Katalog

CUMHURİYET 25 Ocak 1975 Yoksul bir halk çocuğu daha acımasızlarm kurbanı oldu Bir çok kişi için ucuz bir ayakkabı, bir geceJik eğlence parası 100150 lırayla bir ay geçırıyoıdu,, ÎSTANBUL ÜNİVERSİTESİNDE DÜN DİRENİŞE (İEÇEN BİNLERCE ÖĞREN'CÎ ÜNtVERSİTE BAHÇEStNDE GÖRÜLÜYOR. GERİDE, GÎRİŞ KAPISI ÖNÜNE YAZILAN • BAĞIMSIZ TÜRKİYE» YAZISI YERALMAKTADIR. "Bütün bir kışı paltosuz, pardesüsüz geçırmıştı. Ceketinı bıie bir arkadaşından ödünç almıştı,, Kerim Yaman'm arkadaşları başucunda sabahı bekliyordu «Bir kıs boyu paltosuz, pardesüsüz dolaşmıştı Keriın.» «Ceketi bile Yıldızdan bir arkadaşımndı.» «100 150 lira ile bir ay geçinrneye çalışırdı.» «Kalacak yeri yoktu. Gecelerı bir derneğin tahta masalan üzerinde uyumaya çalışır, ertesi günü ohula genellikle uykusuz gelirdi.» Ve vurdular Kerim'i. «Vurdufcları sırada üzerindeki g:ysilerin hiçbirisi kendisinin değildi. Arkadaşlarının verdiği giysilerle ısınmaya, örtünmeye çalışırdı.» AYKUT SAĞANAK DOĞAN KATIRCIOĞLU Ve Mühendislik Okulu öğrencisi Kerim Yaman 22 yaşındaydı vumlduğu gün. Arkadaşlan anlatıyor Kerim Yaman'ı. Bildikleri kadar. Tamdıklan kadar. Ve bunlarda abart ma olduğunu sanmıyoruz. Çünkü hiçbirisinin aklınm köşesinden geçmez Kerim'e acımak. Daha kötiisü acındırmak. Ama gerçeği oldugu gibi görmekte yarar var diyorlar. Kerim'in babası işsiz. Kendisini geçindirecek parası yok ki oğluna yollasın. Kerim in burs sağlamak için başvurduğıı bütün kapılar yüzüne kapatılmış. Bu da bir gerçek. Hırsızlık yapmadığına. karaborsacılık yapmadığına göre, parasız olması ve arkadaşlannın anlattığı kn şullarda yaşaması da dogal. Bir çok öğrenci gibi. Tabutsuz Ve bütün ömrü böylesine parasızlık yokluk içinde geçen Kerim Yaman dün gece Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin kadavra dersliklerinden birisinde yatıyordu. Daha otopsi yapılamadığı için arkadaşları bir tabuta bile koyamamışlardı. Dün bütün gün öğretim üyeleri otopsi için beklemiş, ^avci gelrfffirrîiş': ı. Savcı gelmiş, öğretim üyeleri bulunamamıştı. Arkadaşları Ü> 2 gündü. Otopsi yapılmış olsaydı Kerim Yaman'a, tüm ömrü yoksulluk içinde geçmiş, parasızlıktan bir gün bile kamı doymamış Kerim Yaman "a, son görevlerini yapacak, tabutunun çevresinde, ona duydııklan saygıyı, sevgiyi, aralanndan aynlmasından duydukları üzüntüyü belirtecek nöbetlerini tutacaklardı dün gece. Bu sabaha kadar. Ama yapamadılar. Bu ay içinde dü?enlenen fcİHÎfisâldırıların dökümü... 5 OCAK 1975 lst=ınbu! Üniversitesinde îktisat Fakültesi Dekaniyla okulun kantin sorunumı görüşmek üzere gelen 8 öğrenci. kendilerini okul bahçesinde izleyen 2530 kişüik bir komando grubunun saldınsına uğramışlar ve bu arada devrimcilerden Mehraet AH Eken ile Hüseyin Şahkul adlı öğrenciler tabancayla, sağ gruptan Fikret Akıncı ise bıçakla yaralanmışlardır. yiltmüs. Kerim Tire Sanat Okulu'nu bitirdiği sırada başlamış terslikler. Önce babası işten ayrılmış. Sonra da giriştiği bakkal lıktan para kazanamamış, batmış. O gün bu gündür işsiz. Eline geçen paradan ayırabildiği üçbeş kurusu yoüa\fabi!iyordu ancak. O da büyük kentlerde otu ranların bir ayakkabı parası. Bir keten pantolon parası. Kerim de bununla bir ay, yiyecek, içe cek, kitap alacak, kira verecek ve eğlenecek. Bir ayakkabı ya da keten pantolon parası ile olacak bütün bunlar. Ve ömrü böyle ceçmiş olan bu Kerim Yaman'ı vurduiar. Kerim Yaman'ı vuranlar da belki aynı koşullarda yaşıyor. ^uyıi^ bir ola^lık bu. Ama Kerim Yaman'ı vurduranların da böyle yaşadığıru kimse söyliyemez. kınmadan okumaya uğraşan. Kendi sorunlannı yurt ve bütün dünyanın yoksul halklannın sorunlarıyla bütünleştirerek düşünebilen bir öğrenci. Yaşamı boyunca kitap okumak tan, kendınden daha zor koşullarda yaşayanlardan başka derdi olmadığım anlattılar bütün ge ce. Babalann en dertlisi Babası da, üvey annesi de yak laşık ajnı şeyi anlattılar Kerim Yaman için. Babalann en dertlisi Fahrettin Yaman. Bütün zorluklarla. dRg gibi sorunlarla boyunca büyütebildiği oğlunu yitirmenin acısı içindeki Fahret tin Yaman Hiç bir suskunluk onunki kadar değildi dün. Kup kuru gözlerle Üniversite bahçesinde bakıyordu çevresini saran öğrencilere. Sanki hepsinde oğlu Kerim'i görüyordu. Umutları, mutluluklsrı, sağlamlıklarıyla hepsinde Kerim % yaşaüyordu. . Ama ne olursa olsun keşke Kerim ölmeseydi, keşke vurulmamış olsaydı der gibiydi dün. Ama Kerim'i vurmuşlardı.. Sır tında taş taşıyarak büyüttüğü oğlu yoktu artık. Korr.andolar:n kurşunlanna ....:.: .^:\ı: .:. . „ : . . . Kerim Yaman'ın annesi Fikriye Yaman. Bayan Yaman'ın solunda avukat Bozkurt Nuhoğlu, sağmda küçük oğlu ömür Yaman görülüyor. Fotoğraf(Fotoğraf: Erdoğan KÖSE(KîLU) ta, en sağda geride görülen ise, baba Fahrettin Yaman'dır. man. Arkadaşlannm verdiği giysilerini kullanıyordu. Kerim Yaman'ın yatacak yeri bile yoktu vurulduğu zaman. Ve Kerim Yaman böylesine koşullarda gelmis ti. Vatan Mimarlık Mühendislik Yüksek Okulu nun Makine Bölümü ikinci smıfına kadar. Ve eğer 23 ocak günü okuldan çıkarken vurmasalardı, mühendis bile ola caktı bu koşullarda. Belki o zaman yüzü gülecakti Kerim Yaman'ın. O zaman mutlu olacaktı belki Kerim. Ama bırakmadı!ar. Sokak ortasında vurdular 22 yaşında Kerim'i... Daha bir kız arkadası büe olmamıştı. Daha sevgiyi bile tadmamıştı öldürdükleri zaman Kerim Yaman'ı... Belki de en köV tüsü buydu... Kerim'in asıl sorunu Arkadaşları genellikle sakin bir öğrenci olarak ammsıyorlar Kerim Yaman'ı. Günlük yaşamının dayanılmaz koşullarında, ya 23 ocak günü.. Kerim Yaman'ın ceketi pantolonu bile yoktu vurulduğu za 10 OCAK 1975 Öldürülen DMMA öğrencisi Şahin Aydın ile ilgili olarak 12"si sağcı, 13 öğrenci adliyeye verilmiş ve tutuklanarak cezaevine gönderil mişlerdir. Üzgündüler Üzgündüler. Babası gibi. Annesi gibi. Oveyl annesi gibi. : «Hiçbir şeye yanmıyorum, Ke' rim'in istediği bir tek şeyi bile yapamadıgımıza yanıyorum bugüne kadar» diyordu dün Kerim in üvey annesi. «Parasızhktan yokluktan kendimize bakacak halimiz yoktu ki oğlanm istediklerini yapalım.» «Zaten pek bir şey istemezdi, bilirdi halimizi», «Aç tok yaşar, bir gün bile durumundan yakınmazdı.» Bütün bunları üvey annesi söylüyor du dün Kerim'in başucunda. Derslikte tas masanm üzerinde yatan Kerim Yaman'm başında. 12 OCAK 1975 Devrimci Gençlik Birliği Genel Baskanı Celâlettin Ulusoy, bir açıklama yuparak, ODTÜ son sınıf öğrencilerinden Arslan Yalçıner'in kayıp olduğunu açıklamış ve lıayatından kaygı duyduklarını, karşı grup tarafından kaçınlmış olabileceğinı söylemişür. 15 OCAK 1975 Beyazıt Maliye ve Muhasebe Yüksek Okulunda komandolann demir çubuk ve sopalarla yaptıtdarı baskın sonunda Hasan Uysal, Mehmet Güven, Haluk İbrahım, Hasan Yıldır adlı öğrenciler yaralanmış.lardır. Aynı gün Boğaziçi Ön Lisans Okulunda sürdürülen boykot sırasında bir grup öğrencinin derslere girmek istemeleri sonunda çıkan kavgada bir öğrenci yaralanmıştır. Gene aynı gün yakalarında bozkurt rozeti taşıyan bir kısırn öğrencılerin. Burse Eğıtim Enstitüsünü işgal etmeleriyle başlayan olayda çıkan kavgs sonunda Nisa Tekin, Abdullah Alay adındaki öğrenciler, çeşitli yerlerinden yaralanmışlardır. Daha sonra akşam geç saaüerde olaylar, İTİA'ya sıçramış ve Bursa Yüksek Öğrenim ve Kültür Derneğinin vayımladığı bildiriyi akademiye dağıtan öğrenciler, Ülkü Ocaklarına mensup bir grup komandonun saldırısma uğramış ve çıkan çatısma sonunda ülkücülerden Metin Kaplan başmdan taşla yaralanmıştır. Üçbeş kuruşla Kerim Yaman'ın babası Karayollarında işçiymiş. Kerim'i, aldığı üçbeş kuruş para ile bü 'Urfa'da I Gürsoy'un büyük toprak Hakimler sahipleri ıçın MHP sarfettiği militanlan sözler ile eyleme tepkiyle hazırlanıyor,, karşılandı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) CHP Urfa Milletvekili Celal Paydaş. Türk toprak ve tarım relormunun ilk uygulamasmın başlıyacağı Urfa'da, yasayı ve uygulamayı yozlaştırma için sür dürülen çabalar arasında, «MHP militanlarından da destek almdığını» öne sürmüştür. Paydaş bu konuda verdiği yazılı demeçte özetle şöyle demektedir: «Her türlü haksıziıkların, dengesiz toprak dagılımının, ağa sömürüsünün simgesi dunımunda olan Urfa'mızda başlatılan toprak reformu tüm yoksul haikımızın büyük bir özlemi, umudu iken malum çevrelerce son zamanlarda zaten daha ev\'elce yozlaştırılmış olarak çıkarılan toprak relormunu bu kez tamamen gayesinden saptırmak, dejenere etmek yarışı içinde olduklarını esefle müşahede etmekteyiz. Tüm bölge halkımız fakiri, köylüsü, ağası ile reformdan yana iken son hükümet bunalımlarından sonra ajTiı çevrelerce hele Devlet Bakanımızın Urfa'ya gelisinden sonra reformu Türkiye sathında yozlaştırmak isteyenlerin tertipleri ile bölgemizde reformu halkın gözünden düşürmek ittevenlerin tezgâhladıkları bazı gizli fonların kurulduğu, Millî Hareket Partili militanların desteklerini aldıklarını duyuyoruz. Sayın Deviet Bakanının Urfa seyahatinde büyük toprak sahibl olmaktan başka hiç yetki ve sıfatlan olmavan sadece toorak sahipleri ile teması ve hatta bunlarla kamulaştırmanın yapıldığı vere kadar beraber eirmeleri <beraberlikleri> çevrede hayretle karsıland.ğı gibi toprak reformu •nüstesarlığının çok değerli teknotrat ekibinin de ^slısms şevk ve azimlerini sıfıra düşürrnüştür. Bu hareketlerin doğnıluğu I halinde Urfa CHP il örgütü de\Timci. atıhmcı kadıosııyla bunlarla amansız bir mücadeleye gireceği muaalüiaJiiır.» 1 Eyüp Adliyesi Hakim ve Savcılan, Maliye Bakanı Bedri Gürsoy'un hakimler hakkmdaki sözleri Uzerine Başbakan Prof. Sadl Irmak'a bir telgraf çekerek bakanı protesto etmişlerdir. Hakim ve Savcılann bu protestosruna Maliye Bakanı Bedri Gürsoy'un Bölge İdare Mahkemeleri Kanunu tasarısı hakkmda kendisi ile görilşmeye gelen Danıştay Başkanı Hakkı Ülgen'e «Hakimlerin çöpçü ve mezar bekçisinden farkı yoktur» demesi yolacmıştır. ETüp Hakim ve Savcıları adına Eyüp Savcı Yardımcısı Kemal Şimşek'in imzasıyla Başbakan Prof. Sadi Irmak'a TRT aracılığı ile çekilen telgraf aynan şöyledir: TRT aracılığıyla Sapn Başbakan Prof. Sadi Irmak'a AXKARA 24.1.1975 günlü Hürriyet Gazetesinde Maliye Bakanı Bay Bedri Gürsoy'un hakimler tiakkında sarfettiği sözlerl teessürle okuduk. Hiçbir devirde ve hlçbir idarede Adliye bıı kadar küçük görülmemiştlr. Bu anlayışta bir şahsın kabinenizde yer almasmın memleket için btr tallhsizlik olduğunu saygıyla arzederim. Eyüp Hakim ve Savcılan adına Kemal Şim<ıek Eyüp Savcı Muavinl 16 OCAK 1975 Yönetmelikle ilgili olarak bir günlük bir uyarı boykotu yapan ÎTÜ öğrencüeri ile boykotu kırmak için okuia baskın yapan komandolar arasında çıkan çatışma sonunda, Ahraet Bahat ile Mustafa Aksoy sopa ile başlarından ve Mustafa Aygüner ile Aslan Yazıcı adlı öğrenciler de bıçakla yaralanmışlardır. Divan Bakırlı şilebini kaçıran gemiciler Çanakkale'de yargılanacak ÇANAKKALE, (Turhan XARLER bildirivor) Türk gemicileri tarafından Libya'dan Türkiye'ye kaçınlan Divan Bakırlı şilebi davasma Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinde bakılacaktır. Yargıtay 3. Ceza Dairesi aldığı bir kararla kısa bir süre önce dava konusunda yetkisizlik karası veren Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesini davaj'a bakmaya yetkili saymıştır. Halen Çanakka le cezaevinde tutuklu bulunan 7 gemiciyle ilgili durusmaya 19 subatta baslanacaktır. Türk Ceza Kanunu'nun 495. maddesine göre gasp suçundan yargılanacak olan gemicilerin 15 yıidan 20 yıla kadar ağır hapis cezası le cezalandınlmaları istenmektedir. 17 OCAK 1975 Sabah saat 11.00 sularında süâhlı bir grup komando. ITİJ'de kavga çıkarrnışlar ve kavga sonunda Mehmet Işık, Ismail Hakkı Yırlak, Demir Ayar ve Sadi Satır adlı öğrenciler çeşitli yerierinden yaralanmışlardır. Daha sonra 100 kişilik bir grup komando, saat 16.30 sularında Istiklâl Caddesine gitmişler ve sol yaymları satan kitapçı dükkânlarını ve seyyar satıcıiarı basarak kitap ve dergileri yırtmışlar, sergileri tahrip eünişlerdir. Daha scnra aynı grup, Aksaray'a gelerek burgda da sol yayınları satan kitap sergilerini tahrip etmişlerdir. Daha sonra İTİA'ya bağlı İktisadi ve Ticari İlimler Yüksek Okulu ve Gazetecüik Halkla İliskiler Yüksek Okulunun kantinine silâhlı bir saldırı düzenlemişleı, ancak olay sırasında yaralanan olmamışür. MigTos aracılığı ile Belediyeye bağışlanan kamyonlar, ancak altı ay çalışabilmiş kâr yerine zarar vermiştir. Bugünlerde MKE'ne hurda olarak satüacak olan kamyonlar. Bayrampaşa'daki Belediye deposunda görülmektedir. Isviçre'nin hediye ettiği 16 çöp kamyonu 6 ayda hurdaya çıktı îhsan ONUR İsviçre Hükümetinin cMigros» aracılığı ile tstanbul Belediyesine bağışta bulunduğu sakıştırma tertibath «FBW» marka 16 çöp kamyonu altı ay çalışmadan hur da haline geîmiştir. Kamyonlar önümüzdeki günlerde Makina Kimya Kurumuna kilosu 40 kunıştan satılacaktır. Tahminen Belediyenin kasasına 48 bin lira Sirecektir. Halbuki 16 kamyonun getirtilmesi için İstanbul Beledıyesi yaklaşık olarak 150 bin lira harcamıştır. Migros, Fahri Atabey'in Belediye Başkanlığı döneminde, Temizlik tslerinde kullanılmak Uzere 16 çöp kamyonu bağışta bulunacağını blldlrmiştir. Dr. Atabey, yapılan bu teklifi olurnlu karşılamış ve kamj'onlan almak üzere 20 kişilik bir kurulu îsviçre'ye göndermiştir. Giden kurul, kamyonların 1952 model olduğunu görunce şaşırmış, lıatta ATABEY BELEDÎYESİNİN YTRDA GETİRMEK İÇİN 150 BİN LÎRA HARCADÎÖI 16 KAJVfYON KİLOSU 40 KUBUŞTAN" MAKİNA KİMYA KURUMUNA SATILACAK. yola çıkmaktan korkmuştur. Kamyonlar elden geçirilmiş ve ondan sonra bir hafta da karayolu ile İstanbul'a getirilmiştir. Yolda kamyonların bir kaçı bozulmus, gHçlükie onanlmıştır. sa bir zamanda da teker teker çalışmaz hale geîmiştir. Çalışuğı dönemlerde kilometre başma 34 lira arasında benzin yakan kamyonlardan Belediye kâr edecefıne zarara uğramıştır. Normal bir kamyon küometrede 5070 kuruşluk benzin vakmaktadır. 18 OCAK 1975 Saat 17.00 sularında Hacettepe Üniversitesi öğrenci seçimleri sonunda bir grup komando okul dışında toplanarak, toplu gösteıi yapmışlar ve bu arada olay yerinden geçmekte olan Hacettepe üniversitesi öğrencisi AH Arslan ile Gazetecüik Yüksek Okulu ögrencisi Hüseyin Dalgıç'a saldırmışlardır. Saldırı sonunda Ali Aslan. tabancayla sırtmdan ağır bir şekilde ve Hüseyin Dalgıç ise tabancayla bacağmdan yaralanmıştır. 19 OCAK 1975 Viranşehir olaylarmı protesto etmek için yapılan miting yasa diJSi olduğu gerekçesiyle polis tarafından dağıtılmış ve bu arada TSÎP Fatih İlçe Merkezi Ue Genç Sosyalistler Birliği Orgütünün merkezi polis tarafından basılarak aranmış ve sonuçta 84 kişi gözaltına alınmıştır. Ancak daha sonra bunların 72'si savcılık tarafından serbest bırakılmıştır. Atatürk Eğitim Enstitüsü Müdürlüğüne Turgay Renklikurt seçildi Bütangazı ile çalışıyormuş îstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü Müdürlüğüne dün yapılan 21 OCAK 1975 seçimle Turgay Renklikurt jjetiAnkara Üniversitesinde çıkan olaylarda 4 kişi yaralanmıştır. Sarilmiştir. Halil Tekinalp'in görebah 8.15'de servis arabalarıyla Tıp Fakültesine gelen askeıi öğrencivinden ayrılması üzerine öfcretim ler kantine girerek • Bütün komünistler dışarı çıksınlar» diye bağır üj'eleri arasında yapılan seçim mışlar ve ksnünde oturan kız erkek sivil öğrencilere sopa, demir çu sonucu Atatürk Eğitim Enstitübuk ve muşta ile bıçakla saldırmışlar. Sadık Sefer, Bahar Karabuksü Müdürlüğüne seçilen Renklida, Ömer Elkit adındaki öğrencileri yaralamışlardır. kurt, Millî Eğitim Bakanlığının 30'a yakın MHPIi Komando, gece İzmir'deki Atatürk öğrenci yuronavmdan sonra göreve başlayacaktır. duna baskın yapmışlar ve 6 devTimci öğrenciyi yaralamışlardır. Bağışta oulunan Kamyonlar. tsviçre'de bütangazı ile 20 vıl kullanılmıştır. Ancak giden kurul, kamyonların bütangazı ile çahştırmanın güçlüğü üzerinde durunca motorlarda değişiklik ya pılmış ve benzine çevrilmiştir Bu değişiklikle birlikte kullanma süresi son anlanna gelen kamvonlar ekonomik olmaktan uzak laşmıştır. Belediyenin atölyelerinde elden seçirilen kamyonlar, Migros yetkililerinüi de bulunduğu törenden sonra iıizmete girmiş ve kı Akaryakıttan tasarruf Belediye Başkanı Abmet İsvan, yayımladığı yeni bir genelge ile fuzuli harcamalardan kaçınılması üzerinde durmuş, bilhassa yakıt tasarrufuna gidilmesini istemiştir. Bu arada sekiz silindirli b ü ^ k makam otomobilleıi yeni a] man ülkemizde yapılan taşıtlarla değiştirilmlştir. Böylece 1973 yılmda 165 bin litre olan yakıt harcaması 1974 yılında 146 bin litreye düşmoştür, DOÛUM VE TE$EKKÜR Sayın Dr. TAHStN ARTÜNKAL'in titiz ve şefkatli yardımlan ile üç kişi olduk. ARKADAŞ lNAN'ı sevdikço doktonımuzu saygı ile anacağız. Gülsün Selahatttn ÖZAKIN 23.1.1975, Güzelbahçe tainigl Ajanstür 5R44 615