Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İSPANYA'DÂ FAŞISTLERİN TAHT KAVGASI KIZIŞIYOR DIŞ HABERLER SERVİSİ Ispanya'da Franco yeniden vör.etimin başına döndü. «Öldü, öle eek» rîenilen çağımızın en çok :k ticiarda kalan faşist diktatör, bir svf tüm yetkilerini Prens Juan Ctırlos'a bile devretmişti. Hasta'.ı£ı İspanya'daki demokratik şü;lerin sevinmesine yol açniıjtı. Ama yedi canlı> Franco, kısa oir syrıhktan sonra yeniden iküdarın başına geldi. Çok ağır bir mide kanaması ıi? çiren Franco. tam onbir gün komada kaldı. Fakat bu hasta'.k onu 35 yıldır sürdürdüğü kudretlnden uzaklaştınnadı. Mide k3nsmasından başka. vücudunun sap tarafında belirli bölge!°rde fciç geçirdiği bildirilen Franco'vs doktorlar ayrıca konuşma temrini vapmasını da salık vermektedirlci Paris kaynaklı bir habere pi r° de. Franco bağırsak kanserine yakalanmış durumdadır. Bu 'sastslıklarına ve 81 yaşına rağmen, Franco hâlâ ayakta durabilraekte dir. Ispanya'nın faşist diktatörü Franco, 81 yaşında. Kendisine «Oldü, ölecek» gözü ile bakılıyor. Kendinden sonra tahta Juan Carlos'un geçmesini kararlaştırmış durumda. Ancak faşistlerin bir bölümü, Franco'nun torunuyla evli Don Alfonso'yıı tahta daha çok lâyık görüyorlar. Don Alfonso, faşist gençlik örgütlerinden yetişme, 31 yaşında bir genç. Stockholm'de büyükelçilik görevini yürütmekte olan Don Aifonso'nun faşistier arasında yaygın bir nüfuza sahip olduğu da beürtiliyor. Faşist,er arasında taht kavgasının yoğunlaşması üzerine Franconun Ekim ayı başında kesin olarak tercihini açıklaınası kuvvetle muhtemel. 1947'lerde aunıştır. Buna göre, !sptnya'yı yeniden bir kral yön^'ç cektir. Barselona Kontu Don Juan ile aralannda yaptıklan bir anlaşma gereğince Franco'rian sonra yönetîmi ele alacak olmı Kral 13. Alfons'un torunu Juan Carlos'dur Nitekim 1969 yıhnda Franco'nun huzurunda yemin etmiştir 31 yarmdaki Prens: «Hiç bir zaman hs bam iktidarda kaldığı sürece hen yönetime kanşmayacağım.» Prensin «babam» dediği Franco'dan başkası değildir elbette. ş.den jana olanlar bile, onun V'or kaklığından otürü kendisine püvenmemişlerdir. Askerler arasında prestiji wn derece düsüktür. «O. onun FiDİ düşünüyor» demektedirler. Frinco'yu ve prensi özdeşleştirerek onun yaptığı konuşmalar •snlam Hzlığın şaheseri» olarak dilden C' le dolaşmaktadır Ama Prens sanki bunlan hiç duymamaktadır •Biliyorum ki. hr.lk liberalleş,mek istemektedir Asıl sorun bunun ne zaman «er çekleştirüeceğidir demektedir o Aslında bu sözlerde bir iyinivat vardır kuşkusuz Fakat kimse ?üvenememektedir ki, Franco'jru labası ilân eden bu prense. FAŞİST DtKTATÖR FRANCO GEÇENLERDE ÇOK AGlR BtR' MtDE KANAMAS1 GEÇİREN FASIST DİKTATÜR. TAM 11 GÜN KOMADA KALDI. ÖLDÜ ÖLECEK DENİLİRKEN YENİDEN YÖNETÎMIN BAŞINA GEÇTİ. rcğmen. Prense karşı bir alternatifın ortaya çıkmasına yol ıç.nı* tu. Aday, Don Alfonso'dur 38 y.s çındaki bu soylu kökten gelen »day son lspanya Kralı'nın *omrudur Franco ya bağhlığını ise. ijrın öğrenciliği zamanında kanıtla.nıj tır Öğrencilik yıllarında Don Alfonso faşist öğrenci kuruluşlarının önde gelen üyelerinden biri dir. Politika ile yakmdan ilgisi ol muş ve ayak oyunlarını iyi öeren rr.iştir. 5u anda Stockholm Büyükelçisidir Önemli bir avantoı dcha vardır: Franco soyunun «iir dürülmesine yardımcı olabilecektir. Çünkü Fraanco'nun torjnu Maria de) Carmen ile evlidir. şist dıktatöre vekâlet etmesinl ön kmemiştir. Basın tarafından açık lcnmasına izin verilmeyen bir ya ssya göre Prens Juan Carlos, Pran co'nun yetkilerini devralabilraek tedir Bu nedenle de teorik olarak Franco yetkilerinin tamamını h«r ni; Juan Carlos'a verebilecektir. Dolaşan bir söylentiye göre. baa k=.rışıkhkları önlemek amacıyla Franco. ekim başında Juan Caarlos'u resmen Kral ilân edecektir. Fakat siyasal çevreler. olaya yine de kuşkuyla bakmaktadırlar. Çünkü Don Alfonso belki de hez zaman bir darbe yapacak RÜçtedir Bu ise. kuşkusuz Franco Rejımi'nin daha kötü koşullarda d»vanıı demektir. Sonuç olarak, lspanya şimdiden post kavgasına bürünmüîtür. Ya salardan çok belki de, yeni yöneti c:yi askeri gücü belirleyecektir. Hop oturup hop kalktL. Gerek kendi ülkesinde, gerekse hemen yanı başındaki Portekiz'de önemli değişiklikler olmuştur nejiminin bekçilerinden eski Bas bjkan Blanco'nun ötdürülüşü Ü7.e rinden henüz bir yıl bile geçme miştir. Ispanya'da her gün bir olsy faşizmi iyiden iyiye tehdit etmektedir. Halk yönetimden ho? nut değildir. Salazar Rejirninin Portekiz'de Ceatano tarafından sür dürülmesine son verilirken sava; sonrasından kalma Franco yerinde hop oturup. hop kalkmıştır. PRENS DON ALFONSO SON İSPANYA KRALININ 38 YAŞINDAKİ TORUNU DON ALFONSO DA DAHA AZGIN FAŞISTLERİN TAHTA LÂYİK GÖRDÜKLERİ KtŞİDİR. HALEN STOCKHOLM'DE ELÇt OLAN DON ALFONSO, FRANCO'NUN TORUNU ÎLE EVLtDİR. ÖÛRENCİLİK YILLARIDA FAŞİST GENÇLİK ÖRGÜTLERİNDE FAAL ROL OY NAMIŞTI. POLİTÎKA ÎLE AYAK OYUNLARINI İYİ ÖGRENMİŞTÎR. BAZI SÎYASAL ÇEVRELERE GÖRE. DON ALFONSO'NUN TAHTI ELE GEÇİRMEDE HÂLA ŞANSI VARDIR. PRENS JUAN CARLOS ANLAŞMA GERfcGİNCE FRANCO'DAN SONRA YÖNETİMÎ ELE ALACAK OLAN KRAL 13. ALFONS'UN TORUNU JUAN CARLOSTUR. NİTEKİM 1969 YILINDA FRANCO'NUN HUZURUNDA YEMİN EDEN 31 YAŞINDAKİ PRENS ŞÖYLE DEMİŞTİ: .HÎÇBÎR ZAMAN BABAM İKTt DARDA KALDIĞI SÜRECE BEN YÖNETÎME KARIŞMAYACAGlM.» PRENSİN «BABAM» DEDİGI FRANCO'DAN BAŞKASI DEGÎLDİ. EŞİ tSE, SÜRGÜNDEKİ ESKİ YUNAN KRALI KONSTANTÎN'İN KIZKARDEŞİDİR. FAŞİSTLERİN BÎR BÖLÜMÜ KENDİSİNİ YETERÎNCE «FAŞİST» GÖRMÜYOR. Franco'nun kuklası Buna rağmen, Juan Carlos ha!k arasında hiç bir zaman popjler clmamıştır. Halk onu sürekli n\t rak Franco'nun kuklası şekîmJe nitelemiştir. Falanjistler onunla alay etmişlerdir lıep. Hattâ mon.fr Babam, iktidarda kaldığı sürece Franco kendisinden sonra flelecek düzenin temellerini sanki Bir başka aday. Don AUonso Bütün bu gelişmeler. yemine Taht kavgası Fakat bunlar Franco'nun hasta Iığı sırasında Juan Carlos'un 'a GINE BİSSAU, MOZAMBİK'TENİf SONRA S1RA ANGOLA'DA Ecevit, "Die Welt"e şaırlığini anlattı: Kurtuluş örgütlerinin çokluğu Angola'da işleri güçleştiriyor PORTEKtZDEKİ FAŞİST REJtMtN C.EÇTİGİMİZ NİSAN AT1NDA DEVRÎLMEStNDEN SONRA SÖMÜRGELERE BAGlMSIZUK T A N I N M A S I SÜRECİNE GtRİLDt. PORTEKtZ'İN DIŞİŞLERİ BAKANI VE SOSVALİST PARTİ LtDERt MARtO SOARES, GİNE BtSSAUTJA VILLARDIR KURTULUŞ MÜCADELESt VEREN PAİGC ÖRGÜTÜ İLE ÎAPTlGl GÖRtŞMELERt 28 AGlSTOS Gtî*Ü SO NUÇLANDIRDI VE AYNI GÜN BU AFRİKA ÜLKESt BAGlMSIZLI&INA KA\XŞTU. BtJ AYIN tLK GCNLERtNDE tSE ZAMBÎYANIN BAŞKENTİ LUSAKA'DA BİR ARAYA GELEN PORTEKİZ VETKtLİLERİYLE MOZAMBİKTE YILL.4RDIR SÖMÜRGECtLtGE KARŞI SAVAŞ VEREN FRELtMO ÖRGÜTÜ LİDERLERl, 25 HAZİRAN GÜNÜNDEN İTÎBAREN MOZAMBİK'tN BAGtMSIZLlGlNA KAVTJŞMASINA KARAR VERDİLER. AYRICA ANL.4ŞMAYA GÖRE, 25 EYLÜL GÜNÜ MOZAMBİKTE BtR GEÇlCt HÜKÜMET KURULACAKTIR. Bü GEÇlCt HÜKüMETTE 3 PORTEKİZLİ BAKANIN YANI S1RA, 6 FRELİMO ÖROÜTÜ ÜYESİ DE YER ALACAKTIR. MOZAMBtK VE (ilNE BtSSAU'DA DURUM BU İKEN, ANGOLA'NIN DA 1916 YILI BAŞLARINDA BAGlMSlZLlGlNA KAVUŞMASI KARARLAŞTIRILDI. ANCAK PORTEKİZ'İN AFRtKATJAKl BU SÖMÜRGESİNDE tŞLERİN KOLAYCA ÇÖZÜMLENECEGt PEK TAHMİN EDİLMİYOR. BİR KERE, SÖMÜRGECtLtGE KARŞI MÜCADELE VEREN ÖRGtTLERtN SAYII.ARI BtR HAYLt KABARIK. AYRICA BUNLARIN POLtTİK ÇtZGİLERt DE PEK BİRBtRtNE BENZEMİYOR. BUNLARA BtR DE ÜLKE.NtN DOÖAL KAYNAKLARININ VE ÖZELLİKLE PETROLtN ZENGİNLtGt VE BEYAZ AZINLlGlN SAYISININ ÇOKLUGU DA GÖRÜNÜMÜ DAHA ÇOK KARMAŞIK KILMAKTADIR. ECRNOMtST DERGtStNtN «KONFtDENSİYAL RAPORU»NDA ANGOLA'DAKİ DURUMU ŞÖYLE D E G E R L E N D I R İ L İ Y O R : "Şiir yazmak için iktidarı bırakmaya niyetimyok!,, YAĞMTJR ATSIZ BOÎW Hafta sonunda Alman gazetelerlnde, Türklyi vi Kıbrıs konusuna değgın Uginç haber ve yorumlar yajimlandı. Bu arada «DİE WELT> muhabiri, VVaiter Spiegel. Başbakaa Ecevit'le yaptığı uzun bir konuşmanın başında. Ecevit'in *jir kişılıği üzerinde duruyor ve özeüe şöyle diyor: •Ecevit, çeşitli Amerikan şairlerinden ve Tagore'dan çeviriler yaptıgını doğruladıktan sonra, kendisini Pound, Elliot ve Tagore'aı hangi bağların bağladığı sorusunu da şöyle cevapladu Belki de mistisizm. Hayatın ne olduğu ve hayat denea nesnenin ardındaki sır gibi sorular hiç zihnimden çıkmaz. Onlar da bu sorularla uğraşan sanatçılardı. Ancak şunu da hemen söyleyeyim ki Pound ve Elliot'un politik görüşleriyle benim onlara duyduğum havranlığm hiç bir ilintisi yoktuT. Ikisi de politik yönden tutucu kimselerdi. Hâlâ şiir yazıyor. yahut çeviri yapıyor musunuz? Hayır, 1972'de partimin başkanlığına seçildikten sonra şiır yazmayı bıraktım. Başbakan olduğumdan beri de tek bir satır çevirmedim. Şiir yazabilmek için iktidarı bırakmağa niyetim yok. DIŞ HABERLER SERVİSİ Zaire Devlet Başkanı Mobutu, Zambia Devlet Bafkaıiı Kaunc'a. Tanzanya Devlet Başkanı Nyerere ve Kongo Devlet Başkanı Ngouabi, geçtiğimiz ay Kongo'nun Bukavu kentinde yaptıklan toplan tıda, Angola'nırı birbirine karşı olan iki kurtuluş örgütünün hiç degilse Körünüşte birleşmelerinde başanya ulaşmışlardır. Angola'da kurtuluş hareketini sürdüren örgütierin birbirleriyle sürtüşme halinde olmaları, General Spinola'nır! sömürgelere tam bağımsızhk tanıyaraiı tarihleri saptadıcı bu günlerde, öncesme oranla daha büyük önem taşımaktadır. ğmın resmen açıklanmasma rağmen, FNLA ve MPLA arasmdakJ görüş aynlıklannı bir potada eritmek oldukça zor görünmektedir. İki örgüt arasındaki görüş ayrılıklannın yanı sıra, FNLA'nın elinde tutuklu bulunan çok sayıda MPLA üyesi serbest bırakılmadıkça, MPLA diğer konularda görüşmek için masa başına oturmayacaktır. Bu tutuklulann serbest bırakılması, ancak Afrikalı liderlerin aracılığıyla mümkün olabılecektir. Gerçek Ecevit bu mu? Gina, Fidel Castro ile röportaj yaptı YILLARIN ESKİTEMEDİGt ÜNLÜ SÎNEMA OYUNCUSU GİNA LOLLOBRİGİDA, SON ZAMANLARDA GAZETECÎLİGE DE MERAK SARDI. AMA MESLEGE HERKESİN AKSİNE, EN ÜST BASAMAKTAN BAŞLADI. ÜNLÜ DEVLET ADAMLARI İLE RÖPORTAJL.\R YAPAN LOLLOBRİGİDA, KÜBA LİDERİ FİDEL CASTRO'DAN DA BİR RANDEVU KOPARMAY1 BAŞARMIŞ. LOLLOBRİGİDA'NIN CASTRO'YA YÖNELTTÎGİ İLK SORU ŞU OLMUŞ: • BAY CASTRO, SÎZ HİÇ EVLENMEDİNÎZ. KADINLARIN YAŞANTINIZDA HİÇBİR YERİ YOK MUDUR7» YUKARIDAKİ RESİMDEN LOLLOBRlGlDATn BEGENDİGİ BELLÎ OLAN KÜBA'NIN ÜNLÜ SAKALLI LİDERİ ŞÖYLE CEVAP VERMİŞTİR: «AKSİNE, KADINLARIN HAYATIMDA ÇOK ÖNEMLİ YERİ VARDIR. SADECE ONLARIN POLİTİKAYA KARIŞMALARIN1 tSTEMEM. KADINLARLA BARIŞ İÇİNDE BİRLİKTE YAŞAMAYA TARAFTARIM.. HAVANA'DA tKt GÜN KALAN GİNATfl, CASTRO KENDİ KULLANDlGl CİPLE GEZDİRMİŞTİR. Acaba gerçek Ecevit bu mu? Yani 20 temmuz'da Türk askerlerini Kıbrıs'a yollayan, yahut işaret parmağı havada konuşaıak halk yığınlarını, bıiyülemiş gibi ardından sürükleyen Ecevit mi ası) Ecevit?. Gençliğinde Türk Yunan benzerliğine ve dostjuğuns değgin bir şiir yazmıştı. 20 temmuz'dan az önce bir muhalefet politikacısı bundan ötürii kendisini suçlayınca şöyle dedi: Cabinda'ki gelişmeler Cabinda Bölgesi Kurtuluş Cephesi (FLEC), 1960 yılında Zalre'de kurulmuştur. Aynı bölgenin kurtuluşu için son zamanlarda kurulmuş bulunan Cabinda Halkının Demokratik Birligi (UPDC), başanya ulaşmak için, FLEC örgütünden yardım beklemektedir. Zengin petrol yataklarına sahip bulunan ve Batı Afrika'nın Kuveyt'i diye adlandınlan bu bölgedeki kurtuluş örgütleri, Angola'nın dışmda, ayrı bir devlet kurmayı amaçlamaktadırlar. Kendi aralarında anlaşamayan üç Angola Kurtuluş örgütü, Cabinda'nın Angola'nın bir bölgesi olduğu konusunda görüş birliğindedirler. Zaire Devlet Başkanı Mobutu ise, bu bölgenin zenginliğinin peşine düşmüş ve FLEC liderleriyle görüşmek için bazı girişimlerde bulunmuştur. Kimler katıldı? Bukavu'daki toplantıda, Afrika Birliği Örgütü'nün yeni Genel Sekreteri Eketi Mboumoua ve Angola'nırı iki bü>lik ulusal cephesinin liderleri Agostinho Neto ve Holden Roberto hazor bulun dular. Neto, Angola'nm kurtuluşu içm Halk Hare keti (MPLA) adh örgütün. Roberto ise, Angolarun kurtuluşu için Ulusal Cephe (FNLA) adlı ör giitün başkanıdır. Zaire Hükümeti, Angola'nın tam bağımsızlığı için Ulusal Birlik (UNİTA) temsilcilerinin Bukavu daki topiantıya katücüklan konusunda, her hangi bir açıklama yapmamıştır. Bu Uç kurtuluş örgütünün ortak bir cephe al tında birlestirmek, Afrikalı liderlerin incelemek zorunda olduklan konulan yalnız bir tanesidir. Onların asıl amaçlan, MPLA'nın çok hassas olan iç sonınlanna çözüm bulmak, örgüt üyelerinin kendi aralarında ve diğer Angola kurtuluş örgüt leriyle anlaşmalannı sağlamak ve zengin bir petrol bölgesi olan Cabinda"nm gelecegini saptamak Ur: Kongre'de ele alınan konular şöyle sıralanabi Çok miktarda «D» vitamini, kalp krizlerini arttırıyor (DIŞ HABERLER SERVİSİ) LONDRA Güneşte yanmayan insanların kalp krizi geçırmesi olasüığı diğerlerine kıyasla daha fazladır. Çünkü güneşte çabuk yanamayanlar derilerinde daha fazla «D» vitamini üretirler. YAPILAN ARAŞTIRMALARA GÖRE, KÂLP KKİZt GEÇİREN HASTALARIN, SAĞLIKLI tNSANLARA KIYASLA GÜNDE YÜZDK 50 ORANINDA DAHA ÇOK «D» VİTAMİNİ ALDIKLARI ORTAYA ÇİKTI FAZLA MİKTARDA ALINAN «D» VİTAMİNİ KANDA KOIÜS1ROLÜ ARTIRMAKTAD1R. «D» VİTAMİM BAKIMINDAN ^ENGİN OLAN CİĞER, TEREVAG, MAKGARİN Vt JfUMUKTA GİBİ BEStN MADDELERİNİN ÇOK ALINMAAlA^l TAVSİYE EDtLMEKTEDİR. K.4LP KRİZİ SALGIM MUHTEMELEN 1920LERDE BAŞLAM1ŞTIR. İNSANLAR BU TARİHLERDE ÇEŞİTLt ZAFtYET HASTALIKLAR1NA KARŞI «D» VİTAMİNİ BAKIMINDAN ÇOK ZfcNGİ.N OLAN BALIK YAĞINI BOL BOL İÇMEYE BAŞLAMIŞL,ARDIR. Bu konuda araştırma yapan Profesör Lindem e göre, fazla miktarda alınan «D« vitamini kanda kolesterolü arttırmaktadir. MPLA'nın iç sorunları MPLA, bugün kendi içinde üç ayrı fraksiyona ayrılmıştır. Örgüt kendi çinde parçalanmadan önce MPLA nın Doğu Afrika'daki temsilcisi olan Daniel Chlpenda, son zamanlarda «Doğu Grubu» adı altında ve kendi çevresinde bir fraksiyon oluşturmuştur. Bu grup, MPLA lideri Neto'nun «Merkeziyet çiDİerine bazı konularda yaklaşmaktadır. MPLA'nın en militan bölümü olan Brazzaville grubu ise, Neto'yu diktatörlük eğilimleri olmakla suçlamaktadır. MPLA'nın liderlik sorunu, toplanacak bir kong rede çözümlenecektir. Ancak bu kongre çeşitli ne denlerle iki kez ertelenmiştir. Brazzaville gnıbu. yeni MPLA lideri olarak, Portekiz'liler tarafından tutuklanmış ve 14 yılını tutukevlerinde geçirdikten sonra, geçtiğimiz ay serbest bırakılan katolik papaz Joachim Pinto de Andrade'yi önermişlerdir. Kalbe zararlı Bu ise «D» vitamini bakımmdan zengin gıda yemekle eş değerdedır ve fazla miktarda slınan «D» vitamini kalbe zararlı olmaktadır. İngiltere'de yayımlanan «Briti=h Medical Journal» dergisinin son sayısında ortaya atılan tez yukarıdaki biçimde ifade edllebilir. Örgütlerarası işbirliği üNİTA örgütü, haziran ayında, ateşkes ve Liz bon'la görüşmeyi kabul ettiğini bildiriyordu. Angola kurtuluş örgütleri arasında bu yolda karar alan tek örgüt olan UNİTA, bu açıklamalarından sonra MPLA ve FNLA örgütlerinin sert eleştirilerine hedef oldu. Aradan bir kaç gün geçükten sonra, UNİTA lideri Savimbi, ateşkes'i kabul ettiğini yatsır biçimde bir açıklama yaptı. Bu arada, Portekiz yet kililerrinin Lizbon'da görüşme taleplerine olanak sağlayabilmek için, eylemlerini kısa bir süre için ertelediklerini de sözlerine ekledi. UNİTA lideri Savimbi, son zamanlarda sık sık, Portekiz'e Angola konusunda yardımcı olduğu gerekçesiyle NATO'yu suçlamıştır. Portekiz NATO'dan bu yardımı almamış olsaydı, UNİTA'nm yıllar önce Angola'da başarıya ulaşacağuu id dia eden Savimbi, eğer kendisinin önderliğini ka bul ettikleri takdirde, diğer iki örgütle isbirliği yapmağa hazır oldugunu açıklamıştır. «HAYAT. DENEN NESNENİN AKDI.NDAKÎ SIR GİBÎ SORULAR HİÇ ZİHNİMOEN ÇIKMAZ. POUND, ELİOT, TAGOR DA Bü SORULARLA UGRASAN SANATÇILARDI. ANCAK ŞUNU DA HEMEN SÖYLEYEYİM Kİ, POUND VE ELİOT'UN POLÎTİK GÖRÜŞLERİYLE. BENİM ONLARA DUYDUĞUM HAYRANLlGlN HİÇBİR İLİNTİSİ YOKTUR. ÎKİSİ DE POLİTİK YÖNDEN TUTUCU KİMSELERDİ.» O şiiri yazdığım sırada henüz politikayla uğraşmıyordum. Ama bugün de o şiirin altına, tek kelimesini değiştirmeksizin, imzamı atabilirim. Kıbrıs olaylarından sonra bile... Ecevit, Kıbrıs konusunda soğukkanlılığını yitirmiyor. Türk Hükümeti resmen, iki kantondan oluşacak bir federal cumhuriyet kurulması tezini savunuyor Ama Ecevit diyor ki, eğer Yunanlılar yakın bir gelecekte konferans masasına oturmazlarsa • her iki taraim yönetimleri de öyle kökleşecek ki artık bir federal devlet kurma olanağı kaybolacak. Başka bir deyişle çifte Enosis olacak. Ciğer, tereyağ... Dergide bu konuda çıkan inceleme yazısında «D» vitamini bakımından zensin olan ciğer, tereyağı, margarin ve yumurta gibi besin maddelerinin çok alınmaması tavsiye eiilmektedir. «C» vitamini Buna karşı, «C» vitamini bakımından zengin olan besin maddelerini yiyenlerin ise, kanlarındaki kolesterolün azaldığı ortaya çıkmıştır Pınderfıelds Hastanesi dr.ktorlarının yaptıkları araştırmalara göre. «C vitamini kolesterol adı verilen ya£ ierreciklerinı kanrlan ve kalp çevresinden u^aklaştırmakta ve bunları karacisere yollamHktafiır. Birleştirme çabalan Kongo'yu yönetmekte olan partinin konugu olarak bu ülkede bulunan Andrade, MPLA fraksiyonlarını tekrar birleştirebilmek için, bir çok girişimlerde bulunmuştur. Bu arada, Zaire Hükümeti bir açıklama yapa rak, katolik papazın kardeşi olan Mario de Andrade'nın MPLA delegesi olarak Bukavu'ya geldiğini bildirmiştir. Mario de Andrade 1955 yılında Angola Komll nist Partisi'nl kurmuş ve 1960 yılında Neto'nun tutuklanmasından sonra MPLA örgütünün lider liğini üstlenmiştir. Afriks'daki güvenilir kaynaklardan öğrenildlgine göre. Andrade kardeşler MPLA'nın bütünleş mesini gerçekleştirebilecek güçtedirler. dakı pıhtılaşmayı Snlecfiğini ileri sürmüştür. Araştırmaların sonucuna göre, kalp hastalıklarını önlemek isteyen kişiler «C» vitamininin bol bulunduğu taze meyve ve sebze yemeii ve «D» vitamini bakımından zengin olan gıdalara ise fazla rağbet etmemeüdirler. Ne zaman başladı Öte yüiıdan kalp hastalıkları konusunda araştırma vapan na>.ka Bir ıızman Prufesör Lındem'e eöre modern ınsanı tehdıt eden enfarktüs salgınl muhtemelen |H"2iriprrie başlamıştır. NATO sorunu .N'ATO'nun durumunu nası! görüyorsunuz? Yunanistan'm ayrılma«ı durumu değiştirmez. NATO'nun güneyinde iki ülkenin işbirliği savunmanm temelidir. Ancak bu işbirliği zaten yıllardır ortadan kalkmıştı Şimdi bu eksikliğin altına mühür basıldı. Türkiye. elinden geldiği kadar bu gediği kapamaya harırdır. Birkaç gün önce Türkiye'nin hem Amerika'yla, hem de Rusya'yla dosf oldujhınu söylediniz. Doğrudur Amerika ayrıca müttefîkimizdir de... Üstelik Amerika'vla Rusya da artık birbirleriyle dost olduklarmı söylediklerine göre biz her ikisiyle birden neden dost olmay?ltm Hegi] mi?» 532 kişi Bu sonuç, İngiliz tıp adamlarımn 532 kişı üzerinde yaptıkları deneylerden sonra ortaya çıkmıştır. Görüş ayrılıklan UNİTA ve FNLA örgütleri, bu arada bir açık lama yaparak, kendi iç bölünmelerine bir çözüm bulmadıkça MPLA ile anlaşma yoluna gitmeyecek lerini belirttiler. Bukavu görüşmelerinin başanyla sonuçlandı Kalb krizi Yapılan araştırmalara eöre, kalp krlzl geçiren hastalann, sağlıklı insanlara kıyasla günde % 50 oranında daha çok «D« vitamini aldıklar: anlaşılmıştır. Bahkyağı Kandaki pıhtılaşma Pinderfield* Hastanesinin dolt 'orlarından Dr Constanc. Spittle, ayrıca «C» vitamininin kan Çünkü insanlar hu tarihlerde CCşitli zafiyet has'ii1 kiarına kar şı, «D» vitamini bakımından cok zengin olan balıkyağını bol bol içmeve baı«mışlardır.