25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MHURİYET 17 Kasım 1975 YEDÎ mar Bakanljğınm yönetmeliği :ıyı yağmasıyle savaşı güçleştirecek genişletmekte ve eldeki mevcut personelin altından kalkamayaca ır Yasasının ek 7 ve 8. mad ğı ağır bir yük getirmektedir. ine ilişkin yönetmeliğin kap Konuya ilişkin olarak bılgisıne la giren alanlardaki beledi başvurduğumuz îmar ve İskân s mücavir alan sınırlan dı Bakanlığı eski Müsteşarı Prof. kalan köy ve mezraların Cevat Geray 11e aynı Bakanlıjme alanlarına ilişkin, Cep ğın eski uzman danışmalarından tükümetince çıkarılan yö Haldun Özen, yeni yönetmeliğin eliğin «dikkatleri kıyı yağ «gerçekçi olmadığım» savunıdan uzaklaştırdığı ve kıyı muşlar ve «Kendisine yollama asını önleyici önlemleri yapılan kıyı yönetmeliğinin ama ından saptırdığı» ileri sücmdan saptınldığını» belirtmiş iştür. lerdir. Geray ve Özen gazeteraize sr ve İskân Bakanlığı ta ian Resmi Gazetede yayın verdikleri özel demeçte «Kıyı . yönetmelik, bir yandan yağması sürerken, gözleri başka yağroasını , göl ve Dehir kıyüanm i alana çekmek, kıyı belediye ve mücavir alan önleyici önlemler tam olarak uy gulanamazken, kıyı yagmasını an dışında kalan köy ve îların yerleşik alanlarında önleyici yönetmeliğin kapsamını ıcak yapılar için 1 mer genişletmek ve deniz, göl ve ne1 rinden «Jınacak ruhsat ko hir kıyılannm bulunmadığı alan yapılar için u getirirken, diğer yandan larda kurulacak rnar Yasasının kapsamını ruhsat aramak, bürokrasiyl arUU, (Cumhuriyet Biirosu) tıncı bir yöntemdir» dir. demişlerÇankın, Çorum, Yozgat, Tokat, Kırşehir, Kütahya ve Uşak. Köylerde ve mezralarda yapılacak evler için proje hazırlanması gereğini eleştiren Geray ve Özen, Cephe Hükümetince çıkanlan yönetmeliğin bir başka maddesine ilişkin de yorumda bulunmuş ve şöyle demişlerdir: cYönetmelik, Türkiye'nin toplumsal ve sosyoekonomik gerçeklerini yansıtınaktan çok uzaktır. Örneğin 18. maddesinde köylerde ve mezralarda yapılacak yapılar için bir oda, bir yatak odası, bir mutfak ya da pişirme yeri, bir banyo ya da yıkanma yeri ile bir tuvalet bulundurma ğereğine yöneliktir. Şimdi, Türkiye'nin gerçekleri ortadayken, her köy ve mezrada ya da yerleşme yerinde (47 ilin sınırlan içinde kalmak koşuluyla) böyle bir ev yapılmasına, köylü vatandaşın bu tür bir ev yaptırmasına olanak var mıdır? Bunun olanaksız olduğunu bile bile böyle bir yönetmelik çıkarmak, sözüm ona Türkiye'de köylere de imar planını getirmektir. Bunun savunması böyle yapılacaktır. Ancak, imar plam sosyoekonomik yapıdan ayn tutulamaz. İmar plam ya da bu planın getireceği ev tipleri, bu tür yönetmeliklerle değil, Türkiye'nin gelir dağılımımn düzeltilmesi, toprak insan ilişkilerinin yeniden ele alınmasıyle gerçeklik kazanır.> 47 ilde uygulanKik Yeni yönetmelik ayrıca Türkiye'nin 47 ılinde bütün köy ve mezralarda yapılacak her yapı için ruhsatla birlikte bir «yapı projesi» hazırlanmasını öngörmektedir. Köylerde ve mezralarda bile yapılacak yapılar 47 ilin sınırlan içinde bulunduğu takdirde, proje olmadan gerçekleş tirilemiyecektir. 47 ilin dışında kalan illerde de, deniz, göl ve nehir kıyısına yerin nüfusu dikkate alınarak, belirlenen uzaklıklara göre yapılar için yine ay ru ruhsat ve projeyi öngörmekte dir. Büdirilen 47 ilin dışında ka İan lller şunlardır: Ağn, Kars, Mus, Bingöl, Tunceli, Erzincan, Gümüşhane, Adıyaman, Urfa, Mardin, Siirt, Hakkâri, Amasya, TARTIŞMA GERİ BIRAKTIKILM1Ş ÜLKE Sözde modern çağ yaşadığımız 20. y.y. bitiminde yanyana dizilişlerinde basit bir tümceden farksız olan, aslmda ıse üzerinde günlerce düşünmemiz gereken bir deyimdir «Geri Kal mış Ülke» deyuni. Gerçekte ülkeler gen mi kalır, yoksa devleti yönetmeleri için seçilen kişilerin \oirdumduymazlığı, adam sendeciliği. kayırma ve buna benzer somm suzluklarıyla geri mi bıraktınhr? Ülkeler, taşın, toprağın, doga güzelliklerinin. yerleşme yerlerinin ve insanların bir araya gelmesi ile oluşur. Ve bu ülkede yasayan insanlar hiçbir zaman ilkel şartlarda yaşamak istemez, çağa avak uydurmak. CHP Yöneticilerine îlerici, devrımci kuşağa tek umut ışığı gibi görünen CHP' li yöneticilere: Eğer düşünce ve eylemlerlnizde samımi iseniz bundan sonraki icraatınızda da bunu göstermelisiniz. Kıyıma uğrayan memurun hakkının aranacağı, yasalara uymayan emirlerin yerine getirilmemesi içeriğindeki açıklama sayın Genel Başkan tarafından duyuruldu. Halktan ve memur kesiminden buna benzer haksızlıklara karşı direnilmesi isteniyor. İyi ve gayet yerinde bir dilek. Yalnız teminatsız ve soyut kalmaktadır. İlerde bunlar düzeltilecekmiş. Ama nasıl? Her saldırımn mutlak bir sa\runması vardır. SaldırgarJar dış sömürücülerin her türlü desteğini kabullenmiş. Parasal iç vurguncu güçleri arkalarma almış. Kolluk kuvvetlerini açıkça kullanarak, kuralsız ve acımasız saldın içindeler. Şu anda caniler, saldırganlar, yolsuzluk yapanlar elini kolunu sallıyarak geziyorlar. Yasal işlem yapüıp yargılanmıyor veya göstermelik bir iki soruşturma sonunda gene salıveriliyor. Bu tutum, sağcılan yüreklendirdiği gibi bilinçsiz maceracılan da onların yönüne, yanına itmektedir. Olaylar büyük kentlerin sınırlannı çoktan aştı. Anadolu il, ilçe, bucak ve köylerine dağıldı. Sayılan onlan, yüzleri geçti. Yakında binler ufak kalacak, yenileri, bir hafta öncekileri unutturur oldu. Şaşkınlık ve acıma duygulannı yitirdik. Kimin hangi suçu işlediği biiinmez oldu. Önerim şudur: CHP kendi bünyesinde örgütlenmeli. Parti kuruluşu o bölgede olan her türlü siyasi olayı araştınp anarşiyi yaratan, destek olan ve göz yumanlan saptamalı. Olayın kanıtlannı, tanıkların, gerekirse ifadelerini alarak dosyalamalı ve saklamalıdır. Dosyalar o şekilde hazırlanmalı ki ilerde yargıç karşısma eksiksiz çıkmalı. Yapılanlar bölge hatkına ve kamüoyuna her an duyanılmalı. İşlenen suçlar bugün örtbas edilse bile ilerde mutlaka hesabı sorulacağı garantilenmeli. Yeni çalışmanın partiye parasal yükü olacaksa o da halktan kolayca bulunacağı kanısındayım. Böyle olursa sayın Genel Başkan ve parti ileri gelenlerinin. ilerici güçlere verdiği güvence soyutluktan çıkıp somut şekline bürünür. Halkm huzuru ile gelişi güzel oynayanlar meydanların sonsuza dek kendilerine kalmayacağı, suçlarımn ergeç hesabını vereceklerinin korkusunu az da olsa şimdiden duymalan sağlanır. D. BERBER Çobanbey Cad. Yayla Sok. No: 16/3 BURSA KÖYLEHİMIZ GERİ BIRAKTIRILMIS1IK Atatürk, bundan yaruıı \iizjil önce «Köylü yurdun gerçek efendisidJr.» demişti. Ulu önder, ulusça kalkınmamızın ancak kırsal alanları içerdiğinde gcrçeklcşeceğine inanmaktaydı. Türkiye, bir tarun ülkesi olduğundan kalkınmada köyün ve köyliinün yeri önemli oltnahydı. Günümüzde durum nedir? Ata'nın soylcdiklcri Rcrçekleşmiş midir? Son bir kaç yıldır köyliinün geliri artmış: kimilerinin dejimiyle, «refah»a ulaşmıştır. Tanmımızda önetni çiderek artan makincler tarlasına girmiş, bu nedcnle işleri cskiye göre kolaylaşmış. aıalmıştır. 1973 seçimiyle başa çeçen hükümetten sonra ürün. leri de değer kazanmış. cebi para Rörmeye başlamıştır. Köy sorunlannın fazla olması. kö>ün ve köylünün uzun yıUardan beri pözden uzak tutulması, bİT kenara itilnıesi yüzündendir. Sonınları çözümlenme. yen köylü her devirde en geride kalmıştır: bu seri kalmışlık her alanda kendini gösterir. Söz çelimi, eğitim ve öğrenim hakkından en az yararlananlar, köylü çocuklantlır. En güç knsullar altında vaşayanlar da köylüler. kırsal alanlarda yaşayanlardır. Hatta bugüne göre ilkel sayılan bir şekilde, 20. yüzyılm çok gerisinde vaşanılannı sürdürenler bile vardır. lygarlığın yalnızca keııt ve kasabalara .cirmiş olması, köylerimizp çok geç el ıızatılnıası yüzündendir ki, bir kısım vatandaş daha fazla olanaklardan yararlanmak amacıyla yerini. yurdunu, toprağını terkedebilmektedir. Son zamanlarıla, kent yaşanıını köy yaşamına yeğleyen köylülerimiz artmıştır. Oysa, kÖTİerimiz ne güzeklir. kırsal alanlanraız ne güzeldir! Ne güzeldir yurdun her bir parçasi. her bir köşesi! Bir yurt parçasının «yaşanılmaz hale» getirilmesi. bu yüzden bırakılraası ise ne acıdır! Atatürk'ün gosterdipi yoldan £idilmediği ve şimdiki sistem yürütüldâkçe köy kalkınmasinın olanaklı olamayacağı ortadadır. Kalkınmanın en serekli koşullanndan olan eğitiraden tümüyle yoksun sayabüeceğimiz kövlünün bilinçlenerek uyanmasından kaçınılmış; lürlü din sömürüleriyle eğitimi ensellenmiş ve yozlaştırılmıştır. Bu mııdur. demokrasi? Bu mudur kendi kendini yönetmek? Çoğunluğu bilçisiz olan bu insanların ovlanyla iktidara gelen politikacıların. vatandaş hi/i seçti. diye konnşmalan ne denli yanlıştır!... Hangi vatandaş? Bilgisiz bırakılan ve hilinçlenmemiş kişiler mi? Bilinçlendiğinde oy vermeyecek olan vatandaş nu? Şu bir gerçektir ki bugün. Ata"nın belirttigi «efendilik» geçerli olmayıp bunun tersi geçerlidir. Oeri bırakılmışlığin içinde vüzen köylü hâlâ dinl uyarılara hedef tutulmakta; bu yüzdendir ki hirçok köylerimizde milli eçitim değil dini eğitime öncelik tanımaktadır. tygarlık, düşünce ve daha pek çok bakundan aydınlığa kavuşması önlenen kövlünün Uhine atılan olunılu adımlar da zamanında haltalaıımıştır!. Çalısan. üreten, her türlü güçlüğe RÖÇÜS gcren olduğu halde kövlünün henüz ürünlerinin fivatlannın saptanmasında bile söz hakkı voktur. Devlet baba ne verirse ona razıdır, herhangi bir direnişe gecemez. Bugüne kadar h«p kövlünün elindekiler alınmış: vermeye gelince, çok sıkı davranılarak bundan sürekli kaçınılmıştır. Bir de kendisine verilenler, devletçe yapılan türlü hinnetler hükümetlerce «lutuf» olarak nitelenmiştir. Efendilik şöyle dursun: bunda kövlünün gözü yoktur zaten, köylüye gerektiği şekilde davranılmalı; nüfusun "İG3 gibi büyük blr bölümünü oluşturduju gözönünde tutularak hizmetler geciktirilmemeli, sonra değil önce ele alınmalıdır. t'ygarlığın kentlerimiz gibi köylerimize de girerek yaygmlaşması sağlanmalıdır. Toksa köylerimizdeki göç gitgide artacak; bunun da ülkü ösretimini aksattığı göriilecektir. «Yaşamlmayacak yerler» olmaktan çıkanlarak köylerimizin, asıl yaşanılacak yerler, oldukları kanıtlannıalıdır. Ayşe BOLAT Orhaniye Köyü BANDIRMA ilerlemiş ülkeler insam ile aynı seviyede yaşamak ister. Hangimiz isterız, elektriğin en basit işlerde kullanıldığı şu sıralar onun asıl ereğinden yok sun kalmayı? Hangimiz ister, metrelerce genişuktc, birçok ge liş • gidişleri olan yollarda seyahat edilirken, hâlâ keçi yollarında taban eritmeyi? Hangimiz ister, üniversite mezunlannm hiçe sayıldığı şu sıralar, ilkokul dahi olmadığı için cahil kalmayı? Hangimiz ister, eskiden lüks sayılan otomobil, ba zı makinalar ve gereksinmelerin günümüzde zorunlu sayılması halinde bile, hâlâ basit ve ilkel araçlar kullanmayı? Ve hangimiz ister, 20. y.y. ikinci yarısında dahi hayvan işleml görmevı? Bu bütün geri kalmış ülkelerin vazgısı olan örnekleri çoğaltmamız mümkündür. Ama asıl konumuz bunlar değil, oluş nedenleridir. Evet. hiçbirini lstemediğiımz halde nasıl oluyor da bu durumlara düşebiliyoruz. öyle ya. kışi ıstemediği ile nasıl karşı karşıya kalabilir. Ülkelerin yönetilmesı. toprakları üzerinde yaşavanlann her türlü gereksinmelerinin fiderilmesl için bir örgüt kurulmuştur ve bu örgüt Devlet adını almıştır. Devleti de yönetmek için yöneticiler seçilmiştir. Bunlann görevi ülkeyi en iyi şekilde yönetmek ve çağa ayak uydurmasmı sağlamaktır. Yöneticilerin bu anlayıs ve sorumluluklarla işbaşına gelmesi gerekirken bazı ülkelerde aksi oluyor ve yöneticiler halkı en iyi duruma getirecek iken ufak bir yanılma ile kendi sülâlelerini ve adamlarını en ivi duruma getiriyorlar. Ülkenin gerçek sorunlan ile de ancak zaman bulabildiklerinde. seçimden seçime ilgilenir görünüyorlar. Giderek böyle devam eden sorumsuzluklarla da ırerçek eörevlerini unutup, sadere dört yılda bir toptan maaş almak ve rahat koltuklarda oturmak için geldiklerini sanıyorlar. Ülke yönetenlerin elinde bu durumlara düşünce de ister istpmez cağa avak uyduramıvor ve pelişme halindeki diğer devletleri elli yüz yıl geriden iülemek zorunda kalıyor. İşte bu yüzden günlük hayatta sık sık yinelediğimiz geri kalmış ülke sözcüğü yanlış bir deyim oluyor. Yerini «Geri Bıraktırılmış Ülkelerjte bırakıyor. Artık bundan sonra kalmış ülke deyiminl unutup, konuşmalarımızda re yazılanmızda peri bıraktınlmış ülke sözcüğünü kullanınz samrım. Remzl KOZAKÇI Ordu Cad. Özen Apt. Kat. 5 NAZÎLLÎ : hırsız ygun için rdiği evin hibini iürdü tırköy Kartaltepe semtinr ere giren tneçhul bir hır• sahibini tabanca ile öldürİT. ÜNLÜ BULGAR KARIKATÜRCÜSÜ DIKOV BUGÜN SERGİ AÇIYOR cırkfty Kartaltepe îngiliz «i Çamlıkçeşme sokaktadogan Yılmaz'a ait 56/1 salaireye fece yarısı soymaya i 1.70 metre boyunda kıvır ' saçlı bir kişi gürültüden »n ev sahibi Erdoğan Yıla (30) kıyasıya kavgaya giştir. Kavga sırasında kurıayacağını anlayan meçhul : tabancasını çekerek ev sae iki el ateş ederek boyan y* göfsünden yaralayaMdürmüstür. sahibini öldüren hırsız, [an sonra kaçmıştır. tki Î babası dökümcü Erdoğan az'ın ölümü ile sonuçlanan i ı cinayet masası detektifel koymuşlar ve meçhul '.i aramaya başlamışlardır. i Karikatürcüler Derneği'nin ko te iki yıl başan ödiilü kazanmış, nuğu olarak şehrimize gelen ünbronz Nasrettin Hoca plâketi lü Bulgar karikatürcüsü Milko almıştır. Dikov, hiçbir yerde yayınlanma45 yaşındaki Dikov, Bulgarismış 30 kadar eserini ilk kez Is tan Güzel Sanatlar Akademisini tanbul Belediyesi'nin Tepebaşmbitirmiş, 1959'dan bu yana proEJIS olan kıyıların konınmasını daki Karikatür Müzesinde bu fesyonel çizgici olarak çalışmakgünden itibaren sergileyecektir. uptamaktır tadır. Üsküp, Novi Sad, MosGeçen yıl da ülkemize gelen kova ve Gabrova uluslararası İmar ve îskân Bakanlığı eski Milko Dikov, Akşehir'de yapıödüllerini de kazanan Bulgar müsteşarı Cevat Geray ile eski lan Uluslararası Nasrettin Hoca sanatçısı güçlü ve değişik bir uzman danışmalardan Haldun Karikatür Yanşmasmda üst üsgrafik teknikle çalışmaktadır. özen, daha sonra kıyı yönetmeliğinin toplumun ve kamunun kıyılardan bedelsiz yararlanmaVEFAT nın sağlanması ve kıyılann gelişigüzel kullanımının önlenKader arkadasımız. can yoldasımız mesi için CHP MSP koalisyoDz. Alt. Ast. Sb. Kd. Çvs. nu döneminde çıkanlmış olduğunu hatırlatmışlar ve şunlan söylemişlerdir: «Özellikle buna dikkat edilmesi gerek. Örneğin, sanayiin gelişigüzel gelişmesini önlemek gerek. Bunu yaparken, kıyı içermeyen köy ve mezralar ruhsat kapsamı dışında bırakümıştı. o 14 kasım 1975 günü, Gebze'de geçirmiş olduğu elim bir zaman. Çünkü asıl olan, kıyıları trafik kazası neticesinde, hayatının en verimli çagında hakkorumak ve eldeki personel ile kın rahmetine kavuşmuş ve memleketi K. Maraş'da, ebedi önce bunu gerçekleştirmekti. istirahatgâhına tevdi olunmuştur. Şimdi bu alan çok genişletilmiş Merhuma rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. ve mevcut personel ve taşra örgütü ile kıyı yönetmeliğinin uyTCG HIZIR REİS PERSONELİ VE gulanması olanağı sınırlandırılARKADASI MEHMET AKKAYA mıştır. Kıyı yönetmeliğinden söz edişimizin nedeni, yeni çıkan yönetmeliğin buna yollama yapmıs olmasındandır.» TÜNA ÎLİÇ ERGENEKON Ertem Kültür •^Merkezinde tiyatroda «tiyatroda uygulama» açık oturum yapılıyor Ertem Kültür Merkezi'nde «Ödenekli Tiyatrolarda Merkez* den ve yerinden yönetim nasıl olmalıdır» konulu bir açık oturum düzenlenmiştir. Bugün saat 18.00'de Ertem Kültür Merkezi'nde yapılacak açık oturumu Hayati Asılyazıcı yönetecek ve Agâh Hün, Zihni Küçümen, Başar Sabuncu, Haşmet Zeybek, Güngör Dilmen, Kerim Afsar, Gencol Erkal katüacak SAYIN OKURLARIMIZDAN, TARTIŞMA SüTUNUNA GÖNDERECEKLERİ YAZILARI. 200 KELÎMEYt GEÇMEMEK ÜZERE, KÂGlDIN BİR YtİZÜNE MÜMKÜNSE HAKTİLO ÎLE YAZMALARI. NI RİCA EDERİZ. tır. DUYURU Bankanızı seçerken en önemli gerçeği unutmayınız!.. Size daha iyi hizmet edebiliriz.ÜstünKiğümüz müşterilerimizi daha 131 tanımamızdır. istanbul Tıp Fakültesi Dekanlığından: Pakültemizin aşağıda Isimleri yazılı kürsülerinde açık bulunan Sağhb Hizmetleri sınfındaki kadrolar karşılık gösterilerek 1750 sayılı Üniversiteler Kanununun 32'nci maddesi gereğüıce üniversiteye hazırlıkta Tıpta Uzmanlık Öğrencisi Alınacaktır Yabancı Dü snavlan 25 kasım 1975 salı günil saat 10.00 da, Bilim Dalı sınavlan da 2 aralık 1975 salı günü aym saatte Dekanlıkta yapılacaktır. îsteklüerin, 24 kasım 1975 pazartesl günü saat 17.00'e kadar bir dilekçe, 4 fotoğral ve mezun olduklan Fakülteden alacaklan ders notlarını gösterir mezuniyet belgesi ile birUkte Fakülte Personel Bürosuna başvurmalan duyurulur. Kadro Kadro linvanı : Sayın: Kârsü adı : KulakBurun Boğaz Hastalıklan Biolog, Biokimya üz. 1 Mütehassıs Tabip 1 Nöro • Şirurji Röntgen Teknisyeni 1 Radiodiagnostik Sağlık Teknisyeni 1 Üroloji BUYUK DERSANE Ustün başarı güçlü kadrolarm eserklir, MATEMATİK AKİF İLMUN SELAHATTtS AkvAlU >ElATİLT.LDAĞ *HMETEFENDI'lOlU ŞEREF CEVİKEL KADRhrE ÇFVtKEı .. ..İZMİR TÜRK DIŞ TİCARET BANKASI çağdaş bankacılık anlayışı (Radar reklam: 1205/9057) Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi Enstitüsüne MENKULÜN AÇIK ARTIRMA i LÂN I FİZİK TASER CÜNDAV RİF\T ÇINAROĞI U KİMYA BIYOLOJI GENEL YETENEK Tl NıER B UNDIRMA KONV A N F j t \BK M Y ŞL>ER Oi PERSONEL ALINACAKTIR 1 Aşağıda nitelikieri belirtilen k a d r o l a r a 27,11.1975 g ü n ü n d e yapılacak Yeterlik Sınavıyla personel almacaktır. (Başvuranlar b o ş kadro sayısından fazla olursa ayrıca Yarışma Sınavma tâbi tutulacaklardır.) 2 Adaylar 65? Sayılı Devlet M e m u r l a n Yasasına göre genel ve özel koşullan tasıroaUdırlar. 3 llgılılenn en geç 26.11.1975 günü lş saati bitimlne dek lkl adet vesikalık l o t o ğ r a l . ö | r e n i m belgesi, savcıhktan a u n a c a k ıyl öâl kâğıdı ve nüfus kimlik cüzdanı veya yetkililerce onaylı suretiyle birlikte Çocuk Hastanesi E n s ü t ü s ü Personel Mtidürlüğüne ş a h s e n b a ş vurup; iş isteme formunu d o l d u r a r a k sınava girış n u m a r a s ı a l m a l a n d u y u r u l u r . ORHANGAZi iCRA DAiRESi Dosya No: 975/166 T. Bu borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı mallar satışa çıkarılmıştır. Birinci artırma 10.12.975 günü sapt 14 ilâ 14.30'da Orhan gazi Hükümet binası önünde yapılacak ve o günü kıymetlerinin "c 75'ine istekli bulunmadığı taktırde 11.12.1975 günü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamenin icra dosyasında görülebileceği, masrafı verildiği taktirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasiyls icra memurluğuna başvurmalan ilan olunur. Muh. kıymeti LiraKrş. Adedi Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri) 60.000.00 1 975 model, 34 SY 913 plâkalı, mavi renk Murat 124 faal taksi. i Basın: 9149) 9067 yenideı^re kurstarımız BEKLEMEÜLER: I S O N SINIFLAR ; / l l KASIM • / / KA3M ModernKlasik.sabah.öğlen • ModernKlasik,sabah,oğlen Modernklasik,sabah,öğlen,akşam I 3 AAK RU I ModernKlasik,sabah.öğlen ^A^L^ İZMİR'DE LK KEZ LISE 2'DEN ÜNİVERSİTEYE HAZIRL1K KURSLARI NOT: 1975 ÜNİVERSİTE SINAV SORULARI ISTEYENE ÜCRETSIZ GONDFRLIR • MERKEZ: Assoncok Vapur iskelesi K o r j i Sokoğ.. T e l ; 42890 • ŞUBE • Karşıyaka 1671 S o k o k . N o : 9 0 T e l : 13003 Suuiu Yardımcı Hizm . » m Lnvanı Hademe Hademe Hemşlre Teknisyen Sağlık Memuru Derecesl U 14 Sağlık Hizmetl. » • • • uıa u 12 Adet özel Niteliklerl 1 30 rasını aşmamıs, ilkokul merunu bayan. 1 Askerliginl yapmıs. 30 yaşını aşmamıs İlkokul mezunu bay. 2 Sağlık Kolejl mezunu 1 Kimya Sanat OITHU veya Sağlık Koleji mezunu 2 Sağlık Koleji mezunu. (Basın: 26261/9069) Kara ve Denizi Ancak Gökler Tamamlar Hava Kuvvetlerini Güclendirme Vakfı BROŞÜR İS1"EYİNİZ 1ŞIK REKLAMCaiK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle