Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Bağımsızhğa dek eyfemlerimizi sürdüreceğiz,, MOLUKA'ULAR, ENDONEZYA'NI» BÂĞIMSIZLIK SAVAŞİNDA HOLLANOA'LI SÖMÜRGECilERiN 5AFLARINDA YER ALDIKLARI iÇiN YURTURINOAN UZAKTA YAJAMAK ZORUNOA BIRAKILMIJLARDI... BU6ÜK HOUANDA'DA 40 BiN MOLUKA'U YAŞIYOR. ANCAK MOLUKA'LILAR, 1970E DEK TOPLU HALOE WESTERBORK'TA YA$ARLARKEK, 0 Y l l ÜLKENiN DÖRT BiR YANINA 500 • 1500 KıJiLiK GRÜPLAR HALiNDE SER Güney Molukalılar 25 yıl önce devletsiz kalmışlardı Hollanda'nın kuzeyindeld Fellen kentinde bir trende ve Amsterdam'daki Endonezya Konso losluğunda Güney Moluka"run bağımsızlığı istemiyle çok sayıda insanı rehin tutan gerillalar, Batı basınmı ve kamuoyunu iki haftadır yakından iigilendiriyor. Hoîlanda'da yaşamak zorunda bırakılan Güney Molukalüann ilk eylemleri değil bu. 1970 yılından bu yana zaman zaman bu tür eylemlerde bulunmuşlar. Ancak daha küçük çapta olan o dönemdeki eylemler, Güney Molukalüann seslerini duyurmalarına yetmemiş. Ambon Adasmdan geldikleri için kendilerine Ambonlu gerıllalar da denilen Güney Molukalılar, son eylemleriyle dünya çapında ünlendiler. Bugün Kollanda'da yaşayan 40 bin kadar Güney Molukalı göçmen, Alman DER SPİEGEL dergisine göre dünyanın en acı çekmiş azınhklanndan biri. Endonezya'nm Hollanda'nın sö mürgesi olduğu yıllardaki bağımsızlık mücadeiesinde Gür.ey Molukalılar Hollanda'ya sadık kalmışlar ve Hollandalı askerîerin safında Endonezya'ya karşı savaşmışlar. Bu nedenle 1949 yılında Endonezya bağımsızUğını elde ettiğinde, Güney Molukaiılar ortada kalmışlar. Endonezya'nın yeni Devlet Başkanı Sukamo, kendisine karşı savaşan Güney Molukalılan istememiş. BöyleUkle Hollandalı sömürgeciler Endonezya'dan çekilirken. Gıiney Molukalıları da beraberle rinde götürmek zorunda kalmış lar. Ancak onlara Hoilanda'da bir siira kaiacakiarı ve daha sonra ülkelerine döneceklerine ve Güney Moluka Cumhuriyeti'nin kurulacağına ilişkin söz verilmiş. Ne var ki aradan geçen yıllara ragmen, Hollandalı yetkililer bu sözlerini yerine getirmemişler. 40 bin Molukalı yajıyor Endonezya nın Doğu Timor'a saldırısının ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger tarafından önceden bilindiği ve teşvik edildiği öne sürülüyor GüntîCIN OENIZİ; Yihölçümü 14 bin kilomelrekare kadar oîan Doğu Timor, dünyanın .Cî= !» n.y... BRE ONO S V ^ ^ ;Polembo»ıg Porteki* önemli TfMORuI merkezlerinden biri olmaya aday [ HİNT OKYANUSU ndonezyn TİMOR u ! 1 Surgtindtki Günty Meluka hükümelinln ba}kanı Joop Manuıama'nm rtdmltrl h«r Ciincy M*luka'lıntn cvinin ba| köfctind* yer alıyor. Doğu Timor'da FRETÎLİN dağlarda direnişe geçti ni sîlrdüremiyor Ve halk srasında geniş destek sağlamış olan FRETİLlN (Doğıı Timor'un Bağımsızlığı !çin Üevrimcl CepUe) nrgiitü baçkent Dili dışmda hemen hemen tüm ülkede tiil" denetimini kuruyordu. Uzun süredir Portekiz sömür geciligine karşı mücadele ec'.erı marksist FRETİ1.İN örgütür.ür karşısında iki giiç daha vardı: Portekiz valisinin destegindeki sağcı «Timor Demokratik Bir liği» (UDT) ve Endonezya'va oai lanma yanlısı Apodetı Partisi Bunlara son günlerde. dogru dan dogruya Endonezya'da kv rulan «Kota» adlı bir örgüt dahî eklenmişti. FRETİLÎN'in Olke İçinde kur duğu etkinliğe karşı Portekizl genel vali herhangi bir tedbir alî mayınca bu yılın ağustos avındi UDT. Portekiz Valisinin de des tegi ve yardımıvla eerçekleştiS öne sürülen bir hükümet darb' sı yaptı. Ancak eücünü tamamer yabancı Ulkelerden alan bu ör eüt. baskent Dili'vi bile anra) 10 gün elinde tutabildi. Hemer karşı harekâta geçen FRETÎLİ> ülkeve kesin olarak egemen ol du. UDT ile Aoodeti Partisi vn neticileri Kndonezva hrtleesir.ı kaçarken, Portekiz'in sftrnüreı valisi de makamını başkentter Atauro Adasına tasıdı ve Do*ı Timor'a dışardan çeşitli ürünle rın gelmesini engellemeye çalı?tı Pagımsız Dogu Timor'un ill Devlet Başkanı olmaya hazırli nan FRETtLÎN liden. Tt vaşuı daki Francisco Xavier do Ama ral yeni yönetimin hedefinl çöy le belirliyordu: «Sömüree vaoıs nı vıkmak. sömürünün olmadı BUENOS AİRES Devamlı »Çijın bu.yıl lınllyar dolan aşa ş ğı özgün bir toplum kurmafc.» yükselen erîflasyon oranı, işsiz cagını belirtmişlerdir Devlet har j FRETlLtN karşısmda UDT vı lık, toplumsal kargaşa vc poii camalarınm ancak c, 30'u vergiApodeti örgütlsri tutunamayın tik çıkmaz Arjantin hükümetini lerden sağlanmaktadır. ca Endonezya dogrudan müdahı ve Arjantînlileri güç durumda Ülkede karaborsa da almış yü leye hazırlanmaya başladı. UD1 bırakmıştır. rtimüştür. Karaborsada bir doile Apodeti. Endonezya Dışişler Bugün Arjantin'de iş adamlan, lara Merkez Bankasının verdigi Bakanı Adam Malik Ue vaptık dükkân sahipleri, işçiler ve ev değerin iki katı verilmektedir. ları toplantıdan sonra çahşmals kadınları bütün bir hafta bo Bu nedenle Ülkeye suni bir tunnı birlikte yürütmeyi kararla' junca her ay T 1015 arUn fi rist akını başlamıştır. Brezilya, o tırdılar ve Endonezya'nın durı yatlarla mücadele etmektedırler. Siii ve Penı'dan gelen gruplar, munu •yasallaştırmak» içın he Gerilim içinde geçen bir haft« Arjantin'den ucuz bir fiyatla aliki örgütün üyeleri Endonezy; nın ardmdan gelen tatil günlerin dıkiarı deri, kumaş ve antika eş uyruğıına geçtiler. yalarla ülkelerine dönmektedirde ise Arjantinlüerin eğlence ola FRETlLİN'in «eçtiğimiz hafti ler. nakları yine parasal nedenlerle içinde tek yanlı bagımsızlık ilân sınırlanmaktadır. International (Dış Haberler Senisi) ki kimi yorumculara göre yaı Herald Tribune gazetesine göre, lış bir zamanlama sör konusıj Arjantinlilerin yıllardır gurur dur Endonezya'nın bu küçül duyduklan tijatrolan bile bu üikeye askeri saldınsınm da iş: mevsim kapanmıştır. rett oldu. Kuğu Gölünü oynayan sanatEndonezya birliklerinin şidde çılar ücretleri ödenmediği için 11 saldırısı karşısmda FRETÎLtr ikinci perdeye çıkmayınca seyir gerülaları başkent içinde direr ciler, tiyatro binasının içinde omediler ve kuzeydeki dağlara c lay çıkarmışlar ve tiyatro kakildiler. Çeşitli gözlemciler gt patılmıştır. rilla savaşında oldukça usta c Bu arada, 100.000 kişilik hilan FRETİLİN savaşçılannm. Po podromda çalışanlar ücretlerinin c tekiz yönetiminden ele geçirdi'r o 50 oranında arttmlmasını isleri çok sayıda NATO silâhı il temişlerdir. îşverenlerce kabul güçlü bir direnme savaşı yüriit edilmeyen artış oranı nedeniyle, biiecekleri belirtiyorlar işçiler greve gitmişlerdir. Artık at yanşı meraklılan da, hafta ABD'nin rolü var mı! sonlannı gecirebilecekleri başka Endonezya saldınsı üzerin eglenceler aramaktadırlar. FRETÎLtN'in A\njstralya'nı: öte yandan. Arjantinliler paSydney kentindeki sözcüsü, k rasal sıkıntılannı gidermek için sa süre önce Başkan Ford'la bi her türlü aracı denemeye başlikte Endonezya'ya gelen AB1 lamışlardır. Bu nedenle bir yıl Dışişleri Bakanı Henry Kissir içinde kumar türü oyunlan örger'in «Bu saldmyı önceden b neğin. at yanşı. piyango ve toto diğini ve teşvik ettiğini» ön oynayanların oranı çok artmıştır. sürmüştür. Henüz ABD'nin ola Bu arada, hükümet yetkilileri, daki etkinlİRinl belirleyecek k Arjantin'in devlet bütçesindeki sin veriler olmamakla birliktı bu ülkenin yakın ilişkiler kuı duğu ve büyük askeri ekonc mik yardıma ba$ladı£ı Endone; ya'ya karşı bir tutum almavac; ğı kesindir. batısı ise Endonezya'ya ait olmak üzere uzun süre klâsik «par çalanmış bir sömürge> kimliği içinde varlığını sürdürmüştür. Batı Timor, sağcı Endonezya yönetiminin yakın gözetimi ve baskısı altında sömürge ilişkileri ni korurken, Dogu Timor, Porte kiz'de 25 nlsan devrimlnden son raki bvmahmlarla gelişen bir mücadele ortamına girmiştir. Portekiz'in tüm Afrika sömürgeleri ardarda bağımsızlıklarını kazanırken, içteki çatışma ortammın da etkisiyle Portekiz'in Doğu Timor'daki valisi, yönetimi gl bir uzlaşma blzlm durymumu* da söz konusu olamaz.» Güney Molukalılar bağımsıslık istemlerinde kararlılar. Tren kaçırma ve Konsolosluk basma eylemlerinin henüz başlangıç oldugunu, bunu diğer eylemlerin izle yeceğinl belirtiyorlar. Hoilanda' da kunılmuş bulunan sürgündekl Güney Mo'.uka hükiimeti de onlar için büyük bir destek. Sürgündeki hükümetin baîkanı mare matikçi Joop Manusama'nın resimleri ise her Guney Molukalınm evinin baş köşesinde ve orüa ra ait bölgelerde asılı. «Güney Moluka Cumhuriyetinnin Portekiz'in 400 yılIıK sömürgesi na da bu yörelerde sık sık rasîa Doğu Timor son Endonezya sal nıyor. Bayraktaki mavi şerit de dırısıyla dünyanın önemli bunizi, beyaz şerit suçsuzlugu, ye nalım merkezlerinden biri olma5il serit ülkenin dogal zenginlik ya aday bir nitelik kazanmıştır. lerini ve kırmızı geniş alan, yiğit! Çeşüli etnik topluluklar ve dinliğı sımgeliyor. lerden oluşan 600 bin nüfuslu Ti(Dış Hsberler Serrtsl) mor Adası; dogusu Portekiz'e, Ankara Ankara ... Ankara Ankara ... Ankara Anka " j Sovyet sanat geceleri ve partisel kuşlar... Başbakan Demirel, Türk Bulgar külrUr inla$masım imzalamaktan son dakikada vazgeçmif. Sonra Sovyetler ne der, onbır yıidır meclısten geçmedi Türk • Sovyet kültür anlaşması, biraz ayıp olmaz mı, diye işi tatlıya bağlamış. Kültür anlaşması meclisten geçmedi ama santtsal ilişkiler doruğa ulaştı bu JTI, Don Kışot oalesinı So^et sanatçılan sahneye koyuyor, bu aks>am galası var, dün akşam Solaris filmini seyretti başkentliler, önceki akşam Paşsız Suvari'yi seyrettiler, daha önceki akşam da «Kanbur Tay» adlı bale filmini, elçilik salonları Devlet Balesi sanatçılan ve yöneticilerle dolmuştu, balerinler arasında Prof. Aydın Yalçın da göze çarpıyordu. Artık politikadan uzaklaştı ama siyasal esprilerden vazgeçmiyor, belki de uçar gibi yürüyen güzel baierinlerden esinlenerek, eski partisi AP'yi güvercin surüsüne benz«tiyorau Prof. Yalçm Adalet Partislnde plan yoktur, yöntem yoktur, eleştiri yoktur. Ama içgüdüsel bir bütünleşme vardır, bir rüzgâr esiveriyor birden. Tıpkı bir güvercin sürüsü gibi, sürüden biri süzülür gider, ötekiler de o yana kayarlar, bilinçsiz de olsa onu izlerler. Bir parîi için büyük Dir güç bu, Syni zamanda bir güçsüzlük. Çünkii içgüdüsel... Biri sordu: Adalet Partisi güvercine benzetilince ko»lisyonun öteki partileri hangi kuşa benzer acaba? Cephecileri düşünerek knşlan saymaya başlad.lsr sonra. İlk akla gelen kuşlar yarasa, devekuşu ve ktrgaydı.. Sovyet parlamenterler elde vaiiz bekliyorlar... Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel'l par lamento ile diyalog kuramayan Başbakan diye niteieyenleı onun Meclis kürsüsüne çıkmak olanağını bulamaymca basın yoluyla derdıni anlatmak zorunda kaldığmı söylüyorlar. He!e şimdi Milli Selâmet Partisi de kıhcuıı çekmiş durumdâ. başkan seçimleri bir süre daha uzayınca. Demirel'in her ne kadar parlamenter rejimi savunsa da. çok önemlı scrunlarda bile parlamentoya seslenemiyen bir Basbakan olmaktan kurtulamayacağını söyleyenler hani az da aegıl.. Milli Selimstçiler bu ara, kıs kıs gulerek bir atasözünü tekrarlıyorlar Kendi düşen ağlamaz!.. Başkan seçimlerıni Kuzey komşumuz Sovyetler Birlijtt ptrlamento üyeleri de igliyle izüyorlar. Aralık ayında bir grup Sovyet mılletvekili gelecekti Türkiye'ye. Meclis Başkanı Kemal Güven'in zıyaretıne karşıhk vereceklerdi, başkan seçilemediği için valizleri hazır bekliyorlanmş... FIYATLARIN HER AY YÜZDE 15 ORANINDA ARTTIGI ARJANTIN'DE HALK PARA KAZANMAK İÇİN KUMAR OYNAMAYA BAŞLADI Sarı Ajansın açılışında Tevetoğlu'nun kulakları çınladı Kıt'a Çin'i. Ksinhua ajansmm bürosvmu açtı Ankara'da. Elçilikte bir kokteyl verildi. Ajans muhabiri Lu Hao Cing basma tanıtıldı. Sarı diplomatlar konuklarmı çok mutlu karşıladılar. Brüksei'den gelen haberlere çok sevinmişler •besbelli. Biliyorsunuz san dipiomatlar NATO'ya büyük bir ilgi duyarlar, Türkiye ile NATO ilişkilerinin bozulmasından da kuşku duyarlar ötedenberi... Çin politikasınm dogal bir uzantısı bu. Gazeteciler pirinç rakılannı yudumluyor, Milli yetçi Cephe hükümetine akıl erdiremediklerini konuşuyorlardı. «Bir yandan Maoistlerden devleti korumak için brifing l«rde önlemler öneriyor, öte yandan gerçek Maoculann ajansını selâmhyorlar. îç politika ile dış politika her alar da çelişiyor» diyorlardı. Biri de Dr. Fethi Tevetoğlu'nun ku laklarını çmlattı. Hatırlarsınız, bir süre önce Taipeh'e gitmişti eski AP Senatörü. Adalet Partisi iktidara tek. başına gelince Milliyetçi Çin İle yeniden dıplomatik ilişkıler kurulacağını söylemişti.. Bugün Hollanda'nın çeşitli kent lerinde 40 bin kadar Güney Molukalı göçmen yaşıyor. Ancak Hol landa'ya ilk geldiklerinde bunlar toplu olarak bir bolgeye yerleştirilmişken, daha sonraki yıllarda 500 ile 1500 kişilik gruplar ha linde ülkenin çeşitli yerlerine serpiştirilmişler. Böylelikle asınlık grubu olarak hiç bir etitinlik leri kalmamış. Ayrıca küçük gruplar halinde yerleştirildikleri köy ve kasabalarda yaşayan Hollandalılar, onları kendi aralanna kabul etme mişler. Trenin kaçmldığı Beilen'e 10 kilometre uzaklıkta bulunan ve Kollandalılarla Güney Molukalıların ortaklaşa yerleştik lerl bir bölge var: Boven Smilde... Boven Smüde'deki modern yapılarda sarışın Hollandalılar yaşıyor. Kasabanm gecekondu mahallesinde ise Güney Molukalı 500 ki şi yaşıyor. Boven Smilde'li bir Hclandaiı «Bu küçük vahşi may munları hiç sevmiyoruz. Nereden geldilerse oraya geri dönsün ler» diyor. Hollanda'lı yıırttaşlar 5a Güney Moluka'lı göçmerler arasındaki nefret ve uzlaşmazlık bu denli derin... Can alıyorlar Dışişlerinde kim nereye gidecek? Dışişleri Genel Sekreteri Şükrü Elekdağ'ın Paris'e elçi gideceği söyleniyor. Aslında geç kalmış bir söylenti bu. Çünkü, Şükrü Elekdağ, genel sekreter oldu ama kabinesini kuramadı hiçbir zaman. Dışişleri ile hükümet arasında bir diyalog da kurulamadığına göre, genel sekreterlik koltugunda oturmak simgesel oluyor. Ojsa Paris Elçilıgine Oguz Gökmen'i yaitıştırmışlardı. Ama Milli Selâmetçiler Gökmen'e ambargo koymakta direniyorlarmış. Genel Sekreterin de Paris'e değil, Washington'a gitmesi öngörülüyor ama Melih Esenbel de direniyor. Washington elçiliğınden emekli olmak istiyormuş. Haksız da değil sayın Esenbel, elçiliği bakanlıfı sırasmda bile devam etmişti, şimdi ne diye Paris'e gitsinî. Bu söylentileri başka söylentiler de izliyor, DOŞ kalan genel sekreterlik koltuğuna Birleşmlş MiUetler deıegemiz îlter Türkmen'in oturacağı söyleniyor. Söylentiyi «Nasıl olur, merhaba demeden. allahaısmarladık mı diyecek?» sorusuyla yadırgayanlar da var, Birleşmiş Milletleri böylesine karşımıza aldıktan sonra delege bulunaurmasalc da olur diye düşünenler de. Karakaş hesapsal eleştiri yapıyormuş... CHP Zonguldak milletvekili, Milleî Meclisi Dışiîleri Komisyonu Başkanı Cahit Karakaş, d^ politikadakı uzmanlıgında hayli iddialı görünüyor. Dış politikayı diplomatlar değil, matematıkçiler yapmalı. çünkü bu bir hesap işidir. Ben de radyo ve TV'deki tartışmalarımda bir hesap adamı olarak eleştiriler yapıyorum, diyor. Biz de «Tebrikler» diyelim miT HAZIRLAYANLAR: Müşerref HEKİMOĞLU Erdal ÇETİN 'DENİZ KRALLARI,,N1N SAY1LARI AZALIYOR SÜVEYJ KANALININ YENiDEN UIUSURARASI UIAJIMA AÇILMASI, RAKAT SAĞLADI KÜÇÜK GEMiLERE NEFES ALMALARINI SAHiP OLAN ARMATÖRlERiN UNİTA lideri Savımbi, Güney Afrıka'dan gelen yardımlarla Angola'daki çatışmaların üç hafta içinde biteceğini öne sürdü öta yandan Güney Molukahlar da Hollanda'dan uzaklaşmaya can atıyorlar. Ancak 25 yıl önce dev letsiz kalan bu halkın bugün hâ lâ gidebilecekleri bir yer yok. Hollandalı yetkililer, Güney Molukalıları bu ülkeye yerleştirdik lerinde, yıllar geçtikçe onların Hollanda'ya alışacaklarını ve Gü ney Moluka'ya geri dönmek iste meyeceklerini düşünmüşler. Ancak aradan geçen yıllar ve Holianda'daki yaşam koşulları, Günej' Molukalılann bu isteklerini azaltmak yerine çoğaltmı.ş. Bu gelişmede toplu halde vaşayan Güney Molukahlann dağıtılması da önemli bir etken olmuş. Boven Smilde'li bir Güney Molukalı şöyle diyor: 1970e kadar iyiydik «1970 yılına kad3r durumumuz daha iyiydi. Toplu olarak Westerbork'ta yaşıyorduk. Kendimize özgü kilisemiz ve okulumuz var dı ve gün boyunca bir tek Hollan dalıyı bile görmek zorunda kaimı yorduk. Ne var ki, o yıl her şey değişti. Barakalanmızı yıktılar ve bizi ülkenin çeşitli kentlerine serpiştirdiler. 25 yıl önce isteğimiz dışında Holianda'ya getirilmiştik, 5 yıl önce de ısteğimiz dışında Westerbork'tan uzaklaştırıldık. Bu nedenle 1970'ten bu yana Güney Moluka'nın bağımsız ARİSTOTLE ONASİS Yunan hükiimeti v t ulusiararası tekcl!*rl* olan yakın ilişkisi, on» geniş olanaklar sağlıyordu. Petrol bunalımından etkilenen , armatörler, ] yatırimlarjnı başka alanlara Batılı ülkeleri sarsan petrol bunalunmdan etkilenenlerden biri de, iki yıl öncesine kadar eşi göriilmemiş kârlar elde eden büyük armatörler olmuştur. Üu yıl kadar önce, taşıma Ucretlerindeki hızlı artışla o esraren giz «deniz kraîları»nın sayıları birdenbire artmıştı. Ancak bu dönemsel patlamadan hemen hemen tek yararlanamayan armatör ise Onasis olmuştu. O günlerde uzun dönemli sözleşmelerle gemilerini bağlamış olan Onasis. hızlı navlun artışlarını sözleşmeierine yansıtamıyor ve diğer armatörler gibi kâr oranını artıramıyordu.. Ancak petrol bunalımı patlak verdiğinde. diğer taııker sahipleri gemilerine iş bulabilmek için navlunlan düşürmeyi kabul eder lerken, bu kez Onasis bu bunalımdan yakasını sıyırmayı başarmıştı. 70 milyon tonla, dünya ticaret filosu içinde en büyük paya sahip olan Yunanlılar (Onasis dışmda) bunalımdan en zararlı çıkan armatör grubu olmuştur. Ancak Süveyş Kanalının yeniden açılması, küçük gemilere sahip olan Yunanlı armatörler için, bunalımdan kurtulmalannı sağlayacak bir avantaj olmaktadır. Çünkü Süveyş Kanalı'ndan geçişte, 100 bin tonun altındaki gemiler çok daha kullanışlı olmaktadır. Onasis topluluğunun en büyük rakibi olan diğer Yunanlı armatörler de kurtuli's yolunu, yatınmlannı başka alanlara kaydırmakta bulmuşlardır. Stavros Niarchos'un, 61 ticaret gemisinin yanında Pire'de Dir tersanesi ve iki büyük rafineride ortaklığı vardır. Onasisin ise dünya çapında bir armatör olmasını sağlayan ticaret politikası bugün artık açıkseçik bilinmektedir. Onasis, bir tankeri satın almadan ya da yapımı için sipariş vermeden önce petrol şirketleri ile uzun dönemli taşıma sözleşmeleri yapıyor ve bu sözleşmeleri teminat olarak göstererek kolay ödeme koşullarıyla gemileri elde ediyordu. Onasis'in bu yöntemi biiyiık çapta kullanabilmesinin temel nedenlerinden biri de j Yunan hükümeri ve bazı uluslararası tekellerle olan yakın ilişki | leri olmuştu. ] Örneğin, Olympic Hava Yolları adlı uçak şirketi Onasis için verimsiz bir duruına gelince, şirketi kolayhkıa Yunanistan'a dev. ! redebiliyordu. î^lerinde, rüşvet ve ahlâk dışı yöntemler kullandığını kendlsi de sık sık belirtmiş olan Onasis'in Yunanistan'daki; Aloaylar Cuntası döneminde, riişvet vermemekte direterek Cunta j üyeleriyle takışması genel bir şaşkınlık yaratmıştı. I Babasının ölümünden sonra bütün «împaratorluğun» yönetîmi1 ni eline alan Christina Onasis'in de diSer armatörlerin yolunu I LUANDA Angola'daki ÜNÎTA örgütiaün liden Dr. Savim bı, Güney Afrikalılardan gelen yardımlarla ülkelerindeki çatışmaların üç hafta içinde biteceğini söylemiştir. Savimbi, GUney Afrika hükümetinin Balkanlaştırma (Bölüp, yönetme) politikasını Angola'da uygulamak istediğinden kuşkulandığmı söylemiştir. Güney Airika hükümetinin kendini korumak için böyle bir politikaya giriştiğini söyleyen Savimbi, ülkelerindeki iç savaşa deginerek cüç örgü tün de zayıflamasından yana bir Güney Afrika hükümeti var. Bu üç örgüt zayıllarsa bizden çe kinmesi için bir neden kalma yacaktır> demiştir. Geçen haziran ayında FNLA ör gütünün yöneticilerinden Chımpenda, Güney Afrika Haber Alma Teşkilâtının Başkanı taralın dan üç günlüğüne özel olarak Güney Afrika'ya davet edilmışti. Bu zıyaretten sonra Chimpenda, Güney Afrika'nm yardımıyla Angola kıyılannı kasıp kavuran bir liklerini düzenlemişti. Angola" daki marksist MPLA örgütüne karşı başından ben birleşen UNİTA ve FNLA Kurtuluş örgütlerl arasında son zamanlarda bazı göniş aynlıklan başladığı da bildirilmektedir. Angola'daki iç savaşda Amerıka Bırleşik Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti ve Zaire UNİTA ve FXLA örgütlerini desteklemiştir. Batı Avnıpa ülkeleri de son zar nlarda bu ülkede etkinliklermı arttırmak Doğu Timor olayı çeşitli yör lerden Angola ve Ispanyol Sat ra'sı olaylarına benzetümektediı Her üç olayda da ABD. açıkç ortada eörünmese de bir tar; fın arkasında ver almaktacîır. '. kinci benzerlik de. içtekı tcarşı devrimci güçler ıılusal kurtulu çu örgütlerin karşısmda tutur. mayınca çeşitli bahanelerle. ke dısi de az gelişmiş ve sömüri len nıteliğini koruyan bir ülk dış müdahalede bulunmaktadj Sahra'da Fas. Angola'da Zair tarafından yerine eetinlen b işlev, Dogu Timor olayında d Endonezya tarafından gerçer leştirilmıstir. Endonezya Dtşışleı Bakaru Adam Malik. «Biz t$ga ci defiliz. karsaşalık ıçindeki D' ğu Timor'a banş götürdük. de mektedir. Doğu Tımor'un tüm vüzölçt münün ancak 14 bin icilometrs kare Kadar olması ve Endonezys ya 5'akınlığı ulusai fcunuluşçı FRETİLİN açısından elvenşsi bir çerçeve varatmaktadır. Hall arasındaki desteği sayesinde b \ örgütün uzun süre direnebileceg genellikle kabul edilmekte an cak, dünya kamuovunun Dogı Timor üzerindeki dikkatinin da ğılması ile, 1965 viiında Endonez ya içindeki korkunç lcatliamla la ün kazanmış Suharto ordusı nun Doğu Timor'u 27. e>^!etl olı rak kesinltk'e eline geçirmek içiı her şeyi yapabileceği de belirtil mektedir. Endonezya birlikleriniı daha ülkeve ilk girdikleri and! çocuk ve kadınlan öldürmey<