Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 26 Eylül 1974 Dfl Bayramı ı eylül 1932, dil devrimimidn simEHİ olın | gundür. O gıin, büyCk devrımcı At«türk, Dolmabahçe Sarayında Birinci Türk Dil Kurultayını toplayarak dil devrimı bayrağmı açmıştır. Bu kurultayda, her yıl "6 Î eylıilün Dil Bayramı olarak kutlanmasına karar verilmiştir. Dil ıJevrimi, «dilde eski »nlayışın devrilmesi. yerine ıılusal bir dil anlayışının geçirilmesi ve bunun büyiik, ke?in atıhmlarla gerçekleştirilnftesİ9 diye anlaşılmalıdır. Çünkü 1932'den önce de eski dilîn düzeltılmesi gerektiği sık sık söylenmiş, ancak bu görüş yaygınlaştınlamsmış; hp!e simdiki gibi atılım eylemleriyle kısa ramanda gözler kamaştırıcı sonuç alınamamıstır. 26 Olaylar mgönişler BİR ANLAYIŞ DEVRİMl ÖMER ASIM AKSOY Türk Dil Kunımu G*nel Yasmanı k#n «kolun Vesilmesi»nden söz ediyordu. Bunu «kolurı kat'eriilmesi» biçiminde soyledikten sorv ra durarak «haytr, onun ılmi bir tabiri var, neydi o?> diye düşündü, düşünriü. bulamadi. Ben o terımi aaha önce işıtmiş olduğumdan iradadına yetişmiştim : «Betredilmesi değil mi efendim?« dedim. «Hah, tzmanı, betredilmesi» dedl. Ama «sen nerden biliyorsun bunu?» diye de şaştı. O zamanki anlayışa göre bu öneml) bir bilgi idı ve tkesilmesi» sözcüfü bilim dışı bir lâftı. Üstelik «kat'ediimesı» gıbi herkesin dah» kolay aniayabileeegi sözeükler deği] de kimsenin kolay kolay bilemeyeceğı söztükler yeğleniyordu. rişli bir dil olan Tiirkçemlzl geli$tirerek yenl kavramları ve anlam incelücleriiîi karşılayan yenı Türkçe sözcükler bulup kullanıyorlar. l»r rösteriyor ki 43 yıl önce yazı dilimizdeki Türkçe oram • 40 • 45 Uten bugün °/t 8085 ol» ınuştur. 42 yıl önceki yazı dılimizden yaklaşık olarak 10.000 Arapça, Farsça sözciik ve pek çok yabancı dil kuralı atılmış, bunlann verlerini Türkçeleri almıştır. Bilim dilimizi kaplayan on binlerce yabancı terimin en yaygın olaniarından 8.000 10.000'i de Türkçeleştirilmiştir. Utanç Listeleıi Uyarı Bu basanlan gölgeleyen üzilcU durumlar <1a rardır. En önemlisi, son vıllarda Batı kavnakiı çok sayıda sözcüfün dilimizde verlesmesıne kar 51 yeterince duyarlık göstermeyışimlzdir. Bunlann kimisini kullanmak zorunlu olse bile pek çoğu özenti. (çösteriş, bilgili Rörünmek (fibi duT gnlann etkisiyle veglenmektedir. Üziicü durumlardan biri de deviet örgütlerinin. ulusal dile özen gösterme konusuna gereğince önem vermemesidir. Resmi dilin Türkçe olduğırnu söyleyen Anayasamız, bu dilin örneğini kendi metniyle verirken düimizin hangı yöne drinük olması gerektiğini de göstermekterlir. Böyleyken yasalarımızın dili yer ver Anayasanın diline, yer yer birı ötekinin diline aykın dü$en birtakım tutarsızhklar ve kansıklıklarîa doludur. Aynı nitelikte bulunan deviet örgütlerinden birinin adı Türkçe. ötekilerin adı ya Arapça, ya da Fransızca, tngiüzcedir. Oysa daha 1932de Büyük Atatürk. Meclisi açış konuşmasmda demişti ki: «Türk dilinin kpndi benlicine. aslındaki türpllik ve 7enc;inli|1n« kavuşması Için biirün deviet teşkilâtınuzın dikkatli. alâkalı olmasını isteriz.» Ki?ilerin ya da kurumlarm Atatürk ilkelerine baglı olduklannı sadece söylemelert neye yarar; bunu eylemleriyle kanıtlamadıktan sonra? Ama şunu kımse yadsıyamaz ki bütün pürüzlere ve enge 1lere karşm, dilde bir anlayı? devrimi gerçekleşmiştir. O kurlardan bizlere ilginç mektuplar gelir; yol gösterir, bilgi verir, soru sorar, yazılarınv.zı denetler. Bazı okurların bilir.ç düzeyi Babıâli düzeyini çoktan açmıştır. Güzel bir aşamadır bu... Geçenlerde okur mektuplarını açıyordum. Bir zarfın içincîen bir gazete parçası düştü. Yorumsuz bir uyarıydı bu. Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmıs bir İş Bankası ilânını adını bilmediğim okurum kesmiş, bir zarfın içice koyup yollamıştı. îs Bankasının duyurusu şöyleydi: Türkiye tş Bankası Basan ödülleri«Üniversite jrfriş sınavlannda en y3ksek toplam pnanı tnttnrarak Türkiye ts Bankasının 50'nci yıldönümü nedeniyle kovdo|u 5M0tT liralık başan ödüllerini katanan 50 öfrencimiz.> tlâmn geri kalan bölümünde 50 öğrencinin isimleri, soyadları, hangi liseden çıktıkları ve aldıkları puanlar diziliydi. Bizi ilgilendiren, hiç kuşkusuz başan kazanan ÖSrencilerin mezun olduktarı liseler olacaktı. Birincirfen başlayarak tümünü birlikte gözden geçirelim: 1. Deneme Lisesi. î . ftıel Saint .Toseph Erkek Llsesl, 3. Fen I.isesi, 4. Özel Saint Joseph Erkek Lisesi, 5. Bornova Kolrji, 6. Fatih Lisesi. 7. Özel Ankara Koleji, 8. Fen Lisesi. 9. Galatasaray Lisesi. 10. Fen Lisesi. 11. Mnstafa Kemal Lise*i, 12. Ö*el Sisli Terakki f.isesi. 13. özel Alman Liseıi. 14 Ist. Amerikan Koleji. 15. Rolo Lisesi, 16. Amerikan Kız Koleji. 17. Fen Lisesi. IX. Fen Lisesi. lü. N'amık Kemal Usesi. 20 Saint rosenh F.rkek Li=esi. 21. Fen Lisesi, S2. Rornova Koleji. Zi. Ankara Atatörk Erkek Lisesi, 24. Kony» Koleii. 23. MusUfa Kemal IJsrsi. 2S. Levent Lisesi, 27. Kadıköv Lisesi. 28. Eynp Lisesi. 2». Ö2el Alman Lisesi. 3». Fen Lisesi. 31. Ist. Amerikan Koleii. 32. özel An. kara Koleji. 33. Rornova Koleji. 34. Kadıköy Koleji. 35. Rornora Koleji. 36. İzmir K17 Lisesi. 37. Ankara Atatürk Erkek Lisesi. 38. Fen Lisesi. 39 Fen Lisesi. 40. Fen Lisesi, 41. özel Amrrikan Kız Koleii. 4? Istanbnl Erkek Lisesi. 43. Mnstafa Kemal Lisesi. 44. Hüseyin Ratami Gürmnar Lisesi. 45. Kırşehir Lisesi. 46. Kadıfeöy Koleji. 47. tzmir Atatürk Lisesi, 48. Fen Lisesi, 49. Fen Lisesi. 50. Fen Lisesi. Bir ülkenin egitim yapısım anlamak için uzun ince'emelere. araştırmalara, istatistik bilgilere serelc vardır: kolay değilrlir bu is... Ama bazı ülkelerde eîitim öylesine bir sosyal adaletsizlik düzeni üstüne kuruludur ki. orada uztın boylu araştırmaya gerek de yoktur. Bir banka ilâmnda ülk«r.in sosyal yapısı ve egitim adaletsizligi tabak gibi ortaya cıkar. 50 yıllık Cumhuriyetimizin buytin vardıgı aşama, tş Bankasının ilâmnda yadsınamaz bicimde gözler önüne seriliyor. Eğer yanhş saymadıysam üniversitelere girişte en çok puvan toplayan öerenciierden 37'si îstanbul okullanndan. 4'ü Ankara'dan. 6'sı îzmir'den. geriye kalan 3'ün. biri Bolu, biri Konya, biri de Kırşehir'den... Bu tablo karsısında: Vah zavallı Anadolu vah.. demekten baska bir lâf kalmıyor. Yine 50 Msilik listede özel oküllar ve öncelikle yabancı özel okullar büyük bir agırlık kazanıyor. Türk Milli Egit'minin iflâsını gösterir brı... Ülkenin kaymağmı yiyen Istanbul'un Anadolu'ya üstünlüjfünü. Milli Kurtuluş Savaştndan bu \ana her tür çabaya rağmen Anadolu'nun yenilgisi sayabilirsiniz. Düşünelim bir kez: Tüm Anadolu çocuklan aptal mı doğuyor yoksa? Veya Anadolu'unıın havasında, suyunda: insanı tembelleştiren bir giz mi var? Paralı. ayrıcalıklı, yabancı okullann saltanatını kurmusuz yurdumuzda... KökU dıçarda sermaye sınıfı. son çeyrek yüzyılda Anadolu'nun yoksul çocuklan için habire îmam Okulu açti, Milli Eğitimin okullannı da yozlasOrdı. Ve işte sonuç..» Hepimiz için utanç belgesidir üniversiteye giriş listeleri... B\ı utancın bilincini yüreğinde duyan bir Milli Egtim Bakanı. Ecevitle birlikte girmişti hükümete Onun da ömrü sekiz ay sürdü. Yazık Anadolumuzun milyonlar ve miryonlarca sal çocuguna ki, onlarda sakh gizil güç: yurdumuzun akarsular gibi boşuna akıp yitıyor. Eski Anlayış Eski anlayış, Arapça ile Far^çayı kutsal sayan ve yazıda bu dillere ne denli çok yer verilırse o denli başari go?terilm;ş olacağıns dayanan bir anlavıştı. XVIII. yüzyılda, basımevinin kurulmasına fetva vermekle zamanın ba<naz din adamianrtdan o'macî:£ını göstermiş elan Şçyhülislâm Yenışehiriı Abdullah Efendi bile, «Ehli cen:.et lı^anı Arabi midir, yok?a Farisi midir?» soru^una karşı verdiği fetvada cElcevap: Arabi ve Farisidir» diyordu. Dsîıa 19O9'da rahmetli Süleyman Nazif şövle düşünüyordu: «Lisamnı seven bir Osmanlı Tilrkü, hiçbir vakit 'hatavatı terakki" makamına «ilerleme adımlamnı ıs'ad edemez. Böyle yaparsak lissnm kabilivet ve îetafetini elimizle mahvetmiş oluruz.» Bılim rfili, Tiirkçevı hiç kabul etmemişti. Rahmetli Ziva G<>kalp"ın dahi bilim terimlerini Arapça i!e kuıdueıınu biliyoruz. 46 yıl önce, Istanbul Hııkuk Fakültpsinde tıbbı adli profesorümüz rahmetli Dr. Ethem Akil, ders verir Özleşmenin Neresindeyiz Altmiî yetmlş yıl önce uçan taşıtlara dülmizde ad verilirken. «uçmak» kökünden sözcük türetme hiç düîünülmemiş. Arapça «tayr» kökün* başyurulmuştu. Bjnneı Türk Dil Kurultayında ralımetli Hüseyin Cahit Yalçm bile «tayyare» nin Türkçeleştirilmesıne gereklik bulunmadığını söylüyordu. Sonra ne oldıı? Türkçeleştirme akımı öyle güç kazandı ki Yalçın da, o düşüncede olan birçoklan gibî, yanılmış olduğunu anladı. Bugün de dilin özleşınesîne karsı olanlar var. Ancak, dikkat edilirse göriilür ki bunlar hiç farkına varmadan özleşen Turkçeyi kullanrnaktadırlar. Dil devrimi 42 yıldır dılimize çok şey kazandırmıştır. En büyük kazancımız ulusal dil bilincinin vayılmış. benimsenrnl? olmasıdır. Uygu lamalsrda gördüğlimüz büyük başanlar, bu bilincin eyleme, ürüne dönüçmesidir. Styılam» Yeni Anlayış Işte M eylül 1932de bu çarpık anlayış devrilmiştır Bugun terimienmız «betretme» vok, «kesme» vardır. Artık «e<nanı kalıa» demiyor, «kesici disler» diynruz. Şimdı bilim adaıeları, düşünürler, sana'ıçılar, yazarlar, eskirien oldugu gibi, bütun güçlerini ArapçaHan, Far^çadan almıyorlar. Türemeye, zengınleşmeye en elve KIRK İKİ YIL SONRA.. Oktay AKBAL Evet Hayır BATIDAKl GELIŞMELER ıbn» sorununun çözümü. Yunanistan ve Türkiye'de seçimlerin yapılmasındmn sonraya kalacağa benziyor. Batı ve Avrupa destetini kazanma çabasında olan Karımanlis hükümeti «demokratik bir Yunanistan» görüntüsü yaratmaya özen gösteriyor. Karamanlis, Yunanist&n'ı en tasa sürede Ortakpaaar'a «tam üye» yapma niyetinde. «Dokuzlar Arrupası». bu isteği. Yunanistan'da bir an önce demokrssinin kurulması koşuluna baglıyor. Ortakpazar'ın dokuz Dışişleri Bakanınm toplantısından sonra 16 eylül günü yayınlanan bildiri. bu noktaya ağırlık venyor: «Başlatılan demokratlaçma sürecini hızla sonuçlandırma yolunda Yunan hükümetinin açıkça belirttiği istek, bu amaçla alınan ilk tedbirler ve özellikle 1952 tarihli demokratik anayasasının yürürlüğe konması. baianlara göre, Yunanistan'ın en kısa sürede demokrttilc Avnıp« içinde ve özellikle Avrupa Konseyl sinesinde yerini tekrar alrnasına olanalc sağlamaktadır.» Bu çagTiya uyan Yunanistan'ın Türkiye'den de önce seçimleri gerçek!e?tireceJ1 anl»?ılıyor. Yunan seçimİBrinin bir yenihgi 1947'den beri yasaklanrruî bulunan komünist partilerinin seçimlere katılması olaeak. Komünist liderler, Karamanlis'le sörüşüyor ltr ve serbestçe görü$lerini açrklıyorlar. Karamanlis, Batı Avrupa ülkelerinde komünist parti'ere karsı gösterilen liberal tutumu benimsemij gözükmeye önem veriyor. Belli ki Yunanistan Avrupa'nın gözünde Türkiye'den d*hs demokratik sayılan bir ülke olnu iddiasında. Fa$ist cunta yönetiminin varhğı, Batı Avrupa kamuojiiiida Ecerit hükürneti için küçürnsenmıyecek bir avantaj saglamıstı. Şimdi Karamanlis, bu arantajı Türkıye'nin elinden alma çabasında. K özcükler dejişken feylerdir. Bir yaşarralan vardır kendilerince. Zaraanı gelince ölmesini bilir'.er. Kimi zaman da büsbütün te:s bir anlam kazanırlar. Hiç bir sözcüğe sımsıkı sarılamayız. Eskımişsc, içi boş bir kahbs dönmüşse kimse o sözcüğü syakta tutamaz. Bir ünlü şair eski Dil Kurultaylarından birinde «öyle demijti: «Hayal sözcüğünü atıyorsunuz, nasü §iir yazılacak artık?. Düşmüş. imgeymiş. yerini tutar mı onun?. Bir profesör de bir toplantıda bana şöyle dedi: "Dilimize yerleşmiş kelirneler var, uluslararası yerleşmiş değerlerdir herkes okuyunca aynı anlamı duyar. Onhr nası! değişir de yerlerine ujdurmalarını koyarsınız?» A. Dilaçar'm bir yazısında okumuştum. dilimize yabancı kayn»klardan gcçmiş birtakım sözcüklerin gerçekte bambaska anlam tajıdıkiarmı. Örneğin marmelad sözcüğü «ayva» demekmiş Romsn dillerinde. çünkü o zamanlar yalnız ayvadan marmelad yapılırmış! Defter, Yunanca .diphtere. deri demekmi?. Konyak Fransızca'nm Cognac kentinden gclnıis Lokanta han. gazino küçük oda, tünel küçük fıçı. poplin takkelik kumaş anlamını taşıyormuş kendi ana dillerinde. «Sandviç» ise adını Lady Sartdwich'ten almış. kumarbaz Lord Sandwich yemek yemeyi ıınuttuğu için karısı ıki ince ekmek diliminin arasına sığır sövüjü koyarak eline verirmiş! Değerli dil uzmanımız A. Dilaçar'ın yazısından bir parçayı birlikte okuyalım: Son bir örnek •piyango gişesinden biltt aldım.» Eskiden piyango yalnız Istanbulda Beyoğlunda bulunurdu ve bir dükkânda... Sıgnor Bianchi veya Bianco adında bir İtalyan. Türkiye Hükümetinden, kur'a i!e çekilen talih biletieri satmak imtiyazını almjş, açttğı dükkâns da Bianco adını koymuştur, <gije> ıkınci küçük kapı. anlamınciadir. <B:let» ise <Fr. biiletı sadece 'k^barcık1 demektir. Buna göre «piyaago gişesinden bUet aîduTiMn etimolojik gerçek anlamı «Signor Bianco'nun küçük kapısından bir kabarcık aldım. oluyor ki, hayattaki gerçekle hiç bir bağ ve ilgisi yoktur.» Bugün Dil Bayramı... Türk Dil Kurumu'nun kuruluşundan bu yana tam kırk iki yıl geçti. Atatürk'ün Türk ulustma, Türk kültürüne bir armağanıdır bu kurum. Bir zamanlar dil alanında öncülük eden, aydınlara. yazarlara yol gösteren tek güçtü. Bugün de öyle elbet. Ama dil devrimi. öylesine yerleşmiş. özellikle genç kuşaklarca öylesine benimsenmiştir ki Türk Dil Kurumu bu hızlı akışa güçlükle yetisebilmektedir nerdeyse! Bu konuya TDK Başkanı Prof. Macit Gökberk de bir açık oturumda şöyle değinmişli: Dilimizin hızla değışmesinde Türk Dil Kurumu tek başına değildir. Ozanı, yazarı bilim adamı olarak bu işe cojkuyla sarılmış bir yığın insan söz konusudur. Bunlar yeni sözcükler buluyorlar. kullanıvorlar. Bunların hepsini TDK'una nialedemeyiz. Türk Dil Kurumu onları denetleyemeı de.. Bugün hoşa gitmeyen birtakım türetmeler varsa, son yargıyı yine hayat verecektir. Türk Dil Kurumu olarak yapacağımız bir îcy yoktur bu konuda.» Bu sözler bir gerçegi yansıtıyor. hem de Kurum Başkanının ağzından. O da dil devriminin, Atatürk ileri atılımları arasında «n yaj'gın, kendıni en çok kabul ettirmiş olanıdır artık. Başbakanmdan öğretmenine, gazetecisinden öğrencisine dek gerçek ulussever. gerçek aj'dın kişijiğindeki bütün yurttaşlar dil devrimini TDK'nun öncülüğünde sürdürmektedirler. Hele yazarlar, sairler, sanatçılar bu alanda TDKnu geride bırakmaya bile başlamışlardır. Bu da Kurum'un bir basansıdır. Kırk iki yılda TDK, yetisen kuşaklara dil bilinci vermekle en büyük görevi yerine getirmiştir İstenen de buydu. Yeni kuşaklarm dil devrimine sahip çıkmalan. Atatürk'ün 1934'de bir konuşmasında belırttiği şu özlemi yerine getirmeleri... «Kültür i?lerimiz üzerine ulusça gönüllerimizin titrediğini bilirsiniz. Bu i|lerin başmda da Türk tarihini doğru temelleri üstüne kurmak, öz Türk diline değmi olan genişliği vermek için candan çalışmak da olduğunu soylemeliyim. Bu çalışmaların göz kamastırıcı verimlere ereccğine şimdiden inanabilirsiniz.. Atatürk'ün bu sözleri buşün eercpklenniştir. Nice bayramiara.. S ECEVİT HÜKÜMETÎ, «BATIDAKl KADAR ÖZGÜRLÜK» GETİRECEĞÎNİ ÎLÂN ETMİŞTtR AMA, KOALİSYONUN GÜÇLÜKLERİ VE BÜROKRASÎ ÜZERİNDE EGEMENLtK KURAMAYIŞ NEDENİYLE ESKİ UYGULAMA DEVAM ETMEKTEDÎR Doğan AVCIOÛLU ne. başyazısını şöyle baglamaktadır: «Italyan komünistlen vaadlerini daha açık bıçinıde ortaya koyabılirler ve kamuoyunu buna 1 nandırabilirler. Bunu yapabildikleri takdirde, yalnızca kendi ülkeleri İçin değil. öteki Akdeniz ülkeieri ve bu ülkelerin komünist partileri için de yararh bir iş yapmıs olacaklardır.» 4 4 t 4 4 4 ISTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ Cienel Sanat Yönetmeni: Ayduı Gün 5«12l>172T>2629 Ekim 1974de G. Verdi # I 4 4 4 4 4 LA TRAVIATA (Opera 4 Perde) Baş Rollerde: nı hatırlatan bir üslup kullanılıyor: «Komünistler, de Gaulle yanlılannın destekledikleri politikanın bir çok yönlerine karsı çıktılar. Fakat Fransa'nın bagımsızlıgı ve onuru için verilen yasamsal savaslarda yanyana bulundular. Şimdi de «yni şey söz konusu. Bunun icindir ki, ulusal toplulugun birlik, refah, büyüklük ve parlaklığını saflamayı amaçlamış bir ittifak içinde birlikt* yer alabilirler... Fransız Kornünist Partisi. yurtsever ve demokrat de Gaulle yanlılarıyla yatanlasmayı, Fransız halkınm birliğini gerçeklestirmenin baslıc* sonmlarından biri sayar.» tspanya'da Komünist Partisi, «demokratik milli cephe» çizgisini izlemekte ve tsoanyol burjuvazisinin demokrasi ve Ortakpa«ar yan'ısı çevTelerindc bu görüs etkili olmaktadır. Fransa'dan sonra îspanya'da da demokratiic rejim kurmak için komünistler 11e liberal buriuvalar, «demokratik bir cunta» da birleşmişlerdlr. Kısaca, 1947 yılında «sofuk harbsın baslamasıyla Avrupa'da politik vasamın dısma itilen komünist partileri. günümüzde ülkelerinin politik yasamının ağırlık taşıyan ögeleri haline gelmisBatı Komünist lerdir ve bu partilerin yakın bir Partilerinde önemli eel«*kte. bir halk itHfakı cerçevesinde iktidara gelmeleri söz ko deği^iklik nusudur. Nitekim Amerika'mn Bu tutum aynı zamand» Batı etkin çevrelerinin görüslerini yıınAvrupa ve Akdeniz ülkelerindekı sıtan înternational H*rald Trison gelişmelere uygun düsüyor. bune 19 Eylül tarihli Cumhurivef Zira Komünist partilerinin hü te yer alan «önemli gelişmeler» kümete ortak edilmesi, bu ülke başlıklı vazısında bunu büyük leruı gündemine girmiş durum bir olasılık saymaktadırr da. Cesur bir kararla sömürgeci«Komünistlrr... seçim sandıklaliğe son veren NATO üyesi Por rına îüveniyor ve cüelfi oldukları tekiz'de, komünist ve sosyalist flikede iktidann ortaği haüne partiler, hükümetin temel daya gebueye çaJısıyorlar... Bu veni nağını teşkil ediyorlar. Ağır bir ve önemli çelişme gerçekles^tek toplumsal bunalım içinde bulu alıırsa komünistler. Yunanistan, nan Italya'da bunaUma son ver Italya, Franga, tspanya ve Pormek için 1,5 milyon üyeye ve 9 tekis'de iktidann ortağı haline temilyon oya sahip komünist par lebillıier.» tisinin hükümete alınması görüBatı dünyasının lideri ABD ?ü gittikçe güç kazanıyor. Sosyalist lider Nenni, komünistlerle için, böyle bir oiasılık düne kakoaligyonu kaçınılmaz sayıyor. 8 dar düşür.ülemez idi. Fakat detemmuzda Rapollo'da topianan tant politikasının gelişmesi, kogenç Italyan sanayicileri bunu münist partilerinin güçlenmeleiyi gözle gördükletinı açıkça be ri. NATO ile Ortakpazar konulalirtmişlerdi. Fiat fabrikalarının rında ıhmlı bir tutuına yönelmesahibi ve bir grup sanayicinin li leri ABD'nin tutumunu az çok deri Agnelli, sonradan duraksa yumusatrmşa benzemektedir. Înmah bir tutum tskınmakla birük ternational Herald Tribune gaıete. 31 mayıs 1974'te komünistle tesine inanmak gerekirse, ABD. rin katılacağı bir hükümet çağn Batı ittifakında temelli bir degisı yapmıştı. Agnelli'ye göre, 1944 şikük yapmaktan kaçınma koşuluyla. komünistlerin Avrupa'da Italyan milli kurtuluş harekerınin üç temel öğesi olan hıristı iktidara ortak olmasına karsı S«n demokratlar, sosyalistler ve çıkmayabilecektir. ttaljan Komükomümstler, «yeni ittılak» içinde ni»t Partisi yetkililerinin bu yolbirlesmeli ve hükümeti kurma da Amerikaya açıkça garanti verdijini ileri süren Herald Tribulıdır. Fiat'ın araştırma büroları tarafından hazırlanan 36 saytalık bir incelemede Î.K.P. «ciddî bunalım halinde hükümet sorum'ulugunu yuklenebılecek durumda olan tek siyasal güç» diye tanımlanıyor. încelemeye göre, Komünist Partisi artık, «Avrupalı, hatta Avrupacı güç»tür. Î.KJP. Genel Sekretert Berlinçuer ise, bir yıl kadar önce, «tarihsel uzlaşma» tezini benimsemiş bulunuyor. Berlinguer. «ülkeyi yönetmek için oylarm yüzde 5nni almak yetmez. Halk kitlelerlni temsil eden ötekl toplumsal ve siyasal güçlerin ittifakı gerekli» diyor ve israrla bu yolda çaba gösteriyor. Fransa'da da Cumhurbaşkanlığı seçiminde sol cephenin olaylann hemen. yarısını almasından sonra, Komünist Partisi «Fraıımx halkının btrli|i» sioganıyla ortaya çıkıyor, demokratik reformlann şampiyonlug\ınu yapıyor ve «raÜH tabakalar» ile ittiiak arıyor. P.K.P., parlamentoda ve ülkede agırlıkları olan General de Gaulle yanlısı milliyetçileri kazanmaya büyük önem reriyor. FJt.P. Merkez Komitesinin 12 eylül tarihli Le Monde'da yayınlanan «yurtsever de Gaulle'eülere ç*frı»sında Geneıal'in konuşmaları Bağlantısız Ülkeler ve Komünizm Ote yandan, Batı Kbmünist Partileri, ilerici rejimlere sahip bağlantısız ulkelerle yakın isbirligi yapmaktadır. Ornegin, Cezayir baglantısız ülkeler arasında büyük etkinlige sahiptir. Birleşrais Milletler Genel Kurul Baskanhğım Cezayir'in genç Dışişleri Bakanı yapmaktadır. Fransız Komürist Partisi Genel Sekreteri Marchais geçenlerde Cezayir'e gıtmiş ve bu ülkeyi yöneten «Milli Kurtuluş Cephesi» partisiy'.e temel uluslararası sorunlarda FKP'nin işbirligi yapmasmı kararlaştırmıştır. Her iki parti, «Azgelismiş ülkeler halklanyla sanayilesmis ülkelerin halklan ve ilerici partilerinin eylemlerini ayni doğrultuda yurütecek strate jinin saptanmasmda görüs birliJine» varmışlardır. Cezayir Dışisleri Bakanı, Birlesmis Milletler Genel Kurul toplantısını açarken, ccbağlantısız Kıbrıs» tezini savunmuş ve înglUz birlikleri de dahil, bütün yabancı »skerlerin Kıbns'tan bir an önce çekilmesini istemiştir. Cezayir Deviet Baskanıyla konuşan Makarios, Yugoslavya, Mısır Hındistan gibi bağlantısızlann liderliğini yapan öteki ülkelerce de pajlasılan bu görüsü benimsedigini açıklamısnr. Türk diplonıasis; için i*e, Kıbns'taki Ingiliz üsleri dokunulmazdır. Öyle gözüJtüyor ki. Yunanistan, Avrupa'nın destegini kazanırken, Makarios da Birlefmiş Mılletlerde baglantısız tilkeler çoğunluğunu ve komünist ülkeleri arkasında bulacaktır. şeyi isteyecejini belirtmektPdir! Dışişleri Bakanının 21 eylül tarilıli Cumburiyefte çıkan sözleri şöyledir: «Kanımca ne Türkiye, ne de Yunanistan Ortakpazar'a tam üye nlahilecek ekonomivc sabip değildirlrr. Buna rarmen. rğer Yunanistan ortaklıga lamanından önce kabul edilirse, Türkiye de gerekli çirişimlerdr hulunacaktır.» Demek ki Yunanistan politik nedenlerle ekonomik bir intihara karar verirse, Türkiye de verecektir. Oysa Batı'mn «ekonomik özgürlük!eri»nden önoe politik ögürlüklerini cercekleştirmek ülkemi7i çok daha Batılı ve dünya kamuoyunda çok daha erkin yapacaktır. Ec^vit hükümeti. «Batıdaki kadar örgürlük» getirece^ini ilân etmiştir ama. koalısvonun çuçlükleri ve bürokrasi üzerinde egemenlik kuramayıs nedenivle. eski uvgulamalar devam etmektedir. Yazılardan dola yı 36 yıl hapis verilebilmekte, kitao dü«manlıcı sürdüriilmektedir. îskenderun olsyları olabilmektedir. Yasalann insancıl bicimde uvgulanması yerine. labrikalardaki işçilere ve gecekondu mahalleierindeki kadınlara bu ker panzerlerle saldınlara geçilebilmektedir. Omud edelim ki bir an önce seçimlere gidilebilsin. Sandıktan bürokrasi üzerinde ejtemenligini kurabilecek demokratik bir iktidar çıkabilsin ve bu iktidar içte ve dısta çağın gereklerine uygun politikalara yönelebilsin... •OKUYUCU MEKTUPLARI Bir Sınav Hakkı Daha.. Lise son sınıf öğrencilerinin tek ders sınavlaruıın bu kez 11 eylüle alınışı, engellerin sıkıştınlarak bir günde ilci sınav yapılışı sakmcalı olmus ve adalet prensiplerine gölge düşürmüstür. Çünkü sınav sonuçlarında görülen büyük orandakl başarısızlık bunu kanıtlamıştır. Bu sınavlar her yıl ders başlangı^^ cında yapüırken, bu kez öğ^^ renciye üç gün önceden haber verilmesini egitim kurallanyle Eminönü Belediye bağdastırmak zordur. Sanınz çagımızın demokrasi anlayışma da ters düşmektedir. Ne kadar Zabıta Müdürüne iyi niyetle yapılmak istenirse istensin, ilk defa denenen bu uyaçık mektup gulama, ögrencilerimiz için bir olmuş, bir jnllan bos yeBi z üç arkadaş 2191974 güre harcanmıştır. nü akşam saat 23'te Lâleli'de Bulvar Palas Otelinüı 13 nuHaztndir kl, bu öğrencllerden maralı odasmda yattık. Tabıi yüzlercesi, üniversite sınavlarıücretleri peşin ödedık. Tataknı kazanrmş olduklan nalde, lann çarşaflanna kir ve pislik şimdi bu haklartndan yararlanaten bakılmadığı gib:. otelde mamaktadır. Bu aci gerçek kartahtakurusuncian yatamadık. şısmda llgililerin anlayış gösteGece saat 03de kalkıp otelciyi rerek bir çıkar yol bulmalannı, kaldrrdık ve durumu anlattık. gerekirse önceki yönetmeliği bir Fakat otelci hiç a'.dirmadı. kez daha uygulamalannı, yani bu ögrencilere bir sınav hakkı îstanbul gibi Türkıyemizin daha vermelerini birçok veli en güzel ve dünyantn sayılı adına rica ederim. kentinde yeteri kadar konfor olmadıgı gibi II. sınıf statüsü Bir veU ile işletilen Bulvar Pa!ss ote(tmzan saklı) linde tahtakurusundan rnüsterinin ujTjyamaması hayret edilecek şeydir. Bu hususta Belediye Zabıta Teşkilâtmın Istanbul Otellerinin temizlik ve düPASAPORT zenine titizlik göstermesini bir borç biliyoraz. tbrahim K1RICI Stajyer avukat SEYDİŞEHİR Mehmet DUTMAZ Elektrikçi Derebucak . BEYŞEHtR Mehnıet AKTEKE Derebucak BEYŞEHtR Nlçin kaydımızı yapmıyorlar? 197475 döneml lçin yapılan Üniversitelerarası giriş sınavı ıçın hazırlanan kılavuzOa ve yetkıli kışilerin TRT ve basm kanalı ile yaptıkları açıklamalarda lise cfengı mesleki okul mezunlannın (B) turünde sınava girerek yüksek tahsil yapabileceklen beUrtilmiştir. Ben muadeleti Mill! Egitim Bakanlığınca tasdikli Malıye Meslek Okulu mezunu olarak sınava katıldım ve ekte sunduğum seçme sınavı «onuç belgesinde görüldüğü gibi 363. 535 toplam puan aldıra. Bu durumda mezun otduğum oku lun tedrisatına uyan herhangi bir Üniversiteye (şayet taban puanım yeterii ise) kaydolabilmem gereklyor. Ne var ki, tüm lktisadî ve ticari bilimler fakülteleri ve bunlara ba* lı yükşek okullar ticaret liıeleri mezunlanndan 275 taban puanı tutturanlara kontenjaa tanıdığı halde Maliye Meslek Okulu mezunlannın puanı ne olursa olsun kayıt hakkı tanımamaktadır. Tahmlnimize göre üniversite Senatolarlnı olusturan sayın göreviiler Maliye Meslek Okulu diye bir okulun varhgıncfan habersı?ler. Geçmıs dö nemlerde Ege Ünıversıtesında muhtelif Einşimlerimtt oldu fakat netice alamadık. Hakü dâviların savunucusu olduğuna inandığım gazetenizin bu konurlakl bir araştır ması, yüksek tahsil yaproakıçin çırpınan en a 2 1000 MaJiye Meslek Okulu mezununu sevindirecektir. Saygılarımla. H. S. Fevzipaşa Bnl. No. 1% Kat: 4 Çanka.va tZ>IİR Türkiye'nin durumu Ecevit hükümeti, bir yandan bağlantısız ülkelere Türk tezini aniatmaya uğraçırken, öte yandan Yunanistan'a kayan ABD destegini sürdürmeye, Batı Avrupa'nın Yunanistan yanlısı tutumunu düzeltmeye çalışmaktadır. Bu arüayışla, NATO'da Yunanistan'dan açılan boşluğu dolduraeagım ileri sürmektedir. Sayın Turan Güneş, Brüksel'de, Türk ekonomisinin hazır olmad:Sını söyledigi halde. Yunanistan kısa sürede Ortakpazar'a tam üye alınırsa, Türkiye'nin de ayni ALİRKEN Kara Kuvvetleri Personel Başkanhğindan Kara Kuvvetleri Komutanlıjı merkez, tasra teşkilâtında görevlendirilmek üzeıe Yük?ek İnşaat Mühendisi, Makina Mühendisı, Tekniker. Yüksek Tekniker ile Hukuk Fakültesi, tktisat Fakültesi ve İktissdi ve Ticari llimler Akademisi mezuou sivıl GİZLİLİK SON BULMAUDIR Gazetelerae, çok az da olsa deviet memuriyet sınavlan ilân ediliyor. bunlar için ilgililere teşekkür ederiz. Ne var kı. !lân eden Kurumlar oldugu gibi kimseye çaktırmadan ne hikmetse nangi şartlar altında aldıkları. meçhul tayinler de vapılmaktadır. Ornegin gazetelerde Denizcilik Bankası T^.O.'nın ve Ist. Belediyesinin mernur smavlarına iliskln Ilânlarını gören var mı? Eger böyle bir ilân gören varsa lutfen yazsın. yareılanmızda vanıldıjtımızı anlayıp buzura kavusahm. Yıllardır süregelen oyunlarfian tıâlâ kurtulamayacak mıyız? însanca. nakça bir düzeni beklemek daha ne kadar sürecekv.. İlgililere saytnyla sunuiur. Adı Te Adreti Sakh SUNA KORAT DİNO MAMPRİN* OKTAY TEZCANTI ÖMER SABAR Scala Operası Sanatçılanndan Bariton LİCİNİO MONTEFUSCO Orkestra Şefi: H. WAG\ER Koro Şefi: G. DALLİNGER Dekor: Sezs ALTINDAG Kostüm: Jennifer BOSHELL Memur Ahnacaktır : ARANA.N ŞARTLAR : 1) Birkaç gün evvel tanık olduğum bir durum benî tiyadesi ile mütee«sir etti. Avrupava gıtmek üzere Pasaport Daire?ıne gittim. îlk önce para yatırırken bir lıra pul parası Isteyen memur yüzünüze bağırarak parayı lstiyor. Yukarı çıkıyorsunuz. Bir kuyruk! Ben bir buçuk saat> te memurun önüne varablldim... Kuyrukta ıken arada bir polis • ağzında stgarası • geliyor o da bağırarak vatandaşları iteleyerek sıraya hızaya getiriyor. Benı değil. fakat başka bir hanımı dahi ittı Bir buçuk saat hiç oynamadan nasıl durulur merak ettiml Nihayet tçerl vırdım Etrafta sıgara içmeyl men eden ya zılar var. Kapıdaki kolu kırmızı pazubentli memur ve otursn memurlar ağızlarında «igar» ile karsımızda. Gücüme giden. ne hakla pasaport alanlar hayvan musmelesine reva görülüyorlar! Bu hakkı kendılerinde polit oldukları ıçın mı görüyorlar? Saygılarımla. Kadrive Tl'OAT Rıza Bey Sok. i/3 Ayaıpasa tSTANBL'L CEVABI Muhterem gazetenızln 31 &. 1974 tarihlı nüshBsmın 2. sayfa 8. sütununda vayınlanan «PTT llgiiiiennden cevap bekHvorum» basiıfclı vazı Uzerine yaoılan tetkikre: YaKmma Konusu Fransa ula. şımiı 2.4.1974 gün ve 36 sayüı kolinin 25.4.1974 tarihinde alıcısına tesüm edıldigi anlaşılmıa tır. BılgiJerinlzi rica euenz. gılanmızla. 4 V v Sabneye Koyan: Aydın Gün Biletler 27 eylül 1974 cuma günü saat 10.00'dan itibaren Maksim operc gişelerinde satılmaktadır. Her salı saat 18.00'de '« 50 tenzilâtlı halk matinesi, Her temsilde ögretmen ve ögrencilere ",• 50 indirım uygulanu. GİŞE TEL: 49 19 00 (Basm: 231167616) 2) 3) 4) 5) 657 sayıh Deviet Memurları Kanununun 48'inci maddesındekı genel v* özel şartlan tasıraak, Askerlik hızmetlnl yapmış olmık, 35 yasından büyük olmamak, Memur «dayUnnın atanma islemi yapılınoya kadar yaptığı masraflar kendlsine ait olacaktır. !=teltlilerın 15 £kim 1974 Salı günü mesaı saati bltimina kadar Kara Kuvvetleri Personel Baskanlıgı Tayın Dairesi Sivü Memurlar Şubesi Müdürlüğüne müracatı rica olunur. (Sayı: 1042, Basm: 23U54) 1603