19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 30 Ağustos 1974 ABDULCANBAZ TURHAN SELÇUK JİKKATLi OIMAUYIZ. 47'LİLER FÜRUZAN 67 Emlne yüreğlnl «Jcan aeımjTi görmezlikten gelemiyeeeğin: »nlamıstı. Abltsı yı;ımınırv ıfıç'.na ne »man düstugünu el yordamıy1» de oba araştınyordu. <Degirmenimden Mektuplar» kitabının sararmış say'aları arajındakı kurutulmuş yapraklan duşünriü. Birlikie r.f çok «evmışlerdi o kitabı. Şimdiyse riujunürken pek az şey kaldığını aniıyordu ckuduklarından. Beiki bir hasat, agaçlar ya da pınarlardı anîlarria yanîiyanlar. Onlar da Mr eski zaman fotografınm silinmeye yüztut. mus uçuk kalıntılan cibiytfi. Tek çarpicılık, fotograf kâğıdının günej ljıklarını yitirmemesiydi. Evet hepimiz okumu;U7Hur o kitabı. Bizim elektrogitarlı Kubilay bile. Emine toparîanmasına yardımeı olacak hafif alaycıhğma kaymı?t> Kubilay da telgraf çekmiş bana Emıne. Ee.. e. e.. îşte, annem sınavlannı bırakıp gelmeys kalktı da Kubilay ben engel oldum dedi. Evet. Kubilay ımızın binlerce rahatlıgına ınnemiz kanat gerer. Bana bardağı uzatır mısm? t'.k kez suyun tadını alıyorum. Degirmenımden Mektuplar dan bir bölümü yaşıyordum sanki yat»k o damda. Karanlığın içindeydim. Açacağun kapının ardından ilk yaz tarlaları, ovaları, kırları uzayacak ve ben küçük genç kız Seçil olacaktım. Kocam ve Bırgitta ne etsem yok oluyorlardı. Delıriyor muyurn diye düşündüm. İzmir'deydim. Yok, bir oyundu bu, biliyordum. Tülle', ipek çarşaflar, duvarlan ksplayan s?iyim dolaylan. Chanel beşlerden, lpek İsfahan halılanndan kurulu yatak odamdaydım. O karanlıga kapımı açtıgımda görecegime inandıgım katran karssı bir deligin ucundakı günejle denUın san bir top gibı ışıdıgı noktaya varayım diyordum. Karanhkta kocaman karyolamda otump üstelik Rözlerimi de sıkıca yumdum. Daha kara daha kara olsundu her yan. Işık birden çmgıl çıngıl patlıyacalctı. Emine Yaşamaktı tutmaya çalıştığım. Bogazımda hıçkınklar birıkiyordu. Sevincimden aglayscaktım. Kocam mürebbiyenin yanındaydı, biliyordum. Emine anlatamıyonım ki ama duyuyorum. Farkındayım, söylediklfrim yetmiyor. Denizi duydum desem inan. Ağır agır gögüs geçirip kabanyor sonra iniyordu deniz. Hemen oralarda birinl tutmak. sevmek, sanlmak ıstedım. Bilmedigım, gör.nedjgım bir adamı. Ama kadın gibi de|ü kardes gibi yahut farklı. Susturma bcnı, djnle. Tam deçilmijken sonuna gidelim. Aliîilmtdılc bir saatte uyanmıştım, kurgum bitmlşti, yenisini kurmaya kimse el atmadan kanlanan canlsnan gövdem bblür.üp bölünüp saçılıp tırlıyordu dört yöne. Ne bıçım şeyler değıl mi? İ$te öyle oluyordum. Sonra kalktım, ıstedıgim arınraiîhSı bulmak ıçın vürüdüm. Oda kapımı yavaşça açtım. Bilirsın kapılarunız hıç ses yapmaz. Sonra yumuşacık geçtim arayı. O kapıyı da açtım. Kırmızı gece lambasmın altında kocamla Bırgitta çıft sırtlı tek ınsan olma dururnundaydılar Bırgıttar.ın kalçalannın yaygın san$ınhğı kırıl ışıkta erîyor. dalgalanıyordu. Gülünç bir törenı izlerce kıpırtısız bekledim. Sanırım yüreğım de pek çarpmadı. Odamda düşünürken daha sahıcı saydıSım şeyler gördük lerinu bana uydurma geldı. Sevışme buydu demek. Gülunçtti bence. Gülünç diyorsam ınan gülünç"u Kocam benleyken nasılsa onlâ da öyleydi. Aynı seslen çıkanyordu. Kalçaların oynayışı hızlanclıkça Bırgıtta'nın gözîen aralamp göz akian gbrunüyordu. Bu ısteklı uğraşıya benim de defalarca katjldığım geceler geliverdi akhma. Bırgıtta'yl» kanştım, o oldum btrden. Kendimi öylesıne çırkin, lavallı buldurn ki kurulu duzenın. çocuslann, annemın. babarr.ın bu düzenı toplumda saygılı kılan her şeym nıye boyle de başks türlil olmadığını düşünmeye çalıştım. Yok. ıstedıgim sonucu bulamadı:n. Çekllip odama gıtmeye, bu erkekle fcadını birbırlerının tadını çıkavma sarnoşluftunda rahat bırakmaya K?.rar verdiğıfiıde Bırgitta duruşunu başka bir hıza geçmek ıçın değıştırırken gözlerını açtı. Benı orda gördü. Öyle garip bir bakıjmaydı ki bizimki şimdi bile ordaymıçça tam tamına rörüyorum gözlerunızi. Aramızda televiıyon alıcısınm masası. Bırgitta'nm yerlere «açılmıj ıç çamaşırları vardı. Bakışlanmız burun bunına gıbi yakınla^tırmıstı bizı. Erkek durumdan habersız soluk soluğaydı hâlâ. Ben bir süre daha kıpırtısız bekleyıp sonra kapıyı örttiim. Bırgitta düş sanmış olamaz beni. Bakışındaki o tepkisiz şaşkınlık duş sanılacak gıbi değîldi. Odama döndünı, yastığımı el yordamiyle dürelttim. Kat kat tüllerin, ıpek brokar perdelehn kıjisından dışarıya baknm, ıssızlık bozulmamıştı daha. Bol yıldızlı bir geceydı. Epeydır uyku ilâcı alıyordum, uvumama vetecek kadannı alıp yarınki ijleri düjünerek dalıp girmeyl denedim. öylesine her zamanlu gibıydım ki bu birden beni aydı, irkıltti. Korktum. Çok korktum kendimden Emine. Nasıl anlatayım bil»miyorum. Her yanım çözüldü. yoıgun düştüm. yaslanıverdim. Xeydi bana olanlar. Kocamın bajka b:r kadınla çiftleşmesindekı giilünçlük, yaşamamınn da bütünüyle gülünçleşmesi gibi seldi bana. Sonra evlililclen, annemden, babnmdan bu yana bildiklerimi düşünmeve çalıştım. Epeydir okumuyorum, bıliyorsun. Moda oldugundan sözü edilmezse ayıp kaçacak kitnplara bakıyorum yalnız. Konu$ma5ra girijtigimde anlatma güeüm duyduklanmı sınırlar oidu. O zaman duygularımdaki kolaylık kilitlenip anlatmada beni zora sokmuyordu. O gece sarsılanların içimdeki kargaşası söz bulma gücümü zorladı benim. Hayvansı bir çırpınnıa, arama, karabssan içindeydim »anki. Üstümden kabuk kabuk kalkan katlar beni kenditnle çırılçıplak başbaşa bırakmiîtı. Buna hanr degildiın ki. Akaretlerde unuttutıım içim kanıyor, can evimden bir »eyler sökiilüyordu. Kendimi cldürmeye kalktıjhnda artık bitecek diyordum. Acılara karşı acemilikle direnemeedim, anla benı. Oysa her şeyın defışti^ini bir anda göriip anlam veremevisimden korkup yorulmuştum. Kendimi yoketmek yorgunlukîan kaçmak. gülünç bulduğum çeylerle dolu her günkü gibi bir sabahın başlamasına son vermek için ilaçları avuçlayıp aldım. Yatıp uyudum. Ujanmamak sandıgım kadar korkunç dagil. Emine öJüm buysa efer... ne var ki ya»amak çok daha zor. Yine de sana kendimi istediğimce anlatamadım. Acı duymak degildl kaçma nedenim. Hiç duymayışın Urküntüsüydü elimi kolumu bağlayan. Nasıl söylesem... Biliyorum. înan ki çok İyi anlattın. Blliyorum. Neyi anlattım Emine? O bölük pörçük konuşma neyi açıklayabildi sana? ögTeneyim nedir bütür. bu yaptıklarım? Yasama hızına ara verdin diy*lim. Sent »an» anladıgımca anlatamam. Hem yaran yok. Kocana selınce, ondan bo?anmayı düsünmüyor musun? Seçil başım çevır'p pencarevl g^iTnrvr çslışmıştı. Birden çıkıveren lkJltü «iineşinm puslu aydınhğı doluyortu '.çeri. t nıne Seoü'1.1 ölümü seçmesınin agır. kıyıcı anıam.Krian sıyrılıp gevşiyor. ölüm bir raslanlı n:ıeiıgiıie büriinüyordu. Seçil'ın yavişça yatağın içıne kaydığını görüp sıkıntıh. is.eksiz dugruldu: Yardım edeyim Seçil vataraksi.n. îyıcs yerleş sırtın agrımasın. Boşanma işını öordjm îsterdim uygun bir çey söylemek belkı va cevebtr. vok. Kocamdan boşanmam ıçın bir seylM duvmaiıyıno. En ufak bir gücenme bile duvmuyorum. T»m boşaltı!d:m. Yann va fla öbür gün vüzlerc« rahathğın hazırladıgı eve d.rnece|riır>den kuskum yok. Çerrej'e yayılmasına c?.a enge) olmuslardır olayın. Bu işim. daha kolsvlajtınyor. Doğru yapmışlar. Ben Korkağım işte o ksdar. Arasıra düşününce hiç iyi olmuyoı. Yok benim yaçadığım çevrenın :nsanları kendilerinı ve onlara benzeyenleri dü^ünürltr Ben de artık onlardanım. Kocamdan ayrılıp ne vapabiltrim s&nıyorsun. Duygusuzca oağlı olaug^jm bu adamı niye bırakayım. Na 4 yapsnrn, hangı havaya girebilirim. Bu kez daha kesiiıi'kle biliyorum. Yaşamayı. sokakiarda. aihnla'rtd ınsanlann her türlüsünün gorulebileceS verlerde vaşanıayı artık bilmivorıım. Batt<cdyetfen boım» paltolan giyenler iki durumdan b ı r r ' »eoıyorlar sanırım. Gezıye gıdecegiz (DBVAMI VAR) daKattinin omnnı Bursa, lstanbul'la Anadolu arasında köprübaşı olmuştu Durum böyleyken çs^e blîimie nerten uğraşıyordu? Sezai Beym sözlerine canam sı kıldı. Bu sıkıntı içındeyken Rahml odama geldj: Azıcık benim odaya gel! Gittim. Bir adamı bana tanıttı: Jandarma Yüzbaşısı Tacettin. Sonra ona dönerek: Sdyle, anlat!.. Dedi. Adam ne söylıyecek dıye ben merakla dinlıyorum. Herıf ağzını açıp bızim kayınpeder hakkın da ilerigon konuşmaya başladı. Hiç hoşuma gitmeyen bu durum karşısında Rahmı beni: îşte bu o Rıza Beyin dama dıdır.. Diye tanıtmaz mı? Bu kes Binbaşı Tacettin Bey de ne yapacağını şaşırdi. Ortalık ta tuhaf bir hava esti. Hüseyin Rahmi hınzır hınzır gülerek: Affedersin Se'.âhattin, Tacettin Bey ben Rıza Beyi çok iyi tanınm deyince seni sürpnz için çagırdım, övecek sanıyordum. di ye durumu açıklamaya çalıştı. Cevap vermeden odama geldim. Raiımi'nin çevirdiğı oyuna üziilmüstüm. Ama üçdört gün sonra Bekir Sami Bey beni çagırıp Rıza Beye değgin birta kım dedikoduların dolaştıgını soyledi. Anladım ki, Hüseyin Rahmi, kumandana aynı biçimde işlemiç. dim. Seeai gitti, bir süre senr* döndü. Anlattı: Her subaya ru'besıne jbre, bir miktar er tayını alma hakkı verUmıştı. Hepimiz alıyorduk: ama bir süre sonra bı zim ekmekler beyaz çarşı ekmeği oldu. Ben bunun nedenini bilmıyordum. Sorduğumda «askeri fırın isteyene bu ekmekten veriyor» dediler. Levizım Reisinin anlattığına göre, Serbaytar Sezai Bey bizim emirerinin beyaz ekn.ek aidığım gorünc» bir g\in fırına gidlp: Beyar. pkmek verin. demi?. Vermemişler. Emın Bey bızım neferi gösterince de: O yaverln emireri ona birşey yapamayız, demi$ler. Bu olay adamcağızın gunıruna dokunmuş. Levazım Reisiyle fınna gittim. Durumu inceledim. Beyaz etonegi yasakladım. Büyük işlerle uğrajırken blr yandan da küçük işlerls uğrasmak zorunda kalıyorduk. Ortalıkta karışık bir görünüm vardı. Böyle zamanlarda kuşku Uzerine adam da harcamyordu. Bır gece odamda çalışırken içeri ye bir polisin yanında Bursa Pos ta Telgraf Başmüdürü Suphi Bey girdi. Ben şaşırdım. Ama bu iş Valinin emriyle olmuştu. Vali, Suphi Beyle geçinemiyordu. Bir raslantıyla o sırada Bekir Sami Beyin odasındaydı Vali .. Ben de işe karıştım. Direnerek bu gidişin önüne geçtim. Suphi Beyi «üysrun bir yere ta yini» ricasıjla Ankara'ya gönderdik. adam gider gitmez Posta Telgrtf Umuın Müdür Muavini oldu. Böyle olaylar o zaman için d> ğaldı. İKİNCİ BÖLÜM Anadolu Ihtilaline Doğru Derleyen: llhan SELÇUK ET İBİimın baştâcı olan ulemamıı, Bizler »ızin göstrrdiginiz necat yollanndan yürüyerek Afrika'vı İslâm ettikten sonra Pirrne dağlarına dayandık. Biz> Ifr. Sınd'in. Kalkas'ın kenarlarına. anlattıiınıı din yolovia gittik. Rütiln necatı zafer, bütün âbidatı nedenimiz, sizlerin Taditârıdır. Yüzbajl Cemll Tahir, Yüzbajı Şemsettin Tahır. Kurmay Başkanllğı tkincı Reisi Kâzım Pa?a, Yüzbaşı Kurtcebe, Teğmen Faruk, Eminâli ve daha pekçokları da Ankara'nın yolımu tuttular. Bir gün bir kartının beni ıstedığinı haber verdiler. Gelsin, decim. Kadının her yanı sımsıkı kapalıydı. Kendısıni görup tanımava olanak yoktu, ama o kenriısıni tanıttı: Topçu Bınbaşıtl Zıhnl Beyin Reiikaıı. Hanım, Zıhni Bevin Anadolu'. ya Kavacağını ama dururaa ıncelemek üzerc kendısıni gönderdığini. bu nedenle beni gormek istediğıni töyledı. Haziran tyına varmıjlık artık... isUnbul hocalarına da ;u blldiriyi yolladık: Dariilkilıfetin nlemarı mına! Yann: Entrikalar ve iç anlaşmazhklar MALKOCOĞLU yazan veçizen.Ayhan BAŞOĞLU Rahmi'nin oyunlan BANYA LUKA'NIN TOPLARI Beyaz ekmek, siyah ekmek Tilmen Serbaytarı Emin Bey aıle dostumuzdu. Hatta bir ara Ganimet adındaki kızını Behçet'e almayı düşünmüştük. Bir gün yol da Emin Beyle karşüaştık. Bana dedi ki: Selâhattin Bey, Işin baîinda bulunanlar yutmayı sürdüriirler, ötekiler sefil kalırlarsa. bu iş yüriimez. Herşeyin b*şı namustur. Biraz çevrenize bakınız ve konuşulanları dinleyınız. Bu cüretli sözlerin nedenini öğ renmek istedim, ama adam sert bır tonla: Şerefli oiunuz. doğru olunus Selâhattin Bey! Deyip yürüdü. Ben dondum kaldım, Behçet sapsan kesildi. Eve nasıl geldik, daireye nasıl döndük, bilemiyorum. Emin Beyin arkadaşı olan Levazım Reisi Sezai'yi çagırıp bu işin ıçyüzünü anlamasını Ists Geçit yeri Bur=a lstanbul'la Anadolu arasında tam bir köprubaçı olmujtıı. Biz î?tanbul'a bıldıriler yollamaya devam ediyordıık. Bursa'da yayınlanan gazeteleri Istanbul'a gönderiyorduk. tstanbul'dan akın akın gelen öğrencl, asker, subav, kumandan ve aydınları da Anadolu'ya yolluyorduk. Bursa'rfan Anadolu'ya binı aşkın subay, yirmi binl askın esir asker, birkaç yüz ögrenci geçmistl. Büyük Savaşta Irak Ordusu Kumandanı olan Nurettin Paşa da geldi. Nurettin Paşa'nın Büyük Savajta Bekir Sami'yle • • rası açılmıştı. Ama ben kendi* sine çok saygı gösterdım. Yalnız Ankara ya karşı durumu bir tuhaftı. Padisah ıle Anadolu Hükümetinin arasını bulmak ictiyordu. TİFFANY JONES iUiııııııııııııaıi]!iııı:!iıii!!i:!]ii!!iiıi!iıiiifiıı:ıi[iı;i!iııı;;ııiii!i!i!;ıııııııi[iır YENİ YENl GARTH KRALLAR SOYTARILAR İLHAN SELÇUK • SAĞSIZ SOLSUZ DEMOKRASt HIFZl VELDET VELtDEDEOGLÜ (Mevcudu trükendı) DEVLET İKSA1S Ml? VEDAT GÜNYOL (Mevcudu tükendl) KAHRAMANLAR DOĞMAL1YD1 ŞEVKET SÜREYTA ATÜEMÎR ÖLÜMSÜZ OYVK ORTAY AKBAL Bütün Kitapçılarda Bulunur YENt TA1SRIL4R MELtH CEVDET ANDA? »ıınnmnnnıınfinınıııııııııııııııtnınııııınMiın^ CAGDAS YAYINLARi tSTEME ADRKSt r.l.l! HAl.KEVt SUKAK 3941 llltlliaillllUlllllUlUİIIIIIIIIUIIIlllllllllllllUllilUllllllllUlllIllllllillllllıuuu^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle