Katalog

DÖRT CUHHURÎYEÎ 26 Kasım 1975 Büyük Usturalar Sa!cir BALKI 61 Zejnpl Slljor Makedonya 1900 1. Hikâye Dila Hanım Yazan: Necati CUMALI Kâhya, artık bu kez Yıne bilerppdın eıttı Kım var bılıyor musun' Zevnel Bev, Bej \ar "^ererie o buyuk adam'' ÇOK yorgun argın geldı, 1tan ter icındeydı Şımdı banyo v Ey Tannm dağda aradığımı evde buldum' Zampık çabuk çıktı banvodan Giyınıp kuşandı Odaya gırdi Hasan Basan onu gorunce hemen boynuna sarıldı. Sukur gorustügumuze Zevnel Bey \'f>relerdesın Hasan cığım"> Vatandaş kandırmaktaydım. Bak ben de onun ıçın geldım Pelvania konustum Adamflan hajır yok artık Dudu'nun kızı haklamış onu, o da SunnegO7e tus olmaktan o denlı korkuyor, ja işte boyle Ee daha ne var ne jok'' Polıtıka yapıyorum Hele benı ıyı dınle Hasan Bey ılk çamı devırmış Pelvan. Or* bura dıvormuş kı «Bemm deftenmde >alana yer yok.tur. S»n bol bol jalana devam et O çıftçıden yana konuşacak, sen bı.norsun sermayeden yana çıkacaksın Sen sermayeyı tuttun nu onlar da seni tutarlar Sonra sen delegelere bol bol lçkı enrP t" ' ' rf ' taur»«ks«ı Sana guvenim tamdır. ona gore aatı<=a desam sermave^e selâm Hep o konuştu, Hasan Basan can kulağı lle dmled! Zanpık Zevnel ona geçerlı bır seçlnı taktıği verdı Bırden ayağa kalktı «Sıze dovum olmaz. müsaade nca edeceğım, çok ışım var îld«» Hasan Basan'ın gdzleri btıyüdü Yatılığa kalsaydın. b«k "bu olmadı h)ç Sukse Durdane Ama bu gehşinlz hiç olmadı, dedi, zat«n hep böyle yapuorsunuz Bu gece bızde1 kalsaydmız' . Zampık gajet kıbarca tlgınıze çok teşekkur ederım, su isler hele bıtsin d« övle kfilınm yatılıga' Hoşça kaiuı Hasan Bey. dedıklsrımt unutma Bana musaade Güle gule Zevnel Bey, ylne bekleriz' Akşam olmak uzere ıdı lle donduğunde Partı bmasına gıren çıkanların sayısı belli değıldl Polıtika kazanı kajnıyordu. Kı'içuyruk Hamza habıre Mebus Hlcranı ye takıhyordu Bnncl «,ıra benım' Aaa tabı senin Hıcrani Bey az mı nutuk attm memurlar konusunda Yuzde yuz senı Genel Merkez bınncı sıraıa oturtur Eyvellah Pelvan ne olacak' Pelvan Nıyazı mi. daha ne olsun M, adam tug oldu karuaDolak Davut Zampik Zeynel'in yamacında dıküıyordu Zampık Arsa işi ne oldu, dedl. sattın mı? Sayenızde Zeynel Bey, sattım' îvı para ettı mı' Bır raılyon kâğıt Desene sen devlete kazık attm Sayenızde Zeynel Bey, sayenizde' Kulağına Ver bakalım yansını seçım masrafı ietn' .. Dolak Davut bozuldu, sonra pis pıs guldü Başustüne' Gecenın geç saatlenne dek ışıklar yandı partl btntsında. Soz döndü dolajtı Pelvan Nıyazı'ye dayandı HAYBEYE TALİM! Umut yüce daglann |irdında daolsa yijj» umuttur Zampık Zevnel ıçın yesil ış*gl Hlstenkerani CelÜH. Bey jakd^tı O yeşıl ışık yanmamış oisaydı, belki de olaylar daha «rtte» gelışmış olacaktı Ama ne var kı, Hodükoğlu cuntası, PestenKeranı den hftla hayırlı bır karşılık bekJıyordu. Ha yarın, ba buMonsoncu Nâzım «Biz duzenbazı severiz ama b'.zden daha auzenbazma hoş geldin'» demeyız Az mı bağırıp durujordu boyle? Hele ilın ve ilçelenn duvarlarına klm yazdı 8»n boyalı lrl harflen? «Ya Pelvan Nıyan, ya mebus Hicrani» Bu sozlen yazanlar Inmdı'' Dananın kuyruğu kopacaktı, ak kojun kara koyun belll olacaktı Iiçelerden gelen delegeler sessız sadasız ılds toplanmaja başlamışlardı îlın kahvelerinde, caddelerınde fıyakalı fıyakalı dolasıyorlar yalancı pehlıvanlar gıbı caka satıyorlardı. öte yanda da mebus adayları, bıljiik usturalar pis pıs düjünuyorlardı. Hepsı heps), Zampik Zeynerin ovunura gelenler, ona vag çekemer, ondan yaka sılkenler, Pelvanı tjtarüar, surülen valılerin yakınları olanlar, kovulan savcılardan yana durarüar, Hasan Basan'dan gozukenler Surmegozün dumen suyunda gırtenler, Genel Merkeze evet dıyenler, ne dedıklerıni bılmlyenler muhalefetın ocağına incır ağacı dıkenler, arpa ekıp de darı biçenler, sermaye çevrelenm sevenler Camı Yaptırma ışıne bol para dokenler, abdestsız namaz kılaniar, hık dıyenîer, Te(ecı Besır le aynı kaba oturanlar, sel&msızlar, sabahsızlar, ugursuzlar, yan yattı çamura battı numarası yapanlar, takkelerı duşenler, kavuk sallavıp da her Allahın gunu tavux yı jenler oyunoazlar davlunbazlar Dolak Davut, Hodükoğlu Zubur, Tersı Bozuk tsmet, aç yatıp toıt kaUan odacı Şaban, peynır karaborsacısı Nızam, Sıjasetçı Alı Osman, PırtiK Osman Tanhçı H kmet, Safı Bey Kıl kujruk Hamîa Dr Fermanı, Pıtırh Hıcret, Hacı Kerım, Molla Mustafa, Uzan Veyse', Monsoncu Nâzım, Mustafa, Vatan Cephesınden Durmuş Kel Raıf, Cem 1 Ça\uş, Sadıkzade Şukru, Pes'en Keranı nm yagcıbaşılan, oyunbazlar, yalanbaalar, ıske le babalan, Nato'cular, CIA'nuı hık deyıcılen y«n yatıp dık kalkan durzuler, hepsı hepsı ılde toplannıışlardı. Bekçı Ramazan Efendı: «Eee ben bu ışlerın boyle olacagını bılmış olsaydım, onlann arasına g'rer mıvdirn kı? Tdvbe canım Nedır bu kepazeük' Herkes blrbırıne külah gıydırmek istiyordu. Oyunun sonu muydu kı bu' Yoksa yenı oyunlar mı tezgfthlanıyordu'' Toibe, jâhu ne oluyordu bu mılletı boyle' Tüm isler sarpa sardı galıba Fırtına olup çıkmıştık bız, hepımızm o ln gozlerı donmuştü Yahu ayıptır so\lemesı, sankı bız hukumet devırmeye gıdiyorduk! Kılkujruk Ham7a ünluyordu durmadan Haydı arkadaşlar, artık bıçak ıcemığe davandı' Biz adam olacaksak ne ala, olmayacaksak bılelım gaj'rı Bu Zam p'k'ı ba?:mızdan atacak mıyız, yoksa mıskuüer gıbi susacalt mıyız0 Sesler yükseldı Onu başımndan gallamak da ne demek, anasını bile ağ lataceğız Dınımıze unanımıza yettı ga>n' . Vatanını seienler ben gelsm Tersı Bozuk tsmet ytfksekçe bır yere çıktı, yüzünun rengı uçmustu kalabalıga baktı baktı Boyle konusmak bağınp çagırmak kolav ama >a bu iç gelıp çatınca su koyuveren omrsa' Onun «çın bır bır yenun ed«cegi7 Yıne sesler Yenun de ederız, oteye de geçem (DEVAMI \AR) onu tutacak, yaylıya yatıracak ve bir yıl önce Bey'in ölüsünü götürdükleri yoldan, Bey'ini vuranı Boğradiç'e götürecekti Puıudaki yayalır, »urdukları ıdamı tanımıyodırdı; kâhyı flrijbM d« k a n l t n il« bhRkfe wıır koyvn nıd«fmljfi. (Desenlar: Mıhmtl GÜLERYUZ) InTh h ? n l a r a ka%a!k b° ? a m a a SaI!a< 0 ! d u ™ Hasan ***** *** YAZ GEÇTi KIŞ GELDİ KÂHYA ELİNDEN KAÇIRDIĞI RIZA BEY'İN PEŞiNi BIRAKMADI KâhjT» ile adamlan Rıza Beyın vardan nasü duştuğunu gormemışlerdı Baktıklan jüksek lıkten aşağıda düşup de kaldı ğı jerın dız boju mıl tutmjş olduğunu kestıremezlerdı öldu ğü sonucuna \ardılar. Hesapta olmayan bu durum onları adam oldurenlerın şaşkınlıgma düşur du Ne yapacaklanna bırden ka rar veremedıler Surucü, aşağı>a dereje ınıp oluju kaçırmalarını onerdı Çobanlar dereye ınecek yol bulmak ıçın bakınmava baş İadılar Kahva. uzakta, Negovana doğru gelen bır okuz araba sını gosterdı Oyalanırlarsa goru lup vakalanabılırlerdı tyısı mı kaçmaii, Golunçe donmevı do,' ru buldular Gelışlerınden daha çabuk adımlarla vola çıktılar Golünç gerısındekı dağlar uze rınde gun ka%uşurken Hajrettm Aganm selamiigına vardılar He> belerınde viNecek geürmışlerdı ^kşam sofrasını hazırlarlarken Hayrettın Ağanın aylıkçısı bır tencere etlı kuru fasulye ıle bır tencere pınnç pılavı bır sahan da bırer turşusu getırdu < Rıza Bey, pusudan kurtuldu, Hayrettin Ağanın evine konuk oldu ve Beyle caninin peşindeki kâhya, geceyi bıtişık odalarda birbirinden habersiz geçirdiler.. Dinledikltrf Dila Hınııftn cınını rettm Ağanın adresınl vermesinl soyledı Kahvesıni bıtırır bıtırmez daha çok oyalanmayı tehlıkelı gorerek atına atladı Golünçte haremın avlu kapısı onünde atından mdıgı sırada. ıyı bır rastlantıyla. Havrettın Ağa, oğlu ıle avludaydı Dışarda bır atın durduğunu anlavınr» oğluna «bek bakalım gelen kım'» dedı Açılan kapı aralığmdan Rıza BeM gorünce, bır sevınç kapıya atıldı Bırlıkte avlu^a geçtıler Rıza Bejm atın haremın ahırına çektıler tlk karşılama sozleri arduıdan Haj rettm Ağa «Kısmetıne selamlık'dolu, dedı, konuklar %ar • Rıza Bey, meraklı gorunmevı ev sahıbınin ozel yaşayısına burun sokmak saydığı ıçın konukların kım olduğunu sormadı. Ağa vıne de •yabancılar tanımazsm» dıje sürdürdu konusmasını «kusara bakmazsan rahatsız olmazsan, bu gece bu tarafta kalacaksın » »rkenden vola çıkmakta buldıı. Avrılırlarken Golünçte adamı olan Gegayı çağırttı Rıza Beyın olusü ustune oğreneceklerını er tesı gun Boğradiç'e gelıp kendı sıne ulastırmasını soyledı Golunçlü onlan uğurlarken bır «ra gece rahat uyuyup u\uma dıklarını sormuştu Kâhja «Ak şamdan ıyı uvudum, sabaha IKI saat kala uvandım B tı«ıkten mıltiler gelıyordu Bır daha uvutmadı. Hayrettın Ağanın \akmla rırdan acaba kım hasta'» dedı. Golünçlü Gega «Hanesı kalabalık Yaslılar \ar Kansınm kendısının anası babası sağ, hangısı bılemem kr» karşılığını verdı Sabah kahvelennl lçerlerken bu kez Hayrettın Ağa konuğunun gece rahat edıp etmedığınl ogrenmek ıstedi Rıza Bey «Yatar %atmaz uyumuştum dedı, bıtısıktekıler daha ortalık karanlık ken kalktılar Çok gurültü ettıler Onların gurültüsü ıle uyandım, onlar gıttıkten sonra rahat uvudum» Gürultü edenlerın kım olduğunu yıne de merak etmıvordu Onlar sabah kahvelennl bıtırmeden Hayrettın Ağanın oğlu, Florınadan ğelen bır onbaşının Rıza Beyı aradığım haber verdı. comert davrandı «Am» Allah ıçın çok uğrasmıçsınız Adam epeji kok sbktürmüş size Bu gayretınızın altında kalmam» dı\erek bırer kısrak bağısladı Kâh >a ıle adamlanna. Ertesı gün Gölünçten gelen habercıden Rıza Beyuı yaşadıgını öğrendıler Haber kendi açılarından Dila Hanımls Kahyanın umutlannı tazeledı Kahva vıne zengın olabılır, Dılâ, onuruna varaşacak gıbı olen kocasının orılnu alabılırdı Kâhya eskısı g'bı Rıza Beyın yaşayışmı izletmeye, pusuya dlışürebıleceğı gunü kollamaya başladı. Yaz geçtı Güz başmda sünller, o yıJ Sangöl'de kıraladıklan otlaklara ındı. Gonçkaya komsuydular Kâhya, güntl gününe Rıza Bevın haberlerinı alıyordu. Aldığı naberlen değerlendırmek te sabırlı davrandı. Nıyetı bu kez Rıza Bevı sağlam ele geçır mek, pusuya düşurdükten sonra bır daha kaçırmamaktı. Yoldan aynlıp Manashra sapmadan önce nişancılan tndırdl. Yolun kıyısında pusuva vatırdı. Yaylıyj manastıra çektirdi Manastırın gerısındekl şaraplık bafcım belleven kesışi buldu Hedıvelerini verdi SOrucU ile btrlilete manastırda konakladı. Pusudaki Gegalar vuracaklan ııdamı tanımıvorlardı Kâhya ikisıne de kuzularıyle birlikte onar kovun vaad etmısti Kastorya yönünden gelecek bır al atlının volunu beklivorlardı. Kâhya. vukarıda manastınn pencerelerin•ien volu gözleyecek, dediği al atlı gorününce ıslık çalarair ardmdan el sallayarak işaretlerini tamamlayacaklar hazır olduklannı bıldireceklerdi birblrlerine. Kendilerinden lstediği Işe eöre oldukça vüksek sayılırdı Kâhvanın vereceğı ücret. AH yanı adam bldıirmek voktu anlaşmalannda Bırl göğsüne nışan alarak atı »ldurecek obürü sag kolundan atlıyı yaralayacaktı Atı vurup atlıyı yaralayınca bitiyordu işleri. Sonra pusudan çıkıp kimse\e gorünmeden kestırme keci yollanncian Sangble, oüağa dbneceklerdi. Bey'in atı Rıza Bevın atı, Uegalann bnün den bır sure başıboş bır tıns kaldırdı Bır ıkı daklka kosuyor, sonra ancak atlara ozgu bır sez gı jle bınıcısının düstüğü dere boşlugu kıjısmda duru\or, asa ğılara dogru kışnıyor, ınış vo.u aranıyor bulamayınca sınırlenı yor, daha hızlı bır kosu kaldın yordu Sonunda Negovana jaKla şınca bır çam korusu ıçınd°n aşağna ınen bır keçı yolu bul du Yola daldı Yolun çay jata ğına kavııştugu yere gelınce durdu bovnunu dıkti, ıkl yanmı arandı, gerılerden hafıfçe topal lavarak Negovana dogru gelen bınıcısmı gormekte geoikmedı Kışneyerek kentere kalktı Fınıcısıni karşıladı Basını omuzlarma gogsune sürüp, dızgınıni kavravan ellerını vuzünu kokladı Öııunde bel verıp, arılar si7i lar ıçındekı bmıcısmın buımesı ru kolaylaştırdı Rıza Bey, Negovanda dostlarından Bakkal Manol'un dukka r nı onunde atından ındı Nı\e l gecejı Manol'un evınde geçırmek tı Kırk >ıhn başı gun kavuşurken Rıza Beyı kbyünde goren Mano' un gece ağırlamadan yo la oırakması olacak şey degıldı Adam, sevınçten konuğunu n3sıl karşılavıp nereye oturtacagını şaşırmıştı Rıza Bey, başmdan geçenlerı hemen anlatmadı Florınadaki enıştesıne bır kaç satırla olajı ozetledı tehlıkede olduğunu, can darma komutanına haber verm«sini yazdı, Zarfladı Manol, ertesı sabah erkenden Florınava gıdecek bırine vererek tezkereji gondermeyı üstune aldı. I.pkı Beyi gibJ ., i asarladığına gore, Kâhya, Rı«a Beyın varalandığını görünc* vaylı ile ayrılacaktı manastırdan Yoldan, yardımına yetişmış gibi. yarasıru sarmak için yaylı>a alacaktı yaralııı Rıza Beyı bir kez vaylıya aldıktan sonra gerısi yarasının durumuna kalıyordu Çok kan kavbedivorsa manastıra donecekti önce. Bu keşislerln her bın van cerrah savılırdı Cerrah kadar kanı durdurmasını yara sarmasını bılırler, manastırlarda yataklık ettiklerı çetecılere sırasında yardım edebılmek için vara bakımında işe yarar her turlU ilaç bulundururlardı Kanı durdurduktan sonra yavlıya vatıracaktı vine yaralıvı Pır vıl önce ölen beyini vatırdıklan gibt beyin olüsünü goturdükleri voldan. götürdüklerı vaylıvle bevıni vuranı Boğradiç'e goturecektı Bogradıç'te konajının avlusunda yav lının arka perdesıni acro da icerde. agzı. elı kolu bağlı jatan Rıza Beyi costerdığı zaman hanımınm nasıl sevıneceftım gorür gıbi oluvordu bunlan duşünürkenRıza Bey volun bir çeyrek öt«sınden gorundü Yukarıda Manastırdan Kahjanın ıslığl duyuldu Baktılar manastınn truvusu basında dıkılen Kahyanın el salladıgını gorduler Kâhya, yerden bır taş alıp kendılerine dOgTU savurdu Taşm arkasından çoban kopefini Kendılerine dofru saldı Köpek bir Kosu pusulanna kadar geldl Yukandan ıslık çalıp kendısıni çaSıran Kâhvamn vanına Reri ddndü Karşıhklı el salladılar Anlasmıslardı. Bekledıklerl al atlıvdı gelen.. Dağ vollan bir vanı bayır blr yanı dere agaçlan bltkılerine vanncaya kadar coğu birbinne beneer. Hiç degllse belirU bölgelerde böyledır. Belirll aylar. belirlı mevsımlerde gorünlıslerl değışmez. O gün hafıf hafif kar serpiştirivordu Paftın eteklerindeki camlar bitkı kümelfn kar tutmuştu iki nısancı kar ^ğını altında kalan bır Dirr.allıgin gensmden mavzerierıni gelen atlıva doğrulttular. eun Hayrettın Ağa dovunmeve baş ladı •Tuh tuh, tuh .» • Ne var ne oldu be Havrettın Ağa". «Daha ne olsun ıstersın be Rıza Beyıırr ÇiTmelısı kara kasn Kara gozlu, oburl^n sarı tuyiü gok gozlu muydu9» • Ne olacak''» Hajrettm Ağa durmadan el dız dovuyor vakınıyordu «Tuh tuh tuh...» «Ne bılıvorsun be Havrettin Ağa ne dovunuyorsun soylesene0» • Nasıl dovtfnmeyevim be Rıza Bevım7 Nasıl bümeyevım' Dun gece gelir gelmez ne demedın bana basına gelenlerl' Dun gece o dört Geganın ddrdu de selâmltğımda kaldı ekmeğımı ye dı'» Bır yandan başıyle selamlığı gosterıyordu «Butün gece aranızda te bu tek duvar bıtişık odalarda yattınız Ah bılej'dım senın dosmanın olduklarını Tüh tuh tüh' » Riza Bey, dünkü boğuşmaları nı, yardan aşağıya uçuşunu harırladı Dort Geganın, Havrettin Ağanın başıyle gdsterdığı incecık duvan geçip üstüne usttıne geldiklennı gorür gıbt oldu. SırU ürperdl. •Bosuna dövünürsün be Hayrettın Ağa dedi. Bana Azraılın oyunu bu' AzralUn şakası Canı sıkılırsa demek Azrail bu turlü eğlenir lnsanla » Yan yana geçen g«c« Guvenli bır yer Az sonra Manol un kahvesıni lçerken Rıza Bey, gece Negovanda kalma kararını degıştırdl Ge galar duştugü yen gormuşlerdı. Ardından dereye ınrmşlerse m'l lı toprak üstünde ayak ızlermı surerek Negovanda kaldığını an layacaklardı Golünç Koyunde yakın dostu Hayrettın Ağanın selamlıgırda daha gu\en altında olacağını düşundıl Ertesı gun Florınadan kendısmı korumaya gelecek candarmalan Hayrettın Aganm e\ınde bekleyecektı Manola duşmarlarınm ardına düştıığunu kaçmak zorunda olduğunu. candarmalar, ya da akrabalan kendısını soracak olurlarsa Haj Hareme geçtıler Kahveler içildı. Az sonra sofanın ortasına sofra kuruldu E\in kadınlan mutfak > anmda bır odada yemeklerını yedıler Rıza Beyle Havrettın ^anın muhabbeti gece \arısına kadar surdü Rıza Bey, arada bır dızını kolunu oğuvor Negovan \akınlannda attan düştuğunu soylujordu Onlar konudan konuya geçerlerken, duvann ote vanında selâmlıktan karışık sesler, gürültulü konuşmalar gelıyor Hayrettin Ağa arada bır «Selamlıktakıler • «Ne de olsa kalabahklar . > «Dağ koy lulerı, usul erkân bılmezler » gıbı açıklarralarda bulunuyordu. Gece yansında yattılar Rıza Be>e sofa ustündekı odada yatak hazırlanmıştı Oda kapısını kapatınca duvann öte yanından gelen jemekteki gürültülenn horultuja çevrıldjğını duydu Her \anı ağrılar sızılar içındeydl. \orgundu Horultulara kulak asmadan uvudu Kah\a ıle adamlan Rıza Be\ı vardan dustuğu yerde olu bıraktıklan kanısındaydılar Hanımının van surtfsunü ele geçırmek umudunu yıtiren Kâhya, en vakınlarından bıri olmus kadar uzgundu B»r yandan dn vakalanmaktan korkuyordu. Kurtuluşu Kahya yine Beyin pejine dujuyor Kış ortalannda bir gün Rıza Beyın Kastoryaja gıttığıni oğrendı Sık sık geçtıklen, bir vıl once beyın ölusunü Gorıçkadan Bogradıçe götürdükleri o yolu iyı bılırdi Rıza Beyi yakalama pianıru yola gore hazırladı. Yazdan ben çobanlan arasına yenı iki Gega katılmıştı Adamİar ıyı nışancıydılar. Kurda kuşa neye atsalar vuruvorlardı Sünlcuye yaylıyı koşturdu. Nişancı iki Gegayı yaylıya bındirip kendlsi atına bındi. Yanlan sira her zamankı iri çoban kopeğı ıle yola çıktılar. Kastorya yolu da daha önce pusu kurdukları Flonna yolu gibi dağhktı. Malinka Dağı eteklerinı dolanırdı. Dagın ıssız bir yerınde bayırda, voldan vüz elli adım kadar içerde, küçük bır Ortodoks manastın vardı Pencereleri yolun bütun gorünuşünu kapsardı. Manastırdaki keşışın para canlısı olduğu gdzünU doyuran kanun kaçaklartna komıtecılere yataklık ettığı SOJIPnırdı Keşışe hedıye olarak ıkı kuzu, bır kelle kaşar peynıri goru rüyordu. Hırrıttiı ağa dcrrltniror Rıza Bey, az sonra, bır gun bnce yolunu kesen dört Gegayı candarma onbasısına tanımlamaya çahşırken, Hayrettın Ağa meraklandıkça meraklandı Çok geçmeden sorguyu ele aldı. nDort Gega mı dectın a be Rız» Bey'» «Dort Gega » «Konusmalan Amavutç* mıydı'» «Amavutça''» «lkısı irı y»n, lkisi orta boylu' » «Dedığın gıbi'» <Om boylulardan birl çızmell dıizgün kılıklı'» «öyleydı' » •öbur orta boylu ıle otekıler çoban kılıklı, poturlu, çarıkir » Rıza Bey, sozle karşılık vermeyl kesmış, sadece başıyle doğnıluyor bu sorulann altından ne çıkacağını beklıyordu. Ec»l g»lm»yinc» Kâhya, Bogardıçe dönunce olan lan hanımına anlatö. Dınıedıkleri Dila Hanımm canım sıktı. Surtüerinin yarısı ellnden gıtmlş gıtmemış umursamryordu Onun ıstedığı Rıza Beyi diri ele eeçırmek, bunca yıllık beylık onuruna yaraşacağı gıbi kocasmın ocünü almaktı. «Demek dört klşl, dört koca Gega, orta yaşlı bir Makedonva lının hakkmdan gelemedırız kolunu bacağını zaptedemedınız > dedı «Yazık sıze' » Rıza Beyi tu tup getıremedıklerme gore kâh5ra ile adamlanna hiç bır şey vermek zorunda değıldi Yine de YARIN: KAHYANIN OMRO YETMIYOR TiFFANY JONES