Katalog

ürk kültürüne ve eğiiimine unutulmaz hizmetleri geçen Hasan Âli Yücel'in girisimi ile Birinci Neşriyat Kongresi 193S'da Ankara'da >planmıştı. O ııralarda bugüne göre çok geri;rde bulunan yayın hayatımızra gelişmesi için nrunu enine boyuna tartısan bu Kongre umulanan çok daha yararh olmuş, bu yönde kısa zaıanda büyük i$ler görülmesi için bir takım soıut çareler aramış ve bulmuştu. Edebiyatunızın alkınması ve çağdas ölçülerde yeni atılımlara irismeatae yol açan Dünya Klasiklerinin devletî çevirtilip yayınlanroası kararı bunlarm başına gelir. Dünyamızm en kanlı bir sava; içinde ırsıldjğı, bütçemizin yurt savunmasmın en zounlu ihtiyaçlannı sağlamaktan âciz kaldığı bir önemde bu önemli ama zor işin dört beş yıl :inde bajarılmasmda Yücel'in aydın ve dinaanik ijiüği ksdar onu bu yolda teşvik eden, ona geîkli olanaklan sağlayan tsmet Inönü'nün kültür îverliği rol oynamıştır. Toplumun bir zorlaması iz konusu değildi. Aydınların büyük bir bölüIÜ de eğitim işlerine yetmeyen bir bütçeden böy ! bir işe pay ayrılmasını sırasız bir fantezi salyordu, Ama Yücel bu düjünceye katılmıyor, hülanist ve çağda? bir kültürle beslenmeyen bir litimin aydmlığa kavuşma. sorunumuzu tek başma Szemiyeceğini çok iyi kavnyordu. Edebiyat ve düşünce ortamımızm az zamanda üyük gelişmeler göstermesi onun bu sağlam inan tnı doğruladı. Ne yazık ki 1950'de işbaşına gelen ttidarın çağdaş düşünce ve sansttan nasip almaıış Eğitim Bakanlan bu çok gerekli kaynağın suunu kurutmakla kalmadılar, yapılan olumlu ne arsa hepsini barbarca bir histeri içinde yıkmaya iriştiler. Dünya edebiyatının nice »aheserleri genç ıfaları bozacagı suçlamasıyla okul kitaplıklarından >platıldı. Bu yurt ihaneti, o dar kafalı kişilerin nıs'.nı kara bir damgayla örteeekür her zaman. Rahmetli Behçet KemaHe Başkanlık Divanıın ilk kâtipliğini paylaştığımız Birinci Neıriyat longresi, daha birçok olumlu çözüm yolları germişti soruna. Bu arada önemli bir karar da u kongrenin her bes yılda bir tekrarlanması issğiydi. Çalıımaları ve kararları o zaman bir cilt • toplanan bu olumlu toplantı «haıtzai beşerin isyanla malul olduğunu söyleyen kijilerce çarıbuk unutuldu. Aradon 35 yıl geçti, bu hayırlı i koptugu yerden, biraz geç de olsa, yeniden ele lacak bir devlet adamı çıkmadı. Eski Devlet Bakanı Orhan Eyüboğlu'nun 148. J74 tarihli yazısmdan ikinci yayın kongresinin »74 kasımında yapılacağını öğrenince çok sevinim. Yazar, okur, çevlrmen, yaymcj ve dağıtıcı çısmdan yıgınla soruna el atacak bir bilirkişiler >plantısı, kararlaştıracağı dileklerin gerçeklepne ı ne kadar zor olursa olsun, bundan »onraki ya m çalısmalarında her an ağırhğını duyuracak, u yönde çalışanlann yoluna ıjık tutacaktı. Bu akımdan girijimi takdirle ksrjıladım ve Çajrı F Olaylar ve göriişler II. Yayın Kongresi, Getirdiği Yaşar NABi ya olumlu cevap verdim. Ama Ecevit Hükümeti çekilme kararı verince bu işin suya düştüğünü dü îündüm. 17 kasımda işba;ına gelen yeni tarafsız hükümetin bu işi ele alma olanağı bulunmadıgı kanısındaydım. îlkin. kararlaşan kongre tarıhi geçmişti. Ama aynı Bakanlığın, bu defa Nermin Neftçi îmzssiyle gelen, 6 arahk tarihli yazısı kongrenin 24 27 ocak günleri Ankarada toplanacağıru bildiriyor ve çağrı tekrarlanıyordu. Ankaranın bu karlı sisli günlerinde, üstelik işlerımin en sıkışık zamanında 4 gün süreyle i? yerinden nasıl ayrılacağımı düşünürken bir de tel yazısı aldım. Saym Bakanın Birinci Neşriyat Kongresi"ne katılmış ohnam dolayısiyle onur üyesi olarak ikinci yayın kongresine katılmamı isteyen çok naıik çağrısına uymak zorunluğunu duydum. tışmalardan, bazan i» sert çatışmalardan fOnra. Genel Kurulda yeni bir denttlemeden geçen v* bazı değiıikliklere uğrayan kararlar kongrenin onaylaroasıyla geçerlik kazanıyordu. Saym Neftçinin yakmda bir kitap halinde toplanacağını vadettiği kararlar okununca bu kongreye harcanmış olan paranın ve zamanın boşa gitmiş olmadığı görülecektir. Onaylanan komisyon kararlannda «kls gelebilecek bütün yayın sorunları ele almmıj ve bazan tekrarlar ya da çelişjneler pahasına da olsa açıklığa kavusturulmujtur, Kuskusuz karara bağlanmış yüzlerce dilek arasında uygulanması olanaksız önerüer varsa da devlet eliyle gerçeklestirumesi kolay ve gerekli birçok yerinde istek de yer almıştır. Bunlardan hiç değilse bir bölümünün sonuçlandırılrr.ası halinde yaym hayatımızın daha ileri aşamalara erismesine yol açtlmış olacaktır. Bunlar arasında en önemlileri olarak birkaçını sayalım: Dar gelirli halkımızla ögrencilerin genel kütüphanelerimUle okul kitaplıklgrınd» ihtiyaçlan olan yanırh kültür ve edebiyat kitaplarını bulup okumalan gerekirken bu bakımdan kitaplıklarımmn ihtiyıcı karsılamaktan çok uzak bir yoksulluk içinde bulunması sorunu bir türlii yoluna konulamamıstır. Bu bakundan sorumlu olan iki B«kanlıgm, Milll Eğitim ve Kültür BakanUklannm, bu işe daha büyük gdenekler ayırarak •eçilen kitapUr için yalnıı yararlüık niteliğlni gözönünde tutması ve seçim isini hızlı çalıçacak özel ve tarafnz komisyonlar eliyle yürütmesi kararlaıtı. önemli ve yararh bir kitabm, yayınlanmıtınt yardım gerekçeaiyle 30, 40 tanesinin alıoması gibi ne halka. ne de yaytncıya bir yararı dokurunayacak Islemler ycrine kitaplıklann ihtiyacı ölçüsünde ve ancak gerçek bir deger taşıyan kitaplarm «lınması gözönünde tutulmak gereği belirtüdi. Türk yazarları ölümlerinden elli yıl sonranna kadar telif hakkından yararlandıkları halde yabancı yazarlar için bu hakkını yalnız kitabın çıkifindan on yıl sonrssına kadar bir süre Ue kı tıutnmısı nem naKsıznıc, nem ae aynı ÇSVIIUHUI kısa zamanda beç altı çevirisınin yayımlanması gibi sakuıealara yol «çtığı gibi telif eserlere yaym cıların Ugjsini de daraltıyordu. Bunun da düzeltilmesi ijtendi. Kitaplanmızın çok agagı düzeyd* kalitesiz gazete kâğıdına basılmasından doğan sakıncalar dile getirilerek SEKA işletmesince kitaba uygun kaliteli mat kâğıdm üretilmesi ve ithal malı kaplık kartonlarm da karaborsa eliyle satışrnı ön leyecek tedbirlerin almması dileği kabul tdüdi. Izlenimler.., eçen Fazü Hüsnü Dağlarea Ue Akaarsy'ı dolsstık, Eskiden toprak düzeyindeydi Aksaray..^ Lâleli'den lnen ağaçh oadde, raeydana açılır, Valid» Csmil çevrenin « n büyük yapısı gibi göze çarparriı. Oyaa şimdi üç Akıaray var. Biri dev ahtapotım kollan gibi döne döne havalara yükselen beton yollardan oluşuyor; öteki yeraltmda bir kocaman dünya; üçüncüsü de ik'sı arasında kalan Aksaray... Çarpık k»pitalizm lstanbul'da üç oluşumu körükigdi: Oto montâjcılıfı jijtikçe arabalara yol gerekiyerdu, Kredl kapkaççıiığı vt gnU ittltlik küçük dükkân kejtmınd» dpâurganlıfeı btsludi. Arsa ticareti ve iömürÜJÜ aparttınancüığı leUrtirdi. Aksaray'da bu üçüne de maşailah... Ycraltı geçitlerindeki çarşılar Beyoğlu'na, Şişli'ye, Maçka'ya taş çıkartacak butikler, mağazalarla dolu... Ucuz alıp pahalı satmak üzerine bir kurulu düzendir dükiâncılık... Kapitalizm geliştikçe. büyük mağazalar cincirı bt|Uı. KapıUiiırn lüdük kaidıkça dükkâncıhk rağbsttedir. Oağlarciı ile Akjaray'ın y«raltı ve yerüstü dünyasını biraz doUifktan sonra Valida Camünin arkasında kalan meyhaneler keslnıini teftig «ttik. Bir beton havuaun çevresinde dizi dizi ve üst üst» meyhaneler... Büyüklü küçükJü, havalı havasız ,, Sar.pçılar, mezeciler, lokantacılar,.. Uzun. kısa, enli, geniş, dar meyhaneler .. Bazısı lokanta vagonu gibi; bazısı oturtna odaıı; tuuast b«kl«me salonu.., însanlar yıyorlar, içiyorlar. konuşuyorlar... Kımıl kımıi bir dünya... tçki buharı, balık kokusu, et dumanı .. însanoğlu iki kadeh içti mi derdini dökmeye başlar. Dert de öylesine bol ki!. Son günlwdt kıtlaaın rakıdan bol, p«halılaşan rnezcden bcl... Anlat aulat bitmeı... Vakit biter, dert bitmez. însanlar Aksaray meyhanelerinde kocaman bir dünya kurmuşlar alçakgönüllü. Ortak yaîamın dayanı^ntsında, hayatın agırlıjınj sırtlanndaa •ünak. mihnat yükünü hafifletmek için çabshyorlar. Ama meyhane, gerçekte ne sanatçmın bunalımmı giderebllir, ne dar gelirlinin... Orada yapılan İf, yalnıı dertleri paylaşmak, itişmtk, ea. tısmafc, konuşmak, dostlulu yoğunlasünnaktır, lstanbul'da bunu çok kifi yaşıyor olmalı ki şehir neredeyse ba^tan aşagı meyhaneye dönecek. Boğazın Anadolu ve Rumeli yakasj Karadenize deJt sıra sıra meyhane... Beyoğlu Balıkpazan, Çiçek Pasajı, btiklâl Cadd*»nin yan sokakları meyhane Ahır. kapı'dan Yefüköy'e dek rneyhane... Kumkapı, Beşiktaş, Sahll yollan meyhane... îçen içene buno* meyh»n«do, ıjkilj lokantada. saz yerinde, şarkılı gaztnoda.» Ne olacak bunun sonu? Fazıl Hüsnü Dajlarca'ya göre, Jçki sajlığa zararlı itgil. Ama ıçllen lçkl su glbl olscak... Renklı ıçkller zararlıdır: rakı, votka fibl ştffaf ıçkiler y»r»rlıdır Bilmem ki doğru mu teorl! Oaglarca yüzba«,ıhltt«n emekli bir eski aakcrdir. 12 Mart tan sonra ülkeye çâken fasizm, bu büyük ozanjmızı aa tutuklamıj, ellerine kelepçe vurup yargılaraaya fötür» müştü. Neydl »airln günahı? tddlaya bakılırıa, Daglarca evinde tabanca saklanakla auçlamyordu. Oysa latanbul'daki Jajist cunta yönttimi, yapay neden.er anyordu aydınlan, sanatçılan, ozaolan, eımek îçın. Fazıl HüsnU Dağlarq« TOrkçenln onutuJmaı aiirlertni vermlştl bir ömür boyu; kuşaktan kuşağa aktanlacak kitaplar dolusu dizeler üretmişti; sanatın altın ışığında dilimızl yuğurarak has bnnda pişlrmişti; öyleyse cezasını görecekU... V* Dajlarca anlattj: Ben yütbası iken bu tabaneayı bize emirle sattılar. 61 lira maaşım vardı. Tabancanın parası bu naaajtan tak•it taktit kesildi. îjte bByledir •evgiU Turkiyemlı blzlm... lasana netazori tabanca satar, parasını kısıtlı maaşından keseriz; sonra aynı tabancayı evinde saklıvor diye vururuz bileklerine kelepçeyl, tutukevinp atarız Gerçekte tabanca yüzünden değil, Tiirkçe'nln büyük ozanl olduğundan vurmuşlardı kelepçeyi Dağlarca'ya... Yerlı fajiımın ıkıncl sınıf çırjkldrı, şıirln tabancadan lehlikeli oldufunu tarih derslennde ö|renmi;lerdl. Faxıl Hüsnfl öyküsünü anlatırkn bileklerlne baktım: Kelepçe izleri ıllinmiştt. Artık o izler, kelepçeyi vuranlarır» adıyla birlikte tarihe kazılmıştır. G Besleme'den Kaçınmalı Gerçek değer taşıyan edebiyat ve kültür dergilerinin de yeterli ölçüde almarak yaşaması olan»jmın nğlanması, Bastn tlin Kurumunca dağıtılan resmJ U*n!ardan hiç satışı olmayan. yalnıı bu ilândan yararlanmak v « basın kartı »Imak için çıkan sayısız göstermellk gazete yararlsnırken gerçek değerde dergilere pay ayrılmamasının yersizliği belirtildi, Türk fikir ve sanat çalışmalarından dünyayı haberdar etmek için Bakanlıkca baılıca dillerde bir dergi çıkanlması. telit haklarmdan vergi dısı bırakılan on bin liranın günümüz koşullan içinde hiç değilsa elli bin liraya çıkanbnası, dergi v« gazetelerde yayımlanan ünzalı yazılann da telif hakkından yararlandınlarak stopaj dışı bırakıtması. Türk Radyo v« Televizyonlarının yaym haber ve yonunların» daha geni? ölçüde ve düz«nli olarak yer vermeleri, kütüphaneler. Halk kitaplıklan ve gezlel kitaplıklann daha etkili bir düzeyde çahşmalarının sağlanması ve bunların ancak gerçek yaran olan kitaplarla beslenmesi. Türk bilim ve edebiyat eserlerini özendirmek için devletin hikâye, siir, roman gibi sanat türleri için özel ödüller vermesi, temel kaynak kitapları basan yayınevlerine devletin yardımeı olmtsı gibi. yer kıtlıgından »ncak bir bölümunD sayabildiğim birçok yararlı önerge karara bağlandı. Yazar özgürlüğünü. üyesi bulunduğumuz Avrupa Konseyi Devletlerindeki özgürlük düzeylne çıkarılması da önemli isteklerden biriydi. Bu kararlardan bir kısmı bile yürürlüğ» konulabilse. yayın hayatunızda yapacağı olumlu et» kiler kısa zamanda kendisini gösterir. Özetlemek gerekirse bu konpre tümüyle olum lu bir girişimdi. Bilimsel metodlarla çalıştı ve ilerici yani çağdaş sanat ve fikir Rörüşleri doğrultusunda bir çalışma ile çoğu somut ve pratik öneriler saptadı. Simdi bu yerinde kararlann bir an önee yürürlüğe konulması başta bu olumlu işe önayak olan Kültür Bakaniıfmm ve konuda aynı derecede sorumluluk taşıyan Millî Eğitim Bakanlığından beklenir. Bakanlar değişse bile temel atdmıştır. gelecck başka Bakanlar da bu olumlu görevi yürütmek sorumunu tafiyacaklardır. Yerinde istekler Başkanlık divanının iki yırdımcısından birine seçilmenin beni çok duygulandırdıgı bu Kongrede, ilk kongreye katılmışlardan ancak 20'sinin hayatta kalmı; olduğunu öğrendim. Zaman ve onunla birlikte tanıdıklar, dostlar ne çabuk geçiyorlar. Bu kongrede Hamit Zübeyir Koşay, Hıfzırrahman Raşit öymen gibi benden daha yaalı arkadaşlarla karsılaflnaktan da ayrı bir zevk duy dum. îlk toplantı 24 ocak saat 13.30'da lstiklâl marfi ile açüdı. Açıı konuşmalarmdan sonra Millt Kütüphane kolleksiyonlarından düzenlenen eskj v t yeni kıtap ve yayınlar sergisi gezildi. Kongre adına bir heyet tarafından Anıtkabir'e çelenk konularak saygı durujunda bulunuldu. Ertesi sabahtan itibaren Kız Teknik Yüksek ÖğTftmen Okulunda çahşmalarma ba}layan kongre, üç gün, bir okul disiplini içinde, sürekli bir çal^maya koyuldu. Öğle yemekleri de okul yemekhanesinde yeniliyor, sabah ve öğleden sonra verilen kısa aralarda da kulis çalışmaları yapılıyor. görüş ve dileklere katkıda bulunacak ortaklar aranıyordu. tkinci ve üçüncü günler komisyon çaîışmalanyla geçti. Sabah saat dokuzdan ak*am altıya kadar süren çahşmalarla 9 ayrı komisyon pek çok olumlu karar getirdi kongreye, ate;li tar Gerçek (J£»'retmenler 3KTAY AKBAL Hayır GÜNÜN KİTAPLARI BiRLiK YAYINLARI Bertrand RUSSELL'ır. şımdıye kadar kasten dilimize çevrümemiş N O B E L kazanan büyük eseri P.K. 1363 StRKECİ İSTANBUL ltı yıiz tane çofaltılan bir dergiden söz açmak isüyoruın bugun. Yalnız abonslere pönderilıyor. Dergi de değil, bir biıiten, fıyatı elli kuruş. ÇoğaUna aracında basıîmış, yaılan s:lık, kâğıdı kötu bir bülten bu. Karaderıiz'in güzel bir ;ıyı kasabasmda, Fatsa'da çıkıyor. Adı da «TöBDER. Fatsa ?ubesi Haftahk Haber Bültenı». Büirsiniz gasetelere, ya7arara Türkıye'nin her yanından dergiler, biiltenler. kıtaplar geir. O kadar çoktur ki, şöyle bir karıştırmak olanağı bile zor miunur. Hepsini okumaya. incelemeye kalks&nız akşarru buursunuz, başka ış yapamazsınaz. Çaresiz bir guz atmakla yeineceksimz, çogu tez bunu da yapamayacaksınız. Ama Fatsa TOBDER. Şubes nin haftaiık haber bülteniü, scür gelnıez, başlıyorum okiLnaya. Gazetede, yolda, va)urda, evcie. Baştan başa okuyoıum, çizerek, notlar alarak. i'ür'/viye'nin bır ilçesinde boy\e başarıh bir haftaiık haber iergisi yayırr.!anıak manılmaz bir şejydır. Bu önlu arkalı döıt ;a;îahk derni halktan yana, halk çıkarından yana olan, ger^3k öğreimenlenn topluma ne gibi katkılarda buîuhabilece|ini canıtlıyor. Bütün il, ilçe, bucak ve kdylerdeki ctretmenlerıniz Fatsa'daki arkadaşları gibi davransalar, düşünseler, ça!ı?53"ar jnanın ki yurcunııız. halkımız birkaç yıl içinde uy;arhk, insanlık alanında üstün bir düzeye çıkacaitır. I$te Fatsa lisesi öğrencilerinden tlhan Şensoy'un bir oturumda ha'ık:n önünde söyledikleri: «Bu yıl kasabamızda yaiacak bulmak güçleşti. Bu soğuk odalarda ders çalışmak, bafanlı olmak çok zor bir şeydir. Evleıimızin soğukluğu bizi lcahvehanelere doğru sürüklüyor. Akşamları ögretmenJerimisin gözetiminde ukulumuzun bir odasında ders çahşmaft istij'onız. Okul kitaplığır.a erken geldiğimizde öğretmenlerimizın • burajn neden erken geliyorsunuz?» derr.eleri bize çok acı gelıyor. Öğretmenlerimizin sonmlarımizla daha yakından ilgilenmelerîni istiyoruz. Derslenmizin bir kısmmın boş geçmesi, önemli bir kısmına ise meslegi öğretmerJik olmayan kişilerin gelmesi bizlerin yetismesine engel oluyor. Okulumuzda vapılan egitimin jTArt ve dünya sorunlanyle ilgrili olmasını istiyonız. Örneğin bize Türkıye'de ne kadar maden çıktığı öğretihr de bu madenlerden hangi yabancı ülkenin mılyarlar vurduğu öğretilmez. Hayata yabancı biîeilerin ögTetilmemesini, yararh bilg:lerin ögretilmesini istiyoruz. Okulumuzda, soluoanın kan dolaşımını. örneğin iskelet yapısını bilmeyen ögrencilerin sımfta kalmasını istemiyoruz. Egitimin üretime donuk. olması eerektiğir^ s?wmııvoruz.» Bir lise öğrencisidir bu sözlen söyleyen. Evet, çok şeyler defışmektedir Türkiye'de, lıse sıralarındaki, hatta ortaokul sıralarındakı gençlerimiz önceki yülsrda da ayıu sıralarda oturan ağabeyierinin. babalannın düzeyinı aşmıslardır. B.linçleşme sureri kıs^lıyor zamanımızda herşey hzlanmakta, "oluşum siiresi kısalmakadır. Bir lıse öğrencisi öğreHlmeyen «gerçek» bilgıleri öğrenmek istiyor. Dünya sorunlariy'.e. yurt sorunlariyle ilgilı eğitim, üretime dönük eğitim öılemini" duyuruyor açık açık. Patsa TÖBDER. bültenı de böyle bir öğrencinin konuşmasına 5'er vermekle aynı görüşleri, aynı düs'onceleri paylaştıgım göstermektedır. Bsş'da h\l öğrencı Ahrnet Emiralioglu da öğretmenler tooluluğu karşısmda şöyle konusmus: «Okul idaresi bir şey bilmlyor, yalnız öğrencinin saçı sakah ile ugraşıyor.» Ortaokul öğrencisi Salih Ozsoy ise de devrimcı öğretmenleri toprak agalarınm, telecilerin para ile adam tutup dövdürdüVderini, kaîası Ortaasya hayalleriyle doldunılmuş ban öğrencilerln de bu gibi kimselere araç olduklannı söylemiş: «öğretmenler ve öğrenciler eğitim bozukluklanna karşı omuz omuza rr.ücadele edeceğız» demiş. İ Demir Ökçe Jack London Sosyalist narefceti ezmek ve bütün kurumlarıyla bir faşizmi yerleştinnek isteyen tekelci kapitaİistlerin girisimini bütün devrimcilere dujTirmak isteyen bir çağndır demir ökçe... Marks'a adanan bu •'ni'an roman, devrimci Bğretinin ııır sanat eseriyle özleşmesinin en usta örnegidir. Troçki'nin önsöeUyle. Tam metin, S70 sayfa. 20 T.L. INSANLIG1N GEIECEGI if m ESER CJKT1 KURTlLlîj SAVAŞ1NÜA tSTANBLl. VI". YARDIMLAK1 Olaylarm içinde yaşayan Hüsnü Hımmetoglu' nun Genel Kurmayca üa doğru.anan vesıkalara aa yalı, heyecan uyaDriıracak ve tarihe ışık tuıacaK bâtıraiarı çıktı Genel dağuun: Minnetuğlu Kitahevi Cagaloğlu mcjdaıu tstanbul BEKLKNEN BUVÜK Uçurum Halkı Jack London Uçurum halkı b!r romandan çok kapitallst sistemin bir avuç ınsanı mutlu etmek için kendine öıpü yöntsmleriyl» »etaletin kucağına attığı halkın acımasıı • gerçekçi bir tablo^udur.. 15 T.L. 8. SAY1 ÇIKTI. • Demokratık Kltle Örgütleri Fetiîumi ve TUrkiye Şosyalistleri. Ahmet GÜREL • Emperj'aUst Kapıtalizmm Dünya Stratejısı Üzerine DUşünceler I Vmit GÜRSAN • Güney . Yemen Dercokratık Halk Cumhunyeti Feodal toplumdan sosyahst topluma Mehmet ÇALl^KAN • GeMşmekte Olan Ülkelerde Askerlerin Sıyasa! Rolü. «World Marnıt Revlcw» derjrisi • Yazışma Adresı: P.K. 41 Sirkeci İSTANBtT • Genel Oağıtun: DERDA, Cagaloğlu Yokuşu Kemaliye Han, No. 4/14 tSTANBUL • Ankara Dagıtım: ANKARA OAĞITIM Baytndır Sokak 38/3 Kw»ay ANKARA ACI KAYBIMIZ Merhum Ali Riza Bey ve merhume Nazlı hanîmın kız» lan, merhum Suphi Taşçı'nm kıymetlı eşi merhume Sütude Bartu ve rnerhum Suat Keskin'in ablalan, Mevhibe Darkot, Mev'jde Krdim, Tsvhide Anamur, Efide Türsan ve Lütfullah Taıppın. Prol. Beaim Darkot, Prof. Baha Erdem, Mehmet Anaraur, Müşfik Türsan ve Sevda Taşçı'nm kayınvaldeleri, Tevfik Taşçı, Vecihe ve Necati Gökçe'nin yengeleri, Aysegül, Burhan, Nazlı, Sırma, Cihan, Suphi ve Sedef'in nineleri, Kemal, Gülnaz. Ali ve Erdem'in büyüknineleri Cahit Ozatalay. Pikret Ozelmaz, Nur Arvamur ve Ercüment Kafall'nın büyük kaymvaldeleri, Mühürdaroğlu, Akra, Aker ailelerinin hala ve teyzeleri, Gürsan, Eranıl, Engin ailelerinin yengeleri; AtLENİN SEVGtLt NÎNISİ SENDtKALAR v e TOPLU İŞ SÖZLEŞMESt GREV ve 1AIKHVT (274275 sayılı Kanun Açıklamalan) HAŞMET YAYINLARI Genel D?ğıtım: Selkan Oağıtun Nuruosmanıye Cad. No. 38'2 Cağaloğlu İSTANBUL Jack, London Uçurum Halkı Halkçı İktisat V. î . U. Lenin Halkçılığm nı irdeleyen müziin pek zürnüne ışık 15 T.L. ekonomik çıkmazıbu temel eser, günüçok sorunlanrun çötutuyor». SUPHİYE TAŞCI Hanımefendi, Hakkın rahmetirıe kavuşmuştur. Aziz nâçı 1.2.1975 cumartesi günü ikindi namazını müteakip, Erenköy, İstasyon Zihnipaşa Camıinden kaldırılarak Karacaahmefteki aile kabristanmda defnedilecektir. Tann rahmet eylesin. EVLATLARI (Bügin Reklâm: 785) J koral yayınlan GİNE DE DEVRIM Afrika kurtuluş mücadefelerinm devrimci önderi Cabralın yaztları 15üra Isteme Adresı PK.907 lstaf*ul amücar cabral Fatsa TÖBDER.'Itleri açık oturumiar, lorumlar, koy gezıleri terupleyerek hnlka iniyorlar. köylünün dertlerinı anlamak istiyoriar. ögrencilerin sıkıntılanm, özlemlerinl açık yüreklilikle gözler önüne dökmelerine olanak tanıyorlar. Bu arada bir öğretmenin yanlıs tutumu da eleştırilıyor. Cahıt Sıtkı Tarancı'nın «İşçımiz. kardeşirniz kavgasında per:=an Koylumüz efendimiz tarlasında penşan Anam bacımdır bahti karasıncia perişan Hemen Allah cümlemlzin vsrdımcısı olsun» dıye baslayan cMemleket» şiirinı öşrencilerme okutan bir öğretmene soru açan okul müdürünün bu tutumu sert eleştirilere uğrpmıştır. Yaşlı bir kadın «Oğretmen bizim gıbı fakirlenn hızrnetindedir. Bize ne aydmlar olduğunu onlar gösteriyorlar» demış bu konuda. Bir bğrenci de «Böyle sorular soran öğretmene soru açan müdür halto sömürenlerden yanadır. Öğretmen yalnız ögrencıleriyle değil halkıyla da ilgilenmelidir, onlann dsrtlerine çözüm Bramalıdır» demiş. Büîtende yurt insanlarının perişanlığırn belirten bir şiir yüzünden öğretmene soru açılmasının yanlışlıgı belirtilıyor... r^. Evet, baştan başa okunacak bir küçük dergi Fatsa TOBDER 'ın haber b'ilenı... Havadan sudan söz açan tek bir satır yok, heasi gerçeklerimizı. dertierimıza, sorunlanmızı yansıtan yazılar, haberler... Sağlam, ınançlı bır aydın öğretmenler ka'drosu Fatsa'da çağdas uygarlığa açık devrimciliğin kalesır.i kurmuştur. Bır ömektır öteki Ulere. ılçelere... Bır çoğaltma makinesi yetmıs bütün bu başanli işlen görmeye... Siz de abone olun denm, göndenn Patsa TÖBDER.'ine beş on lıra... «Halkımızm mücadelesı laşızmı vıkacaktır» diyerek «gerçek öğretmen» oimanm ömeğini verenlere destek olun... DDKO K O M A L î A YIN LA R 1 1 DEVRİMCİ DOGU KÜLTÜR OCAKLARI VEFAT Mevhibe Çiner'in eşî, Dr. Erdoğan Çiner ve Orhan Çiner'in babalan, Ajda Çiner'in kayınpederi, Şermin ve Nernıia SireHn amcaları. Nezihe Gökçe ve Melâhat Tanyu'nun dayıları, Fahamettin Bekman. Inci Tüzmen ve Filiz Gökçe'nln enişteleri, Berşan ve Mehmet Çiner'in dedeleri; TÜKSEK tNŞAAT MÜHENDÎSİ DAVASI DOSYAS1 CİLT • 1 «30 »ayfa (büyü« Doy) 37 U r a DAÖITIM: KOMAL Tlf: 17 87 « îzmir Cad. 7/9 Ankara Alibaba Türbe Sok. Kırklar Han 9 tstanbu] JLBDULLAH ÇİNER vefat etmiştir. Cenazesi 12.1975 cumartesl öğle namazından sonra, Şişli Camiinden kaldırılarak, ZİnCİrlikuyu kabrtst*nına defnedilecektir. Tanrıdan rahmet dlleriz. A 1 L E St (ll&nnldc: 311 / 790) 9 Streo BAN'l doldaruluı 60 lık. 8 lira Btnürj vanniaı mercuttUJ. 3000 KlUOiU Ucratsb Drosurürnfizü uıteyün» Hustu luasraJsı < oo«n.ji ındırimu o t s c eftnderilır IS1ANBUL KİTAP KIILdBO üUl sıoeması Karu ATATÜRK VE DEVRiMLERi TARiHî BiBLiYOĞRAFYASI 2'NCÎ ClLT HAZ1RLAYAN Masafter UOKMAN BEYAZ1T UEVLET KÜTÜPHANESt MÜDÜRO Kurtuluş Savasımıı ve Cumhurtyeı UrlhlnaUla Ugllı 1900 Türkçe m Almanca. 200 Pranıı^ca, 7U4 tngllizce. V6 Rumca, 2W Eusça, 46 Strpça. 34 ltalyanca, 33 Macarca, 121 dlgeı dıllerde S4U8 eser v e doküman bütün aynntılarıyla tanıtılmaktaflır Açıklamaiar: Türkçe inglUzce olup, 5 yıl dolayısıyla yayınlanan eserlere yer verll U mış ve ayrıca arajtıncılara çe^itll kolaylıklar saglanmıştır. İSTANBUL 1914 M. EGtTtM BAKANLlGl VAV1N1 565 SAYFA, 37.50 GERÇEK • > YAYINEVİ © p k fi55 .st.inbııl Mehmet H. Dogan YIRMİNCİ YÜZYIL MÜZİĞİ ProBrsmda: Cage, Kagel, Stoekhansen FLÜT: SWEEKHORST VURMA ÇALGILAR: ROEDER GİTAR: BÖTTNER 3J.1975 P u a r t e t i Saat: 20M'de IŞIK LlSESt NİŞANTAŞ Giriş fleretslzdır TÜRK ALMAN KÜLTÜR MERKEZt Tel.: 49 20 09 (Moran: 154/787) TEŞEKKUR Sevçili Annemiz, ETİBANK MAHDUT MES'ULİYETÜ BANDIRMA BORAKS VE ASİT FABRİKALARI iŞLETMESi MÜESSESESi MÜDÜRLÜOÜNDEN: Bandlrma Limanına. Asitsülfü'lk Fabrikamız için gemilerle geletek ulan, İ ÜO O (Y. Yüzbinl ton flotasyon U . O . pritinın; gemiden kamyunlara tahliyesı, Samycnlarla Asitsülflrik fabrikamua nakll ve prit (îeposuna tahliye edilmesı işı, thaleye çıkartılmı nr 1) Ihale; 172 1975 pa/artest jünfl saat 18.00'de «Açık Eksiltme» usulü ile Bandırma Müessese MüdürlUgumüzde japılacaktır. 2) tlgilı fartnamaler; metil taatlerl dahillnde Genel Müdiirlüğümüz Satınnlm» ^ubesl Miıdürlü$0ndetı. gttbank lstanbul Alım Satım Subesı. etlbank tzmtr trtibat Büroıu Müdürlükltrinden »• Müeasesamlt Tieartt Strvlslnden (Porıdirına) temln edilehılir S) MUessesemU 2490 «ayılı Kanun» tâbl defiildlr. Nadire ULLŞAHİN'in vefatı dolay.siyle, acınnzı paylaşan büyüklerimize, akraba, dcst ve arkadaşlanmıza şükranlarırruzı arzederiz. EVLÂTLAR1 (Cumhuriyet: 775) ETİLJER'de projesi yapılmış, lnjaat satılık parseller M2'si 400 6Ü0 TL'den. TEL.: « 50 58 ruhsatı ahnmış \\ (Baım: 1 85 7 4 O • § » • • > • » • • > • « 0Î/S) • »• • • • • »• • # • • (C'Jtnnunj rt.