17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 2 Eylül 1974 ABDULCANB&Z TURHAM 8ELÇUK , APAN\A fARAMA 47'LILER FÜRUZAN 70 Genc kırtann tüzeliesınelrten caTTrtadlMarını, bir tarağı bakırçalığı kaplardaki suya ban.p saçlarını taradıklarını kız abîalanmdan bfîirıao. «Kız abla» ne demekmi; dersın? Bızlerde nazlatma ovme yenne geçer. Kız abla, kız ge•ın. kız kadin demek. Urtlerinde başlannda barınaklannda sakmacakları olmayan insanlardır çoğu. Dâgünlerd'e givilen döslükleri ij» lerken çalak umutlu olduklarını görmüîümdur. Onlann analannın. teyzelerinin eritilmi», yok edilmiş guzellik ve rfınçliklerini unutrauKJ «ürdürdukleri duyfulan dıpdiridir. Yaşlılann kırıci yajama deneyirnleri gençhji köreltmeye yetmez. Sözle aktantamıyacakiar var. Anca yasamayla sahiciliklerine vanlır. Mavzer kursunuyle birbirlerini delik desiic etmelerinin nedenlerini oniardan olanlar anlayıp bağışlar ancak. Anlatmaya davransara öyle fdzler bulabilmeliyim ki Anadolu insanının ileriye dönük, ezilmez cevherine rfoğra taruklık edebilmeliyinı. Buna henüz gueum yok. O lç kıyımlara karsı, yine de çocuksu, doğru ve inançlı bır yanlan vardır. Beninı llk erkekliğe uvandığım yıllarda, hayvanlarU aşıp kızları tanımanın yolundan geçmişliğım var. Kentlilerp çirkin gelen bır şey bu. Ku*. kusuz doğru da. Fakat genel evlerden. ordaki acılardan, bazı korkunç çarpıkhklardan daba antılrr.ış buluyorum gene de. Ya Emıne. Ortaokuiu bır 1'ÎCİP okudum. Bakımsız. boz bir dünvayoı O'ası. Toprak sokaklannda. drtük pencerelerınde avdıiıl:k bıle tozlu. ışıltısızdı. Türkiye'run tı<; Köşelenydi oraiar. Yatırıın plân^rında hep bnde clan, bayındır kentlenmizle aralannda ıle'«şını ku rtılamazmış duygusu vrrirdı. Gülmeyen. urnic bir yerlere yetişecekmişce kosfjran ınsanlardan, hüzün alan yerlerdir. Scak ev ekmegini bularaaca ban:p doyurucu taduıdan gevşerdim. Lâmba ışığında çîhîfığ:nı eerslerden ne kıvanırdım bılsen. Benı yanlnnns bıraktıkJwı uzak akrabarmzm üy gez odalı çiirüK Ot kokan evindeydim. Bana dü$en ışse evin suyunu çekmek: söytenchginde. ouur kırmaK toprak sıvamak, gerekmce her ens.ğe gedığe koş mâktı. Gaz b:zce çok pahsılıvdı Lambay' yakıp çahşmayı hak etmek ifın bana sövienecek her çeye alabıldiğıne ailücat kMilirdım. N»v1 istiyorlar, daha nasıl ışe yarariT) djve. t v ^ e pek konuşulmazdı. Erkek, kövder Oe bildia'a erkekdı: Suskun. bazan birdtn bııe barran, gitmesi gelmesi sorulamayan Çoc.klar, K'.mi okula giden, kımı babasının Kanvesınde valışan bildıgım çocuklardı Anaıar, b;balan ror rneyince kavgaya tutuşuveren jnızlen yara yerleri ile süslü, sıska koca milaklı saçları traşlı olan çocuklardandı onlar da ben gib'.. Evin tek geçim kajiıa?! olan kuhvenıu fconük gorünüşü, bir kahve içerek s?atler bo\u vazm toz, kışın çamur içındekı kasaba a'anını eozleyen müşterilerin. Içıerinderı o'.nnın ««Ya hsk çok sükür» dedigı verlerdpnnı Gecenin sonu gelirken kıvnlıp u}"uyuver:nev) kurdugum ocak kıvılanndan, uvkuıanmaa bile ezberled'gim derslerden, o yarı KaranJık ağır ağır devınen günlerden benae a:ta kalanlar bugiin bile yılgınlık değildır. Anameıl Kurban ağabejim kaldığım yerde vü'cünıü azaitmai için ter ıhk alatarak ürettiklennı bıldığim pey nir torbalarını, koyun sütünden aö\ü!mü^ va? lan. sert eskımez kıl çulları aımağan «leyip iiç yıl yolladılar. O vaşadjğım sünlen, Düyiik bir usluiuk dbnemı olaraK taştvonrm anılanmda. Yaz tatillerınde konukladığım evin ki. ş:]ftrinden boynu bükük bekledıeım oıuru alır almaz kö\i.ıme vanşı.rı topMktan fıriüjan bır stı patlamasma berıze'inm Dafl&Ta. gökyüzüne kavujmaoın mutlulu?urja çımd. ne> dir denk aüşen bilir mis:n' Can fimine, kızarrna. söylemeyeceğim, pcki. Bfn ö. ğdugum veri, insuTJlarırr.ı belkı de o zarr.an tıenüz av'ıklayamadığım acı>la katiîinış «evgiyle sevmeye basiamıştım. İiçedekı ortaökuıun öteki otren cileri de benden degtsik degiidi. Memur ailelerinin çcx;uklan daha nıı düzenlı va d8 bakîinlıydUar'' E'et. öyleydiıer ya yalnız onlar da pek atılgan sayılmazlardı Ama vakaiar, te miz, çoraplan yırtıksızd!. öjtrettnenlenmiz derslere kurgulu bır anlatımla firişıyorlar ka sabaların sınırlı atılımsızlııc dolu Tüzlerlndekı ya^îı ağır çızşlleroe Deiırıyordu Öylesine cıddi ögretmenierdi ki ou her darranısımiTi korkulu, yanlış yapma «tuîfcusu tcınde gehştirirdi. Şııtıdi düşünUyorum da bgretmenlerimizın yüzündekı o ağır Ciddıyet cın sı kıntısıydo. Onların bızs diKtıırler coılenndeki dalgınlığa riönen aru<un.a oırdeı, umu.madık bir anda parlayıvermelen de oıze gösterdıklen dikkatten degil. kendı havatıarımn han gi yönde harcar.dığı hesapla»mas.ndan gelıyordu. Neydi bu Emine, neydı? tnsarumızdakı bu elcsiltUen. yaşama gucü neydı? Ckuna ytizdest en yüksek olan ara smıllar nhsı.' bbyle içe dönük yetıçtiriliyordu? lS23ten ou yana yara, tıl»n 15 mılyon genç böylesıne nasıl çarçaouk yafllanmiîtı? Orta ikidevdım: okuma yıllfcnmda bana en güç gelen sınıflardan oıridır. Kenan öfretmen dîye bir Türkçecı gelmege bajI»mi5tı bize. Müthiş b'.r şıir tutkunuydu. îlk. kez o şsvgili adamla oaMamjştır »lire yönelmem. öjTetmenin canlı bir ııetnlmle gerçeis le$eceğin] bilmem de. Yunus'u oni« tar..mış tik. Nazım'ı da. Güzel, aydınha bır adamöı. Istanbul ağzını ilk kez ondjtn hayretle dınlemiştım. «Yapıcam, edicem, yapıcaksınız olu caksınız...» İşte böyle konuşuvordu Kenan öğ retmen. Derste birden duruverip aıka sırada ıtişen arkada^larımıza bakıyor, «kim sıkıldı, kim çıkmak istiyor» diyordu Biz arkada böy lesıne bir terbiyesızlik yapabılınış olanlan araştırıyorduk. Tıs kalmıyordu sznıfta. Her soz cügiı özenie toplayıp. pırıl pınl akıtrvordu kulaklarımıza. Sonra bizlere geıçeü bir sevjıyle bakjyordu. «Çocuklar» diyordu. «<;oouUaaaar şıır söylemeyı genn Anadolu'yu. kendinizı üşenmeden tanımayı sürdürün. Çocuklar sıze neler sövlemek isterdim ya henüz kiiçtiKsünüz. Vurdumuzun kbklıi tarihinde kavealar vardır. savaslar vardır. Bızim aMaınmız suskundur gerçi ya konu?turmiısını oilmek biz okumuşlara düser. Sımdı kitapiarımızda 25. sayfay, açalım.» Bilıyorunı *ı o daha oa^ka •eyler söylemeyl de istiyordu. Son vil Kurban agabeyımi ça.ftırmıştı okula «Bu Haydar çoc\ık okusun. okutulsun ne vapıp eaıp». ««pekı efendi. demlîti Kurban asaberim basını rtftp. «yolunu ararız.» «Kurban efetıdı». demişti. b'gretmen Kenan. «Haydar'ımız khlâklı ye zekidir.» Sonra parmağıyle bü'ün smıf! ışaretleyıp «hepsıru severim oen bunların ama, s r m e k yetmez. ne fayda... Agabe^nsın okut onu. Eüni bp ağabeyinm Hayaa' o »ana destek olacak.» Birden ikımizı de sırtımızdan sarmıştı Kenan bğretmenin yüzü Karmıkar:şıktı. «Çahşkan ha. efer.dı» demi»tı Kurban aga beyim. «O zamanlar onu daha aa okutmak boynumunın borcu oluyor.» cSenırlılerm gitt'klen okullarda bırer sıkıntı çekecek ama» dpm'5 tı Kenan ögretmen. «Niye kı =ıerdi» demisn egebejnm. «Niyesi su kı» d:ve vtnelennştı. «Bu öğretım metodu tam şfnır hayatmın «bzlerı ve kavramlanvle. gündelik i!ı?kanııklarıvla do!udur. Saşar bu aslan bğrenrılerim benım basta ya, önemli degil.» «Niyesi Ou ha. Kgre' men efendi» demıştı agabeyım ardından k u zarmıstı. Okurmı<. ak t'ömlekii mrivle ılk kez bu kadar yakınlıkta. lâf alıp verivordu. ömründe. Kasketinı ezip \oivarlayip dınelmısti yine. «Yaja Kurban kardeşim ten. demişti öfretmen. va?a emi». «Aduı nedir efendı. demısti ağabeyim, adırn bafısla.» «Adım Kenan'dır. tşte Kurban kardesım bu lîlerin niyesi, niçıni çok uzundur. sehırli icafasiyle döktiirülen bu yararı tartısıhr kitaplar. köylü çocuklanmız için zekâ blçüsü olamaz Haydarı lisede bek'eyen gUçlüklerden biri de sehırlilerdır Burria ayakkabıianma bakmiîtı ögretmen Kenan» O nun bakışı lıse müdürününkine hıc benzemıyordu. Üstten alttan vamalanmış. tabanı lcabaralı, gurtiltüsünü kimsenin yadırgamadıfı ayakkatnlardı onlar. Kıslar »ahınm yerlesme verinde tnsanın siydığı kabarah da oiur demırlı de çaputlu da. Kenan öjfretmen dü?ünceiı düşıinceli baglamıştı konusmasını. «GUçlükler pekftlâ a?ılacak Kurban kardeşim. Yolu bulunacak Haydar bz be öz Anadolu'ludur. Tutuculuğu vasatanlann sulbundan gelenlere karşı toyup yürüyeceklerdendir Kurban efendi. Bunu böyle bıl.» (UtVAMI VARl Hizhası Sdanattinln Romanı İKİNCİ BÖLÜM Anadolu thtilaline Doğru Derleyen: llhan SELÇUK Bursa'dan muharebesiz çekilmemiz emrediliyordu MALKOCOĞLU Adapazannda 34'ttnc9 Fırka Kumandanlıçını. 1) K Tenımur 1920 ntlpden evre\ saat on'da bir Yunan siivarı alayı sülüklü cephesinde kfşifle mtşfruldür. Bir Yunan piyade alayinın kolbaşısı aynı saatte Bursa Karacaber sosası üzerindeki Siilüklii garbındaki kahvere vasıl olmuştur. 2) Mahalli Hükümrt teessüs etmij ve halk şehıi terketmemi rira ediyorlar. 3) Vazivetı akşama kadar tesbit etmeye nfrasacak ve buna muvaffak olabilirsem trnıpla berabfr 56'ıncı fırka kıtalannı Bursa sarkına alacak, ben de lnecöl'e (rjdeceğim. 4) Bu rapor S Traunnı 1920 frür.ii ö£leden ewe> on bir kırk hrşte Bnrsa'dan Garp Cephesi Kumandanlıpna. Erkfim Harhlyeı t'mumıve Kiyasetıne, KırUa Yirmi Dört Kutnandanlığına, Halis Beye ve Virminci Kolordn Erkânı Harbiye Riyasetine yalümı^tır. K. 20. K. Beki r Sami YARIN: Saldın size deği], banadır yazan veçizen.Ayhan BAŞOGLU BANYA LUKA'NIN TOPLARI 1 Temmuz'da A^'ni Bey, bütün birlıkleriyle Bandırma'ya yetiştiğını bıldırdı. Hazin çelLşkiler Biz de Bursayı olanca hızımıs la boşaltıyorduk. Hiç kuşkusuz bizım ev de hazırlaaıyordu. Gereksiz eşya.an bırakacaktık, ama pıyanonun birlıkte götürulmesi ısteniyordu. Gerçekten evde bır pıyano var dı. Bazan Hüseyın Ranmi, Afife Hanımla birlikte geceleri bize ge liyordu. Nimet pıyano, Rahmı jy mandolın, Afıle keman çalıyor; hoşca vakit geçinyorduk. "**• Ben ömriimde bır kee, %y pıya no konusunda, görev otoritemi kisisel isteğım ıçın kullannııştım. Eylendikten sonra bir gün Ali Rı za Bey Nimef in iyi piyano çaldı gını. ama piyanosunun îzmir'de kaldıgını söylemişti : Bir pıyanosu olsa ne kadar sevinirdi, demişti. Ben de Merkez Kumandanlığına emır verdim. Bir gazinocu Rum vsrdı. Herifın eazinosunda ki pi\"anoyu hemen bızim eve getirmelermi kaç para istiyorsa ver mplenr.i söyledım. Pıyano geldı. Rum'a jniz elli lira verilmişti. Ama şimdı herif bu pıyanonun taşınamıyacagmı. 150 lirayı geri verecegını. pıyanonun ıadesini ri ca edivordu: ben de uygun buluyordum bu çbzüm biçimini .. Eve dert anlatamadık, eçyalar la birhkte pıyano da yola çıktı. 1 Temmuz'da Sımal Kolordusu Kumandanı Kâzım Bev. Kirmas tide düşmana karşı durmaya ça hşıyordu. Bursa ıse panife uğra m:ş, muharir kafileleriyle dolmuş tu. 2 Temmuz'da Bekır Sami Bey Adapazarında bulunan 24 ve Eskışehir'dekı llinci Tümenlere Burss'ya hareket emn verdı. Tümenlerden hareket habenni bekliyorduk. Bugün Nazmı Bey, 56'ıncı Tümen Kum*ndanlığını eîe a:dı 3 Temmuz da tümenier yola çıktıklannı b.ldırdiler. Ama akşam üzeri önce Muştafa Kema! Pasadan ve sonra Ali Fuat' tan gelen emırde. bu tümenlerın Bozüyuk ve İnönu bölgesınde kalmalar. ve Bursa'dan muharebesiz çekilmemiz emrediliyordu Bekır Samı emri ilettı, ama savajmadan Bursa'daia kuvret Düşman kapıda lerle çekilemiyeceğini haber verdj. Bunun btr nedem vardı. Bursa'da tümen namına sekiz yüz ki^ı kalmiîtı, ve bunlar Bursalı ıdiler. Hiç olmazsa bu kuvvetle bir zammo kazanmak, hem muhacirlerin kaçabıimesi, hem de geride hazırlanan savunma hattının korunması için gerekli görünüyordu. Kumandan 2 Temmuı'da TUmenı Nazmı Beye teslim edince Bursa'dan aynlarak Kolordusunun başma geçmevi düyündü. Ama Bursa'yı bırakırsa şehnn bır kargaşaya süniklenerek henuz ardı ahnmanıış muhacir kafilelerıni ve tümeni zor duruma düşürecağinı düsündü. Görevi olmasa da son dakikaya kadar Bursa'da kalmayı uygun gbrdü 4 Temmuz sabahl bızim ev de yola çıktı. Evi yenı gelen Tümen Kumandanına devrettik. Behçet bu kafileyle gidecekti; fakat 3 Temmuz akşarm bana gelerek Bekir Sami ile Bursa'da kalmsk ricasında bulundu. Yirmibir yaşındakı bu çocuğun mertçe davranışı hoşuma gitti. Peki, dedim. 4 Temmuzu 5 e baglayan gece şehirde büyük bır panik oldu. O sabah gelmiş bulunan Uıraiay Kâzım Bey ile yanmdakıler ve Vaü Hacim Muhittin Bey Bursa'dan ayrıldılar. BU sabaha dek çalısarak karga?«yı zor durdurduk o Temmuz'da bir tngilız filosu Mudanyı önüne geldi. Yunanlılar Bursa'ya yaklaşıyorlardı. Biz Bursa *mn Batısında Sulüklü cephesini olusturduk. 6 remmurda İngilizler sabah 5'te Mudanya ve Gemlik'e asker çıkardılar. Yunan saldırısını desteklıyorlardı ? Temrnuz'da 56'ınca Tümenle riüjmsn karsıkar;iya geldiler. Sikı bır savasa girismeden Inepöl yönüne çekilme emri verıldı. Aynlış TİFFANY JONES 8 Teramuz'd» Behçet'le sabah erken karargâha geldik Geceyi Çekirge'de bir otelde geçirmistık. Şehirde bir ölüm vardı. Herkes acı ıçındeydi. Hiç kuskusuz Yunanlılan sabırsızlıkla bekleyenler de vardı. Bursa'dan son yazdıgımiz rapor su oldu: Buna t Temmuz 1920 t>akta Garp Cephesi Komaadanlıçına. Ankara'da Erkânı Harbiyei t'mumjye Rirasetine, Bozürük'te Erkânı Harp Blnbası Halis Beye. Eslrişehir'de Yirminci Kolordu Erkinı Harbiye Riyasetioe, o Hacettepe Üniversitesi MEZUNİYET SONRASI EĞİTİMİ FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN 197475 ders yılı güz sömestresinde Fakültemizin açagıda belirfilen değişik (Fen ve Sosyal va Idari) bilım dallarına karşılarında belirtıien statulerde Ha^ırlıi Bı.ira UzmanlığO (Y.L.) / Vukse* Mühendislik ve Uokiora ögrencisı alınacalttır. tsteklilerın 19 afustos 20 eylül 1974 tarıhleri arasınna Fakulte Sekreteruğlne muracaatlan duyurulur. Oaha fenis bilgi Fakülte Sekreterliğınden al.nabılır. BlLtM DALLAR1 Alman Dıli ve Edeblyatı Bıyoloji Eğitım Ekonoml FeUefe Fransı* Dtll ve Etfebtyatı tngıhz Dilı ve Edeblyatı Isletmecllik ve ts îdareıi Kimya Kimya Mühendisüği Kutüphanecıllk ve dokiimantasyon Matematik Nüfuı Dinamıjl Pslkelojı Ptikolojık Danışma ve Rehberlik Sanat Tanhl Sosyal Antropolojl Sosyolojl ve Idara Tarıh Ttirk OİU ve Edeblyatı ÖGRENCİ STATÜLERİ Bllım Uimanllîı Bıhro Uimanlığı Ha^ırlık ve Bılım UzmanJığl Bil:m UzmanlıSı B:lım Uzmanlığı Bılım Uzmanlığı Ha^ırlıls ve Bılım Uzmanlığı Bılım UzmanlıSı Bılım Uzmanlığı Yüksek Mühendislik Bılım Uzmanlıgı ve Doktorıj Ha^ırlık ve Bilıra Uzmanlığı Bilım Uzmanhfiı Bılım Uzmanlığ) Hazırlık, Bılım Uzmanlıgı ve Doktora Hazırbk ve Bılim Uzmanlığı Bılım UtmanlıSı Bılım Uzmanlıfı Hazırllk, Bılım U?manlıSı ve Dolctora Bilım Uzmanlıgı ve Doktora t^f «I TA Ruml Güneş Öğle Ikındl Afeam Tstsı İmsalc KVİM 1390 Agustoı 20 Hlcrl 1394 6 25 10.42 13.14 5.31 18 54 9 11 19.41 12.00 21.17 1.35 4.43 8 5» 2 Eylül Şaban 14 GARTH 1 L A N Kadıköy z. S»ulh Hukuk Hâkimliği fasfiye Memurluğundan (Alacaklıiari dunarudur) Mütevetla Mu*taıa Keşat Orhan LrKmen terekesınin tasfıyesı sebebıvle sıra cetveli tasfıve memuriugunca tanzim edılerek dosyanuza verilmıştır. tşbu ılân tanhmden ıtibaren tetkıke a^ıktır. tcra ve Iflâs Kanununun 234 ve 235'incı madaeıe1' uyannca yedı gün ıçınde aJacaKlıiann ittraz haklan mahfuzdur. tlân olunur. 27/8/1974 j J ^ f f j A (ı â â â â â â 072/ifiO Tftafiv* 5 .^•^^.^^^^^^^»^.^^^.' (Basın: oVîy 6927) (Basın: 2110*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle