28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 21 Ocak 1975 jrablusgarp limanmm «inşaat tmtiyazı» Abdüihamıfe aitfı. Kendisine 1905"te "verilmisti bu irnnyaz. Fakat, limanın yapırru için herhangi bir islemde bulunmamıstır. Yıldız Sarayı. bir yandan tüm devlet gelirinin yüzde beşme varan özel bütîesıne (Ha'zinet Hassa). bir yandan da, yabancı şirketler gibi, «tmtiyazalara sahipti. Yıldız da. çevresi de, zaten yabancı şirketlerden farklı olmamışlardır. Osmanh İmparatorlutunun, tkinci Meşnıtiyetin iik yansıncia, Kuzey Afrika'da, bir mılyon kilometreden fazla toprağı vardı. 1911'de, zamarun sadrâzamı İbrahim Hakkı Paşa. durumu şöyle değerlendirır: «. . yâni Fransa memâlikinm tam iki büyüklüğiincie .. bu topraklan imar ve hüsnü idare eder ve hayat verir isek, bu büyük bir imparatorluktur.» Bu topraklar bugünkü Libya idi. Hakkı Paşa'mn sözleri de gerçekle ilişkisi olmayan, «vazıyeti kurtancılıktan» öteye gsçmiyordu. Hep «ise»lere dayandığı için. îmar, iyi idare, oraya hayat vermek... bunlar yalmzca bir hayaldi. Aslında, bu koca ülke, kaderiyle baş başa bırakılmıştı. Osmanh Meclisi Mebusan'ında Trablusgarp vilâyetinin üç mebusu vardı (Naci Bey, Ferhat Efendi ve Sadık Bey), Bingazi sancağıriın da iki (Ömer Mansur Paşa, Yusuf Şetvan Bey). Beş rnebus da, 1908 yılmdan beri, gerçekleri dile getirmek için yırtınmışlardır. Olaylar ve görüşlet Callud'un Düsündürdükleri Prof. Tarık Zafer TUNAYA Ve Trablusgarp vilâyeti, istihkâmsız. askersiz, merkezle baglantısiz, Istanbuldan 1100 m:l uzakta «bomboş> duruyordu. V'alisi de yoktu. Roma'ya da Büyükelçi atanmamıştı. mer (Kızüay) heyeti, önce Avrupa'ya gitmls, oradan seyyar hastane malzemesi sE'ın alarak, Tunus yoluyle Trablusgarp'a geçebılmişti. Trablusgarp'te, bir avuç Osmsnlı subayı ve askeriyle beraber. mebuslar da çarpıştı. îtalyanlar bir çok yerde durduruldu. Enver Beyden (Paşa) gelen telgraf, coşkulu, ama umutsuzdu: «... Tek vücut olarak, ya mahvolacağız. ya da düşmanımuı tamamen yok edeceğiz.» Hakkl Paşa Daha önce Roma seflri kebiri (büyükelçisi) olduğu halde ttalya'nın planlarını keşfedememiş Sadrıâzam istifa etmek zorunda kalmıştı Aynı Trablusgarp mebuşları Hakkı Paşa'mn Divanı AMi'ye (Yüce Divan'a) sevki için önerge verdiler Yeni kabineyı. ihtiyar Sait Paşa kurdu Yeni Hariciye Nâzırına (Âsım Bey) soru üstüne soru yöneltiliyordu. Bir mebusun sorusu: «Trablusgarp'taki tab'anın müdafaası kimlere bırakıldı'». Nâzırın cevabı: «Kendi silâhlarına». Talât Bey (Paşa), bnğmyordu: «Kahrolsun vahşiler, yaşasın insaniyetperverler, mücahitler». Ve tüm Meclisi kendisine katılmaya çağinyordu. Babjâli'nin elindeki tek silâh protesto ve kınama olmuştur. Bu arada ttalyanlarla kapitülasyonlar «ilga» edüdi. ttalyanlara karşı bazı sert tedbirler alındı. Osmanlı mebusanında, soruna gerçekçl açıdan bakanlar d a olmuştur. ttalya, tek basına, * bu için üstesinden gelemezdi «Bizim düşmanımız ttalva cfeSil. ttalya'nın arkasmdaki Avrupa'dır» diyordu bir mebus. Ne var ki, asıl gerçekçilik şu soruda saklıydı: Tas üstüne taş koyamadığm bir yerde, sen ne arıyorsun?... Bu soruyu kimse sormamlştır. Yalnız, Trablusgarp mebuslarının önergesi, durumu açıkça ortaya koymuştu. Savaş bir yıi sürdü. Ve Ouchy (U?i) andlaşmasıyle (18 ekim 1912) Trablusgarp vilâyeti, 12 ada ile beraber. Osmanlı Drvletinin aile albümürvde artık bir hatıra fotojrafı ot1t:gu zaman, «Balkan Harbi» başlıyalı on e'in olrmıştu. Bir yıl sonra, aynı albüme, Rumeli'nin fotoğrafı da konulacaktı. göre, Libya. Faşist ltalya topraklannın ıızantv sıydı. 19421948 : İngilizler, Fransızlarla çekişerek, Libya'ya egemen üldular. Ancak, Birleşmis Milletler, 21 kasım 1949 tarihli kararıyîe, Libya' mn en geç 1952 yılı başma degin, bp.ğımsız bir devlet olmasını ön^ördü. Ve 1952'de. Seyyit tdris El Sünusî kırallığını ilân ettigi zaman, ülkenin siyasal yapısına egemen değildi. Libya ekonomisi tamamen dışa bağlanıruştı. Buğdayı dışardan geliyordu. Amerikalılar, Mellaha kampına, tngilizlerin yerine yerleşmiştiler. Shell ve Esso şirketleri etkin rol oynamaktaydılar. PetroHinden üniversitesine kadar. yabancı baskıîar altmdaydı Libya. Sovyetler Birliği. Akdenizde görönllnce, Lfbya, Dogn Batı aktörlerinin cirit attığı bir alan oldu. Ve nihayet, 1969'da, Albay Kaddafi'nin askerî darbesiyle. Arap sosjalizmine dayalı Cumhuriyet ilân edildi. Altı yıldanberi, acı tarihinin çıkmazlan içinden kurtulan bu gpnç ülkeyı bu İhtilâl Konseyi yönetiyor. Libva. çeşit çe?it em peryalizm tünellerinden geçmiş olarak. bagım sızlık günesi altında kendi kendisini yeniden «inşa» etmektedir. • j ' ;i YAK1NAN YAKINANA on günlerde, küçük memurlardan, assubaylardan, öğretmenlerden mektup yağıyor. Geçim sıkıntısmdan, yan ödemeler dağıtımındakl adaletsizükten yakınıyorlar tümU... Memur maaşlanna ne denli zam yapılsa, enflâsyonun hvzı zam oranlarını aşıyor. Enflâsyon banknotlan £are gibi kemirdiğinden, katsayı 8'miş. 9'muş, 10'muş nafile... Böyle olunca da van ödemeler yüzünden kamu personeli birbirine glriyor. Bu konuda bize gelen mektuplardan bazı parçalan altalta dizerek manzarayı çizmek istiyorum. S Medeniyet Dediğin.. Güçlü donanmasıyla, Italya Roma'dan 600 mil öted'eki. Osmanlıların eski «Garp Ocaklan» na, elini kolunu sallayaralc girdi. tşgal nedeni, emperyalizmden patlayacak durunıa gelmiş Avrupa'nın kurtla kuzu öyküsüdür. Itaiya'nın iddiaları da sudandı: Osmanlı subayları ve Ittihatçılar, Trablus'un «bağnaz ve cahil halkını» ltalya ve ttalyanlar aleyhine kışkırtrmşt! (23 eylül 1911 ltalyan notasl). Kuzey Afrika'ya, Avrupalılar uygarlık getirmişti. Fakat, Trablusgarp ve yöresı, bu «nimetten« yoksun kalmıştı. Bu durum, Italyartları rahatsız edıvordu. Onlar da yararlanmalıydılar. Trablu5garp ttalya'ya yakındı ve «hayati menfaatlerı» alanı ıçindeydi. Bu nerienle bu topraklar işgal edilecekti (28 eylül 1911, ltalyan notası ı Babıâl), notalara aynı tarihlerd'e, kendisini çok aşagılatteı cevaplar vermıştir. Olanlar eski devrin suçuydu ttalyanlara, bu bölgelerde. eko nomik imtiyazlar vermeye, hükümet hazırdı. Bu yoldan, işbirliğı yapılabilirdi. Ve ttalya Harlciye Nâzın Dı San Giulıano (Culvano) verılen yirmi dört saatlik sürenin bittiği gerekçesiyle, yeni bır nota ile Osmanlıya savaş ilân etti. lsgal de başladı (29 eylül 1911). Değişen Tablo Genç bir Başbakanın. Sayın Callud'un, gezi lerini izlerken, sorunlar tarihsel bir bakıs içinde somutlasıyor. Bağımsızhğı zedeleyen ne varsa, tümünü bir yana iten gene. Libya kuşagı, bu giln Afrika'r.ın en zenein rje'rol Urerieisi bir ül kenin başında. OrtadoSıı'da ise. Libya, tran'dan sor.ra ikinci oetrol tilkesidir. Ve hıışrünün koşullan içinde. dünya ekonomisinde. ağır basan bir güç olmuştur. Değişeo tablo ne kadar ilginç. . . Sözde uygarlıkçı San Culyano notasından altmış dört yıl sonra. Libya, Roma sokaklar.ndaki trafiği, ttalyan'ann günlük yaşantısını etkileyen bir güç oldu. Züpoe bir nrrasyedi pdasıyle, Libyalıları «bağnaz ve cahil» ' olarak nitelemis olan Avruoa devletleri. Libva'mr) kapısında kuyruk olmuçlar, ellerindeki taslara petrol doldurmasını bekliyorlar. Yozlasmış Osmanh kadrosunu parçalamış olan TUrkler de ışçi kuymS'andalar. Resmi daireler önünde, soğuk ve kar aîtında bekleşerek, Libya çöllerinde geçim «vahalan» anyorlar. Ama, Libya da. kendisini anyor. Dostlanra arıyor. Dostlanm biliyor. Türk «îstiklâl» savaşından taşan ruhta kendisini buluyor. Aynı ıstıraplan çekmis ülkeler topluluğunun bu yoldan oluşacagına inanıyor. Libya gibi. petrolün tersine çevirdigi Dogu düzeni içinde güçlenen Ulheler, geçmişin acımasızlıgmdan ders alarak, siyasal ve sosyal klşiliklerini ve yapılarını. çok. ama çok büyük bir dikkatle. yaratmak ve kurmak zonaıdadırlar. Kıs» bir sürenin isi d e p d i r bu. însanlık tarihinin yeni bir dönüm noktasındayız. Dünya, dünya olalı, petroHe bağımsızUk böylesine bütünleşmemişti. Ölüm Öncesî Mebusan Meclisinin 9 ocak 1911 günlü birleşiminde Traolusrarp mebusu Naci Bey'in, Maarif Nâzın Emrullah Efendi'ye yöneittiği soru, bir trajedınin tüm özelliklerım taşır ve bir iilkenin nasıl ölüme terkedildigini gösterir. «Takrir» (önerge) sahibi şöyle diyordu: «... Evet. bugün vilâyet can çekişmektedir. Daha açıkçast, Italyanların ekonomik saldırısına, mahkum olmuştur. Ekonomik hayatımız, Italyanlann eiine geçmiştir.» Naci Beye göre, durumun baş sonımlusu «Maarif» alanmdaki kayıtsızhk ve yetersizlikti. Vilâyette on iki tane «mükemmei» ftalyan okulu vardı. İkisi yüksek. ötekiler ilk ve orta dereceliydiler. 30.000'e varan Musevi kesimin çocukları tamamen îtalyanların elindeydl. 2 . 0 UO O ki.şi italyanca konuşuyordu. Yerli dil terkedilmişti. Bir buçuk milyon Osmanh nüfu«tan, «Türkçe bilen iki yüz klşi» yoktu. îslâm çocukları, «okulsuzluğun sefaleti» içindeydiler. îlkokullara. devlet bütçesinden beş mîilyon kuruş ayrılrmştt ama. Trablus'a bir kuruş bile düşmemisti. Hesapça, Trablusgarp'ta yirmi beş orta lise âyan okul açılrnası gerekirken, ancak iki okui vardı. Bunlara da okul denemezdi. Üstelık kim?e jförev kabul edıp oraya gitmediği :çın, öğretim, yıllardan beri yapılamıyordu. «Biz» diyordu mebuslar, «bu hall üç senedir mütemadiyen, her vakit hükümete arzetmekten geri kalmadık..» Her zamanki gibı tartışma açılmış. tttihatçılar hafifçe Emrullah Efendi yi eleştirmişler, vaadler içinde sorun kapatılmıştır... Osmanh Tepkisi Osmanh sosyoekonomik yapısının ne denll geri ve çürük olduğu da böylece ortaya çıktı... Osmanlı sanayii sıfın aşamamıştl Mecliste, Diyarbekir mebusu PirincçioRİu Feyzi Bey, Erganı madenlerinin develerle taşındığını anlatıyordu. «Fes Fabrikai Hümâyunu.nun Avusturya yapağısı lşlediği, Meclisi Mebusan'ın Kardif kömürüyle ısıtıldığı bir iilkede, savaş teknolojisı cfe yetersizdı. Resmi ağızlara göre, vapurların çoğu elli be? vastndavdı Kırk beş yıllık tarihi olan Seyri Sefâin (Denizyolları) idaresınin bir kömür depn<!u bile yokîu Hilâliah îş'n Sonrası 19121942: Otuz yıl. Trablusgarp ve yöresi, bir İtalyan sömiirgesi olarak kaldı. Mussolini'ye SAGI TUT, SOLU EZ.. OKTAY AKBAL Evet Hayır ALT1N ve EKONOMİ ltını kim bilmez? Sandır, par lastır, ışlenmesi zordur ama, altın eşya zarıftir, görkemlıdır. Altın zenginiık ve soylululc simgesidir. Ondan dana degeıli madenler bulundu ve ışletildı ama, bu madenler ayni sımgesel sonuç ve etkılerde bulunamadı. Altın insanlann gözlerınde ve ^önüilerinde yine görkemit varlıklr şeylerin simgesidir. Elmas cia platin de süs ve değer olarak aitını geçtiler ama, göniillerde ayni tahtı kuramadılar. A 28 nisan 1960 gününü ansıtan resimler bunlar. Sil&hını çekmiş polis, coplanan delikanhlar, atılan bombalar. Alın o günlerde çekilmiş resimleri, bir de 18 ocak 1975 günü çekilenlpre bakın. bir ayrım yok. Aradan on bes yıl geçmiş, o günlerin. gençleri yaşlanmış, çocuklan büyümüş. Gerek ögreBci, gerek işçı, gerek polis görevlisi olsun. hepsi birbirinin eşL benzeri. . O tarihte işbaşında, seçimle gelmiş, Meclis'te kesin bir desteğe sahip Menderes Hükümeti vardı. Ulusun kendi ardında olduğunu samyordu. öyle ya 1957 de seçimleri kazanmıştı! Ama üç yıl içinde çok şey değişmişti. îlk genel seçimde Menderes gidecekti. bunu herkes biliyordu. Bildiği için de zorbalıkla, silâhla, güçle gençliğin, aydmların, emekçilerin uyanışmı bastırmaya çalışıyordu Menderes iktidan. Sonuç ne oldu, açar okursunuz tarih kitaplannda. Tam bir çöküş, yıkılış... Bugtın işbaşında geçici bir hükümet var. Hiç bir yere dayanmıyor. Boşlukta, havada!... Tek bir parti güvenoyu vermiş, on kişilik grubuyla! Ama bu küçük parti Irmak Kabinesinin yönetimine egemendir. Atatürkçü olarak tanınan Sayın Irmak da giderek Milliyetçi Cephenın en ateşli yanlısı bir küçük sağcı partinin dümen suyuna kapütnaktadır. Kısacası tarafs'.z, bagımsız bir hükümet yok bugün karşımızda. Atatürk dsvriminin savunucusu saymak zor Irmak Hükümetinl... Sağcı politikacüar ağırlıklarını koymuslardır. Hükümet «icraatı» bu havaya uymaktadır. BeİKi de bu yüzden hükümet içindeki aychn üyeler durumdan hiç de hoşnut defillerdir. Bugunlerde b:r takım aynlmalar olursa hiç şaşmayalım. Erim Hükümetinden kopan 111er gibi yeni bir llierle karşılaşırsak, dogaldır. Harta böyle bir şey politikacılığın batağına batmak istemeyen kışıîer için zorunludur. Ulusa karşı, kendilerine karşı bir görevdir... Gerçek nedir? Sağdan, aşm sağdan gelen her eyleme, her davranışa karşı sonsuz bir hoşgörü! Soldan, en ılımlı soldan geien seslere, çıkışlara karşı ezici, şıddetlı, acımasız baskı!... Adamlar yüzlerce kişilik graplarla yollan keser, adazn bıçaklar, tabanca atar, Beyoğlu'nda dükkânlan, sergileri basar, kitaplan yırtar. gazeteleri parçalar, kimse bir şey demez. yasa uygulayıcıları ortalıkta görülmez, hatta halktan bu çirkin işleri önlemek isteyenleri bile «Ben polisim. karışmıyorum, size ne oluyor» diyen bir takım kimseler durdurur. susturur. öte yandan bir sol partinin Viranşehir'dekı kanlı olaylan protesto etmek için tertiplediği bir gnsteri tanklarla, silâhlarla, bombalarla önlenir. TSİP Valiliğe başvurmuştur. izin istemiştir böyle bir gösteri yürüyüşü için. Ne olumlu ne olumsuz bir yanıt alamamıştır. Ozgürlük Alanında partililer toplanınca üstlerine yürünmüştür acımasızca. Kaksızlık karşısmda kişi başkaldırır, bu dogaldır. Safa. sağcuara karşı güler yüz, sırt okşama, destekleme; sola karşı sopa, dayak, tutuklanıa... Milliyetçi Cephe'de birleşmeye kalkışan dört parti daha hükümeti elde edemeden gerekli yerlere sızmayı başarmışlardır. Kabinedeki CGP'li Bakanlar, bafımsız gibi görilnüp Cephe'ciler safında yer »lan daha başkalan solu ezmenin, sindirmenin yoUannı aramaktadırlar. Cinayetler işlenir, yollar kesiiir, kabadayıhk sokakları ele geçirir, Irmak Hükümeti suskuyla karşılar bütün bunları! Ama sol bir parti yasalann kendine tanıdığı bir gösteri yürüyüşü yapmak ister, o zaman kıyamet kopar!... Irmak Hükümetinin Milliyetçi Cephe'nin bir aracı olmaya doğru gittigi gözden kaçmamaktadır. Bilerek bilmeyerek aşın saga alet olan Irmak Hükümeti başta Başbakan olmak üzere Anayasa dışı bu gidişten sorumludur. Yartn da bu sorumluluğun ağırlıgını sırtmda duyacaktır. Bu giriş, sağlam bir gidiş değil. Turkiye'mn aydınlıktan yana güçlen aşırı sagcı cephenin karşısmda bırleşmek zorundadırlar. Agzına Atatürk adını almayanlann ağırlıklannı duyurduğu bir sagcı ortaklık Kemalist Devrimin Türk ulusuna fcazancürdığı olanaklan. uygarca yaşama, düşünrr.e haklannı elinden alaınayacaktır. Havada, boşiukta, sallantıda bir hüküttıetin ikîidar günlerinde karşılaştığımız bu yanlış, bu acı, bu ters tutumu toplumumuzu daha da umutsuz günlerin beklediğini gösteriyor. Elbet böyle olacak, gerçek bir halk iktidarının, gerçek uluscu bir hükümetin iş başına gelmemesi için seçimleri önleyenler işi şiddete, zorbalığa, baskıya dökmekten başka yol bulamazlar.. Ama o yol onlan tam bır çıkmaza. geri dönülmez bir uçuruma götürecekmiş, orasını düsünen kim? Ama altımn bu değerini kazanmasının bir nedeni de onun ekonomide ta uk çaglardan beri taşıdiğı önenı ve tuttuğu yerdır. tnsanlar önceleri, gereksinme (ihtiyaç) duydukları ama kendilerinde bulunmayan şeyleri birbırleny le degiştokuş ederlerdi. Dalıa sonralan, ortak bir değer ölçüsünün yardımı gerekince altına başvurdular. Görkemli bir kürke diyelim 40 ölçü altın değer bıçilirse, bir kile buğdaya 4 ölçü altın değeri biçildi. Ortak ölçü, fiyat denilen ekonomik olayı ortaya çıkardı. Böyle olunca altın bir başka değer kazandı. Kendi değeri dışında bir ek değeri daha bünyesine aldı. Bugün bır 500 liralık banknoturı, baskı ve kâğıt olarak değeri belki 1 lira bile değildir, ama ortak bir öiçü birinıi olması onun 500 lira olarak geçmesini sağlamıştır. Altının kenoi değeri ile değişim aracı olmasl sonucu kazandığı değer bu kadar farklı değildir. Ama bir çeşit büyük değer ve önem kazanmasında ortak bir değişim aracı • ve ölçüsü olmasının büyük değeri vardır. Ülkeler uygarlık ilerledikçe, maden ve kâğıt paralar kestiler, bastılar. Ama bunlarm hiç biri altının yerini tutmadı. Zaten bu çıkarılan paralann altıru temsil ettigi de, basan hükümetçe belirtiliyordu. Ayn Değerleri Bik.. Osmanlı Hükümeti zamanında para için konulmuş ad, kaime «yerine geçen» anlamını taşiyordu. Yani Kaime, Anadolu ve halk deyüniyle kayme, bir çeşit altının vekili idi. Bu yola neden başvurulmuştu? İlk önceleri egemen kişi ve aileler daha değerli maden olarj altın bazen de gümüş sımrlar ötes.ne çıkmasın, kaybolmasın dıye bu yolu seçtiler. Ama daha sonralan, giderlerini normal gelirleriyle karşılayamayınca sahip olunan altmdan fazla gelir elde etmek için bu yola baş vurdular. İlk önceleri bu fark küçüktü. Diyelim 10 milyon franklık altın hazinesi varsa, buna karşılık 15 milyon frank basılıyordu. Osmanlılar görkemli devletlerinde, uzun süre kâğıt paraya gitmedüer. Ancak 19. yüzyılda «kaime» piyasaya sürüldü. Ondan daha önceleri mağşuş akçe, züyuf akçe gibi maden değeri düşük sikkelerle işi geçiştiriyorlardı. Yine de on dokuzun cu yüzyılda ekonominin bütün kuralları, hatta kuramlan altın bazen altın ve gümüş ve nominal para olaylan açisından defil, sadece altm esas ahnarak değerlendiriUrdi. Gresham Kanunu, altın çıkıs noktası kuramlan bunlann örneğidlr. Hatta uluslararası ortak değerlere bağlanan altın birimleri ortaya çıkmıştı. tngiliz altıru, Lui altını, Osmanlı altını gibı. Her mai ve hizmetin bir kâğıt paraya ve bır de altma iç piyasada eşdeğer tutulan paraya göre ayn değerleri bile vardı. BAŞSAGLIGI vefatını öfrenmiş bulunan kurulumuz. değerli bilim adamımi7in kaybmdnn duyduğu teessürü bclirtirken, bütün bilim dünyasına ve yakınlarına başsağlığı dilcklerini iletir. GAYKİMENKUL ESKt ESERLER VE AMTLAR TÜKSEK KURL'LU Cumhuriyet 507 Arif Müfid MansePin Kurulumuz eski başkanlarından ORD. PROF OR. Son olarak blr soru ve karsılığı! Acaba altm değeri gelecekte ne olur? Altında değeri belirleyen, üretim (sürüm) değildir. Altını altın yapan üretimimn ne çok az, ne de çok oluşudur. Ya TÎLERÎ ORTAYA ÇIKINCA VE ULUSLARni herkesin sahip olacağı kadar fiyatı ödenecek altm vardır. PlâARASI DENGELERDE DEĞÎŞÎKLÎK tin, elmas gibi değildir Değeri j her ölçüde vardır. Elmas gibi bü "^ • OMJNCA ARTAR. yüyünce değer artması. küçülünce eksilmesı söz konusu değildir. Ama bu üretim altın stokuna göre de çok azdır Böyle bir Görüldüğü gibi devlet memurlan kesiminde çoğunluk duArslan Başer KAFAOĞLU rumundan yakınmaktadır. Yarın bu köşcde soruna kökünden sürüm bünyesi içinde olan alübakarak gerçekleri açıklamaya ve çıkış yollarıru aramaya janın yeri tutulamaz. O yine korlısacağız. kan, gelecek endişesi duyan insanlann ümit sığmağı durumunu Savaslarla, fiyat yasselişleriyle sı olanağı ya bulunmayan ya da sürdürecektir. Spekülfttörlerin de pek az bulunan iki maldır. Fizik kazanç kaynağı... Gelecek yülardevletler daha fazla paraya muhsel değilse bile ekonomik bakım da da görkemli durumunu sürtaç olunca, para iîe altın arasından bir ortak yanları vardır. dürecektir. da miktar ilişkisi kayooldu. Önce Ama arsa; alınan imar, bayındırgümüş değerini tama.:rıen kaybedip bir para birimı olmaktan çık hk kararlan dolayısıyle altının da ilerisinde yükselir çoğu kez. mıştı, bu da metaller (değerli Arsanın nüfus artifı ile kazandımetaller) dışında paraya sahip ğı değer yanında, imar durumu olma gereksiniminı arttırdı. Bir ülke diyelim 50 milyon para Di değijmesi ya da yakınında, ya Millî Eğitim rimi (frank, dolar, sterlin v.b.) da içinde bir bayındırlık hizmealtın stoku varsa, 500 milyon da ti yapüması dolayısıyle kazandıpara basıyordu. Hattâ belki da ğı ek değer baska başka şeylerBakanına dir. Örneğin üzerinde 4 kat ev ha fazla. Bu kez para bir altın yapılabilecek bir arsaya 10 kat çekirdeğe, tabana dayanıyordu. Bizler kendi hallerine terkeverilirse, para Elinde para altından gayri • bu inşaat için izin dilmiş öğrencüeriz. Tıpkı öbüı lunanlar onu altınla değiştirebili değerinde düjme olmadan da, istanbulda TV yayını bajladığı taman, vericisi Teknik Univer Anadolu öğrencüerl gıbl Cum değerlenmiştir. Çünkü yordu. Bunun gibi borçlannı al bu arsa huriyetin 50. yıhnda düsenie sitenın Maçkadaki binalarmdan birinde çalışıyordu. Biz, Üsküdartınla ödüyor ve bu da karşı ta infaat yapdacak arsa 400 metredan Beykoza kadar Boğaz'ın dogu sahilinde oturanlar da pen nen yansmayı kazanan ögren kareden 1000 metrekareye yükraiı sevindiriyordu. Ancak zaıaancereye tesbit ettiğimiz basit antenlerle yayınlan rahatça seyredi cilerin çoğunluğu Istanbıl, Ar la altın bir iç piyasa değişim öl selmiştir. Bu gibi durumlar bir kara ve îzmir liselerinde. Bu yorduk. Çamlıca vericisi yapıldıktan sonra yine aynı kıyıda, vericiyana bırakılırsa, aslında altın arçüsü olarak ortadan kalktı. Şimlere karşı gösterilen üglslzOii yi göremeyen çukurdaki evlerdeki bizler görüntüyü iyi alamadık. sadan da daha hızlı yükselir, hedi altın sadece paralar arasındaKötü kaderimizi düzeltmeleri için Istanbul ve Ankara'daki yetkili apaçık ortada. le oturmuş toplumlarda. Yalnız ki değişim ölçüsüdür. Nasıl? Bir lere telefonla, şahsen başvurmaya basladık. Bir kısmınm bu duruBilmem hatırlatmamız» 1 U paranm biriminde 0,1 gram, di oturmamış. bizim gibi toplummun farkında bile olmadıklarını anladığımız idareciler, halktan cOy> zum var m? Atlassu Tarlh larda arsalar, yukandaki etkenğerirıde 1 gram altm esası kabul toplamak zorunda olmadıklanndan tahminen 500'ü geçen televiz Coğrafya, sözlüksüz fcrfobiyat lerden soyutlansa bile, daha hızolunmuşsa, ikinci para birinciyon alıcısı sabipleri namına yaptığunız şikâyetleri her la pahalılasu*. ve deneysiz Pizik • Kımya o>m den 10 kat daha degerlidir. Ne lak ardı ettiler, olanaksızlıktan söz ettiler. rnu? Öğretmen sıkıntısı mı vaı birinci para ne de ikinci para ile Türkiye'de, yoksa öğretmenlet eşdeğerde, varsayım değerde alYüzde 80 artış Senede bir milyon liradan faz yerine getirilmeyen şikâyetleri belli başlı yerlerde mi loplantın alınamaz. Ama bu varsayılan la TV vergisi veren bizler diyo mizi simdi de yazüı olarak ya mışlar. Bunlann cevaplannı (farazi) değerler, paralar arasınBuradan son yıldaki fîyat deruz ki: ya Kuruçesme'ye bir pıyoruz ve sonucu bekliyoruz. bekliyoruz. Sizin çocuklannızır. daki değişim değerlerini oranıar. ğişmeleriyle altm değerine bayansıtıcı dikin veya Teknik üni Bizi haklı gördüğü takdirde okuduğu liselerde yoksul Ana Kambiyo değerlerinin, para dış karsak, 1 ocak 1974'ten 30 aralık versitenin boş yatan vericisini muhterem gazetenizin, isteğimizi dolu halkı çocukiannın osududeğerlerinin uluslararası belgeler 19T4'e kadar altın fiyatlanrun ge çalıştırm. ilgililere iletmesini saygı ile ri ğu liseleri karşüaştınn. Na&ıJ de bile tanımı böyledir hâlâ. çirdiği gelismeler, gazetenizin 17 olur da biz Anatlolu öğtencıUygar memleketlerde halk, İh ca ediyonız. aralık günlfl sayısında ve sekiOysa paraların altınla ilişkisi tiyaçlanm bayTak açarak değil, zinci sayfada anlatılmıştır. Çamlıca vericisi mağdurlan leri sizin çocukiannıziD oicudupek az kalmıştır. Bir ülkenin pağu lise öfrencilerlyie ayoı imidarecilere duyurarak sağlatırnamına Emekli Albay ra değerinin yükselip alçalması, Buradan anlaşıla^ağı gibi bir tihana tabi tutujuruz. lar. Biz de özel olarak ve fakat Osman Demirsoy o ülkenin ekonomik gücü ile 11 yılda Cumhuriyet altını 355 liraBu sapıumbağa Ue tavjacın gilidir. Bir ülke vardır ki, altını dan 640 liraya yüselerek yüzde yarısmaöina oenzeı. Bzıeı üc yoktur, ama o ülkenin ürettiği 80.3 oranında pahalılannııştır. sizin çocukiarîmzın tayi&laodımallara dış dünya oyle bir istek ğı olanaklardan favdaıacmais duyar ki, o ülkenin parası öbür On iki ayda hiç bir mal ya da istiyoruz paralara göre yükselir. Bunun hizmet bu oranda bir artış gös(arsalann bazılan Ilgislzlerden llgl beJdiyoruz. karşıtı da olabilir. Şimdi bu nok tennemiştir dışında). Öyleyse jukanda betada blraz durahm. Ataın, Türk vatanını /e Cuınlirlediğimiz gerçeklere uygun bir 5434 sayüı T.C. Emekli San ran, necip mületlmizin makus huriyetim emanet sttigtu L « Düşünce ai^kanüğında altın gelişme vardır. Ditayada da dugençlere vapuan eşıtsizliği üzür dığı Kanununa ek 1425 sayüı Ka talihini yenen, zaferlerimizin ka rezervinın, para ile altın ilişküe rum hemen hemen böyledir. Alnun gereğince, Kurtuluş Sava zanılmasında ayn ayn şeref pay tü ile duyuruyoruz. rinin pek önemli olmadığını söy tm yenmez, içilmez, herhangi bir bu grup ögrencl idms şımızda hizmet ve yararların lan da bulunan, fakat büyük lemek, altındaki değer değişmele önemli işleyimin hammaddesi Sinan IUNCHİ dan ötürü şahıslarına çıkarılan kısmının şeref ayhğından başka rini küçümsemek ve bu küçüm değildir. Değildir de neden pakanunlarla bütçenin vatanl hiz herhangi geliri ounayıp ancak Osmangazi Uaisi 6/Fcn semeyi kabul ettirmek kolay de hahlanır? Bunun en önemli nemetler tertibinden aylık alanla bununla geçinme zorunluğunda ğildir. Orneğin bir gün Sayın Euıss YENÎŞEHIB deni altının temiz geçmişidir. rın, bu ayhkları, yüzde yüz art olan. ebediyet* kavusraalarıyle înönü Başbakan iken 1962'de, tırılmıştır. günden güne mevcutlan da azal «Maliyeci, bugün altın kaç UraV» Geçmişte fiyatlar yükselirken aldiye sordu, cevap veremeyince tın alanlan, altın pişman etAynı gaye ile hassaten aziz makta bulunan kahraman Murahmetle andığım Inönü'nün gö medi. O halde altına duyulan isvatanımızın düşman işgal ve is harip Gazilerimlzin, içinde buzünden epeyce düştüğümü ansı tek, önce parayı korumak içintilâsından kurtanlması için aziz Iunduğumu* ekonomik sıkıntı, e,. ran. Aslında da aitın olgusu o dir. Bu istek de en çok siyasal ATA'mızın açtığı tstiklâü ve günden güne artan hayat pahalı kargaşa, savaş belirtileri ortaya Bilindiği Uzere Kadıköy sem kadar önemsiz bir olgu da değılHürriyet Bayrağı altında, ve O1 lığı karşısmda ne kadar muzçıkmca ve uluslararası dengedir. Gün gün değer değişmeleri nun izinde kader birliği yapa tarip olduklarını, yüce meclisle tine günaşın su verilmektedir. lerde değişiklikler olduğunda ar11.1.1975 Cıımartesi günü su değil ama uzun sürede altma durak kendilerini bu uğurda ada rimizin sayın üyeleriyle sayın tar. Bize kahrsa son yıl içinde yulan istekteki değişmeler büyük yarak Millî Mücadeleye iştirak Cumhuriyet Hükümetimizin iç verilmesi tcabederken verilmealtındaki değer artışlan, petmiştir. Bir gün evve! de su veönem taşır. ile asla dönüşü olmayan bu ul tenlikle takdir bayuracaklarına rol alanındaki gelişmeyle dünvi mücadelenin çeşitli kara ve tereddütsüz kani bulunmakta rilme günü olmadığından KaPara değeri düştükçe altın de yanın geleneksel densesindeki dıköy semti halki ev ihtiyacı deniz eepbelerinde bilfii] ateş yız. ğeri de yükselir. Para değerinin değişmejle büyük ölçüde Ugüiiçin bir miktar olsun su sakhatlarında cansiperane kahraBu itibarla. 1975 malî yüı büt layamamıştır. Sular îdaresi bir düşmesi demek, zaten paraya gö dir. manlıklaruıdan dolayı tstiklâl çesinin görüsüldüğu. maas ve re mal ve hizmetlerin değerlerimadalyasıyle taltif edilmis, MU ücretier ile yan ödemelere zam arıza mevcut İse veya bir tanin artması demektir. Bi mırat yapılacak İse gazetelerHARİP GAZİLERE. yüce mec lar vapıldı&ı bu sırada vukarria kez aniattığımız gibi, bir e f lislerimizin büyük kadirîinaslı bahsi geçen emsallerimize ya le ilân suretiyle ve radyo ile yonda her malın değeri ayni ölDr. AZİZ ÇÖL <> ğı ile kabul buyurulmuş 20 şu pıldığı gibi miktarı pek az olan anons yapıp halkı uyarmalıdır. çüde yükselmez. En çok yükseNitekim Ankara Belediyesı bat 1968 günlü ve 1005 sayılı şeref aylığımızın da uygun selen mal ve hizmet fiyatlan her OKlOPtül ve •ŞEREF AYLIĞU Kanunu ile viyeye yükseltilmesini arz edi ilân ve an^rs h;ısu«una azami zaman 'eğişiktir. Ancak iki çeTRAVMATOLÜJt bütçenin vatanî hizmetler bölü yor. bekliyoruz. Derln saygılan riayet etmekle nalka karsı say • şit, fiziksel olarak benzemeyen MÜTtHASMSl Risını pöstermektedir. Istanbu mündca v?rilmekte olan 300 mızla. maJ vardır ki, her enflasyonda Sular tdaresinın de hizmetir TL.'den ibaret ŞEREF AYLIĞI, (K'.nk kemik ve mafsal Türkiye Muharip Gaziler yükseliş rekorları bunlardadır. ds olrtrjıı halka karsı aynı s^, bu cüz'i miktanm, el'an muhafa nastalıklaıı) Derneği Istanbul Şubcsi Bu iki mal altui ile arsadır. AlgıJT 4göstermes:ni bekleıiz. za etmektedir. Mensubu Muharip Gazüer Un ve arsa değerleri, bir enflasOsmanbey, HaıasKârBazı Vatan uâruna kendilerini ada Adma: yonda ötekı şeylerden çok daha Cad 279/1 S«del Apt. Kemalettin Akyol mış, aziz cumhuriyetimizi doğu SevfeUln ACAR hızla pahaiılanır. Neden? Çünkü İL'L.: 4i 4~ 93 Moda Cad. 137/1 her ikisi de üretilerek artırılma •••••••••••»••»•»•••• ALTINA DUYULAN İSTEK, ÖNCE PARAYI KORUMAK İÇİNDÎR. BU ÎSTEK DE EN ÇOK SİYASAL KARGAŞA, SAVAŞ BELİR Adı bizde saklı bir assubayın mektubundan: « Sorunlanna vabancı olmadıgınız çllekeş bîr zfimrenin, assubay lümreslnin bazı dertlerini. uğradıklan haksıkhkian anlatmak Istiyornm. Yan ödemelerde biivük haksıziıklar yapılmış. 2030 yıl hizmet görmüş 4. derecedeki bir assubay, yeni çıkmıs bir tefmenden çok az yan ödeme almaya lâyık RÖriilmiiştür.» Burhaniye Nülıs Memuru K Vedat Başaran'ın mektubundan: « Meslekler içinde en ağır şartlar altında vaılfe goren, barf, nokta ve virgü) hatası sebebiyle uzun müddet mahkemelerde sürünen, biz çilekes nüfus memurlan, geceyl fündüze katarak, canla başla. estd defterlerle. toz duman ve mikrop içinde çalıştıgımız haide bütün memurlara verilen yan 5deme!erden mahrıım hırakılmamızın nedenini izah et> mek mümkün olmasa gerek.» Ankara hâkimlerinden Cemal Gürsoy*un mektubundan: « Nedense basuı mensuplannın hiç Ugl g6stermediğl konular arasında hâkim ve savcılann tlurnmlan vardır. Sorunlar o kadar çoktur kl nereden başlayacağım insan şaşırır 31 aralık 1974 tarihli Resmî Gazete'yi okumnşsunuzdur. Adı geçen gaıetedeki Hükümet Kararnamesine göre Genel Kurmay Başkanına yan ödeme olarak 8.000 Hra verilmekte» dlr. Oysa protokolde Genel Kurmay Baskanından Snce gelen Anayasa Mahkemesl Başkanına, blr hâkim olarak sadece 1S00 lira tazmlnat veriimektedir. Yine aynı Kararname'ye göre uzman çavuşlara bile 10C0 lira dolayında yan ödeme verilmektedir. Halbuki bupün biz hâkim olarak 800 lira jrüt tazminat almaktayız.» lzmir'de memur Münir Gündüz'ün mektubundan: Kamu personeli içinde birçok kimsenin genellikle orda mcnsuplarmı veya işçileri ele alarak, onlara oranla kendilerinin ne kadar az maaşla çaiıştıklannı besaplamak yolunu tattukliirını duyrnaktayız. Ozelllkle 1965 yılmdan sonra ülkemizde gellşip egemenliğini sürdüren özel sektörde çalışanlann kazançlannı. kamn personeli bir masal gibi duymakta olmasına rajmen kendinl onlarla tayaslama yöntemini diişünmemlştir. Karnı aç ve ge. çrniini temin için türlü çareleT arayan ve ilk fırsatta özel s«ktöre geçmeye can atan klmselerden kurtılu blr kamu yönetlml özgiirlnkçii demokrasinin de, ülke çıkarlannın da zararına olacaktır.» Rlze'de öğretmen Raif Erdoğan'ın mektubundan: 24.12.1974 tarihli Cumhuriyet'te simdiye kadar haklannı elde etmek için direnişe geçcnlerin karçısına ellerinde coplarıvla bir kale Rİbl dikilen toplum polisinin dircnişe geçtik. lerlni okudum. Bu olaya tçişleri Bakanı el koymus ve sorunlan o gün Bakanlar Kuruluna götürülerck sıkıyönetimle ilgill ödeneklerinin verllraesine karar alınmış. Öteki haklan da ivedilikle yerine getirilecekmiş. Şlmdi öğrelmenleri düşünüyorura. Acaba biz de yarun günlük bir direnişle haklanmızı alabllir miyu?. Bandırma Grup ölçü Ayar Memuru AB Alcruna'nın mektubundan: • Biz küçük memurlar yan ödeme diye adlandınlan if rlski, eleman tcminindcki guçlük ve is güçlüğünden 200 lira ahyorduk. Bu para da çok görülerek sebep gösterilmeden bizden kesildi. Bizim kabahatımız herhalde ortaokul mezunu oltnamız. Yüksok tahsil görmüş kişileı yukarıda arz ettiğim durumlardan 1800. 2000. 3009 llralarla yararlanıyorlar. Biz küçük memurlarm maaş tutarındnn fazladiT bu.u Acaba bu durum Anayasa'ya aykın değil midir? Madem ki Anayasa'da sosyal adalet ve eşitlik ilkesi var, bu ilkeleı otomaülunan çiğnenmi] olmuyot n»ı7.ı ••. \ ' OKUYUCU MEKTUPLARI Çamlıca TV Vericisinin Mağdurları TÜRKİYE MUHARİP GAZILERININ DİLEĞİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle