satjr'ın liderliğıni yaptığı grup, artık ll'ler ekibinden de kurtuimuş ve daha da sağa kaymış olan Erim hükümetiyle işbirliği halindeydi. Zaten ıçeride bakanları da vardı. Hükümetin hangi tedbıri gelse, Inönü'nün dengeyi başka türlü kurd\ığu zamanlar dışında, onu destekliyor du. Ecevit grubu ise, Meclisteki mücadelesıni birkaç bağımsız ve BP'linin belirli olaylardaki destefi harıç yapayalnız yürü tüyordu. Ve parti disiplininın sınırlarıyla da eli kolu bağh olarak... Meciis dışında partısel müca tasfiye girişimi sonuç vermedı dele ılanında İse Ecevlt'in hlç yalnız olmadığı, CHP örgütünün her kademesinde kendisini destekleyen pek çok partili buluncîuğu, toplanan kongrelerin hemen hepsınde anlasılıyorciu. BÜLENT ECEVtT GENEL BAŞKAN SEÇİLDİKTEN SONRA, BAZI PARTÎ MEÇLÎSt ÜYELERİ VE BİR KISIM DELEGELERLE ANITKABRÎ ZÎYARET EDERKEN GORÜLÜYOR, Satırcüaruı umudu 19T2 haziranında toplanması gereken CHP 21. Olağan Kurultavına giderken, Kurultay delegeliklerıni kendi lehlerine değiîtireceklerini uman Satırcılar, bu umutlannın boşa çıktlğını birkaç denemeden sonra tnladılar. Daha öncekl 20. Kurultay sırasında da delegelerın çoğunluğu kendiıerine karşıydı. Nıtekim Ecevit \e arkadaşları Kurultay seçımlerinı kolaylıkla ka zanmı^lar, Partı Meclisini tamamen kendilerl gibi düşünenlerden kurabilmişlerdi. Ama şimdi, 21. Kurultaya giderken yapılan 3eni delege seçımlerinın, Ecevit'e eskisinden, 20. Kurultaydan da daha buyuk bir çoğuıv luk getireceği besbelli olmuştu. O zaman Satırcıların aklına çöyle bir şey geldi: Eger KuTultay normal zamanında 21. Kurultav olarak, yenı seçilen delegelerle toplanırsa Ecevlt'in başarı kazanmamasına ihtimal yoktur. Ama eskıden seçilmış clan 20. Kurultay delegeleri arasındaki Ecevitçiler lehıne olan. fark gene daha azdır. Eger Kurultay eski delegelerle toplanırsa ve Inonü, ağırlığını açıkça Satırcılardan yana koyarta bu fark kapatılabilir. Tap rerdiğini bellrtiyor.. «Tabll arkadaşlarıma cesaret veriyordum. Zaten, mücadeleyl cesaretle yürütüyorlardı» diyor. «Fakat parti görev ve yetkıleriyle ılgi li kurallarin sınırlan içinde kalıyordum.» Ecevit'in o dönemle llgili olarak, hemen hatırladığı bir konu ise, tamamen başka: O sırada bir yandan da bır dergınin kuru luş hazırlıklan içindedir. «özgür Insan» dergisinln.. Şöyle anlatıyor: «Türkiye'de rejim mücadelesinin o çetın aşamalan sırasında bir dergi çikarmayı düşünmüş DiSi BOND SALDikryA B/AJGS.8/T20EN VEMŞİBS Eski delegeler Kurnltayı, eskı delegeler!» t"plamanın çaresl İse «Olağan Kurultay» olarak değil, «Olagan üstü Kurultay» olarak, daha önce toplamaktır. Bu olağanüstü Kurultayda Ecevitçilerin hâkim olduğu Partl Meclisıne karşı bir nevi güveno^'laması yapılabilir. Parti Mec!i?i güvensizlik oyu alarak düşer, yeriae yenl»l seçilir. Bu hesap süratle uygulamaya geçinldi. İnönü'nün etrafında ge rekh hazırhklar yapıldı ve tnönü, Parti Meclısinden açıkça şıkâyete başladı. «Benim bu yönetıme itımadım yok. Bu mesela olağanüstü kurultaj'da halledılmelidir» diye.. Partlnin Kâmil Kınkoglu'nun Genel Sekreterliğmdekı Merkez Yönetimı ise, Satırcılann «eski delegeler» hesabına, hukuki açıdan karşı çıktı: Olağanüstü kurultay elbette toplanabilirdi.. Ama bu olağanüstü kurultayın delegeleri, tamamen 20'nci kurul tavın eskl delepeleri olamazdı. kurultayda, kongresınl yapmış olan illerin yeni delegeleri katılmalıydi. Çünkü yenl delegelerin seçımiyle, eski delegelerın görev süreleri bitmış oluyordu. Ve parti içinde müthiş bi r Hlrük tartışması başladı. «Olagan üstü kurultav ama, eski de'ege ler mi katılacak, yenj delegeler mi? tartışması.. Bülent Ecevıt, bu tartışmayla ilgıli özel bir anısı yok. Bu ko nunun Genel Merkez yetkililerl nln konusu olduSunu, kendis! o sırada parti ksdemelerinin hiç birinde görevli olmadığı ıçtn tar tışmaya katılmadıgını, ancak gö sorulduğu zaman buna ce «özgür Insan dergisinin talihsizliği şu oldu: Dergi, bizim amacımızın dışında bir tarafı tutar gibi bir duruma itiliyordu» raı sıkllarak «öylüyorum ama, gerçekçı olmak için de söylemeye kendimi mecbur hissediyorum. Bu, benim öz meslegımın, psikolojimde ne kadar yer ettiğmi gösterir sanıyorum. özgür Insan'dakl ilk yazılanrmn uslubunu da bazı kımseler çok yadırgamışlardı. Bu bır Genel Başkan uslubu değil, demışlerdi. Ama ben yazarlıŞa en az sıyaset kadar önem verdığim içm bu eleş tirilere aldınş etmedim. Dergi çıktıktan sonra umdugumuzun üstünde satıldı. O zamana kadar bu gibi yüksek düzeycie aylık dergüeri görmesi beklenebıleceğinden daha yüksek '1si gördü. Ve birçok arkadaşlarımızın sanılannm tersine, aydınlardan çok, örnegin lşçiler ilgı gosterdiler. Bir ömek hatırlanm: Bir lüks otelin kıtapçısmda, her sayısından 5060 tane satılıyormuş. Şaştım buna ben. «Ben bu oteli «öügur insaıHa llgilenmez» dedim, kitapçu « Müşteriler almıyor. Dedl, işçiler alıyor. Otelin Işçilen auyor. ıcözgür In5an»ın talihsizliği «u oldu: Ben Genel Başkan olduktan sonra da, partl içinde çekışmeler vardı. Hatta kendi arkadaşlanmız arasında da ulaktefek surtüşmeler başlamıştı. Gençlııt kollarıyla sosyal demokratlar arasında çekişmeler oluyordu. Özcür tnsan'ı, bizim amacımıan dışında, bunlar arasmda bir taral tutar gibi bır duruma ltiliyordu. Daha dogrusu, lster tstemez öyle yorumlamyordu. Onun üzerine ben seçıme giderken, yayına ara verdirttim. Birkaç ay çıkmaaı «Ozgür Insan». Ondan sonra da lktidara geldigimız ıçın yetennce ilgılenemedık. Şimdi yeniden çıkarima naıçindeyız..» YARIN: Olağanüstü Kurultay FUTBOLCLXAR ANTRENÖRLER MASÖRLER SENDİKASI ile müstereken düzenlenen Beşiktaş'U RECEP ADANIR kaptanbğında TÜRKiYE SOVYETLER BiRLiCi MİLLÎ FUTBOL MAÇI GEZİSİ l 29 Mart 2 Nisan 100 Dolarhk döviz içinde turun ücretl herşey dahil MOSKOVA KiEV V (> TiFFANY JONES t gı'RAZ SuMEA • PARANI AİÛBTEElLeC.NİNCfN CE2AS1 EENTTE fltl MâFT» KAIACAK OLUNCA Kl İ BÛHAT ETWElC ISTE.E OQİBUSU SADECE 3999 TL. BEN/MLE BlCUtTEOCMA MUTUJSU64 .ÇlMDI İSTE. GARTH SJN ' B E N SENİM BEL KOCAN CENSfZ PEKO'İM IC1Z1GESÇEK (UÇAK BİRİNCÎ SINIF OTEL KAH\'ALTI VE tük. Kendi demokratık anlayışı YEMEKLER GEZÎLER MAÇ BALE SİRK mızı bu yoldan yaymak, toplum B İ L E T 1 ) da demokras:yi korumak ve can landırmak, normal demokratık \ V İ P Turizm rejıme donüşu kolaylaştırmak, toplum meselelerini de kendi TÜRHOL Pirinççioğlu Ltd. demokratık sol açımızdan deger Cnmhnriyet cad. No: 181 Cnmhuriyet Cad. \ o : 12 lendırmek istiyorduk. Bunun Elraada* / 1STA.NBIL Harbıye / ISTANBUL ıçın bır ar.onım ortakhk kurduk Tel : 462073 ' 74180052 Tel : 484714 15 / 481128 bir daire kıraladık. Dergi, partıyle ılgıli olmayacaktı.» Milll maça PÜTBOLCULAR SENDİKASI ile gidiniz. Milll futbolcuların imzalı top'.arını, resimlerini armağan Dergınin hazırlanmaya başlanıolarak alınız. şı Ecevıtçüerin başan kazandıgj 5':ncı olağanüstü Kurultayın ön«V"%.«fc«fc'«^«V^ cesidir. Fakat yayınlanışına kadar, Ecevitçileri daha da kesın(Cumhurtyet 1272) leşmiş, Ecevit Genel Başkan olmuştur. Bu, özgür Insan'ın hazırlıklan sırasında, Ecevit'in parö içı mücadelenin daha uzun zaman süreceği kanısmda oldugunun lşareU değil midır? Ece\it, bu soruya: « Evet» diye karşıhk veriyor. «Ben sonucun bu kadar çaook Demirbank Türk A.S 'n:n aşaSıcfa belirtilen ışverlerinl alınmasını beklemiyordum. Der g fcapsamak üzere toplu 1 sdzleçmesı aköedecegimizi. 275 $ ginin çıkmasına vakit kalmadan •ayılı Yasanın 12. maddesi uvarmca ılaılılere duyururuz. sonuç alındı.» DK^llRHANK Tt'RK A.S. İŞÇİLKRİ Sonucun nasıl alındığın: anlatSKMltKASI OKMtRBANK tŞ madan, özgur însan'm daha son» Demirhank T.A.Ş.'nın îşverlrri (Sul)elen) raki hikâyesini tamamlayalım: Istanbul'da: Uenei Müdtirliik • Ga'yta lersane . Osman«Dergtnin ilk sayısı, ben Gebey • Zeytlnburnu • Tarlabasi B=sıttas Nılburlar Sırnel Başkan olduktan sonra çıktı, keci KadıkSy • Yeşilköv • Küçükçekmere Istanbul Fadaha önceden itibaren büyük bır tih • Kapahçarsı Saemalcılar (Bayrampasa) Ankara'rta: özenle çalışmıştık. llk sayıyı baBulvar Kınkkale ülus öncebect. Adana, Izmir, Zon. sımevinde elime aldığım vakit jnldak'ta: Karabük Sarranbolu. duyduğum heyecan, Genel BaçK«««KKH>D<KH>aı>a<KHî<H?H>>aa kan oldugum anda duyduğum heyecandan bile üstundü. Bunu bl(Cumhudyet 1269) | Toplu (ş Sözleşmesi I Çağrı Büdirisî