19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yunanistan'da Ortodoks Kilisesi, faşizmin sürekli destekçisi oldu Yunanistan'da faşist rejimin vergi politikası, sanayici. tüccar ve özeüikle büyük armatörlerin BAŞPlSKOPOS TERONİMOS VE FAŞİST DlKTA Eski Başpiskopos Yeronimos, Albay Papadopulos'un 21 nisan 1967 darbesini tümüyie destekledi. Geçenlerde bir gazeteciyle konuşan Yeronimos. «İşkenceleri biliyordunuz, niçin protesto etmediniz''» sorusuna, «Demagoji yapmak istemedim» dıye cevap verdi. Faşistlerin «ulusal kurtarıcı» olup olmadıkları sorusuna da cevabı hayli ilginçti: «Insanlann içir.i bilmek olanağı yoktur!» OECD (Avrupa tşbirliğl ve Kalkınma Teşkilâtı) uzmanlann ca 10 nisan 1974'te vaymlaran istatistiklere eöre Yunanistan. °'o 33,4 oranı iıe 24 üyesı bulunan bu teşkiiâtın ıçınde enflasyon re kcrunu kırdı cunta /önetiminde. Bu enflasyon rekoru ise subat 1974te tamamlanan on iki avlık dönemde kırılmıs bulunuyor. Oysa eski bakanlardan Zıpciıs, geçen raart ayında ABD Temsüciler Meclısi Dısışleri Komısvo runda yaptığı açıKlamalarda. ocak 1974'e kadarkı altı avlık bir donem ıçin entlasvon oramnı °»54'e çıkanyordu Bu artışın rözümlemesıni vaDan uzmanlara göre, fiyat artışıan Yunar.istanda özellilde aıda maddelerinde. kiralarda ve ulaştırmada görülmüştü Aslında Yunanistan 1953 vılından 1972 başına kadar, fiyatlarda vıllık (resmî) V 2,o ılâ » ",• 4,5 arasındakı artısıarla nısbe ten istıkrarlı bir dönem geçırmıs tı Ancak 1972'aen sonra, a?keri yönetımın i!k oaşti» ssvurıma sı derlerinı artırması venms'i vatırımlar vapraası ve ırmatrrlere tanman rauafıvetler avrıca vabancı vatınmlara tanınaı, KOİay hklar v.b. sonui'unaa tükpt^m lıyatları üzenndekî olumsuz etkiİer ortava cıkniağa oaşlayac?.:ciı. UJuslararası ekonomik bunalım donemınde de Yunan voneticilerinin, AmPriKan doıar itd ke2 de^alüe eriılırnerj Drahmıvi dolarla ayarlamakta dıretmeleri sonucunda ia73'te durumu Kontrol edemez tıale sokmalarına vol açtı. derieri 117 milyon •îrshmiye tndirl yordu. Üniversiteler Yunamstan'da bugtin dört Unıversıte var. Beşıncı ünıversıte 1976da Gırit'te açılaeaktı Bu üniversiteler Atina. Selânik. Patras ve Yanya'dadır. Bunlara bir de Atina'daki Teknik Ünıversıte ile Ekonomik Bılimler Yütcsflc Okulları da eklenmelı Gü?ej Sar.atlar Okulu, Veteriner Okulu vb. cuntanın bir kanunu ;Ie askeri ve polıs okuüan da vüksek oku! sayılmağa başlanmiîtı. Askeri olmayan üniversite ve okullarda 80 bın öğrenci, 3c O fO öğretim üvesı bulunuvor Dış ülkelertie okuyan jgrencilerin sayısı elli binin üstü;jrie. Yunanlı ögrenciler çoğunlukla î'alya. Almanva. Fransa ve ABD riVki üniversite ve vüksek <v kulları seçıyorlar. Bunlardan bir briliimü. dana ıvı koşullarla ıs olanaklan hulriuklanndan Yunanistan'a dönmüyorlar. Yedi buçuk vıl rlikts donemınde Yunanistan'da fizpllıkle gençler ıçin elverişli olmavan siyasal ortam da bu pgilımı arttırmıstı. öğrencilerin dıs ülkelere gitmek istamelerinin bir nedenı de Yunar.istan'daki okula giriç güçlü^'erldır. Bazı branşlardaki yetersij öğretim üveleri. bazı disiplinlerin yokluğ'j, doktora hazırlamak olanaksızlıgı. ihtisas. ya da araştırma yaprr.a zorhıklan da Yunanlı ögrencileri dış ülkelere itmektedir. korunmasına öncelik veriyordu ATINA'DA 1974 YAZI Kosta DAPONTE Kamu harcamaları Bugune aels, aaha dogrusu mr ay öncesıne Kaoar verilen Dilsııer. eerçeğı varısunıantan uzaksa da. askeri dıktato'lüit reıimının egilımlfcrını gösteımek yrınünden. Kamu îirtenenndçkı gelışmeler: rcaraiıastırıp ıncelenıekte yarar vardır (Kamu narcamaları aşağıdakı tabıoda görülüyor.) "TÜRKLERİN ÇOK SEVİNÇLÎ, YUNANLILAR1N ÇOK ÜZGÜN OLMALARI KAYGI VERİCİ,, tngfltere'nln finlii «The Economlst» derfisl son sayısmda Kıbns'ta barışçı bir çözümün nasıl perçekleşebilecejji ve bu çözümii bekleyen güçlükleri ele alan bir yorum yayımlamıştır. Kıbns'ta bağımsız VP coğrafî temele dayalı bir federasyonun kurulmasının mürakün olduğuna değinilen ;orumda, bunun muhtemel koşullarına da yer verilmektedir. Çok kısa sürede çeşilll aşamalardan çeçen ve bir bakıma karmaşık olan sorunun değerlendirümesinde yararlanılabüeceği düşöncesiyle yorumun ç«vrisini sunuyoruz. «Kibrıs buhranı patlayalı altı hafta oluyor. Ve bu küçük Ada hSlâ dünya barışını tehdit eden tohumlan içinde saklıyor. Nlifusunun üçte biri ya evlerini yurtlanm terketmiş, ya da rehin olarak tutulmakta. Katliâmlar ise tüm dünyanın tüylerini ürpertecek diizeye ulaşmıştır. Amerikan Elçisinin öldürülmesinden bir gün sonra Af:ı!ar köyünde Kıbrıslı Türklerin kitle halinde öldürülüp gömüldükleri bir mezarlık bulunmuştur. Tek tesellimiz, bu buhranın henüz bir TürkYunan savaşına yol açmamış olmasıdır Türkiye'nin Yunanistan'a savaş açmak için bir nedenl yoktu. Yunanistan ise ordusu daha zayıf olduğundan Türkiye'ye karşı savaş açamamıştır. Şimdi ise Türkler insana kaygı verecek biçirnde sevtnçh, Yunanlılar ise yim kaygı verecek biçimde üzgündürler. Gerçi Kıbn= fiyaskosunda asıl sorumlu olan taraf Albaylar cuntasıdır. Fakat bu gîrçek de Yunan halkını teselli etmeye yeterll değildir. tedirler. Türkiye, Israil'i andıran biçimde, Ada'da yenl bir durum yaratmıştır. Gerçi Başbakan Bülent Ecevit, Türk birliklerinin ele geçirdigi topraklarm görüşülebilecegini belirtmiştir. Ama toplumlann birbirinden aynlması konusunda Türkiye tâviz vermeyecektir. Halen dünyadaki en büyük kuşku ise Türk ordusunun. Fumlar tarafından tutulan Türklere karşı yeniden tlerleyerek yeni topraklan işgale kalkışmasıdır. Fakat bu kuşkuya rağmen Karamanlis ile KJerides'in yeni durumu hemen kabul etmeleri beklenemez. Klerides herşeyden önce Türk bölgelerinden kaçan Rum mültecilerinin evlerine dönmeleri gerektiğini belirtmiştir. Karamanlis ise görüşme masasına oturmak için Türk birliklerinin 14 ağustostan öncelti sınırlara çekllmesini şart koşmuştur. bir girişim, Türkiye ye karşı sade Am«T:Va'rtır) "3P5'I 'ivvdlfr Birliğinın de tepkısını uyanduacaktır. Bu arada tarsfları görüşme masasına eet!^nF^e çal.'Şdn ü.'keler de, Türkiye'nin kenrii çıkarlarına uygun bazı e7İeri Ankaıa Hükumetinin dikkaüne sunmaiıdır. Vergi adaletsizliği Diktatörluk rejımı tarafından izlenen vergı politıkasına gelınce, sanayicılerı, tüccarları ve özel likle büyük armatörlerı koruma yı öngörüyordu. 197O'te başkentte 1015 «Drahmi» milyoneri varken, 1972 yıluıda bunların sayısı 1647' ye çıkmıştı. 1972'deki vergı beyannameleri incelendiğı zaman, aynı başkent Atina'da ise OnasSis, Nıyarkos vs. gıbı, «büyükle re» rastlamak olanağı da yoktu. Oysa, bunların Yunanistan'da sa nayi ve ticari şirketleri bulundu ğu gibı uluslararası çaptaki işle ri de Yunan vergi müfettişlerinin dikkatınden de kaçabiliyordu. Kilise Cunta öncesi ve sonrası bütün Yunan anayasalannın bırinci maddesınde «Resmi dinın Hıristijan Ortodoks» oldu&u yazılıdır. Resml bilgilere göre. Yunanlılann onda dokuzdan fazlası Hıristiyan Ortodokstur. Bilindiîi gıbi 21 nisan 1967 darbesini yapan Albay Papadopulos'un slogan ve dövizlennden biri de «Yunanistan Hıristiyan Yunanlüanndır> olmuştu. Resmi ıstatistiklerdek! bilgilere ragmen, bir kısım Yunanüların din işlerinden uzakta kaldıklan kabul edilse bile, «Ortodoksluk». ülkede bütün sosval ve politik kesimlerde hatta solcular arasında da. gündelik yaşamda varhgını sürdürür. Ortodoks kilisesi Yunan devletine bağlıdır, Anayasalara göre. Ancak 1967 darbesinden sonra kilise ilk kez diktatörlük rejimini destekleyen bir tavır takınmağa başlamıştı. Albaylar iktldan ele geçırdikten bir ay sonra Atina kilisesının başını da değiştırmışlerdi. Kilise darbesinden sonra bırçok pıskoposu uzaklastırmışlar, kilise mahkeraelerı kur muşlar, Başpiskoposa da dikta yetküerl vermişlerdi. Böylelıkle kilise içinde de bir cunta kurmayı başarmıslardı. Cuntanın Başpıskoposu Yeroni tnos da, bu yetkilerini «kullana rak», o güne kadar lstar.bul Pat rikhanesine bağlı olan dınsel ba zı kurumlann yönetimine el fcoy mağa gırişmişti. Bu girişimler sonundadır ki, Otosefai Yunan kilisesi ile patrikhane arasında ciddi anlaşmazlıklar ortaya çıkmı^tı. 1972'de metropolitler Başpisko posa karsı ayaklandüar. 25 Kasım 1973'te Papaaopulos'un devrilmesirden sonra ıse papazlar, Başpiskopos Yeronimos'u da da virerek yerine Yanya Metropolidi Serafimi getirdiler. Bugünkü devlet başkanı general Gizikis'in yakın dostu olan Başpiskopos hazı metropolitlerın Yaros Adasını protesto etmelerine de göa yummuştu. birkaç ay fince. Gerilla savaşı ne olur? Kıbrıslı Rumlarla sürekli bir gerilla savjşma g;rijmek. Türkiye için masraflı ve arzu edilmeyen bir şeydir. Ayrıc? Kıbrıslı Rumlara çok ağır şartlar kabul ettirmek de, bu halkı tamamen Atina'aın kucağına itmek sonucunu doğurur. Albaylar cuntasının çekilmesinden sonrs. Atina ile tamamen birleşme fikri birçok Kıbrıslı Rum'a daha cek:cı gelmey.' başlamıştır. Fakat Türk sahil'.erine çok yakın olan Kıbrıs'a Atina'nın yerlejmesi. Türkiye'nin çıkarlarına aykırıdır. Bülent EkreviL gerçi başarılı Türk çıkartmssı ile, Enosis tehükesini önlemiştir. Ama sert bir tutum takındışı tökdird?. hu kez Adanın bir kısmı Enosis'e gidecek, böylece Kıbrıs ın bağımsızltğı hayal olacaktır. Dış ticaret îthâlatihracat arasındaki dengesızlik de gittlkçe büyüyordu. 1966 yüında 749,2 milyon dolar olan dış ticaret açığı, 1972de 1605,8 milyon dolara, 1973'te de 2816,7 milyon dolara yükselmiştı: (Ka>nak:OECD ile Yunan merkez BankasO. Yunanistan'm dıs borçlan (1967) bir milyar 100 milyon dolar iken, 1973 yıhnda yedi yılliK asken rejimınden sonra 3 milyar 501) milyon dolara yükselmişti. 19671971 dönemindeki dış borç larda artış oranı yüzde seksendört olarak hesaplanıyordu. Zamanla ve öfkeler yatıştıkça Zamanla ve öfkeler yatıştıkça. Kıbns'ta ikı toplumun da özgtlrlük içinde ve huzurla yaşayacakları bağımsız bir devlet kurulması belki de mümkün olabilir. Çünkli halk zaten büyük ölçüde yer değistirmiştir. Türklerin ortaya attıkları iki toplumun ayn bölgelerde yaşamalan tezini Yunanlılar kabul edebilir. Fakat bunun için Türkiye'nin daha yumuşak bir tutum takınması ve halen elinde tuttuğu topraklardan tâviz vermesı şarttır. ÜÇ unsur Kıbrıs b'ihranmm temelinde yıllardır üç ana unsur yatmaktadır. İlk olarak Kıbııs, Yunanistan ve TürKiv^'dei ayn bağımsız bir ülke olmalıdır Türkiye bunu istemektedir. Yunanhlar» ıse şimdiye değin bu tezi kabul etmediklerini söyleme'nis'.erdir. İkinci olarak. Adadaki Türk toplımuna daha sağlam güvence tanıyan bir Anayaîal düzen kurulmalıdır. Ve bu düzen Adadaki iki topi'Jın arjs'niaki uygar Uışkileri kökünden kesip atmayıp. bu ilişkilerin «!<;l:.şimı için olj.ria>t tanıyan bir düzen olmalıdır. Eğer Türk'ler halen ellerinde tuttjk'.ırı toprakların bir kismıni geri vermeyi kabul ederlerse. ve Kıbrıs Kumlnrı da Türk topluınunun otononıisi konusunda daha anlayıslı davrnnıriarsa, umut ısığı doğar, ve Kıbrısta bir federasyon .<uruUnabi için çalısmalar baslayabılir.» Türkiye tâviz verir mi? Acaba Türkiye böyle bir tavizi verecek midir? Son haftalardaki olaylar, Türklerin kafaları kızdığı ıiman, onları durdurmanın çok zor olduğunu göstermiştır. Nitekim gerek Callaghan'ın, gerekse Kissinger'in sabırlı olma cağ nlarını dinlememişler, ve Güvenlik Konseyinin ateşkes sarannı birçok kez çiğnemişlerdir. (Bu arada Şu noktayı da belir'mek gerekir ki, Kıbrıs Rum'ları da ateşkesi birçok defa ihlâl etmişierdir.) Gerçi Türkiye Kıbrıs'ta ikinci harekâta gtriştik'en sonra bile büyük devletler arasında sadece Fransa, bu davramjı kesınlikie kınamıjtır. Ama Ankara Hükümeti şunu unuünamalıdr ki, Kıbns'ta yeni Şişirilmiş bütçe Ne olacak? Kıbrıs buhranı yavaş yavaş 1967 savaşından sonraki Araptsrail llişkıİPrinı andırmaya başlamıştır. Yunanlılar anlaşmaya yaklaşmıyorlar, Türkler ise sabırlarını yitiriyorlar. Karamanlis ile Klerides artık geriye dönüş olmadıgını görmek YUNAN GİZLİ İSTİHBARAT ÖRGÜTÜ KYP, CİA'YA BAGLIDIR. KYP'DEKİ GÖREVLİLERİN BÜYÜK KISMI MAAŞLARINI DA CİA'DAN ALIRLAR GENERAL IYONNİDES, 15 TEMMUZ DARBESİNİN NİHAİ PLANLARINI YUNAN ASILLI BİR AMERIKALI OLAN CİA'DA GÖREVLİ ALBAY CORON'LA HAZIRLADI Yunan ordusunun beyni, ABD subaylarınca yıkanmıştır! Fransa'da yayınJanan «Le Monde» gazetesinin Ortadoğu meseleleri uzmanı Eric Rouleau, Kıbns'taki darbeyi ve Yunanistan daki gelişmeleri konu alan bir yazı yayınladı. Reuleau. yansında Kissinger'le birlikte Pentagon ve CİA'nın darbeye Uişkin senaryoda pannaklan olduğunu belirt mektedir. Yunan ordusunu, Amerikahlarca «berni yıkanmış» hir ordu olarak nitelcyen Le Monde'un Ortadoğu uımanı. 15 Temmuz darbesine emrkli olan general İyonnides ile Yunan asıllı CİA ajanı Amerikalı Albay Coron'un hazırladığmı öne sürmekledir. ABD'nin Doçu Akdeniz'e ilişkin görüşleri ile ABD'nin Yunanistanla olan ilişkilerine bir anlamda ışık tutan yazının geniş özetini sunuyoruz. «Yunanistan'daki Merkez Birliği'nin parlak yöneticüerinden ve eski Başbakanlardan Y'orgo Papandreu'nun kabinesinin Bakanlanndan Ionanis Zigdis, geçtiğimiz hafta sürgtinde bulundu ğu Washington'dan ülkesine geri döndü. Zigdis'ın sürgüne gönderilmesi, Yunanistan'daki cunta rejiminin «Kıbrıs, Yunanistan'ın VVatergate'i olacaktır» demesin den bir kaç ay öncesine rsstlar. Zigdis, son bunakmla ilgili o!arak yaptığı açıklamalarda, Amerikan Dışişlerı Bakanlıgının 15 temmuzda Makarios'a karşı gerçekleştirilen darbeyi yalnızca bil mekle kalmayıp, Kissinger'in bu girişimin tahrikçiligini yapmamış olsa bile, darbecilere büyük cesaret verdiğinin kesin olduğunu iddia etmiştir. zel surette yetiştirümiş, donatılmış ve beyinleri yıkanmış bir Yu nan ordusu da kurulmuştu. Yeni bir Yunan Savunma Bakanının atanma?ı ancak Pentagonu'un onayından sonra gerçekleşebilır. Yunan gızli Istüıbarat Servisi KYP ise, CIA'ya bağlıdır. KYP'deki görevlilerin büyük bir kısmı, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri tarafından eğitiimekle kalmamakta, maaşları da, doğrudan doğruya Amerika tarafından ödenmektedir. Amerikan CİA ile Yunan KYP arasmdaki bu sıkı ilişkiler, albayların darbeyle iş başına gelmelerinden çok öncelerine rastlar. Hattâ diktatör Papadopulos ve darbeci birçok albayın isimleri uzun seneler CİA'nın maas bordrolarında yer almışür. Amerika'nın Atina Büyükelçisi Henry Tasca, Gizikis ve avanesinin Başpiskopos Makarios'a karşı tezgâhladığı 15 temmuz darbesini, Gizikis üzerindeki nüfuzunu kullanarak durdurabilirdi. Ne var ki, hazırlanmakta olan bu saldırınm büyük kırgmhklara yol açacak şekilde yayılmasıyla, Anıerika Birleşik Devletleri herhangi bir kayba uğramayaaeaktı. Ayrıca, Amerikan Yunan ilişkiieri, diâer düzeylerde olduğu gibi, Kıbrıs konusunda da çok «sa mimıydi.» Kısa bir süre öncesine kadar askeri polisin tüm güçlerini kendinde toplamıs başkanı ve onlara paralel acentaların patronu Gene ral İyonnides. 15 temmuz darbesi nin plânlarını Yunan asıllı bir Amerikalı olan CİA'da görevli Al bay Cornn'la birlikte hazırlamıştır. General tyonnides ve Albay Coron, amaçlanna ulaşabilmck için, Kıbns'ta bulunan 1000 kadar Ulusal Muhafız Gücü görevlisinin yanı sıra. CİA ve KYP'ye genis çapta sızmış bulunan ve özel ser visler tarafından finanse edilen ve silâhlandırüan EOKA B örgütiinün teröristlerinden yararlan mıslardır. Karamanlis yonetımının Maliye Bakanı Pesmazoğlu, geçtiğimız hafta sonunda, cuntacılar tarafuj dan hazırianan 1974 bütçesinin şişırılmiş olduğunu ve yalan dolan la abartıldığını açıklıyordu. Kasım 1973'te hazırlanan (Î4) bütçesinin gider ve gelirlerinde «tasarruf» bahanesiyle noksan btlgi ler eklendiğmi de söylüyordu. Bakana göre, cuntacılar, giderlerı "» 3d. gelirlerı de on mılyar Drahmi eksik yazmışlardı. Ayrıca hazıne ile merkez bankası arasındakı hesaplarda da tutarsızlık ve munzam açıklar göriilmüştü. Yeni Maliye Bakanı, bu arada bütçeye çekidüzen verileceğini söyledikten sonra «olağanüstü ulusal ihtiyaçlar», memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam lan karşılamak için de beş mil yar Drahmilik bir «rezerv» hazırlandığını da e^livordu. Eğitim Kissinger Pentagon Buaün Atina'da hiç kimsenin, ateşli bir NATO taraflısı olan es ki bir Yunan Başbakanmın «Atlantik Senfonisi» diye tanımlamaktan çekinmediği orkestrasyonun, Amerikalıîar tarafından bestelendiğinden kuşkusu yoktur. Senaryo, tümüyle Washington'da hazırlanmıştı. Amerikan Dışişleri Bakanlıgı Akdeniz masası uzman lan, Kissinger'in ısrarlı tavsiyalerinin aksine, bölgenin statükosunda herhangi bir degişikliğe karşıydılar. Buna karşılık Penta gon ve CİA, Akdeniz'de yeni bir statükonun kurulmasmdan yanaydılar. Yunanlı iki liderin yukandaki görüşleriyle alay etmemek gerekir. Yunanistan'da Amerikan etklsi, uzun süreden beri hissedilmekteydi. Bu etki yalnızca iş çevrelerine yayılmakla kalmamış, Amerikan subaylan tarafından ö YUNAN SAVUNMA BAKAN1 AVEROF «ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) onayı olmaksızın Atina'da Savunma Bakanı atamak olanaksızdır.» (Le Monde, Eric Rouleou) mobiline ates açtılar. Ancak Makarios. gizlı bir kapıdan kaçmayı tercih ettiğinden, o sırada otomobilinde buluniTiuyordu. Makarios'un elden kaçmldıgı andan ıtibaren. General Iyonnıdes ve onun verlı ve yabancı suç ortakları taraiından hazırlanan p!an, işlerliginı tümüyle yıtirı yordu. Darbeyle güçleneceğı sanıîan albaylar rejimi ıse birkaç srün sonra yıkılmaktan kurtulamadı. Washington, artık olayların dızgınlennı elınden kaçırmıştı. Değil Atina'daki askeri cuntamn verine daha «saygıdeğer» bir dığerim koymak. Yunanistan'ln başına Amerika'dan direktil alacak Oir poütıkacıyı getirmek bile olanaksızdı. Şımdı de. «Yunan'lı De Gauile» Karamanlis'ten kurtulabilmek için mi suikast tıazırlanmaktadır? Başkentte vaşayan bir çok Yunan'lı bugün bu yönde düşünmek eğılimindedirler. Yunanistan'm NATO'dan çekilmesi de, halkm bu görüşlermi tuşkusuz güçlendirecektir Bu konuyla ilgili olarak ta, ortada birçok söylentüer dolaşmaktadır Kendileriyle göriiştügüm Yunanlı liderler bu konudakı kaygılarını gizlememişlerdir. Birçok kabme üyesı, Amerikahlann Kıbns'ta istediklerj gibi hareket etmeleri ıçin Tiirkiye've ızın verdigi eörüşünde birlesivorlar: «Sanki Türkler hâlâ Kıbrıs'ın taksim' söriişünti benimsiyormuş g:bı ve Yunanistan'da meydana gelecek veni bir politik ve askerî felâketin. Karamanlis'i kolavca görevden uzaklaştırablleceğini görmeksizin, Amerika. Türk'ere meydanı boş bırakmaktadır.» Yunanistan Sa\Tinma Bakanı Evüngelos Averot öıel bir mülâkatîa. bu konuyla ıigilı olarak duyduğu ıcuşkuyu şöyle açıklıyordu: «Cunta. serısinde çok feötü durumda olan bir orduyu bırakarak gittı Şimdı ben zamanımm çoğunu, askerî kuvvetlerimızı kaçınılması olanaksiz gibı görülen bir sürtüsmeye hazırlamaya çalışmakla geçırıyorum Türkiye, kendisinin dıkte edecegı bir metni bize 2»rla kabul ettirmek amacında., Bız. özellikle kazanamayacağımızdan emin oldugumuzdan bu yana savaşı Kesinlikle istemıyoruz. Arzumuz yalnızca. Ankara ile ilışki:enmizı düzeltmek ve geliştirmek değil, aynı i amanda bağl] olduğumuz Atlantik Paktının yıkılmasını JÎOrumafctır. Ne var kı Amerika Birleşik Devletleri hâlâ. bizim gösterdiğimız alçak gönüllülüğün de bir smın olabileceğini anlamamış görünüyorlar.» öte yandan Karamanlis Birleşmış Milletler'in kendı çıkarlarını düşünerek de olsa, iki NATO üyesi arasmdaki silâhlı bir Tatişmayı önleyeceği umudunda. Yunanistan'da Karamanlis'ten sonra veni bir cunta ışbaşına gelecek olsa bile ancak çok tasa bir süre ayakta kalabilir Büyük sihirbaz Kissinger Atina' daki tüm büyüsünü yitirirken Yunanistan'm NATO'nun askeri jrapısından aynlması. Elen dünyasına yayılan anti Amerikan fçelişmelerin ilk belirtisı olmustur.» Kıbns'ta «Atlantikleşme» Darbenin amacı. Makarios'u ol dürmek suretiyle politika sahne lerinden uzaklaştırmak ve Kıbrıs'a «Atlantikleşme» yolunu açmaktı. Gerçekleştirilecek fiili ENOSİSIe Ada'nuı, bölgedeki Amerikan savunma sistemiyle bü tünleşraesi mümkün olacaktı. Diğer bir çözüm yolu olan Ada'nm taksimi ise. taksimden sonra or taya çıkacak iki bölümün de docu Akdeniz'deki iki saglam NATO üyesi olan Türkiye ve Yunanis tan'a ait olacağından. yine aynı somıcu doŞurmuş olacaktır. Eğer Makarios olaylar sırasında oWürülmı"s olsaydı. işlerin plânla nan şekilde vürümesi için en 8nemü ep<!Pİ aşilmıs olacaktı. O tak tirde. plânı önceden bildiei iddia edilen Giafkos Klerides. baskanIık kolrusuna yasalar çerçevesinde oturmus olacaktı Cünkü Kıbns Cumhuriveti'nin temel ya salan. ülfcenin bir •baş»tan yoksun oldujru dönemlerde atanacak bir kim?pnin o görevi yüriitmesini ö ö ' ^ Eğitim sorunları, Yunanistanm en önemli ulusal problemlerinden biri olmağa devam ediyor. Eğitim sistemi ise genellikle ttıtucu. oto riter, çağdışı olup kültür ve ekonomik kalkınma açısından da ras yonel sayılmıyor. Tüm Yunanıstan'daki üniversiteler arasında yal nız Teknik Üniversite ile baskentteki bazı liseler ki. bunlar da ancak burjuvazinin çocuklarına açık tutulabiliyor genel kalitesizliğin dışında kalabiliyor Eğitim sorunu içinde dil konusu da ayn bir problem. Örneğin, Yunan radyo televizyonunun ye ni yöneticileri bu hafta. «çağdışı Eğlenceyi» bırakıp haber bültenlerini konuşma dili ile okuyarak ilk reforma girişiyorlardı. 1964'te Papandreu yönetimi sırasında okullara konulan konuşma diline dayanan eğitim sistemi Papadopu los tarafından değiştirilmis ve ço cuklara «Arkaik» bir dil öğretilmeğe başlanmıştı. «Katarevusa» denilen eski dil taraftarları ile • Dimotiki» (konuşma dili) taraftarlan arasmdaki kavga çok eski. Bu kavganın Yunanistan'da mey dana getirdiği «iki dil» kompleksi hem eğitim sonuçlarını baltala makta, hem de çocukların öğrenimini şüçlestirmekte.. Son Papadopulos Hükümetinin Eğitim Bakanı Albay Gantonas'm verdiâi bilgilere göre. Yunanlıların °'o 45'ten fazlası okuryazar değildir. 1971 istatistiklerine eöre, on vaşından büyük 7 302.560 Yunar.h dan 1.040000 f817.30fl'ü kadınl okur yazar defildi. 2431.160 (1493.460'ı kadın) Yunanlı ilkokuhı bitirmediklerini bevan eHivordu. Üniver site ve yiiksek okul mezıınu 210.520 kişiden 581.10fl'ü kadındır (1971) Prensip olarak ilk öîretim para sızdır. Aslında PapanHreu'nun re formları sonunda dokııza çıkarılan tahsil zorunluğu yaşı. Papado nulo<! tnrafından altıya indirilmiç cayan devlet. 1971'de bu gi Başpiskopos Yeronimos Son bir aylık özgürlük ortamı Jf nde. kendisinden ancak gazete röportajlannda hesap sorulan es kı Başpiskopos Yeronimos. ilk kez konuşarak cunta ve diktatör lük rejimi hakkındaki tutumunu savunuyordu. Cuntanın dinsel başkanı Yeronimos. başbakan, kral naipleri, cumhurbaşkanları ve bakanlan takdis edip yemin ettirmeseydi bir başka papazın bu ışi yapacağını söylüyor. Bilin diği gibi Yunanistan'da tüm andicme törenleri başpiskoposun huzurunda yapılır. • Kilisenin görevi nedir? Diktatörlerin koydugu zmcırlen takdis etmek mi, yoksa halkın direnişi ni teşvik etmek mi?» sorusuna Yeronimos şöyle diyor: «Kilise zincirleri takdis etrnekle politikaya olumsuz bir müdahalede bu lunmuş olacaktı. Aksine mağdur olanların yanında bulunmalı. an cak gösterişten kaçınmalıdır.» «21 Nisan darbesini yapanlar ulusal kurtancı rra, yoksa maee rauerest mıydj?» «Insanlann içini bilmek olana ğı yoktur.. İhtilâl olduğu zaman halkın bir kısmının huzur duydugunu da unutmamalısınız..» «tşkenceleri bilivordunuz niçin protesto etmediniz?» «Demagoji yapmak istemedim.» «Niçin isfifa pfmediniz?» «Pratik faydası yoktu. Yerime başkası getirilecekti..» ırParjnr'onııir:'; hakkında ne dü şün'ivor«!iıniız?>ı «Yptpneklprı o!nn b!r adam. în ssınların ne düsünd'jsiirni an!amak i^nkân<:i7 nlduSu sibi. söyl»fiik)°rir!P ne dpnii iraidığınl bi'.mek dp mümkün değildi.» Bİ T T i KAMU HARCAMALARI Giderler: 19* S 66 Yılhk aıiı$ oranı VM T 7.3 70 Darbe öncesi Ne var ki Başpiskopos. kendisi nin tasfiye edilmesine olanak tanı madı: Makarios'un katledilmesiy le görevlendirilmiş bulunanlar. Atina tarafından 15 temmuz darbesinin öncesinde Ada'ya gönderiMiler. Onlar Başkanlık Sarayı'na ulaştıklarında, tanklar da saldınya başlayarak, Baspiskopos'ua oto £ıllık artıs oranı 24.4 iL'.e 11.U 12.7 15.7 15.4 SAVUNMA ADALET fcAĞLIK SOSYAL ÎSLER M EĞİTİM tDARl °'o 32.4 *ı* 5.3 < 'o 9 J V "/o U * > 13.» • M > 25.3 toplam ifc» Sb.i 13.8 25 ,S 20J 20.3 14,6 % «/<! 4.5 «.Ü % 1.3 «/o 13.4 •/. İ3.b KÎSSINGKR .Kıbrıs'ı Atlantikleştlrme» planlanıun bir bakıma suya düşrnesı, Kissinger «büyüsü»nün de bozjimasma yol açtı. NOT: Birinci stitun oranını gösteriyor. ranını. ıkincı sütun \rülık «rtiE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle