Katalog

ÎKÎ CUMHURÎYET 12 Şubat 1975 u an içın Türkiye nin önemsiz jörünen en önemü sjrunu seçinıe gitmek ya da gitmemek îorunudur. Çoğu siyasi partilerimiz seçime gitmek niyetinde ve diieğinde değiller. Gitaıeyişleri nedeni miilet cıkarları değil. kendi çıkarları. Fakat sanki miileı çıksHîrına uygun davranıyorlarm;ş gibi görünerek hükümeri kurabilecek başka paniler. başka çoğuuluklar olduğundan söz etmekteıiirleı. Oyta ki bütün partilerimize düşen görev bugün aı"ik hükümet kurma olanağmı araştırmak rieğil ve fakat neçim kararında birleşmektir. Millet çıkarları bumı gorekiiriyor. Parlamenter rejimiıniz bunu zor'jnhı kılıyor. Fukat ne var ki bu gereği siyaji partüer bilmez görfinmekteriirler. Bım cifen doiayıd;r ki ^ylaıdır ııe hükümet kurabiliyor V! ne de seç:m!?re gidebiliyoruz. Güvensizük oyu Sımış ve memîeketi tenısil etmediği ileri sürülen bir hükümct ile hcm kendi kendimizi aldatıyor ve hem dc dünya kamuoyu ile alay ediyoruz. 5 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Seçiınlere Gitme Zorunluğu Prof. .Ihan ARSEL len Mecüsler. bu iradeyi her zaman için ayns sada kat ve hassasiyetle temsil etmezler, edemezler. Ge nel seçimlerin yapıldığı tarihierden uzaklaşı'.dıkça raiiletvekillerinin miileti temsi! güeünü yavaş y«ıvaş kaybeder oldukları görülür. Bövlecc temsil eden ile terasil edilemn birbirlerine ayr.ı güven ve aynı inanç i'.e baknıadıklan izlenir. Belli bir siire içia seçilen Parlamento üyelerinin sanki bu 3Üıc hiç ?ona eiTneyecekniiş veya sanki bu süre rautifi kö dolmak gerekirmis gibi davrandığı ve kamuoy'unu hiç umursamadığı. onu ihma! ettiği ve umıt tuğu görülür ki. üikemiz için bugün curum buduı. Bundan başka aenel seçimler sırasında e!e alın maniH veya öne sürülmemiş bir sorun ortaya çıka bilir (Kıbrı? *orunıı olarak bizde çıktığı gibi''. veya genel seçİTiıler yapılriıktan sonra kamuoyunda oncmli değişikliklcr ve gelişmeler doğabilir ıKoalis yon hükümeti konusunda nldıığu gibi'. veya Ys^an u orgauı i!e Yürü:r.e organı aras'.nda anİEşmazlıklar çıkabihr, veya hültümet kuramama durumla n olabiür. Bu jribi hillerde temsilcUerin izlemekte ulduklan tutı.m ile seçmcnin izlcnmesıni ister elduğu tuturo arasmda uziaşma sağlama kendisini duyurtabilir. Bütiin bunlar Anayasa ve siyasa] hukuk biliminin ortaya vurduğu ver:lerdir. Kıbrıs otayları ve soıunlan Millet Meclisi'nin mutlaka yenilenrnesi gereşini ortaya koymaya yeterli bir oriam yaraımıştır. İktidarda koalisyon şekHnde iş gören iki Parti'nin Kıbn« sorunlannın çS zümü konusunda birbirlerinden büyük farklarla a>Tildıklart göriilrrjüçtiir. Öte yandan Kıbrıs sorunu kadar önpmU bir Hüküri;et kurBmaır.».» soıunu vardır. Halen iş görmekte olan Meclis'in hükümet kurabilecek giıçte ve yetevlikte olmadıjı ve k'.fabilmiş olsa dahi kurulan hükümetlcrin miüet cıkar lannı ele alabilecek kudrettc bııhınmayacakîarı aeıktır. Güvensizlik oyu almış bir hükümetle noreye kadar gidebileceiimiz iilkenin hangi sorunu nu çÖ7Ümleyebileceğimiz ve dıg dünyada hangı cevlete ve hükü'.nott saygı telk'n edebileceRİrniz belirsizdir. Bu acık'ı dunım karşısınd^ vicdan'.arın sızlamaması güçtür. Evet. Meclis'in dağıtılması konusunda Anayasa mız eksiktir ve hatalı bir sisteme oturtulmuştur. t'ygar ya da yarı uygar bir başka ülke gösterile rr.e? ki bizim ülkemiz kaclar siyaset adamı'nm aldaîmalarına. «orurıisuz ve büincsh davranışlarıaa mubalap elsun vc bu nedcnle demokrstik rejimi bırskıp dikta rejiminin karsnlıklanna sürüklensin: bı: başka ülke gösterilemez ki aydın gecinen sınıflarm. ve kuruluşlarm v öre'.Iik'.e üniversitelerin. böyle bir giciş kar^ısında inssf^ızca suituğuna tanık obun: bir ba*ka ülke gcsterilcmez ki bu «rrumsuz davvanışlar ve susınalar kaışısında en u.'nk h'ı tepki gostermedon günlük yaşamlannı sürdürfun. Kanımca bram üniversite olarak. bann olarak. aydm iinıfîsr olar&i y;>pacağımız şey. Anayssanır. değiş'irilmei: konulannda akademik tartışmalsrd^n önce. «çünkü bunu Anayasay. değiştirmeye niyetli ve yeterli bir Meclis çoâunluğu oluştuğu zaman yspmak kolaydır'1. hüküme1. kuramaz keneye inmi; bir Meclis'in rrutlaka seçim yolu ile yenilen mç?i oi'taraını hpzırlamak ve rnde giiçleri bu yönde E.rd'.nlarmak'Lir. Bilindigi gibi mi'let irade«ini An?.ys?a >ınir:arı içer'şinde uyçuİEmak üzere seçi Ana3rasa*nın önfSrdüğü fesîh mekaninnası îşlemez nitelikte küınınısar. Fakat hatayı sadece Anayasa ko>uculara yüklcyip vicdan sorumluluğundan kurtulmağa hiç kimsenin hakkı olamaz. Kaldı ki Anayasa'mızın 69. maddesi hükmü Meclis'e, kendi kendini yenileme. yani dönem süresi dolmadan se çimlere karar verme olanağmı bırakmıştır. Biraz yukarıda belirttiğimiz nedenleri göz önünde tutan ve memlekete ve millete saygısı olan Meclis üyesi çoğunluğunun mutlaka gerekli dağıtma kararıru al maları gerekir. Anayasa'daki kusurlan ve noksan ları bahane yapmak yanlıştır. Çünkü Anayasa'da bu noksanhklaı olmasa idi dahi milletvekillerimizin pek çoğu onu yine de işlemez hale getirmenin olasıhğını bulacsklardı. Nitekim AnEyasamız. kusurlu yiinlcri yanında oldukça mükemmel denilebilecek jönleri de olan bir yapırtır. Ancak ne var ki uygulanmaya konulduâtı 1961 yılından bu güne gelincevc dek milletvek:llerirnİ7 Anayasa'nm bu kusurlu yönlerini ele alarak bunları düzeltecek yerde on lara hiç dokunrEamışlar: fskat, tara aksine Anayajs"mızın en iyi esaslarını kötüye dönüştünnüşlerHir. Anayasa Mahkemesi'nin yetktleri ve kişi hürriyetlerinin güvenceliği üe ilgili hükümleri ters JTİZ ederek Anaya;amıza en demokratik niteliklerı veren hükiimler: yok etmişler ve onu tanınmaz ha le gelirmişlerdir. Bütün bunları rahatlıkla yapan milletvekiller'.mizin. kendileri bakımından çok sa kmcah görecekleri «fesih» mekanizmaEinı da bu şekilde Anayasavi değiştirerek işlemez hale getirecekleri muhakksk ıdi. Görülüyor ki, Türkiyemizin en önemli sorunlanndan biri de halkırnızı iyi temsilci seçebilecek kerteye getirmektir. Öyle bir kerteye gelsin ki Türk seçır.eni. kendi oy'u ile seçtiği temsilci, onu aldatmasm, ona ihsnet edemesin, ve ona yalan söy leyemesin ya da söylediği her kez, bir daha seçilememe durumuna düssün. îşte bir yandan halkın siyasî eğitimine çalışırken öte yandan da Anayasanın bekçiliğini yapmak aydın smıflann, ve her şeyden önce üniversitelerin görevi olmalıdır. Kızıma nasıl söylesem? P ÜNCE EKMEKLER... OKTAY AKBAL Evet Hayir KESİNLEŞMÎŞ ORMAN TAHDİTLERİ O rmanların korunması konusundaki hassasiyetini büyük şukranla ar.acagımıı Yarjjıtayımız. kesınlesmi» orman sınırlamalarında değişiklik vapılamıyacagını daima belirta gelmekteriir. haklldır. Orman ilk defa. 3118 sayılı Orman Kanunu ile tarif edilrriştir. Bu kanun ayrıca. bu f arif çerçevpsi İçinde devlet ormanlarımn tshrfidı gorevini < S zel komısyonlara vermistlr Bu komısyonlar devlet ormanlannın tahdidini vapacsk. ilân ede cek. ilgililer kanunun tayin ettiği sürede bu tahdide mahkemp ne^rlinrie it!r;>L' rtsvası açabilecekler. itiraz eftilmeyen yerlerdeki orman tahdidi Itiraz «Üre'inin rio!ma«ivle. itira? edilen verl°rd? ise mahkemenin vorfcpjı kararda belirecek duruma gore kesinleşeeektir Bnrartakı itirnz sür?si hak rfüsüruciı Mr «üredir Gerek Orman İHaresi. gerekse ilıilller vnnünden bağlayıcıdır, »üre geçirilnıiş i=e hak düsmüştür: itira? davasınln zamanında açılrrış olup olmidı£ını mahkemeler resen arastırma dunımunîtirazlı veya itira/sız sekilde orman tahdidi kesinleşmis ise. kesinlesme lüzum ifade eder, dpSi'ikiik mümkün rleğildir. DrÇistirmeyi temin için acıla,mıvacaîı gibi, idari yoldan rla burada veni bir orman «ınırlsrr.aM yapılitir1.n? Anrak. gonül ısîeıdi ki. ormanın •arifi deeişmesin. 3116 syvılı Orman Kanununun getirrtiSi tarif ne ise. bugünkü. yarınki orman tarifi de aynı olsun ve orman sımrlamaları daİTia aynı tarife »öre yapılsın... Iste bu mümkün olamadl. bunun sonucu olarak rla Istikrarli bir uygulama görememe talihsizlifine ugradık 194S vılında 4785 sayılı kanun yürürlüge konuldu ve bazı tst'«nalara değinmeyelim bütün nrmanlar devletleştirildi O tarlhe kadar sariece devlet ormanlannın tahdidi yetkili komisyonlarea vapılmıs bulundugundan, örnegin devlet orm»nına bltişik bir özel ormanjn devletlesmesiyle devlete ait bir evvelee sınırlaması yapılmıs orman. btri de henüz nnırlama«ı yapılmamı». fakat devletlejmeyle rievlet ormanına katılmış iki parça devlet ormanı ile karşı karşıya geldik Hemen bir yetkili komisyon gönderip. orman sınınnı buna göre geçirmek. burayı da tahdidin tçine almak olanagı yoktu: devletlegme. kar.unun yürürlüğe girmeslyle ken dili5inden ve bütün yurt çapında olmustu. Ayrıca. kanunun ıfevimi ile «Var olan ormanlar. devletlesmişti. Yasanın vürürlüğe girdiği tarihte var olan ormanlar durumunda deŞilse. sadece orman arazisi ise bu yer devletlesmemısti. Çok yerlerde özel ormanın tapu hudutlan devletleşmeye esas almdl, tapu hudutlan içındeki. var olan ormanlar deyiminin dısında kalan yerler ayrılması. vani teknik anlamda bir orman sırvırlamayı yapümadı. Böylece devler ormanı hudurfu şüpheli kaldı Kesinleşmiş orman tahditleri değiştirllebilir mı sorusu ile konuya bakarsak cevabımız olumlu olacaktır Dev l«"tleşen bu orman rta ıcine alacak btr ven) orman «ınlrıamssı iorunlu idi Kocur.yn bir de diŞçr yönü mevcuttur ki daha da onem taşır. 4785 sayılı kanun sadece bazı ormanları rievletleştirme 'le vetinmedi. 3116 sayılı Orman Ka nunurun ormant larif eden 1. rraddesinı de deSittirai Bövlece. eskirfen orman «ayılmavan ba?ı verlerı orman savdı. < r *man sayılan bazı verleri orman saymadı... E«ki orman tarıfinin crman saydıSı bir yeri veni orman tarifi orman «avmadıîına eöre. Kanun Kovucunun irades:ne uveun nlarak eski tarif nedeiivle orman «ır.ırları İçine al'.Mmıs olan faka' veni tarife göre orman savllmavan bu verlerın de. vine orman tahdit komlsvonlan eliyle orman tahriit harita ve marbatalanndan rtısarı cıkanlması eerekirrii Kanun Kovucunun nrman savmaHı5ı b:r ven ormsr sınırlsn rtisına çıkarmak v* Hazineye orman degildir dive ıade etmek zorunlııîu varrlı Son kanunun orman savmaiıSı bir ver. dahı evvelki ormın tarifıne gorf O T man «3^1^121 icin orm^.Ti «mtr. ları irine alınmısM dive. f t i : « " olarak muh5fara etli!em^"1ı bıırads İ<len?CPk bir «ııç Ormsn Kanunursa ayk:n eylrm u ki buçuğu verince bir süre bek!ed:m. soara ayıldım. Tarnamdı. Bir küçücük ekıııek iki buçuk liraydı. tçi hanıur, yenilscek gibi öe değil üstelik. E'^mek bu, yenmeyecek yeri yoktuı ya, söz gelira: öyle divorum işte! Bir lokması yere düşse öpüp başımıza koyduğumuz nimettir o. Ekrnek olmhsa ne yapar halkmuz. ne yer, nasıl beslenir? Vereceksin ikı buçuğu bir kilo ekmek alacaksın. Ya günde iki Uç eknıek yiyen aileler. bir oturuşta bir so:nunu bitirenler! Ne yapacak onlar şımcîi? Verecekler günde yedi bucuk. on lira. eder ayda üç yüz lira: Hem bu yalruz ekmek! Biraz da zeyrin, peynir. Bir o kadar da onlar için ayır, etti m.' altı yedi rtiz... Ya geriye kaian. ev kirası. giyim, yol paras.. çocuğun okul gîderi, ilâç, doktor p&ıası.' Eğlenmeic, gezmek diye bir şey j"ok elbet!.. Baktırn raki şışeleri vitrine dizilmış, on iki buçuk Hralık Yeni Rakı çıkmış yirmi liraya. filtreli sıgaralar da bes buçuktan yedi buçuga. . Alm:ş başını gidiyor fiya'Jar. Yetişmek olası değü. Ya kazançlar? Onlar giinden güne geride kalıyor. Y'aşam pahalılığı koşn.a şampiyonu, ücretler kaplumbaga' Birbirini izler şımdi bu fiyat artıçı. Or.a bur^j derken bir de bakanz yüzde yüz aTtmamîS hir bir şey kalmaz. Kimi açık açık zam yapar, kimi ÜP hiç haber vermeden.. Sabunlar bir iki lira yükselivermi? hiç belli (tmeden. . Kimdi sıra şekerrie. Yetkilılsr «zam yok» derler. derler ya. kim aldınr. Zam yok demek. yakında zarn feleçek dcmektir. Hem bvü da al bckahnı kesme yekeri: Toz da olsa şeker. şeserdir. O da ortadan kalkar yakında. aramdan da zam gelir . nuvar!ardaki Karaoğlan yazılarını iuralayıp Zamoğlan yars.nlar çimdı ne yaparaklar' Demek ikiâarda kim olun=i« olsun bu zammı y&pacakmış! Suç Ecevit'in detilmiş! Talu hükvimsti sıktı dişini sonuna dek. bekleşen ^amları yapnıadan gı f ti iktidardan. Ecevit gelir gelmez bu çok'an gerçeklefmiş fiyst arttınrnmı yapmsk zorunda kaldı. Sanki suçlu ovmuş Eİb: zaml;îr:h ağırhğı alt:nda ka'.dı. Daha doğrusu karşıs^ndEkf pn;t:ler e! çabuklugu rapip 'sonlorüulu^ıı nna yüklemeye Ualkıştılar. Nevse ki kamuo;.tı diye bir şey var artık Türk toplumunda. Kör, sağır, riuygıısuz, budala b:r yı»ın defil bu •kfcmuoyuv.. Herşeyi biliyor. anlıyor, degerlendiriyor, yerli yerme ko>Tiyor iyiliği kötüliiğii... «Önce pkmekler bozuldu, sonra h»r *ey .» iive ba«lnr 1944 yılında yazdıgım hir ıHkü. Ata>özü gihı bir «ev oldu .laha sonra!.. Önce ekmekler, sonra her şey... Karikatürler yapılcîı. fıkralar yazıldı. N'lzırn Hikmet bile Bursa hnpishanerınden Memet Fuat'a yazdığı mektupta bu öyküniin ilk cümJelfrini beğendigir.i yazar. Bu övkü. daha doŞrusu o eiriş. o ad niye tuttu. y e r l c t i , benirr.sendi o kadar? Fir gerçeği. kaskatı bir gerçegi belirlediği. somutlaştırdıgı ıçin E'smek h?r şcydi de ondan! «Her sey ekmekle başladı. ekmekle bı*ecek> dcmiştim o öykümiin şor.unda. tkide bir ekmeğe el atsr iktıdarlar. oynarlar ekmekle . FivaMm arttınrlar, va da arttırmaz, kilo=unu intfirirler. Bir liradlr, ama ııfalmıştır, jandvıç gibi olnıuştıır. Ne zaman ekmek üzerinde bir «ayarlîma» yapslmışsa bilmeliyiz, top'.umumuzda isler iyice «arpa sarmi.ştır. ya da sarrr.ak üzeredir. Körü olasılıkların habercisıdir ekrafkle oynamak... I KESİNLEŞMÎŞ BÎR ORMAN SINIRLAMASINI, EGER YASAL BÎR DAYANAĞI YOKSA. ÎDARE DE. MAHKEMELER DE DEĞİŞTİREMEZ. H. Avni USLUOĞLU Orman Genel Md. Hukuk Müşavıri Baktım baktım eliradeki ekmeğe bunları dü«ündüm. Biri peîmiş üç ekmek almıştı o «ırada. Yolda ucunu îMrdı, yemeye basladı. Eve gidene dek yaniayacak bir tanesini. Sofrada da karısı, çocuklan geri kalanı yııtııvutııv"rer»kler... tki buçuk lira!.. Bir zamanlar. yani berim çocukîuk yülarım olan 1330'larda Vjüyiik parayd! hir lira. iki lira. Oümüsten yapıhrrfı liralar. Harcayıp harcavıp bittreme^dinı bsyram günlerinrie. Bir buçuk kurustu simit. üç otuz paraydı tramvay biieti... İnsan unutuyor e'ki pür.leri. scmalı knleksivonlara bakmalı, ekmeklerin bozuimadığl o mutlu günleri yasamalı. 1939'^an önceki günlerdı onlar... Bir <lüs oldu gitt! . Simrii bir kücük ekrnek iki buçuk lira... 1945'te «VakiT. çazetfinrie de bir vazım için bu kadar para alırriım Vakit kitabevtnde vazı paralannı ödeyen B?hram Bey «Psravı ne vapacaksm. ?ana kitap vereyim yarı fiyaTına» d?rdi. Böylece bütün Vakit Neşnv3t'.m, ba7i kitaplan ikiser olmak ü?ere ^Imıştım. Sonunda rîavanamamış Biraz da para ahak olma? m;?. cfemlştim. KUap yerine para aldıgım bir gün iki bucuk üraya Avrupa mılı bir krsvat satın almıştım kendime Kkmek fiyatma Avrupa rnah krsvat Gidip hir lokantaya yemPk yesem e'li • sltm'.ş kıını?» çıksrdım. derrek bes kişiye iyi bir lokantsda k s n n doyu'maya vetermis bueün küçük btr ekmek için ödediğimit psra... Geçmis geçTBİ?Mr, b!z bugüne. daha d:>»rıısu yarına bak»hm. Yarınt hazırlayalım. Geçnıişîen ders alarak. Pusunku a n deneylerimirden yararlanarak. Bunun a'sşi dp varitti. Oncekı Kanur.uj5 orman saymadıgı, bu sebeple o kanun zamanında yapılmış olan onnan tahdidinın içiEe alınmadığını bir yer son kanunia orman sayılmışti; yer.l bir orman sınırlaması ile bu yerin orman sınırlan içine alınması yasa gereğiydı. Demek ki, bir yem yasa orman tarifinı defıştirmiş ise, bu tarif hükümleri d&hilinde. eskiden kesinleşmiş orman tahditlerinde değişiklik mümkündür. Buna hayır demek, kanun a hayır demek olur. kanunu uygulamamak olur 1950 yılında S653 sayılı kanun. ormanın tarifinj yeniden degi?tirdi. Bilhassa maki ve tundalıkl?r ybnünden o dereçe büyük bir «etirdi kl, Maki TefKomisyontan iMrularak makiliklerin nynlması, Hazıneye devredilmesi ve Toprak Tevz: Komısyonlarınca dagıtım yoiu açıldı. Ormanlan sınırlama soıevı kanunia özel komisyonur.a verildiglne göre, bu komisyonlann 5653 sayılı Kanunun. orman tarıfini esas alarak. eskiden ya pümış orman sınırlamalanr.ı ye niden elden geçırmesi, tarife uygun devlet ormanlsnnı sınırlam u ı , tarif dışında kalan, fakat eskiden yapılmıs ve kesinleşmiş tahdit harita ve mazbatalan için de bulunan yerleri maki ve rundalıklar dahil ayırıp Hazineye bırakması, kısaca. bu tarif hükümleri dahilinde eskiden kesinlesmis orman tahditlerinde deglştirmeyi saglaması lâzımdı. Yeni tarif nereye orman demişse orayı içine alan bir orman sınırlaması yapmak zorunluğu vardı. 19M yılında yürürlüğe konulan 6S31 sayılı Orman Kanunu ormanın tarifine bir daha el attı ve yeniden değistırdı. Örneğin genellikle onnan sayılmayan maki ve fundalıklar. orman ve toprak muhafaza karakteriru tasıyorsa bu defa orman sayıldı. 5653 sayılı Kanunun orman tarifinin yürUrlüğU sırasında yapılmıs ve kesinleşmiş bulunan orman tahditlerinde maki ve fun dalıklar orman sayılmadıgına ve en son orman tarifi ise or man ve toprak muhafaza Saraktert taşıyan makiüklen orman saydığına göre bu tahdit harita ve mazbatalan elbette elden geçirilmeli. günün orman tarifi nereye orman demişse orayı ıçi ne alan bir yeni orman sınırlamfisı yapümah ıdı. Keza bu son tarifin orman saymadığı yerlerin de eski ve kesinleşmiş tahdit harita ve marbatalanndan cıkanlması lâzımdı. Gorülmefctedir ki, kanunu uy gulamak ayrı şey, kanur.i dayannğı olmayarak kesinleşmiş orman smırlamasım ıdarî bir tasarnıfla degış'irmek ayrı şeydir. Kesınieşmiş bir orman tahdidini ne ıdare ve ne de mahkemeler kanuni dayanağı yoksa de*içt:reme7İer Hak düşürücü süre içinde ve itiraz davası ile bu yola gidilmemiş ise o s:r.ırlama kesinleşmıştir. Yeni bir yasa emretmedikçe bir daha o sınırlamaya el atılamaz. Hatta. anayasanm himayesı aiUnda bulunan ve daraltılamayacak olan ormanlann bir bölümü, görevli orman kadastro komisyonlannca bir yanılma ile orman sınırlan dısında bırakıisa ve süresinde OTman Genel Müdürlügünce itiraz davası açılmasa o yer orman dan kopar. Bir vatandaş, hiçbır zaman ort««n olmamış tapulffrr.îllkü yar.lışhkla orman smırları ıçine a!:nsa ve ormsn kadast IÜ kovnısyonunun. bu kararma sıirpsinde ıtira? etmese o yer hukuken onnan sayılır. millkiyet hakkı son bıılur. Arazi kadastrosur.da oldugu gibi bu sürev. ksçırmışsa 10 yı! içinde umumj hükümlere göre dava hakkı orman kadastrosund» u nmmamıştır. Bu vesileyle bir hususa da deginmek istiyorum. Vatandaş, bu ıtiraz davasuıı süresinde, gerçek hasım olan Orman Genel Müdürlügü yerine örneğin Orman Bakanlıgını hasım göstererek veya Orman Bakanlığmın bir başka Genel Mudürlügünü davalı taraf bilerek (bu yanılma mümkündür) açsa husumet yönünden davası reddedilmemek tedir, hasmı değil temsüciyi tayinde hataya düşülmüştür denilerek davasmı yürtltme olanagını bulmaktadır. Orman Genel MüdürlügünUn şu veya bu yerdeki görevlisi, orman tahdit maz batasınd&ki tesbite ve il'.na dayanarak ve itirar konusu yer ormandır, orman sınırlan içine alınmalıdır diyerek yer için süresinde itiraz davasını açtıgı hal de, şayet tahdit mazbatasındaki tesbit (ki mahalli bilirkişi beyanuıa dayanır) yanlış ise, o yeri ellnde bulunduran gerçek hasım aleyhine dava açılmadı diye dava reddedilmekte ve bu arada hak düşürücti itiraz süresi de geçtiği için, ıtirazın yere tlişkin bulunmasına ve süresinde ltiraa davas! aç'.lmasına rafmen davanın vürtitülme, hatta o ormanı ormana katma olanagı kateıarr.aktadir. Itirazın yer için olduğu ve süresinde yapıldığı kabul edilraeli, bilirkişinin kasıtlı yanıltması. hal tâ bu yeri 35 sene evvel haricen falan şahsa sattım, zilyetliğinl dev rettim diye hasırn olmaktan kurtulabilenlere bu imkân verilmeme lidir. Yargılama usulünün katı ka Iıbı yüzünden bu yerin ormandan kopmasma müsaade edilmeme lidir: tabil o yer için süresinde itiraz davası açılmış ise Tekrar konuya dönüyorum. Ke sinleşmiş orman sınırlarında deği şiklik yapabilme ancak kanun ko nusudur. Ormanın tarifine göre ve hukuken orman sayılan ve böylece or man sınırlaması görmüş bulunan bir yerde, yüriirlükteki kanunun orman tarifi de burayı orman sa yıyorsa orman sınırlamalarında hiç bir değişiklik mürakün değildir. Bu nedenledir ki, fiili durumu hukukileştirmek içüı 1744 sayılı kanun ile 6831 sayılı Orraan Kanununun 2. maddesi değiştirilmis ve «15/10/1961 tarihinaen ön ce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybet mi« yerler» için maddedeki diğer şartların da saptanması halinde orman sınırlan dtjına çıkarma hükınü getirilmiştir. Böylece Orman Ksnununun değişik 2. maddesinin uyguianması suretiyle ba zı yerler, hukuken orman arazisi iken orman sınırlan dışma cıka rılacaktır. Bunun için Kanun Ko yucu 10 yülık bir süre tanımıı ve bu sürede. eskiden sınırlaması ya pıhnış ve kesinleşmiş ormanlarda bu yolda bir uygulama istemiştir. Yeniden yapılaeak sınırlamalarrla da bu çıkarma hükmü uygulanacoktır. Ancpk. Kanun Koyucu bu çıkaraıa hüknıünü, orma nın tarifini değiştirerek getirmemiştir. Bu nedenle bu yerler görevli komisyorüarca orman «ınır ları difina çıkarılıncaya kadar hu kuken orman sayılmaktadır. Orman sayılmama ile orman sınırla rı dısın» görevli komisyonca çıkarma arasında büyük fark vardır. Çıkarılıncaya kadar orman hukuku uygulanacaktır. Çıkanlacak yerler hazineye aittir, hazine nin tapulu sayılan, zaman aıımıy le mülkiyet iktisabı mümkün olmayan. amme emliki statüsüne «ahip yerleridir. Çıkar Jdıktan sonra özel mülkiyete konu araziler durumuna dönüjecek ve hazine, memleket yararının geregi ne ise ona göre kuUanacaktır. Kanun Koyueu «Sınırlaması itirazsız kesirüefmis tapulu araziler• için tekrar mülkiyet hakkuıı ihya ihya hükmünü de getirmeyi ihmal ebnemUtir. Degindiğimlz bu, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun değişik 2. maddesine ilifkin uygulama sırasında orman kadastro komisyonları bir yeri elden geçirirken, örneğin ma ki ve fundahkların orman sayıldığl bir dönemde yapılrms orman sınırlamasmı de ele alarak. kesinleçmij tahdit harita ve mazbatasından orman ve toprak muhaıs za karakteri taşımayan, dolayısiy te hukuken orman sayılmamakta bulunan maki ve fundalıklan da çıkarabilecek mldir? Kendisine verilen ldarl görev Orman Kanununun değisık 2. mad desini uygulama hakkındadır. Kanuni görevi ise yin» Orman Kaıununun değişik 7. maddesinde belirlenmiftir. Bu görev. Orman Kanununun 1. maddesine göre hukuken orman sayılan yerleri orman sınırlaması içine almaktır. Hukuken orınan sayılmayan bir yere raslarsa değişik 2. madde uygulaması olarak değil. genel görevi olarak bu yeri orman sınırlan dışına çıkarmalıdır. Ancak, kendiliginden böyle bir dsvranışa geçmesi idare hukuku ile bağdasa mıyacağından bu yol idarece açıl malıdır. Yüriirlükteki 6831 sayılı Orman Kanununun ormanı tarif eden birinci maddesi nerelere orman diyorsa. orman tahdit mazba talarında da sadece bu yerler or man olarak kalabilir. Bu espride olarak. eskiden kesinleşmış orman tahdit mazbatalarınm veniden elden geçirilmesinde kanımca hiç bir hukukî sakınca yoktur: bu davranı$ ormanın tarif maddesine ait kanunu uygulamadan ibarettir. Deeisik 2. maddeyı uygularken orman sayılmakta olan bir yer. orman sınırlan dışına çıkarıi maktadır. diğer uygulama ise ormanın tarifine göre orman sayılmamakta olan bir yeri lorman hu kuku dışındaki bir yeri> kanunun hükmüne uyargk tahdit harita ve mazbatalarından »ilmektir. Eski tahdit sebehiyle seklen orman eö ninen yeri ayırıp. tahdit harita ve mazbatasını hukuken orman çayı lan yerlere hasretmektır Kestnleşrni« irrran «ınırlamslarında değişiklik vapılamıyBcaŞını daima bslirter r"«"?!lay:mi7 bu göıusJ i'e elbe'ie va«anın emreltiği deği klifi Itaüdetnıemektedir. Huk«k: dayanaktan yoksıın deeisikükler:n yapılamıyacsğj ise kuskuıuzdur. adlşah bir gece rüya görmüş. Sabah çağırmış başv»zirini, anlatmış rüyasını, ve emretmiş: Tâbir eyle bakalım. Başvezir: Şevketlim, demiş. sevgili eşinizin ve çocuklannızon ölümlerini goreceksiniz. Sultan elını çırpmış: Cellât, vur şunun kellesini. Ve ölen başveririn yerine yenisinl atamış. Yeni vezir eskisinden uyanıicmıs. Padışahın rüyasını duydukta, biraz düşündükten sonra yorumlamış: Partişahımız, demiş, öyle«ine uzun bir ömür «ürecek ki, çolugundan çocuğundan daha çok yaşayacak. Bir şeyi söylemenin vöntemleri üzerinde çeşitlemeler çoktur. Hayatın her kPSiminde önemini duyurur bu konu... Sözgelişi analar. babaiar vaşamın cinsel vanlannl çocuklara anlatmakta sıkıntı çekerler Nasıl anlatmah acaba yalın gerçeei? Çocuk küçük vaçta merak eder. Ar.neciSim çocuklar nasıl oluşur? Leylek getirir... Lahananın içinden çıkar... Gökten Jüşer.. Ne var ki artık dünya değişmi? görünüvor. Simdl çocuklara küçük yasta her şey öğretiliyor. Evlerde, okullarda. dergilerde, gazetelerde... Şimdi yaşamln cinsel yanlarını sergileyen bir sürü film sinemalarda oynuyor. Geçenlerde bunlardan birinin afişi gözüme çarpti: Kızıma Nasıl Söy'esem? Merak ediyorum doğrusu filmi, ilk fırsatta Bİdip göreceğim, acaba kıza nasıl söylemişler gerçeğiı Doğrusunu tsterseniz böyle şeyler pattadak söylenmez. Hele kızcağız gerceklerden uzak yetlstirilmişse, tam yumurta kapıya dayandığı zaman ne yapılır? Sorunun cevabını bilemem kuşkusuz. Ama ne olursa olsun, çocuklara olsun, büyüklere olsun, gerçekleri söylemekte geç kalınrflğı zaman, ortaya tatsız sorunlar, zor durumlar çıkıyor. Açıklık, yalınlık, ve doğrulugun erdemlerine scn günlerde bizim tutucu politikacılann düştükleri perişanlığa baktıkça bir daha inandım. Bizim geri zekâlılar, Amerikan yardımı kesilir.ce seçmen karsısında öyle bir sıkıntıya düştüler ki. kıvnm kıvrıra kıvranlyorlar: Acaba nasıl söylesek? Biri çıkıyor: Çok kötü bir karar bu... îkincisi: Amerika çok zarar görecek..; Üçüncüsü: Vallahl yazık oldu... Seçmen: Kime yazık olduT Amerika'ya... Peki bize ne oldu? Bize mi. bize ne oldu? Ulusal davamızın en nazik d5Tiemiride yemlşiz Am*rika'dan kazıgı... Bizim geri zekâlılar, televizyonda. radyoda, gazete sayfalannda hâlâ bilmece, bildirmece, dil üstünde kaydırmaca oynuyorlar. Karıvından konuşan bir sürü adam: Şimdi buna »olcular çok sevinecek.. NATO kan ağlıyor... Avrupa çok bozulmuş... Söylesene geri zekâlı. açıklasana halkma, seçmenine, Amerikan yardımı aslında Amerikan kazığıdır desene... îkili anlaşmalardsn doğan r.ur topu gibi veledl almışsın kucağına. ve çıkmışsın politika sahnesine... Nereden oluştu bu çocuk? Lahanadan çıktı... Leylek getirdi... Yok canım? Vaktiyle atmışsm nikâh defterlne imzanı, slm^i çolufc çocu^u kandırmaya çabahyorsun geri zekâlı. Söylesene gerçeği. Ne sıkılıyorsun? Sende Skllm» elsa, o anlaşmalara imza atmazdın. Okuyucu Mektupları Eğitim çıkmazı ve ahlak dersleri Bilindiğl gibi bu yıl ders progTamlanns ahiik dersieri «k lendı. Sanki yeni konulan bu dersle okullarımızda nersey ait üst olacakmış gibi ögretmen arkadaşlarda da bir telâştır basladı. Yine sankt diğer tüm dersler ve konulan lstediğimiı blçimd« de yalnu ahlâk dersi bunu bozmakta... Tüm okullarımızda olcu tulan konulan, bu isle ugraşan çu yalnızca yeni gelen bu der bir kişi olarak zaman zaman se yükleyebilir mi? Tüm so eleşttrdik. bunun için boykota rumluluklar bu yeni dersle m kattldık. açıga alındık sürülanımsandı? Ahlik derslennin dük. Şimdi vıne söylüyoruz. konulan istedigimU biçirade ol Bu eğltimöfretim yöntemiyle. sa ne de§isir? bugünkü ejtitım çıkmazından çıkılamazr tş İçinde, lş egitiÇocuk bile, BğTendigl şey tiraini amaçlayan Köy Enstilerin pereksizli|lne tnandıkça tülerine dönülmedikçe! Duegitim yaşantıya uyum için bi rum bu tken, kimi devrimci amaç olarak kuUanıldıkça m arkadaşlann bile zaman zaman de bu köklesmtş alışılmış, sa bir ahlâk dersiyle ugT&şır gökat Eidişt geniş halk yarannı rünmelen pereksiz. Bugün her deftiştirmedtkçe, hiçbir şe: tür okullarımızda okutulan yapamazsınız. Tiirkçe dersı fcitaplanru açınız. Erdofan TURGUT Hiç birinde günümüz çagdaş yazarlanndan ozanlanndan par öjSretmen çalar bulamayacaksmız. Pen derslenmizde hâlâ solucanın halkalan. ku. baganın vücut yapısı anlatılmakra. Tarihre bilmem ne savaşlan tle ufcrasmaktayız da Türk Kurtuluş Savaşını gereftı gibl kitaplanmıza alamamışii.. Haneı dersi örnek alırsak alalım. tümü de Personel Kanunu gereğioce I ahlâk dersine benzer. Bunu se mezunlarınıo 13. deıeccdeı bilen ögretmen arkadas, sugoreve ba^ladıkları maJumunuz dur. 13. derecedeo goreve basiı yan bu memıu. aynı zamandı yüksek tahsıüne de devam edı yorsa 4 yü sonrs okuldan mezun olunca Yüksels Okul mezu nu olarak D dereceye ıntıbak e . tırilecekür. Böylece bu memu run 3 derecelik bir kazancı oi Bu Ulus, heplnuın ne dücaktır. Başka bıt oiemar ise !• zeyde klşiler uldugunu ÇÜK seden nıezun olduğu ilk yıUarc yakından Otllyor Bundan 20tahsıline devam olanağı bularr. 25 sene önce elınize geçmış mışsa örneğin mahrumıyei boi fırsatı memleket lehine de:"er gelerinde çalıştp yüksek tahîilı lendirıp hakikaten uiusumuzu ne devam olanağmı çok sonr&J «çagdaş medenlvet sevivesı»ne n elde etmısse. vükselc tahsilin ulaştırmaııı/ mümkün İken bıtırdiğı zaman 9. <i. veya dah kendi pulıtîh ve sahsl çıkarlaileri dereceierde olaeağından bı n n u ile bi/ierı gen kalmıs memur» ancak ıkı kademeli! Ülkeler» smıfına soktunuz... bir zam verılmektedir. Söylec Şimdi. sizlere tanınan veni memurıvetinin ılk vıllarında bi haktan favdalanarak tekrar po yük ıllerde görev alıp yükiel lıtika »ahnesıne çıkıvorsunuzl tahşil vapan bir memur île bı Gülclürmevtn ln«anı .. olanağj daha aonra bulao bı Dünvanın çok h/!ı degişimimemur arasında 2 derecedeo fh ne eerek fi^ik gerek Kafa yala bir fark dogmsktadır. 8u < ı J pınız İle nasıl avak uvduracak rum Anavasanın esitlik orens «ını/V Bu ulus ştzlerrten ^arrıabine aykırı old'ieu gibi. yüksel nında blie favdalanmadıâi uh okulıı bulunmayan mahnımive şöre şımcl) mı favirtlanarakV bolaelerinde srirev vspanlarü UIu^umu?urı. çabuk linutmak bu yoidan da maçdıır olm»l»rı ve affetmek hasletıennden va ns vol acmakfHriıt Bu durumur rarlanarak nereve 'ilasabilecnifnmesi içın: memunveti «rı cegırıuı sanıvorsunu?? sında vükşek tahsii yapan beı lise mezıınunun ıntıbakı. viiksel' Çok llerlemij vasınuı ve eeç tahsüli ol»r»k sınıfının »»r»ktiı miştekı hatalarınızı riüşür.ei rek Bsâıslanmış olmanı/ı vanlıç yolrfa kullanmarian ; • ( » ka rtijiııda 20nliın'i/ •: ıpt nİ7met!nn> etıçen sürelerir • >! 1 üç vı 1 hir derece olarak h( 1 l'lefıjt eibı vakit sec'rmer:' i^narsk hizjnet;ne «klerunel en o»rçpkcl vo'dur Bunu çuk dir. iyi tiî)?«in1/i AhmM O/ER «»rhan Alt(İI<\ Memur P " n h s n Snk P.I/3 Sişli . I s t a n b u l . IstsnbuJ Sayın milletvekillerine • • • • URFA VAüLiGi BAYINDIRLIK BAKANLlGl YAPI iŞLERi GENEL MÜDÜRLÜGÜ i L AN I 1 Eski Demokrat Parti Liderlerine • • • • • • Urfs Sunıç Jandarma. Suhs? ve Assubay Lciman 4nsaatı ı?i "4»> sayıı kanun hiikiım!enne gor« kapalı zarf usuiüyle efcsiltmeyt cıkarılmısiii. 2 CksTİrme Urfs 8avınd:rltk Müdürlüğü odasında Ihsle Komiîyonunea '21.2.1975» Oım» rünü saat H5)'de yapılac&ktır. 3 lşııj Ueşıi bedel: (1.5un.0«xı.)!n rL.'dir. 4 Eksiltme şaraıameçi ve diâer evrak. meıkur Müdürlukta sörülebilir. 5 Eksiltmeye prebilmefc ıcın tstekltlenn: A> 5JS.T3li.OO TL. geçıci temınatını B" 1974 yılına ait Ticaret ve Sanavi Odası belgesınt C> Müracaat dilekçeletıyle vereceklen ıek>ıltme şartnanıesinde belirtilen ve usulünç eore haz.rlarmıs' Hlân ve teçhizaî. Tekniic Hersonei taahhiit bıldir.ler.yle sermsy» ve kredı ımkSnlav.n artftpnr m»ü dunım bildirimı ve ekı Bsnka rMeran mekfııbımrı t*ayındırUk Bskanl.şmdan ilmıs oîdnkları <C'l erubıından heşif bedeb kadsr ışm lîsıltmesıne aırebiieeekltriru «{ösierır müteahhitük i^arnesıni <Aslı) ibraz suretiyl*. Bayındırhk Müdiirlüâünden alaesklan yeterük belgesim teklif mekiupta.ıyle b.rlikîe zarfa koymsları lâzımdır. Yeterlik belgesı alınmafı için "=on müracaat tarihı 18.2.1975 Sali şrünü me?a! saat! «onuns ^adardır 1 7 tttekîiler teklif mektuplarını '?1 2 lO"^ cnms sunü *a*\ ıH»'de k»dat nnakhıi7 krsı!ışınds thsle Komısynnu Ba=k.~nlıŞına ve'ecekleTd'r 5 T*l*raf!3 mfiracastlar ve cn tada vâk: gecikmeler kabul edi'mez. Kevfiyet üân olumır. Hurda Teleton Makinaları Satılacaktır. 1 Başmüâürlüğümüz Topkapı ambarmda bulunan takribi 6000 kilogrsm hurda telefon makına'.an kapalı teklif ftima suretiyle satılacaktır 2 Bu lşe ait şartname Gayrettepe Yıîdız Posta Caddesindeki binarruz 3. katmda Malzeme Âmirliğimizden temin edilebilir. 3 Muvakkat temınat şartnamesinde yazıh nisbetlere göre verilecektır. 4 İstekli olanların bu işe ait kapalı teklif mektuplannı en şeç 6.3.1975 perşembe günü saat H.uü'e kadar Malzeme Amirliğimize tevdi e'meleri ilân olırnur. İdaremiz ihaleyi yapıp yspmamakta veya diledifine yapmakta serbesttir. ISTANBUL TELEFON BAijMtDCRLCĞO • • • • (Basın. 11036/1108) • • • • Sosyal Sigortaiar Kurumu fstanbul Hastanesi Başhekimliğinden Hasttnemız santra!:n3 bajlı n num?rMls'ın:n 18 i \i*~tr> tannr.ıclen ı'ıbaren ''.îfi'riu, m nat numaralı olaran Cciitın:eoegı Uânen duyurulur. <Basın: • (Basın: 10916/1106)